Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

reiki,bioenerji vs.


Gizli

Öne çıkan mesajlar

Mesela yoga der ki yoganın tüm amacı omurgayı dikleştirmek dik tutmak der. Kundalini kuyruksokumundan gelir der. 7 çakra vardır. Bunların dönme hızını arttırmamız gerek der. Şimdi bunların hepsi tıp bilgisidir. Üzgünüm ama öğretilenin aksine insan aklını rönesans ile kullanmaya başlamadı. Bir çok bilgiye daha önceden hakimdi. Ticari kaygı gütmeyen çoğu şey araştırılmaya değerdir. Her ne olursa olsun suistimale açık olması onun yanlış olduğunu göstermez.
Çakra ne yeaa heaha der millet mesela direk hormonal bezlerle alakalıdır ve insan kendi vücuduna iyi bakarsa iç sistemide takır takır çalışır takır takır çalışıncada çakralar da hızlıca döner output verisidir yani.

Enerji konularını bilmem ilgi duymadım ama insanın önce gerçekleştirmesi gereken şey kendine miras kalanı aktif hale getirmeli getirdikten sonra evrimleşmeye başlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gizli said:

bunlar gerçek mi arkadaşlar?ben böyle şeylere pek inanmayan biriydim ama ciddi ciddi ilgilenen insanlar varmış.bir teyzem bu konuyla biraz ilgili.mıknatıs gösterisi falan yaptı gözlerimin önünde(evet şu seda sayanda vücutlarına ütü yapıştıran insanların olduğu gösteriler)bir şeyler dedi ben de aslını öğrenmek için kendimi bu konuyu açarken buldum



Bana bu soru "fizik, matematik, kimya gerçek mi ?" gibi geliyor. Bahsettiğin alanlar ve daha niceleri tabikide gerçek ve binlerce yıldır üzerinde uzmanlaşanlar ve biriken bilgilerin nesilden nesile gelişerek artma durumu mevcut. Nasıl matematiği,fiziği ya da biyolojiyi daha iyi anlamak için o konular üzerine okuyup fikir edinmek ve daha fazlası için üzerlerine yoğunlaşmak gerekiyorsa bu konularıda merak ediyorsan edinebilecceğin en iyi bilgi onların üzerine yoğunlaşmak . Burada insanlar bi şekilde fikirlerini söylemişler ama söylenen çoğu şey havada kalıyor =)

Cuce said:

hikaye hepsi.

ömrünü ganj nehrinin kenarında gram et yememiş süt icmemiş guru ile, nepalin dağlarında 5 yasından beri kungfu yapmıs vucudunun her milimini disiplin etmiş keşişlerle, öle istanbulda yoga yaptım enerji oldu aynı değil işte.


uydurma hepsi


Ardeth said:


istanbulda yapılan yoga bence de en fazla vücudu esnetir hehe. insanlar bişeylere kolay yoldan ulaşmayı sevdiği için inanıyor böyle şeylere. doğuştan yetenek denen şeyi bir kenara itersek, herhangi bir şeyde ustalaşmak için zaten belki 10-15 seneni vermen lazım. millet 1 sene haftada 1 seans reiki yapıp doğanın enerjisini kontrol ettiğini falan sanıyor sdf


İster egzotik memleketlerde olsun isterse kocaman metropollerde her insan bu dünyada bedenlenmiş sonsuz varlıklardan biridir. Oyun karakteri stat kafasıyla bakarsak mevcut yaşamımızda xp ve lvl kastığımız gibi karakterimiz önceki yaşamlarında lvlını bir sonraki yaşama taşıdığından durumlar daha komplike. Yani önceki yaşamlarında tapınaklarda kendini aşmış birisi o süreçlerde fazlasıyla insanlardan izole olduğundan son yaşamında büyük şehirlerde sıradan biri gibi çok aşmış bir karakter olabilir.




Cuce said:

adamlar ömürlerini veriyo kung fuya, budhaya. öle bi adamıslarki kendilerini, böle burdan bakınca biz kafamıza yerleştiremiyoruz, nası bi hayattır lan o öle diye kalıyoruz, algılıyamıyoruz.

sonra 3-5 ayda yoga yapıcan, nefes alıcan nefes vericen, azcıkta vejeteryanlık yapıcan chakra olucak chi olucak? hastir ordan.


adam 25 sene boyunca hergün boyun kaslarını calıstırmıs, boynuna mızrak dayıyosun sağlanmıyo, ne o chi. bok chi. azim o azim.


