Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Wildstar


Khiran

Öne çıkan mesajlar

Ya bu paticik bukadar yıldır oyun oynar, ama ne yazık ki üç satır oyun yazısı yazamayacak adamlarla doludur. Tek yazabildikleri cümle -ki o da zaten ezberlenmiştir- "patladı" dan öteye geçemez.

Neyse, en azından ben buradayım da, insanlar biraz bilgilenebiliyor. Neyse sözü uzatmadan, Wildstar'a gelelim.

Efendim, cumartesi ve pazar iki gün boyunca toplamda 6-7 saat kadar wildstar closed betada oynadım. Şimdi size izlenimlerimi yazacağım. Yazı uzun olursa kusura bakmayın. Okuyamayanlar okuyanlardan özet istesin.

1- Wildstar, gerçekten de, WoW'dan aşırı derecede etkilenmiş bir oyun. Sadece WoW mu, aslında şimdiye kadar çıkmış bu tarz pek çok oyundan etkilenmiş ve esinlenmiş.

2- Grafikler, tamamen WoW diyebiliriz. Yani Blizzard kalkıp, "Ulan şu wow'u biraz sci-fiction yapalım" dese böyle bir şey çıkardı ortaya. Belki, bir iki ton farkı, art stilde biraz değişiklik falan ama sonuçta wow'la aynı havayı veriyor.
Peki bu kötü mü? Burası tartışılır. WoW'un grafikleri hoşunuza gidiyor veya gözünüze batmıyorsa bunu da seversiniz. Tabii insan "yıl olmuş 2013-2014... Hala mı bu grafikler" demeden edemiyor. Yani tamam, cartoon tarzını seçersin de, insan biraz daha detaylı, biraz daha çözünürlüğü yüksek şeyler bekliyor. Belki oyun çıktığında bunlar biraz daha düzelmiş olur.

3- Dünya tasarımı güzel. Akan sular, yağmur, şimşekler, bulutlar, bulutların arasından sızak ışıklar falan keyifli. Oyunun tutorial havası veren ilk bölümünde, doğrusu biraz canım sıkılmıştı. WoW'un o özgürlük hissi veren open world dünyasının yasında, Wildstar'ın ilk haritası bana instance havası verdi. Oradan oraya teleport olarak geçiyordunuz falan. Ama öyle değilmiş. O sadece ilk bölüm için geçerliymiş. Zaten 15-20 dakikalık o bölümün ardından gerçek dünyaya adımınızı atıyorsunuz ve tıpkı wow'daki gibi open world olduğunu görüyorsunuz.

4- Videoları izleyenlerin en çok eleştirdiği şeylerin başında combat geliyordu. Ben de videoları izledikten sonra, "Bu ne ya" demiştim. Ama oyunda öyle hissetmedim. Combat çok keyifli geldi bana. WoW'daki kadar akıcı olabileceğini düşünmemiştim ama akıcı. Sürekli hoplayıp zıplaman gerekiyor. Ama mobların atacağı alan, combatı biraz kolaylaştırıyor. Eh, devir ne de olsa casual player devri.

5- Leveling kolay. Yani öyle çok zorlandığım bir quest olmadı. 10. levele kadar toplasan 3 kere anca ölmüşümdür.
Normal questlerin yanı sıra, bir de seçtiğiniz "path" için yaptığınız questler var ki, onların tadına doyum olmuyor. Hele ki, sevdiğiniz bir "path"i seçtiyseniz. Mesela ben explorer seçtim ve çok eğlendim.
Explorer'da üç dört çeşit farklı görev tipi var. Bir bölgeyi claim etme. Mutant bir hayvanı inceleme (Bu çok eğlenceli. Bir hayvanı buluyorsunuz ve onu takip ediyorsunuz. Denizde veya karada olabiliyor. Havadakine rastlamadım henüz. Hayvan sizden hızla kaçıyor ve siz onu takip ettiğiniz süre kadar reward alıyorsunuz). Bir diğer explorer görevi de salgave. Belli noktaların koordinatları veriliyor size. Oralara gidip, tam noktada kazı yapıyorsunuz.
Normal questlerin yanında bir de challenge görevleri var. Bunlar biraz GW2'deki eventleri anımsatıyor. Mesela bir bölgeye girdiğinizde challenge başladı uyarısı alıyorsunuz ve size verilen süre içerisinde o görevi tamamlarsanız ekstra loot kazanıyorsunus. Bu bazen bir binek yarışı, bazen çöp toplama bazen de belli mobları öldürme olabiliyor.

