Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Telekulak Skandalı, Tayyip kendi Derin Devlet'ini mi kuruyor?


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Oktay Ekşi said:
Çözüm kolay


ÇOĞU kez sosyal olaylarda son "gizlice dinleme" olayındakine benzer sahneler yaşanır. Önceki örnekler nedense pek önemsenmez. Sakıncalı durum devam eder durur. Yetkililer sanki o rezalet kendilerini ilgilendirmiyormuş gibi, şikáyetleri umursamaz.

Sonra Önder Sav olayındaki gibi, son bir damla bardağı taşırır.

Ve kıyamet kopar.

Yukarıda dediklerimizi, daha önce eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in, Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci’nin, Deniz Kuvvetleri K. Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral Kadir Sağdıç’ın, Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler (GES) Komutanı Tuğgeneral Münir Erten’in, Hakkári Dağlıca Tabur Komutanı Onur Dirik’in konuşmalarının kaydedilip orta malı yapılmasıyla yaşadık.

Önder Sav’ın Merkez Valisi Ali Serindağ’la CHP Genel Merkezi’nde yaptığı konuşmanın bardağı taşırmasından önce, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ün, "Ankara Emniyeti"ne mensup bir araba tarafından takibi rezaleti yaşandı.

Ve lastik, Önder Sav’ın yaptığı konuşmanın mesleğimiz için utanç verici bir basılı káğıt parçasında yayınlanmasıyla patladı.

Bu káğıt parçasının iddiasına göre, 23 Mayıs Cuma günü saat 10.00 sularında bir muhabirleri Önder Sav’ı cep telefonundan aramış. Sav görüşmeyi kabul etmemiş ama kapatma düğmesi yerine yanlış bir düğmeye basmış. Telefon bu yüzden açık kalmış. Söz konusu gazeteci de konuşmayı dinlemekle kalmamış. Hem kaydetmiş hem de yayınlamış.

Şimdi hükümet adına hem Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek hem de İçişleri Bakanı Beşir Atalay, dinleme olayının "devletle" hiç ilişiği olmadığını söylüyorlar, ayrıca CHP’ye çağrıda bulunarak, "Gelin bir ortak komisyon kuralım. Gerçeği bulup ilan edelim" diyorlar.

Gerçi CHP bu öneriye "Tamam, kabul ediyoruz" gibi bir yanıt vermedi. Ama anlamadığımız şu:

Sayalım ki CHP yan çizdi. Anayasa’yı değiştirmeyi göze alan AKP’nin öteki partilerin desteğini bile almadan yani sırf Meclis’teki sayısına dayanarak bir Araştırma Komisyonu kurması mümkün değil mi?

Kurarlar komisyonu... Öteki partileri de davet ederler. CHP katılmazsa MHP ve DTP katılır. Varılan sonuç kamuoyuna ilan edilir.

Kaldı ki gerçeği bulmak için ona bile lüzum yok. Bugün hepimiz her an "kayda geçen" bir hayat yaşıyoruz. Hangi tarihte, kime ne zaman telefon ettiğimizden tutun, hangi caddede ne zaman vitrinlere baktığımıza kadar her şey (örneğin bu dediğimiz güvenlik kameraları sayesinde) kaydediliyor.

O nedenle 23 Mayıs 2008 Cuma günü saat 10.00 sularında Önder Sav’ın 0532-371 65 22 nolu cep telefonuna hangi numaradan telefon edildiği, olaya el koyan Cumhuriyet Savcılığı tarafından kolayca ortaya çıkartılabilir. Böylece söz konusu káğıt parçasının "Telekom’dan aldığımız belge bizi doğruluyor" iddiasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı anlaşılır.

Kaldı ki Sav’ın telefonu açık kalmış olsa, yani emniyetin bu olayda rolü olmasa bile olay bitmiyor. Yeni Ceza Kanunu’nun 133’üncü maddesi, bu konuşmayı Sav’ın rızasını almadan kaydedip yayınlayan káğıt parçası sorumlusunun sonuç olarak 3 aydan 9 aya kadar hapsini öngörüyor.

