Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ODTÜ'de olaylar


Aket-Atum

Öne çıkan mesajlar

Aket-Atum said:

kolektifinsan said:

Aket-Atum said:


zerobey said:

üniversitedeki 30 kişi orayı babalarının malı sanmış, okula istemediğimizi sokmayız diye olay çıkarıyor. Bu kadar basit. Üniversite oradaki öğrencilerinmiş!? Hadi lan, devlet orada eğitim yapılsın diye hazineden tonla para ayırıyor, iki serseri de olay çıkararak üniversitenin sahibi olduğunu sanıyor. saçmalığın daniskası...

Allahın zibidisi mahallenin bıçkın abisi gibi kampüsü sahiplenmiş, istemediğini okula sokmamaya çalışıyor.

İÜ. Hukuk fakültesinde okudum, bizde de hiçbir derse girmeyen, bir işte çalışmayan 6-7. senesinde, sürekli açtıkları standlarda takılan profesyonel boş tipler vardı. Eğitimle alakaları olmadığı halde ne gariptir ki hep bunlar "eğitim hakkımız engellenemez, üniversiteler bizimdir" diye sürekli olay çıkarırdı.




o son paragrafta bahsettiklerinle bu adamların farkı var ama. Ayrıca sanırım 30 kişiden biraz da fazlalardı.

Neymiş o fark? Yumurta atan,dergi satan, protesto yapan, masa açan, afiş asan vs insanlar aynı kişiler değil farklı departmanlarda mı zannediyorsunuz?

EK: Yanlış anlama olmasın zerobeyin yorumuna zerre kadar katıldığım yok. "masa açan ayrı,protesto yapan ayrı" tipi algılayışla ilgili konuşuyorum


edit: Önizleme yerine göndere bastım yanlışlıkla.

Benim gözümde ODTÜ'de bu protestoyu yapan arkadaşlar diğerlerine göre daha işi ciddiye alıyorlar. Zerobey'in bahsettiği kişilerin yanında bu arkadaşlar daha elini taşın altına sokan, eyleme geçebilen adamlar gibi geliyor.

Masa açmak, afiş asmak, broşür dağıtmak, forum düzenlemek vs yapılması zorunlu işler. odtüdeki protestoyu yapan insanların çoğu görünürlük, propaganda, kendini açıklama vs sebeplerle bu ve bunun gibi bir ton işle zaten uğraşıyor örneğin. Tayyip örneğin İTÜ'ye, Hacettepe'ye, Ankara Üni'ye, İÜ'ye ve daha pek çok üniversiteye böyle polis ordusuyla girse aynı protesto gerçekleşecek ve bu protestoya alınan karşılık biber gazı ve plastik mermi olduğunda olaylar yine bu şekilde cerayan edecek.

Ek: Şunu da söyleyeyim okulu uzayan/uzatan bir ton insan var türkiyede bunlar sadece sosyalistler arasında değil. Sosyalist olup bu faaliyetleri verip okulundan en hızlı şekilde mezun olup sonra işçi örgütlemeye girişen de pek çok insan var. "Okumayamayıp bu işlerle uğraşıyorlar" , "entel görünmeye çalışıyorlar" gibi bazıları hakarete varan pek çok söylem kara propagandadan ve üzerinden 80 darbesi geçmiş toplumun zihinlerine son 30 yılda yerleştirilen algılardan başka bir şey değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aket-Atum said:

kolektifinsan said:

Aket-Atum said:


zerobey said:

üniversitedeki 30 kişi orayı babalarının malı sanmış, okula istemediğimizi sokmayız diye olay çıkarıyor. Bu kadar basit. Üniversite oradaki öğrencilerinmiş!? Hadi lan, devlet orada eğitim yapılsın diye hazineden tonla para ayırıyor, iki serseri de olay çıkararak üniversitenin sahibi olduğunu sanıyor. saçmalığın daniskası...

Allahın zibidisi mahallenin bıçkın abisi gibi kampüsü sahiplenmiş, istemediğini okula sokmamaya çalışıyor.

İÜ. Hukuk fakültesinde okudum, bizde de hiçbir derse girmeyen, bir işte çalışmayan 6-7. senesinde, sürekli açtıkları standlarda takılan profesyonel boş tipler vardı. Eğitimle alakaları olmadığı halde ne gariptir ki hep bunlar "eğitim hakkımız engellenemez, üniversiteler bizimdir" diye sürekli olay çıkarırdı.




o son paragrafta bahsettiklerinle bu adamların farkı var ama. Ayrıca sanırım 30 kişiden biraz da fazlalardı.