En sıradışı insan ile en sıradan insanın ayna organ sistemlerine sahip olduğu gibi aynı şekilde aynı ruhsal sistemlere, chakra merkezlerine sahip. Spordan örnek verirsem olimpiyatlarda dereceleri olan bir atletin kas sisteminin gelişmesi o alan üzerine yoğunlaşmasından dolayı güçlensede her hangi bir insanda aynı bacak ve default kas sistemlerine sahip bunun için süper bir atlet olması gerekmiyor.

Daha da net söylersem bedenimiz görünen ruhumuz ve ruhumuz görünmeyen bedenimiz. Hepimizin chakra sistemleri çatır çatır çalışıyor böbreklerimizin , ciğerlerimizin , beynizim çalıştığı gibi . Spiritüel birileri olmasak bile bunlara sahibiz , bunların çalışması olmadan yaşamayız tıpkı bir sporcu olmasakta iç organlarımızın çalıştığı gibi . Ha sporcu adamın kondüsyonu var ve kas sistemlerinin farkında ama normal insan öylesine yürüyor , en fazla otobüse yetişmek için koşuyor gibi .


Cuce said:


http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/f/f6/Kirlian_coins.jpg

dolardadamı chi var?
elektrik veriyosun fotoraf filmine, ionizasyonun olduğu kontact noktalarında reaksiyon yaratıyo, sonra chi... oldu pasam.


E=mc² .. yani evet varolan herşeyin enerjisi var atom düzeyinde titreşimlere sahip. Birşey "cansız" diye enerjisi yok demek diye bir durum yok ki ayrıca canlı şeylerin enerjileride cansız nesnelere de işleyebiliyor.


0ne said:

şu topicdekiler doğrumu mesela

http://www.spatyom.com/showthread.php?t=19231



Size kirlian fotoğrafçılığından daha pratik hepinizin rahatlıkla deneyimleyebileceği birşey söyleyim ve kendiniz deneyerek hiç bir özel yeteneğe , spiritüel bir kişi olmaya ya da alet olmasızın enerji alanlarını görün.

Herhangi bir objeye gözlerinizi dikin ve bu esnada hiç birşey düşünmemeye özen gösterin. Tabi klasik insan kafasında "hiç birşey düşünmeden durulmaz ki ?" diye bilirsiniz ama durulabiliyor . En pratik olaraktan hiç birşey düşünmemek için yavaş yavaş burnunuzdan diyaframınıza doğru nefesi doldururken sadece içinize dolan havanın giriş ve çıkış hissiyatına odaklanın . o esnada düşüncer yerine ona kitlenip zihninizi boş bırakabilirsiniz. Bu boşluk zihin ile baktığınızda göreceksiniz ki her objenin ve insanın etrafında şeffaf ama siyah gri tonları arasında farklı enerji alanları var . Bunu bazı sanatçılar öğrencilerine öğretiyor. Bu her gözün default algı yetisiyle görebildiği birşey ama azıcıkta olsa biraz göz eğitimi gerektiriyor . Bunu bir kaç dakika denerseniz odaklandığınız obje ya da kişi etrafında çıplak göz ile enerji alanını görebilirsiniz. Hep gözünüzün önündeydi ama hiç dikkatinizi verememiştiniz sadece =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Noyzura said:

Bana bu soru "fizik, matematik, kimya gerçek mi ?" gibi geliyor. Bahsettiğin alanlar ve daha niceleri tabikide gerçek ve binlerce yıldır üzerinde uzmanlaşanlar ve biriken bilgilerin nesilden nesile gelişerek artma durumu mevcut. Nasıl matematiği,fiziği ya da biyolojiyi daha iyi anlamak için o konular üzerine okuyup fikir edinmek ve daha fazlası için üzerlerine yoğunlaşmak gerekiyorsa bu konularıda merak ediyorsan edinebilecceğin en iyi bilgi onların üzerine yoğunlaşmak . Burada insanlar bi şekilde fikirlerini söylemişler ama söylenen çoğu şey havada kalıyor =)


Doğa bilimleri ile matematik bile aynı klasmanda değil. Matematiğin "gerçek"liği ile doğa bilimlerinin "gerçek"liği arasında dağlar kadar fark var. Biri kabul edilen bir mantık sistemi üzerine kurulan tutarlı çıkarımlar silsilesi. Doğruluğunun kıstası kısacası tutarlılık. Doğa bilimlerinde doğruluğun kıstası ise gözlem. Bu ikisi de reiki vs gibi şeylerde yok, en azından henüz. Gözlem var diyeceksin ama bu noktada gözlem olarak iddia edilen şeyler çok öznel. Bir laboratuvarda düzeneğini kurup arka arkaya sürekli gözlemlediğin biley değil.

