Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Askerlik Konusunda Vicdani Red Geliyor !11!!1


Tesbih

Öne çıkan mesajlar

korkaklık ile savunulacak bir şeyin olmadığına inanmak farklı şeyler iken
korkaklık ile yapılan uygulamanın berbat olduğunu söyleyebilecek cesarete sahip olmak çok daha farklı şeyler.


yiyorsa çıkıp askeri düzeni eleştirin.
yerse. bak yemedi bende mesela tutup da "böle böle yanları var,onları eleştirin" diyemiyorum


çok çok açık kart atıyorum. gidip eleştirin, "sistem hatalı ve ben bu yüzden sistem düzetilene kadar bu sisteme girmeyeceğim" falan diyin. var böle vicdani retçiler falan. inanın askere gitmek bunların yaptığına göre pek bi kolay, rahat ve sarsıcı olmayan bişi.

sıkarsa siz de belirtin.


delikanlısınız ya, ondan diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

anaconda said:

Marty said:

turkiye topraklarini sevmek derken tasi topragi sevicek degilim. istanbulu, evimi seviyorum tabi, ama gidip elalemin cikardigi savasta kendi hayatimi riske aticak kadar degil.
insanlarin topraklardan daha degerli oldugunu farketmemiz lazim artik.



İyi de tüm savaşlar başka birileri yüzünden çıkmıştır ve çıkacak. Hiçbi savaş senle ilgili bi sebep yüzünden çıkmicak zaten. :)



Evinin önünü patlatmak isteyen terörist senle ilgilenmiyor. Savunmak istersen de tek yolu paşa paşa askerlik yapmak. Ha savunmak istemiyosan sevdiklerini korumak yerine kaçmayı seçen bi insansın demektir.


savaslar durup dururken cikmiyo
terorist de durup dururken patlatmiyo sagi solu. bikac mesaj geride var zaten ayni seyler.
devletin teroru bitirmek yerine korukledikten sonra vatan millet bayrak toprak falan diyip askere cagirmasi komik olmuyo mu? bu kadar yildir ciddi ciddi bu ulkenin teroru gucu yetmedigi icin bitiremedigini mi saniyosun?

sevdiklerimi korumak yerine kacmak degil benim dedigim. sevdiklerimle beraber kacmak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

askerin ahı gitmiş, vahı kalmış(aha bak dedim işte tarkan),nesinden korkayım askerden? feto ve müritler, tayyip ve yandaşları korkmuyor askerden...ben ve benim gibiler mi korkacağız allah aşkına?!hem neden korkayım askerden?

ne sistemini değiştireceksin askerliğin, zaten belli bazı iktidarlar yandaşlarına şirin görünmek için zırt pırt oynadılar askerlik sistemiyle.özellikle çiller döneminde çok asteğmen şehit oldu bu yüzden.

bu ülkenin en köklü kurumu askeriyedir.en az hatalı çalışan kurumu da askeriyedir.askerlik sisteminin bana göre yanlış hiç bir tarafı yok. yanlış o baştaki ATATÜRKÇÜ OLDUĞUNU SANDIĞIMIZ anlı şanlı orgenerallerde, korgenerallerde(aha bak bunu da söylüyorum, adım belli, soyadım belli, bir korkaklık durumu yok yani)...


dasaaa said:

korkaklık ile savunulacak bir şeyin olmadığına inanmak farklı şeyler iken
korkaklık ile yapılan uygulamanın berbat olduğunu söyleyebilecek cesarete sahip olmak çok daha farklı şeyler.


yiyorsa çıkıp askeri düzeni eleştirin.
yerse. bak yemedi bende mesela tutup da "böle böle yanları var,onları eleştirin" diyemiyorum


çok çok açık kart atıyorum. gidip eleştirin, "sistem hatalı ve ben bu yüzden sistem düzetilene kadar bu sisteme girmeyeceğim" falan diyin. var böle vicdani retçiler falan. inanın askere gitmek bunların yaptığına göre pek bi kolay, rahat ve sarsıcı olmayan bişi.

sıkarsa siz de belirtin.


delikanlısınız ya, ondan diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Rwewndor

Şöyle söyleyeyim bend mardinde askerlik yaptım, 348 kişi kura çekdik böyle sahada sıraya girdik ismi okunan torbadan giidp çekdi kağıdını sonra mikrofondan okunuyor böylede resmi bir şey, yanımdaki asker çocuk kura sırasında ismi bile okunmadı, komşuları bilmem ne generalini tanıyormuş rica etmişler ve o çocuğun yani sen düşün general ile bağlantısı kel alaka olmasına rağmen kuraya girmedi bile !!!

