Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bir Durum Var


SOREN

Öne çıkan mesajlar

Hmm. Aslında şuan sizin kız/oğlan eve erkek/kız attı diyen uyuz komşu modelinden farkın yok.

Hani çıktığı kız senin bir aradaşın falan degilse, çok açıkçası şu durum seni ilgilendirmiyor. Adamın kız arkadaşına yalan söylemiş veya söylememiş olması seni geren, ilgilendiren bir durum degil, seni ilgilendirmeyen bir duruma burnunu sokmanda vazife degil. Kimse kimsenin ahlak bekçisi değil, en azından olmamalı.

%100 haklıyım diyebilsen, gene hiç bir eşy yapmaman lazım, seni ilgilendirmiyor, hani olay tamamen senin düşüdün gibi olsa cocuk yalancı adi bir herif olsa ve tamamen haksız olsa, senin burnunu sokman üzünden bir takım planları alt üst olsa, gelse snei burda hastanelik etse üzülmem, cünkü seni ilgilendirmeyen bir işe burnunu soktuğundan gene hatalısın.

Onu geçtim, %100 haklıyım diyemiyorsun, hani o %10, %20 lik kısmdaysa ve kız her şeyi biliyorsa zaten direk tam anlamıyla dumur olursun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


SOREN said:

Yakın çevreme bahsedemediğim ancak çok pis şüphelendiğim bir durum var bir tanıdığımla ilgili (özellikle tanıdığım yazdım ki arkadaşım olmadığı anlaşılsın). Bu tanıdığımın bir yalanı sürdürmekte olduğuna dair şüphem var. Olay biraz ciddi. Ne yapmam gerektiğine dair akıl danışmam gerekiyor çünkü arkadaş çevreme akıl danışamıyorum şu halde. Kesin emin olmam lazım harekete geçmeden önce. Bir de aileme soracağım ne yapmam gerektiğini ama onlardan gelecek cevabı az çok tahmin edebiliyorum. Öncelikle mevzubahis gençten bahsetmek istiyorum kısaca.

25 yaşında, daha önce bir üniversite terk etmiş, şu anda ikinci üniversitesinde okuyan, her sene girdiği üniversite sınavları neticesinde yerleştiği üçüncü bölümde (şu anda okuduğu üniversitedeki ikinci bölümünde) okuyan, bir yandan da aöf'te bir bölüme devam eden bir tanıdığım bu. Akademik geçmişi oldukça çalkantılı olan bu arkadaşın şu andaki amacı aöf'teki bölümünü bitirip (hangi bölüm olduğu hatrımda değil) kpss'ye girmek ve nihayetinde devlet memuru olmak. En azından öyle söylüyor.

Kendisiyle ta ilkokuldan tanışıyorum ama ilkokuldan sonra iletişimimiz kopmuştu. Üniversitede okurken tekrar görüşme olanağı yakaladık. Aynı fakültede öğrenciydik. Girdiği üçüncü üniversite sınavında kazandı bizim fakülteyi. Birinci senenin sonunda okulla ilişkisini zihnen kesmişti ancak aşk hayatını sürdürmek adına kampüse gelip gitmekteydi. Birlikte olmak niyetinde olduğu veya birlikte olabildiği bizim fakülteden kızlara "üniversite sınavına tekrar girdim, tıp fakültesini kazandım, kaydımı yaptırdım" yalanını söyleyen bir insan bu adam. Neyse ki yalanı daha bir şey yapamadan ortaya çıkıyordu da kimseye zarar veremiyordu. En azından psikolojik manada...

Geçenlerde bunu sinemada gördüm, yanında da kız arkadaşı vardı. Sanıyorum ki bayağı bayağı ciddiler kendisiyle. Gençle sonradan yaptığım bir sohbetten çıkarıyorum bu sonucu. Kız bizim fakültede (bu gencin eskiden öğrencisi olduğu üniversitede, buraya geleceğim birazdan) bir başka bölümde araştırma görevlisiymiş. Sanıyorum 26 yaşında bu kız. Kendisiyle çok sohbet edememiştim ama düzgün bir insana benziyor. Bunlarla sinemada karşılaştığımızda bizim filmlerin başlamasına daha vardı ve bu sayede ayaküstü sohbet etme şansı yakaladık. Bizim eleman gerçekten çok tedirgindi sohbet boyunca ve sürekli olarak lafı benim ağzımdan kapma, aralıksız sorduğu sorularla sohbeti yönlendirme çabasındaydı. Hep kendi istediği şey konuşulsun istiyordu. Lafımı kesmiyordu ama ben susar susmaz hemen bir başka soruyla konuyu "istediği mevzuda" tutuyordu diyelim. O an anlayamadım tabi ne olduğunu ama sonradan kafamda birleştirdim bir takım şeyleri diyelim. Neyse filmlere girdik, çıkışta da görmedim zaten bunları.