Suç sabit olursa fail de bu faturayı öder, olay biter.
Mesaj tarihi:
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=siyaset&ArticleID=761223&Date=31.05.2008


Bu haberden sonra Önder Sav'ın yaşlı bir bunak olduğu ortaya çıkacak herhalde.

Yine de Vakit'in yaptığını temize çıkarmaz bu durum.
Mesaj tarihi:
vakit gazetesi tabii ki suçlu, ama "hükumet gizli örgütüyle dinci gazeteye servis etti" diyen baykal suçsuz mu? bence bu sefer baykal ve önder sav istifa etmeli, olayı etraflıca araştırmadan hemen hükumete ve yeni bi derin devlete dayandırdılar, millet ne olduğunu şaşırdı.
Mesaj tarihi:
CHP’YE GÖRE ‘İŞBİRLİĞİ’ YAPILIYOR

Vakit’in belgesi yalanlandı


CHP Genel Sekreteri Önder Sav, eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile yaptığı görüşme sırasında cep telefonunun 2 kez çaldığını belirterek “açık bırakılmış bir telefonun 2 kez çalmasının mümkün olmadığına” dikkat çekti.

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, Vakit gazetesi muhabirinin Genel Sekreter Önder Sav’la 44 dakika görüştüğüne ilişkin olarak Telekom’dan alınan belge konusunda “Vakit gazetesi böyle bir belge almış dolaştırıyor. Önder Bey’in Vakit gazetesiyle konuşması, telefonunu açık bırakması söz konusu değil” dedi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile yaptığı görüşme sırasında cep telefonunun 2 kez çaldığını, “açık bırakılmış bir telefonun 2 kez çalmasının mümkün olmadığını” vurgularken telefon kayıtlarının istendiğini dile getirdi. Vakit’in aldığını iddia ettiği belgede verilen tarih ile dün gazetedeki haberindeki tarihlerin çeliştiği dikkat çekti.

Sav’ın odasının dinlendiğine ilişkin gelişmeler, Vakit gazetesinin yarattığı belge tartışmasına dönüştü. Vakit’in savcılığa başvurarak aldığını iddia ettiği belgede, Vakit gazetesine ait olduğu belirtilen bir telefonun 23 Mayıs 2008 tarihindeki bağlantı dökümünü içeriyor. Dökümde, Vakit gazetesine ait telefonla Sav’a ait olduğu belirtilen telefon arasında 44 dakikalık bir bağlantı yapıldığı bilgisi yer alıyor.

TARİH ÇELİŞTİ

Vakit’in habere konu olan konuşmanın Sav’ın açık kalan telefonu aracılığıya edindiği iddiasını dayandırdığı belge ile dün yaptığı haber maddi olarak çelişti. Telekom’dan alınan bağlantı kayıtlarında Vakit’in telefonu ile Sav’a ait olduğu belirtilen telefonun bağlantı tarihi “23 Mayıs 2008” olarak belirtiliyor. Ancak bu bilgi Vakit’in konuya ilişkin dün yaptığı haberlerin birinci sayfasındaki spotundaki bilgilerle çelişiyor. Haberde şu ifadeler yer alıyor: “Aranan böcek Sav’ın telefonu. Tarih 25 Mayıs 2008 Cuma günü... Saat 10.00 civarı...”

CHP Genel Sekreteri Önder Sav, parti yöneticileriyle durum değerlendirmesi yaptı. Edinilen bilgiye göre Sav, “Telekom ellerinde, istediklerini yazarlar. Savcılık tarafından yapılacak soruşturmanın beklenmesi gerekir. Başından beri dinleniyordum. Valinin geleceği saati biliyorlardı. Beni o saatte aradılar. Bu olaya kılıf sağlamak istediler. Teknolojik olanaklarla telefon kapalı olsa bile konuşmuş gibi gösterebilirler. Benim telefonum kapalıydı. Çünkü görüşme sırasında iki kez çaldı. Telefonu açık unutsam telefon çalar mıydı?” dediği öğrenildi.

