DoGMeaT Mesaj tarihi: Eylül 17, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2018 abi anlamadıgım bişi var siz niye değişmesini bekliyorsunuzki kadının eğer haset fesat- kıskanç - denyo bir insansa evlenince bu özelliklerden arınacak mı sanıyordunuz? sorun birazda sizde kusra bakmayın. değiştirmek istediğiniz kadınla niye evlendinizki :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dana22 Mesaj tarihi: Eylül 17, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 17, 2018 butun evlilikler istenirse yurur ama ne pahasina..ite kaka aci icinde birseyleri yapmaya calismak yerine hic olmamasi yada erken sonlanmasi daha mantikli bence.. onun disinda gunumuzde hem maddi hem manevi binlerce sorun var..yetistirilis tarzimiz eskisi kadar naif degil..cok cabuk tuketiyoruz..sabirsiziz..cevremizde cok kotu ornek var..kac yasina gelirsek gelelim birey olamiyoruz..toplum var..sartlara gerektigi kadar hizli adapte olamiyoruz..yada cevre buna imkan tanimiyor.. bunun daha alt tabaka versiyonunda dayak yiyen kadinin bosanirsam bana kim bakacak serzenisi var..kadinlarin kariyerleri ev kadini olarak sekillendiginde sistem tikaniyor.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
deadwoll Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Kadın erkek ilişkilerinde yanlış karar almanızı engelleyecek çok basit bir yöntem var. Bir karar almadan önce ozbir çekin. Mesela "ulan bu hatun biraz değişse çok mutlu oluruz biz" diye düşünmeye başladınız ya da bir kıza yürüyeceksiniz... Ne bileyim evlilik teklif edeceksiniz. Hemen gidip mastürbasyon yapın ve bu düşünce ya da kararınızı bir daha gözden geçirin. Düşünceniz ya da kararınız değişmiyorsa uygulamaya geçin. Deneyin, işe yarıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Dark_Soul said: yav bir de şu var bizim arkadaşın başına geldi. Adam evlenmeden önce ev sahibi oluyor. Sonradan evlenince bunun karısı tutturuyor ben bu evde oturmam şurdan ev alalım diye. Neyse geçiyorlar bunlar başka eve , 2-3 sene sonra hatun hop boşanma davasını çakıyor. 1 kuruş ödemeden evin yarı hissesi kadının oluyormuş. Çok saçma değil mi lan? Kadınların bir şeyi beğendiği nerede görülmüş ki. İlla ki beğenmeyecekler. Beğenirlerse basit falan olurum diye mi düşünüyorlar anlamış değilim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 sostizm said: Red said: O degil de bu evliliğin mutlusu yok mu amk. Kime sorsan evlenme diyor. BURDA! *parmağını kaldırır* İzmir'e geldiğinde uğra,seni ağırlayalım, anlatalım. Şahane bir evliliğim, masal kahramanı gibi bir eşim var. Bu işin sırrını biliyoruz falan iddiamız yok ama bir-iki ipucu verebiliriz. Evlilikten önce eşim 9 yıl ben 12 yıl kendineyeter (self sufficient) hayatlar sürdük. İkimizin de evi vardı ikimiz de tek başımıza yaşıyorduk. Yani ikimiz de BİREY olmayı öğrenmiştik. Bir çiftin parçası olayı bir sonraki seviye olarak ele alabildik. İlişkilerde -özellikle kadın tarafında- bağımsız ve birey olmayı başaramamış kadınlar, evin içinde kaynana etkisi v.b. mutsuz evliliklerde önemli etmenler. Bir de ALAN açma kuralı var ki çok önemli. Kadının hobisi/ilgi alanı v.b. varsa eşi alan açmalı ki kadın devam edebilsin. Adam için de geçerli. Güven-dürüstlük ekseni, aşılamaz mahremiyet çizgileri v.b. her insan ilişkisi için gerekli zaten evliliğe özel değil. Olmazsa olmaz ama. Evlilik güzel şey, çocuk ondan da güzel şey. SEVİN arkadaşlar. Ben geleyim seneye yaza , beni ağırlayın, kaliteli baklavada alır gelirim eşimle Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KillJoy Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 1979 yılında Konya’da doğdum. 