Daha sonra kendisiyle bir akşam dışarı çıktık ikimiz. Şeytan dürttü diyelim beni. =) Sordum işte ne yaptın ne ettin falan diye. Bizim üniversiteyi bırakmış (kızın araştırma görevlisi olduğu üniversite) ve bir başka üniversiteye geçmişti. Şimdi de aynı üniversitede bir diğer fakültede okumaktaydı. Şansa bakın ki kızla ilişkileri başladıktan çok kısa bir süre sonra üniversitesini değiştirmiş. Ben bunu duyunca hiç lafı kıvırmadan sordum "kız arkadaşın halen üniversitede okuduğunu biliyor mu? durumundan haberdar mı?" diye, "ilişkinizi bir yalan üzerine kurma, sonra toparlayamazsın" şeklinde de bir uyarıda bulundum. "Yok canım, haberdar her şeyden" dedi bana ama bana pek inandırıcı gelmedi yani.

Hani nasıl yaptı nasıl etti bilemiyorum ama şu anda bu kıza en azından geçmişiyle ilgili yalan söylediğine %80 emin gibiyim. Tahmin ediyorum ki üniversiteyi (bir başka üniversiteyi) bitirdiğini ve kpss'ye girdiğini ama kazanamadığını söylüyor. "Bir sonraki sınava artık" yalanıyla zaman kazanıyor kendisine. Kız da bunu bekliyor işte, oğlan devlet memuru olunca nişan takılacak gibisinden bir durum var sanıyorum ortada.

Şimdi diyebilirsiniz ki "Nereden biliyorsun? Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" %80 %90 benim dediğim gibi olduğuna inanıyorum durumun. Geri kalan payı da insan olmama ve insanın hata yapabilen bir varlık olmasına bağlıyorum. Gençle ilgili bildiklerimden zerre şüphem yok. Burada anlatıp, konuyu daha fazla uzatmak istemediğim başka olaylar da var bildiğim bu çiftle ilgili. Bir tek kıza sorup bu durumu onaylamam gerekiyor. Gencin yalan söylemekte olduğunu yani.

Ben bu kıza bunu nasıl söyleyeceğim? Nasıl karşıma alıp diyeceğim ki "Bak bacım, senin bu müstakbel nişanlın var ya seni ayakta yiyor, yalancı bu herif!" E-posta adresine mail mi atsam fake e-mail adresi alıp yoksa? Yoksa üniversiteye gidip karşıma alıp mı anlatsam? Yoksa telefon mu açsam? Ne yapsam? Can sıkıntısından duramıyorum. Double Indemnity filminde sigorta şirketinde çalışan bir adam vardı "içimdeki küçük adam bir şeyler söylüyor" diyip duran. O adam gibiyim işte. Bir de eminim başım çok ağrıyacak ben bunu kıza söyledikten sonra. Dayak yemem falan olası. En azından teşebbüs edilmesi falan olası.

Ben eminim bu kız bu oğlanın kpss'yi kazanmasını bekliyor bununla yuva kurabilmek için. Diyeceksiniz ki "sana ne? kız çok mu hoşuna gitti? kızı bundan ayırıp sen mi atlayacaksın üzerine?" Gerçekten öyle bir niyetim yok. Çünkü kuşkuladığım bir başka mevzu daha var söylenen yalanlarla ilgili. O da mal-mülk mevzusu. Oralara girmeyeyim şimdi.

Ne yapayım ben?


Sanane abi...?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu kadar uzun yazmaya utanmadin, hatunu bu adama kaptirmak istemiyorum, kizin pesindeyim demeye utandin.
cok garip adamsin.

git kizla bi sekilde "yanlislikla" tanis, azcik samimiyet kurduktan sonra, cocugun soylediklerinden haberin yokmus gibi, cocukla ilgili kendi bildiklerini soyle.

sonra kiz senin omzunda aglasin. olaylar gelissin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sen çocuğu kıskanmışsın belli . Bence hiç bulaşma , kendileri ne yapıyorlarsa yapsınlar. Belki de kız biliyordur çocuk hakkında herşeyi. Gönül sonuçta bu. Hoşlanmıştır harbiden çocuktan. Herşeyde mantık aramayın. Neler gördük buna benzer....
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ne diye sallıyorsun tanımadığın kızı, görüşmediğin adamı? Diyelim kıza söyledin, napcak kız? Kollarına atlamayacak o kesin. En iyi ihtimalle aralarını bozarsın, hiç yoktan bir adam sana nefret besler. En kötü ihtimalle aralarını bozamazsın, dalganı geçerler, hiç yoktan bir adam sana nefret besler. Kız sevgilisinin ne yaptığından haberdar değilse bugün o, yarın başkası kandırır zaten.

İpleyecek bir şey yok özetle.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sana ne diyen arkadaşlar, ben de öyle düşünüyorum ama (ama bağlacından önce yazan her şey gereksizdir sözünün arkasına sığınmak istiyorum burada) canım sıkılıyor yani. Kimsenin özel hayatına karışmak benim haddim değil biliyorum ama canım sıkılıyor işte. Genç kız bu sonuçta. Bizim sülaleden de kuzenlerim evlilik çağında bir tanesi hariç. Kuzenlerimden birinin başına böyle bir şey gelsin istemem şahsen.

Kızda gözün var diyen arkadaşlar, kızda gözüm yok. Kızı elde etmek istesem foruma gelip taktik arama alterior motivei ile böyle içimi dökmezdim. Öyle içine kapanık biri değilimdir. Kız da öyle afet-i devran değil. yurdum insanı işte.

Kız ya durumdan haberdarsa diyen arkadaşlar, vallahi benim korktuğum durum bu işte. Eee, sana ne yani? derse kız çok kötü olur sanıyorum. Ondan çekiniyorum işte. Bu zamana kadar söylememiş olmamın nedeni de bu zaten.

coco,

bir şey biliyoruz da konuşuyoruz, di mi?


http://blog.atlantabondage.com/wp-content/uploads/2008/04/pearofanguish1.jpg

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SOREN said:

Yakın çevreme bahsedemediğim ancak çok pis şüphelendiğim bir durum var bir tanıdığımla ilgili (özellikle tanıdığım yazdım ki arkadaşım olmadığı anlaşılsın). Bu tanıdığımın bir yalanı sürdürmekte olduğuna dair şüphem var. Olay biraz ciddi. Ne yapmam gerektiğine dair akıl danışmam gerekiyor çünkü arkadaş çevreme akıl danışamıyorum şu halde. Kesin emin olmam lazım harekete geçmeden önce. Bir de aileme soracağım ne yapmam gerektiğini ama onlardan gelecek cevabı az çok tahmin edebiliyorum. Öncelikle mevzubahis gençten bahsetmek istiyorum kısaca.

25 yaşında, daha önce bir üniversite terk etmiş, şu anda ikinci üniversitesinde okuyan, her sene girdiği üniversite sınavları neticesinde yerleştiği üçüncü bölümde (şu anda okuduğu üniversitedeki ikinci bölümünde) okuyan, bir yandan da aöf'te bir bölüme devam eden bir tanıdığım bu. Akademik geçmişi oldukça çalkantılı olan bu arkadaşın şu andaki amacı aöf'teki bölümünü bitirip (hangi bölüm olduğu hatrımda değil) kpss'ye girmek ve nihayetinde devlet memuru olmak. En azından öyle söylüyor.

Kendisiyle ta ilkokuldan tanışıyorum ama ilkokuldan sonra iletişimimiz kopmuştu. Üniversitede okurken tekrar görüşme olanağı yakaladık. Aynı fakültede öğrenciydik. Girdiği üçüncü üniversite sınavında kazandı bizim fakülteyi. Birinci senenin sonunda okulla ilişkisini zihnen kesmişti ancak aşk hayatını sürdürmek adına kampüse gelip gitmekteydi. Birlikte olmak niyetinde olduğu veya birlikte olabildiği bizim fakülteden kızlara "üniversite sınavına tekrar girdim, tıp fakültesini kazandım, kaydımı yaptırdım" yalanını söyleyen bir insan bu adam. Neyse ki yalanı daha bir şey yapamadan ortaya çıkıyordu da kimseye zarar veremiyordu. En azından psikolojik manada...

Geçenlerde bunu sinemada gördüm, yanında da kız arkadaşı vardı. Sanıyorum ki bayağı bayağı ciddiler kendisiyle. Gençle sonradan yaptığım bir sohbetten çıkarıyorum bu sonucu. Kız bizim fakültede (bu gencin eskiden öğrencisi olduğu üniversitede, buraya geleceğim birazdan) bir başka bölümde araştırma görevlisiymiş. Sanıyorum 26 yaşında bu kız. Kendisiyle çok sohbet edememiştim ama düzgün bir insana benziyor. Bunlarla sinemada karşılaştığımızda bizim filmlerin başlamasına daha vardı ve bu sayede ayaküstü sohbet etme şansı yakaladık. Bizim eleman gerçekten çok tedirgindi sohbet boyunca ve sürekli olarak lafı benim ağzımdan kapma, aralıksız sorduğu sorularla sohbeti yönlendirme çabasındaydı. Hep kendi istediği şey konuşulsun istiyordu. Lafımı kesmiyordu ama ben susar susmaz hemen bir başka soruyla konuyu "istediği mevzuda" tutuyordu diyelim. O an anlayamadım tabi ne olduğunu ama sonradan kafamda birleştirdim bir takım şeyleri diyelim. Neyse filmlere girdik, çıkışta da görmedim zaten bunları.

Daha sonra kendisiyle bir akşam dışarı çıktık ikimiz. Şeytan dürttü diyelim beni. =) Sordum işte ne yaptın ne ettin falan diye. Bizim üniversiteyi bırakmış (kızın araştırma görevlisi olduğu üniversite) ve bir başka üniversiteye geçmişti. Şimdi de aynı üniversitede bir diğer fakültede okumaktaydı. Şansa bakın ki kızla ilişkileri başladıktan çok kısa bir süre sonra üniversitesini değiştirmiş. Ben bunu duyunca hiç lafı kıvırmadan sordum "kız arkadaşın halen üniversitede okuduğunu biliyor mu? durumundan haberdar mı?" diye, "ilişkinizi bir yalan üzerine kurma, sonra toparlayamazsın" şeklinde de bir uyarıda bulundum. "Yok canım, haberdar her şeyden" dedi bana ama bana pek inandırıcı gelmedi yani.

Hani nasıl yaptı nasıl etti bilemiyorum ama şu anda bu kıza en azından geçmişiyle ilgili yalan söylediğine %80 emin gibiyim. Tahmin ediyorum ki üniversiteyi (bir başka üniversiteyi) bitirdiğini ve kpss'ye girdiğini ama kazanamadığını söylüyor. "Bir sonraki sınava artık" yalanıyla zaman kazanıyor kendisine. Kız da bunu bekliyor işte, oğlan devlet memuru olunca nişan takılacak gibisinden bir durum var sanıyorum ortada.

Şimdi diyebilirsiniz ki "Nereden biliyorsun? Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" %80 %90 benim dediğim gibi olduğuna inanıyorum durumun. Geri kalan payı da insan olmama ve insanın hata yapabilen bir varlık olmasına bağlıyorum. Gençle ilgili bildiklerimden zerre şüphem yok. Burada anlatıp, konuyu daha fazla uzatmak istemediğim başka olaylar da var bildiğim bu çiftle ilgili. Bir tek kıza sorup bu durumu onaylamam gerekiyor. Gencin yalan söylemekte olduğunu yani.

Ben bu kıza bunu nasıl söyleyeceğim? Nasıl karşıma alıp diyeceğim ki "Bak bacım, senin bu müstakbel nişanlın var ya seni ayakta yiyor, yalancı bu herif!" E-posta adresine mail mi atsam fake e-mail adresi alıp yoksa? Yoksa üniversiteye gidip karşıma alıp mı anlatsam? Yoksa telefon mu açsam? Ne yapsam? Can sıkıntısından duramıyorum. Double Indemnity filminde sigorta şirketinde çalışan bir adam vardı "içimdeki küçük adam bir şeyler söylüyor" diyip duran. O adam gibiyim işte. Bir de eminim başım çok ağrıyacak ben bunu kıza söyledikten sonra. Dayak yemem falan olası. En azından teşebbüs edilmesi falan olası.

Ben eminim bu kız bu oğlanın kpss'yi kazanmasını bekliyor bununla yuva kurabilmek için. Diyeceksiniz ki "sana ne? kız çok mu hoşuna gitti? kızı bundan ayırıp sen mi atlayacaksın üzerine?" Gerçekten öyle bir niyetim yok. Çünkü kuşkuladığım bir başka mevzu daha var söylenen yalanlarla ilgili. O da mal-mülk mevzusu. Oralara girmeyeyim şimdi.

Ne yapayım ben?

bi votka tonik birde cerez alayim ben
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...