CHP’li Özyürek de Vakit muhabirinin Sav’la görüştüğünü kanıtladığı iddia edilen belge hakkında, “Vakit gazetesi böyle bir belge almış dolaştırıyor. Önder Bey’in Vakit gazetesiyle konuşması söz konusu değil. Bu belgeyi nasıl alıyorlar, ilginç” dedi.

“Bu bir ortam dinlemesidir. Biz iddiamızın arkasındayız” diyen Özyürek, “Bunu yapanlarla Vakit gazetesi arasında bir işbirliği olduğu anlaşılıyor. Önder Bey’in telefonu bu görüşme sırasında iki kez çalmış. Açık kalmış olsa bu söz konusu olmazdı. Hükümet, Vakit gazetesi ve bu dinlemeyi yapanlar arasında bir yakın işbirliği olduğu anlaşılıyor.” açıklamasını yaptı.
Mesaj tarihi:
Parti gözüyle bakarsak konuya evet haklısın...

ama malesef ha bu forumdaki gençler nede başkaları bu işin düzeni koruyanlar tarafından yıllarca yaratıldığını anlamadı anlamayacak.

işin komiği yeni yeni terimler öğrenmeye başladım bu forumda : )

Hadi bunlarıda geçtim...Kulak denen odalarda zaten dinleniyordu gerekli şahıslar yada farklı kişiler zamanı gelip iktidarlar değiştikçe dinlenen ve dinleyende değişiyor.

/Bilgi Ekleme
Mesaj tarihi:
turkcell den istesinler o zman kayıtları koysunlar madem bişey söylüyolrar kanıtıyla olsun

yazılımla dinleme olayı varsa da önder sav götürsün telefonu hangi yazılım ne zman yüklenmiş öğrensin

maddi kanıtların çok kolay öğrenebileceği bir olayda hala iddialar ortaya atılıyor
Mesaj tarihi:
Evet CHP araştırma komisyonu kurulmasın onun yerine başbakanlık teftiş kurulunca araştırılmasını istiyor. Neden dendiğinde bugüne kadar hiç bir araştırma komisyonundan hiç bir sonuç çıkmamış olmasını gösteriyor. Cidden onca komisyon kuruldu bu güne kadar da sonuç olarak elle tutulur ne oldu? Hatta artık bir çok kişi dinlenmek için çağrıldığında meclis araştırma komisyonuna gitmeye bile tenezzül etmiyor. Bu komisyonların hiç bir yetkisi ve etkisi yok.

Başbakanlık teftiş kurulunun ise çok gen,iş yetkileri var, istedikleri yere girip istedikleri belgeyi alabiliyorlar.
Mesaj tarihi:
CHP...

Şu CHP olmasa ne güzel olacak değil mi?

Gelir dağılımı dengesizlikleri,
memleketimin bitmeyen demokrasi sorunları,
yolsuzluklar, peşkeşler, kadrolaşma,
sokakta can güvenliğimiz...

Hepsi bir anda çözülecek değil mi?

Hatta şu Cumhuriyet gazetesi, İlhan Selçuk falan filan,
Ah şu solcular bir olmasa herşey ne kadar güzel olacak değil mi?

Edit: Fedaykin arkadaşım düşme şunların seviyesine. Sen anlatırsın neden komisyon istemiyorlar, teftiş kurulunu istiyorlar diye. Ama onlar gerçeklerle, nedenlerle ilgilenmezler bile. Sadece bildiklerini okur, en haksız durumda bile alakasız zeytinyağlık yapıp üste çıkmaya, saldırıp alay etmeye çalışırlar. En olmadı konuyu alakasız yerlere çekerler fln. Uğraşma, sinirini bozmaya değmez =)
Mesaj tarihi:
muhalefet her daim lazım, ama iş ki bu muhalefet mantığı düzgün işlerse.