6- Salvage demişken... Oyunda normal inventorinizin var. Craft itemleri ise başka bir çantaya düşüyor ve asıl çantalarınızda yer kaplamıyor (Evet GW2 gibi). Beğenmediğiniz itemleri ise inventori bölümünde salvage yapabiliyorsunuz. Bunlardan craft itemleri düşüyor.

7- Crafting ise çok güzel geldi bana. Çok fazla zaman ayıramadım henüz ama, kendime güzel bir silah yaptım mesela.
Craft için, craft tezgahının önünde olmanız gerekiyor. Yapmak istediğiniz itemin planı elinizde olmalı ve gereken materyaller de tam olmalı. Kullandığınız materyalin kalitesine göre silahın veya ne üretiyorsanız onun kalitesi de değişiyor.
Cooking de keyifli. Önünüze bir pencere açılıyor. Ortada yapacağınız yemeğin resmi duruyor. Siz elinizdeki malzemelerle, ona en yakın noktayı bulmaya çalışıyorsunuz. Anlatması zor, ama keyifli.

8- Questler keyifli; sıkmıyor en azından. Çok fazla kulak topla, 35 tane kurt kes görevine rastlamadım. Mesela bir köy var, oraya kendinizi kabul ettirmeniz, onların güvenini kazanmanız gerekiyor. Ve o köyün geleneksel bir futbol oyunu var. O oyunu oynamanız gerekiyor questte.
Veya bir silahı tamir etmeniz gerekiyor. F tuşuna basıyorsunuz, tamirat aktif oluyor. Bu arada bir zaman çizgisi ilerliyor. Belli zamanlarda yine F tuşuna basmassanız görev fail oluyor.

9- Bir yerden bir yere seyehat etmek için uçan taksi kullanılıyor ama aynı harita içinde ya koşmanız ya da binek kullanmanız gerek. Bu arada 10. levele ulaşınca hediye olarak uçan kaykay geldi ama ben tam bineği alırken server göçtü ve oyuna tekrar döndüğümde kaykay yok olmuştu. petition attım. bakalım ne olcek.

10- Housing level 14'de açılıyor. O yüzden bilemiyorum. ama moblardan veya questlerden evinizde kullanmanız için, eşya veya tohum gibi şeyler düşüyor.

11- Oyunda şu an için eksik olan tek şey, ambians sesleri. Mesela kendi ayak seslerimi duyamıyorum. Oysa petimin veya yanımdan geçen bir başkasının ayak sesleri var. Veya yağmurun sesi yok. Ama sanırım bunlar sadece bug ve düzeltilebilir.

Valla aklıma gelenler şimdilik bunlar. Ama mutlaka atladıklarım olabilir. Belki aklınıza takılanlar olursa cevaplayabilirim.

Sonuç olarak, "Bu oyun bir wow killer olabilir mi?". Bence neden olmasın. Yıllardır wow oynamaktan sıkılan ve biraz content değişikliği arayanlar için bu oyun biçilmiş kaftan. Hem wow gibi hem değil. Ama WoW'un fanboyları ne düşünür bilmem. Sonuçta wow'un arkasında koca bir hikaye var. Wildstar'ın en büyük handikapı bu. Henüz kendi hikayesini oluşturmuş değil. Ama wow da vahiyle gelmedi sonuçta. Onun hikayesini de birileri yazdı.

