Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ekonomi Tıkırında - Kriz Var, Kriz Var Bunalım Var...


fedaykin

Öne çıkan mesajlar

Sam'im bir tanem geri dönüşüm vs. zaten söz konusu değil. Dün çok sıkıldığım bir anda patlayacak yer olarak buraya iki kelam bir yazı yazdık. Birazdan da oturup gelecek hafta izne çıkartacağımız kişilerin listesini çıkartacağım. O sıkıntı ile yazılmış bir yazıdır bu, yoksa bu konu haricinde bir yerlere bir mesaj atmışlığım yok. Bunca yılın arkasına bu kadarcık bir iç döküşü, zil takıp oynayışı da burnumdan getirmeyin.

Sam said:
"paticik benim için bitmiştir, bi daha da paticik'e gelmem" demişti birisi ama..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
yani teğet meğet yok, ama 2001deki çökmüş mali yapıya nazaran bugün biraz daha sağlam durabiliyoruz. bu da kriz sonrası uygulanan IMF politikalarının ve sağlamlaştırılan bankacılık sisteminin bir getirisi. yani pembe tablo çizmek değil amacım, ama o krizi yaşamasaydık bugün daha da ciddi sonuçlar görüyo olabilirdik. yoksa bütün global ekonomileri vuran kriz elbette bizi de çok ağır vurucak, işsizlik artacak, fabrikalar kapanıcak, üretim azalacak, ekonomi küçülecek. ağzımızla kuş tutsak bile bu böyle, her ülkede yaşanacak bu. yani burada kuru kuru muhalefet etmek yerine politika geliştirmek, ekonomik sorunlara ve krize çözümler önermek sanki daha mantıklı olur gibime geliyo.

yoksa kahrolsun akp, ananı al git tayyip falan filan eğleniriz, problem yok.


Ekonominin büyümesi hiçbir şekilde iyilik göstergesi değildir, sadece oy çekme yöntemidir. Bana göre Türkiyenin ekonomisi geçtiğimiz yıllardaki sağlamlığını yitirmiş, yabancı döviz balonu haline gelmiştir. Bir patlarsa mazallah işte kimse tutamaz o zaman bu Türkiyeyi.
Ben sana daha önemli rakamlar veriyim de biraz öğren. Ekonomi öyle senin burda gelip uzun uzun yazılar yazıp milleti etkileyip hava yapmana benzemez. Söz geçmez ekonomide rakamlar geçer.
1. Sanayi Üretim Endeksi
Buradaki suni yükselme aynen geri gidicek. Hep teşvik, rant, dış sermaye ile yükselen üretim azalıyor azalacak.

2. Tüketici Güven Endeksi
Tüketici Güven Endeksi: tüketicilerin, Türk ekonomisinin şu andaki durumu hakkındaki görüşlerini ve gelecek ile ilgili beklentilerini gösteren ulusal bir ekonomik göstergedir.
Malesef durum iyiye gitmiyor. Bunu önlemek için ne yapılıyor peki? IMF ile anlaşma imzalanmadı bile. Herkesin ağzından dolaşan capital ekonomilerde 7 senede bir düzeltme olur'a karşı bir önlem alınmadı, aksine özelleştirmelerin dibine vuruldu.

3. Dış Ticaret Açığı
Herhalde bunun için bir açkılama getirmeme gerek yok. Yok açık iyidir severiz diyen varsa çıksın konuşsun.

4. Özelleştirmeden Elde Edilen Gelirler
Gelelim bu balonun nasıl yaratıldığına ve geçici bir süre ekonomiye GAZ vermekten başka hiçbir işe yaramayacağına. İşte böyle yaratıldı malesef ve seçimlere kadar bizi idare etsin, yol, su, elektirik ve kömür dağıtalım insanlara bedavadan dendi. Buyrun, özelleştirecek birşey de kalmadı. Bir Şirketin/Devletin elindeki en önemli kaynaklardan bir tanesi mal varlığı, capitalidir. Malesef Türkiye'yi bu yöden yediler bitirdiler, zayıflattılar.

5. Şirket İstatistikleri-Kapanan
Ülke ekonomisi büyüyor demek kolay. Ama bunu açıklamak zor. Kapanan şirketlerin sayısı her geçen gün artarken özel sektör nasıl oluyor da gelişiyor, zenginleşiyor. Rant için peşkeş çekilen bazı hükümete yakın holdingler zenginleşirken, küçük ve orta ölçekli şirketler kapanıyor. Amaç: Ülke ekonomisi büyüsün ama para bizimkilerin cebinde dursun.

6. Dış Borç Stoku-Brüt
Gelelim zurnanın zort dediği, herkesin görmezden geldiği, bu memlekette kısa vadeli planların yapıldığının kanıtına. Borç yiğidin harcı değildir, borç alanındır, bu borçları kim ödicek?