2002 yılında evlendim ve 2008 yılında işlerimin kötü gitmesi sebebiyle boşandım. Bu evlikten 2003 ve 2007 doğumlu 2 tane erkek çocuğumuz vardı. Boşanmadan önce evliliğim devam ederken eşime sigorta yaptım. Her ay ödedim. devamı İlerde onun da bir emekliliği olsun diye düşünüyordum. Mahkeme çocukların velayetini anneye verdi. Bana da aylık 700 TL nafaka cezasına çarptırdı. Ayda sadece 1 hafta sonu görebilecektim. Çocuklarımı da düşünerek tapusu babama ait olan oturduğumuz evden ben ayrıldım. Çocuklarım rahat etsin istedim. Mahkemenin ayda 1 kere hafta sonu görme izni vermesine rağmen ben her hafta görüyordum çocuklarımı. Her hafta çocuklara harçlıklarını verdiğim gibi, annelerine de çocuklarla para gönderdim. Hiç aklıma gelmedi bankaya yatırmak yada benim ona tanıdığım imtiyazlardan dolayı nafakasını almadım diyemezdi. 2012 yılına kadar bu devam etti. Sonra ben bankaya yatırmaya başladım. İş için şehir dışına çok gittiğimden, her hafta bankamatikten para yatırmaya başladım. Beni en çok çocukları göremediğim üzüyordu. 2015 yılında evlenip ayrılmış 1 çocuklu bir kadınla tanıştım. Aynı yıl evlendik. Eski eşinden nafaka almıyordu. Sadece çocuğu için 175 TL alıyordu. 2.evliliğimden sonra eski eşim beni nafakalarımı almadım ve 60.000 TL tazminat istiyorum diye mahkemeye vermiş. Mahkemeye çıktım, nafakayı yatırdığımı, eski eşimin babama ait evde kira vermeden oturduğunu, söyledim. Hakim; o benim işim değil, gideceksin ayrı bir dava açacaksın, dedi. Eski eşin hesabına yatırdığım paralar için dosyayı bilirkişiye gönderdiler. Bilirkişi incelemiş, benim de iyi halimi göz önünde bulundurup toplamda 52.000 TL’ye indirdiler. Bunun için evime haciz de geldi. 2. Evliliğimde sorunlar yavaş yavaş başladı. Hem evimde oturmaları hem de aldığı nafaka her zaman evde mevzu oluyordu. 2016’nın Ramazan ayında 2. eşimle Umreye gittim. Geri döndüğümde beni havaalanından polisler aldı. Nafaka hükümlerine uymamaktan! Beni şikayet edip nafakamı almadım demiş. Gittik adliyeye ve bana 10 gün süre verdiler. Hatta katip bayan “sen bunu ödemezsen 11. Gün direkt cezaevine gönderirim seni” dedi. Yatırdım dedim. Hepsini ödedim dedim o zaman getir makbuzları dedi. Bir hafta sonra gittim adliyeye ve icra dairesini buldum bankamatik dekontlarını gösterdim. Senin gerekçeli kararın yazılmış ödeyeceksin derdiler. Katip genç bana dedi ki” abi bak bunu sana yaptılarsa başka icra dairesine de şikayet etmişlerdir. Burada 4 tane icra dairesi var. Git sor hepsine başka şikayetleri de olabilir dedi. Gittim, araştırdım, 4 tane olan icra dairesinin 3 tanesinde ayrı ayrı gerçekten şikayet edilmişim. Bir tanesinin hakimi ile bizzat görüştüm. Hakim sağ olsun dekontlara baktı ve aynen şu cümleyi kullandı “Evladım sen bu paraları ödemişsin, yalnız hiç birinin altına hangi ayın nafakası olduğunu yazmamışsın. Buna benim yapabileceğim bir şey yok “ dedi. Sayın hakım nasıl olur deyince “Bak oğlum ben sana gerçekten inanıyorum ödemişsin yalnız bunu ben ödemiş saysam benim karşıma geliyorlar, ‘bunun bize borcu vardı, borcunu ödedi’, dediler mi elimizden bir şey gelmiyor” dedi. Sana ancak şunu yapabilirim, senin buradaki mahkemene 1 ay var, bu mahkemeyi ben 2 ay daha uzatabilirim. Sen de toplamda 3 aylık sürede bunu hallet öde dedi. 3 ayrı icra dairesine ve her birinde 3 er aylık nafaka şikayeti her biri 2.100 tl ve aynı zamanda her icra dairesine şikayetinden dolayı avukatına da 6000 TL borçlanmış oluyormuşum. Ödediğim paraları tekrar ödemek zorunda kaldım. Bunlardan haberi olan 2. Eşimle de yavaş yavaş aramız bozulmaya başladı. 