Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

EL: Karpaty Lviv - Galatasaray 26.08.10 @ 21.45


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

Bütün futbolcuları yollamak lazım takımdan. Yabancılar hariç. Ama hangi parayla yapacaksın bunu? Öyle bir şey yapsak 5-6 sene ilk 10'a zor gireriz, şampiyonluk falan yalan olur. Kimsenin de öyle bir rezalete tahammülü yok. E futbolcuyu yollayamıyorsan da yapacak bir şey yok, beğeneceği adam getireceksin. Ha dersen ki doğrusu adamları kovmaktır, kov tüm Türk oyuncuları, gruplaşma yapmayacak şımarık olmayan Türk futbolcu getir azıcık paranla. Bak kaçıncı oluyorsun. Ve bak bakalım onlar o formayı giyip ünlü olunca gruplaşma yapıyorlar mı yapmıyorlar mı? Kanımızda var abi, hep olacak teknik direktör beğenmeme olayı. Biterse altyapılara Tugay gibi efendi adamlar gelirse biter. Ergün'ün Tugay'ın yetiştirdiği adamlar lazım bize
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

UniRoss said:

Rijkaard değil Aykut başarısız.
Bir tarafta elindeki iyi oyuncuları satılan,yerine yenileri alınmayan Rijkaard.
Diğer tarafta istemediği oyuncular gönderilen,istedikleri elde tutulan yetmediği gibi istediği razı edilebilen bütün oyuncular transfer edilen Aykut.
Bakınca 2 si arasındaki tek fark birinin Antalyaspor'a karşı galibiyet almış olması.
Asıl başarısız Aykut o yüzden git kendi takımının teknik direktörünü bi eleştir önce.


aykutla rijkardi neden karsılastırıyorsun onu anlamadım yalnız, bi tanesi 1 bucuk senedir takımın basında, bi tanesi 5 haftadır.

transfer konusuna gelince, aykut 50 kere soyledi transfer lazım ve eksiklerimiz var diye, ama hic bir basın toplantısında da transfer istedim almadılar ühühüh diye aglamadı yani.

hele bi dur, bu sezon gecsin bi dahaki sezonun ilk 3 macını oynasın aykut, ondan sonra karsılastırırsın ikisini.

herseyi gec FB yeni sistemler deniyor, bunların oturması icin zaman lazım, ama rijkard efendiye sormazlarmı 1.5 senede TSL de ne sistemde oyniyacagini oturtamadınmı diye?

dun Sergen guzel bi cumle soyledi ntv de, eger istedigin futbolcular alınmıyorsa, TD olarak sezon baslamadan ben sunları sunları ıstedım, yonetim almadı ve kadrom kısıtlı kaldı dersin dedi, gidip yenilgiden sonra bunu bahane etmezsin dedi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Red said:


yani taraftar haklıdır.galatsaray klubunun milyon tane taraftarı 10 senedir şu işkenceleri çekmek zorunda değil y apmayın etmeyin bence taraftar fazla bile iyi


e evet değil, beğenmiyorsa izlemesin ama. kimse kafasına silah dayayıp zorla izlettirmiyor ki maçları takımı ona?

Hani futbol bu, hobi sonuçta. o kadar kendine dert edecekse kapatsın televizyonu takım tekrar iyi yola girdiğinde oturur izlemeye devam eder. Ha yok ben her zaman izleyecem diyosa da şikayet etmesin bi zahmet.

sevdaymış renklere aşkmış hikaye. kim istedi ki bunu zaten? kendi kendine gelin güvey oluyor taraftar, sonra da üstüne yetmezmiş gibi bunu kutsallaştırmaya çalışıyorlar.

Hayatta başka işi gücü mü yok adamın futbol takımı protesto etmekten başka. İlla protesto edeceksen izleme takımı, maça da gitme, daha büyük protesto mu var? Tüm takım senin verdiğin parayla dönüyor sonuçta. Hem sinirini de bozmamış olursun kifayetsiz futbol izleyip.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yönetim başarısızlığı bunlar

yani paranla oynattıgın topcuna nasıl sahip cıkamıyorsun.o gruplaşmalara galatsarayı bu halldere düşüeren triplere küsmelere nasıl izin veriyosun

dediğim gibi o yuzden bu zihniyete fatih terim lzm

başarısız olucaksa olsun.ama illa başarılı olur en azından istikrar olur

cunku bizde profesyonnellik taktik teknik yok.yok yani.

illa birileri bunları dovecek korkutacak
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Terim değil Şenol Güneş gibi bi adam lazım bu takıma. Yardımcı antrenör olarak ama. Rijkaard Neskeens ne bilsin Türk topçusunun psikolojisini, amatörlüğünü, gruplaşmasını falan? Adamlar dumurdan dumura koşmuştur heralde.

