Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bilinçlenelim


sandalye

Öne çıkan mesajlar

Hatırlaman için tekrar yazayım ve bu konular hakkında ne düşündüğünüde açıkca belirtmeni rica ediyorum. Evet gayrimüslimlere karşı hoşgörüsüzlük mevcut fakat o gayrimüslimler zamanında ne yapmış bir bakalım :

Ermenilerin yaptığı katliamlar : http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/katliamlar/index.html

Cumhuriyet döneminde ermeni terörünün kronolojisi : http://www.baktabul.net/turk-dunyasi-ve-kulturu/143865-cumhuriyet-doneminde-ermeni-teroru-kronolojisi.html

Fener Rum Patrikhanesi : http://www.forumsancak.com/ermeni-sorunu/8962-fener-rum-patrikhanesi-nin-gercek-yuzu.html

Objektif bir biçimde oku şunları. Bunlar zamanında yapıldı. Ülkemizde bu işlerle uğraşmayan gayrimüslimleri itham etmek ahmaklıktır. Tarihi bilmemek ise cahilliktir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Damat Ferit başçavuşun eşeği bile olamaz. Kimin kimi yönetip bu toprakları kurtardığı ortada o yüzden senin x i z yi yönetici olarak algılamıyor olmanın pek problemi yok. Yöneticiler bir tarafa kuklalar bir tarafa.

Sevmeyebilirsin, kukla olabilir, maşa olabilir, beceriksiz olabilir ama adam sonuç olarak yönetici. Enver Paşa, Cemal Paşa Osmanlı'yı savaşa sokan bakanlar. Onlar birer yönetici.

Eğer bu isimlerden biri TC'nin kurucu bünyesine dahil olsaydı diyebilirdin "TC'yi kuranlar Osmanlı'nın yönetici kadrosunda vardı" diye ama Osmanlı kabinesinde olmayan adamlardan Osmanlı yöneticileri diye bahsedemezsin.

Soris said:

ASALA konusunda sende hassas olsan benim kadar sende birşeyler yazardın.

Konumuzla alakası olmayan şeylere dair fikir belirtmemeye özen gösteriyorum.
Soris said:

Herkesin nasıl bir sebebi var? Diplomatlarımızın takır takır öldürülmesinin bu terörü gerçekleştirmenin ne gibi haklı bir sebebi olabilir? Orda o teröre göz yuman hayran olduğunuz batıya tek kelime edebildiniz mi diplomatları korumak senin görevin diye?

Adamlar haklı mı dedim ben? Her sebep haklı sebep mi?

Soris said:

Ermeni isyan ve katliamları sırasında katledilen Türklerin sayısı belgelere göre 517.955'dir. Olay tarihi ve yeri belli olup da sayı tespiti yapılamayanlarla birlikte bu rakam 2 milyona ulaşmaktadır. Kaynak : http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/katliamlar/degerlendirme.html

Bu sayılara nasıl ulaştığına dair hiçbir kaynak koymamış. Genelkurmay bile 300bin diyor.
Esas Türkler ortadan kaldırıldı demen için gayrimüslümlerin kalıp Türkler'in yok olmuş olması gerekiyor.

Soris said:

Evet taşıyacaklarda zaten onlarda bu ülkenin insanları. Herkesi kırmızı görmediğimi zaten belirttim onu niye belirtme gereği duydun ki. Bir makinist yüzünden Fener Rum Patrikhanesinin yaptıklarını veya Bir Ermeni kayıkçı yüzünden Ermeni istilalarını unutacakmı bu ülke? Şeref sahibi olmak doğduğumuzda kazandığımız değerlerle ölçülemeyecek birşeydir. Kişi kendisi kazanır onu.

Sana terör olaylarını unut diyen yok, bu ülkeye hayrı dokunan, birçok Türk'ten daha hayırlı vatandaşlarını bir Patrik yüzünden, çeteciler yüzünden çiğneme ama. Derdin kimleyse ondan hesap sor, kurunun yanında yaşı yakma. Sen yapmıyorsun belki, ama sonuç olarak yapılıyor. Bu yüzden bu insanlar artık yoklar.

Soris said:

Dediğim gibi Belçika konusunda bilgi sahibi değilim. Kesin biryerlerde bir kuklacı var demiyor kimse sen öyle düşündüğümü düşünüyorsun kendince. Olay o kadar basit değil. Bir takım olayları görebilmek yorum yapabilmek bir bilgi birikim gerektirir. Kurtlar Vadisi hayranı tarzı bir farkındalık ile yazmıyorum buraya. Birilerinin biryerlerde emelleri ve dolayısıyla bu emele ulaşmak için giriştikleri planlar stratejiler var bunları ve kendi kendimizin ürettiği toplumsal sorunları bir kenara ayırabilecek bir insanım şüphen olmasın.

Batıya bağlamak yerine analiz et o zaman. Birilerinin oyunlar oynaması birincil sebep olamaz, burada koyunlardan değil insanlardan bahsediyoruz, insanlar başkalarının koyunları haline geliyorsa bu onların aptallığıdır.

Soris said:

Evet çektirmez. Ben aynısını diplomatlarımızı öldüren ASALA elemalarının yapmadığını nerden bileyim mesela?

ASALA terör örgütü arkadaşım, neyin güvencesini bekliyorsun adamlardan?


Soris said:

Hayır yani neden objektif yaklaşamıyorsun olaya. Ne bileyim senin argümanın "azınlık hakları" mesela bu konuda ben akıl ve mantık çerçevesindeki herşeyi kabul ediyorum üzüntümü de belirtiyorum fakat sen nedense ASALA veya Ermeni katliamları veya Fener Rum Patrikhanesinin icraatları hakkında hiçbir görüşte bulunmadın. Nedenini açıklarmısın?

Çünkü ben ASALA ve türevlerinden ve onların yandaşlarından değil, senin benim gibi ama Hristiyan ya da Musevi olan insanların ikinci sınıf insan muamelesi görmesinden bahsediyorum. Birçok Türk'ün aksine ben Ermeni ve Rum yurttaşlarımı EOKA, ASALA ya da diasporayla özdeşleştirmiyorum. Bağlantılı değiller çünkü.

Soris said:

Buna en güzel örnek Abdullah Güldür.

Abdullah Gül İslam'ı bozan bir İngiliz ajanı mı?

Soris said:

Ajitasyonda bulunan yok olayı saptıran sensin. Cevap yazacağım diye boşu boşuna yazı yazma.

Ben sordum mu sana bu adamlar napar ne eder diye?

Soris said:

Tepki veremeyen insan acizce bunları yapıyor evet kalleşçe bir tutum. Fakat bunun yapılacağını bile bile yine o insanların damarına basmak ve bundan bir gelir sağlamak ise kalleşliği bırak şerefsizce bir tutum.

Geçmiş tatsızlıkların sancısı diyip de kenara atılacak bir olay değilmiş demek ki değil mi?


Soris said:

Türkiye sadece İstanbuldan oluşmuyor beyfendi. O çok sevdiğimiz kardeşimiz dediğimiz Rumlar Yunan ordusu İzmire çıktığında koşa koşa karşıladılar hepsini. İstanbulda gayrimüslim esnaflarının oluşturduğu sıcak ortamlarda roman yazmak isteyen başarısız yazarların konusu olsun.

İzmir'deki Rumlar nüfus mübadelesinde gönderildi arkadaşım, cumhuriyet sonrasında Karadeniz'deki yeraltı Hristiyanları hariç sadece İstanbul'da Rum vardı.
Soris said:

İlgimi çeken bir konu değil benim için sıradan bir vatandaşımızın oluşturduğu güzel ortamdan pek bir farkı yok. Çünkü ben insanları x ile y diye ayırmıyorum. Öyle bir kültürden gelmiyorum en azından. İnsana insan olduğu için değer veren bir kültürden geliyorum öyle yetiştim. Tarihden ders alacak kadarda aklım var çok şükür. Tarih okuyupta sağa sola saldıracak kadar ahmakda değilim.