Neymiş o fark? Yumurta atan,dergi satan, protesto yapan, masa açan, afiş asan vs insanlar aynı kişiler değil farklı departmanlarda mı zannediyorsunuz?

EK: Yanlış anlama olmasın zerobeyin yorumuna zerre kadar katıldığım yok. "masa açan ayrı,protesto yapan ayrı" tipi algılayışla ilgili konuşuyorum


edit: Önizleme yerine göndere bastım yanlışlıkla.

Benim gözümde ODTÜ'de bu protestoyu yapan arkadaşlar diğerlerine göre daha işi ciddiye alıyorlar. Zerobey'in bahsettiği kişilerin yanında bu arkadaşlar daha elini taşın altına sokan, eyleme geçebilen adamlar gibi geliyor.


ODTU zaten ezelinden beri muhalif bi yapıya sahip. Okulun yapısı bu. Bunun yanında tatlı su solcuları gibi kıytırık işler peşinde koşmuyor adamlar. Protestolarını da adam gibi yapıyorlar yaptıkları zaman.


Öte yandan, siyasi görüşlerinin yanında eğitimlerine gösterdikleri ilgi de genelde o bahsettiğim tatlı su solcularından çok daha farklı. ODTÜ deyince her bölümünden bi başarı geliyor nerdeyse, mezun olanların profili de belli az çok.

Yani özetle, ODTü bu konuda farklı. Zorbey'in dediği tipler iste her okulda bolca var. Ben de her allahın günü görüyorum kendilerini, üniden atılana kadar sadece standlarda boş laf üreten tipler. Gerçi artık atılma da kalktı galiba, babaları finansmanı kesena kadar aynen devam ederler işte.


ODTÜ öğrencisiyle bu tipleri aynı kefeye koymak bile adamlara hakaret olur yani. Adamlar siyaset yaparken öğrencilik görevlerini de unutmuyorlar. Siyasi olarak kazanç vermeseler bile (vermiyorlar demiyorum, hani vermeseler bile) eğitim yönüyle katkıları var ülkeye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:


Aket-Atum said:

kolektifinsan said:

Aket-Atum said:


zerobey said:

üniversitedeki 30 kişi orayı babalarının malı sanmış, okula istemediğimizi sokmayız diye olay çıkarıyor. Bu kadar basit. Üniversite oradaki öğrencilerinmiş!? Hadi lan, devlet orada eğitim yapılsın diye hazineden tonla para ayırıyor, iki serseri de olay çıkararak üniversitenin sahibi olduğunu sanıyor. saçmalığın daniskası...

Allahın zibidisi mahallenin bıçkın abisi gibi kampüsü sahiplenmiş, istemediğini okula sokmamaya çalışıyor.

İÜ. Hukuk fakültesinde okudum, bizde de hiçbir derse girmeyen, bir işte çalışmayan 6-7. senesinde, sürekli açtıkları standlarda takılan profesyonel boş tipler vardı. Eğitimle alakaları olmadığı halde ne gariptir ki hep bunlar "eğitim hakkımız engellenemez, üniversiteler bizimdir" diye sürekli olay çıkarırdı.




o son paragrafta bahsettiklerinle bu adamların farkı var ama. Ayrıca sanırım 30 kişiden biraz da fazlalardı.

Neymiş o fark? Yumurta atan,dergi satan, protesto yapan, masa açan, afiş asan vs insanlar aynı kişiler değil farklı departmanlarda mı zannediyorsunuz?

EK: Yanlış anlama olmasın zerobeyin yorumuna zerre kadar katıldığım yok. "masa açan ayrı,protesto yapan ayrı" tipi algılayışla ilgili konuşuyorum


edit: Önizleme yerine göndere bastım yanlışlıkla.

Benim gözümde ODTÜ'de bu protestoyu yapan arkadaşlar diğerlerine göre daha işi ciddiye alıyorlar. Zerobey'in bahsettiği kişilerin yanında bu arkadaşlar daha elini taşın altına sokan, eyleme geçebilen adamlar gibi geliyor.