Dolayısıyla ne matematik nasıl gerçekcese, fizik kimya öyle gerçek, ne fizik kimya nasıl gerçekce reiki vs öyle gerçek. Hepsinin gerçekliği birbirinden farklı.

said:

İster egzotik memleketlerde olsun isterse kocaman metropollerde her insan bu dünyada bedenlenmiş sonsuz varlıklardan biridir. Oyun karakteri stat kafasıyla bakarsak mevcut yaşamımızda xp ve lvl kastığımız gibi karakterimiz önceki yaşamlarında lvlını bir sonraki yaşama taşıdığından durumlar daha komplike. Yani önceki yaşamlarında tapınaklarda kendini aşmış birisi o süreçlerde fazlasıyla insanlardan izole olduğundan son yaşamında büyük şehirlerde sıradan biri gibi çok aşmış bir karakter olabilir.


Öncelikle bunu söylerken reenkarnasyonun gerçek olduğunu var sayıyorsun ama bu bir var sayım. Reenkarnasyonun gerçek olması önceki yaşamlarından hayatını ganj nehrinin kenarında meditasyon yaparak geçirdiğin anlamına da gelmiyor, ya da bu tarz yeteneklerin aktarıldığı anlamına. Benim bakış açımda herkes herşey için belirli bir potansiyel ile doğuyor, 0 seviyesinden yaklaşık olarak bir x seviyesine kadar. Bazı şeyler için potansiyeli yüksek ve öğrenme kapasitesine göre bir süre (genelde uzun, 5-10 minimum diyelim) çalışarak bu seviyeye geliyor. Bazı insanlar var ki, (mesela von neumann) gerçekten farklı bir beyin yapıları var belki bir kaç senede bu seviyeye gelebilir herhangi bir konuda. Ama bunun dışındaki normal insanlar mesela sen, mesela ben ancak eşşek gibi çalışarak bir şeyde çok iyi hale gelebiliriz. Benim eski hayatımdan birikip gelen bir aşmışlık olabilir fikri bence sadece normal insanların kendini özel hissedebilmek için söylediği bişey. Meditasyon ile bir şekilde değişik bir ruhani ve düşünce durumuna varmak mümkünse bile bu bir sene yoga ile olmaz o yüzden.


said:
En sıradışı insan ile en sıradan insanın ayna organ sistemlerine sahip olduğu gibi aynı şekilde aynı ruhsal sistemlere, chakra merkezlerine sahip. Spordan örnek verirsem olimpiyatlarda dereceleri olan bir atletin kas sisteminin gelişmesi o alan üzerine yoğunlaşmasından dolayı güçlensede her hangi bir insanda aynı bacak ve default kas sistemlerine sahip bunun için süper bir atlet olması gerekmiyor.


Yanlış. 4-5 yaşında antik yunanca, latince dillerini öğrenen, bir kere duyduğu şeyi bir daha unutmayan insanlar var. Ya da bir ses duyduğunda, gözünde renk canlanan çok daha farklı durumdaki insanlar var. İnsanlar eşit doğmuyor üzgünüm. Herkes farklı şeyler için farklı potansiyellerle ile doğuyor. Bu da tahminen tamamen beynin yapısı ile ilgili ve başkalarının görmekte zorlandığı şeyleri kolayca görmek ve anlamakla ilgili.

said:

E=mc² .. yani evet varolan herşeyin enerjisi var atom düzeyinde titreşimlere sahip. Birşey "cansız" diye enerjisi yok demek diye bir durum yok ki ayrıca canlı şeylerin enerjileride cansız nesnelere de işleyebiliyor.


Enerji zaten canlılıkla ilgili bir durum değil. Hareket eden herhangi bir cisminde kinetik enerji var. Kirilian fotoğrafı mıdır nedir açıkçası ilk defa gördüm ve bunu fiziksel açıklaması nedir okumadım ama E=mc² nin bunla alakası olduğunu sanmıyorum. Söylediğin gibi olsa, yani o görülen aura maddenin kendi kütle enerjisinden geliyor olsa zaman kütlesi azalırdı sdf. Kütlenin enerjiyi, enerjinin kütleye dönüştürüldüğü deneyler var buna parçacık fiziği deniyor. Çok yüksek hızlarla parçacıklar birbirine çarpıştırılarak, yoktan parçacık yaratılabiliyor (haşaaa sdf) ama burdaki durum o değil tahminen.