Ben kura ile yapıalcak en rahat yerde askerlik yaptım mardin merkezde, sinemamız ve her gün yıkanabileceğimiz kurnalı dev hamamımız vardı, koğuşlar 5 kişilikdi. Aynı elemanda kurasız doğrudan benimle aynı bölükde yaptı askerliğini. 348 kişi içinde en güzel yerde askerlik yapan 13 kişiden biriydim yani şans sonucu.

Kura ile şırnak cizre hudut taburu na çıkabilird ki (o döenm gelen 348 kısa dönem mardin içi ve şırnak cizreye dağıtıldılar) cizreye 50 kişi kadar adam gitti.

Bu sadece benim gördüğüm bir örnek. Ve torpil o kadar güçlü ki, düşün paşanın bilmem nesinin nesi bile kayırılıyor. Adam kuraya girmedi daha ne olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@çetintaş

Evet korkuyorum, eşitsizlik ve adaletsizlik içinde bazı salakların (söz meclisden dışarı) ve sözde delikanlıların ülke kutsaldır, hede hödö nidaları ile askere gönderilip, aptal yerine konarak bir hiç uğruna zaman harcamakdan, sakat kalmakdan ve ölmekden korkuyorum, aptal yerine konmakdan korkuyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet ama sorun şu, herkes korkar korkmayan zaten normal değildir.

Ama ben orada hayatımı ortaya koyuyorsam daha kötüsü sakat kalma ihitmalini ve bir hayat boyu bakıma muhtaç kalma ihtimalini göze alıyorsam ve alacaksam.

Bunu göze alıyorsam birşeye değmeli bu, bakıyorum eviriyorum çeviriyorum buna değecek birşey göremiyorum malasef. Benim demek istediğim bu.

Ve birşey göremiyorsam ve askere gitmek istemiyorsam (yani istemiyorlarsa) adamı zorla tutupda asker yapmanın mantığı ne ? Böyle bir adama savaşda silah emanet edip öne sürermisin ? Güvenebilirmisin ?

Ben şahsen gittim yaptım, umurumda değil di çünkü. Merak da ediyordun görülecek keşfedilecek, deneyimlenecek bir dolu şey. Yoksa kutsal görev vatan borcu gibi nedenlerle gitmedim, yapmak yapmamakdan daha katlanılır geldi bana üstelik 5ay 5 gün sürdü. Aklımdada kötü anılarla dönmedim, tebessim ediyorum hatta çoğu zaman askerlik anıları aklıma gelince.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Valla Law dediğin doğrudur elbet, öyle bir şey yaşadıysan vardır torpil. Ben kendi duyduğumu ve bildiğimi söyledim. Ne zaman muhabbeti geçse "artık istediğin yere gidiş yok, anca işte ordan ayarlarlar" deniyordu. Tanıdığın etkili olduğu yerler hala varmış demek ki. Ben de öğrenmiş oldum.

Ama mesela iyi bir okulun iyi bi bölümünden mezunum, okul arkadaşlarım arasında kısa dönem istediği halde şırnak sınır karakoluna uzun dönem düşen de çıktı (ki maddi imkanı çok, çok fazla bi çocuktu), izmire düşüp evci çeşmeye çıkan da. hani bu adamın parası nedir eğitimi nedir pek bakmıyorlar. bir tek işte kısa dönem yapınca iyi tahsilin varsa direkt çavuş oluyosun, o güzel. Bir tanıdığım da tam da sınav esnasında albaya yardımcı oldu, albayın çocuğunun yüksek lisansı için bilgi mi verdi ne oldu, adam ismini not aldı, sonra beni gör diyip. hani torpil yapacak diye düşünürsün. ama çocuğa pek bir etkisi olmadı o olayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


"zorunlu askerliğe" gitmenin korkaklıkla ve cesaretle bağdaştırılması bana anlamsız geliyor.

bazıları zorunlu askerliği savunuyor ve bunun bir vatan sevgisi olduğunu iddia ediyor.
hani diyorum ki, asker olmayı bu kadar sevip, zorunlu askerliğini yapmamış kişileri vatan haini görecek kadar ileriye gidenler,
niye direk harp okuluna yazılıp normal asker olmuyorlar?