Bunu diyen adam bunu da dedi;

"Onlar anadoluyu şimdi alsalar türkle alakalı birşey koymazlar. Çünkü bu insanlar kökenleri gereği ırkçıdır. Hoşgörüyü öğrenmeleri zaman alır."

"Evet adamlara hoşgörüsüz diyorum İngilizler hoşgörüsüzlükten ziyade müthiş derecede emperyallerdir."
Türkiye de kilise açılmasını isteyen hristiyan yurttaşlarımız önce halkın üzerindeki algıyı temizlemekle meşgul olsunlar bunun güveninin kazanılması da çok uzun sürer.
Soris said:

Dolayısıyla insanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapma gibi bir durumum yok. Bu ülkede hristiyan nüfusu fazla olsaydı evet o zamanda müslümanlar hristiyanların güvenini kazanmak zorundaydı aksi halde yaşam onlar için mümkün olamazdı. Başka bir ülkede türkler yapsa aynısını yürüyün koçlarım filan diyeceğimi de nerden çıkardın? Ben sadece bize kurşun atana gül atmayalım diyorum. Ahmaklıktır. Bize gül atana kurşun atmakta ahmaklıktır. Başka birşey demiyorum.

İkinci tekil şahıs kullanarak sadece sana değil, genele yönelik konuştum.
Ülke sayıca fazla olanın babasının çiftliği değildir, cumhuriyetim, demokratiğim, yok efendim hoşgörülüyüm özveriliğim, mozaiğim ben diye böbürlenen bir ülkede herkesin hakkı ve imkanı eşit olmalıdır.

Halen daha kurşuna gül atmam edebiyatı yapıyorsun, atma kardeşim zaten sana kurşun atan adamlardan bashetmiyorum ben. Gayrimüslüm gördün diye batıyla bir tuttu nadamları, sonra dedin "Ben insanları seçerim, gaza gelmem" ama yine dönüp dönüp böyle kalın kafalı şeyler söylüyorsun, ASALA diyorsun patrik diyorsun. Evladım ASALA senin vatandaşın mı? Hemşerin mi, kapı komşun mu? Aklın sıra turnosol kağıdı uyguluyorsun bana, ben üzülsem ne yazar sevinsem ne yazar yahu? Ne değişecek? Haklı haksız tartışması yapmadığımızı anlaman için daha ne kadar tekrar etmem gerekiyor? Eğer haklıyı haksızı saptamaksa niyetin sana başarılar, git arşiv karıştır beni aşar o konu.

Verdiğin sayfaya göz gezdirdim Fener Rum Patriği bu kadar korkunç ne yapmış göremedim ayrıca.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Quiternoob said:

Sevmeyebilirsin, kukla olabilir, maşa olabilir, beceriksiz olabilir ama adam sonuç olarak yönetici. Enver Paşa, Cemal Paşa Osmanlı'yı savaşa sokan bakanlar. Onlar birer yönetici.
Eğer bu isimlerden biri TC'nin kurucu bünyesine dahil olsaydı diyebilirdin "TC'yi kuranlar Osmanlı'nın yönetici kadrosunda vardı" diye ama Osmanlı kabinesinde olmayan adamlardan Osmanlı yöneticileri diye bahsedemezsin.


Yönetici bir tek kabinede mi olur ordudaki yöneticiler yönetici değilmi? Suyun başını kim tuttu ben ona bakarım. Kimin yönetici olup olmadığını tarih söyledi zaten.

Quiternoob said:

Konumuzla alakası olmayan şeylere dair fikir belirtmemeye özen gösteriyorum.


Neden belirtmiyorsun mesela? Şu an konuştuklarımız topicin ana konusu ile çok mu alakalıydı mesela :)

Quiternoob said:

Bu sayılara nasıl ulaştığına dair hiçbir kaynak koymamış. Genelkurmay bile 300bin diyor.
Esas Türkler ortadan kaldırıldı demen için gayrimüslümlerin kalıp Türkler'in yok olmuş olması gerekiyor.


1 milyon Ermeni vardı diyenlere belge sordun mu?

Quiternoob said:

Sana terör olaylarını unut diyen yok, bu ülkeye hayrı dokunan, birçok Türk'ten daha hayırlı vatandaşlarını bir Patrik yüzünden, çeteciler yüzünden çiğneme ama. Derdin kimleyse ondan hesap sor, kurunun yanında yaşı yakma. Sen yapmıyorsun belki, ama sonuç olarak yapılıyor. Bu yüzden bu insanlar artık yoklar.


E benim belirttiğim şeyleri belirtiyorsun sende. Ayrıca kimseyle bir derdim yok. Belirttiğim gibi tarihe bakıp bir hesaplaşmaya girmek zarar getirir. Hayır bu insanlar artık yoklar diyorsun da takır takır öldürülmüş mü bu insanlar onu anlamadım. Ne demek istiyorsan açıkca de.

Quiternoob said:

Batıya bağlamak yerine analiz et o zaman. Birilerinin oyunlar oynaması birincil sebep olamaz, burada koyunlardan değil insanlardan bahsediyoruz, insanlar başkalarının koyunları haline geliyorsa bu onların aptallığıdır.


O farklı bir gerçekliktir. Birileri kötü yola düşüyor diye kandıranın hiç mi suçu yok?

Quiternoob said:

ASALA terör örgütü arkadaşım, neyin güvencesini bekliyorsun adamlardan?


Güvence filan beklediğimiz yok da Hrantı öldüren adamın başına poz verenlerin aynısının ermeni modeli de var ona dikkat çekmek istedim. Ahmak insan heryerde çünkü.

Quiternoob said:

Çünkü ben ASALA ve türevlerinden ve onların yandaşlarından değil, senin benim gibi ama Hristiyan ya da Musevi olan insanların ikinci sınıf insan muamelesi görmesinden bahsediyorum. Birçok Türk'ün aksine ben Ermeni ve Rum yurttaşlarımı EOKA, ASALA ya da diasporayla özdeşleştirmiyorum. Bağlantılı değiller çünkü.


Evet bende bunu söylüyorum zaten farklı birşey söylemiyorsun ki.

Quiternoob said:

Abdullah Gül İslam'ı bozan bir İngiliz ajanı mı?


Dünyadaki tüm siyasal islamcılar gibi İngilterede eğitim görmüştür.

Quiternoob said:

Ben sordum mu sana bu adamlar napar ne eder diye?


Sormana gerek yokki. İlla her dediğine cevap vermekle mi yükümlüyüz. Arada kendi istediğim şeyleride yazayım ne var :)

Quiternoob said:

Geçmiş tatsızlıkların sancısı diyip de kenara atılacak bir olay değilmiş demek ki değil mi?


Acıyı ölçen bir cihaz yok ama. Öncelikle Ermenilerin yaptığı katliamlar ve Fener Rum Patrikhanesinin icraatları ardından da ASALA terörü gelir. Ardından da PKK terörü var. Bunların hepsi batı tarafından planlanan şeyler. Bu milletin çektiği acılar acı değil de bu milletin içinde yer alan sadece dini değişik olan insanların çektiğimi acı sadece? Objektif bakamıyorsun olaya.

Quiternoob said:

İzmir'deki Rumlar nüfus mübadelesinde gönderildi arkadaşım, cumhuriyet sonrasında Karadeniz'deki yeraltı Hristiyanları hariç sadece İstanbul'da Rum vardı.


Evet gönderildi fakat gönderilmeden önce Yunanlılar İzmiri işgal ettikleri sırada bu Rumlar Yunanlıları çiçeklerle karşıladılarmı karşılamadılarmı?

Quiternoob said:

Bunu diyen adam bunu da dedi;

"Onlar anadoluyu şimdi alsalar türkle alakalı birşey koymazlar. Çünkü bu insanlar kökenleri gereği ırkçıdır. Hoşgörüyü öğrenmeleri zaman alır."