Ben böyle ruhani şeylere of ne saçmalık gözüyle bakan bilim adamı triplerinde değilimdir genelde, herşeyin olabilme ihtimaline karşı açık fikirliyimdir bu da evren hakkında çok az şey bildiğimizi düşünmemeden ileri geliyor. Daha gözlemeyemediğimiz boyutlar olup olmadığını bile bilmiyoruz, böyle boyutlar varsa ve biz onları gözlemleyemiyorsak aslında "sözde" bildiğimizi fizik kurallarını bozuyormuş gibi gözüken olaylar meydana gelebilir. Ama şuanki fizik kurallarının çoğu paranormal olaylara karşı gibi duruyor. Dolayısıyla şuan böyle olayları mantık ve bilim çerçevesinde açıklamaya çalışmak bence boş bir çaba. Ruhani ruhani takılın ve bir şeyi 1-2 sene yapıp da ustası olduğunuzu ya da ortalama seviyede bile becerdiğinizi sanmayın bence. Bu sadece "wishful thinking".

Herkesin de fiziksel olarak eşit doğduğuna inanıyorsan şu konu moralini bozabilir:

http://en.wikipedia.org/wiki/John_von_Neumann

said:
As a 6 year old, he could divide two 8-digit numbers in his head.[14] By the age of 8, he was familiar with differential and integral calculus.[15]


said:
Since the age of six, von Neumann had been fluent in Latin and ancient Greek, and he held a lifelong passion for ancient history, being renowned for his prodigious historical knowledge. A professor of Byzantine history once reported that von Neumann had greater expertise in Byzantine history than he did.[5]


Normalsen normalsindir, kendinle barışık ol "belki geçmiş hayatımdan gelen özel yeteneklerim vardır" diye kendini kandırma.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth e de katılıyorum ama arkadaşın dediği uçarız kaçarız falan değil ki.
Bu yoga olsun meditasyon olsun dinlerle hiç alakası olmayan içinde barındırdığı spiritüellik bakımından bilimsel kabul göremeyecek ama datasını bilimden alan birşey.

1 yıllık yoga ile tabiki kimse uçmayacak. Uçan kimse de yok zaten :)
Ama 1 yıllık düzenli yoga yapan insan sıradan insanların sahip olduğu bir çok dertten kurtulabilir. Bakış açısı değişir. Omurgası düzelir. Omurgası dik insanda sağlıklı insandır. Kasları güçlenir. Enerjisi daha rahat hareket eder vücudunda. Hastalıklardan kurtulur. Kısacası vücudu ve zihni berrak olur.
Bu tarz şeyler uçacaz teleport olacaz görünmez olacaz şeklinde algılanıyor fakat hiç mi hiç alakası yok.
Bütün dinler ve bu kanaldaki bilgiler yoga ve meditasyon ile bir takım yerlere gelmiş insanlar tarafından üretildiği için yoga ve meditasyon çok suistimal edilmiştir.

Şöyle özetleyebiliriz bu olayı mesela doğaya bakarız gözlemleriz yorumlarız deney ederiz test ederiz ve bilimsel bir sonuç çıkar. Burada iki şey var : dış dünya + bilimsel gözlem metodları
Yoga ve meditasyon da : iç dünyan + bilimsel gözlem yaparsın. Kendi dünyanı gözlemlersin. Bir takım sonuçlar çıkar bunu bir tek sen bilebilirsin insanlarla paylaşmak istersin o noktaya ulaşabilmiş başka insanlarda olmuştur onlar seni anlayabilir veya senin neden böyle olduğunu merak edebilir seni aziz ilan edebilir ermiş ilan edebilir fakat seni insanlardan ayıran tek şey kendi iç dünyanı bilmendir. Bilimsel metodları kullandığın için nasıl bir damar sistemi diğer insanlarda aynıysa iç dünyanın sistemide aynıdır sistem aynıdır datalar farklıdır. Bunlarda bilimsel bir çıkarımdır kitabını yazarsın ama saçma olur çünkü dış dünya + bilimdeki gibi herkesin görebileceği bir sonuç yoktur ortada. Peki gerçek değil midir böyle olunca? Bunu bilemeyiz çünkü gerçek biz keşfetsekte keşfetmesekte orada duruyordur. İcat edilecek birşey değil sadece keşfedilecek birşey.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi ruhla cinle ilgisi yok ki bunun

psikoloji, kimya ve fizik olayı tamamen. hatta daha ileri gidersen psikolojiyi de kimyaya katabilirsin.