2017’nin Temmuz ayında iş seyahatine gittiğim Bartın’da gece saat 12.30 da jandarma kaldığım otele gelip “Hakkınızda yakalama kararı var” deyip beni tutukladı. Suçumu sordum, nafaka hükümlerine uymamak, dedi. Savcıya götüreceklerini söyledi. Beni koridora iki askerin arasına oturtan astsubay evraklarla ilgilenmeye başladı. Daha sonra beni getiren astsubaya sordum “Beni ne savcı, ne hakim kimse çağırmıyor. Neler oluyor, neden beni kimse çağırmıyor”. Astsubay bana dedi ki “Sizin cezaevine gidiş belgenizi hazırlıyorlar. 2016 Aralık, 2017 Ocak, 2017 Şubat nafaka borcunuz varmış ve ödememişsiniz” dedi. Astsubaya rica ettim, beni savcıyla görüştürün diye. Odasına girer girmez savcı, “Dur orada, ne söyleyeceksen oradan söyle”, dedi. Ben sayın savcım, bana isnat edilen nafakayı ben ödedim, bana mühlet verin ibraz edebilirim, bir yanlış anlaşılma var, dedim. Bana verdiği cevap “Çık dışarı, biz tahsilatçı mıyız” oldu. Ne yapacağımı bilemez halde çaresiz etrafa bakıyor, bir yandan da iki askerin arasında, iş yaptığımız müşterilerden kimse görmesin diye dua ediyordum. Astsubaydan rica edip avukatımı aradım. Sakin olmamı, prosedür gereği bana süre vereceklerini söyledi. Bu arada astsubay geldi ve “Sizin cezaevine gidiş belgeniz yazıldı, ne yapacaksanız bir an evvel yapın yoksa ceza evine götüreceğiz” dedi. Katip hanımla görüşmek üzere odasına girdim. BEN; “Katibe Hanım, ben ödedim bu parayı, yalnız bunu geçelim, benim üzerimdeki para, borcumdan çok fazla, ben bu borcu hemen buradan yatırayım ve işime gücüme bakayım” dedim. KATİP; “Kardeşim ben devletin askerini polisini senin için bekletemem kusura bakma. Hem bu paranın Konya’dan yatması lazım” dedi BEN; “Nasıl olur? Farz edin ki bu dünyada benim kimsem yok, kim Konya’dan para yatıracak? ” dediysem de laf anlamadılar. Hemen avukatıma tekrar telefon açıp durumu söyledim. O da dedikleri dosyaya parayı yatırdı ve dekontu bana Whatsapp’ tan gönderdi. Katip hanıma hemen gösterdim. “Ben bunu bilmem kardeşim, yazıya bakarım, yazı gelecek” dedi. Astsubay acıyan bir bakışla bana “gitmek zorundayız, kusura bakma” dedi ve ilk önce hastaneye kontrole gittik. O hastanede kimsenin görmemesi için dua ederken bir yandan insanların gözlerinin ucuyla beni izlediğini, avuçlarıyla ağızlarını kapatıp birbirlerine bir şeyler demeleri, hakkımda konuştuklarının kanıtı gibiydi. Kimse bilmiyordu, bir kadının günü gününe aldığı nafakayı sonradan almadım deyip seni şikayet ettiğini. Ceza evine geldik, gardiyanlar içeriye aldılar. Ellerindeki dosyada BARTIN CEZA İNFAZ KURUMU giriş tarihi 26/07/2017 Çıkış tarihi 24/ 10/2017 yazıyor ve 3 ay tazyik hapsi diyordu. Üzerimden çıkan şirketin paraları evraklar hepsini kağıda ayrı ayrı doküman yapıyorlar, bir yandan savcıya “Seni neden buraya gönderiyor, adamın tipinden belli, cebindeki paradan belli, hiç mi bakmadın, hiç mi anlamadın” diye homurdanıyorlardı. Başgardiyan bana “Oğlum sen buradan akşama çıkarsın, sana yatak döşek vermeyeceğim” dedi. Neticede aksam saat 6 gibi çıktım, ama o saate kadar ne zaman geçiyor, ne ben yerimde durabiliyordum. Bana isnat edilen nafakanın hepsinin dekontları hepsi ekte mevcuttur. Çalıştığım şirketin