"bir vatan evladı gerektiğinde elini taşın altına koymalıdır" deniyor mesela, e gitsinler asker olsunlar, subay olsunlar, albay olsunlar.
kendilerini tutan mı var da, dönüp zorunlu askerliği eleştirenlerle kapışıyorlar?

benim dedem mesela topçu okulundan mezun (topçular ordunun gururudur), sonra istihbahrat hede hödö derken kıbrıs çıkartmasını hazırlayanlardan biri olmuş (kim bilir neler vardır kendisi hakkında bilmediğimiz...)
kuzenim var mesela, havacı ve jet pilotu oldu. yıllardır harp eğitimiyle uğraşıyor.

siz de olun madem orduyu çok seviyorsunuz ve askerliği her şeyden üstün tutuyorsunuz?

2 ateş etme eğitimi verip gerillayla çatışmaya kurbanlık koyun gibi yollamak mıdır zorunlu askerlik?
yoksa komutanın kedisini beklemek, kaldırım taşı dizmek, ordu binalarının hamallığını üstlenmek midir zorunlu askerlik?

vicdani red meselesinde, kişisel olarak karşıyım ben zorunlu askerliğe
nedenlerim şunlar:
- "komşu devletleri düşmandır" diyen 50'lerin soğuk savaş döneminden kalma geri düşüncelerin kalkmasını istemem
- 60'lardan 70'lerden kalma askeri düzeninin günümüzde değişmesi gerektiği
- siviller ölmesin diye sivilleri alıp öne sürüp öldürmeyi saçmalık bulmam
- sivillerin mutlaka öldürme eğitimi alması ve komutanın emrinde düşünmeyen bireyler gibi yetiştirilmesinin çağa uygun olmaması
- günümüzde savaşların zenginlerin ceplerine daha fazla para girmesi için çıkartılıyor olduğu düşüncesi.

vicdani red de, korkaklık de felan ama şu maddelerin değişmesini istiyorum ben.
insanların patates soymaktan kaçmak için vicdani red'i savundukları fikrine karşıyım. zorunlu askerlikten sadece patates soyma işi yüzünden kaçmıyoruz.
ha bi de zorunlu askerlik kaldırılıp zorunlu görev olarak 2 yıl patates soyma işi verilecekse bile niye buna mecbur olalım ki?
herkes işini yapsın, rahat edelim.
"devlete olan borç" geyiği de bitsin.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya aslında bu kadar tatavaya gerek yok ben olayı anlatayım

asker herkesı bı ezmek bı sındırmek ıster
uzerıne bıde egıtım verır kı beynıne yerleşir o eğitim, savaş zaman çok işe yarar diye düşünüolar.

sonra min. 5 ay boyunca hademelik yapıosun işte orduyu taşıosun karın tokluğunda.

Yasal olmayan aslında bir sürü şey var arada onları geçiorm.
Ha bide nöbet tutuosun ki askerin olayı o zaten nöbet tutmak onuda yalandan yapıosn ztn.

ÇÜNKÜ,
tsk nın unuttuğu bi olay var. Kendileri girişlere, duvarlara her binaya yazmışlar ama aradaki bağlantıyı kuramamışlar

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" demiş adam. Şu ulusu zamanında ayakta tutabilmiş bi düşünceyi sen "görev" diyerekten bastırabileceğini sanıosun.
Sonra bunun geri dönüşü nefret vs oluyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor said:

Law said:


Onu geçtim eşitlik yok ki ? Zenginsen, paşa evladıysan bilmem şunun çocuğuysan seni riskli bölgelere vermezler. Gider orada garibanın çocuğu ölür. Hadi diyelim öldü ve sakat kaldı ne oldu gazilik maaşı veya şehit ailelerine verilen maaş veya tazminat ne kadar sizce ? Eşitlik ve adalet yok, bunu sağlayamadığınız sürece, ortada bir vatandan söz edemeyiz.


