Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

GS başkanı: 3 Temmuz bir komploydu!


Tatar Ramazan

Öne çıkan mesajlar

http://www.milliyet.com.tr/atilla-gokce-3-temmuz-un-50-milyon-dolarlik-1985533-skorer-yazar-yazisi/
said:
3 Temmuz'un 50 milyon dolarlık sırrı
17 Aralık Çarşamba 2014A+A-
Galatasaray Başkanı, “Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç” dedi.

Bilim insanı, hukukçu. 1961’de üniversite diplomasıyla çıktığı yolculuğu 53 yıldan beri aralıksız sürdürüyor. Bir yandan davalar, duruşmalar, dosyalar arasında koşuştururken, bir yandan da öğrencilerine yeni tezlerinde yeni yeni mesajlar veriyor, onlarla tartışıyor. Bilimsel jürilerde oy kullanıyor. Onlarca doçentin, profesörün akademik unvanını imzasıyla onaylamış büyük bir hoca o!

Koşullar, Duygun Yarsuvat’ı Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanlığına getirmiş. Hevesle, hayalle hazırlandığı bir rol değil bu. Altı aylık geçici bir görev olarak bakıyor başkanlığa...

Yanlış yargılama

Belki de sırf bu nedenle, Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki rekabete farklı bir masumiyetle yaklaşıyor. Popülist demeçler verip ortalığı kızıştırma, rakibi gıcık etme, taraftarlara selam çakma kolaycılığına sapmıyor. Ortamı yangın yerine çeviren demeçlerden uzak duruyor.

Duygun Yarsuvat’ın spor adamı, bilim insanı kişiliğinin en taze örneğine de bizzat tanık oldum.

Geçen hafta Çarşamba gecesi, dostlarım Mehmet Ayan ve Ilgaz Çınar’la birlikte “Galatasaraylılar Evi”ne, onların diliyle “Cemiyet”e konuk olduk. Galatasaray Basketbol Takımı’nın geçen yıl final serisindeki son Fenerbahçe maçına çıkmamasıyla ilgili olarak olimpizm ilkelerine aykırı davranıldığını, Koç Ergin Ataman’la oyuncuların “spor yapma” hakkının çiğnendiğini, bir dava açmaları halinde o günkü yönetimden yüklü tazminat alabileceklerini anlatım.

Sonradan sohbet sırasında Yarsuvat’ın özellikle Fenerbahçe Başkanı hakkında söyledikleri ilgimi çekti:

“-Aziz Yıldırım, 6222 sayılı yasa kapsamında yargılandı. Normal olarak asliye ceza mahkemesinde yargılanması gerekirdi. Ama Giresunspor eski başkanı Olgun Peker’le ilgili iddialar kapsamında olayı çete suçu olarak gördüler ve ağır cezaya gittiler. Bence bu yanlıştı. Normal olarak asliye cezada yargılansaydı, tutuklanmazdı. Asliye cezada suçlu bulunsa dahi “hükmün açıklanması geri bırakılır” ve bu kadar yıpranmamış olurdu. Bu dava ile ilgili yargılama usulü kararları üç gün içinde değişti. İyi olmadı.”

Yarsuvat’a “Peki bu çoraplar neden örüldü başkanın başına?” diye sordum.

Aynen şunları söyledi:

“-Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç!”

Hasım ya da rakip değil

Başkan Yarsuvat, bunları söylerken Fenerbahçe’ye ortalama Galatasaraylıların baktığı “hasım” ya da “rakip” gözüyle bakmıyordu. Üzgün ve samimi bir tavırla sanki komşusunun başına gelen bir felaketten söz ediyordu.

Başkan’la tartışmaya girmedim. Bu 50 milyon doların bağış olarak mı, destek olarak mı talep edildiğini sormadım. Kendi mantığımla bunun karşılığını da bulamadım. Ne var ki Aziz Yıldırım’ın 2 Temmuz 2013 gecesi tahliyesinden hemen sonra, evinde Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e başına gelenlerin Fethullah Hoca örgütünün işi olduğunu anlattığını biliyorum. Ertesi gün Yıldırım, bu beyanları yalanlamıştı, onu da hatırlıyorum.

Bir de Aziz Yıldırım’ın sık sık tekrarladığı bir mesaj var: Günü geldiğinde konuşacağını, Türkiye’yi sarsan açıklamalar yapacağını söylüyor Fenerbahçe Başkanı.

Duygun Yarsuvat’ın ayrıntısız, sade ve net sözcüklerle anlattıklarını buraya yazmadan önce, Pazar akşamı arayarak “Sohbette söylediklerinizi yazabilir miyim? Bunu sormak benim görevimdir” dedim. “Elbette yazabilirsiniz, dedi, teşekkür ettim. Son sözü de şu oldu: “Asıl ben size izin istediğiniz için, nezaketiniz için teşekkür ederim!”

Şimdi...

Yarsuvat gibi hukukçu bir spor adamının... Ya da sporcu bir hukuk insanının sözleri ortada kalmamalı. En başta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bilgisi olan, iddiaya muhatap olan kim varsa bu konuda öteden beri süren suskunluğunu bozmalı ve gerçekleri açıklamalı.

Şunu da kimse unutmamalı: Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da aralarında bulunduğu 32 kişinin gözaltına alındığı son operasyonla bu yazıda adı geçenlerin hiç bir ilgisi yoktur. Kimse operasyonu ve yazıyı birbirine bağlayarak komplo teorisi üretmesin.

Ben sadece gazeteciyim!

Bunu da yazın Oldboylar, ateş üfleyerek sönmezdi di mi? Amigo gibi taraftarı gazlamaya çalışan, o koltuğa sadece kendi reklamı için gelip, kulubünüzü batırıp kaçan Ünalınız bunu da açıklasın bakalım.
Al adamın diyor sdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


Kamuoyunun bilmesi gereken husus, haberde yer aldığı üzere 50 Milyon Dolar ile ilgili, Aziz Yıldırım olarak benim hiç kimse ve hiçbir grupla herhangi bir diyaloğum olmamıştır.

Kamuoyuna duyurulur.

Aziz YILDIRIM
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı"">
"Bugün Milliyet Gazetesi'nde Atilla Gökçe imzasıyla yayınlanan haber üzerine bu açıklamayı yapmak zarureti hasıl olmuştur.

Kamuoyunun bilmesi gereken husus, haberde yer aldığı üzere 50 Milyon Dolar ile ilgili, Aziz Yıldırım olarak benim hiç kimse ve hiçbir grupla herhangi bir diyaloğum olmamıştır.

Kamuoyuna duyurulur.

Aziz YILDIRIM
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı" said:


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iddia deli sacmasi

gulenin uzerinden donen para 10 tane yarsuvat 4 tane de aysal satin alir

ha oyle bir sey olsa bile sike yaptigini tespit ettirdigi ve blackmail icin KOMPLO ISTE BUNU DA GORUN denecek bir sey yok ortada aksine sike yapildini bildigin dogrular nitelikte (ha ne kadar ihtiyac var dogrulanmasina)

bir de bizim kulup hani cemaatciydi lan? bitmis o gunler galiba
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sevinmiş gariban.

Adamlar resmen şike üzerinden tehdit ile haraç istemiş. Yoksa pisliklerinizi ortaya dökeriz diye. Yarsuvat şike var veya yok dememiş ayrıca. Sadece istenen haraç söylentisini dile getirmiş.

Ve kendi başkanınız böyle bir söylenti yalandır yok dedi. GS 2. Başkanı da açıklama yaptı. Yarsuvat dost sohbetinden böyle bir söylentiden bahsetmiş diye. Doğruluğu kesin değil söylenti adı üstünde.

Madem böyle bir durum var ekilen tarlalar, tutulan işiçiler falan neden totemimizdi diye savunma yapıldı?

AKP vs cemaat çıkınca hiç gündemde olmayan bizi cemaat yaktı savunması çıktı. Ne kadar inandırıcı ise.

Namusumuz CAS ve Mustafa Kemal'in askerleriyiz gitti tişikkirler başbakanımız ve cumhurbaşkanımız oldu bir anda.

Yüce filozof Volkan'ın UEFA ve CAS yetkilileri Türkçe bilmiyorlar nasıl bilecekler şike olup olmadığı şeklinde ki savunmasına dönmüş bu başlık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu Yarsuvat çok sağlam ve fazlaca saygı değer bir hukukçu değil mi?

Öncelikle ortaya bir iddia atıyorsa temelini görmüştür. Diğer türlü sonunu getiremeyecek bir şey için kendi saygı değerliğini çöpe atabilir mi? Asılsız veya temelsiz iddiaların birinin başına ne kadar büyük bela olacağını en iyi bilenlerden biri kendisi olsa gerek.

Ya da işte saygıdeğer gözüküp, aslında karaktersiz elemanlardan biridir ki vergi indirimiydi, oydu vs. GS için şuan hükümetin tetikçiliğini yapıyor. Nitekim olay Cemaat üstüne itilirse bu cephede feci galibiyet alır AKP, şuan bile resmen Osmanlı tokadını attı.

Gerçi her şekilde şuan GS başkanı sayesinde GS kulübü AKP'nin tetikçiliğini yapıyor oluyor asdfsd
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

CthuLhu said:

çok yaşa modeZ!

ilk mesaj sende gözükmüyor sanırım, buyur arkadaşım sdf
http://www.milliyet.com.tr/atilla-gokce-3-temmuz-un-50-milyon-dolarlik-1985533-skorer-yazar-yazisi/
said:
3 Temmuz'un 50 milyon dolarlık sırrı
17 Aralık Çarşamba 2014A+A-
Galatasaray Başkanı, “Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç” dedi.

Bilim insanı, hukukçu. 1961’de üniversite diplomasıyla çıktığı yolculuğu 53 yıldan beri aralıksız sürdürüyor. Bir yandan davalar, duruşmalar, dosyalar arasında koşuştururken, bir yandan da öğrencilerine yeni tezlerinde yeni yeni mesajlar veriyor, onlarla tartışıyor. Bilimsel jürilerde oy kullanıyor. Onlarca doçentin, profesörün akademik unvanını imzasıyla onaylamış büyük bir hoca o!

Koşullar, Duygun Yarsuvat’ı Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanlığına getirmiş. Hevesle, hayalle hazırlandığı bir rol değil bu. Altı aylık geçici bir görev olarak bakıyor başkanlığa...

Yanlış yargılama

Belki de sırf bu nedenle, Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki rekabete farklı bir masumiyetle yaklaşıyor. Popülist demeçler verip ortalığı kızıştırma, rakibi gıcık etme, taraftarlara selam çakma kolaycılığına sapmıyor. Ortamı yangın yerine çeviren demeçlerden uzak duruyor.

Duygun Yarsuvat’ın spor adamı, bilim insanı kişiliğinin en taze örneğine de bizzat tanık oldum.

Geçen hafta Çarşamba gecesi, dostlarım Mehmet Ayan ve Ilgaz Çınar’la birlikte “Galatasaraylılar Evi”ne, onların diliyle “Cemiyet”e konuk olduk. Galatasaray Basketbol Takımı’nın geçen yıl final serisindeki son Fenerbahçe maçına çıkmamasıyla ilgili olarak olimpizm ilkelerine aykırı davranıldığını, Koç Ergin Ataman’la oyuncuların “spor yapma” hakkının çiğnendiğini, bir dava açmaları halinde o günkü yönetimden yüklü tazminat alabileceklerini anlatım.

Sonradan sohbet sırasında Yarsuvat’ın özellikle Fenerbahçe Başkanı hakkında söyledikleri ilgimi çekti:

“-Aziz Yıldırım, 6222 sayılı yasa kapsamında yargılandı. Normal olarak asliye ceza mahkemesinde yargılanması gerekirdi. Ama Giresunspor eski başkanı Olgun Peker’le ilgili iddialar kapsamında olayı çete suçu olarak gördüler ve ağır cezaya gittiler. Bence bu yanlıştı. Normal olarak asliye cezada yargılansaydı, tutuklanmazdı. Asliye cezada suçlu bulunsa dahi “hükmün açıklanması geri bırakılır” ve bu kadar yıpranmamış olurdu. Bu dava ile ilgili yargılama usulü kararları üç gün içinde değişti. İyi olmadı.”

Yarsuvat’a “Peki bu çoraplar neden örüldü başkanın başına?” diye sordum.

Aynen şunları söyledi:

“-Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç!”

Hasım ya da rakip değil

Başkan Yarsuvat, bunları söylerken Fenerbahçe’ye ortalama Galatasaraylıların baktığı “hasım” ya da “rakip” gözüyle bakmıyordu. Üzgün ve samimi bir tavırla sanki komşusunun başına gelen bir felaketten söz ediyordu.

Başkan’la tartışmaya girmedim. Bu 50 milyon doların bağış olarak mı, destek olarak mı talep edildiğini sormadım. Kendi mantığımla bunun karşılığını da bulamadım. Ne var ki Aziz Yıldırım’ın 2 Temmuz 2013 gecesi tahliyesinden hemen sonra, evinde Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e başına gelenlerin Fethullah Hoca örgütünün işi olduğunu anlattığını biliyorum. Ertesi gün Yıldırım, bu beyanları yalanlamıştı, onu da hatırlıyorum.

Bir de Aziz Yıldırım’ın sık sık tekrarladığı bir mesaj var: Günü geldiğinde konuşacağını, Türkiye’yi sarsan açıklamalar yapacağını söylüyor Fenerbahçe Başkanı.

Duygun Yarsuvat’ın ayrıntısız, sade ve net sözcüklerle anlattıklarını buraya yazmadan önce, Pazar akşamı arayarak “Sohbette söylediklerinizi yazabilir miyim? Bunu sormak benim görevimdir” dedim. “Elbette yazabilirsiniz, dedi, teşekkür ettim. Son sözü de şu oldu: “Asıl ben size izin istediğiniz için, nezaketiniz için teşekkür ederim!”

Şimdi...

Yarsuvat gibi hukukçu bir spor adamının... Ya da sporcu bir hukuk insanının sözleri ortada kalmamalı. En başta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bilgisi olan, iddiaya muhatap olan kim varsa bu konuda öteden beri süren suskunluğunu bozmalı ve gerçekleri açıklamalı.

Şunu da kimse unutmamalı: Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da aralarında bulunduğu 32 kişinin gözaltına alındığı son operasyonla bu yazıda adı geçenlerin hiç bir ilgisi yoktur. Kimse operasyonu ve yazıyı birbirine bağlayarak komplo teorisi üretmesin.

Ben sadece gazeteciyim!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

Bu Yarsuvat çok sağlam ve fazlaca saygı değer bir hukukçu değil mi?

Öncelikle ortaya bir iddia atıyorsa temelini görmüştür. Diğer türlü sonunu getiremeyecek bir şey için kendi saygı değerliğini çöpe atabilir mi? Asılsız veya temelsiz iddiaların birinin başına ne kadar büyük bela olacağını en iyi bilenlerden biri kendisi olsa gerek.

Ya da işte saygıdeğer gözüküp, aslında karaktersiz elemanlardan biridir ki vergi indirimiydi, oydu vs. GS için şuan hükümetin tetikçiliğini yapıyor. Nitekim olay Cemaat üstüne itilirse bu cephede feci galibiyet alır AKP, şuan bile resmen Osmanlı tokadını attı.

Gerçi her şekilde şuan GS başkanı sayesinde GS kulübü AKP'nin tetikçiliğini yapıyor oluyor asdfsd


BJK nin belki de Türkiye'nin en gözde taraftar grubu Çarşı iktidar isteği ile darbe suçu ile yok edilmek isteniyor. BJK nin sesi çıkmıyor. Bu AKP tetikçiliği olmuyor.

FB M.Ali Aydınlar ile iktidar tarafından içeriden fethedilmek istendi. Mustafa Kemal'in askeri oldu herkes. Sonra şike aklaması yeniden yargılanma ile ağızlara bir parmak çalındı. İktidar destekçisi oldular. Bu da AKP tetikçiliği olmuyor.

Padişahım çok yaşa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnan Kıraç-Hayri Kozak A.Ş. Ünal Aysal sivrilince ve hükümetle dalaşmaya başlayınca doğru veya yanlış tartışılır; adamı uzaklaştırdı. Malesef Galatasaray Eğitim Vakfı yönetiyor kurulu, Faruk Süren'i bir gecede silenler Ünal Aysal gibi gelmiş geçmiş en güçlü GS başkanı olacak adamı da yediler.

Şimdi piyon bir başkan önderliğinde, yönetimin içinde hükümete yakın Albayrak vb. şaklabanların bulunduğu bir kadro ile ufaktan yanlıyoruz. Galatasaray başkanlarının temel sorunu malesef buydu 2000 sonrası; gidip Monako prensiyle Fransa cumhurbaşkanıyla yemek yiyorsun, ama hükümette tanıdığın bir tane adam yok. Elalemin Limakçı Nihat Özdemir'i cayır cayır tabi bu dönemde, Aziz'i de donunda sallar fors olarak

Şu an Terim ve Albayrak resmen Tayyip ile arasını yapıyor Galatasaray'ın. Malesef ülkenin başında futbolcu eskisi olduğundan; birinin başkanı Çarşı'yı satıp başbakanı yalar, diğeri binlerce adamı Atatürkçülük ayağına kandırıp olayı Kurtuluş Savaşı'na döker, Anıtkabır'e toplar akabinde dava yeniden görülsün diye kulis yapar binbir takla ile
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...