Bana soracak olursanız, ben bu oyunu alırım ve oynarım. Henüz dungeon ve raidlerini görmedim tabii. Hele onlar da güzelse tadından yenmez. Ama yıllar sonra wowa dönmüş ve yaklaşık iki buçuk aydın wow oynayan biri olarak, böyle bir oyuna sıfırdan başlamak isterim. Hele ki, sci-fiction seviyorsanız, neden olmasın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Exodous said:


Ya bu paticik bukadar yıldır oyun oynar, ama ne yazık ki üç satır oyun yazısı yazamayacak adamlarla doludur. Tek yazabildikleri cümle -ki o da zaten ezberlenmiştir- "patladı" dan öteye geçemez.

Neyse, en azından ben buradayım da, insanlar biraz bilgilenebiliyor. Neyse sözü uzatmadan, Wildstar'a gelelim.

Efendim, cumartesi ve pazar iki gün boyunca toplamda 6-7 saat kadar wildstar closed betada oynadım. Şimdi size izlenimlerimi yazacağım. Yazı uzun olursa kusura bakmayın. Okuyamayanlar okuyanlardan özet istesin.

1- Wildstar, gerçekten de, WoW'dan aşırı derecede etkilenmiş bir oyun. Sadece WoW mu, aslında şimdiye kadar çıkmış bu tarz pek çok oyundan etkilenmiş ve esinlenmiş.

2- Grafikler, tamamen WoW diyebiliriz. Yani Blizzard kalkıp, "Ulan şu wow'u biraz sci-fiction yapalım" dese böyle bir şey çıkardı ortaya. Belki, bir iki ton farkı, art stilde biraz değişiklik falan ama sonuçta wow'la aynı havayı veriyor.
Peki bu kötü mü? Burası tartışılır. WoW'un grafikleri hoşunuza gidiyor veya gözünüze batmıyorsa bunu da seversiniz. Tabii insan "yıl olmuş 2013-2014... Hala mı bu grafikler" demeden edemiyor. Yani tamam, cartoon tarzını seçersin de, insan biraz daha detaylı, biraz daha çözünürlüğü yüksek şeyler bekliyor. Belki oyun çıktığında bunlar biraz daha düzelmiş olur.

3- Dünya tasarımı güzel. Akan sular, yağmur, şimşekler, bulutlar, bulutların arasından sızak ışıklar falan keyifli. Oyunun tutorial havası veren ilk bölümünde, doğrusu biraz canım sıkılmıştı. WoW'un o özgürlük hissi veren open world dünyasının yasında, Wildstar'ın ilk haritası bana instance havası verdi. Oradan oraya teleport olarak geçiyordunuz falan. Ama öyle değilmiş. O sadece ilk bölüm için geçerliymiş. Zaten 15-20 dakikalık o bölümün ardından gerçek dünyaya adımınızı atıyorsunuz ve tıpkı wow'daki gibi open world olduğunu görüyorsunuz.

4- Videoları izleyenlerin en çok eleştirdiği şeylerin başında combat geliyordu. Ben de videoları izledikten sonra, "Bu ne ya" demiştim. Ama oyunda öyle hissetmedim. Combat çok keyifli geldi bana. WoW'daki kadar akıcı olabileceğini düşünmemiştim ama akıcı. Sürekli hoplayıp zıplaman gerekiyor. Ama mobların atacağı alan, combatı biraz kolaylaştırıyor. Eh, devir ne de olsa casual player devri.