insan beyni bunları kullanarak genel bilinenden çok daha fazlasını yapabilecek kapasiteye sahip. reiki nlp vs. vs. hepsi insan beyniyle bunları kontrol etme metodları zaten fazlası değil. işi ruhaniliğe spirituelliğe yoranların yorumları yanlış olsa da sonuçları başarılı olabiliyor yine.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

Noyzura said:

Bana bu soru "fizik, matematik, kimya gerçek mi ?" gibi geliyor. Bahsettiğin alanlar ve daha niceleri tabikide gerçek ve binlerce yıldır üzerinde uzmanlaşanlar ve biriken bilgilerin nesilden nesile gelişerek artma durumu mevcut. Nasıl matematiği,fiziği ya da biyolojiyi daha iyi anlamak için o konular üzerine okuyup fikir edinmek ve daha fazlası için üzerlerine yoğunlaşmak gerekiyorsa bu konularıda merak ediyorsan edinebilecceğin en iyi bilgi onların üzerine yoğunlaşmak . Burada insanlar bi şekilde fikirlerini söylemişler ama söylenen çoğu şey havada kalıyor =)


Doğa bilimleri ile matematik bile aynı klasmanda değil. Matematiğin "gerçek"liği ile doğa bilimlerinin "gerçek"liği arasında dağlar kadar fark var. Biri kabul edilen bir mantık sistemi üzerine kurulan tutarlı çıkarımlar silsilesi. Doğruluğunun kıstası kısacası tutarlılık. Doğa bilimlerinde doğruluğun kıstası ise gözlem. Bu ikisi de reiki vs gibi şeylerde yok, en azından henüz. Gözlem var diyeceksin ama bu noktada gözlem olarak iddia edilen şeyler çok öznel. Bir laboratuvarda düzeneğini kurup arka arkaya sürekli gözlemlediğin biley değil.

Dolayısıyla ne matematik nasıl gerçekcese, fizik kimya öyle gerçek, ne fizik kimya nasıl gerçekce reiki vs öyle gerçek. Hepsinin gerçekliği birbirinden farklı.



Ardeth bir göz önünde bulundur dünyanın yuvarlak olduğunun keşfedileli bi kaç yüzyıl oldu ve şu an modern bilimin kullandığı ve bilim çalıştığı bir çok alet hatta en basitinden elektron mikroskobu bulunalı henüz 100 yıl bile olmamışken modern bilimin kuranlarına bu kadar sıkı sıkıya bağlılık neden ? Bilim her ne kadar hızla ilerliyor olsada henüz gözlemyemediğimiz, buna ne bilimin dayandığı ana temellerin ne de teknolojinin yetmediği bir çok konu var.

Ayrıca aynı klansmande değil diyerek karşılaştırmalara soktuğun şeyleri sadece konuya bakış açımı anlaşılır kılmak için kullandığım bir metefordu. Fakat herşey bir biriyle bütün ve bilimi, spiritüelliği ve gerçekliği daha yükseğe taşıyacak olan kritik kısımda bu bütünselliği hem spiritüel konuların hem de bilimin bir biriyle birleşebilecek seviyeye gelebilmesinde saklı. Bunun için dünya boş durmuyor ki kirlian fotoğrafçılığını ilk defa bu paticik konusunda duyan senin henüz farkında olmadığın üretilen bir çok spiritüel gözlem aletleri var ve daha da geliştirilmekte.

Ardeth said:

Noyzura said:


İster egzotik memleketlerde olsun isterse kocaman metropollerde her insan bu dünyada bedenlenmiş sonsuz varlıklardan biridir. Oyun karakteri stat kafasıyla bakarsak mevcut yaşamımızda xp ve lvl kastığımız gibi karakterimiz önceki yaşamlarında lvlını bir sonraki yaşama taşıdığından durumlar daha komplike. Yani önceki yaşamlarında tapınaklarda kendini aşmış birisi o süreçlerde fazlasıyla insanlardan izole olduğundan son yaşamında büyük şehirlerde sıradan biri gibi çok aşmış bir karakter olabilir.


