Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

reiki,bioenerji vs.


Gizli

Öne çıkan mesajlar

ya şu lcd ve crt muhabbeti de hakikaten ne cahil bir geyiktir.
şehir efsaneleri çapından öteye gidemeyen.


bak, 2000 yılında albert hoffman'ın 101.ci yaşı için laboratuar( enstitü) çıkışlı ve resim çalışması alexgrey tarafından yapılmış 5cmx5cm kağıt boyunda ve 25'e bölünmüş "Millennium" isimli LCD(!)

aşağıdaki resmi 25 böldüğünde her kareye denk gelen lcd(!) kafa triplerini ohhh sen düşün artık lol.

http://24.media.tumblr.com/tumblr_mbub0rcPQ51r6c61ao1_400.jpg



bir de hakikaten bu konu üstüne biraz araştırmak lazım di mi herkes mage oluyor falan demeden önce. ya da sadece çiçek çocuklar çerçevesinde değerlendirmeden.
bir aldous huxley " the doors of perception"ını okumak ya da yasaklı olsa da bir timothy leary'in bilimsel çalışmalarını araştırmak falan lazım di mi

cıks cıks.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Herkes mage oluyor demesi mecaz olarak nişantaşı gurularını kapsıyor. Dediğin adamı da araştırdım dünyada bunun gibi kendini enerjiye adayıp işi çözen kaç kişi var ki? Bir elin parmaklarını geçmez ama enerji diyip para kazanan o kadar düzenbazı görünce dinin kişisel kullanımıyla aynı kapıya çıkıyor. Para.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben bunun eğitimini aldım zaten Betül Arım'dan o bioenerji olayına karşı değilim düşünceler - enerjiler de vücudu ve çevreyi etkiliyor eyvallah ama ticarete dökmeyin bunu...
Benim okulda ders olarak var bu bioenerji yaşam sanatı adı altında 2 sene aldım ama biri gelipte beni ilaç aldım daha kıçımdaki bok kurumadı ama bunun eğitimini vericem diyince ayar oluyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi o zaman nasıl bu konuları uzatabileceğiz ki?


uzlaşmacı olmamamız lazım işte.
bazen birimizin siyah kovboy şapkasını takması gerekiyor.
konu umrunda olduğu için değil, ya da inanıp inanmadığı için de değil...

konu bizi eğlendirsin diye.
hakkettiğimiz kovboy değil, elimizdekinin en iyisi bu.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

Noyzura said:

Ardeth bir göz önünde bulundur dünyanın yuvarlak olduğunun keşfedileli bi kaç yüzyıl oldu ve şu an modern bilimin kullandığı ve bilim çalıştığı bir çok alet hatta en basitinden elektron mikroskobu bulunalı henüz 100 yıl bile olmamışken modern bilimin kuranlarına bu kadar sıkı sıkıya bağlılık neden ? Bilim her ne kadar hızla ilerliyor olsada henüz gözlemyemediğimiz, buna ne bilimin dayandığı ana temellerin ne de teknolojinin yetmediği bir çok konu var.


En alta yazdığıma bakarsan benim öyle bir bağlılığım yok. Tek iddia ettiğim şey bugüne kadar formüle edilen modern bilim ile bu mistik olaylar açıklanamaz, hatta bugüne kadar formüle edilen modern bilim genel olarak böyle şeylerin olamayacağını söyler. Ama en altta yazdığım gibi sadece bizim şuana kadar gözlemleyemediğimiz ekstra boyutların bile bulunması pek çok şeyi değiştirebilir. Bizim aslında enerji korunmuyormuş gibi gözlemlediğimiz pek çok şey gerçekleşebilir ve aslında enerjiyi koruyabilir vs vs. Ama ilerde böyle bir bilimsel şeyi bulma olasılığımız olması, bu mistik şeylerin şuan gerçek olduğu anlamına gelmiyor. Buna bakarsan ilerde bu olayları tamamen yalanlayan çok daha katı fizik yasaları çıkabilir (mesela ekstra boyutların olmadığını gösteren), sen niye kendini bu gerçeğe kapatıyorsun?


Dediğim gibi sen bilimin mevcut haliyle kendini hazır hissedebildiğin kadarını kabul edip ona göre düşünceler üretip ifade ediyorsun. Bunda bir sorun yok ve gayet doğal bir durum.

Ben ise düşünceler ve varsayımlar üzerine kafa yorup mantık yürütmekten ziyade zihnin ve bilincin olabilecek en sıradışı deneyimlerine komple bedenim ile giriyorum. Kimilerinin gerçeklik anlayışı doğru düzgün eğitimini bile almadığı bilimsel bilgiler olabilir ama benim gerçekliğim yaşadığım her an'ın ta kendisi =)

Yer çekimi , yer çekimi bilimsel olarak keşfedilmeden önce vardı ve dünya bilim bunu farketmeden öncede yuvarlaktı. Büyük yuvarlak bir cisim bütünlüğünden çok daha karmaşık sistemler var henüz bilimin açıklayamayacağı ya da herkesin idrak edemeyeceği. Çok farklı farklı deneyimler olabilir. Farkı deneyimlerin konuşulması güzeldir. Bunda bir sorun yok ve inanmak veya inandırmaya çalışmakta gereksizdir. Önemli olan paylaşım ve etkileşimin kalitesi <3

Parça parça cevap vermek istiyorum çünkü şu an güzel müziğin etkisi altındayım ;D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sotto said:

Soris'e katılıyorum ben de. Noyzura temelde bazı şeyleri farketmiş belki ama çoğu yerde de uçmuş. Yani bugün o verdiğin hardcore server oyunu örneğinde hayat sana güzelmiş derim çünkü reenkarnasyona inansam da, daha doğrusu insanların belli bir seviyeye gelene kadar bu dünyaya tekrar geleceklerine inansam da, birçok şeyin cevabını verebilmek imkansız. Bugün sakat, hasta doğan insanların suçlarını geçmiş yaşamlarında aramaktaki mantıktan tut, senin dediğin anne babanı seçiyorsun, kontakt yapıyorsundaki mantıksızlığa kadar. "Randomness" sanki bu tarz şeylere verilebilecek en güzel cevap. Bir cevabı varsa dahi, bunlar bizim algımızın muhtemelen çok ötesinde, Noyzura'nın veya herhangi birinin de bu algıya ulaşmış olduğunu zannetmiyorum. Çünkü en azından o gerçeği idrak edebilenler olması gerekirdi. Bunlar sadece varsayım, kulağa nasıl gelse de...


Gerçeklere isteyen herkes ulaşabilir ki bunun da sonu yok. Ama oturduğun yerde öyle hem kaynaklara kendini alakasız tuttuğun gibi eş zamanlı olarak paylaşım yapan herkese çok kapalı bir tavırla muhalefet yapmak çok tutarlı bir yol değil.

Benzer bir çok deneyimi başkalarınında yaşaması ve bunu farklı bir çok kaynakta paylaşması ve bunca kişiden sadece bir tanesinin bu forumda bulunması hiçde imkansız birşey değil =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sotto said:

Aydınlanma veya belli şeylerin fakrına varmak için zevklerden mahrum olmaya gerek yok yalnız. Zihin kalıplarından kurtulmanız yeterli, ama işin zor kısmı orası zaten. Egoyu bırakabiliyor musunuz, o önemli. Egoyu bırakmak da zevklerden mahrum olmaktan çok, onları da bırakabilmek, herşeyin geçici doğasını farkedip olana direnmemek ile alakalı biraz. Hayatta bunu yapmak zor olan, yoksa dağa çıkıp meditasyon yapmak değil...

Kaldı ki bu tarz deneyimleri tarif edenler, genelde halüsinasyon tarzı, uyuşturulmuş bir state'den bahsetmez aksine daha alert, daha dikkatli, her anın farkında olunan bir state bu.


İnsan bedeninin çok çılgın çalışma/algı sistemi ve sinirsel ağ mode'ları ile fonksyon kombinasyonları var. Hepsi bir birinden ilginç ya da zorlu. Fakat bunlara dair asıl güzel olan; bir birinden farklı olan bu deneyimleri yaşamak bütünsel bir anlayış için birbirine tamamlayıcı bir değer taşıyor.

Bunlara en ana örnek olarak Zen diyebiliriz. Malum Zen'in mind state'i olabildiğince nötr ve 5 algınında çok zengin olarak çizgisel zamanda ilerlerken gerçeklikle kendimiz merkezli kuvvetli temiz bir performans sağlıyor. Zihnin içinde düşünceler içinde kaybolmalar algıya sıkıca tutunmaktan dolayı gerçekleşemediği için neşe ve huzur olarak da inanılmaz bonus sağlıyor. Neden böyle temel birşeyi tanrısal boyutmuşçasına imkansız görüyorsunuz ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

Ben sadece düşünmeyi yüceltirim, benim için modern bilim de değişebilir, bildiğimiz her şey de ama bir insan zor bir noktaya ulaşmak istiyorsa sürekli o konu üzerine düşünmeli ve sonuçlar üretmelidir. 1 sene yoga hocasının yaptığı analojileri dinleyip, 4-5 tane popüler kitap okuyup herşeyi çözdüğünü sanmak saflık.


Düşünmek bir şey . Ama bazı şeyler var düşünmenin tam zıttındaki bir sessizli ve o sessizlik sana zihninin içinde daha önce hiç farkında olmadığın kapıları açıyor. Düşünmeyi bu kadar çok seven sen bence bunuda deneyip daha da derinlere ve yükseklere doğru ilerleyebilesin =) Bundan keyif alacağına eminim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Noyzura, ben de Zen'den farklı birşeyden bashetmedim zaten. Kaldı ki aksine olayın büyütülmemesi gerektiğinin de altını çizdim, insanın en doğal halinin bu olabildiğine. İnsan üstü bir durum yok bu deneyimlerde, güzellikleri de orada zaten....
Ben de düşüncesizlik, dinginlik gibi konularda senden farklı şeyler yazmadım. Kaldı ki Einstein'in bile bu konuda çok ciddi söylemleri var. Düşünme-düşüncesizlik ile ilgili...
Ben sadece bunlara ulaşmak için belli zevklerden mahrum kalmaya gerek olmadığının altını çizmeye çalıştım.
İlk yazdıklarına da katılmıyorum genel olarak, belli şeylerin farkına varmış olabilirsin, bu güzel birşey, ama hayatta cevaplayamadığmız çok şeyin de olduğunun farkındasındır umarım. Sen birebir geçmiş hayatlarını deneyimlemediğin sürece, bu dediklerin varsayımlardan fazlası değil. Bazı konularda, Ardeth'in dediği gibi fazla "wishful thinking"'e giriyorsun bence. Belli şeylerin farkına varmak güzel, ama bunlar muhtemelen hala tip of the iceberg....
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sotto said:

@Noyzura
İlk yazdıklarına da katılmıyorum genel olarak, belli şeylerin farkına varmış olabilirsin, bu güzel birşey, ama hayatta cevaplayamadığmız çok şeyin de olduğunun farkındasındır umarım. Sen birebir geçmiş hayatlarını deneyimlemediğin sürece, bu dediklerin varsayımlardan fazlası değil. Bazı konularda, Ardeth'in dediği gibi fazla "wishful thinking"'e giriyorsun bence. Belli şeylerin farkına varmak güzel, ama bunlar muhtemelen hala tip of the iceberg....


Beni şu an ne şekilde yargıladığınızın farkındayım ve bu benim için sorun değil. Ben sadece bu tip of iceberg'in derinlerine doğru giden farklı yollar var ve bunlar düşünerek ya da kendimizi kapalı tutup bekleyerek ve hatta olabildiğince kendimizi uzaklaştırıp daha sonrasında abartılacak şeyler değil diyorum =) "wishful thinking"in ne olduğunu biliyorum. Ben sadece kendimi ifade ettim ve elbette tuhaf karşınılması çok olası. Önemli olan etkileşim. Ekilen tohumlar hemen açmaz, zaman alır =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

o bir örnekti, nasul ruhani bir tecrübe yaşanır zaten onu bilmiyorum bu konularla çok ilgilenmediğim için.

bahsetmek istediğim nokta insanlar böyle şeylere minimal çaba ve minimal düşünce gücüyle ulaşmak istiyor (beyin tembelliği de diyebiliriz). Oturup da 10-20 sene boyunca bu konu üzerine düşünmeye yetecek bir iradesi yok belki de.

Ara sokaklarda bir esnaf reikicisine bile uğraşmamıştır mesela sdf.

Ben sadece düşünmeyi yüceltirim, benim için modern bilim de değişebilir, bildiğimiz her şey de ama bir insan zor bir noktaya ulaşmak istiyorsa sürekli o konu üzerine düşünmeli ve sonuçlar üretmelidir. 1 sene yoga hocasının yaptığı analojileri dinleyip, 4-5 tane popüler kitap okuyup herşeyi çözdüğünü sanmak saflık.


Bilmeden konuşmak buna deniliyor sanırım =P

Ben manastırlara ya da kendini dağlara kapatanları öğrenme yolunun newbieleri yani acemileri olarak değerlendiyorum. Bu bir basamak. Oralarda kendi kendine kalıp kendini izole edip eğitirsin. Sonra hazır hale gelince o zihinsel stateleri büyük şehirlerde yaşarsın . Orada olmak kolay , orada sessizliktesin, orada ihtirah , kaos , insan ilişkilerinin zihni dalgalandıran güzel ve çirkin faktörleri yok ;D

Alın getirin bir tane o kendini aşmış dediğiniz 20-30 yıl kasmış bir adamı istanbula hem kendine ev kursun , hem yaşam mücadelesi versin, bir sürü karmaşası olan bir sürü arkadaşı olsun görüştüğü ve bir tanede manitası olsun. bakalım kaç saniye zen zihnini koruyabilecek ;D Ustalık inzivalarda değil , kaos'un tam ortasındadır...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...