Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türkiye'de restoranların zevksiz olması sorunu


pattisliborek

Öne çıkan mesajlar

Ya beni telefonla arayip niye bu kadar pahalisiniz diye soran var abi. Simdi ben telefonda nazikce bizden ucuz olarak mandarin orintal var, maca kizi var oralarla bir gorusun diyorum.

Gecelik 500€ fiyati duyunca artik kafasini klozete mi sokar ne yapar bilemem.

Eskiden daha nazikce acikliyordjm artik size ne diyip geciyorum, biri gelmis gelmemis skimde de degil zaten. Dallama yilin bi bayraminda 3 gun tatile cikacak diye hem cam kenari hem sofor mahalli hem 2.5 lira olsun isteyenlerden sikildim.

Sen geliyo musun kardesim mekana nisanda eylulde mayiste? Yok. Tek geldigin zaman bayram, tum turkiyenin tatile cikmaya zorlandigi hafta. Git bi mekana hizmet bulamazsin, neden? Cunku kimse 1 hafta yogunluga gore eleman istihdam etmez. Fiyatlar da kol gibi olur. Olmak zorunda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eldar said:



Benim aşırı pahalı olmayıp gözüm kapalı sayabileceğim çok az lokanta var. 10 yıl boyunca aynı lezzeti alabilmek de nadiren mümkün oluyor. Genelde bir yerde bozuyorlar.


yemek ise konu kendi klasmanlarinda esnaf lokantalari var..ole goygoyu olmayan alkolsuz ama lezzetli ve kendince kaliteli yemekler..ha ambians beklentisi icinde de olmamak lazim..

o isimleri de tek tek sayabiliyorlar, buyuksehirlerdekilerin disindakileri ..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

anladığım kadarıyla genel anlamda sorun bahsettiğimiz insan tipinin "var olması" değil "haddinden fazla" olması ki bir noktadan zona göze batmaktan "rahatsız etme"ye geçiyor

ki ben de 4 sene butik otel işiyle uğraştım ve esh'i anlıyorum, artık aratıp fiyattn şikayet edene "çünkü eşşeğin sikinden dolayı" deme noktasına gelmiştim son sene

ha bir de komik bir örnek, 2009'un temmuzu, kadının biri girdi otele "burada neden 5 yıldızlı tesis yok? ne biçim yer burası?" diye girdi bir şey diyemedik baktık çyle sonra kadın "gazetede okudumda gelim çok övdüler ama habuzlu tesis neden yok?" yine bir şey diyemedik keza abla bozcaadayı gazetede okumuş gaza gelip atlamış arabaya hiç araştırmadan yer ayırtmadan gelmiş ki o dönem millet sokaklarda yatıyor o kadar yer yoktu, o dönemlerde çeşitli dergiler ve gazet4 eklerinde bozcaada acaip pazarlanıyordu, tabii şimdi gidip sinek avlıyorlar sadece geyikliden gündelikçiler geliyor gidiyor

şimdi bu bahsettiğim abla tek bir örnekti, bu yüzden komik bir olay olarak anlatabiliyorduk ama daha sonra bu kafayla gelenlerin sayısı bi artmaya baladı abav.. artık komik olmayan bir durumun içindeydik, arayan her üç müşteriden birine fiyatlarımızın enden böyle olduğunu anlatıyorduk

şimdi bu modeldeki insan sayısı (önceki mesajlarda "beyaz yakalı" olarak addedildi) gittikçe artmaya başladı, "verdiği paranın karşılığını isteme" durumunu çok yanlış anlayıp "verdiği paranın çok daha fazlasını" isteme durumuna geçtiler ve alabildikleri için (veya alabildiklerini düşündükleri için)git gide daha da kötü bir noktaya gittiler gitmeye de deavme diyorlar, için vahim tarafı bu tip insanlar çoğunluğu oluşturmaya başladı

yani yeni türkiye

bugün sayısı artan görgüsüz beyaz yakanın çoğu bundan 10 sene önce lise talebesiydi, işte o liseliler bugünün yeni türkiyesini oluşturdu hepsi bu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dana22 said:

Esh said:

Izmir guzelyali parkinda bi esnaf lokantasi var harika

Sevketo bostani inanilmaz


oranin 30 40 mt berisinde eskiden bir kunefeci amca vardi ..

linko..

eskiden derken en az 20 sene..adam siparis aninda hazirlardi ..en az 2 kilom oradandir..bir de o civarlarda sovuscu seyyarlar olurdu 1-2 ..onlar da guzeldir..


güzelyalı parkıyla depo durağı arasında mithatpaşa caddesinde diyarbakırlı bir dondurmacı vardı, kışın baklava künefe falan olurdu yazın da dondurma olurdu, ufacık bir yerdi. hala duruyor mu acaba.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

en yakın arkadaşım turizm işindeydi, o da diyordu türk müşteri euro/dolar fiyatı hakediyor diye. ama öte yandan da turizm sektörünün bok ötesi olduğunu söylüyordu yani. yani müşteri ayrı boktan, turizmci ayrı boktan, tencere-kapak... ha ama müşteri ayrı boktan derken okumuş etmiş düzgün müşteriden bahsetmiyordu arkadaşım, baya apaçi kro turistleri rahatsız eden ve/veya parayı bulup kendini aşırı bi bok sanan tafyadan bahsediyordu.

ama ne olursa olsun, bana hala şunu kimse anlatamaz ya. 1 tek tane kalem döviz gideri olmayan bir işletme, kendi türk müşterisine nasıl bir kafayla euro/dolar çekiyor. sen bi çek bakalım düzgün TL fiyatı, hala off sezonda sinek avlıyor musun bak. en azından benim çevremde sonbaharda ucuzluyor diye tatile giden insanlar var yani.