(Grafikler TCMB sitesinden alınmıştır)

Özet: Lütfen kriz teğet geçmedi tamam ama bu bizim/hükümetin suçu değil global kriz diyip kendinizi kandırmayın. Yüksek faiz düşük kur'un bu gibi bir krizde tabiri caizse içimizde patlayacağını senelerdir söylüyor ekonomistler ama hükümet(ler) oy için, büyüme kesilmesin diye bundan vazgeçmiyorlar. Olan bu millete oluyor...

Not: Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama dayanamadım laf salatası yapan arkadaşlardan da sıkıldım artık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

pekala rakamlardan konuşalım, laf salatası yapmayalım =)

bi kere ülkenin bütçesini, bankacılığı ve mali yapısını konuşmadan, özel sektöre dair rakamlar vermek biraz kolaycılık oluyor. sanki işadamları şahane yönettiler şirketlerini de, krizin tek sorumlusu hükumet ve özelleştirmeler oldu. bi kere kriz ortamında bütün ekonomiler devletleşirken bizde hala özelleştirme yapılabilmesi bile iyiye işaret.

buna ek olarak türkiyede batan tek bir banka, aracı kurum ya da yatırım fonu yok.

üretimin azalacağını, talebin düşeceğini ben de laf salatamda söyledim, zaten bu bütün dünyada kaçınılmaz olarak yaşanacak. abd ve avrupada bir iyileşme görülmeden, bizde de bir iyileşme görülmeyecek.

anlatmaya çalıştığım şu, 2001 krizi ve daha öncesindeki krizlerde, biz imf'den olsun, avrupadan olsun para dilenirdik, yardım ve formüller arardık. 2000 kasım'ında dünya çapında bi dalgalanma olmuştu, ama bugünkü krizle karşılaştırılabilecek ölçüde değildi bu.

şimdi, imf bile sıkıntıda, imfnin arkasında duran amerikan ekonomisi bile sıkıntıda. dolayısıyla oralarda iyileşme olmadan bizde de olmayacak.

ama bugün istediğin ekonomi yazarına sor, bütçe, geçen yıla oranla daha büyük açık verse de, iyi durumda. ve hazine de bütçe açığını karşılayabilecek kaynağa sahip. ocak ayında özelleştirmeden elde edilen gelir 1.8 milyar civarında, bunun 800 milyon doları hazineye girdi bile.

başka rakamlar da vereyim: Bütçe açığının ulusal gelire oranı 2002’de yüzde 24,5; devlet borçlarının oranı da yüzde 98 idi. 2008 yılı sonunda bütçe açığı yüzde 1,7’ye, devlet borçları yüzde 37’ye geriledi.

veyahut "krize rağmen ocak ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 2,4 oranında azaldı. Ama toplam gelirler yüzde 0,3 oranında arttı. Faiz dışı harcamalarda ise yüzde 24,9 oranında artış var.

Ocak ayında bütçe açığı 2,9 milyar lira olurken, Hazine’nin nakit açığı 1,9 milyar lira oldu. Nakit açığının küçük olması ve Hazine’nin kolayca borçlanması kamu maliyesinin iyi durumda olduğunu teyit ediyor.
"

kısacası, kriz özel sektörü vuruyo vurmasına, ama kamu maliyesi nispeten iyi durumda. ve bu sayede 2001dekine benzer, bankaların battığı, faizlerin patladığı bir kriz yaşamıyoruz (henüz).

ayriyeten, şu anda "yüksek faiz düşük kur" zaten merkez bankası tarafından uygulanmıyo, enflasyonla beraber faizler de düşüşe geçmekte. buyrun şöyle bi-iki yazı verelim:

enflasyon hala düşüyor

körler görsün niyetine
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir'e katılmakla birlikte şunu da ekliyeyim,
komik vergi toplama sistemimiz bizi koruyor. vergiyi diğer ülkeler gibi gelirden değil de harcamalardan topluyoruz. kimse çıkıp "kriz var harcamalarımı kısayım" demiyor. böylece krize karşı dayanıklılığımız nispeten de olsa artıyor.

normal şartlarda krizden çıkışın yolu çok harcamaktan geçer.
tabi güvensizlik ortamlarında rasyonel tüketiciler harcamalarını azaltır. herkes azalttığı için kriz derinleşir. devletler ve bankalar insanları harcamaya teşvik eder.
fakat sağolsun türk halkı kriz var kriz var diye bağıran, ama günde aldığı iki paket sigarayı bile bire düşürmeyen bir halk olduğu için, vergiler de harcamalardan toplandığı için çok da sıkıntıya girmiyoruz.

ha bu kriz yok mu demek? hayır. kriz var. sağlam kriz var hem de.
ama diğer ülkelerde çok çok daha kötü kriz var. sir'ün de anlatmaya çalıştığı bu.

yani durum kıyaslaması yaparsak,

kazım > küba > venezüella > türkiye > all.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

problem 2001 krizimi bu mu degil ama nedense by yetersizlerin fanboylari burdan vurmaya calisiyor


problem butun dunya krizden kavrulurken ulkenin basbakaninin cikip "kriz miriz yok halimiz cok gicir, medya sizi kandiriyor onlari boykot edin, o kriz bize teget gecti cok iyi yonettik" demesi ve onlem almayi gectim krizin varligini israrla reddetmesi

ulusalcilar "ataturkcu kriz daha iyidi" yerine bu noktadan saldirir ise ve hukumet fanboylari da bu noktadan cevabini yazarsa anca verimli bir tartisma olabilir
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2001 krizi ile bu krizi karşılaştıranın alnını karışlarım. 2001 krizi bunun yanında cennetten bir köşe gibi kalır. Şu an firmaların tek derdi kapanmamak. Bakın küçülmemek demiyorum, kapanmamak.