bu durumumdan haberi yok, olsa zaten anında çıkışımı vermişlerdi benim. Bu yaşadığım berbat günü eşime bile söyleyemedim. Kimse duymadı zaten. Aramızda günden güne bu nafakadan dolayı tartışmalar eksik olmuyor, eski eşimi babamın evinden çıkarmamı istiyordu. Ben “2 tane çocuğum var” desem de artık yavaş yavaş birbirimizden kopuyorduk. “Benimki çocuk değil mi” diyordu. Bir gün yine evde tartışırken “DEFOL GİT artık, bitti, seni görmek istemiyorum GİİİT!” diye bağırmaya başladı. Valizimi kapının önüne koydu. Karşılık vermedim. Valizimi alıp babamlara geldim. Çok şaşırdılar gecenin bir vakti bir şey diyemediler. Ertesi gün annem, 2. Eşimin annesini de çağırdı köyden ve eve gittik. Akşamına, babam diyor ki, “Kızım döver mi seni, HAYIR, kızım eve bakar mı, EVET, kızım içkisi kumarı var mı, HAYIR, annene babana akrabalarına küfreder mi, HAYIR, kızım sen ne istiyorsun ya?” dedi. Onun cevabı “Senin oğlunda bunların olmaması, oğlunun dört dörtlük olduğu anlamına gelmez” dedi. Babam üstüne diyecek bir kelime bulamadı. Dondu kaldı. Tamam, dedi. Haydi ka lk gidelim hanım, dedi. Hep beraber kalktık gittik. Sonrasında nafaka için haram diyen kadın telefonda mesajlar çekip tacız etmelere başladı. Nafaka ve tazminat istemeler, çalıştığım şirkete gelip seni rezil edeceğim, demeler. Şimdi 08/03/2018 de boşanma davamız var. Şimdi annemin yanında duramıyorum, çünkü annem beni ne zaman görse ağlıyor. Oğlum “senin oğlun kumarcı, sahtekar, hovarda, içkici” deseler bu kadar zoruma gitmezdi. Kız gibi oğlansın, bir yüzünü güldüremedim diye ağlıyor ve inanın çektiklerimden daha fazla üzüyor annemin ağlaması ve ben sırf ağlamasın diye, gözü beni görmesin diye her hafta iş seyahatine gidiyorum. Benim, anne-babamın ve çocuklarımın bu sıkıntıları çekmemizin tek nedeni Ömür Boyu Nafaka yasası ve kadına tanınan pozitif ayrımcılıktır. Hukukta ayrımcılık olmaz. Oğuzhan Ceylan http://erkeksenevlenme.com/tek-sebebi-omur-boyu-nafaka-yasasi/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 pattisliborek said: Nekro said: Genel bir durum degil bu ya. Tam aksi durumuna şahit oldum bende yakınımdan. Kızın babasında 5-6 tane yakıt istasyonu var sadece. 1 kızı var. Oyle severek evlendiler. Elemanda zaten parasında gozu oldugu icin degil kendi calisiyordu. Ama kızın babası işleri alsınlar karı koca idare etsinler istiyor mesela. Oyle ezme falan yok. Damada loto vurmuş bu durumda. Vay ballı. Sazan gibi atlamayın. Ağ atıyorlar. Bu devirde bedava peynir fare kapanında bulunur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sipeyskeyk Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 @killjoy Abi bu ne lan, okurken kasım kasım kasıldım resmen amk. erkeksenevlenme değil de, erkeksençocukyapma ya resmen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Sparkcaster said: "2 lisans, 2 de yüksek lisans olmak üzere 4 üniversite bitirdim. Boşanma davasını ben açtım, boşanma sürecim halen devam etmektedir. Boşanmaya götüren nedenler; Ana neden eşimin yalanları ve büyü takıntısıdır. Evlenmeden önce eşim “Anaokulu öğretmeniyim” diyordu. Ayrıca 13 sene önce babasının öldüğünü söylemişti. Hatta nişan-düğün davetiyelerde babasının ismi yoktu. Evlendikten sonra öğretmen olmadığını lise mezunu olduğunu öğrendim." ..... Lise mezunu olarak ücretli anaokul öğretmenliği yapılabiliyor. onu falan kastetmiş olmasın !Babası yaşıyormuymuş merak ettim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rotweiler Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Adam neler yaşamış ya. Ama varya müstehak. İyi tanıyamıyor insanlar. Kan beyinden başka organa pompalanınca böyle oluyor. Bir de ben anlamıyorum, çocuk niye hep bu tartışmalarda bi silah bi koz? Eşek gibi çocuğu gösterecek eşler, eşek gibi iki taraf da evlatlarına bakacak nasılsa. Ne diye ağzını her "çocuk" diye açana domalıyor bu adamlar? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sardalya Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 KillJoy said: 1979 yılında Konya’da doğdum. 2002 yılında evlendim ve 2008 yılında işlerimin kötü gitmesi sebebiyle boşandım. Bu evlikten 2003 ve 2007 doğumlu 2 tane erkek çocuğumuz vardı. Boşanmadan önce evliliğim devam ederken eşime sigorta yaptım. Her ay ödedim. devamı İlerde onun da bir emekliliği olsun diye düşünüyordum. Mahkeme çocukların velayetini anneye verdi. Bana da aylık 700 TL nafaka cezasına çarptırdı. Ayda sadece 1 hafta sonu görebilecektim. Çocuklarımı da düşünerek tapusu babama ait olan oturduğumuz evden ben ayrıldım. Çocuklarım rahat etsin istedim. Mahkemenin ayda 1 kere hafta sonu görme izni vermesine rağmen ben her hafta görüyordum çocuklarımı. Her hafta çocuklara harçlıklarını verdiğim gibi, annelerine de çocuklarla para gönderdim. Hiç aklıma gelmedi bankaya yatırmak yada benim ona tanıdığım imtiyazlardan dolayı nafakasını almadım diyemezdi. 2012 yılına kadar bu devam etti. Sonra ben bankaya yatırmaya başladım. İş için şehir dışına çok gittiğimden, her hafta bankamatikten para yatırmaya başladım. Beni en çok çocukları göremediğim üzüyordu. 2015 yılında evlenip ayrılmış 1 çocuklu bir kadınla tanıştım. Aynı yıl evlendik. Eski eşinden nafaka almıyordu. Sadece çocuğu için 175 TL alıyordu. 2.evliliğimden sonra eski eşim beni nafakalarımı almadım ve 60.000 TL tazminat istiyorum diye mahkemeye vermiş. Mahkemeye çıktım, nafakayı yatırdığımı, eski eşimin babama ait evde kira vermeden oturduğunu, söyledim. Hakim; o benim işim değil, gideceksin ayrı bir dava açacaksın, dedi. Eski eşin hesabına yatırdığım paralar için dosyayı bilirkişiye gönderdiler. Bilirkişi incelemiş, benim de iyi halimi göz önünde bulundurup toplamda 52.000 TL’ye indirdiler. Bunun için evime haciz de geldi. 2. Evliliğimde sorunlar yavaş yavaş başladı. Hem evimde oturmaları hem de aldığı nafaka her zaman evde mevzu oluyordu. 2016’nın Ramazan ayında 2. eşimle Umreye gittim. Geri döndüğümde beni havaalanından polisler aldı. Nafaka hükümlerine uymamaktan! Beni şikayet edip nafakamı almadım demiş. Gittik adliyeye ve bana 10 gün süre verdiler. Hatta katip bayan “sen bunu ödemezsen 11. Gün direkt cezaevine gönderirim seni” dedi. Yatırdım dedim. Hepsini ödedim dedim o zaman getir makbuzları dedi. Bir hafta sonra gittim adliyeye ve icra dairesini buldum bankamatik dekontlarını gösterdim. Senin gerekçeli kararın yazılmış ödeyeceksin derdiler. Katip genç bana dedi ki” abi bak bunu sana yaptılarsa başka icra dairesine de şikayet etmişlerdir. Burada 4 tane icra dairesi var. Git sor hepsine başka şikayetleri de olabilir dedi. Gittim, araştırdım, 4 tane olan icra dairesinin 3 tanesinde ayrı ayrı gerçekten şikayet edilmişim. Bir tanesinin hakimi ile bizzat görüştüm. Hakim sağ olsun dekontlara baktı ve aynen şu cümleyi kullandı “Evladım sen bu paraları ödemişsin, yalnız hiç birinin altına hangi ayın nafakası olduğunu yazmamışsın. Buna benim yapabileceğim bir şey yok “ dedi. Sayın hakım nasıl olur