"Evet adamlara hoşgörüsüz diyorum İngilizler hoşgörüsüzlükten ziyade müthiş derecede emperyallerdir."
Türkiye de kilise açılmasını isteyen hristiyan yurttaşlarımız önce halkın üzerindeki algıyı temizlemekle meşgul olsunlar bunun güveninin kazanılması da çok uzun sürer.

İkinci tekil şahıs kullanarak sadece sana değil, genele yönelik konuştum.
Ülke sayıca fazla olanın babasının çiftliği değildir, cumhuriyetim, demokratiğim, yok efendim hoşgörülüyüm özveriliğim, mozaiğim ben diye böbürlenen bir ülkede herkesin hakkı ve imkanı eşit olmalıdır.

Halen daha kurşuna gül atmam edebiyatı yapıyorsun, atma kardeşim zaten sana kurşun atan adamlardan bashetmiyorum ben. Gayrimüslüm gördün diye batıyla bir tuttu nadamları, sonra dedin "Ben insanları seçerim, gaza gelmem" ama yine dönüp dönüp böyle kalın kafalı şeyler söylüyorsun, ASALA diyorsun patrik diyorsun. Evladım ASALA senin vatandaşın mı? Hemşerin mi, kapı komşun mu? Aklın sıra turnosol kağıdı uyguluyorsun bana, ben üzülsem ne yazar sevinsem ne yazar yahu? Ne değişecek? Haklı haksız tartışması yapmadığımızı anlaman için daha ne kadar tekrar etmem gerekiyor? Eğer haklıyı haksızı saptamaksa niyetin sana başarılar, git arşiv karıştır beni aşar o konu.


Referans aldığım nokta insan olan insandır. O yüzden insan olmayan insanları eleştiririm. Aradan ne kadar zaman geçti ki bu kadar büyük değişimler olsun bu cemiyette. Fener Rum Patrikhanesinin yaptıkları ortada daha en son Almanyaya gidip "Türkler bize zülm ediyor" diyerek prim toplamaya çalışıyorlar. Türkler size zülm ediyo olsa bu durumda mı olurdunuz diye sorası geliyor insanın.

Birde burda haklı haksız tartışması yok onu okuyanlar varsa değerlendirir. Senden kişisel ricam Ermenilerin türklere katliam yaptığını kabul ediyormusun? Birde ASALA terörü hakkında ne düşünüyorsun bunları açıklarmısın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Yönetici bir tek kabinede mi olur ordudaki yöneticiler yönetici değilmi? Suyun başını kim tuttu ben ona bakarım. Kimin yönetici olup olmadığını tarih söyledi zaten.

Evet ancak Osmanlı devlet kabinesindeyse Osmanlı yöneticisi olur. Senin gönlünden geçenin önemi yok, izafi şeyler değil bunlar.
Soris said:

Neden belirtmiyorsun mesela? Şu an konuştuklarımız topicin ana konusu ile çok mu alakalıydı mesela :)

Valla ben konudan sapmaması için uğraştım, ben konuyu başlıkla da paralel olan Türk toplumundaki gayrimüslüm hoşgörüsüzlüğü bağlamında ele alırken sen ASALA'ya falan çektin.

Soris said:

1 milyon Ermeni vardı diyenlere belge sordun mu?

Yavrum Osmanlı kendi diyor 1914'te 1,350,000 Ermeni yaşıyordu diye. Ortada dönen sayıların en azı yani bu, hangisine inanayım?

Soris said:

E benim belirttiğim şeyleri belirtiyorsun sende. Ayrıca kimseyle bir derdim yok. Belirttiğim gibi tarihe bakıp bir hesaplaşmaya girmek zarar getirir. Hayır bu insanlar artık yoklar diyorsun da takır takır öldürülmüş mü bu insanlar onu anlamadım. Ne demek istiyorsan açıkca de.

Cumhuriyet döneminde bir katliam yok, nüfus mübadelesinden geriye kalanlar baskılardan dolayı kaçtılar.

Soris said:

O farklı bir gerçekliktir. Birileri kötü yola düşüyor diye kandıranın hiç mi suçu yok?

Daima birileri düşürecek diye bir kaide yok, zaten olan durumu da kaşıyabilirler. Kandıran adam sürpriz değil, o suçluysa ona kanan da suçludur.

Soris said:

Güvence filan beklediğimiz yok da Hrantı öldüren adamın başına poz verenlerin aynısının ermeni modeli de var ona dikkat çekmek istedim. Ahmak insan heryerde çünkü.

ASALA terör örgütü diyorum ben de, kimsenin can ve mal güvenliğini koruyan resmi bir teşkilat değil.

Soris said:

Dünyadaki tüm siyasal islamcılar gibi İngilterede eğitim görmüştür.

Ne eğitimi görmüş?


Soris said:

Acıyı ölçen bir cihaz yok ama. Öncelikle Ermenilerin yaptığı katliamlar ve Fener Rum Patrikhanesinin icraatları ardından da ASALA terörü gelir. Ardından da PKK terörü var. Bunların hepsi batı tarafından planlanan şeyler. Bu milletin çektiği acılar acı değil de bu milletin içinde yer alan sadece dini değişik olan insanların çektiğimi acı sadece? Objektif bakamıyorsun olaya.

Yahu Danimarka'daki karikatür yüzünden öldürülen rahibin ne bağlantısı var bunlarla? Hrant Dink'in ne bağlantısı var? Misyonerlik yapıyor diye öldürülen adamın ne bağlantısı var? Misyoner diye adam öldürülüyor yahu bu ülkede neyden bahsediyorsun sen? Yanlızca Rum, Ermeni vs değil Alman da öldürüldü sırf Hristiyanlığı yayıyor diye. Çanakkale Savaşı'nda kimle kimin savaştığını adam gibi bilmeyen bir toplum sence Ermeni terörünü, patrikhane icraatlerini, ASALA'yı dün gibi hatırladıkları için mi bu kadar temkinliler? Sokağa çıkıp Ermeniler kim desen alacağın maksimum yanıt "şerefsizler" olur.

Kars'ta bulunduğum sırada insanlara sordum, "Müslüman olan Ermeni'yi sevmez" dediler. Neden dedim, eskiden yaptıkları hakkında birkaç şey anlatabilir misiniz dedim, "biz bilmeyiz eskiler bilir belki" dediler. Al sana şartlanmış bir toplum.


Soris said:

Evet gönderildi fakat gönderilmeden önce Yunanlılar İzmiri işgal ettikleri sırada bu Rumlar Yunanlıları çiçeklerle karşıladılarmı karşılamadılarmı?

İzmirliler yapmış mı bilemem. Muhtemelen yapmışlardır ama İzmirli Rumlar ile alakalı o. Türk ordusu her yerde çiçeklerle mi karşılandı, savaşı kazanana kadar niyetleri çok mu biliniyordu ve destekleniyordu da Yunan'ı karşılayanı yadırgıyorsun? İstanbul halkı kılını kıpırdattı mı işgal boyunca? Osmanlı Yunan ordusuna karşı gelen vatan hainidir diye fetva vermedi mi? Bu yüzden binlerce firari olmadı mı? İstiklal Mahkemeleri neden kuruldu? Yozgat, Malatya, Düzce isyanları Türk'ün Türk'e ettiği isyanlar değil midir, Batı Cephesi'ndeki savaşı kuvvet ve kumandan kaydırılmasına sebep olarak sekteye uğratmadılar mı?

Senin sayabileceğinden Yunan'dan daha faza Türk işbirlikçi sayabilirim ben.

Soris said:

Referans aldığım nokta insan olan insandır. O yüzden insan olmayan insanları eleştiririm. Aradan ne kadar zaman geçti ki bu kadar büyük değişimler olsun bu cemiyette. Fener Rum Patrikhanesinin yaptıkları ortada daha en son Almanyaya gidip "Türkler bize zülm ediyor" diyerek prim toplamaya çalışıyorlar. Türkler size zülm ediyo olsa bu durumda mı olurdunuz diye sorası geliyor insanın.

