Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Nazar, Göz değmesi, Bakışların hissedilmesi


sdeceokuyangenç

Öne çıkan mesajlar

Redeagle said:

Dokunun x ışınlarını absorblaması diye bilimsel bir durum var.

Fakat doku x ışınları absorbluyor o nedenle nazar bilimsel bir durum diye bir şey iddia edemeyiz.

Çünkü bu iddiayı ortaya attığımız anda içinde bir durumdan başka bir duruma geçiş olan bütün olguları x ışını absorplanmasıyla açıklayabilmemiz gerekir.

-Evimdeki kedinin geçen gün timsaha dönüşmesi bilimsel bir konu. Çünkü dokunun x ışınlarını absorblamasıyla değiştiğini biliyoruz.

-Evimdeki kedinin ruh halinin değişim geçirmesini dokunun x ışınlarını absorblamasıyla açıklayabilirim.

-Evimdeki kedi kendine iş buldu. Yöneticiliğe yükseldi. Çünkü x ışını absorblanınca doku değişime uğrayabiliyor.

X ışının dokuda absorblanması temel bir fizik olayı. Nazar temel ya da genel bir fizik olayı değil. Nazar kavramı ile temel bir fizik olayını bağdaştıramadan önce aradaki okyanus dolusu bilgi boşluğunu mantıklı bir biçimde doldurabilmek gerekir.


Ben nazarın gerçek olduğunu savunmadım zaten. Kanıtlanmamış bişey. İki gün sonra kanıtlanır kanıtlanmaz onu ben bilemem. Bunun üzerine tartışmak gereksiz demek çok saçma. Çünkü bundan 20 sene önce beyinle ilgili bilinmeyen çok daha fazla şey vardı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aquila said:

haci sen niye makaleyi kisisellestirip, saldiriya gectin ki ben onu anlamadim.


Makaleyi savunmuyorum. Üzerine çalışma yapılan bişey bu. Daha beyinle ilgili açıklanamayan üzerine çalışma yapılan onca şey varkan bunu "yok böyle bişey" diye kestirip atmak yanlış bence
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya verdiğin makalede deney adına yapılan tek şey insanların gözleri kapalı ve açıkken farklı dalga boyundaki beyin dalgalarını ölçmek.

ne yöntemi yöntem ne conclusionda doğru düzgün bir şeye varılabilmiş, gelmiş savunuyorsun şunu.

ha savunmuyormuş ok o zaman;

http://media.ed.edmunds-media.com/non-make/drivingtips/drivingtips_618123_600.jpg
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Makelenin yayınlandığı derginin impact factoru 0.13 Mesela Nature'un 42 küsür.

Impact factor makele başına kaç referans gösterildiği. Ne kadar yüksek o kadar sallıyorlar seni demek.

Muhtemelen bu makele ile dalga geçen adam sayısı bilim camiasında baya fazladır.

İlerde birileri sağlam kanıt bulada bilir, ama bildiğin makale kolpa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Remus said:

Makelenin yayınlandığı derginin impact factoru 0.13 Mesela Nature'un 42 küsür.

Impact factor makele başına kaç referans gösterildiği. Ne kadar yüksek o kadar sallıyorlar seni demek.

Muhtemelen bu makele ile dalga geçen adam sayısı bilim camiasında baya fazladır.

İlerde birileri sağlam kanıt bulada bilir, ama bildiğin makale kolpa.


Zaten tek kişi üzerinde yapılmış bir çalışma saçma. Nedense burdaki herkes makaleyi ve bunun doğruluğunu savunduğumu düşündü. Halbuki ilk postumda ne düşünüyosunuz bu konu üzerine bi tane de makale koyıyim şöyle diye açmıştım. Ama içine ettiler olayın
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sdeceokuyangenç said:



Bunun üzerine tartışmak gereksiz demek çok saçma. Çünkü bundan 20 sene önce beyinle ilgili bilinmeyen çok daha fazla şey vardı.


Tamam ama herhangi bir fizik olayı ile nazar denen olgunun arasında çok fazla boşluk var. Sen "bazı fizik olayları var, oralardan nazara yirmi seneye yol yapabiliriz, bunu tartışırım" diyebilirsin. Ben de(elde olan verilere göre konuşuyorum) aynı şekilde davranıp "bazı fizik olayları var, kedimin başka hayvanlara dönüşebildiği gerçeğini 20 sene sonra fark edeceğimizi düşünüyorum, o yüzden bu konuyu tartışırım" diyebilirim.

İnsanlar beyini çok uzun zamandır çözmeye çalışıyor. Parça parça bilgiler edinerek bir şeyin çalışma sisteminin öğrenilmesi(beyin) ile nazara (elde edilmeye çalışılan sonuç) ulaşmak için en temel fiziğin bir olgusunu çekip bu fizik olgusu ve nazar arasındaki korkunç büyüklükteki boşluğu dert etmeyerek tartışmak arasında büyük bir fark var.

Tartışılabilir tabi ama bu muhabbet takip edilebilecek bilimsel basamaklar olmadığı için felsefi bir muhabbete döner.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

makalesi var diye saçma sapan konuşulmuş sanırım.
schizophrenia or possession başlıklı bi makale sci de kayıtlı bi dergide yayınlandı geçenlerde, bi anlam ifade etmiyor yani.

hatta retact edilen tonla makale var. bu yüzden RIKEN'de bi japon intihar etti geçen duymuşsunuzdur
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...