Bu arada benim verdiğim 18 rakamı yönetimde büyütüldü 26 kişiye çıktı.

Olayın hükümet boyutuna gelirsekte bakın dün Meral Tamer'in yazısından bir bölümü koyuyorum

Şimşek nerede yaşıyor?

Küresel krizden etkilenen tüm ülkeler, reel sektörü canlandırmak için birbiri ardına önlemler alıyorlar; bizim hükümetteyse, akıl almaz bir vurdumduymazlık var. Önlem almak bir yana, ne yapılması gerektiği hakkında bile herhangi bir fikirleri yok.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, dün bir TV kanalında "Aralık ayı sanayi üretim rakamındaki şok daralmanın sebebi, Avrupa’da yaşanan talep düşüşü ve ekonominin eylüle büyük ürün stoğuyla girmiş olmasıdır. Sorun Türkiye ile ilgili değil. Stoklar bitince üretim hızlanır" diyordu. Kulaklarıma inanamadım.
Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan da durumun vahametini idrak etmemiş görünüyor. Dünkü Yeni Şafak’ta sanayi üretimindeki % 17.6’lık düşüşü aynen şöyle yorumlamış: "Aralık ayında uzun tatiller vardı. Sorun sadece küresel kriz değil. Bundan sonra aynı sertlikte olmaz."

Oysa oldu bile. Rakamlar dün açıklandı. Ocak ayında imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı 16.5 puan azalarak % 63.8’e düştü. 2001 krizinde dahi en düşük kapasite kullanımı % 68.5 olmuştu.

Bakanlık koltuğuna oturup bakınca, rakamlar herhalde farklı okunuyor!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben adama Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası verileriyle konuşuyorum, adam bana italic biyerden rakamlar verip akşam gazetesini örnek veriyor. Çok sağlıksız rakamların.

Bütçe açığı rakamları vermişsin, dikkat edersen ben bütçeden hiç bahsetmedim çünkü bütçe zaten hükümetin yaptığı birşeydir. Bütçe açığı da planladık ama olmadı demekten başka bişey değildir. Sen şimdi bütçeyi doğru planladılar bak gör mü demeye çalışıyorsun? Aferim 1 adet Odtü iktisat, 1 adet İngilterede econ okumuş 2 kişi var bakanların içinde yapsınlar artık o kadarını da.

Vergi geliri ile Türkiye ekonomisinin ne alakası var. Ben dikkat ettiyse Hükümetten önce, Hükümetten sonra diye 90'lardan bu güne kadar istatistikler vermişim, sen ocak ayı felan diyorsun hala. Lütfen laf salatının devamını getirme.

Ayrıca demişsin ki özel sektörü vuruyor kriz fakat kamu maliyesi ayakta, bankalar ayakta. Peki o zaman başta amerikada olmak üzere kirizin ilk çıktığı aylarda Ekim/Kasım, İngiltere, Almanyanın aldığı önlemleri neden almadık biz. Bak üzerinden tam Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat, 5 ay geçti ve hala IMF ile anlaşacağımız belli bile değil. Ha madem IMF ile anlaşmaya ihtiyacın yok, o zaman çıkar hadi EKONOMİK ÖNLEM PAKEDİNİ! nerde ben göremiyorum. Ben sanayiciyim. Sakın bana yok İşte CanSuyu kredisi felan diye başlama. Ben aldım o krediyi. Çok iyi biliyorum ne olduğunu nasıl verildiğini.

Burada hangi kriz daha kötü tartışmıyoruz bile çünkü bunun aksini idda eden yok, olamaz da. Kimin yüzünden çıktı bu kriz dersen orası ayrı bir konu, fakat:
Hazırlıklı olmamak hükümetin suçu,
Kriz vurduktan sonra önlemlerini almamak 2 kat Hükümetin suçu,
bunun acısını da çekicekler seçimlerde merak etme.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
e pes doğrusu, hes doğrusu. daha ilk postumda yazdım "teğet falan geçmiyo" diye, daha ne diyim??



"teğet felan geçmiyor ama 2001 bıdı bıdı" deyince çok farklı birşey yapmış olmuyorsun.

krizin global olması, bu ülkede iyi yönetilmemesinin, yerinde önlemlerin alınmamasının geçerli bir sebebi olamaz.

neydi bizim önlemimiz, ha şey, hatırladım, "almanyadaki paralarınızı getirin, vergi felan almayacaz, nereden buldun diye sormayacaz"
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...