Açıkçası duymadım, hakkında fazla bilgi yok ama Fener Patriği biraz kaypak bir adam sanırım. Dini ekseniyle ön plana çıkan insanlardan çok medet umma zaten, Hayrinüsa Gül Türkiye'yi AİHM'e dava etmemiş miydi türbanla alakalı birşeyden dolayı? Yani Müslümanlar da çok yapıyor bunu.

Soris said:

Birde burda haklı haksız tartışması yok onu okuyanlar varsa değerlendirir. Senden kişisel ricam Ermenilerin türklere katliam yaptığını kabul ediyormusun? Birde ASALA terörü hakkında ne düşünüyorsun bunları açıklarmısın.

Yahu ben Ermeniler'in Türkler'i katlettiğini ve ASALA'nın bir terör örgütü olduğunu zaten belirtmiştim, anlamıyorum neden ila bunları ilan etmemi bekliyorsun?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Quiternoob said:

Evet ancak Osmanlı devlet kabinesindeyse Osmanlı yöneticisi olur. Senin gönlünden geçenin önemi yok, izafi şeyler değil bunlar.


Yabancı bir devletden değilsek pek ala kendi ülkemizdeki esas yönetici vasfı görmüş insanları yönetici olarak tanımlayabiliriz. Bunun duygular ile bir bağlantısı yok. Referans noktası işi kimin yaptığıdır. O gencecik subaylar vatanı kurtarmaya çalışırken "yönetici" dediklerinin ne yaptıklarını sorarım sana.

Quiternoob said:

Valla ben konudan sapmaması için uğraştım, ben konuyu başlıkla da paralel olan Türk toplumundaki gayrimüslüm hoşgörüsüzlüğü bağlamında ele alırken sen ASALA'ya falan çektin.


Hoşgörüsüzlük var diyoruz fakat bunun sebepleri var. ASALA bu sebeplerden biri o yüzden onu belirttim. ASALA nın yaptığı eylem sonucunda gidip bizimle bütünleşmiş ermeni yurttaşlarımız varsa onlara zülm edenler ahmaktır ve insan değillerdir diyorum bu konuda bir sorun yokki zaten.

Quiternoob said:

Yavrum Osmanlı kendi diyor 1914'te 1,350,000 Ermeni yaşıyordu diye. Ortada dönen sayıların en azı yani bu, hangisine inanayım?


1914 de 1.234.671 Ermeni var. Kaynak : http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/makale42.html
Ayrıca bu insanlar techir ettirildi. Ermenistan kurulduktan sonra türkler mi yaşamaya gitti oraya. Yani bu insanlar Ermenistana gitmiş olamazlarmı? Veya senin bahsettiğin gibi bizle birlikte vatan savunması yaparken şehit olmuş olamazlarmı?

Quiternoob said:

Cumhuriyet döneminde bir katliam yok, nüfus mübadelesinden geriye kalanlar baskılardan dolayı kaçtılar.


Baskı yapılmasına karşıyız. Fakat bu sorun eğitim kültür vb sorundur. Bizim ülkemizde eğitimli ve kültürlü insanlar çoğunlukta olsaydı herşey daha farklı olurdu. Ama tutupda batılıların kandırmacasına uyup 500 senedir birlikte yaşadığı insanları kılıçtan geçiren insanlara da kimse hoş bakamaz. Burada önemli bir ayrıntı var tutupda kimin kimi kılıçtan geçirdiğini bulamayacağımıza göre olayları tarihi gerçeklik bakımından incelememiz gerekir. Tarihi referans alıp şimdiki zamanı ilgilendiren hesaplaşmalar içine girmek acizliktir. Bunu şu an da yapan da Diaspora Ermenileridir. Ağrıyı istiyorlar mesela hala. Ben şimdi onlara nasıl pozitif bakayım? Burada yaşayan Ermeniler farklı. Fakat orada yaşayan Ermenilerin yaptıklarından dolayı kolayca galeyana getirilecek halk bu noktada böyle ahmaklıklar yapabiliyor. Bunun çözümü de eğitimdir.

Quiternoob said:

Daima birileri düşürecek diye bir kaide yok, zaten olan durumu da kaşıyabilirler. Kandıran adam sürpriz değil, o suçluysa ona kanan da suçludur.


Olan birşeyi nasıl kaşımışlar :) Bu adamlar 500 senedir kardeşçe yaşıyordu da bir anda zaten olan birşeyi mi kaşıdı adamlarda Ruslar ile birlikte katliam yaptılar Türklere karşı?

Quiternoob said:

ASALA terör örgütü diyorum ben de, kimsenin can ve mal güvenliğini koruyan resmi bir teşkilat değil.


Terör örgütü ama nedense benim kadar bu konuda hassas olduğunu düşünmüyorum.

Quiternoob said:

Ne eğitimi görmüş?


Abdullah Gül - Exeter

İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter Üniversitesi’nde ayrıca Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! Başında, Abdullah Gül’e fahri doktora unvanı veren Tim Niblock vardır.

İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter Üniversitesi’nde eğitim görür. Ayrıca Arap ve İslam Dünyası ile Kürtler hakkında uzmanlaşması gereken İngiliz ajanlar da bu üniversitenin hocaları tarafından eğitilir. Üniversite yayınlarında, Irak’ın kuzeyinden “Irak Kürdistanı” diye söz edilir.
Green Peace (Yeşil Barış) örgütü de Exeter Üniversitesi’nde bir laboratuvar sahibidir!

Exeter Üniversitesi’nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür. Mesela İslam Kalkınma Bankası’nın bütün önemli yöneticileri Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans veya doktora yapmıştır! Tabii buraya gönderilecek öğrencileri de kendi ülkelerindeki “İslami kuruluşlar” seçer!

İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş seneler önce İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın kendisini Londra’ya ve güneye Exeter Şatosuna davet ettiğini, burada medyanın demokrasiyi tahrip etmesi üzerine bir beyin fırtınasına katıldığını bir Meclis konuşmasında açıklamıştır. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Exeter Üniversitesi’nde iki yıl eğitim-öğretim görmüştür. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Abdullah Gül’ün bu üniversiteden arkadaşıdır! Abdullah Gül, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Sebahattin Zaim gibi hocalarının teşviki ve sağladıkları Milli Kültür Vakfı bursu ile 1976-1978 yıllarında Fehmi Koru ve Şükrü Karatepe ile birlikte İngiltere’ye gönderilmiştir.

Gül, burada İslam ülkelerinde ileride görev alacak olan doktora öğrencileri ile sıkı bir arkadaşlık kurmuştur. Dönüşte Sebahattin Zaim’in daveti ile Sakarya Üniversitesi’nde görev almıştır. Abdullah Gül, 12 Eylül’den birkaç gün sonra evinden alınıp götürülür ve İstanbul’da Metris Askeri Cezaevine kapatılır!

Çıktıktan bir süre sonra Merkezi Cidde’de olan ve 48 İslam ülkesinin üye olduğu İslam Kalkınma Bankası’nda diğer Exeter mezunu arkadaşları ile birlikte ekonomi uzmanı olarak görev alır. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğu, Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmıştır.

Exeter Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ian Markham’ın “Said Nursî’nin başarısı: Hakikat ve hoşgörü” başlıklı bir makalesi vardır! Yani bu üniversite “dinlerarası diyalog” un kurgulanmasında da vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Gül, görüldüğü gibi özellikle ABD ve İngiltere’nin derin devleti ile yakın ilişkiler içinde olan bir kişidir.

Üniversiteyi bitirdikten sonra İngiliz istihbaratına eleman yetiştiren Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Abdullah Gül, CIA istasyon şefi Graham Fuller ile gizli bir görüşme yaptıktan sonra Yenilikçi Hareket’in başına geçti!

İslam ülkelerine yönetici yetiştiriyorlar
İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter’de Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! Başında, Abdullah Gül’e fahri doktora unvanı veren Tim Niblock vardır. İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter’de eğitim görür. Ayrıca Exeter’den mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür.

İsrail ile özel ilişki
Abdullah Gül, İsrail ile ilişkileri çok sıkı tutan bir politikacı olarak dikkat çekti. Kasap Şaron olarak bilinen ve sonradan İsrail Başbakanlığı da yapan Ariel Şaron ile de görüşen Abdullah Gül, ABD derin devletine hizmetleriyle tanınan Ahmet Ertegün’ün Özbekler tekkesindeki cenaze töreninde ön saftaydı.

25.04.2007, Arslan BULUT



Quiternoob said:

Yahu Danimarka'daki karikatür yüzünden öldürülen rahibin ne bağlantısı var bunlarla? Hrant Dink'in ne bağlantısı var? Misyonerlik yapıyor diye öldürülen adamın ne bağlantısı var? Misyoner diye adam öldürülüyor yahu bu ülkede neyden bahsediyorsun sen? Yanlızca Rum, Ermeni vs değil Alman da öldürüldü sırf Hristiyanlığı yayıyor diye. Çanakkale Savaşı'nda kimle kimin savaştığını adam gibi bilmeyen bir toplum sence Ermeni terörünü, patrikhane icraatlerini, ASALA'yı dün gibi hatırladıkları için mi bu kadar temkinliler? Sokağa çıkıp Ermeniler kim desen alacağın maksimum yanıt "şerefsizler" olur.

Kars'ta bulunduğum sırada insanlara sordum, "Müslüman olan Ermeni'yi sevmez" dediler. Neden dedim, eskiden yaptıkları hakkında birkaç şey anlatabilir misiniz dedim, "biz bilmeyiz eskiler bilir belki" dediler. Al sana şartlanmış bir toplum.


Ya zaten tepkinin kimler tarafından konulduğunu bizde biliyoruz. Bende kabul ediyorum insanların koyduğu tepkilerin kalitesizliğini. Fakat insanlar kalitesiz tepki ortaya koyuyor diye hiç olayları bilmeden tepki koymayacağız diye bir kuralda yok. Dediğim gibi bu olay eğitimle alakalı. Varsayılan değerde halk bunları söylüyor. Okumuşu Ermeni sorunu diye kitap yazıyor. Devlet bizim devletimiz olsa o yazılan kitapları tüm dünyaya anlatabilirdik o da ayrı bir konu tabiki.
Yani burada haklı veya haksız yok. Sadece tarihi gerçeklikler var bugün yaşananlar da tarihi gerçeklik olarak yarına miras kalacaktır. Fakat dediğim gibi Türkiyede yaşayayan ermeni vatandaşlarımızın bu yargıyı temizlemesi gerekir. Mesela Diaspora ermenileri ve Türkiye Ermenilerini bir kenara atabileceğimiz bir oluşum olmalı. Mesela anladığım Kadarıyla Hrant Dink bizim gibi düşünen bir Türkiye Ermenisiydi ve kendisine bu alçakca suikastı düzenleyen kirli eller onu bu yüzden seçti. Bir taşla iki kuş vurdular yoksa ses getirmek için başka bir ermeni vatandaşımızı da vurabilirlerdi. Fakat amaçları bir taşla iki kuş vurmaktı ki vurdular. İlber Ortaylının yazdığı gibi bu mozaiği bir kez daha çatlattılar.

Quiternoob said:

İzmirliler yapmış mı bilemem. Muhtemelen yapmışlardır ama İzmirli Rumlar ile alakalı o. Türk ordusu her yerde çiçeklerle mi karşılandı, savaşı kazanana kadar niyetleri çok mu biliniyordu ve destekleniyordu da Yunan'ı karşılayanı yadırgıyorsun? İstanbul halkı kılını kıpırdattı mı işgal boyunca? Osmanlı Yunan ordusuna karşı gelen vatan hainidir diye fetva vermedi mi? Bu yüzden binlerce firari olmadı mı? İstiklal Mahkemeleri neden kuruldu? Yozgat, Malatya, Düzce isyanları Türk'ün Türk'e ettiği isyanlar değil midir, Batı Cephesi'ndeki savaşı kuvvet ve kumandan kaydırılmasına sebep olarak sekteye uğratmadılar mı?


Türk ordusunun çiçeklerle karşılanması ne demek ya. Adamlar vatan savunuyor işgale gitmiyorlar ki :) İstanbul halkı kılını kıpırdatmadı evet fakat bunun konuyla ne ilgisi var. İngiliz işgali gören bir kent kılını kıpırdatamadı ve Anadoluya kaydı. İstanbuldan Anadoluya geçti subaylar ve böyle başladı bu iş ne alaka yani. Diğer saydığın şeylerin konuyla ne alakası var? En fazla zülmü biz bize yaptık demeye mi getiriyorsun lafı onu anlamadım zira onlar iç meselelerdir. Yunanın buraya saldırması ile ne alakası var?

Quiternoob said:

Senin sayabileceğinden Yunan'dan daha faza Türk işbirlikçi sayabilirim ben.


Olayı ırksal boyutta algılamadığım için saymanında önemi yok. İşbirlikçi işbirlikçidir gerisi önemli değil.

Quiternoob said:

Açıkçası duymadım, hakkında fazla bilgi yok ama Fener Patriği biraz kaypak bir adam sanırım. Dini ekseniyle ön plana çıkan insanlardan çok medet umma zaten, Hayrinüsa Gül Türkiye'yi AİHM'e dava etmemiş miydi türbanla alakalı birşeyden dolayı? Yani Müslümanlar da çok yapıyor bunu.


Evet herkes yapıyor benim için ikisinin farkı yok ki o da vatandaşımız o da vatandaşımız.

Quiternoob said:

Yahu ben Ermeniler'in Türkler'i katlettiğini ve ASALA'nın bir terör örgütü olduğunu zaten belirtmiştim, anlamıyorum neden ila bunları ilan etmemi bekliyorsun?


Kabul ediyorsun da sana pek anlam ifade etmiyor gibime geldi. Ne bileyim bir rum ticarethanelerinin yağmalanması konusunda fırtına koparıyorsunda ASALA konusunda olaya çok soğukkanlı bakıyorsun. Neden böyle çözemedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Yabancı bir devletden değilsek pek ala kendi ülkemizdeki esas yönetici vasfı görmüş insanları yönetici olarak tanımlayabiliriz. Bunun duygular ile bir bağlantısı yok. Referans noktası işi kimin yaptığıdır. O gencecik subaylar vatanı kurtarmaya çalışırken "yönetici" dediklerinin ne yaptıklarını sorarım sana.

Duygular ile bağlantısı yok diyip "gencecik subaylar" diyorsun. Çamura yatma işte arkadaşım subayın işi savaştır, ülke idaresi değil.

Ben isim say deyince muhtemelen gittin wikipedialardan biryerlerden isim bulmaya çalıştın bulamayınca da kıvırmak için "ben askerlerden bahsetmiştim" dedin. Ben "politikacı söyle, asker değil" demedim ki sana, ne manayla sorduğumu nereden bileceksin yoksa? Atatürk deseydin direk, Rauf Orbay deseydin?


Soris said:

Hoşgörüsüzlük var diyoruz fakat bunun sebepleri var. ASALA bu sebeplerden biri o yüzden onu belirttim. ASALA nın yaptığı eylem sonucunda gidip bizimle bütünleşmiş ermeni yurttaşlarımız varsa onlara zülm edenler ahmaktır ve insan değillerdir diyorum bu konuda bir sorun yokki zaten.

Ya bırak gözünü seveyim, ASALA yokken yağmanalnmadı sanki bu adamların işyerleri. Herkes çok haberdar ya ASALA'dan.

Soris said:

1914 de 1.234.671 Ermeni var. Kaynak : http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/makale42.html
Ayrıca bu insanlar techir ettirildi. Ermenistan kurulduktan sonra türkler mi yaşamaya gitti oraya. Yani bu insanlar Ermenistana gitmiş olamazlarmı? Veya senin bahsettiğin gibi bizle birlikte vatan savunması yaparken şehit olmuş olamazlarmı?

Bir kısmı tehcir edildi, bir kısmı kaçtı, bir kısmı öldü.
Sonuç olarka bir etnik temizlik yapıldı bunun neticesinde Türkler kaldı, onlar gitti.


Soris said:

Baskı yapılmasına karşıyız. Fakat bu sorun eğitim kültür vb sorundur. Bizim ülkemizde eğitimli ve kültürlü insanlar çoğunlukta olsaydı herşey daha farklı olurdu. Ama tutupda batılıların kandırmacasına uyup 500 senedir birlikte yaşadığı insanları kılıçtan geçiren insanlara da kimse hoş bakamaz. Burada önemli bir ayrıntı var tutupda kimin kimi kılıçtan geçirdiğini bulamayacağımıza göre olayları tarihi gerçeklik bakımından incelememiz gerekir. Tarihi referans alıp şimdiki zamanı ilgilendiren hesaplaşmalar içine girmek acizliktir. Bunu şu an da yapan da Diaspora Ermenileridir. Ağrıyı istiyorlar mesela hala. Ben şimdi onlara nasıl pozitif bakayım? Burada yaşayan Ermeniler farklı. Fakat orada yaşayan Ermenilerin yaptıklarından dolayı kolayca galeyana getirilecek halk bu noktada böyle ahmaklıklar yapabiliyor. Bunun çözümü de eğitimdir.

Diaspora'ya pozitif bak diyen yok zaten.
Benim bahsettiğim kendinden olanla olmayanın farkındalığına varmaktı, yoğun uğraşlar sonucunda bunları söyletebildim sonunda. Şimdi umarım anlamışsındır neyden bahsettiğimi.


Soris said:

Olan birşeyi nasıl kaşımışlar :) Bu adamlar 500 senedir kardeşçe yaşıyordu da bir anda zaten olan birşeyi mi kaşıdı adamlarda Ruslar ile birlikte katliam yaptılar Türklere karşı?

500 senedir kardeşçe yaşamıyorlarmış demek ki.
Küçük Kaynarca Anlaşması'ndan öncesine dair Anadolu'daki gayrimüslümleri ile ilgili kaç tane belge var? Biliyor muyuz neler olup bittiğini? Belki 400 sene kardeşçe yaşadılar, son 100 sene değişti olaylar yani sonuçta dünya değişiyor. Kürtler Ermeniler'e kan kusturmaya başladı, Ermeniler sürekli Osmanlı'dan yardım talebinde bulundu ama devlet hiçbirşey yapmadığı gibi Kürt aşiretlerine daha çok yetki verdi. Bunun sonucunda Sason Direnişi çıktı ondan sonrası da bildik olaylar.

Avrupalılar bu adamların bu halini görüp de yardım etmesin de kim etsin yani? Adamlara böyle bir koz vereceksin onlar da bu fırsatı kaçıracak?

Soris said:

Terör örgütü ama nedense benim kadar bu konuda hassas olduğunu düşünmüyorum.

Ne yapmam gerekiyor, dini sohbet misali her lafa "Kahrolsun ASALA, Türküz amin" diye mi başlamam gerekiyor?

Soris said:

Abdullah Gül - Exeter

İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter Üniversitesi’nde ayrıca Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! Başında, Abdullah Gül’e fahri doktora unvanı veren Tim Niblock vardır.

İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter Üniversitesi’nde eğitim görür. Ayrıca Arap ve İslam Dünyası ile Kürtler hakkında uzmanlaşması gereken İngiliz ajanlar da bu üniversitenin hocaları tarafından eğitilir. Üniversite yayınlarında, Irak’ın kuzeyinden “Irak Kürdistanı” diye söz edilir.
Green Peace (Yeşil Barış) örgütü de Exeter Üniversitesi’nde bir laboratuvar sahibidir!

Exeter Üniversitesi’nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür. Mesela İslam Kalkınma Bankası’nın bütün önemli yöneticileri Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans veya doktora yapmıştır! Tabii buraya gönderilecek öğrencileri de kendi ülkelerindeki “İslami kuruluşlar” seçer!

İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş seneler önce İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın kendisini Londra’ya ve güneye Exeter Şatosuna davet ettiğini, burada medyanın demokrasiyi tahrip etmesi üzerine bir beyin fırtınasına katıldığını bir Meclis konuşmasında açıklamıştır. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Exeter Üniversitesi’nde iki yıl eğitim-öğretim görmüştür. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Abdullah Gül’ün bu üniversiteden arkadaşıdır! Abdullah Gül, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Sebahattin Zaim gibi hocalarının teşviki ve sağladıkları Milli Kültür Vakfı bursu ile 1976-1978 yıllarında Fehmi Koru ve Şükrü Karatepe ile birlikte İngiltere’ye gönderilmiştir.

Gül, burada İslam ülkelerinde ileride görev alacak olan doktora öğrencileri ile sıkı bir arkadaşlık kurmuştur. Dönüşte Sebahattin Zaim’in daveti ile Sakarya Üniversitesi’nde görev almıştır. Abdullah Gül, 12 Eylül’den birkaç gün sonra evinden alınıp götürülür ve İstanbul’da Metris Askeri Cezaevine kapatılır!

Çıktıktan bir süre sonra Merkezi Cidde’de olan ve 48 İslam ülkesinin üye olduğu İslam Kalkınma Bankası’nda diğer Exeter mezunu arkadaşları ile birlikte ekonomi uzmanı olarak görev alır. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğu, Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmıştır.

Exeter Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ian Markham’ın “Said Nursî’nin başarısı: Hakikat ve hoşgörü” başlıklı bir makalesi vardır! Yani bu üniversite “dinlerarası diyalog” un kurgulanmasında da vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Gül, görüldüğü gibi özellikle ABD ve İngiltere’nin derin devleti ile yakın ilişkiler içinde olan bir kişidir.

Üniversiteyi bitirdikten sonra İngiliz istihbaratına eleman yetiştiren Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Abdullah Gül, CIA istasyon şefi Graham Fuller ile gizli bir görüşme yaptıktan sonra Yenilikçi Hareket’in başına geçti!

İslam ülkelerine yönetici yetiştiriyorlar
İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter’de Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! Başında, Abdullah Gül’e fahri doktora unvanı veren Tim Niblock vardır. İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter’de eğitim görür. Ayrıca Exeter’den mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür.

İsrail ile özel ilişki
Abdullah Gül, İsrail ile ilişkileri çok sıkı tutan bir politikacı olarak dikkat çekti. Kasap Şaron olarak bilinen ve sonradan İsrail Başbakanlığı da yapan Ariel Şaron ile de görüşen Abdullah Gül, ABD derin devletine hizmetleriyle tanınan Ahmet Ertegün’ün Özbekler tekkesindeki cenaze töreninde ön saftaydı.

25.04.2007, Arslan BULUT


Bu muydu eğitim dediğin? Fahri doktora mıydı? Lol.
Camilerde yetişen ajanlara ne oldu? Üniversite anlatıyor bu?

Soris said:

Ya zaten tepkinin kimler tarafından konulduğunu bizde biliyoruz. Bende kabul ediyorum insanların koyduğu tepkilerin kalitesizliğini. Fakat insanlar kalitesiz tepki ortaya koyuyor diye hiç olayları bilmeden tepki koymayacağız diye bir kuralda yok. Dediğim gibi bu olay eğitimle alakalı. Varsayılan değerde halk bunları söylüyor. Okumuşu Ermeni sorunu diye kitap yazıyor. Devlet bizim devletimiz olsa o yazılan kitapları tüm dünyaya anlatabilirdik o da ayrı bir konu tabiki.
Yani burada haklı veya haksız yok. Sadece tarihi gerçeklikler var bugün yaşananlar da tarihi gerçeklik olarak yarına miras kalacaktır. Fakat dediğim gibi Türkiyede yaşayayan ermeni vatandaşlarımızın bu yargıyı temizlemesi gerekir. Mesela Diaspora ermenileri ve Türkiye Ermenilerini bir kenara atabileceğimiz bir oluşum olmalı. Mesela anladığım Kadarıyla Hrant Dink bizim gibi düşünen bir Türkiye Ermenisiydi ve kendisine bu alçakca suikastı düzenleyen kirli eller onu bu yüzden seçti. Bir taşla iki kuş vurdular yoksa ses getirmek için başka bir ermeni vatandaşımızı da vurabilirlerdi. Fakat amaçları bir taşla iki kuş vurmaktı ki vurdular. İlber Ortaylının yazdığı gibi bu mozaiği bir kez daha çatlattılar.

İşte insanların bu denli kin sahibi olmasının sebebi işlerin doğal hali değil, devletlerin indoktrinasyonu, düşman yaratarak halkı kenetlendirme beyin yıkaması. Yoksa olayları bilmeyen adam ne diye nefret etsin? Ta 1918'de Kars'da Türk ve Ermeniler'in ortaklaşa kurduğu bir cumhuriyet vardır, bu admlar bilmiyor muydu o sırada katliamları zartları zurtları da böyle birşeye kalkıştılar? Hayır biliyorlardı, ama öküz değillerdi muhtemelen.


Soris said:

Türk ordusunun çiçeklerle karşılanması ne demek ya. Adamlar vatan savunuyor işgale gitmiyorlar ki :)

Biz bugün öyle diyoruz, Türkler savaşı kazanana kadar herkes öyle bakmıyordu olaya. Bugün MHP'nin kalelerindan olan Yozgat o sırada 2 kere ayaklanarak önemli kumandanların cephe gerisine kaydırılmasına sebep oldu.
Soris said:

İstanbul halkı kılını kıpırdatmadı evet fakat bunun konuyla ne ilgisi var. İngiliz işgali gören bir kent kılını kıpırdatamadı ve Anadoluya kaydı. İstanbuldan Anadoluya geçti subaylar ve böyle başladı bu iş ne alaka yani. Diğer saydığın şeylerin konuyla ne alakası var? En fazla zülmü biz bize yaptık demeye mi getiriyorsun lafı onu anlamadım zira onlar iç meselelerdir. Yunanın buraya saldırması ile ne alakası var?

İzmir'deki Rumlar'a işbirlikçi diyorsun ya hani, işbirlikçi heryerde onu söylüyorum. Kimse kimin ne olduğunu bilmiyor, herkes bir taraf seçivermiş işte. İstanbullular kıllarını kıpırdatmaz iken İzmir Rumları çok da batmıyor bana açıkçası, Yunan ordusu gelmiş herhalde iyi birşey sanacaklar.

Soris said:

Olayı ırksal boyutta algılamadığım için saymanında önemi yok. İşbirlikçi işbirlikçidir gerisi önemli değil.

Rumlar çiçeklerle karşıladı deme o zaman.

Soris said:

Kabul ediyorsun da sana pek anlam ifade etmiyor gibime geldi. Ne bileyim bir rum ticarethanelerinin yağmalanması konusunda fırtına koparıyorsunda ASALA konusunda olaya çok soğukkanlı bakıyorsun. Neden böyle çözemedim.

Konumuz ASALA değil Türk toplumundaki mantalite çünkü. ASALA'nın icraatlerini konuşsaydık ona göre fikir belirtirdim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Quiternoob said:

Duygular ile bağlantısı yok diyip "gencecik subaylar" diyorsun. Çamura yatma işte arkadaşım subayın işi savaştır, ülke idaresi değil.

Ben isim say deyince muhtemelen gittin wikipedialardan biryerlerden isim bulmaya çalıştın bulamayınca da kıvırmak için "ben askerlerden bahsetmiştim" dedin. Ben "politikacı söyle, asker değil" demedim ki sana, ne manayla sorduğumu nereden bileceksin yoksa? Atatürk deseydin direk, Rauf Orbay deseydin?


Yaşını belirtmemde ne var ki. Yaşları gençse genç derim ne var bunda? Hamasi bir söylem mi sanki "gencecik"? İşgal gören bir ülkenin hükümeti ne kadar yönetici olabilir bunu da bir tartışmaya açmak gerek. Bu noktada onlara karşı direnebilecek tek güç olan askerlerdir ve onlar yönetici olmuşlardır. Ben kimin yönettiğine bakarım o durumu. O savaş halinde kim öldüyse canını ortaya kim koyduysa ülkenin sahipleride yöneticileride onlardır. Ülkesini satan vatan hainleri yönetici filan değillerdir. Bu duygusallıklada alakalı değil işin tabiatı gereği böyle. Yönetmiyor ki çünkü adam neyin yöneticisinden bahsediyorsun? İngiliz işgalinden sonra hele kukladan öteye geçememişlerdir. Dolayısıyla formalite icabı yönetici olabilirler ama gerçekte yönetici filan değillerdir. Çünkü onları yönetici kılabilecek güçleri İngilizler tarafından alınmıştır.

Quiternoob said:

Ya bırak gözünü seveyim, ASALA yokken yağmanalnmadı sanki bu adamların işyerleri. Herkes çok haberdar ya ASALA'dan.


ASALA dan önce Ermenilerin türklere karşı giriştiği katliamlar yokmuydu? Bu zemini hazırlayanda odur. Bunu neden kabul etmek istemiyorsun ki neden tek taraflı bakıyorsun olaya? Ayrıca ASALA dan kimsenin haberi yok demek ülke vatandaşlarına yaptığın çok büyük bir hakarettir. Patates mi bu ülkenin insanları adamların diplomatlarına suikast düzenleyecek bir terör örgütü ve onlarında hiç haberi olmayacak bu nasıl bir hezeyan?

Quiternoob said:

Bir kısmı tehcir edildi, bir kısmı kaçtı, bir kısmı öldü.
Sonuç olarka bir etnik temizlik yapıldı bunun neticesinde Türkler kaldı, onlar gitti.


Evet tehcir edildi bir kısmıda kaçmıştır bir kısmı da tehcir sırasında ölmüştür. Fakat sonuç olarak etnik bir temizlik yapılamaz çünkü "etnik" çerçeve de bakan bir dünya görüşüne sahip değillerdi. Ayrıca senin anladığından türden etnik temizliğin nasıl yapıldığını yazayım buraya :

(Emre Kongarın Tarihimizle Yüzleşmek isimli kitabından)