5- Leveling kolay. Yani öyle çok zorlandığım bir quest olmadı. 10. levele kadar toplasan 3 kere anca ölmüşümdür.
Normal questlerin yanı sıra, bir de seçtiğiniz "path" için yaptığınız questler var ki, onların tadına doyum olmuyor. Hele ki, sevdiğiniz bir "path"i seçtiyseniz. Mesela ben explorer seçtim ve çok eğlendim.
Explorer'da üç dört çeşit farklı görev tipi var. Bir bölgeyi claim etme. Mutant bir hayvanı inceleme (Bu çok eğlenceli. Bir hayvanı buluyorsunuz ve onu takip ediyorsunuz. Denizde veya karada olabiliyor. Havadakine rastlamadım henüz. Hayvan sizden hızla kaçıyor ve siz onu takip ettiğiniz süre kadar reward alıyorsunuz). Bir diğer explorer görevi de salgave. Belli noktaların koordinatları veriliyor size. Oralara gidip, tam noktada kazı yapıyorsunuz.
Normal questlerin yanında bir de challenge görevleri var. Bunlar biraz GW2'deki eventleri anımsatıyor. Mesela bir bölgeye girdiğinizde challenge başladı uyarısı alıyorsunuz ve size verilen süre içerisinde o görevi tamamlarsanız ekstra loot kazanıyorsunus. Bu bazen bir binek yarışı, bazen çöp toplama bazen de belli mobları öldürme olabiliyor.

6- Salvage demişken... Oyunda normal inventorinizin var. Craft itemleri ise başka bir çantaya düşüyor ve asıl çantalarınızda yer kaplamıyor (Evet GW2 gibi). Beğenmediğiniz itemleri ise inventori bölümünde salvage yapabiliyorsunuz. Bunlardan craft itemleri düşüyor.

7- Crafting ise çok güzel geldi bana. Çok fazla zaman ayıramadım henüz ama, kendime güzel bir silah yaptım mesela.
Craft için, craft tezgahının önünde olmanız gerekiyor. Yapmak istediğiniz itemin planı elinizde olmalı ve gereken materyaller de tam olmalı. Kullandığınız materyalin kalitesine göre silahın veya ne üretiyorsanız onun kalitesi de değişiyor.
Cooking de keyifli. Önünüze bir pencere açılıyor. Ortada yapacağınız yemeğin resmi duruyor. Siz elinizdeki malzemelerle, ona en yakın noktayı bulmaya çalışıyorsunuz. Anlatması zor, ama keyifli.

8- Questler keyifli; sıkmıyor en azından. Çok fazla kulak topla, 35 tane kurt kes görevine rastlamadım. Mesela bir köy var, oraya kendinizi kabul ettirmeniz, onların güvenini kazanmanız gerekiyor. Ve o köyün geleneksel bir futbol oyunu var. O oyunu oynamanız gerekiyor questte.
Veya bir silahı tamir etmeniz gerekiyor. F tuşuna basıyorsunuz, tamirat aktif oluyor. Bu arada bir zaman çizgisi ilerliyor. Belli zamanlarda yine F tuşuna basmassanız görev fail oluyor.

9- Bir yerden bir yere seyehat etmek için uçan taksi kullanılıyor ama aynı harita içinde ya koşmanız ya da binek kullanmanız gerek. Bu arada 10. levele ulaşınca hediye olarak uçan kaykay geldi ama ben tam bineği alırken server göçtü ve oyuna tekrar döndüğümde kaykay yok olmuştu. petition attım. bakalım ne olcek.

10- Housing level 14'de açılıyor. O yüzden bilemiyorum. ama moblardan veya questlerden evinizde kullanmanız için, eşya veya tohum gibi şeyler düşüyor.

11- Oyunda şu an için eksik olan tek şey, ambians sesleri. Mesela kendi ayak seslerimi duyamıyorum. Oysa petimin veya yanımdan geçen bir başkasının ayak sesleri var. Veya yağmurun sesi yok. Ama sanırım bunlar sadece bug ve düzeltilebilir.

Valla aklıma gelenler şimdilik bunlar. Ama mutlaka atladıklarım olabilir. Belki aklınıza takılanlar olursa cevaplayabilirim.

Sonuç olarak, "Bu oyun bir wow killer olabilir mi?". Bence neden olmasın. Yıllardır wow oynamaktan sıkılan ve biraz content değişikliği arayanlar için bu oyun biçilmiş kaftan. Hem wow gibi hem değil. Ama WoW'un fanboyları ne düşünür bilmem. Sonuçta wow'un arkasında koca bir hikaye var. Wildstar'ın en büyük handikapı bu. Henüz kendi hikayesini oluşturmuş değil. Ama wow da vahiyle gelmedi sonuçta. Onun hikayesini de birileri yazdı.

Bana soracak olursanız, ben bu oyunu alırım ve oynarım. Henüz dungeon ve raidlerini görmedim tabii. Hele onlar da güzelse tadından yenmez. Ama yıllar sonra wowa dönmüş ve yaklaşık iki buçuk aydın wow oynayan biri olarak, böyle bir oyuna sıfırdan başlamak isterim. Hele ki, sci-fiction seviyorsanız, neden olmasın.




http://www.reactiongifs.com/wp-content/uploads/2013/11/haleighluja.gif
patlamıcaanı biliyodum!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

imamizer said:

Exodous said:


Ya bu paticik bukadar yıldır oyun oynar, ama ne yazık ki üç satır oyun yazısı yazamayacak adamlarla doludur. Tek yazabildikleri cümle -ki o da zaten ezberlenmiştir- "patladı" dan öteye geçemez.

Neyse, en azından ben buradayım da, insanlar biraz bilgilenebiliyor. Neyse sözü uzatmadan, Wildstar'a gelelim.

Efendim, cumartesi ve pazar iki gün boyunca toplamda 6-7 saat kadar wildstar closed betada oynadım. Şimdi size izlenimlerimi yazacağım. Yazı uzun olursa kusura bakmayın. Okuyamayanlar okuyanlardan özet istesin.

1- Wildstar, gerçekten de, WoW'dan aşırı derecede etkilenmiş bir oyun. Sadece WoW mu, aslında şimdiye kadar çıkmış bu tarz pek çok oyundan etkilenmiş ve esinlenmiş.

2- Grafikler, tamamen WoW diyebiliriz. Yani Blizzard kalkıp, "Ulan şu wow'u biraz sci-fiction yapalım" dese böyle bir şey çıkardı ortaya. Belki, bir iki ton farkı, art stilde biraz değişiklik falan ama sonuçta wow'la aynı havayı veriyor.
Peki bu kötü mü? Burası tartışılır. WoW'un grafikleri hoşunuza gidiyor veya gözünüze batmıyorsa bunu da seversiniz. Tabii insan "yıl olmuş 2013-2014... Hala mı bu grafikler" demeden edemiyor. Yani tamam, cartoon tarzını seçersin de, insan biraz daha detaylı, biraz daha çözünürlüğü yüksek şeyler bekliyor. Belki oyun çıktığında bunlar biraz daha düzelmiş olur.

3- Dünya tasarımı güzel. Akan sular, yağmur, şimşekler, bulutlar, bulutların arasından sızak ışıklar falan keyifli. Oyunun tutorial havası veren ilk bölümünde, doğrusu biraz canım sıkılmıştı. WoW'un o özgürlük hissi veren open world dünyasının yasında, Wildstar'ın ilk haritası bana instance havası verdi. Oradan oraya teleport olarak geçiyordunuz falan. Ama öyle değilmiş. O sadece ilk bölüm için geçerliymiş. Zaten 15-20 dakikalık o bölümün ardından gerçek dünyaya adımınızı atıyorsunuz ve tıpkı wow'daki gibi open world olduğunu görüyorsunuz.

4- Videoları izleyenlerin en çok eleştirdiği şeylerin başında combat geliyordu. Ben de videoları izledikten sonra, "Bu ne ya" demiştim. Ama oyunda öyle hissetmedim. Combat çok keyifli geldi bana. WoW'daki kadar akıcı olabileceğini düşünmemiştim ama akıcı. Sürekli hoplayıp zıplaman gerekiyor. Ama mobların atacağı alan, combatı biraz kolaylaştırıyor. Eh, devir ne de olsa casual player devri.

5- Leveling kolay. Yani öyle çok zorlandığım bir quest olmadı. 10. levele kadar toplasan 3 kere anca ölmüşümdür.
Normal questlerin yanı sıra, bir de seçtiğiniz "path" için yaptığınız questler var ki, onların tadına doyum olmuyor. Hele ki, sevdiğiniz bir "path"i seçtiyseniz. Mesela ben explorer seçtim ve çok eğlendim.
Explorer'da üç dört çeşit farklı görev tipi var. Bir bölgeyi claim etme. Mutant bir hayvanı inceleme (Bu çok eğlenceli. Bir hayvanı buluyorsunuz ve onu takip ediyorsunuz. Denizde veya karada olabiliyor. Havadakine rastlamadım henüz. Hayvan sizden hızla kaçıyor ve siz onu takip ettiğiniz süre kadar reward alıyorsunuz). Bir diğer explorer görevi de salgave. Belli noktaların koordinatları veriliyor size. Oralara gidip, tam noktada kazı yapıyorsunuz.
Normal questlerin yanında bir de challenge görevleri var. Bunlar biraz GW2'deki eventleri anımsatıyor. Mesela bir bölgeye girdiğinizde challenge başladı uyarısı alıyorsunuz ve size verilen süre içerisinde o görevi tamamlarsanız ekstra loot kazanıyorsunus. Bu bazen bir binek yarışı, bazen çöp toplama bazen de belli mobları öldürme olabiliyor.

6- Salvage demişken... Oyunda normal inventorinizin var. Craft itemleri ise başka bir çantaya düşüyor ve asıl çantalarınızda yer kaplamıyor (Evet GW2 gibi). Beğenmediğiniz itemleri ise inventori bölümünde salvage yapabiliyorsunuz. Bunlardan craft itemleri düşüyor.

7- Crafting ise çok güzel geldi bana. Çok fazla zaman ayıramadım henüz ama, kendime güzel bir silah yaptım mesela.
Craft için, craft tezgahının önünde olmanız gerekiyor. Yapmak istediğiniz itemin planı elinizde olmalı ve gereken materyaller de tam olmalı. Kullandığınız materyalin kalitesine göre silahın veya ne üretiyorsanız onun kalitesi de değişiyor.
Cooking de keyifli. Önünüze bir pencere açılıyor. Ortada yapacağınız yemeğin resmi duruyor. Siz elinizdeki malzemelerle, ona en yakın noktayı bulmaya çalışıyorsunuz. Anlatması zor, ama keyifli.

8- Questler keyifli; sıkmıyor en azından. Çok fazla kulak topla, 35 tane kurt kes görevine rastlamadım. Mesela bir köy var, oraya kendinizi kabul ettirmeniz, onların güvenini kazanmanız gerekiyor. Ve o köyün geleneksel bir futbol oyunu var. O oyunu oynamanız gerekiyor questte.
Veya bir silahı tamir etmeniz gerekiyor. F tuşuna basıyorsunuz, tamirat aktif oluyor. Bu arada bir zaman çizgisi ilerliyor. Belli zamanlarda yine F tuşuna basmassanız görev fail oluyor.

9- Bir yerden bir yere seyehat etmek için uçan taksi kullanılıyor ama aynı harita içinde ya koşmanız ya da binek kullanmanız gerek. Bu arada 10. levele ulaşınca hediye olarak uçan kaykay geldi ama ben tam bineği alırken server göçtü ve oyuna tekrar döndüğümde kaykay yok olmuştu. petition attım. bakalım ne olcek.

10- Housing level 14'de açılıyor. O yüzden bilemiyorum. ama moblardan veya questlerden evinizde kullanmanız için, eşya veya tohum gibi şeyler düşüyor.

11- Oyunda şu an için eksik olan tek şey, ambians sesleri. Mesela kendi ayak seslerimi duyamıyorum. Oysa petimin veya yanımdan geçen bir başkasının ayak sesleri var. Veya yağmurun sesi yok. Ama sanırım bunlar sadece bug ve düzeltilebilir.

Valla aklıma gelenler şimdilik bunlar. Ama mutlaka atladıklarım olabilir. Belki aklınıza takılanlar olursa cevaplayabilirim.

Sonuç olarak, "Bu oyun bir wow killer olabilir mi?". Bence neden olmasın. Yıllardır wow oynamaktan sıkılan ve biraz content değişikliği arayanlar için bu oyun biçilmiş kaftan. Hem wow gibi hem değil. Ama WoW'un fanboyları ne düşünür bilmem. Sonuçta wow'un arkasında koca bir hikaye var. Wildstar'ın en büyük handikapı bu. Henüz kendi hikayesini oluşturmuş değil. Ama wow da vahiyle gelmedi sonuçta. Onun hikayesini de birileri yazdı.

Bana soracak olursanız, ben bu oyunu alırım ve oynarım. Henüz dungeon ve raidlerini görmedim tabii. Hele onlar da güzelse tadından yenmez. Ama yıllar sonra wowa dönmüş ve yaklaşık iki buçuk aydın wow oynayan biri olarak, böyle bir oyuna sıfırdan başlamak isterim. Hele ki, sci-fiction seviyorsanız, neden olmasın.




http://www.reactiongifs.com/wp-content/uploads/2013/11/haleighluja.gif
patlamıcaanı biliyodum!


ahahha
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Merak etme çoğunu da oynadım.

Benim anlamadığım, burada yana yakıla herkes beta değerlendirmesi bekliyordu. Bir beta değerlendirmesi yaptık, kimse onunla ilgili sormuyor da, vay efendim wow killer demişim, yok efendim şuymuş buymuş, ya sevecek mişim ya terkedecekmişim.

Paticik kafası diyorum güceniyorsunuz bir de.

Allah sizi ıslah etsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Paticik kafası dediğin şey, yıllardır neredeyse çıkan her oyunu oynamış, tecrübe etmiş, bizzat patlatmış, oyun bilen adam kafası. Bu alanda ben çok mmo oynadım lafının bir geçerliliği yok düşüncelerinin daha çok tınlanması açısından çünkü herkes öyle. Kısacası paticik kafası = sütten ağzı yanıp yoğurdu üfleyerek yiyen kafası.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abicim mutlu olduk iste daha ne diyelim ?

sende paticiksin sonucta :D

hayir boyle hafif bir asagilama var nedense, aslinda patiler kimsenin yazisiyla mmo oynayip oynamayacagina karar veren moronlar degil acikcasi.

open betada oynar bakariz sen iyilesen digeri kotulese kime ne..

malmiyiz abi oyun iyi diyene kotu diyene inanalim zart diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

exodous, kaptırmışsın kendini.

paticik ciddiye alıncak bir platform değil, diğer konularda da inanıp kendini yıpratıyorsun, kendine zarar güzel kardeşim.

community'nin tam olarak hissiyatını yakalayamamışsın, neyin ciddi neyin alay amaçlı olduğunu filtreleyemiyorsun. bu zamanla oluşan bir şey o noktaya kadar yıpratma kendini :)

konuya dönersek:

şimdilik sadece şunu söyleyebilirim.

"Ben wildstar'dan yeni bir şeyler bekliyorum, marketteki açıklığı kapatır, yeni bir esinti getirir" diyen arkadaşlar hayal kırıklığı yaşayacak.

"Ben hala wow seviyorum ama aynı şeyin mavisi yıllardır önümüze modifiye edilip edilip sunuluyor, farklı bir şey olsa da oynasak" diyen adamları tatmin edebileceğini düşünüyorum.

hissiyat olarak wow'dan çok uzak değil. questing olsun, leveling progress'i olsun, pve'si olsun. wow'dan haz alan adam bundan da haz alır gibime geliyor. kombatı beğenen adama şaşarım. kombattaki problemin (göze batan farklılığın) sebebi oyunda auto-attack olmaması yani ability1 ile ability2 arasında bir swing vs. yok ve geçişler öyle hızlı değil. bu da slide show gibi bir şey yaratıyor kombat sırasında. bunu şu noktada detaylı kritize etmek mümkün değil ama geliştirilmeye çok yer var. geliştirirler geliştirmezler bilmiyorum.

geliştirilmese bile wow kıvamında end-game community ağırlıklı düzgün bir pve/raid deneyimi sunacağına inanıyorum.

ondan beni tatmin edecektir. wildstar'da hiçbir noktada yeni bir şey beklemiyordum zaten, varolanın polish edilip farklı bir tema ve ambiyansta önümüze sunulmasıydı. oturup yıllarca oynamam, etmem şahsen. fakat arada sırada gelen "pve krizimi" gidermek için fix niteliğinde. subs'in ingame currency ile alındığını düşünürsek oyunun "tutması" noktasında pek bir soru işareti yok kafamda. fakat oyuna retail parası ver, üzerine her ay 15 dolar ver deseler aynı şeyleri söylüyor olmazdım.

daha konuşmak için çok erken, şimdilik.

http://evannelorraine.com/wp-content/uploads/2013/04/boom.jpg
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dreagloth said:

Paticik kafası dediğin şey, yıllardır neredeyse çıkan her oyunu oynamış, tecrübe etmiş, bizzat patlatmış, oyun bilen adam kafası. Bu alanda ben çok mmo oynadım lafının bir geçerliliği yok düşüncelerinin daha çok tınlanması açısından çünkü herkes öyle. Kısacası paticik kafası = sütten ağzı yanıp yoğurdu üfleyerek yiyen kafası.


Düşüncelerimin tınlanması umurumda bile değil. Sonuçta ben burada, beta oynayanlardan oyun hakkında fikir isteyenler için bir yazı yazdım. İnsan hiç değilse emeğe saygı duyar.

Paticik tecrübeli diyorsun da, ben burada çıkmadan ne fırtınalar koparılıp, ilk hafta oyun patlatıldığını da gördüm. Yani demem o ki, oyunu bizzat oynamadan fikir yürütmenin anlamı yok.

Kanuni said:

abicim mutlu olduk iste daha ne diyelim ?

sende paticiksin sonucta :D

hayir boyle hafif bir asagilama var nedense, aslinda patiler kimsenin yazisiyla mmo oynayip oynamayacagina karar veren moronlar degil acikcasi.

open betada oynar bakariz sen iyilesen digeri kotulese kime ne..

malmiyiz abi oyun iyi diyene kotu diyene inanalim zart diye.


Yoo aşağılama değil, saptama benimki Kanuni.

Üstelik demin de dediğim gibi, benim derdim oyunu size beğendirmek falan değil. Ki burada bu oyun hakkında en ağır yazıları da ben yazmışımdır. Ama biri kalkıp zamanını harcamış inceleme yazmış, kalkıp adamı itin kıçına sokuyorsunuz.

Ben de, Gangren gibi, abidik gubidik bir iki kelime yazsam daha çok hoşunuza gidecek.

Uzun yazıyı okumak zor gelmiştir.

Hayır bakıyorum, eleştiriler içerisinde benim yazımla ilgili tek bir cümle yok işin garibi. Okumadan eleştirdiğin belli işte.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...