Öncelikle bunu söylerken reenkarnasyonun gerçek olduğunu var sayıyorsun ama bu bir var sayım. Reenkarnasyonun gerçek olması önceki yaşamlarından hayatını ganj nehrinin kenarında meditasyon yaparak geçirdiğin anlamına da gelmiyor, ya da bu tarz yeteneklerin aktarıldığı anlamına. Benim bakış açımda herkes herşey için belirli bir potansiyel ile doğuyor, 0 seviyesinden yaklaşık olarak bir x seviyesine kadar. Bazı şeyler için potansiyeli yüksek ve öğrenme kapasitesine göre bir süre (genelde uzun, 5-10 minimum diyelim) çalışarak bu seviyeye geliyor. Bazı insanlar var ki, (mesela von neumann) gerçekten farklı bir beyin yapıları var belki bir kaç senede bu seviyeye gelebilir herhangi bir konuda. Ama bunun dışındaki normal insanlar mesela sen, mesela ben ancak eşşek gibi çalışarak bir şeyde çok iyi hale gelebiliriz. Benim eski hayatımdan birikip gelen bir aşmışlık olabilir fikri bence sadece normal insanların kendini özel hissedebilmek için söylediği bişey. Meditasyon ile bir şekilde değişik bir ruhani ve düşünce durumuna varmak mümkünse bile bu bir sene yoga ile olmaz o yüzden.



Sen şu an varsayımlar ve belli belirsiz özensizce belki öylesine sağdan soldan gelmiş bilgiler ile konuşuyor ama bilirsin bu çok doğal ve olası fakat ben burada varsayımlarım üzerine konuşmuyorum. =) Bu konu hakkında fikir üretmek en alakasız insan için bile çok kolay ama bu konu hakkında hem kitaplar dolusu teorik bilgiler okuyup hemde bu konuya dair geçmiş yaşamlara nufus etmeye dair teknikler ile zaman koridorlarında dolaşmak pek kolay değil. Zaten bir yaşamın yükü bile yeterince ağırken bir çok yaşamın kapılarını aralamak deli işi. Bu konuyla gerçekten ilgileniyorsan ve kişisel varsayımlarının ötesine geçmek istiyorsan daha iyisini yapabilirsin =)

teorik bilgilere giriş olarak önerebileceğim Dr Michael Newton'ın "Ruhların Kaderi" isimli kalınca kitabını öneririm. Bir kitap okumak bile vizyonunu kat ve kat genişletebilir ki daha sonrasında daha fazlası için sadece kafanı kurcalamaktan daha fazlasıyla uğraşacağına eminim.

Ardeth said:

Noyzura said:

En sıradışı insan ile en sıradan insanın ayna organ sistemlerine sahip olduğu gibi aynı şekilde aynı ruhsal sistemlere, chakra merkezlerine sahip. Spordan örnek verirsem olimpiyatlarda dereceleri olan bir atletin kas sisteminin gelişmesi o alan üzerine yoğunlaşmasından dolayı güçlensede her hangi bir insanda aynı bacak ve default kas sistemlerine sahip bunun için süper bir atlet olması gerekmiyor.


Yanlış. 4-5 yaşında antik yunanca, latince dillerini öğrenen, bir kere duyduğu şeyi bir daha unutmayan insanlar var. Ya da bir ses duyduğunda, gözünde renk canlanan çok daha farklı durumdaki insanlar var. İnsanlar eşit doğmuyor üzgünüm. Herkes farklı şeyler için farklı potansiyellerle ile doğuyor. Bu da tahminen tamamen beynin yapısı ile ilgili ve başkalarının görmekte zorlandığı şeyleri kolayca görmek ve anlamakla ilgili.

Herkesin de fiziksel olarak eşit doğduğuna inanıyorsan şu konu moralini bozabilir:

http://en.wikipedia.org/wiki/John_von_Neumann

said:
As a 6 year old, he could divide two 8-digit numbers in his head.[14] By the age of 8, he was familiar with differential and integral calculus.[15]


said:
Since the age of six, von Neumann had been fluent in Latin and ancient Greek, and he held a lifelong passion for ancient history, being renowned for his prodigious historical knowledge. A professor of Byzantine history once reported that von Neumann had greater expertise in Byzantine history than he did.[5]




Verdiğim örnek herkesin eşit olarak doğduğu üzerine değildi. Herkesin 1 beyin , kalp, iki böbrek v.s. sahip olarak doğduğu gibi(ki bunlara bile eşit şekilde sahip olmadan doğabilenler oluyor) herkesin bir guru , bir keşiş , bir monk olmaksızın sürekli çalışan spiritüel organları ve sistemleri olduğu üzerineydi. Senin verdiğin örneklerde de çok açık çok yüksek potansiyel ya da gelişmiş yeteneklerin altyapısı ile dünyada tekrar bedenlenenler var. Bu konuyu bir oyunda yeni karakter açma durumu meteforundan daha da detaylandırayım :

Şimdi Dünya gezegenini hardcore sistemli(karakterin ölünce diriltemediğin) bir oyun server'ı olarak kafanda canlandır ve sen de Ardeth isimli bir karakter açıp oyuna bir bebek olarak başlayacaksın .

