Nigger_of_the_sand Mesaj tarihi: Kasım 24, 2017 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 24, 2017 Avarlar konusunda yanildigim noktalar varmis. Buyuklukleri konusunda farkli farkli haritalar var, Google'da "Avar Empire" yazinca farkli farkli haritalar cikiyor ve kimi Bohemya hatta Almanya iclerinde dahi gosteriyor. Kafam karisti. Ayrica Samo'nun Imparatorlugu da (Moravya'da kurulan Slav imparatorlugu) Avarlar'a karsi ayaklanmalari suretiyle kurulmus. Ben nedense hep Kutsal Roma Imparatorlugu'na karsi diye biliyordum. Yani Avarlar'in Bati Slavlari uzerindeki etkisi konusunda yanildigim kesinlesmis oldu boylece. Diger maskulen Slavik unvanlardan farklilik gosteren Lehce'de "Bay" anlamina gelen "Pan" sozcugu ve Hirvatca'da da lord gibi bir unvan olarn "Ban" da Avarca "Bayan" gibi birseyden falan mi geliyor acaba? Yeteri kadar bilgim olmadan konusmusum, bu yuzden ozur diliyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanssizsansli Mesaj tarihi: Kasım 24, 2017 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 24, 2017 onu bilmem de bizdeki sayın kelimesi saygıdan değil ingilizcede asillere söylenen count'ın mot a mot çevirisi. aynı press'in basın olarak çevrilmesi gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Aralık 11, 2017 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 11, 2017 boşnak mevzusunu ne zamandır yazayım yazayım diyorum ama elim gitmiyordu metamatik hesabı yaparsak, bölgeye -boşnakların yaşadığı bölgeden bahsediliyor, balkanlar veya kuzey romanya değil- slav kabilelerinin kendi başlarına girişleri tarihi kayıtlar olarak en erken ms.700 civarını gösteriyor, ama ms.800 ve sonrası bölgeye yayılma ve kültür yayılması için daha olası şimdi ms.700 öncesi en az 2000 yıl bölgede yaşayanlar var, ms. 700 sonrası -arada yaşan bizans ve diğer ülkelerin hakimiyetlerine girilmesini saymıyorum, 1200 yılı civarı bir müstakil bosna krallığı da var- 1463 yılında osmanlı idaresine geçiyor yani, arada diğer devletleri saymazsak -ki arada çok değişiklik oluyor- ve 1463-700=763 yıl, osmanlıdan 1878 yılında çıkıyor 1878-163=415 yıl yani kabaca tarihleri yazarak böyle bir sonuca varabiliyoruz. son not: İliryalılar dışında bölgenin yerlisi olduğunu da not düşmek lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Aralık 11, 2017 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 11, 2017 konu ile direk alakası yok ama yine dursun bir yerde, "ekşiden alıntı" said: mhp'nin 1969 yılındaki ünlü kongresinde eğer kazanan türkeş değil de atsız olsaydı bugün bambaşka bir milliyetçi profili olabilirdi. kesinlikle daha modern ve seküler olurlardı. kafa karışıklığı giderilirdi. soner yalçın güzel yazmıştı: "kongre iki gün boyunca hayli hareketli geçti. kongre başkanı orhan kaleli bile divandan istifa etmek zorunda kaldı. türkçülerin simgesi "tanrıdağı"nın yanına, islamiyet’in simgesi "hiradağı" eklenip yeni bir slogan üretilmişti: "tanrıdağı kadar türk, hiradağı kadar müslüman." zamanla, "tanrı türk’ü korusun" pankartının yerini de "kanımız aksa da zafer islam’ın" alacaktı! benzeri islami simgeler, türkçü gruptan "türkler araplaştırılmak isteniyor" şeklinde tepki aldı. nihal atsız ekibi, kongrede direkt türkeş’i hedef aldı. aslında nihal atsız ile türkeş’in dava arkadaşlığı çok eski yıllara dayanıyordu. türkeş daha kuleli askeri lisesi’nde öğrenci iken nihal atsız ile tanışmıştı. onu öğretmeni bilmişti! 