ayrıca antalyada herhangi bir otel fiyatıyla, yurtdışında herhangi bir otel fiyatının farkı yok. hatta bizim oteller daha pahalı, uçak-vize parası farkına denk bile gelebiliyor neredeyse. antalya bodrum vs tatile gitmek yerine yurtdışına gitmek çok daha mantıklı benim gözümde. hele balayına antalyaya gidenler falan var, onlara diyecek sözüm yok gerçekten. azıcık vizyon lan azıcık.

bu arada esh şovunu yapmış, neymiş beyaz yakalılar bilmemkaç yüz maaşını toplasa otel kuramazmış gelip bık bık ediyormuş. gören de kendi çalıştı 20 sene, yemedi içmedi biriktirdi otel kurdu sanacak :P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sabonis said:

direk 1e1 senin yazdığın gibi yazmamış olması, onlardan bahsetmediği anlamına gelmiyor. hatta direk onlardan bahsediyor.

şurası da aşırı doğru:
said:

Maddi açıdansa genelde yüksek meblağları tercih ediyorlar çünkü ödedikleri miktarı başarılarının toplum tarafından tasdik edilmesi olarak algılıyorlar.


aslında şöyle demiş,

said:
Ama en azından ‘fine dining’e soyunan, İstanbul iş çevrelerinin sık sık ziyaret ettiği lokantalarda düzgün seramik tabaklar, oldukça iyi çatal-bıçak, bardak, masa örtüsü ve peçete bulunuyor. Servis de genelde iyi. Ama ya bu lokantalar ile aşağı yukarı aynı fiyatta olan balıkçı, sosyetik kebapçı ve ‘modern’ meyhanelere ne demeli?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sabonis said:

bu arada esh şovunu yapmış, neymiş beyaz yakalılar bilmemkaç yüz maaşını toplasa otel kuramazmış gelip bık bık ediyormuş. gören de kendi çalıştı 20 sene, yemedi içmedi biriktirdi otel kurdu sanacak :P


Sovumu yaparim tabi lan, hayatimda ozel okul gormedim ozel hocam olmadi mk. Bi dersanem var gittigim iki sene o. Birak da o sikko ozel egitime harcanmayan paralarla bisi yapilabilsin. :D

Hala da ugrasiyoruz burada, gotuboklu personele para verip kahrini da cekmek yerine her isi kendimiz cozmeye calisiyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

bu işler yavaş yavaş olur, sonuçta hepi topu 40 senedir para harcama kültürü olan bir ülkeyiz. olur yavaş yavaş.


da çok bilmişlikle gelen bir kültürsüzlük ile o işlerin evrilmesi zor. milor birazda o yüzden yazmış yazıyı

daha öncede bir yerde yazmıştım, avrupanın aksine bizde özenilecek bir üst sınıf veya onların görgü ve yaşam standartları çok az var, olanı zaten yukarıda dediğim çok bilmiş görgüsüzlük ile ekarte ediyor, hal böyle olunca, avrupa burjuvasının özeneceği bir viktorya tarzı yemek masaları ve davet kültürü ortay çıkamıyor.

ama bu damak tadına hitap edecek yemek ve içecek aramayı engellemiyor, zira geçmişte engellememiş masa düzen ve adap eksikliğimizi çeşit çeşit yemeklerle kapatmışız ama

ama gelin görün ki, milor ün yazısında da değindiği gibi talep eden kişilerde öyle bir cehalet var ki bunu bile -yani bedava ve insanın doğuştan sahip olduğu tat alma duygusunu bile çalıştırmaktan aciz kalıyor.

bun nedenleri olarak naçizane tespitlerim:

1. cahil. bilmiyor. tat alma duygusunu kullanacak kadar bile bir genel kültüre sahip değil
2. birinci ile paralel ve onu tamamlayan etken cahil olduğunu itiraf etmek istemiyor. zira bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek sorun. bu yüzden adam kıvamında pişmiş bir yemeğin nasıl olduğunu bilmediği için, bunu da itiraf edip çevresine rezil olmaktan da çekindiğinden, ortaya garantiye gidiyor. nedir onlar et pişmiş olsun, şarap pahalı olsun, etse kırmızı olsun, vs. vs. buda lokantaların bu tarz hizmet vermesinin önünü açıyor...
3. cahil. ama bu sefer cahil olduğunun farkında değil, bazı bilgileri var. aileden kalma, veya bazı ortamlardan edilme ve sıkı sıkı onlara sarılıyor ve bu dogmalar ile önüne gelen hizmeti yargılıyor. tabı burada verilen hizmetin içeriğinin önemsiz olduğunun, bu kişinin talebinin tamamen dogmaları tarafından şekillendiğini belirtmek gerek

4. ve aslında diğer maddelerin de toplamın sonucu olarak, bu konun ilk sayfasında da yazıldığı gibi, geriye bir şey başarmış olabilme duygusuna ulaşabilmek için tek bir yol kalıyor: Para. ne kadar para harcarsa, bilmemesinden kaynaklan bu açıkları kapatığını düşünüyor veya kapatıyor. zaten kendisi ve ihtimal çevresi, önceki sayfalarda dendiği gibi aynı mahsulün 5 ayrı pişirilmesinin ayrımına varamayacak olduğundan ve mekan veya servis kalitesi gibi bir kavramın hiç olmadığında -çoğunluk için hizmet kalitesi, hizmet öncesi alınan duj ile alınan hizmet ile özdeş olduğu için, bu yolda kapalı olduğundan geriye doğal olarak paranın konuşması kalıyor.

hal böyle olunca buda kısır döngü yaratıyor...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...