Yanlarına vericen bir Abdullah Avcı ya da bir adam gibi Türk yardımcı, bilecek futbolcunun halini, höyt diyip bozacak o grupları. Rijkaarda da anlatacak bak böyle bi durum var ben böyle müdahale ediyorum türk adamda bu oluyo takımda işte diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yani farketmez fatih terim hasan huseyin.ama o zihniyet lzm bunlara

ne hakkı var futbolcunun duyguları yuzunden klubune maddi manevi büyük zararlar vermeye

bunun affı olmamalı bence.takım ztn bitmiş durumda.hakan baltayı serveti kadro dışı bıraksan nolur daha ne kadar kötü olabilir ki ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yani Arda bugün teknik heyetten izin alıp Rejenerasyon çalışmasına katılmamış,bu adamda da var bi gariplik ama çözemedim yani neyin tribindesin arkadaş.
Asıl Ergenekon Galatasaray'ın içinde mi bilmem.
Bi dinletseler aslında telefonları falan?
@Red
Bırakamıyor ki adam söylemiş bak elimde olsa bırakıcam ama kadrom kısıtlı mahkumum bu gereksiz tiplere diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor said:

e evet değil, beğenmiyorsa izlemesin ama. kimse kafasına silah dayayıp zorla izlettirmiyor ki maçları takımı ona?

Hani futbol bu, hobi sonuçta. o kadar kendine dert edecekse kapatsın televizyonu takım tekrar iyi yola girdiğinde oturur izlemeye devam eder. Ha yok ben her zaman izleyecem diyosa da şikayet etmesin bi zahmet.

sevdaymış renklere aşkmış hikaye. kim istedi ki bunu zaten? kendi kendine gelin güvey oluyor taraftar, sonra da üstüne yetmezmiş gibi bunu kutsallaştırmaya çalışıyorlar.

Hayatta başka işi gücü mü yok adamın futbol takımı protesto etmekten başka. İlla protesto edeceksen izleme takımı, maça da gitme, daha büyük protesto mu var? Tüm takım senin verdiğin parayla dönüyor sonuçta. Hem sinirini de bozmamış olursun kifayetsiz futbol izleyip.


+21321324654546
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

En Büyük Galatasaraylı; Frank Rijkaard 27 Ağustos 2010 Cuma 13:48:54
"İstifayı düşünmüyorum. Sezonun başındayız, bizim daha çok çalışıp başarılı olmamız gerekiyor. Benim bu sonuçlarda yüzde kaç payım olduğuna gelince; takım başarılı olduğu zaman futbolcular alkışı kazanıyor, takım kötü gittiği zaman tabii ki suçlu hoca oluyor. Çünkü takımın başındaki odur. Onun için ben kaçmayacağım ve sonuna kadar mücadele edeceğim daha yapacak çok iş var"
"Alınan oyuncuların hepsi sakat, herkes neredeyse sakatlandı. Defansa da oyuncu istedim. Elinizdeki ürün ve kalite böyle olunca bu tip sonuçlarla karşılaşıyorsunuz"

İnanın şu an en büyük Galatasaraylının Rijkaard olduğunu düşünüyorum. Sebebi ise yönetime verdiği bu ayar. Bu yazıyı geceden yazıp kuruyorum, belki de yazı yayına girdiğinde Rijkaard’la yollar ayrılmıştır tarzında bir haberle bile karşılaşabiliriz ama bu sonu hazırlayan temel etkenin yönetim olduğunu söylemem lazım.

Skibbe zamanına dönelim. Mutlaka Şampiyonlar Ligi’ne kalmamız gerekiyor denilen bir sezonda ısrarla santrafor transferi gerçekleşmemiş ve S.Bükreş önünde alınan hezimetten sonra Baros açıklaması yapıldı. O Galatasaray yine de ayağa kalktı, Uefa Kupası’nı kazanacak vizyonu gösterdi ama yine yönetimin müthiş çabaları sonucunda Uefa Kupası’da gitti, lig de gitti. Kocaelispor maçını hatırlıyorumda golü yedikten sonra Lincoln topu almış hızla orta sahaya dikmişti. Oysa Lincoln’ü hiç sevmem ama bu yaptığını da söylerim. O günkü ruhsuzlar, bugün yine hortladılar. Karpaty maçında da Cana pas atıyor, koşuyor yani birşeylerin peşinde ama Mustafa Sarp öylesine durumu izliyor. Sanki kaçan tura el sallar gibi.

