Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

yaptıgınız salaklıklar


rainfall

Öne çıkan mesajlar

gecen sene ankarada stand gorevlisi olarak bi kac hafta calistim.
ilk hafta noobiligimden mi diyim nedir, o gittigim migrosun icinde bulundugu alisveris merkezinin icindeki durzuler bile cikma teklif etti 30 yasinda adamlar lol
neyse ben cok icerlendim
2.hafta hiç kimseyle konusmamaya karar verdim müşteriler disinda.
şansima ev arkadasimla ayni standda calisiyorduk ve benim tuvalete inmem gerekti.
kimseye "tuvalet nerde" demek istemediğimden, depoda bakina bakina yuruyodum.
WC yazisini gordum neyse girdim iceri.
cantami actim rujumu cikardim
tam ruju sürücem aynaya baktim
arkamda pisuvara işeyen bi adam.
hiç istifimi bozmadim. rujumu sürdüm.
sacimi düzelttim adam hala dumur bi vaziyette bana bakiyor.
sonra sanki olmamis gibi disari ciktim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilkokuldaydık, bi şekilde arkadaşın biri kalemtıraşın jiletini çıkarmıştı yerinden, ben de çıkarmış olabilirim hatırlamıyorum.. arkadaş "ouuuvv çok keskiin ooolum" demişti. ben de saçmalama lan keskin değil bak diyip bütün kolumu gezdirmiştim jiletle. ehuuhehah bak lan bişi olmadı derken 15 saniye geçtiğinde kıpkırmızı bir kola sahip oldum. üstüne eve giderken bizimkiler anlamasın diye bütün kolumu sargı beziyle sardım, sarmasam belki farketmeyecekler eheh. o zamanlar bilmiyorum faça falan ne demek tabii, babam sorunca niye faça attın olm kendine ne sorunun var diye aptal aptal somurtmuştum.. bi iz falan kalmadı iyi ki
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yaş 10-11 bendenizde köpek fobisi var. Akşam dolaşıoz mahallenin veletleriylen, ve o korkunç havlamayı duyuyorum, herkes koşmaya başlıor yol asvalt benim ayak kayıyor, yerde sürünüyorum karnımda eşşek kadar bir yanık. Küfrederek ayağa kalktığımda ise havlayan itin zincirli olduğunu görüyorum. Ağlaya zırlaya evin yolunu tutuyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bigün arkadaşla yürüyoruz.. benim elimde telefon mesaj yaza yaza yürüyorum
arkadaş dediki olm sana bi şiir okicam (şiir defteri elinde)
oku dedim ve mesaj yazmaya devam ettim..

sonra arkadaş dediki..
belki dalga geçersin belki arkadaşlarına söylersin...
bende dedimki yok lan ne söylicem..dedim ve arkadaşa baktım..
arkadaşta bana baktı ve gülmeye başladı.ben o gülünce anladım durumu..
meğer arkadaşımın şiiri böyle başlıyomuş.. sdfgsdfg

sora baya bi gülmüştük


zaten sonra anladım arkadaşn şiir konusunda yeteneksiz olduğunu asdşlkf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu sene yaptığım bir salaklık örneği geldi aklıma.

arkadaşlarla kınalı adaya gittik bi arkadaşın orda yazlığı var. neyse oturuyoz falan içiyoruz geyik muhabbet, sonra bi arkadaşın uykusu falan geldi dedim gel sana bi kahve yapim. cattle'a suyu doldurduk kahveyi hazırladık falan sonra dedik bi muziplik yapalım buna kahvesine rakı katalım. cattledaki suya rakı doldurduk kıs kıs gülüyoruz "HEHEHE ŞİMDİ BAYILCAK ASIL ÖÜHAÜHA" çalıştırdık cattle'yi 30 sn sonra kaynama sesleri. alla alla bi gariplik var diyoruz su bukadar çabuk kaynamış olamaz, açıyoruz bakıyoruz bi fokurtu yok. neyse cattle'ın huyudur diyip devam ediyoruz en sonunda kaynıyor, suyu kahvenin üstüne döküyoruz ve arkadaşı izliyoruz hala böle kıkır kıkır "hehe bak şimdi kusucak :D" içmeye başlıyor eleman tık yok. 1 yudum 2 yudum biz dumur tabi aldık baktık tadına gayet normal.

sonradan davayı çaktıkki alkol sudan önce buharlaşıp gidermiş.
baya güldük o gün ama rezilliğinde daniskası yani
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bi kaç tane daha yazayım

şahsım, çok hızlı iyileşen bi bünyeye sahiptir. ilkokul 3. sünnet oluyorum. ertesi günü rahatça yürüyebiliyorum. e tamam yürüyosun da, ne diye tenis oynarsın ki dingil? o aralar çok pis tenis aşkı var ama. nedense. madalyalarım falan bile var lan çok enteresan. neyse, tam arkadaş servis kullanıyor, site bekçisi o anda "la sen sünnet olduyduun?" diyor. ben de dönüp bakıyorum. top geliyor tabi hala. malum yerde patlıyor. bi an yanıyorum böyle "noluyor lan" gibi. sonra acıdan gözüm kararıyor, yere kapaklanıyorum. kanlar içindeyim. dikişler patlamış. tekrar gelip dikti dedem. evet sünnetçi dedem.
neyse, bi kaç gün yatıyorum paso, yine iyi oluyorum. gidip denize giriyorum bu sefer. "tuzlu su iyi gelir" gibi düşünceyle. enfeksiyon kapıyor bu sefer de malzeme. eh be arkadaş. ne hareket ettin be. bok bir çocukmuşum ben adeta.



yine küçüğüm, bi gün evin bahçesinden, sokağa taş atıyorum. sebebini bilmiyorum, bahçedeki taşları temizliyorum heralde. elime kocaman bi taş alıyorum. o anda sokakta oturan bi çocuk geçiyor yoldan. bi kaç yaş küçük benden. nasolsa gelmez ya diye atıyorum yine ben taşı. kafasında patlıyor. çocuk bayılıyor. ben çocuğun evine koşup anneannesine "sokağa taş atçaktım, yolda durdu bana at dedi" falan diye saçmalıyorum. noluyor lan falan derken çocuğu görüyorlar orda yatıyor sereserpe. anası babası bağırıp çağırıyor bana çok feci falan. annem bana bağırıyor. teyzeler gelip "jandarmaya haber verdik götürceklermiş seni" diyorlar. siteden kaçıyorum falan o gün. sonra öğrendim dikmişler çocuğun kafayı güzelce.


yine küçüğüm, sitenin dibindeki kavun tarlasına dalıyorum. yeni ilaçlanmış. ama bilmiyorum daha. kavun koparıp yiyorum vahşi bir ayı gibi adeta. bok var sanki. evde yatıyor güzelim buz gibi kavun ama, asla yememişim daha önce. çocuğuz ya, enteresan şeyler yapmak gibi geliyor tabi bunlar. bi kaç saat geçiyor . nefes alamaz oluyorum. koşa koşa eve gidiyorum geri. nefes yok hala. hastaneye götürüyorlar beni. oksijen çadırına tıkıyorlar. hem tarım ilacından zehirlenmişim, hem kavuna alerjim varmış. fatality oluyor bildiğin. ilerleyen yıllarda alerjim geçti nedense. gayet rakı kavun yapabiliyorum artık.

lise hazırlık. yeni başlamışım okula. okulun bi kapalı spor salonu var. ama okuldan daha aşağı seviyede. merdivenle iniliyor. açık bölge olduğundan merdivenin yanına boylu boyunca duvar yapmışlar. düşmesin insanlar merdivenden inerken diye. yukardan duvarın üstüne çıkıyorum. gidebildiğim kadar ucuna gidiyorum. en ucuna geliyorum. yaklaşık 3.5 metre. önceki gün de kuşadasını sele boğan bi yağmur yağmış. duvarın dandik malzemesi yumuşamış. kenarı kopuyor duvarın. aşağı gidiyorum direk. kafa üstü dalış yapar gibi gidiyorum baya.aşağıyı görüyorum 1-2 saniye. kayalık direk. yerdeyim. kafa üstü çakılıyorum direk. kafayı vurduğum yerdeki kayada çatlak var. aha diyorum ölüyorum heralde. kafamdan akan kandan önümü göremiyorum. cebimdeki biskrem düşmüş, onu aramaya başlıyorum. belli ki fena darbe almışım. lise sondaki elemanlar falan koşup kaldırıyor. hastane okulun 100 metre ilersinde. götürüyorlar sağolsunlar. pansuman yapılıp kafatası röntgeni çekiliyor. bi hasar görünmüyor yeni. ama kafamda 6-12 ay gibi bi süre önce oluşmuş çatlak varmış. kaynamış izi kalmış. onu öğrenmiş oluyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şadi mutantsın sen. ahahah.

az anlatmışsın yalnız.

ben de lise 2deyim. gerçi burada salaklığı paylaşıyoruz servis şoförümle ama. evet serviste gidiyoruz. 80le anayoldan gidiyoruz beyle, izmirliler bilir ksk-bornova arası altınyoldayız. arkadan tır geliyor filan. ben ksk iskelenin orada montu çıkarsam mı üstümden diyorum, üşeniyorum sonra. arkada oturuyoruz, arka kapı da açık. yavaş yavaş altınyola yaklaşıyoruz. radyoyu değiştirmeye kalkıyorum, dönerken kapıya bakıyorum, ya şimdi biri düşecek diye eğilip altta düğmesine basıp kapatıyorum. eşzamanlı olarak servis şoförü de kapının açık olduğunu görüyor, önden düğmeye basıyor. daha doğrulmaya fırsat bulamadan bi 10 metre asfaltta sürükleniyorum arkadan da tır geliyor. servis de gidiyor bu ara, tır direksiyon kırıp frene basıyor, ben durunca ayağa kalkıyorum nereye gidiyor bunlar diye. arkadaşlar tırı da görmüş, aha diyorlar öldü bu kesin, bir şey olmuyor. sonra hastaneye gidiyoruz filan, oradaki olaylar daha ilginç de bu kadarı yeter çoğu insan biliyor zaten bu olayı sdf. sonuç: bir şey olmadı da ikinci gece ölebilirdim be diye ağlama krizine girmiştim, oradan beri farklı bakıyorum hayata ahah.

yaa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...