deyince “Bak oğlum ben sana gerçekten inanıyorum ödemişsin yalnız bunu ben ödemiş saysam benim karşıma geliyorlar, ‘bunun bize borcu vardı, borcunu ödedi’, dediler mi elimizden bir şey gelmiyor” dedi. Sana ancak şunu yapabilirim, senin buradaki mahkemene 1 ay var, bu mahkemeyi ben 2 ay daha uzatabilirim. Sen de toplamda 3 aylık sürede bunu hallet öde dedi. 3 ayrı icra dairesine ve her birinde 3 er aylık nafaka şikayeti her biri 2.100 tl ve aynı zamanda her icra dairesine şikayetinden dolayı avukatına da 6000 TL borçlanmış oluyormuşum. Ödediğim paraları tekrar ödemek zorunda kaldım. Bunlardan haberi olan 2. Eşimle de yavaş yavaş aramız bozulmaya başladı. 2017’nin Temmuz ayında iş seyahatine gittiğim Bartın’da gece saat 12.30 da jandarma kaldığım otele gelip “Hakkınızda yakalama kararı var” deyip beni tutukladı. Suçumu sordum, nafaka hükümlerine uymamak, dedi. Savcıya götüreceklerini söyledi. Beni koridora iki askerin arasına oturtan astsubay evraklarla ilgilenmeye başladı. Daha sonra beni getiren astsubaya sordum “Beni ne savcı, ne hakim kimse çağırmıyor. Neler oluyor, neden beni kimse çağırmıyor”. Astsubay bana dedi ki “Sizin cezaevine gidiş belgenizi hazırlıyorlar. 2016 Aralık, 2017 Ocak, 2017 Şubat nafaka borcunuz varmış ve ödememişsiniz” dedi. Astsubaya rica ettim, beni savcıyla görüştürün diye. Odasına girer girmez savcı, “Dur orada, ne söyleyeceksen oradan söyle”, dedi. Ben sayın savcım, bana isnat edilen nafakayı ben ödedim, bana mühlet verin ibraz edebilirim, bir yanlış anlaşılma var, dedim. Bana verdiği cevap “Çık dışarı, biz tahsilatçı mıyız” oldu. Ne yapacağımı bilemez halde çaresiz etrafa bakıyor, bir yandan da iki askerin arasında, iş yaptığımız müşterilerden kimse görmesin diye dua ediyordum. Astsubaydan rica edip avukatımı aradım. Sakin olmamı, prosedür gereği bana süre vereceklerini söyledi. Bu arada astsubay geldi ve “Sizin cezaevine gidiş belgeniz yazıldı, ne yapacaksanız bir an evvel yapın yoksa ceza evine götüreceğiz” dedi. Katip hanımla görüşmek üzere odasına girdim. BEN; “Katibe Hanım, ben ödedim bu parayı, yalnız bunu geçelim, benim üzerimdeki para, borcumdan çok fazla, ben bu borcu hemen buradan yatırayım ve işime gücüme bakayım” dedim. KATİP; “Kardeşim ben devletin askerini polisini senin için bekletemem kusura bakma. Hem bu paranın Konya’dan yatması lazım” dedi BEN; “Nasıl olur? Farz edin ki bu dünyada benim kimsem yok, kim Konya’dan para yatıracak? ” dediysem de laf anlamadılar. Hemen avukatıma tekrar telefon açıp durumu söyledim. O da dedikleri dosyaya parayı yatırdı ve dekontu bana Whatsapp’ tan gönderdi. Katip hanıma hemen gösterdim. “Ben bunu bilmem kardeşim, yazıya bakarım, yazı gelecek” dedi. Astsubay acıyan bir bakışla bana “gitmek zorundayız, kusura bakma” dedi ve ilk önce hastaneye kontrole gittik. O hastanede kimsenin görmemesi için dua ederken bir yandan insanların gözlerinin ucuyla beni izlediğini, avuçlarıyla ağızlarını kapatıp birbirlerine bir şeyler demeleri, hakkımda konuştuklarının kanıtı gibiydi. Kimse bilmiyordu, bir kadının günü gününe aldığı nafakayı sonradan almadım deyip seni şikayet ettiğini. Ceza evine geldik, gardiyanlar içeriye aldılar. Ellerindeki dosyada BARTIN CEZA İNFAZ KURUMU giriş tarihi 26/07/2017 Çıkış tarihi 24/ 10/2017 yazıyor ve 3 ay tazyik hapsi diyordu. Üzerimden çıkan şirketin paraları evraklar hepsini kağıda ayrı ayrı doküman yapıyorlar, bir yandan savcıya “Seni neden buraya gönderiyor, adamın