Eşitlik aslında (yüksek fiyata bedelli çıkmadığı sürece) bir nebze var. Zenginlik veya iyi eğitim falan dinlemiyorlar, herkes her yere düşebiliyor. O konuda parayla yapılabilecek pek bir şey yok. Paşa evlatlarına kolay bölge eskidenmiş. 90larda falan kalan bir şey, son 10 senedir falan öyle pek olmuyor gördüğüm kadarıyla. Yeni sistemde çok fazla elleşemiyorlar ona, öyle ahım şahım torpil yapamıyorlar. Ancak çok yüksekten torpilin varsa o zaman karışabilirler ki o da çok az kişiye nasip zaten. Ha ama davranış değişiyor tabii. Paşa evladıysan düştüğün yerde kral davranıyorlar, fazla tepene binmiyorlar, suyuna gidiyorlar, öyle bi torpil var. 2niz de aynı yere düşüyorsunuz yani, ama senin hayatını burnundan getirirlerken torpilli yatıyor.

Adalet yok dersen o doğru, dediğin gibi ölüm, sakatlık, tazminat falan resmen bayağı kötü. Hatta 1-2 ay önce Yılmaz Özdil'in bunla ilgili bir yazısı vardı da, bulmaya üşendim. Bi de boşa Yılmaz Özdil çok iyi/çok kötü kavgası çıkmasın tekrar topikte.


Ne yazık ki dediğin gibi değil. Paşa tanıdığın varsa rahat bir yerde askerlik yapabilirsin. Bunu paşa yeğeni olarak söyleyebilirim. Hatta vandaki bi paşa yeğenini vana çıkarttı, çocuk acemiliği raporla bitirdi sonrada kamuflaj giydiğini gören olmadı. Baya mevcut bu vakalardan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya çocuklar...oradaki ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK "oğlumuz özgürlüğüne,bağımsızlığına düşkün; delikanlı çağında ne işi var askerlikte" anlamında değil a benim patidaşlarım?!

Ülkenin ÖZGÜRLÜĞÜ, milletin BAĞIMSIZLIĞI...ve hepsinden önemlisi ZİHİNLERİN özgürlüğü ve bağımsızlığı.

Yoksa askerlik, "hadi lan, bugün biraz askercilik oynayalım, sen arkamı kolla,ben de sizin sol tarafınızı kollayacağım, hadi lan gogogogo" diye bir şey değil ki!!!???

Şaşırıyorum lan bazen şu forumda okuduklarıma....


anaconda said:

İyi de düzenli ordu içinde özgürlük ve bağımsızlık olursa ordu diye bişey olmaz.

Düzenli disiplinli birlik kavramı direk özgürlük ve bağımsızlık yok edilerek robotlaştırılarak olması gereken bir şey. Başka bir yolu yok bunun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O ilki değil zaten elinden aldıkları. Daha fazlası var "teslim" olma olayının arkasında, sende yaptın askerlik şimdi biliyosun,zihinsel baskıyı ve haklarının elinden alınmasını.


Ha daha yüksek bi iyilik için bu lazım dersen, ulusun özgürlüğü anlamında ok derim,
zaten bende askerliğin olmasının ama 1 ay falan olmasının taraftarıyım.
İnsanların elinden bi alıcaksın herşeyini, bi düşüreceksin ki görecek; hayatında en değerli şeyin özgürlük olduğunu ve sadece ama sadece ailesinin etrafında olduğunu.

Askerlik iyi birşey, ama götürdükleriyle.


cetintas said:

ya çocuklar...oradaki ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK "oğlumuz özgürlüğüne,bağımsızlığına düşkün; delikanlı çağında ne işi var askerlikte" anlamında değil a benim patidaşlarım?!

Ülkenin ÖZGÜRLÜĞÜ, milletin BAĞIMSIZLIĞI...ve hepsinden önemlisi ZİHİNLERİN özgürlüğü ve bağımsızlığı.

Yoksa askerlik, "hadi lan, bugün biraz askercilik oynayalım, sen arkamı kolla,ben de sizin sol tarafınızı kollayacağım, hadi lan gogogogo" diye bir şey değil ki!!!???

Şaşırıyorum lan bazen şu forumda okuduklarıma....


anaconda said:

İyi de düzenli ordu içinde özgürlük ve bağımsızlık olursa ordu diye bişey olmaz.

Düzenli disiplinli birlik kavramı direk özgürlük ve bağımsızlık yok edilerek robotlaştırılarak olması gereken bir şey. Başka bir yolu yok bunun.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Birkaç gündür izliyorum, Türkiye ayağa kalkması gerekirken, sakin, adeta sus pus...

Hâlbuki mecburi askerlik mecburen sona ermekte...

Bugüne kadar, Türkiye’de ‘din ve vicdan’ anlayışı nedeniyle askerlik yapmak istemeyen ‘vicdani retçilerin’ yaşamını karartıyorlardı...

Neden mi?

Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bugüne kadar ‘vicdani ret’ konusundaki şikâyetleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘angarya yasağı’ ile ilgili dördüncü maddesi kapsamında değerlendiriyor ve ‘vicdani ret’ hakkını, ülkelerin inisiyatifine bırakıyordu...

Türkiye de bu inisiyatifi ‘vicdani retçi’ gençlerin aleyhine kullanıp, yaşamlarını karartıyordu...

***

Ama artık öyle olmayacak...

Hem de Ermenistan vatandaşı Bayatyan sayesinde...

Çünkü...

2002-2003 yılları arasında, Yehova Şahidi olması nedeniyle askerlik yapmak istemeyen, ‘vicdani retçi’ olması nedeniyle cezaevine konulan Bayatyan’ın AİHM’de açtığı dava Temmuz ayında sonuçlandı.

AİHM bu kez ‘vicdani ret’ hakkını, ‘din ve vicdan özgürlüğü’nün ilgili dokuzuncu maddesi kapsamında değerlendirdi.

Artık ‘vicdani ret’ bir angarya meselesi değil, temel hak ve özgürlüklerin sarsalanamayacak bir parçası...

Böylece tüm Avrupa Konseyi, 1. Daire’nin aldığı ve kesinleşen bu karara uyma mecburiyetinde...

***

Bundan böyle, halen vicdani retçileri ağır biçimde cezalandıran Türkiye, zorunlu askerlik yapmak istemeyenler için alternatif hizmet yolları üretmezse seri AİHM mahkûmiyetleri ile karşı karşıya kalacak.

Ve...

Avrupa Konseyi de Türkiye için yaptırım uygulama noktasına gelecek.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Türkiye’den Aralık ayına kadar bu konuda gerekli değişiklikleri yapmasını istedi.

***

Türkiye, Anayasa’nın 90. maddesindeki son paragrafı nedeniyle de ‘Bayatyan Kararı’nı iç hukukuna taşıyarak uygulamak zorunda...

O paragraf şöyle:

‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.’

Vicdani ret hakkının inkârı bundan böyle Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’nin dokuzuncu maddesinde belirlenen ‘din ve vicdan özgürlüklerinin’ çiğnenmesi anlamına gelmekte...

***

Hayat ne garip...

Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi gençlerinden sakladığı bir hak, gene o haktan kendi devleti tarafından yoksun bırakılan bir Ermeni genç sayesinde elde edilecek...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Büyük Dairesi’nin verdiği Bayatyan/Ermenistan kararının detaylarına bakarken, 17 kişilik mahkeme heyetinden kararın 16’ya karşı bir oy ile geçtiğini okudum.

Muhalif bir oy ise Ermeni yargıçtan gelmiş...

Anlaşılan kendisi hukuktan ziyade devletinin talimatlarına körü körüne uyan bir devletçi...

***

Bundan böyle askere gitmek istemeyen bütün vicdani retçilere devlet alternatif hizmetler sunmak zorunda...

Evet, Türkiye’de de artık ‘mecburi askerlik’ bitiyor çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ‘vicdani reddi’ temel hak ve özgürlülerin sarsılmaz bir parçası olduğuna karar verdi...

Türkiye’de askerlik artık mecburi değil...

Vicdani retçi gençlere duyurulur...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...