Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"The Prince Claus Conservatory in Groningen has accepted you and has a place for you in the prepatory year."


Gimli

Öne çıkan mesajlar

Selamlar sevgiler.

Sene 2010. Ben Murat. 25 yaşındayım. Piyano çalıyorum. Ben de çoğunuz gibi türk eğitim sisteminin kıskacına girdim, görece sevsem de istediğim mesleği elde edemedim. Ailemin güdümüyle lisede alan seçtim (fen matematik seçmeyeni dövüyorlardı çünkü), aile mesleğini yazdım (mimarlık), hatta şuan yüksek mimar olmak üzereyim.

Ama asla müzikten vazgeçemedim. Lisede (sene 2000 falan) dream theatre, blind guardian dinlerdim. Sonra üniversitede iş biraz daha vokalli müziğe kaydı, Frank Sinatra diye bi adam varmış neymiş o öyle dedim. Tam bu sırada bu sitede eskilerin tanıyacağı Berk, bana İstanbul Caz Festivalinde çalışmam için ufak bir iş buldu. Böylece ufak ufak caz camiasını görme fırsatım oldu, bedavaya bir sürü konser izledim, o canlı performans heyecanını alkışları gördüm.

Sanırım üniversite 2 de ilk caz grubumu kurdum. O aralar deli gibi Esbjorn Svensson Trio dinliyordum ve galiba deli gibi dinlediğim ilk enstrumental caz müziğiydi. Amatörce bu müziği coverlamaya ve besteler yapmaya başladık. Tabii araya mimarlık proje teslimleri, sabahlamalar, proje yetiştirmeler girince işin müzik kısmı sürekli yalan oluyordu. Birkaç büyük kalabalık gruba da katıldım ama, okul durumumdan ötürü insanlar beni tercih etmemeye başladılarç

Zaman geldi, özellikle 3 ay bir mühendislik ofisinde çalıştıktan sonra, ben bu işi yapamayacağıma bu stressi kaldıramayacağıma karar verdim (mafya, toprak babaları, eski mitçiler, nurcular vb). Bu sırada da uzun süreli bir ilişkim vardı, kız arkadaşım sürekli müziği boşverip mimarlıkta kariyer yapmamı istiyor, gizliden gizliye evlilik hayelleri kuruyordu (şeytani kadın :) ).

Tam bu sırada ULAN BEN NAAPIYORUM dedim. Hayatım boyunca bilgisayar başında göt göbek büyüterek hayat geçirip, kırk yılda bir konser izleyip, çok da sevmediğim eşimle yaşlanmak mıydı olay?

Yok olmadı işte.

2009 başında kız arkadaşımdan ayrıldım ve o yaz yeni bir caz grubu kurarak İstanbul Caz Festivali'ndeki genç caz yarışmasına katıldık. Festivalde çalamadık ancak son 8 e kalarak ismimizi duyurmayı başardık. Ardından televizyon röportajı ve önemli caz mekanlarında gigler geldi. Artık hızımı almıştım.

Bu sırada başka bir grubumda beraber çaldığım davulcu arkadaşım bana yurtdışında müzik okumaktan bahsetti. Önceleri lan manyak mı bu adam müzik okunur mu diyordum ama sonradan herifin inceden inceye çok pis kanıma girdiğini farkettim.

Artık bir hayalim vardı, iyi bir caz piyanisti olmak. Gerçek bir amacım ve beni mutlu edebilecek gerçek bir hayal.

Çok deli gibi çalıştığımı söyleyemem sınavlar için. Tembel bi adamım sonuçta. Bunun yanında, orada okuyan hiçbir türk öğrencinin yardım etmemesi (Yalnızca Amsterdam'da okuyan Eren yardımcı oldu sağolsun), ders almak istediğim türkiyedeki caz piyanistlerinin süper "snob" takılmaları, deli gibi paralar talep etmeleri de güzel köstek oldu aslında. Sonuçta tüm çalışma sürecini tek başıma geçirmiş oldum.

Günler, aylar su gibi akıp geçti.

2010 yazı geldi. Sınav günleri yaklaştı.

Bu arada, 2010 senesinin İstanbul Caz festivaline başvurduk, gençcaz yarışmasına yeni bir grupla yeniden katıldık ve bu sefer kazandık. Bu cumartesi bizi tünel şenliklerinde Gri Trio olarak izleyebilirsiniz.

Hollandaya gittim. Sınavlara girdim. Bana beklememi, çok başvuran insan olduğunu, bana sonradan haber vereceklerini söyeldiler.

Bir ay beklemem gerekecekti.

Bir gün geçti

İki gün geçti...

Günler geçmek bilmedi...


Bugün telefonum çaldı. Arayan "Hallo Ali" diyen bozuk aksanlı dutch piyano hocasıydı.


"The Prince Claus Conservatory in groningen has accepted you and has a place for you in the prepatory year. " dedi kabaca.

Allllright OOOOKAY YESSS LAN (lan demedim) diyerek kapattım telefonu.

25 senelik hayatımda kurduğum tek gerçek hayalim için uğraştım, çalıştım ve en sonunda gerçekten çaba sarfederek her türlü imkansızlığa rağmen sanırım başardım.

Tek başıma başardım.

Oldu.

I did it my way.



Mutluyum paylaşıyım dedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bi solukta imrenerek okudum
senin adına çok sevindim valla umarım güzel işler başarırsın

20-30 yıl sonra vereceğin röportajında mesela bu bizim piyanistlerin snobluğundan dem vuracak olursan ismini cismini bile bilmesem pati'deki gimli olduğunu anlarım heralde röportajı okuduğum vakit :)
yani nedense böyle bi sahne canlandı aklımda heheh
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sağolun yorumlar için : )

Facebook eventi şöyle:

http://www.facebook.com/#!/event.php?eid=137054756305973

Biz Gri olarak, 19:00'da tünel ana sahnede oluyoruz sanırım bi değişiklik olmazsa. Ana sahne direk bildiğimiz tünel meydanıyla İsveç konsolosluğunun arası.

http://www.iksv.org/caz/caz.asp?cid=116
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...