1944 türkçüler davası’nda birlikte yargılanıp hüküm giymişlerdi. şimdi ise karşı gruptaydılar. nihal atsız ekibi, kongrede hep benzer sözleri söylediler türkeş’e: "sen git güvendiğin araplara biat et!" "oy toplamak için arap develere bin!" sonuçta, nihal atsız grubu, kongreyi kaybetti. türkçüler ellerindeki parti kimliklerini kürsüye doğru fırlatarak salondan ayrıldılar. nihal atsız, gazetecilere şu açıklamayı yaptı: "mhp’de allah, tanrı’yı kovdu!" türkçülük, osmanlı devleti’nin son döneminde doğmuş; cumhuriyet ile birlikte dirilmiş; 1969 kongresinde öldürülmüştü!" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Aralık 15, 2017 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 15, 2017 eski bir haber ama olsun Musa Anter ve Kemal Burkay Kürt değil, Türkmen çıktı said: Gazi Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı Bingöl-Muş-Varto üçgenindeki aşiretleri araştırdı. Bölgede iki kardeşten birinin kendisini Türk, diğerinin Kürt olarak tanımlanmasından etkilenen ekip, elde ettiği bilgileri Osmanlı arşivleriyle karşılaştırdı. http://www.hurriyet.com.tr/musa-anter-ve-kemal-burkay-kurt-degil-turkmen-cikti-12330749 Araştırma sonuçları, tartışılan açılım meselesinde kafaları daha da karıştıracak gibi: Kürt aydınları olarak bilinen Musa Anter ve Kemal Burkay’ın aslında Türkmen aşiretinden olduğu tespit edildi. 19. yüzyılda kadınların kocalarını boşama hakkına sahip olduğu belirlendi. Bu arada 718 yıldır saklanan, Alevilik tarihinin en eski görsel materyaline ulaşıldı. Gazi Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı Türklerin Anadolu’ya ilk geldiği Bingöl-Muş-Varto üçgeninde aşiret araştırması yaptı. 3 il, 5 ilçe ve 17 köyde 42 kişiyle görüşen akademisyenler, ulaştıkları “sözlü tarihi”, 15 bin sayfalık Osmanlı arşiv belgeleriyle karşılaştırdı ve Türkiye’nin uzun süredir tartıştığı üç açılıma kadın, Alevi ve Kürt açılımlarına katkı sağlayacak üç ayak çıktı ortaya. Prof. Dr. Alemdar Yalçın’ın koordinatörlüğündeki 12 kişilik ekibin Osmanlı tapu tahrir kayıtları ve mühimme defterlerinde (Divan-i Hümayun toplantılarının kayıtları) rastladıkları en ilginç ayrıntı, Kürt aydınlar Musa Anter’in aşireti Anter aşireti ve Kemal Burkay’ın aşireti Şadıllı aşiretinin Türkmen orijinli olduğu. Bölgede benzer zıtlıklara sık rastlandığını kaydeden Prof. Yalçın ilginç bir örnek veriyor: “Kürt kökenli olduğu halde kendisini Türk, Türkmen kökenli olduğu halde kendisini Kürt olarak tanıtanlara sık rastlanıyor. Mesela Varto’daki Hormek aşireti aslında Türkmen soyundan. Ancak bu aşiretten olanların yarısı Türk, yarısı Kürt olduğunu söylüyor. Bunun en ilginç örneğine de Teker ailesinde rastladık. Ailenin büyük oğlu Cemal Teker, Celaleddin Harzemşah soyundan geldiklerini bu nedenle Türkmen olduklarını ifade ediyor. Ona göre Şeyh Sait isyanında Hormeklerin Kürtlere karşı mücadele etmiş olmaları da bunun kanıtı. Buna mukabil ziraat mühendisi kardeşi Mehmet Teker atalarının Zazaca konuştuklarını söyleyerek Kürt olduklarını savunuyor. Aradaki çelişkiyi ise açıklayamıyorlar.” ŞEYH EDEBALİ’NİN EŞİ DE KÜRT’TÜ Prof. Yalçın 13. yüzyılda Bilecik Söğüt’te yaşayan Ekrad (Kürt) aşiretini de hatırlatıyor: “Ekrad beyinin kızı Osmanlı Devleti’nin fikir babası Şeyh Edebali’nin ikinci eşi. Bu da gösteriyor ki etle kemik gibi girmişiz birbirimize. Şu Kürt, şu Türk diye ayırt etmek mümkün değil.” Araştırmanın sonuçlarına göre en büyük yanlış, bölgeyi tek unsurlu olarak kabul etmek. Çünkü Anadolu’nun hiçbir yerinde, soyutlanmış, lokalize olmuş bir topluluk yok. Prof. Yalçın üniversitelerin çok iyi örgütlenerek yöreyle ilgili çok yönlü alan araştırmaları yapması gerektiğini söylüyor: Bunu Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) koordine edebilir. Elde edilen veriler siyasilere aktarılır. Ancak bu şekilde kalıcı kardeşliği sağlayacak köklü önlemler oluşturulabilir.” Prof. Yalçın’ın sözlerini üniversitenin rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da destekliyor: “Kürt açılımının öncelikle bilimsel altyapısının oluşturulması gerekir. Ayrıca pahalı bir çalışma. Sadece bizim bu bölgede yaptığımız araştırmanın bütçesi 500 bin dolara kadar çıkacak. Bizim çalışmamız deryada bir zerre. Oradaki kültürel ve sosyolojik yapı bilinmeden, bölgede yaşayanların psikolojileri ve ne istedikleri tespit edilmeden yapılacak açılım sakıncalar doğurabilir. Devlet desteklerse birkaç yıl içinde tüm alan çalışması tamamlanabilir.” BİNGÖL DAĞLARI YENİDEN İSVİÇRE OLABİLİR Prof. Alemdar Yalçın Bingöl Dağları’nı İsviçre’ye benzetirken Kürt açılımına katkı sağlayabilecek ipuçları veriyor: “Besicilik yörenin bitki örtüsü açısından Türkiye için öyle bir avantaj ki; binbir çeşit bitkiden beslenmiş koyunlarla besicilik yapıldığında Avrupa’da kimse bizimle rekabet edemez. 16. yüzyılda bölgede ipekböcekçiliği varmış. Şu anda da ipekböcekçiliğine dönülecek yerler var. Türkiye ipek ihraç edebilecekken ithal ediyor. Bölge, en kaliteli demir madeninin çıktığı yer. Maden ocakları hâlâ duruyor. Bölge, sağlık turizmi, yamaç paraşütü, kültürel etkinlikler için bulunmaz güzellikte. Terör medyada fazla abartılı gösterilince memur ağlayarak gidiyor. Önce Sivas’tan öteki taraf yaşanmaz yargısı yıkılmalı.” ALEVİLERİN 718 YILLIK GİZLİ BELGESİ Araştırmalar sırasında bugüne kadar kimselere gösterilmeyen sandıklar çıktı ortaya. Bir Alevi dedesinin sandığında bulunan pembe kağıt üzerine yazılmış 6 metrelik şecere (soy ağacı) tüm ekibi heyecanlandırdı. Arap alfabesiyle yazılmış metnin altındaki 1231 tarihi doğruysa, belge 718 yıldır bez torbalarda saklanıyor. Yazının karakteri, kök boyadan özel olarak üretilmiş mürekkebi çok eski bir belge olduğuna işaret ama gerçek yaşın tespiti için kağıttan bir parça, “acil” kodlu olarak karbon testine gönderildi. TÜBİTAK’tan testin sonucu bekleniyor. Prof. Yalçın’a göre belge, Alevilik tarihinin Power Point bir sunumu gibi: “Sonuç doğru çıkarsa bu belge bulunan en eski Alevi şeceresi olarak tarihe geçecek. Bu şecere Cem törenlerinde asılıyor. Acil koruma altına alınması lazım.” BOŞANMAK İSTEYEN KADININ MAVİ FERACE HAKKI Araştırmanın bir ayağı da Türkiye’de gündemden düşmeyen kadın hakları tartışmalarını alevlendirecek çarpıcılıkta. Sünni ile Alevi aşiretler arasındaki ilişkileri de inceleyen ekip, en önemli farkın evlilikte olduğunu gözlemledi: Sünni aşiretlerde çok evlilik göze çarparken, Alevilerde tek eş hüküm sürüyor. Mesela İmam Rıza Ocağı’na bağlı Tecirli Alevilerinde, tek evliliğin garantisi mavi ferace. Eşi zina yapan kadın, mavi feraceyi giyerse kocasını boşamış sayılıyor. Bu geleneğin 1900’lü yıllara dek devam ettiği anlatılıyor. AŞİRET HARİTASI ÇIKTI Araştırma sonucunda bir de aşiret haritası oluşturuldu. Bölgede değişik dönemlerde yüzden fazla aşiret yaşadığına işaret eden Yalçın, göçler ve savaşlar nedeniyle çok fazla sirkülasyon olduğuna dikkat çekiyor. 