1828 Mart ayında Erivan Hanlığı, Nahcıvan ile birlikte, Rus Çarı'nın özel bir fermanıyla, Ermeni eyaleti olarak ilan ediliyor. 1829 yılı Eylül ayında geçici olarak kurulan Rus askeri yönetiminin merkezi yapılıyor.
1850'de Ruslar, merkezi Erivan olmak üzere, Erivan, Nahcıvan, Gümrü, Yeni Bayezid ve Ordubad kazalarından, yeni Erivan Vilayeti'ni oluşturuyorlar.
Erivan Vilayeti'nin başında bir askeri vali bulunuyordu.
Vali yardımcısı ve öteki yüksek Rus memurlarından oluşan bir vilayet meclisinin yanında, yine yüksek Rus memurlarından oluşan bir vilayet mahkemesi ve bunların yanında Müslümanlar için yerel şeyhülislamın başkanlığında bir şer'i meclisi vardı.
1868'de Erivan Vilayeti, Erivan, Gümrü, Nahcıvan, Yeni Bayezid, Sürmeli, Daralagez ve Eçmiyadzin olarak yedi kazaya ayrıldı.
Erivan Vilayeti'nin yüzölçümü 27.366 kilometrekare, çoğunluğu Müslüman olan nüfusu ise 667.000 kişiydi.
Erivan Kazası'nın ise yüzölçümü 3.166 kilometrekare, nüfusu 112.922 kişiydi.
Kaza merkezi olan Erivan Kenti'nin nüfusu da 15.000 kişiydi.
1897 yılı nüfus sayımına göre Erivan Kazası'nın nüfusu 127.072 kişiydi.
Ermenilerin oranı %37'ydi. Süryaniler %1, Ruslar ise onbirde 5 oranındaydılar.
Erivan Kenti'nin nüfusu 1897 yılında 29.000 kişiye ulaşmıştı. Bu nüfusun %52 si Türk'tü.
Bu oran 1905 yılından itibaren Ermeni terörü sonunda sürekli olarak azalmış, bu nedenle kentin nüfusuda Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar ciddi bir artış göstermemiştir.
Birinci Dünya Savaşı'ndaki muharebeler, çete savaşları ve Sovyet Devrimi sırasında Rus kuvvetlerinin boşalttıkları yerleri işgal etmeye çalışan Ermeni kuvvetlerinin saldırıları sonunda, bölgedeki Türk nüfusu sürekli olarak eritilmiştir.
1918 yılı Nisan ayında Rusya'dan ayrılan Güney Kafkasya, bir ay sonra, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'dan oluşan 3 bağımsız cumhuriyete dönüştü.
Erivan bu süreçte Ermenistan'a dahil oldu.
Rusya'daki devrim karışıklıkları sırasında Osmanlı orduları bir süre Erivan Vilayeti'ni de işgal etmişler fakat 1918'de Mondros Ateşkesi'yle buraları boşaltmışlardı.
Erivan Vilayeti'ndeki Türkler bir süre, merkezi Nahcivan'da bulunan Aras-Türk Cumhuriyeti ve Güneybatı Kafkasya Türk Cumhuriyeti'yle birlikte direnmişler, fakat sonunda Ermeni saldırılarını dayanamayarak bulundukları bölgeden kaçmışlardır.
1920'de Kazım Karabekir komutasındaki Büyük Millet Meclisi Orduları, Kars ve Gümrü'yü almış. Ermenilerle 3 Aralık'ta Gümrü Antlaşması imzalanınca da, Erivan Türklerinin mübadele yoluyla Türkiye'ye gitmelerine izin verilmiştir.
Bu antlaşmanın onuncu maddesiyle Ermenistan, Sevr Antlaşması'yla Doğu Anadolu'da kendisine verilen topraklardan da vazgeçiyordu.
18. maddeye göre Gümrü Antlaşması TBMM ve Ermenistan Taşnak hükümetlerince onaylanacaktı.
Ama antlaşmanın imzasından bir gün sonra Ermenistan Kızılordu'nun denetimine girdi.
Sonunda 16 Mart 1921'de imzalanan Sovyet-Türk Moskova Antlaşması'yla Ermenistan ile Türkiye arasındaki bugünkü sınır saptanarak, Erivan Vilayetinin Sürmeli kazası Türkiye'ye Nahcivan, Ordubad (bütünüyle), Şarur ve Daralgez (kısmen) Azerbaycan'a verildi ve Erivan Kenti, Ermenistan'ın başkenti oldu.
Bu durum 13 Ekim 1921'de Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Sovyet hükümetleriyle imzalanan Kars Antlaşması'yla da onaylandı.
Bütün bu olaylardan sonra 1932 yılında Erivan Kenti'nin 100.000'i aşan nüfusu içinde Türkler %6,3' e düştüler.

Quiternoob said:

Diaspora'ya pozitif bak diyen yok zaten.
Benim bahsettiğim kendinden olanla olmayanın farkındalığına varmaktı, yoğun uğraşlar sonucunda bunları söyletebildim sonunda. Şimdi umarım anlamışsındır neyden bahsettiğimi.


Yoğun uğraşlar sonucu söyletme gibi bir durumun olamaz benim görüşüm zaten bu. Direkt olarak sorsaydın direkt olarak söylerdim. Peki ben sana direkt olarak soruyorum. Ermenilerin Türkleri istila ettiğini kabul ediyormusun?

Quiternoob said:

500 senedir kardeşçe yaşamıyorlarmış demek ki.
Küçük Kaynarca Anlaşması'ndan öncesine dair Anadolu'daki gayrimüslümleri ile ilgili kaç tane belge var? Biliyor muyuz neler olup bittiğini? Belki 400 sene kardeşçe yaşadılar, son 100 sene değişti olaylar yani sonuçta dünya değişiyor. Kürtler Ermeniler'e kan kusturmaya başladı, Ermeniler sürekli Osmanlı'dan yardım talebinde bulundu ama devlet hiçbirşey yapmadığı gibi Kürt aşiretlerine daha çok yetki verdi. Bunun sonucunda Sason Direnişi çıktı ondan sonrası da bildik olaylar.


Son 100 sene olaylar neden değiştini öğrenmek istersen uzun uzun yazabilirim buraya çünkü Emre Kongarın kitabında var o da.

Quiternoob said:

Avrupalılar bu adamların bu halini görüp de yardım etmesin de kim etsin yani? Adamlara böyle bir koz vereceksin onlar da bu fırsatı kaçıracak?


Avrupalılar bu adamların hangi halini gördü :) Hali iyi olan adamların arasına nifak tohumları ekerek bu durumu oluşturdular ve meyvelerini topladılar.

Quiternoob said:

Ne yapmam gerekiyor, dini sohbet misali her lafa "Kahrolsun ASALA, Türküz amin" diye mi başlamam gerekiyor?


İstediğin gibi başlayabilirsin tercih meselesi. Fakat Rum ticarethanelerinin yağmalanması konusundaki hassaslığını ASALA terörü veya Ermenilerin Türklere karşı yaptığı katliamlar konusunda göstermiyorsun.

Quiternoob said:

Bu muydu eğitim dediğin? Fahri doktora mıydı? Lol.
Camilerde yetişen ajanlara ne oldu? Üniversite anlatıyor bu?


"Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Exeter Üniversitesi’nde iki yıl eğitim-öğretim görmüştür" dikkatli oku yazıyı. Camilerde daha alt kademedikiler yetiştirilir. Pakistanlılar ülkelerinde siyaset yaşamında aktif rol alacaklara ise üniversite konusundada yardımcı olurlar. Fark etmez yani camiye girsen İngiliz camisi üniversiteye girsen İngiliz üniversitesi. Keşke ajan olsalar ajan bile değil bunlar beyni yıkanmış zombilerdir bunlar.

Quiternoob said:

Biz bugün öyle diyoruz, Türkler savaşı kazanana kadar herkes öyle bakmıyordu olaya. Bugün MHP'nin kalelerindan olan Yozgat o sırada 2 kere ayaklanarak önemli kumandanların cephe gerisine kaydırılmasına sebep oldu.


Burada ne demek istiyorsun anlamadım.

Quiternoob said:

Rumlar çiçeklerle karşıladı deme o zaman.


Onlar kendilerini ayrı görmüşlerki Yunan ordusunu çiçekle karşılamışlar. Onlar kendilerini başkalaştırmışlar iş bu noktaya vardıktan sonra gidene kal mı diyeceğiz.

Quiternoob said:

Konumuz ASALA değil Türk toplumundaki mantalite çünkü. ASALA'nın icraatlerini konuşsaydık ona göre fikir belirtirdim.


Bir süredir konuşulan hiçbir konu konumuz değil zaten onları konuşmakta sakınca görmüyorsunda ASALA terörünü konuşmakta niye sakınca görüyorsun? Niye bu konunun altına girmiyorsun?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...