ODTU zaten ezelinden beri muhalif bi yapıya sahip. Okulun yapısı bu. Bunun yanında tatlı su solcuları gibi kıytırık işler peşinde koşmuyor adamlar. Protestolarını da adam gibi yapıyorlar yaptıkları zaman.


Öte yandan, siyasi görüşlerinin yanında eğitimlerine gösterdikleri ilgi de genelde o bahsettiğim tatlı su solcularından çok daha farklı. ODTÜ deyince her bölümünden bi başarı geliyor nerdeyse, mezun olanların profili de belli az çok.

Yani özetle, ODTü bu konuda farklı. Zorbey'in dediği tipler iste her okulda bolca var. Ben de her allahın günü görüyorum kendilerini, üniden atılana kadar sadece standlarda boş laf üreten tipler. Gerçi artık atılma da kalktı galiba, babaları finansmanı kesena kadar aynen devam ederler işte.


ODTÜ öğrencisiyle bu tipleri aynı kefeye koymak bile adamlara hakaret olur yani. Adamlar siyaset yaparken öğrencilik görevlerini de unutmuyorlar. Siyasi olarak kazanç vermeseler bile (vermiyorlar demiyorum, hani vermeseler bile) eğitim yönüyle katkıları var ülkeye.


demek istediklerim de aslında buydu, toparladığın için teşekkürler :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eylemlere gerekli ya da gereksiz diye anlam yüklemek çok saçma asıl.

gerekli olan ne lan? her gün işe gitmen çok mu gerekli? oy vermen çok mu gerekli? sigortanın maaşından kesilmesi? kız arkadaşınla topluluk içinde öpüşmemen? ya da öpüşmen?

gerekli olan ne ki gereksizin kararını veriyorsun çok bilmiş gibi?

başka şeyler söyleyin, karşısında durum, katılın vs. ama gereksiz demeyin.. yazık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

18 Aralık 2012 günü TÜBİTAK tarafından ODTÜ yerleşkesinde bulunan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü binasında "Göktürk-2" uydusunun fırlatılışını izlemek üzere üst düzey devlet protokolünün katılımı ile bir tören düzenleneceği bildirilerek, ODTÜ Rektörlüğünce yazılı olarak gerekli güvenlik önlemlerinin aldırılması İl Emniyet Müdürlüğümüzden talep edilmiştir.

Rektörlüğün yazılı talebi üzerine aynı gün saat 12.00'den itibaren ODTÜ Yerleşkesi içerisinde bulunan TÜBİTAK Uzay Merkezi Binası önü ve ODTÜ A-7 kapısından TÜBİTAK Binasına kadar olan güzergah üzerinde gerekli emniyet tedbirleri alınmıştır.

Marjinal öğrenci grupları tarafından toplantı öncesinde kampüs alanında birçok yere toplantıya katılacak protokolün içeriye girişlerinin engelleneceğine dair afişler asıldığı ve söz konusu şiddet içerikli eyleme katılmak üzere başka üniversitelerden çok sayıda öğrencinin kontrolsüz bir şekilde Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet yürüten özel güvenlik görevlilerince üstleri aranmadan kampüse girdikleri tespit edilmiştir.

Nitekim saat 14.30 sıralarında, marjinal gruplara mensup şahıslar, taş ve sopa toplayarak saldırı amaçlı şiddet eylemleri için hazırlık yapmışlardır.

Toplantının düzenini ve güvenliğini bozmayı hedefleyen ve kimliklerini gizlemek maksadıyla yüzleri tanınmayacak şekilde şapka, atkı, poşu, kapşon vb. kıyafetlerle kapatmış yaklaşık 500 kişilik grup, olay günü saat 15.30 sıralarında doğrudan ve hedef gözeterek ellerindeki taşlarla, soda şişeleriyle ve Molotof Bombalarıyla güvenlik güçlerimize saldırmaya başlamışlardır. Bunun üzerine güvenlik güçleri kanuna aykırı eylem yapan grubun saldırısını bertaraf edecek ölçüde orantılı bir şekilde gaz ve tazyikli su kullanarak müdahale etmişlerdir. Güvenlik güçlerimizin soğukkanlılığı ve orantılı müdahalesi sayesinde eylemcilerin saldırıları bertaraf edilmiş, bu saldırılarda 15 Polis Memuru çeşitli yerlerinden yaralanmış ve tedavi altına alınmışlardır.

Saat 18.45 sıralarında tören sona ermiş ve protokol yerleşkeden ayrılmıştır. Bahse konu kanuna aykırı eylemleri gerçekleştiren marjinal gruplar, protokolün Üniversite yerleşkesinden ayrılmasından sonra güvenlik güçlerimizin kampüsten çıkışı esnasında da defalarca taş, şişe ve çelik bilye atan sapanlarla saldırarak şiddet eylemlerine devam etmişlerdir.

ODTÜ Yerleşkesi TÜBİTAK Uzay merkezinde gerçekleşen program nedeni ile meydana gelen olayların devamında; Saat 21.15'de saldırgan tavırlarına devam eden grup rektörlük girişindeki camları ve bankamatik cihazlarını taş ve tekmelerle kırmışlardır.

Sonuç olarak, ODTÜ Rektörlüğü'nce yapılan açıklamalar gerçeği tam olarak yansıtmamakta ve Üniversite kampüsünde saldırı ve zarar verme eylemlerine karışan öğrencilerin çoğunun ODTÜ dışındaki öğrencilerden olduğu gerçeğinden hareketle, kampüs girişlerindeki güvenliğin birinci derecede sorumlusu Rektördür. Açıklamada belirtildiği üzere ifade özgürlüğü ile ilgisi olmayan ve şiddet içeren bu kanuna aykırı eylemlerin önceden önlenmesi adına asıl sorumlu olan Rektörlüğün herhangi bir çabasının olmaması, üniversitelerde güvenliği sağlamakla asıl görevli Üniversite Rektörlüğünün tarafsızlıktan ve bilimsellikten uzak açıklamalarının, üniversitede şiddet olaylarının azalmasına katkıda bulunmayacağı açıktır.

Olaylara karışan şahıslar ile ilgili yasal işlem sürdürülmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 20.12.2012

ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oturdum başlığı baştan sona okudum şimdi, bikaç kere alıntıya bastım sonra kapadım ulan ne uğraşıyorum diye.

malesef alışılmış bir şekilde insanların bilgi kaynağı önce yüzünü kapatıp polise taş atan öğrencileri gösteren, ardından saldırıya uğramış, kendilerini korumaya çalışan "mağdur" güvenlik güçlerini ucundan ekrana getiren, öğrencileri ve öğretim görevlilerini "göktürk-2 uydusunun fırlatılmasını istemeyen" bir avuç terörist (hüseyin çelik'e göre ulusalcı oluyormuş bunlar) olarak lanse eden medyanın önlerine koyduğu "haberlerden" ibaret. bunun bilinçsizce yapılan bir şey olduğunu düşünen kimse olduğunu sanmıyorum, ama ne hikmetse olayı 4 farklı haber sitesinden okuyan (hoş o kadar haber sitesinde çıkmışsa tabi) insanlar sadece ne olup bittiğinden haberdar olmuyor, üstüne sundukları "argümanlara" rasyonel cevaplar talep edebiliyorlar.

bir odtü öğrencisi olarak bilmemkaç yıldır üye olduğum ve genel olarak üyelerinin belli bir bilinç sahibi olduğuna inandığım paticikte insanlar olaylara nasıl tepki vermiş bir bakayım, durumla ilgili burada bulunan biri olarak bir iki bişey yazayım dedim fakat herkes oturduğu yerde haber sitelerinden, kanallarından ne olup bittiğine vakıf olduğuna göre pek de gerek yokmuş. medya insanlara bir haber sunup, insanlar da büyük bir hevesle bu haberi bir gerçeklik olarak yeniden ürettiği sürece ülkede ne olup bittiğinin bir önemi kalmıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşte anlatmaya çalıştığım şey bu. Ne oldu sonuç olarak?
Kar mı zarar mı?
Medya aldı eğdi büktü yine zararlı çıkan taraf belli.
Çok mu büyük iş yaptılar. Protesto ettin de ne oldu. Adamlarda onu siyasi kara dönüştürecek sistem mevcut. Bu sistemi yok etmeden istediğin kadar protesto yap adamlara yarıyor işte. Bunu bile bile yapan adamda da art niyet vardır.

Git okul yap tgb gibi. Doğuda okula giden küçük kızların ayağına bir bot al birşey yap. Bunu yaptığın zaman işte sana saldırırlar. Yoksa polislerin elinde stres topu olursunuz. Kendinizi tatmin edersiniz çok büyük bir iş yaptığınızı sanırsınız öğrenci olarak. Okul bitince de hayata atılınca bir gün gülersiniz kendinize.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

İşte anlatmaya çalıştığım şey bu. Ne oldu sonuç olarak?
Kar mı zarar mı?
Medya aldı eğdi büktü yine zararlı çıkan taraf belli.
Çok mu büyük iş yaptılar. Protesto ettin de ne oldu. Adamlarda onu siyasi kara dönüştürecek sistem mevcut. Bu sistemi yok etmeden istediğin kadar protesto yap adamlara yarıyor işte. Bunu bile bile yapan adamda da art niyet vardır.

Git okul yap tgb gibi. Doğuda okula giden küçük kızların ayağına bir bot al birşey yap. Bunu yaptığın zaman işte sana saldırırlar. Yoksa polislerin elinde stres topu olursunuz. Kendinizi tatmin edersiniz çok büyük bir iş yaptığınızı sanırsınız öğrenci olarak. Okul bitince de hayata atılınca bir gün gülersiniz kendinize.



emin ol o protesto eden öğrencilerin büyük bir çoğunluğu küçük kızların ayağına bir bot alıyor hatta düzenli olarak da yardım ediyorlar, çok da büyük bir iş yapıyorlar ayrıca Türkiye'de az sayıda ki muhalif kitlenin sesini duyurmaya çalışıyorlar, muhalefetin mevcudiyetini korumasına yardımcı oluyorlar. Medya çarpıtıyor evet, bu muhalefet olmayan halk kitlesini etkiliyor, bir şey yapmasalar da o kitle muhalefet olmayacak, yanlışları zaten bilmeyecek, asıl ODTÜ'de öğrenciler ve öğretim görevlileri bu protesto'da yer almasaydı, ODTÜ bile bitmiş şeklinde anılacaktı.

Hayata atılınca da kimse gülmüyor kendine aksine içlerinde her zaman yanlışlara koyun gibi boyun eğmeme dürtüsü kısacası insan olma kavramı baki kalıyor. Hatta üstüne yaşlanınca hayıflanıyorlar gençliğimizde ki cesaretimizin onda biri olsa diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Sonuç olarak, ODTÜ Rektörlüğü'nce yapılan açıklamalar gerçeği tam olarak yansıtmamakta ve Üniversite kampüsünde saldırı ve zarar verme eylemlerine karışan öğrencilerin çoğunun ODTÜ dışındaki öğrencilerden olduğu gerçeğinden hareketle, kampüs girişlerindeki güvenliğin birinci derecede sorumlusu Rektördür.

ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ


e tamam da sana ne be adam

apartman sakinleri istemiyor, apartman yöneticisi de onları destekliyor, dışardan gelen birisi olarak halen "hayır bu daire boşalacak" diyorsun.

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=31400179&utm_source=facebook&utm_medium=wall&utm_campaign=social&utm_content=18+aralIk+2012+odtU+olaylarI

said:

bir şey yazmalı diyordum dün olanlar hakkında. kimse duymadan geçip gidivermemeli yaşadıklarımız. birileri sesimizi duymalı medyanın çarpıtılmış haberleri arasından. birileri duymalı gerçekten ne yaşadığımızı, ne istediğimizi, derdimizin ne olduğunu. birileri duymalı, birileri düşünmeli ve birileri anlamalı bizi. o birileri var olmalı hala. yoksa biz yine birbirimize anlatacağız yine birbirimizle konuşacağız. ama artık başkaları da anlamayı denemeli, tüm öğretilmişliklerinden sıyrılıp biraz düşünmeli, ne oluyor gerçekten çevremizde, bu ülkede, bu dünyada. artık kendi yaşamlarımızdan kafalarımızı çıkarıp biraz etrafa bakmalıyız. kendi hayatımız içinde öyle boğuluyoruz ki, nasıl bir suda yüzmeye çalıştığımızı bile fark etmiyoruz.

dün odtü bir savaş alanından farksızdı.biber gazları, toma'lar, plastik mermiler, pusu ve darp. o beş saat boyunca yüzlerce gaz tüpü atılmış olmalı. öğrencilerin üstüne, üzerimize. biber gazlarından kaçarken sürekli tetikte olmalıydık, gözlerimiz yukarıda. toz bulutu içinde kafamıza gelebilecek biber gazından zamanında kaçabilmek için. iyice yükselip tepeden düşen biber gazları, yatay olarak doğrudan üzerimize fırlatılan biber gazları. her an olabilecek bir yaralanma tedirginliğinin üzerine gelen ses bombaları. ses bombalarından yüksek çıkmaya çalışan seslerimiz, sloganlarımız. yüzlerce yaşarmış göz, tıkanmış nefes biber gazından. astım hastalarının alamadığı nefesleri içimde hissediyorum. gaz tüplerinin yaraladığı onlarca insan. yüzü kanlar içinde kalmış bir öğrenciyi görüyorum. biraz uzağımdaki birinin bacağına gelen biber gazı tüpünü de. çıplak elleriyle biber gazı tüplerini uzağa atarak gazın yayılmasını engellemeye çalışanlar var. elleri yanmıyor, şimdilik. her yer duman. gaz boğazımızı yakıyor, bir araya gelemiyoruz. gaz sürekli aramıza girip bizi dağıtıyor yine birleşmeye çalışıyoruz. ortama yabancılaşıyorum bir an. burası bir üniversite mi gerçekten? bir adam ve onunla gelen 3000 polisin yaptığı bir saldırının hedefleriyiz. nasıl bir yer burası, nasıl desteklenen bir sistem bu ki bizi böyle bir saldırının hedefi yapabiliyor? bizim elimizde sloganlarımızdan başka ne var? öğrenci taş atmış. yasal hakkı olan protestoyu bile yapmasına izin verilmeden atılan biber gazlarını soluyarak elleri bağlanmış bir şekilde beklese miydik? her an kafamıza gelebilecek biber gazlarından kaçarken, kendi üniversitemizde böylesi bir saldırıya maruz kalmamızı izlese miydik sessizce? nasıl savunabiliriz kendimizi 3000 polis karşısında? bizim onlar gibi gaz maskelerimiz, kasklarımız, özel giysilerimiz de yok oysa. plastik mermimiz de yok, silahımız yok bizim. söylemek istediklerimiz ve düşüncelerimiz var. onların aksine.

tanık olduğum polis şiddetini tanımlayacak kelime bulamıyorum. insan değillerdi diyebiliyorum yalnızca. orantısız güç kullandılar demek o kadar basit kalıyor ki. yerde cenin pozisyonunda hareketsiz yatan bir insanı üç dört polisin copla ve tekmeyle dövmesini hangi kelimelerle açıklayabilirim? iki taraftan gelen polislerin olduğunu son ana kadar fark etmedim. tel örgüler vardı sağlı sollu. bir tarafa yöneldik önce, oradan gaz bombası gelince diğer tarafa koşmaya başladık. "tuzakmış!" diye bağırıyordu çevremdekiler. tuzak diyorum bu yaşadığımız dünya bir tuzak. bir tuzakta yaşıyoruz ve fark etmiyor kimse. diğer tarafa koşmaya başladık biber gazından, toma'nın tazyikli suyundan kurtulmak için. diğer tarafta da tel örgülerle karşılaştık. gerçek bir pusuya düştüğümüzü çok geç fark ettim. bir anda ortaya çıkan polisin copuyla yere düştüm ve cenin pozisyonu alıp kendimi dünyaya kapadım. bu kadar vahşice saldırmalarına anlam veremiyordum. aynı anda gelen darbelerden başımda üç dört polisin olduğunu tahmin ediyordum. bana bunları yapabildiklerini ve o anda bunu engelleyebilecek hiçbir şey yapamayacağımı algıladığım an sustum yalnızca, bitsin diye. okuldan çıkacakken bir anda geri dönüp bize saldırmalarının nedenini seslerindeki hırsta buldum. "biz sizden korkar mıyız hiç?" , "sen niye geldin kız başına buraya?", "okuyup da vatanınıza hayırlı olun!" "gözaltı yok, dövdüklerimizi almayalım" kadınlığımız üzerinden edilen küfürler. sanki biri onlara "hadi çok yoruldunuz, iyi iş çıkardınız, gidip şu öğrencileri dövün de rahatlayın." demiş gibi saldırıyorlardı üzerimize. hırsla ve nefretle dolmuşlardı bize karşı. nasıl bu hale gelebilirdi bir insan? nasıl bu hale getirildiler? neyle ve nasıl beslenen bir sistem bu? peki onlar nasıl kullanıldıklarının farkındalar mı? benim kim olduğumu, ne yaptığımı bilmeden, sorgulamadan kafalarına yerleştirilen "terörist" imajını üzerimize yapıştırıp saldırıyorlardı. tek yapabildiğim bizi bıraktıklarında geri dönüp bağırmak oldu. "katil polis!"

çevremizde onca savaş oluyor ve biz yine hiç olmamış gibi devam edebiliyoruz yaşamaya çünkü insan savaşa da alışıyor, şiddete de, polisin üniversiteye girmesine de, devlete de, her şeye. alışıp her şeyi kanıksıyoruz. dünyaya geldiğimizden beri bize dayatılan her şey bizim için çok normal, çünkü hep varlardı. bir durup düşünmüyoruz ki ya olmasalardı olmayabilirler miydi? ne yapıyorum, niye yaşıyorum, niye okuyorum, niye çalışıyorum, kime çalışıyorum ben? ne için tüm bu çaba? ne için?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahaha gene fırlamış protesto ettin ne olducular ya. Ne yapacaklar insanlar kuzum ? Seslerini çıkarmayacaklar mı birileri manipüle ediyor diye ? Hayır her boku çok biliyorsunuz nasıl protesto edilmesi gerektiğini söyleyin bizler de yararlanalım engin bilgilerinizden. Yok burası protestonun yeri değil, yok zamanı değil. Protestonun yeri ve zamanı yoktur. Fırsatın olduğu zaman edersin bu kadar basit. Bir grup koyun yalanlara ve manipülasyonlara inanacak diye insanlar doğru bildiklerini özgürce söylemekten mi çekinecek ?

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1113010&CategoryID=77

said:
ODTÜ'de çıkan olaylarda başına gaz bombasının fişeği isabet eden Barış Barışık, yoğun bakıma alındı. Arkadaşları, ambulans kampüse sokulmadığı için Barış'ın yaralı halde yarım saat beklediğini söyledi. Bir kız öğrenci de polisin tacizine uğradığını iddia etti


said:
Olaydan yaklaşık 15 saat sonra şuuru yerine gelen Barış’ın doktorları, hayati tehlikenin hala devam ettiğini söyledi. Fişeğin geldiği kısımda ciddi hasar oluştuğunu belirten doktorlar, beynin darbe alan kısmında ezilme ve su toplaması olduğunu söyledi. Şu anda ameliyatlık bir durumu olmayan ancak oluşan şişliğin baskı yapmaya devam etmesi halinde ameliyat olacak olan Barış, en az bir hafta daha yoğun bakımda kalacak.


Polis dediğin it kopuk sürüsü. bir baltaya sap olamayan adamları çevik kuvvet yapıp, beline silah, eline cop ve biber gazı verip halkın üzerine salıyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Valla arkadaşlar bilemiyorum nasıl isterseniz düşünün ama dünya böyle dönmüyor ne yazık ki. Sonuca bakmak gerek.
ODTÜ de bitti olarak algılıyacaklarmış?
İşte salaklık burda başlıyor ODTÜ ne ki adamlar donumuza kadar soydu ODTÜ mü karşı koyabildi buna veya onu bırak CHP mi karşı koyabildi. Bir avuç öğrenci protesto etse ne olur etmese ne olur gidin edin atamadığınız enerjiyi atın. Kendinizi tatmin edin.
Soruna işaret etmek çözüm üreteceğin anlamına mı geliyor.
Bu ülke sosyal dönüşüm yaşamadan bir halt olmayacak bunu anlayın artık. Olayı kişiselleştirmeyin az uyanık olun. Stratejik yaklaşın olaylara.
Tayyip gitse başkası gelecek. Ülkede böyle insanlardan çok var.
Gerçi kime konuşuyorum ki hepimiz gençliğinde siyasi görüşü yüzünden birbirini vuran salakların çocukları değil miyiz. Bu ülke enerjisini böyle aptal işlerle harcayacağına üretim ekonomisine geçse çözüm o zaman gelecek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Polis kendi şiddetini, orantısız gücünü gösteren foto ve videoları engelleme konusunda çok hassas. O yüzden bahsettiğiniz insanlık dışı görüntülerin hiçbirini kolay kolay sağda solda göremezsiniz.

2-3 sene evvel ODTÜ'de bir arkadaşla beraber yürürken eyleme denk gelmiştik yine. Polis vardı klasik, klasik dediğim yeni dönem için klasik, yoksa benim ODTÜ zamanımda jandarma bölgesiydi hala. Eylem bu kadar ses getiren bir eylem değil, normal günlük bi gürültü kopmuş. Biz olayla alakasızız, sebebini bile bilmiyorum olayın. Dersten çıkıp kampüste biraz takılmışız sonra kızılaya gidicez. Arkadaşım da amatör olarak fotoğrafla falan ilgilenen entel dantel bi çocuk. Daha bu işten kız kaldırmışlığı da yok da, yine gidip eline üç kuruş para geçince objektife carta curta yatırır. Sanatsal yönü tuttu, uzaktan şu eylemi 1-2 fotoğraflayayım güzel foto çıkar dedi. Makinayı çıkartır çıkartmaz bir anda çevremizde 6-7 tane polis peydah oldu.

"Napıyosunuz siz? Gazete mi bu? Örgüt elemanı mısınız? Niye bu fotoğraflar? Propoganda mı yapıcaksınız?" İki tanesi böyle cevap fırsatı verilmeden birbiri ardına patlatılan sorularla bizi boğarken diğerleri çevremizi sardı, bi tanesi direkt olarak foto makinasına hızla uzandı, arkadaş makineyi çekti kurtardı (gözü gibi bakar makinesine) "Öğrenciyiz, eylemi gördük foto çekelim dedik" falan diye açıklamaya çalıştık, ama adamların derdi o değil. Hakaret ede ede tahrik etmeye çalışıyorlar. İş boka sarıyor iyice. "Alıp götürelim mi merkeze şimdi sizi, sabaha çıkarsanız şanslısınız, 3 gün tutarız orda" falan diye tehdit falan ediyo bir de, köpekbalığı gibi çevremizi sarmışlar ama hala hamle yapmamışlar. O arada koştura koştura tahminen daha üst rütbeli bi tane geldi, diğer polislere bağırdı "Napıyosunuz lan burda?" diye. Anlattılar durumu. "Ne resim çekiyonuz lan burda? Başka çekecek yer mi yok?" diye sordu, söyledik. "Alın makinenizi gidin, 2 dakkanız var, bugün burada sizi görürsem attırırım içeri haaa" dedi, sonra diğer polislere döndü, "gidin kapıya yardım edin, oyalanmayın burda" diyip yolladı onları da, öyle kurtardık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Valla arkadaşlar bilemiyorum nasıl isterseniz düşünün ama dünya böyle dönmüyor ne yazık ki. Sonuca bakmak gerek.
ODTÜ de bitti olarak algılıyacaklarmış?
İşte salaklık burda başlıyor ODTÜ ne ki adamlar donumuza kadar soydu ODTÜ mü karşı koyabildi buna veya onu bırak CHP mi karşı koyabildi. Bir avuç öğrenci protesto etse ne olur etmese ne olur gidin edin atamadığınız enerjiyi atın. Kendinizi tatmin edin.
Soruna işaret etmek çözüm üreteceğin anlamına mı geliyor.
Bu ülke sosyal dönüşüm yaşamadan bir halt olmayacak bunu anlayın artık. Olayı kişiselleştirmeyin az uyanık olun. Stratejik yaklaşın olaylara.
Tayyip gitse başkası gelecek. Ülkede böyle insanlardan çok var.
Gerçi kime konuşuyorum ki hepimiz gençliğinde siyasi görüşü yüzünden birbirini vuran salakların çocukları değil miyiz. Bu ülke enerjisini böyle aptal işlerle harcayacağına üretim ekonomisine geçse çözüm o zaman gelecek.

dünya asıl senin bahsettiğin gibi dönmüyor. gerçekler, anlattıklarından çok farklı.
ve bir şeyi istiyorsan, onun için mücadele edersin. herkesin sana katılmasını beklemek, söylenecek en iyi haliyle saçmalık (ki yeterince yumuşattım).
misal avrupa hemen üretim ekonomisine geçmiş. akıllı adamlar ya.. japonya da aynı. amerika desen, ohoooo.. tarih böyle. akıllı olan üretim ekonomisine geçmiş dfsdf. hey allam..
ama o aklı hangi yollardan geçerek kazanmışlar? sonra o akıl, hangi hakları kazanmalarını sağlamış? durup bir düşünmek lazım..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...