18. yüzyıldan önce Cibran aşiretine rastlanmadığını, padişah fermanlarında geçen Ulus aşireti mensuplarının ise bugün varolmadığını anlatan Prof. Yalçın, bölgede hangi yüzyılda hangi aşiretlerin varlığını sürdürdüğüne, sürdüremeyenlere ne olduğuna ilişkin verilerin üç cilt halinde çıkarmayı düşündükleri kitapta yer alacağını ifade ediyor. SAYILARLA AŞİRET ARAŞTIRMASI Kaç gün sürdü: 15 gün alan, 2 ay arşiv çalışması Kat edilen yol: 3300 km Görev alan kişi: 12 Yüz yüze görüşülen kişi sayısı: 42 Çekilen fotoğraf: 2285 Çekilen görüntü: 19 saat Ses kaydı: 22 saat Taranan kitap: 195 İncelenen mühimme defteri: 15 cilt Vakıf belgesi: 150 İncelenen tapu tahrir defteri: 2000 sayfa İncelenen hazine-i evrak defteri: 1800 sayfa Taranan toplam metin sayfası: 15.000 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Şubat 7, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 7, 2018 mavi gözlü esmer varmış ingilterede 10k sene önce. https://mashable.com/2018/02/07/10000-year-old-cheddar-man-face-revealed/?utm_campaign=Feed:+Mashable+(Mashable)&utm_cid=Mash-Prod-RSS-Feedburner-All-Partial&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Bundle&utm_medium=referral&utm_source=Bundle&bnrv=16206#1F9ONHJTraqw :horace: Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Şubat 9, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 9, 2018 Hitler Yavudiymiş geyiği http://www.telegraph.co.uk/history/world-war-two/7961211/Hitler-had-Jewish-and-African-roots-DNA-tests-show.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
axedice Mesaj tarihi: Şubat 20, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 20, 2018 Evet feamer o topiği kirletme burada anlat. Kumanlar şimdi açık tenli mi esmer mi? Bide kıpçaklarla aynı şey değil miydi bunlar? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Şubat 21, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 21, 2018 var yukarında, yazıldı daha önce Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
axedice Mesaj tarihi: Şubat 21, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 21, 2018 53 sayfa topik olmuş, mesajı linkler misin pls. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nigger_of_the_sand Mesaj tarihi: Mart 1, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 1, 2018 Turkmenistan turkulerine denk geldim. Anadolu muzigine baya benziyor. Ozellikle kemenceli parcalar. Cok tanidik gelse de bir turlu "ha bu su yorenin" muzigi diyemedim. Ic Anadolu ve Karadeniz arasinda gidip geldim. Anadolu muziklerine hakim biri en cok hangi yorelere benzedigini soyleyebilirse sevinirim. Uyari: Dinlerken Anadolu'nun en ic bayici muziklerini toplayip onlardan bir ulke kurmuslar gibi hissedebilirsiniz. Fikir edinmek adina atlaya atlaya dinlerseniz birsey olmaz ama. 3. ornek daha kisa ve ritimli. O kadar benziyor ki, muzigin devamini kafamda kestirebiliyorum. Ama yine bir turlu "surasi" diyemiyorum. Dilimin ucuna gelen birseyi bir turlu hatirlayamiyormusum hissi olustu catlamak uzereyim. https://www.youtube.com/watch?v=UViIcACRxpM https://www.youtube.com/watch?v=AwNsAoSw6mk&t=2187s https://www.youtube.com/watch?v=CVKdG6mhEaI Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