tipinden belli, cebindeki paradan belli, hiç mi bakmadın, hiç mi anlamadın” diye homurdanıyorlardı. Başgardiyan bana “Oğlum sen buradan akşama çıkarsın, sana yatak döşek vermeyeceğim” dedi. Neticede aksam saat 6 gibi çıktım, ama o saate kadar ne zaman geçiyor, ne ben yerimde durabiliyordum. Bana isnat edilen nafakanın hepsinin dekontları hepsi ekte mevcuttur. Çalıştığım şirketin bu durumumdan haberi yok, olsa zaten anında çıkışımı vermişlerdi benim. Bu yaşadığım berbat günü eşime bile söyleyemedim. Kimse duymadı zaten. Aramızda günden güne bu nafakadan dolayı tartışmalar eksik olmuyor, eski eşimi babamın evinden çıkarmamı istiyordu. Ben “2 tane çocuğum var” desem de artık yavaş yavaş birbirimizden kopuyorduk. “Benimki çocuk değil mi” diyordu. Bir gün yine evde tartışırken “DEFOL GİT artık, bitti, seni görmek istemiyorum GİİİT!” diye bağırmaya başladı. Valizimi kapının önüne koydu. Karşılık vermedim. Valizimi alıp babamlara geldim. Çok şaşırdılar gecenin bir vakti bir şey diyemediler. Ertesi gün annem, 2. Eşimin annesini de çağırdı köyden ve eve gittik. Akşamına, babam diyor ki, “Kızım döver mi seni, HAYIR, kızım eve bakar mı, EVET, kızım içkisi kumarı var mı, HAYIR, annene babana akrabalarına küfreder mi, HAYIR, kızım sen ne istiyorsun ya?” dedi. Onun cevabı “Senin oğlunda bunların olmaması, oğlunun dört dörtlük olduğu anlamına gelmez” dedi. Babam üstüne diyecek bir kelime bulamadı. Dondu kaldı. Tamam, dedi. Haydi ka lk gidelim hanım, dedi. Hep beraber kalktık gittik. Sonrasında nafaka için haram diyen kadın telefonda mesajlar çekip tacız etmelere başladı. Nafaka ve tazminat istemeler, çalıştığım şirkete gelip seni rezil edeceğim, demeler. Şimdi 08/03/2018 de boşanma davamız var. Şimdi annemin yanında duramıyorum, çünkü annem beni ne zaman görse ağlıyor. Oğlum “senin oğlun kumarcı, sahtekar, hovarda, içkici” deseler bu kadar zoruma gitmezdi. Kız gibi oğlansın, bir yüzünü güldüremedim diye ağlıyor ve inanın çektiklerimden daha fazla üzüyor annemin ağlaması ve ben sırf ağlamasın diye, gözü beni görmesin diye her hafta iş seyahatine gidiyorum. Benim, anne-babamın ve çocuklarımın bu sıkıntıları çekmemizin tek nedeni Ömür Boyu Nafaka yasası ve kadına tanınan pozitif ayrımcılıktır. Hukukta ayrımcılık olmaz. Oğuzhan Ceylan http://erkeksenevlenme.com/tek-sebebi-omur-boyu-nafaka-yasasi/ belki de yatirmadi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rotweiler Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 E yatırmadıysa niye onca sene şiakyet etmedi? Niye manidar bi şekilde adam evlenince? Hiçbi şekilde inanmam ben o senaryoya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 sipeyskeyk said: @killjoy Abi bu ne lan, okurken kasım kasım kasıldım resmen amk. erkeksenevlenme değil de, erkeksençocukyapma ya resmen. O armut kafalıda ticaret yapıp iş seyehatlerine gidiyormuş.Öğrenememiş mi söz uçar yazı kalır mantığını. Ay ay bankadan yatırsaydı veya hiç bilmiyorsa avukata , muhasebe elemanına danışıp ay ay bunları yatırtıp, belge, makbuz gibi belgelerini depolamasını düzgün yapsaydı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Rotweiler said: Adam neler yaşamış ya. Ama varya müstehak. İyi tanıyamıyor insanlar. Kan beyinden başka organa pompalanınca böyle oluyor. Bir de ben anlamıyorum, çocuk niye hep bu tartışmalarda bi silah bi koz? Eşek gibi çocuğu gösterecek eşler, eşek gibi iki taraf da evlatlarına bakacak nasılsa. Ne diye ağzını her "çocuk" diye açana domalıyor bu adamlar? Kadınlarda öyle güzel ben masumum, safım, doğalım, heidi dünyasındayım rolü oynuyorsa aklı bir an önce kadını yatağa atmak olan erkek bunlara kafa yormuyor, kafa yormak istemiyor , kafa yorulmasına vücudu müsade etmiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sostizm Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 18, 2018 @fenn Buyur gel çok severiz patileri. Baklava bi tek ben yerim bizim evde ama getir tabe. Ehehe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
deadwoll Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Rotweiler said: E yatırmadıysa niye onca sene şiakyet etmedi? Niye manidar bi şekilde adam evlenince? Hiçbi şekilde inanmam ben o senaryoya Abi aldatildigini ogrenip 6 7 ay ses cikartmadan catir catir para yiyen, sonra kredi karti iptal ettirilince aldatiliyorum diye dava acip uzaklastirma karari cikarttiran, adamin evini, dunya kadar parasini, her seyini alan, cocugunu gostermeyen ve bosanma anlasmasina surekli madde eklttirerek bosanmayan kadin gordum ben. Hala da bosanmamis olabilirler 5 seneyi gecti mevzu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Daesu Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 kafasına sıksa 6 senede çıkardı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flassh Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 bosanınca nafaka ve para vermemenin yolu yordamı var mı? mutlaka vardır yani. aptal olmamak lazım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanssizsansli Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 evlenmemek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Yürek yiyip bu tarz bir sözleşme teklifi edebilen babayiğit var mıdır. Milyonerler hariç. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Catze Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Şu yazılanların çoğu kolpa ya resmen. Biraz düzgün avukat bulup nafaka ödemeden aylarca mahkemeleri erteletmeler, en sonunda davayı düşürüp tekrar açtırtıp yine aynı şeyi yapmalara bizzat şahit olduğum için hiç ama hiç inandırıcı gelmedi. Ya da herif tam bir mal, ki bu daha olası gözüküyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KillJoy Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 nafaka mağdurları inanılmaz fazla.. sözleşme yapsan bile kadın sözleşmeye itiraz edebiliyor. kan donduran birsürü hikaye daha var burada: http://erkeksenevlenme.com/magdurlar/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dana22 Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Catze said: Şu yazılanların çoğu kolpa ya resmen. Biraz düzgün avukat bulup nafaka ödemeden aylarca mahkemeleri erteletmeler, en sonunda davayı düşürüp tekrar açtırtıp yine aynı şeyi yapmalara bizzat şahit olduğum için hiç ama hiç inandırıcı gelmedi. Ya da herif tam bir mal, ki bu daha olası gözüküyor. e o zaman da avukata nafaka veriyorsun.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 eşinin çalışıyor ve gelir durumunun senden iyi olması. ya da senin sigortalı bi işte olmaman ve mal varlıgını bosanmadan once kankana vermen. Çocuga zaten verirsin ya. Flassh said: bosanınca nafaka ve para vermemenin yolu yordamı var mı? mutlaka vardır yani. aptal olmamak lazım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
calvaria Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 19, 2018 3-4 tane okudum içim karardı, bu ne la Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar