Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

nostalji


Bone

Öne çıkan mesajlar

bir yerde şöyle bir cümle okumuştum:
"nostalji, geçmişte olan kötü olayları unutup iyi olayları hatırlamaktır"
Çok da doğru bir laf.

Gördüğüm kadarıyla 30-40 yaş aralığında olan çok kullanıcı var, nostalji diyince onların benden çok söz hakkı olacaktır elbette ki, yine de yatmadan önce birkaç şey söylemek istedi canım.

uzun zamandır oldies şarkıları internetten indirip indirip dinliyordum, oldies şarkılar güzel, ama nostalji havaları ayrı bir güzel.

birkaç gün önce şu:
http://www.paticik.com/forum/view.php?id=48955&page=3
topiği düşünüyordum.
Gameshow, eski mirc sohbetleri hede hödö.

ardından Sam de şu:
http://www.paticik.com/forum/view.php?id=72786&page=2 topiği açarak iyice gaza getirdi beni..

Birkaç gündür full mod nostalji takıldım yani.
Bir de icq'de uzun zamandır görmediğim, eski mirc'den tanıştığım insanları bugün görünce iyice nostalji hissettim kendimi.

ilkokul ortaokul lise yıllıklarını karıştırıp duruyorum, eski gameshowları açıyorum tekrar okuyorum vs..

Nostalji denilen şey cidden çok ilginç, geçmişteki kötü olayları değil de hep iyi olayları hatırlıyorsun.
Şu an için dandirik sayılacak Gods oyununu, açıp oynarken zevkten dört köşe olmamın nedeni de bu sanırsam..

Geçmişte, nostalji olsun diye açtığım bir topic vardı Dreamland üzerine.. Başkasını hatırlamıyorum bu tarz topiclerden...

Bu kadar nostalji olmamın sebebi, acaba sürekli oldies dinlemem olabilir mi? Olabilir belki ben bir düşüneyim bunu..

Benim için nostalji diyebileceğim, geriye bakıp sürekli düşünebileceğim birkaç şey vardı:
- 486 bilgisayarımda oynadığım oyunlar özellike gods ve super frog.
- Gameshow
- Zuxxi
- Paticik (eski topiclere bakıp duruyorum ara sıra)
- mirc'de #dragonlance ve #mpal'deki muhabbetlerim.

ister sövün ister övün, şu birkaç saçma satırı yazmadan duramadım.. hadin iyi geceler[signature][hline]Vote Mr. Bilbo For President
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

insan geçmişte yaşadığı güzel anıları hatırlamak ister, psikolojiden biraz daha anlasam orada bir açıklaması vardı galiba..

herkesin nostaljisi başka ve 'dozajı' da başka tabii, mesela geçen hafta for a few dollars more'u seyrederken 89'a gitmiş gibi hissettim kendimi, abimin betamax'ı çevirip çevirip seyretmesi geldi..

yıllar sonra bir ihtimal burada yaşadıklarımızı da benzer şekilde hatırlayacağız, burası açık kalsa da, biz yazmaya devam etsek de. daha 2-3 yıllık mesajları bile okuyunca insan bir hoş oluyor, şöyle 30-40 yıl geçse hele..

ben yaşlanınca acayip sinir bir tip olacağım kesin, benim torunların kafasına kafasına kakarım artık 33600 terabit bağlantılarından şikayet ettiklerinde..

"biz akşamları böyle başına toplanıyorduk aletin net'e bağlanınca"[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

çok zamandır uo oynamadığım için, hemi de bi ara uo resimler bölümü modu olarak azıcık uo nostaljisi yapabilirim sanırım.

savage fort: lichbitch ailesi savage kesmeye gider...

senseimin yeni evi: senseimin alıp sattığı sayısız evlerden birinde çılgınca eğleniyoruz...

misafire saygısızlık: daha anlık bişeydi ama şimdi görünce hoşuma gitti :)

bulk order deeds: uo anlayışımı özetleyen bir karedir :)

striptiz var: senseim admin karizmasını çiziyorum diye kızarsa hemen editliycem bu kısmı...

görl pavır!: atheciimle sosaria'da gezindiğimiz günler :)

balhae'de ticaret: bi ara pingler daha iyi diye balhae dünyasına dalmıştık. ben her zamanki gibi salak salak geziniyordum ama aramızdan bazıları ticarete girmeye niyetlenmişti. lol :)

minoc'un kurtuluşu: minocta gezinen börtü böceğe atl türk ekibi olarak bir dur deme kararı almıştık ama... ehehehe...

atl'de evlilik hayatım: kocam gunn ile tavla maçı atmışız, misafirlerimiz gelmiş, oh keka...

ehe yeter bu kadar şimdilik.
enjoy :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bonecim bugün şimdi azcık işim var..
Bekle..Gece gelsin,slow ,sen kaşındın ;)
Çıkıp geleyim,
görüşürüz bu topikle...

*!"Nostaljim fecii olacak" diye savrula savrula gider*[signature][hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow
Always remember;death is only a Begining

UYARI!:Evcil yaşayanlar için uygun değildir!
[29.04.2002-29.04.2004]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GameShow benim için bir efsaneydi.

Ortaokulda okuldum. Lise aşklarından bahsederlerdi. Sarışın bir kıza aşık olduklarını felan yazarlardı. Liseye başlayıp sarışın bir kıza aşık olunca onların hissettiklerini daha iyi anladım.

Oyun yazıları çok güzeldi. Bir oyun incelemesini okurken, sanki oyunu oynuyormuşum, bir yandan da yanımda abim benle sohbet ediyormuşum gibi hissediyordum. Bu his dergiyi okuyup bitirdiğimde, dergiye doymamı sağlıyordu. Bir sonraki ayın "15ini" iple çekmeye başlardım.

Ara sıra açıp okurum keyiflenirim mutlu olurum. Bu keyifte nostaljinin olduğu kadar, mavra olayının da etkisi vardı.
Geçen birisi benim hakkımda "mavracı" olarak bahsettiği için, çok gururlanmıştım, o arkadaşı öpesim gelmişti.
Mavra güzel şeydir evet, Gameshow'un en çok özlediğim yanlarından biridir..
Sırf oyun incelemesi istiyorsan açıp gamespot'u okursun. Ama daha ilk cümlede sıkılırsın. Neden, çünkü monoton bir yazıdır, kendine çeken bir özelliği de yoktur.. Arkaplan da siyah iç bunaltıcı bir havası vardır, yazı da öyledir, birkaç cümle okuduktan sonra direk siteyi kapatırsın kendini camdan atarsın..

Gameshow okudukça okutan bir dergiydi. FRP konusunda beni bilgilendiren bir dergiydi. Zamanında muhammed dabiri benim ilk FRP'ye başladığım, hiç birşeyi anlamadığım zamanlarda çok yardım etmiş birisidir.

"Salak Serkan" karakterini asla unutamam. Mavra olarak her yazar Serkan'a dokundurmuştu yazılarında. Bu dokundurmalar zaten ayrı bir hava katıyordu. Mavra sonucunda çıkan "dokundurma" "alay" gibi şeyler, o derginin yazarlarını tanımasam da, benden biri yapıyordu, benim arkadaşım gibi hissettiriyordu. Her yazıyı okutturan, sevmediğim oyun tarzında oyuna bile bakmamı sağlayan bir olaydı. Güzeldi hoştu çok severdim.

Yalnız disketle mektup yollamayı başardığımda, gs'de mektubumun çıkacağını düşündüğüm ilk sayıda, GS'nin kapandığını öğrendiğimde çifte hayal kırıklığı yaşamıştım.

GS ikinci defa açıldığında, aynı mavra devam ediyordu. Ama amatör ruh gitmişti. "Engin Abla" gitmiş yerine "Engin Amca" gelmişti mesela. Bu gibi olaylar dergi yazarlarından soğutmuştu. Ancak Mavra devam ediyordu, zevkle okunuyordu.
Tabii bir kere daha kapanınca ilk kadar dumura uğramasam da, üzülmüştüm, ilk defaki gibi destansı bir gidiş de yapmamışlardı, belki bu üzüntümü azaltan başka bir etken olabilir..

Bakınız zamanında ne demişim:

said:
Bonecrusher, 20 Eylül 2003 08:01 tarihinde demiş ki:
ilk istanbula gittiğimde GameShow'a gitçem diye Beşiktaşın altını üstüne getirmiştik annemlerle. İşin garibi halamlarla birlikte dolaşmıştık :-). Ayıp oldu onlara.
Ihlamurdere caddesi'ni bulabilmek için kıçımızı yırtmıştık.
Hah. Düşününce çok saçma geliyor.
Hem oraya gitsem nolcak ki?
13-14 görünen ezik bir bebe geliyor arkasında bir alay moruk. Ordaki adamların en kıllısının yanına gidiyor: "Selam beyler, size diet kola getirdim affiyet olsun".

Gitsem ne olcaktı. Orda bir masa, üstünde kağıtlar oyunlar felan. En fazla adamlardan birinin oyun oynayışını izlerdim.

Ha, çok sık gidersin, sanki Gameshow kadrosundan olursun, adamların ara sıra yaptığı ilginç geyiklere ortak olursun, ertesi ay dergide o geyiği okuyunca ayrı bir değişik gülersin felan..

Ama tabii Ankara'da durum kısıtlı. FRP oynuycak adam bile bulmak o kadar kolay değil..
[signature][hline]Vote Mr. Bilbo For President
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mumi nostaljini sevsinler bekliyoruz hala :D

bu arada level hakkında birkaç şey yazayım..

biz ortaokulda arkadaşlarla deli gibi Duke Nukem 3D oynuyorduk muhabbetini yapıyorduk.
Eklenti paketinin çıktığını öğrendik. Tam o sırada da bir arkadaş "Level diye bi dergi çıkmış bugün, CD veriyor, CDsinde de Duke Nukem'in eklenti paketi var" dedi. 3 arkadaş o gazla gidip almıştık dergiyi :D
İlk sayısını okurken büyük bir keyif almıştım.
Çok farklı bir tadı vardı.
CD arayüzü de çok ilginçti, CD'deki oyunlar çok daha ilginç Daggerfall, Bloood & Magic felan gibi.. Daggerfall'u da ilk o dergiyle tanımıştık, sonra Duke Nukem 3D gibi sık muhabbeti yaptığımız bir oyun oldu..

Daha sonra yazar seçimleri yapıldı felan. Sinan Akkol girmişti sanırsam o seçim sonucunda. İlk dergiden beri Maddog dergide yanılmıyorsam. Aynen ben de dergideyim hiç bir sayısını kaçırmadım (ilk sayıları kayıp ama cdleri elimde sanırsam)

Good Old Days :) (http://www.goodolddays.net - www.tuol.org)[signature][hline]Vote Mr. Bilbo For President
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

96 dan beri bu civarlardayım ben...

14.400 modemlerle bağlandığım günlerden başladı bir çok şey..

Mircta "harbi" bayanların olduğu,lame liğin,tabir yerindeyse; lamerciklerin dolaşmadığı zamanlar...

Net kafeler tek tek açılmaya başladı ve ortam "rezalete" kaydı direk olarak...

10 yaşındaki cocukların "Vay headshotu koydum" sözleri çınlar oldu...

Eh..Doğal..engellemek imkaansız...

Netin NET olduğu zamanları yaşadım(nerde çokluk orada .okluk)
Az ama öz eğlenmek vardı..

Gameshow vardı...MAC vardı...
Zebaninin sohbetleri,MEGİLİNDİRle,BİGBAN vardı...

Kim ne diyecek olursa olsun,97[yanılıyormuyum?] civarları vardı böyle...
96 Mıydı ilk aldığım elime Gameshow u? Bir kere bırakamamıştım..Öyle çok okumuştum ki aynı dergiyi...

Dayımın 286 sında,386 sında başlamıştı bir çok şey.."Görmemiş"lik yoktu o zamanlar.Teknolojiye "Aha helal olsun adamlar yapmış" gözüyle bakılmazdı..Farklıydı ya...

Burada tartışma başlatmak gibi olmasın,Level demişsin...Gülüyorum sadece..
Geçen ay,Ragnorak cd si için aldım.
En fazla 30 dakika sürdü dergiye bakmam..sonra kapayıp attım..
Hiç bir şekilde GSW yakalanamaz bir daha kendileri açmadıktan sonra...Level bana halen yapmacık geliyor aşırı derecede...
tabii bunlar benim kendi düşüncelerim...

Şarkılar vardı...Eye of the tiger gibi ruha kazınan şarkılar...Bol Dum tıslı adını bilmediğim hep radyoda çalan şarkılar..
Çocuktum işte..Nereden ezberleyeyim şarkıların isimlerini...

Daha ilk okul mezuniyet günümü hatırlıyorum...
Daha dayımın gelip beni "obaa" diye havaya atıp tutuşunu...

Hiç biri geri gelmiyor...

Sadece kalan bir kaç parça iz...

Sonra yaşlanmaya başlıyorsun.Herşey tek tek gidiyor..Daha dün yemekte ne yediğimi hatırlamıyorum neredeyse..
hele şu zamanlarda hayatın temposu o kadar,o kadar arttı ki..imkaansız takip etmek bir çok şeyi..Paticiği bile takip edemiyorum acı,ama gerçek...

1 gün mutlu olmak istiyorsan içki iç,
1 hafta mutlu olmak istiyorsan tatile çık
1 ay mutlu olmak istiyorsan evlen
1 yıl mutlu olmak istiyorsan [bunu tam hatırlıyamadım]
1 ömür mutlu olmak istiyorsan,şehirden uzaklaş tamamen

gibisinden bir söz var...

Katılıyorum buna tamamen...

şehir insanı Ö-l-d-ü-r-ü-y-o-r...Gerek Psikolojik,gerek fizyolojik...
Değiştiriyor herşeyini...
Kendine bağlıyor,ayrılamıyorsun sonrada..Yapışıp kalıyorsun...

Ha,sonra birde eski günlerden buraya gelelim..Eğitime...
Değiştiremiyorsun bir çok SAÇMA eğitim sistemini,kuramını..Kalıyor öyle...
Bir şey belirliyormusun kendine?Belirliyorsun...Ama yapamıyorsun...

Küçükken Misketlerim vardı bir yığın...

Futbolcu kartlarım...

Hiç uçurmayı başaramadığım uçurtmam...

Birde bir muhabbet kuşum...

Legolarım...

Saatlerce oynadığım Plastik askerlerim..Şimdi bak,saatlerce
verseler gene oynarım...Doyamadım oynamaya onlarla...

Birde Bisikletim vardı..Çalınan ilk bisikletim BMX im...
Çok ağlamıştım ya çalındığında..
Hatta çok ağlamıştım birde ilk düştüğümde onun üzerinden..
Düşüp diz kapağımı yarmıştım...
"bir daha sürmiycem" demiştim...Şimdi ise "Ölüme kadar" diyorum...

GERİYE BİR TEK O kalmış bak...Yazarken fark ettim şimdi...

Tek o kalmış hepsinden...Diğerleri nerede ya?

Yine çocuk olup,çağla için ağaca top atmak,
Yine parkta "hollllllleeey" diye salıncaklarda sallanmak var ya...

şimdi "NAH" diyorlar...

Parklara bakın bir kere....

POPSTARLA büyüyor çocuklar...BOmboş parklar..Misket oynayan 10 tane çocuk gördüm 2 yıl içinde maximum...Bilmiyorlar bile MİSKET oynamak ne...
Yakartop,istop gibi oyunlarıda kimse oynamıyor ya...
Kızlarda ERKEN büyüme olayında...
Ufacık kızı görüyorsunuz,ERKEK ARKADAŞ arıyor...
SEK SEK oynayıp,ip atlamak nerede kaldı ya???

UOTR vardı delice okuduğum daha 2 yıl eveline kadar...Böyle küçük,sevimli,Bonzibadili bir şeydi..Geyiğin tabiri yerindeyse,kaliteli olarak mna knduğu yerdi..
Ha,sonra ULTİMA ONLİNE vardı ki,herşeyin suçlusu oydu..
şimdi o kadar dallandı ki,konu dışını zor takip ediyorum...


"Soğuma" demişsin...

Bazı şeylerden hiç soğumadım...Soğumamda...

Her zaman kalacak olan GameShowdan,

Çocukluğumdan bugüne benimle gelen biricik aşkım-nişanlım bisikletimden,

Geriye kalan beynimden,
İnsanlığımdan,
Hatıralarımdan...
Buraya sığmayan binlercesinden...


Geriye kalanlara bıraktım...Shift+Delete yaparak geçmişini silmek en güzeli..hiç bir şeyi hatırlamamak...

Öyle ot gibi yaşamak..Geçmişin güzel anlarından acı çıkarmamak..

...

zor...

çok zor...

geçmişe bakıpta ağlamamak..[signature][hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow
Always remember;death is only a Begining

UYARI!:Evcil yaşayanlar için uygun değildir!
[29.04.2002-29.04.2004]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 yıl sonra ...
Bunu yaparken diger uyeleri rahatsiz etmiyecek sekilde yapabilirsin, lutfen eski actigin topicleri amacsizca uplamayi birak, nostalji yapmak istiyorsan okumakla yetin eski topiclerini. hayir bi de bunu sen yapiyorsun kac senelik uyesin iyi biliyorsun bizleride taniyorsun,

amacin nedir bone efendi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 yıl sonra ...
×
  • Yeni Oluştur...