Dünyaya yeni karakterinle başlamadan önce geçmiş yaşamlarından birikmiş olan stat ve karma puanlarına sahipsin. Bu puanları önceki yaşamlarında kendini geliştirmenin ve yönelimlerinin , başarılarının(achivements!) karması olarak kullanabilir karakter yaratma puanları olarak düşün.

Aynı zamanda karakterinin tipinin belirlenmesi ve dünyada oynamak istediğin oyun tarzına göre hem doğacağın yeri belirleyip hem de dünyada genlerini seçeceğin dünyada olan kişilerin ruhları ile kontratlar yapıyorsun . Yani Ardeth'in babası Aragorn ve Annesi Arwen'in ruhları ile bulunduğun boyutta sözleşip ebebiyenlerin olması üzerine sözleşip bir "kontrat" yapıp onların mevcut dna durumlarına göre karakterinin tipinide sen belirliyorsun , doğacağın yeri de ve ayrıca ebebiyenlerinin de kim olacağını.

Buna ek olarak önceden yaşamının konsept temasını da belirleyip henüz doğmadan önce sahip olmak istediğin potansiyelin olan skill ve abilitylerini de ayarlıyorsun. Bunları belirleyip şu an olduğun Ardeth karakterinle bir bebek olarak dünyaya geliyorsun. Ama geliyorsun derken şunu belirteyim nasıl Ultima Online ya da world of warcraft gibi bir oyun oynarken ekranın içindeki karkaterle gerçekliği yaşarken "gerçek" olan karakterin bilgisayarın başında klavye ve mouse'u tutuyorsa bu dünyaya gelirkende özbenliğin dünya serverına bağlanan cihazın başında oturup yarattığın karakter olarak dünyada bir bebek olarak başlıyorsun oyuna .

Oyunun gerçekçiliğini maksimum düzeye taşıyan bir kural var : verdiğim oyun örneklerinde bir bilgisayar oyunu ne kadar zevkli olursan olsun kendini hiç başından kalkmayacak kadar kaptırabilsende sonuç olarak oyununun başından kalkıp tuvalate giden , arkadaşlarıyla görüşen , bilgisayarın başında oturan gerçek özbenliğinin farkındasın . Ama bu Dünya gezegeni serverının kuralı bu dünyada bebek olarak dünyaya gelirken ilk bebek olduğun zamanların ardından kendi Sonsuz özbenliğinine dair hiç birşey hatırlamayarak oyuna devam ediyorsun . BU durum oyunu en çarpıcı yapan kurallardan biri çünkü acayip bir gerçeklitesin ve kendini tamamen oyunda oynadığın karaktere ve içinde bulunduğun gerçekliğe kaptırmış durumdasın =)

Kendi kişisel questlerinin farkına varıp onlara yönelebildiğin gibi aynı şekilde free run şeklinde öylesine de takılabilirsin . İStersen bir astronot istersen bir diş doktoru ya da çiftçi ya da dünyanın en aksyon yaşayan ordularından birinde asker olabilirsin . Burası özgür seçim gezeneni serverı .. Lakin ne kadar özgür olursan ol alt yapıda yatan çok sağlam server questleri ve achivementları var. Ve bizler bu oyunu oynar iken eş zamanlı olarak oynadığımız server gezegende playerların katkıları olarak değişmekte, gelişmekte, gerilemekte ve bu serverın açılış amaçları doğrultusunda ilerlemekte =)

Ardeth said:

Noyzura said:

E=mc² .. yani evet varolan herşeyin enerjisi var atom düzeyinde titreşimlere sahip. Birşey "cansız" diye enerjisi yok demek diye bir durum yok ki ayrıca canlı şeylerin enerjileride cansız nesnelere de işleyebiliyor.


Enerji zaten canlılıkla ilgili bir durum değil. Hareket eden herhangi bir cisminde kinetik enerji var. Kirilian fotoğrafı mıdır nedir açıkçası ilk defa gördüm ve bunu fiziksel açıklaması nedir okumadım ama E=mc² nin bunla alakası olduğunu sanmıyorum. Söylediğin gibi olsa, yani o görülen aura maddenin kendi kütle enerjisinden geliyor olsa zaman kütlesi azalırdı sdf. Kütlenin enerjiyi, enerjinin kütleye dönüştürüldüğü deneyler var buna parçacık fiziği deniyor. Çok yüksek hızlarla parçacıklar birbirine çarpıştırılarak, yoktan parçacık yaratılabiliyor (haşaaa sdf) ama burdaki durum o değil tahminen.

