Bone Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 son 2 gündür, şu bahsettiğim olay tekrar başıma gelmeye başladı: http://forum.paticik.com/read.php?20,1573194,page=1 gece uyurken uykudan uyanıyorum. kendimi kapalı bir kutuda hapismişim gibi hissediyorum. çok sinir bozucu. herhalde ilaçlara tekrar başlıycam. hiç bırakmadan devam etmek lazım. bu da böyle bi anımdır, sevgili günlük,
kavurma Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 bir konu hakkında herhangi bir şüpheye sahipsen, o şüpheyi ortadan kaldıracak yada doğrulayacak bir şeyler yapmak gerekir. ama öyle ama şöyle, nasıl olacağı konusunda bir fikrim yok sadece yıllardır kafasının içini yiyen bir adamın yapması gereken budur. bence.
Ardeth Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 işe yararsa, desensitivizasyon denen şeyi deneyebilirsin. yani bir şeyin üzerine düşündükçe ona alışma. bilmiyorum bunu düşünmekten kaçıyor musun ama kaçıyorsan belki kaçmayarak zamanla bu korkuyu desensitive hale gelebilirsin
sanssizsansli Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Rus kozmonotun hikâyesini biliyor musun? Uzaya giden ilk insan. Ruslar, Amerikalıları yenmişler. Büyük bir uzay gemisiyle yukarı çıkmış... ...ama çok küçük bir alanında yaşıyormuş. Kozmonot içerideyken... ...böyle bir portal penceresi varmış... ...dışarı bakıyormuş ve Dünya'nın kavislerini görüyormuş... ...hem de ilk defa. Gezegene dışarıdan bakan ilk insan oymuş. İşte o anda kendini kaybetmiş. Birden bire gösterge panelinden... ...tuhaf bir tikleme sesi çıkmaya başlamış. Kontrol panelini söküp atmış. Aletlerini çıkarmış. Sesin kaynağını bulup durdurmaya çalışmış. Ama bulamamış. Durduramamış. Ses çıkmaya devam etmiş. Birkaç saat bu şekilde devam edince... ...işkence ediliyormuş gibi oluyor. Birkaç gün bu sesle geçmiş... ...o da biliyormuş... ...bu küçük sesle... ...kafayı yiyecekmiş. Aklını yitirecekmiş. Ne yapabilirsin ki? Yukarıda, uzayda... ...bir başına, bir uzay odasında. Kalan 25 gününü... ...bu sesle geçirmek zorundaymış. Kozmonot da... ...aklını korumanın tek yolunun... ...bu sese aşık olmak olduğuna karar vermiş. Gözlerini kapamış... ...hayallerine dalmış... ...sonra da gözlerini açmış. Artık tikleme sesini duymuyormuş. Müzik duyuyormuş. Kalan zamanını... ...uzayda tam bir saadet ve huzur içinde... ...yüzerek geçirmiş.
Saeros Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Bone said: son 2 gündür, şu bahsettiğim olay tekrar başıma gelmeye başladı: http://forum.paticik.com/read.php?20,1573194,page=1 gece uyurken uykudan uyanıyorum. ne garip dertleriniz var arada bir pencereyi açsan geçicek bişey halbuki
dasaaa Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Flassh said: insan neden ölümden korkar ki harbi lan
Bone Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 kendimi kapalı bir kutuda hapismiş gibi hissediyorum. varoluşunun bitecek, her şeyin elinden alıncak olması düşüncesi, organlarında burulma kalbinde patlama hissine neden oluyor. istesem de geceleri uyuyamıyorum bu yüzden. başta hiç varolmamış olmayı isterdim.
Zikko Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 halk arasındaki adı anksiyete bozukluğu
Bone Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Flassh said: insan neden ölümden korkar ki fobi işte birisi nasıl karıncalara böceklere karşı fobiye sahip oluyorsa, bir diğeri de buna karşı...
yav Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 profesyonel desteğe ihtiyaç var gibi sen istiyor duj
yav Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 ölmek değil de verilen süreyi tam randımanlı yaşayamamak korkusu beni nasıl geriyor anlatamam
Cthulhu Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 e gecelik al abi. kafan rahat olsun duj mesajından sonra yazdığın için yapmam lazımdı bunu.
Vidar Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 şimdi hiç değilsin de noluyo, hayatı ve kendini çok önemseme.
Bone Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Konuyu açan Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 dujluk mesele değil ya. önce "di mi ya, hayat çok kısa, ölüm çok yakın" diyorsun. sonra "madem öyle, hayatı sonuna kadar tadayım, dolu dolu yaşayayım" diye düşünüyorsun. fakat hayatı tattıktan sonra bir sonraki adım "ya ben bunları kaybetmek istemiyorum, yokolup gitmek istemiyorum" oluyor. ve o zaman kriz geliyor. http://i.imgur.com/mR0p3.jpg dipsiz ve geri dönüşü olmayan bir kuyuya yuvarlandığını farkediyorsun. kapana kısılmış fare gibi hissediyorsun, bir yere kaçamıycak olmanın sıkıntısını çekiyorsun.
senko Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Bone said: son 2 gündür, şu bahsettiğim olay tekrar başıma gelmeye başladı: http://forum.paticik.com/read.php?20,1573194,page=1 gece uyurken uykudan uyanıyorum. linkteki ilk sayfa da kimse trollememiş. gözlerimi yaşarttın eski paticik
roket adam Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 Mesaj tarihi: Ekim 14, 2012 yav said: ölmek değil de verilen süreyi tam randımanlı yaşayamamak korkusu beni nasıl geriyor anlatamam bu biraz da çevre baskısı. 'olm ne güzel evin var arkadaşların ortamın paran olm yerinde olsam dünyayı sallar şuraya gider bunla yatar bunu içer şöyle takılır ohooooooooooOOoOoOOoO' diye laflar duyuyosan, ki duyuyosundur, insanın morali bozuluyor olabilir. bana oluyor çünkü. ohoo yerinde olsak bilmemne. olm herkesin hayatı ayrı, ben böyle yaşamayı tercih ediyorum, bundan zevk alıyorum, öyle her şey dışarıdan göründüğü gibi değil demek lazım.
Öne çıkan mesajlar