goldbären Mesaj tarihi: Mart 1, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 1, 2018 konu buradan tekrar feamerin cevapları okumadan haritalı post spamlemesine dönerse kendimi banlatırım :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
axedice Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Ya kingdom come oynayınca kumanlarla kıpçaklar arasındaki farkı merak ettim ama feamer üstte açıkladım falan dedi cevap vermedi. Var mıymış şimdi bi fark okuyan oldu mu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 biri ile bir şey konuşuyorsun bu müptezellere dert oluyor enteresan. zoruna gidiyorsa okuma, sizin sıçtığınız boka kadar görüyoruz da bir şey mi diyoruz biz? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 @axedice kuman/kıpçak-kıbcak falan, bir fark yok, kimin anlatığı ile alakalı, gerçi yönetici aile veya kabile ile de alakalı bir ayrım var diye iddialar var ama eski konulara dönüp bakamam şimdi, said: Kıpçaklar veya Kumanlar (Rusça: По́ловцы Polovtsı ya da Кума́ны Kuman, Çince: 钦察, Qīnchá), eski Türk halklarından biridir. Dilleri Kıpçakça olup üç kol halinde gelişim göstermiş ve daha sonra da Kıpçak dillerine kaynaklık etmiştir. said: En azından 8. yüzyıldan beri bilinen, kıbçak/kıpçak adı dışında, aynı Türk topluluğu için, üçü yerli (Türkçe) ve dördü de yabancı olmak üzere toplam yedi ad tespit edilmiştir: Diğer Türk kavimlerinin kullandığı, İslamî tarih ve coğrafya edebiyatında görülen ve daha sonraları Moğol ve Çin kaynaklarında da rastlanan kıpçak; Genellikle Bizans yazarları tarafından kullanılan ve nadiren Rus, Şark ve Latin kaynaklarında da görülen kuman; Daha çok Macarların benimsediği ve birkaç Arapça coğrafya kitabında da bulunan kun adları, yerli sözler iken; 11. yüzyıldan beri Rus metinlerinde bulunan polovets; Bremenli Adam’ın 11. yüzyıla ait Latince eserinde zikrettiği palladi; 13. yüzyıl Orta Almanca ve Latince metinlerde görülen valwen; Urfalı Matthaios'un 12. yüzyıldan kalmış Ermenice kitabında zikrettiği xarteşk’n adları da, komşuluk temaslarından sonra yapılmış birebir kelime tercümeleridir. Hem Türkçede hem de diğer dillerde Kıpçak-Kuman sözcükleri sarışın anlamına gelmektedir.[1] Kıpçaklarda da diğer bazı Türk boylarında olduğu gibi bir “sarışın”lık ve açık renk göz durumu söz konusudur.[2][3] Ayrıca görüşlerden bazıları etnonimin Rusça versiyonu olan polovets adının Slav dillerinde hep sarı değil, bazen mavi rengi(göz) de bildirdiğini belirtir.[4] kısaca özeti bu şekilde, daha derini arka sayfalarda yazıyor. ha yeri gelmişken açıklama yapmak lazım zire arka sayfalarda gereksiz yere tartışma çıktı, burada "sarı" dediklerini "platin" sarısı gibi düşünmemek lazım, platik gibi "albino işler, tabii iklimi şartlar itibari ile kuzey avrupada çıkmış olabilir ama bunların sarılığı daha önce yazıldığı gibi "kızıl-sarı" dedikleri bir renk bkz. google ama şu görsel sanırım tam olacak, http://www.esraninportresi.com/wp-content/uploads/2017/03/1-2017-k%C4%B1z%C4%B1l-sac-rengi-tonlari_mini.jpg diğer taraftan bu adam macar bir türkolog ve doğal olarak oyunun geçtiği dönemin bunların ataları ile direk alakası olmasından ötürü uzmanı, güzel ve kolay arama ile ulaşılamayacak bilgilerden bahsediyor https://www.youtube.com/watch?v=FgBofA1w5sI Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 +henryk sienkiewicz, fire and sword kitapları filmleri falan da kuman/kıpçaktan nasıl "cossack" olduklarını anlatıldığı bir dönem bu arada şöyle bir siteye denk geldim şimdi daha okumadım ama buraya koyayım okurum, https://tarihvearkeoloji.blogspot.com.tr/2014/08/kuman-kipcak-cuman-kipchak.