Ben böyle ruhani şeylere of ne saçmalık gözüyle bakan bilim adamı triplerinde değilimdir genelde, herşeyin olabilme ihtimaline karşı açık fikirliyimdir bu da evren hakkında çok az şey bildiğimizi düşünmemeden ileri geliyor. Daha gözlemeyemediğimiz boyutlar olup olmadığını bile bilmiyoruz, böyle boyutlar varsa ve biz onları gözlemleyemiyorsak aslında "sözde" bildiğimizi fizik kurallarını bozuyormuş gibi gözüken olaylar meydana gelebilir. Ama şuanki fizik kurallarının çoğu paranormal olaylara karşı gibi duruyor. Dolayısıyla şuan böyle olayları mantık ve bilim çerçevesinde açıklamaya çalışmak bence boş bir çaba. Ruhani ruhani takılın ve bir şeyi 1-2 sene yapıp da ustası olduğunuzu ya da ortalama seviyede bile becerdiğinizi sanmayın bence. Bu sadece "wishful thinking".



Ben şu an bu postu labratuarından atan bir bilim adamı değilim. Ama bu tarz konulara dair keskin fikirler belirtirken "sanmıyorum ve tahminimce" gibi kelimeler bahsettiğimiz konuların önemine biraz özensizlik gibi oluyor =)

Açık görüşlülüğünün ve yapıcı kibar tavrına teşekkür ederim ama bu tarz konularda yeteri kadar bilgiden kendimizi yoksun bırakarak çok büyük cümleler kurmak kendimize yaptığımız büyük bir haksızlık gibi geliyor.

Spiritüellik ise süper abilitylere sahip olup süper kahraman ya da çevredeki insanlara çok özel biri gibi görünmek gibi şeylerle alakalı değil tam aksine kendi sonsuz özlerimizi yaşadığımız beden ile bilinçli bir konuma koyup daha sağlıklı ve olmamamız gerektiği gibi bir insan olarak hem kendimize hemde çevremize daha hayırlı biri olmak olarak görüyorum.

Ve hatta spiritüel kelimesine bile gerek yok hepimiz kendisine ve çevresine yeterince özen gösteren ve bu özen ile en sıradan gibi görünen işlerle ve uğraşlarla tam da olmamız gerektiği yaşayan kişiler olarak yaşamamız zaten tam olması gerektiği kadar güzel .

Ardeth said:


Normalsen normalsindir, kendinle barışık ol "belki geçmiş hayatımdan gelen özel yeteneklerim vardır" diye kendini kandırma.


Tam olmam gerektiği ve özümde olmak istediğim gibiyim. =) En sevdiği ilgi alanlarıyla haşırneşir , özgürlüğü hiç bir patron'un sistemin boyundurluğu altında ezilmeyen, doyasıya mutlu olup arkadaşları ve ailesi ile güzel zaman geçirip, kendi gözümde dünyalar güzeli sevdiğim kadınla birlikte çok mutlu yaşayan, yemek yapmasını ve tatlı yemesini çok seven, bol bol anime izleyip, fırsat buldukça bilgisayar oyunları ile eğlenen, etrafında kitaplardan minik dağlar olan, dövüş sanatlarıyla uğraşan ve rock müzikten elektronik müziğin en güncel dallarına kadar keyifle dinleyip dansetmekten çok zevk alan ve bunlara ek olarak dünyanın o muhteşem sıradan güzelliğinin sınırlarını aşıp boyutlar arası dolaşıp bilginin ve bilmenin sınırları aşan biriyim o kadar . I LOVE THIS GAME


p.s: arkadaşlar vizyonunuza farklı bir persfektis sunma açısından şu belgeseli izleyin derim :
http://www.imdb.com/title/tt1340425/



Bu belgeselde vucudumuzda doğal olarak özellikle doğarken , ölürken , rüyalardayken ve yoğun meditasyonlar esnasında salgılanan ve aynı zamanda doğada bitkiler arasında sinr ağını oluşturan ve her türlü carbondan sentezlenebilen Dimethyltryptamine maddesi hakkında baya hatırı sayılır biliminsaları, sanatçılar ve çeşitli araştırmacılar konuşuyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...