Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Yemekteyiz programı üzerine bir yazı


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:

heeeeeey!

ben bu bölümü izlemiştim!!

bölüm adı:bıdı bıdı nutukları..

-bugünlerde yeni şirinler mantar tercihini değiştirmiş, puantiyeli mantarlar yerine beyaz renkli mantarlarda oturur olmuş. bu yeni nesil şirinlerin elbette evlerinde bir gözlüklü şirin şiir kitabı bulamazsınız. bu pis, cahil ve hakketiği gibi iğrenç nefesli şirinleri tv'de görmek beni rahatsız ediyor ve güzelim gözlüklerimin camlarının çatlamasına sebep oluyor... bıdı bıdı bıdı..
nası güzel yazdım di mi?

+hadi len
TFANK! (fırlatma efekti)

BINGILKADABUUUM! (bıngıldak üstü yere çakılma efekti)

Mesaj tarihi:
yaziyi boyle dingin kafayla okudum

eltizm yaptigi yerler oldugu gibi dogru oldugu yerlerde var dikaktli bakarsak

harbi bir ozentilik var dekorasyon konusunda
her ev birbiri ile ayni nerdeyse ve hep o televizyonda sitcomlarda filan gozuken evlerle ayni ayar

toplukonut cok salakca olmus insanlar istedigi yerde oturur yani ne ozentiligi var

celik kapi argumani sacma cunki istanbul gibi guvenligi olan sitenin 9. katina gunduz hirsizin timanabildigi bir sehirden bahsediyoruz, kapinibn onune tesla coil dikmedigime sukretsin zibidi

kutuphane seysi biraz dogru biraz salakca

"eskinin izole misafir odasi" geyigi bizde devam ediyor misal
oturma odasi ayri salon ayri

"misafir agirlanan yerde televizyon olmaz, saygisizliktir" anlayisini zar zor terkettik cunki aile gelen misafir ile sohbet etmeye alisik ama son senelerde gelen misafir ettigi muhabbetten cok popstar da kim elenicek geyigini daha cok onemsiyor buna ragmen salona plazma taktirdim genede oturma odasinda oturuyorlar alisamadilar salonda oturulabildigine

kutuphane olayi gene cok sacma
kutuphane yi salondan oturma odasina tasimistik millet hava olsun diye kitap alip geri getirmiyor cunki ve annem kitap konusunda titiz birsuru ilk baski kitap toplamisligi filan var fi tarihinden kalma
kitaplarinin akibetini onemsiyen hickimse turkiye gibi insanlarin birbirine saygi gostermedigi bir ulkede kutuphanesini islek bir yere dikmez

bu gunelrde salonlara daha cok gosteris icin kutuphane dikiyorlar
icine dolduruyorlar gicir gicir ansiklopedileri (harbi internetten haberi olupta ansiklopedilerini hala tutan varmi? sdafasdf) birde klasikleri arayada sus olsun diye birseyler diziyorlar al sana gosteris kutuphanesi
kitaplar gicir gicir ordan ele veriyor zaten
Mesaj tarihi:
Bence boyle bir elestiri getirmek (yazarinki gibi) daha cok mevcut durumun farkinda olmamaktan kaynaklaniyor. Ilk olarak dusunulmesi gereken nokta, o programa katilan insanlarin kacinin evine dekorator soktugu. Acikcasi ben evimde kendi goz zevkimi yansitirim; bir baskasinin benim icin bictigi seyi degil. Heleki benim goz zevkimin, islevsellikten sonra geldigini dusunursek, herhangi bir dekoratorun benim kendi salonumda sagladigim uyum ve konforu saglamasi imkansiz. Ayni mantikla yola cikarsak ve bir de isin icine dekoratorun maliyetini de katarsak, salonlarin dekorasyon secenekleri o kadar da fazla degil. Buna bir de mobilyaci faktorunu katmak zorundasiniz. Bu gun Modoko'ya giderseniz butun modellerin genis koltuklardan olustugunu gorursunuz. Bu bir tercihten cok dayatmadir. Her ne kadar 50 dukkanda bir farkli modele rastlansa da, insanlarin ellerinden geldigince "trend"i takip etmeye calismalari yadsinacak bir faktor degil, aksine takdir edilecek bir husustur.
O evlerde oturma odasi-salon ayriminin olup olmadigini o programla goremez kimse, cunku kimse zaten oturma odasina sokulmuyor. Ayrica salon koltuklarinin ortulmesinden bahsetmis ki bu muhtemelen boyledir; ancak misafir geldigi zaman o ortuler kaldirilir.

Butun bunlarin disinda temelde cok daha buyuk bir sorun var. Oyle bir anlatmis ki burjuvazi sanki iyi bir seymis de, bu insanlar burjuva olmaya calisip olamiyorlarmis gibisinden... Komunist Manifesto'yu, Madam Bovary'i bir de Jane Eyre'i tekrar okumasini tavsiye ediyorum; kafasindaki burjuva kavramini daha iyi oturtur. Aslinda soylemeye calistigi bu insanlarin aristokrat (burjuva degil) olmaya calisip da olamamasidir (gecmisten kalma esyalar, tablolar vs.) ki tanimini yaptigi kesime zaten burjuva denir. Ancak her mevcut durumundan ileriye gitmeye calisana burjuva yakistirmasini yapmak cok sacma olur. Bunun ayrimi kisinin olmaya calistigi seyin kulturunden yeterince beslenmis olmasi gereklidir. Eger beslenmemisse (egitim eksikligi vs.) o zaman burjuva olarak adlandirilabilir. Yoksa zaten aristokrasi yolunda adim atmis bir profil cizer. Keza, kullandigi kelimelerin anlamini bilmemek, yanlis yakistirmalar yapmak burjuvaziyle gelismis bir kavramdir. Yoksa ne alt sinif ne orta sinif boyle bir ise yeltenmez. Aristokratlar da kullandigi kelimelerin anlamlarini zaten bilir. Bu acidan bakildiginda yazarin da aslinda elestirdigi sinifa ait oldugunu gorebiliriz. Bu nedenle de bu yaziyi oz elestiri olarak algilamak gerekir ki bu sanirim yazara duyulan ofkeyi bir nebze azaltacaktir. Isin ironik tarafiysa yazi boyunca yazarin kendisini, elestirdigi kesimden ayri tutmasidir.
Mesaj tarihi:
bunu yazan kişinin biraz saçmaladığını düşünüyorum açıkcası. Zaman ilerliyor, toplumlar modalar vs. değişiyor. Senin tutupta üni okumamışlar fazıl say dinlemiolar ama evlerini böyle döşemişler şöyle davranıyorlar, gerçek kültürlerini yanstılmıyorlar demen saçma.

Bunu yazan amcamız bi tepe home gibi bi mağzayı gezse artık modanın bu olduğunu ve insanların bunu tercih etmelerinin normal olduğunu algılar. Ee ne var yani benim evimin salonu da geniş koltuklarla sade bi halıyla içinde tabak çanak olan dolapla sinema hoperlörleriyle dolu. Belki televizyona çıksam bende sırf reyting alsın programda fazla puan alayım diye millete kıl çöp diyeceğim.

Bence bi ev dekorasyonundan insan anelizi yapmak saçma...
Mesaj tarihi:
Şu aşağıda yazdığı paragrafla bu şov için mükemmel bir aday olmuş gerçekten de.

said:
Batı’daki anlamında “burjuva” değiller, eski elite asla mensup olmamışlar, iyi okullarda, kolejlerde okumamışlar, çoğunluğu üniversite mezunu değil, edebiyatla, sanatla ilgilenen arkadaşları da pek olmamış, klasik müzik konserlerine hiç gitmemişler. Evlerinde Fazıl Say CD’leri yoktur ama hepsi birer Sezen Aksu fanatiği, Recep İvedik’i mutlaka görmüş, herhangi bir popstar yarışmasında SMS yollamış, İbo Şov’u izlemektedirler. Bu evler, bu insanlar popüler kültürle yoğrulmuşlar.
Mesaj tarihi:
Hiç sevmem böyle salakça yazıları.

Ayrıca bir insan annesini ve babasını geçiyorsa bilgileri güncel ve taze ise oturmasını kalkmasını konuşmasını biliyor, entellektüel dünya ile etkileşim içerisine ne oranda girebiliyorsa o oranda soyludur.Yoksa babası dedesi kassın kassın kendisi otursun o ünü yesin bu soyluluk değil iradesizliktir.Sonuç olarak batılı anlamda soyluluk kavramı chukeme kadar.
Mesaj tarihi:
wat?

dedirten bir yazı. öyle laf sokmuş, onlar öyle ama ben böyleyim böyle kingim havalarına girmiş. aferim ona da, ben de fazıl say dinlemiyorum cd si yok. fazıl say dinlemeyince noluyor yani, çok alakasız. ki yani yemekteyiz programı üzerine yazı yazan bir insan gerizekalıdır zaten.
Mesaj tarihi:
bu ne biçim yazı lan.
yaşantımızı modernleştirsek, aa bak salaklar burjuva özentisi bunlar deniyor,
modernleştirmesek, pis arap kültüründen kurtulamıyorsunuz ıyy oluyor.
napcaz lan biz. alala.
dalarım bu herife ben.
Mesaj tarihi:
Evet, baya elitist bir yazı olmuş.

Ama günümüzde insanlarda birbirine gittikçe daha çok benziyor, bence o da bir doğru. Bunun iyi yada kötü olduğu sosyolojiyi ilgilendirir herhalde ama nu konuda söyleyebileceğim tek şey var;

Avustralyadaki eski evimde, Leventte oturan dostumda, Koreli arkadaşımın memleketinde ve bir Amerikan dizisinde aynı koltuk var.

IKEA...

Bu durum artık ülke sınırlarıız içinde değil, dünya çapında bir benzerliğe doğru gitmekte.


Ayrıca,

Viktor said:
kapinibn onune tesla coil dikmedigime sukretsin zibidi


Yapabiliyorsan, istiyorum. Kesinlikle.
Mesaj tarihi:
Evinde Fazıl SAY CDsi olmamak mallık göstergesi mi? Belki benim zevkime uymuyor? İlla özentilik illa özentilik. Şu Çağdaş modern insan mutlaka piyano opera dinlemelidir vsvs olayına gıcık oluyorum.
Mesaj tarihi:
evet zevksiz tek tipe gidiyor inanlar, temelde de populer diziler baz aliniyor ama zaten o dizilerde tipik marsli memur ailesinin evini yaratmaya calismiyor ki yonetmen dekoru hazirlarken. yani benzerlik olmazsa zaten o dizinin dekorunu hazirlayani dovmek lazim

e bunun ustune bir de apisin belirttigi nokta var ki tartisilmaz

Apis said:

Avustralyadaki eski evimde, Leventte oturan dostumda, Koreli arkadaşımın memleketinde ve bir Amerikan dizisinde aynı koltuk var.

IKEA...

Bu durum artık ülke sınırlarıız içinde değil, dünya çapında bir benzerliğe doğru gitmekte.


begenmedim yaziyi ben de. hakli oldugu kisimlar cok yuzeysel, 'hakli olmak' icin kullandigi argumanlar cok basit. abartili ve hatta bence kasintili bir sekilde de elitist, neredeyse sirf 'ben oyle degilim'i kanitlamak icin yazilmis gibi hatta heh

bir de viktorun tesla coilinden ben de istiyorum. kullanim izinleri de pakede dahil mi, ayrica mi satin aliyoruz?
×
×
  • Yeni Oluştur...