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Senin soy ağacından ne çıktı feamer Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nigger_of_the_sand Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Sienkiewicz'in 3lemesi 1600lerin ortalarinda geciyor ve Slav Kazaklari ile Kumanlar arasindaki bir baglantiyi ele almiyor. Kitaplarda Slav Kazaklari zaten varolan bir halk, ortaya cikislarini ele alan bir donemde gecmiyor kitaplar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 eksik oldu, demek istediğim romanın veya dönenim tarihi hakkında araştırma yaparken, hangi zaman ve olaylardan sonra "cossaks" ismini aldıklarını merak eden oradan yola çıkarak ulaşabilir di ekşide falan vardı galiba ama bulamadım şimdi, ben öyle gittim zira keywordlerden atlaya atlaya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
k1nJo Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 goldbären said: konu buradan tekrar feamerin cevapları okumadan haritalı post spamlemesine dönerse kendimi banlatırım :) sen zaten dün nasıl banlanmadın ben ona şaşırdım. başkası olsa çekici sapıyla yemişti :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 goldbären e bende kızamıyorum, tam basacam küfür dolapdere dolmuşcusu gibi gözümün önüne Winnie the Pooh geliyor, böyle, https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/sanat/winnie-the-pooh-hangi-gerekcelerle-yasaklaniyor/,t0fukfWbDkiAtFsqDnzn9A.jpg?w=960&mode=max&v=20170719115416237 https://mimuu.com/wp-content/uploads/2015/10/kece-winnie-the-pooh-eeyore-yapilisi-mimuu-com.jpg bu görseli ise yorumsuz geçiyorum B)-, orta doğuda dağıtılan bazı taşlar yerine oturmuş oluyor... Sparkcaster said: Senin soy ağacından ne çıktı feamer kültür çıktı, 53 sayfa olmuş, her sayfada aynı şeyi tekrar ettiriyorsunuz ya helal olsun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nigger_of_the_sand Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Benim Turkmen muzigi ile ilgili sorum unutulmasin lutfen, bkz bir arka sayfa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 dinliyorum, ama uzmanı değilim tabi il 1:10:00 olan, kemençe olduğu ve nidalar ile kesildiği için karadeniz havası var, son kadınların söylediği, iç anadolu aşık işi gibi duruyor... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
goldbären Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 2, 2018 42:49 dinledim bitti, benim takip edebildiğim kadar, karadeniz ve iç anadolu var ama "üfelemeli" çalgılar olacak, anadolu kaval ve sipsi falan ege-akdeniz ve doğu olarak benzerlerini dinlemiştim, ama şunlar ile de benzerlik var, https://www.youtube.com/watch?v=0dEkm0Mczzw hatta macar ve moldava falan o civarlardan bile benzer tınılar çıkabiliyor, mesela, keman biraz daha "yahudi" -krazmen mi ne bir ismi vardı aklıma gelmiyor şimdi- işi kalıyor ama üflemeli çalgı ve kadının eşlik etmesine gelince tanıdık tınılar geliyor. gerçi keman yerine kemençe falan olsa nasıl olurdu... https://www.youtube.com/watch?v=J7zBJM-TgAE köçekçeleri bilirsiniz, https://www.youtube.com/watch?v=qJYiJFkc35M Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar