Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İnci Profiterol Kapandı!


BonePART

Öne çıkan mesajlar

"roket adam" said:

dasaaa said:

entel gözükülmüyor, prim yapılmıyor onların üzerinden

http://forum.paticik.com/thumbnails/b37/309/a2f/73d/f8d/c54/6aa/889/fab/f4a/c8_450xNULL.gif


hadi lan çakma aziz yıldıım sen de.
çok anlıyorsun sanki tarihten de binadan da.

binanın dış tarafı korunup içi yenilenecek işte. naftaline bassalar daha iyiydi tabi lan

aferin lan.
aynen böle abiler. türkiye güzel işler de yapıyor artıkın
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

deömirören plaza çok beyaz ama

sanki dişçiye gidip ön iki dişini porselen kaplatıp gerisini aynen bırakmışsın gibi

ya sağlam bir restorasyon işine girip istiklal caddesi üstündeki bütün binaların cephelerine bakım yapılacak yada demirören plaza biraz daha diğer binaların rengine dönsün

ama işte ben demirören olsam bende o binayı diğerlein içinde poarlayacak, ortaya çıkacak, kendini gösterecek şekilde yatırırdım

demiören binası bir gündüz feneri
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

incinin kapanmasına üzüldüm zira orta yaşlı hangi istanbullu çifte sorsan bir kere orada profiterol yemiştir flört döneminde, bir zorunluluk gibi bir şeymiş :) ben birkaç kere gitmiştim, son zamanlarda çok bozdu diyorlar, bilemiyorum.

ama inci profiterol açık kalsa bile, istiklal caddesinin bok gibi bir cadde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. gerçekten 'istanbul'un simgesi burası' ise, istanbul 70'lerden kalma eski püskü binaların altında garip mağazaların ucuz vitrinleri ile pakistan'ı falan andırıyor gibi. yerlere falan hiç değinmiyorum zaten.

yani istiklal'in ruhu zaten yoktu, en azından benim neslimin buna yetişebildiğini sanmıyorum. eskiyi geri getiremeyeceğine göre, yapılacak tek bir şey var, o da yenilemek. bu herifler de kafalarına göre öyle yapıyor, yapacak bir şey yok...

istiklalin ruhu gidiyor diye ağlamanın manası yok özünde, istiklalin ruhu zaten gitmiş, kalmamış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fatih caminin bahçesinde adamlar ağaçları kesti gelen tepkiler üzerine 4 ayrı açıklama yaptılar.

- temele zarar veriyordu kökleri

- Caminin havalandırması için kesildi

- cenaze namazlarında sıkıntı yaşanıyordu

- zaten caminin ilk planında yeşil alan yoktu.

Hani o yüzden herşey çok güzel olacak palavralarına inanmıyorum artık. Yıksınlar AVM diksinler her yere. Yukarıda birinin dediği gibi son anda götü kurtarmak işe yaramıyor artık. Uçurumdan düşelim toplumca ölen ölür kalan sağlar bizimdir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Mighty_THoR said:

yurdumun odunları burada da boy vermişler.

Bu pastahane,pasta vs meselesi değil bu dokuya ilişkin bir hadise. Bunu anlamak için viyanada parisde pragda 300 senelik bir binada 100 senedir aynı aile tarafından işletilen bir cafede bir yudum kahve içmişliğiniz olması lazım ki bu benim yurdumun odun insan profilini aşar.


bir kahve içtin de adam mı oldun dese biri ne yapacaksın?

Konu ile alakalı geldiği için bir de alıntı işine girişeceğim.

"Öyle ama Batı'nın yüceliğine, onun uygarlığının örnek uygarlık olduğuna bugün de inananlar yok mu?

Var.

Ancak, Batılılaşmanın giderek Batıcılığın bir tek anlamı kalmıştır bugün: Batıcılık, geri kalmış toplumlardaki aydınların, kendi toplumlarının geriliği gerçeği karşısında , ilerlemiş toplumlara bakarak aşağılık duygularını hafifletmek için yapıştıkları bir hayal, bir toplumsal sakatlığın aydınlar arasında nükseden bir belirtisidir. Hele sosyalist açıdan bakınca, Batıcılık, başı sonu belli olmayan anlamsız bir kelimedir.
İslamcılık gibi, Osmanlıcılık gibi, Türkçülük gibi...
Hiçbir yerde gerçekleşmemiş, son bir çözümlemede gericiliğe yarayan bir bireyci aydın ütopyasıdır Batıcılık.(1)"


Server Tanilli Uygarlık tarihi sf. 16.

(1) Niyazi Berkes, Türk Düşününde Batı Sorunu, Ankara,1975, s.295.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aket-Atum said:

Mighty_THoR said:

yurdumun odunları burada da boy vermişler.

Bu pastahane,pasta vs meselesi değil bu dokuya ilişkin bir hadise. Bunu anlamak için viyanada parisde pragda 300 senelik bir binada 100 senedir aynı aile tarafından işletilen bir cafede bir yudum kahve içmişliğiniz olması lazım ki bu benim yurdumun odun insan profilini aşar.


bir kahve içtin de adam mı oldun dese biri ne yapacaksın?



Olmuşum ki senin adam olup olmadığına karar verebiliyorum diyecem.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya olm viyanada falan sanki hiç modernize etmiyorlar lan onları sdfsdfsdf

aslına uygun restorasyon yahut conservation restoration denilen hedenin çok düzgün yapılmadığı bir gerçek. ancak yapılmasının şart olduğu da bi gerçek.

şart olduğu kadar
rant olduğu da bir gerçek.


van'daki depremden sonra şey demiştim, "gidip depremden 10gün önce adamlara -bu binalar çökecektir!- demiş olsan hepsi "yok abi, bizim bina çok sağlam zemindedir, heeç bişi olmaz" falan derdi kesin"

bunlar için de aynısı geçerli, yahu bunca sene conservation restoration için neredeydi bu adamlar?

kimsenin aklına gelmemiştir bile abi.
sonra "üncü pöstönösünü yıkocaklööör"


lan ne yapıcaklardı?

bu gibi şeylere değer veriyorsa mal sahipleri, toplaşıp kendileri bunca sene beklemeden devreye girmelilerdi. girmemişler.

pis dünya böle bişi abiler. siz harekete geçmezseniz, harekete geçen birisi alır toplar parsayı.
hah bu da ders olsun diğer tarihi binalarda duranlara.
ya sistemi abuse eden alıcak, ya da depremde "tarih" e karışacak bu binalar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...