Ya da Neill. Geriden oyun kurmaya çalışıyor, verkaç denemelerinde bulunuyor ama pası attığı adam yine ortam incelemesi peşinde. Aynı durum Servet Çetin ve Hakan Balta için de geçerli. Rijkaard’ın bu sözü de efsaneler arasında yer alacak. ’’Kimseyi kadro dışı bırakacak lüksüm yok. Çünkü çok eksik oyuncum var" Bu zaten Galatasaray’ın durumunu özetliyor. Hakan Balta ve Servet’i göndersen ne olacak, yerlerine oynayacak oyuncular onlardan farklı mı. Servet’i gönderip yerine Gökhan Zan’ı koysak ne değişecek. Üstelik Hakan Balta’yı değiştirebileceğin bir futbolcu bile yok.

Kısacası helal Rijkaard, kulübün içindeki en büyük Galatasaraylısın. Arda Turan falan hikaye, o hakeme diklenmeye devam etsin. Biraz liderlik dersi almak için Kewell’a başvurabilir. Kewell’ın gözünün içerisindeki ateşe bakabilir, takım yere düştüğünde ne yapması gerektiğini öğrenmesi için. Aydın Yılmaz bile son 10 dakikada oyuna girdiğinde, Arda’nın 90 dakika gösterdiği performanstan iyisini gösteriyorsa birilerinin düşünmesi gerekiyor. Rijkaard kaçmayarak, inadına savaşmayı göze alarak, hatta prestijinin bittiğini görerek yolundan dönmeyerek adamlığını gösterdi ve istediğim kıvama gelmeye başladı. Kimsenin gözünün yaşına bakmayan ve böylesine hırslı bir teknik adam olması gerekiyordu, bugüne kadar fazla bile sakin kaldı. Rijkaard savaşa hazırsa bene hazırım diyorum...

yazan:Burak Eren.
http://sportifcumleler.blogspot.com/2010/08/en-buyuk-galatasarayl-frank-rijkaard.html
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

rahatladılar tabi adamlar istedikleri oldu ondan gülüyor ayhan

@ rewendor: renklere aşıgız geyik birşey değil.ben galatsaray taraftarıyım adnan polat reykard hakan balta servet taraftarı değilim.sonuçta takım degiştirmek diye birşey olsaydı keşke.biz futbolseven insanlarız.futboluda tuttugumuz takımı izlerken daha çok seviyoruz.

2-3 tane capulcu aklınca birşey yapıyor diye maç izlemiyim beğendiğim formayı almiyimmi

galatasaray taraftarı > galatasaray
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşte bazıları için hobiden daha fazlası. Nasıl bazı insanlar dini çok daha hayatın içinde yaşarken bazıları çok göze batmayan bir yol gösterici gibi görüyorsa aynı şekidle futbol da bazıları için hobi, bazıları için çok daha fazlası. Renklere, takıma aşk var bazılarında. Kötü oynuyorlar izlemeyeyim diyemiyorsun. İçin acıyor izlemeyince. Kötü oynayınca da acıyor ama aşk bu, katlanıyosun ve tabii ki bir şeyler bekliyorsun.

İşsiz olmakla da alakası yok ki koskoca CEO'lar bile kalbinde böyle takım aşkıyla yaşayabiliyorlar yani, genelleme yapmaktan kaçınmak lazım bu konuda...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

işte bu biraz cehalet, biraz fanatizm ortaya karışık bir şey. insanın içindeki en ilkel ait olma, aidiyet duygusunun bir şekilde gruplaşmayla dışavurumu. kimi dinle kimi siyasetle kimi futbolla yapıyo bunu.

ama sonuçta ilkel bir tavır olarak görüyorum ben. hani bir nevi zayıflık bu, kendi başına kendini birey olarak yeterli görmemek bu yüzden de grupta yer almaya çalışmak işin esasına inersek.

altı üstü futbol maçı oynanıyor, kazanılan kaybedilen şey teneke kupalar, meşin bir topu direk arasından geçirmek üzere bir oyun bu. Ha, oturup sahadaki taktiksel mücadeleyi, güzel hareketleri izlemek elbette keyif.

Ama tutup da altı üstü bir spor dalını hayatının merkezi haline getirmek, senin adını bile bilmeyen adamların kendi paraları için oynadığı mücadeleye kendini bu kadar bırakıp işte protestolar etmek, böyle fanatikçe bağlanmak hele hele üstelik bir de bunu çok matah bir şey olarak görmek, gözünde kutsallaştırmak, bir erdem olarak kafaya yerleştirmek psikolojik olarak sağlıklı bir davranış değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hiç alakası yok bence, cehalet falan demek de komik biraz.. Zayıflık demek ayrı komik. Son derece iyi eğitimli, başarılı, yeterli ve güçlü insanlar bile fanatiklik derecesinde takımına bağlı olabiliyor. Bu insanlara öyle yakıştırmalar yapman yanlış. Bir kadına aşık olmak ne kadar mantıklıysa bir takıma aşık olmak da o kadar mantıklı. İkisi de tamamen saçmalık belki ama ikisi de hayatın zevki, hayatımızı robotlardan farklı kılan şeyler.

Ben futboldaki duygu yoğunluğunu seviyorum. Dün geceyi seviyorum. Son dakika golüyle sevinirken hemen sonrasında hüsran yaşanabilmesini seviyorum. Futbol o kadar hayat ki...

Futbol sadece bir hobi değildir, sadece bir spor da değildir. Hayatın kendisidir zaten.. Hayatta ne olursa orada da olur. Bırakın biz yoğun duygularımızı yaşayalım, zaten isteğimiz yoğun duyguları yaşamak. Ama sadece şöyle kırıcı yakıştırmalar yapmayın. Çok ciddiyim bence dindar birine cahilsin demekle fanatik taraftara cahilsin aidiyet istiyosun zayıfsın falan demek aynı şeyler. Biraz düşününce neredeyse hiçbir farkı yok.

Kendine yetemez, Tanrı'dan bir şeyler diler dua ederek. E din de aidiyet verir. En azından ülkemizdeki dindarların çoğu daha kendi dininin kitabını okumamışlar, cehalet desen oraya da girer işte. Ama denmez bunlar yani. İnsanlar inanıyor diye cahil yada zayıf değildir, fanatik diye de cahil yada zayıf değildir =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hah işte bunu kutsallaştırmak putlaştırmak derken de tam senin bakış açını kastediyorum led. "Futbol sadece bir hobi değildir, sadece bir spor da değildir. Hayatın kendisidir zaten.. " cümlen tam bahsettiğim durum. Futbol sadece futboldur, güzel hareketleri, golleri şampiyonluğu, sevinci, hüznüyle budur yani. Tutup futbolu hobinin ötesine taşıyıp futbol hayattır gibi çıkarımlarda bulunuyor tüm hayatla özdeşleştiriyorsan bir düşün ne kadar sağlıklı bu düşünce yapısı.

Bir insanın çok başarılı olması ya da büyük mevkide yer alıyor olması kendini yetersiz olarak görmeyeceği anlamına gelmez. Anoreksiklerin kaç tanesi gerçekte şişko ki? Aynı durum işte.

Bir kadına aşkla (tamamen hormonal, biyolojik, temellendirilmiş bir durumdan, hani tüm ruhsal durumun yanısıra bir bilimsel gerçekten bahsediyoruz) futbol takımına aşk nereye aynı kefede oluyor? Aynı kefeye koymak bile sağlıksız bir davranış.

İnsan sürü hayvanıdır, sürü halinde yaşar, genetik kodunda bu yazıyor. En güzel 14 15 yaşında okullarda görürsün bunu ortaokulda lisede yaşadıklarını hatırlarsan bildiğin sürü disiplini vardır orada, hayatın ilerleyen yıllarında bu aidiyet duygusunu tekrar yaşamak zorunda hisseden de futbola dine siyasete bağlıyor kendini böyle.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nileppezdel said:

Zorunda hissetmek değil yada zayıflık değil de tercih de olabilir işte. Bunu neden gözardı ediyorsun? Güçlü insanlar aidiyet duyusunu sevemez mi? Yaşamak isteyemez mi? Bence çok katı düşünüyorsun ya..


sevebilirler evet, babam da sigara bağımlısı değil mesela, sadece sigara içmeyi tercih ediyor, gerçi şimdiye kadar 7-8 defa bırakmayı denedi 1.5 haftadan öteye gidemedi ama detayları geçelim tercih ettiği için içiyormuş :P

"tamam abi bu sene gs maçlarını hiç sallamayacam zaten bu zamana kadar tercih ettiğim için izliyor böyle kendimi kaptırıyordum bi sene izlemesem de hiçbir eksiklik de hissetmeyecem" diyoras tercihtir evet :)

Doğru, katı düşünüyorum buna itirazım yok. Ama materyalist ve somut yaklaşırsak böyle katı bir sonuç çıkıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...