Abi bir şeyde de, daha iyi yapmak için birbirinizi yiyin.

Ne hükümet ne muhalefet arkadaş, 2 sinin de taraf tutulacak yanları yok.
Mesaj tarihi:
doğru muhalefet yapabilseler ve şöyle magazinsel olaylarla gündemi meşgul etmeseler, evet.

bi de lütfen ilhan selçuk-cumhuriyet-chp zihniyetiyle "sol" görüşü bağdaştırmayalım, çok ayıp ediliyo sol düşünceye.
Mesaj tarihi:
şöyle ikiye ayıralım:

1) yanlış muhalefet

chp'nin ve bürokrasiye yakın duran medyanın (cumhuriyet, hürriyet, vatan)yaptığı muhalefettir. akp'nin seçmeni ve zihniyeti her fırsatta aşağılanır(göbeğini kaşıyan adamlar), 16 milyon oy kömür ve pirinçle alındığına inanılır ve özeleştiri diye bişey sözkonusu değildir.

tektipleştirmeye her daim başvurulur ve onlarla farklı söylemdeki herkes rejim düşmanı ilan edilir. burada somut olaylar, çıkarılan yasalar ve reformlar tartışılmaz, "bu adamlar geçmişte böyleydi, şimdi de böyle" denir, niyet okuma yapılır, soyut bir gizli ajanda tartışılır ve farklı seslere tahammül yoktur. yapılan bütün hizmetler görmezden gelinir, bütün hatalar da büyütülerek bir rejim kriziymiş gibi sunulur. eh bu kadar saçma bi muhalefeti de akp ciddiye almaz o yüzden gerçek hatalarını da görmezden gelir.

2) doğru muhalefet

akşam, taraf, birgün, radikal, sabah gibi gazetelerde ve şaşırtıcı bir biçimde penguen, uykusuz gibi mizah dergilerinde rastladığımız bu muhalefet biçimini, mecliste de ufuk uras yapabilmektedir. iktidarı yaptığı eylemler ve başarısızlıkları üzerinden değerlendirir ve bu olayın sorumlularını da meclisin içinde arar. sosyal güvenlik reformu, sağlık skandalları, yolsuzluklar, yani somut iddialar gündeme getirilir ve sorgulanır. ayrıca yapılan hizmetler de gözardı edilmez ve gerektiğinde yapıcı eleştiriden de özeleştiriden de kaçınılmaz.

zaten yıllardır ezilen ve eziyet çekmekte olan halkı bi de "yanlış seçim" yapmakla veya cehaletle, salaklıkla suçlamazlar.esas sorun sistemin aktörlerinde değil, sistemdedir. bu ezikliği, yabancılaşmayı ve ötekileştirmeyi yaratanın esasta bütün bu sistem ve rejim olduğunu bilirler ve gerektiğinde rejime de çok sağlam eleştiriler getirebilirler. üstelik hiçbi partinin yapmadığı şeyi yapıp, alternatif de sunarlar ve doğrusunun nasıl olması gerektiğini de ayrıntılı biçimde incelerler.

he cevap belliymiş boşuna yazmışım =)
Mesaj tarihi:
sir said:
şöyle ikiye ayıralım:

1) yanlış muhalefet
cumhuriyet, hürriyet, vatan
2) doğru muhalefet
akşam, taraf, birgün, radikal, sabah gibi gazetelerde rastladığımız bu muhalefet biçimi


sabah, radikal, birgün, bugün, taraf, akşam, (buraya vakit de ekleyelim) ne zamandan beridir muhalefetlik yapıyorlar yav. direk iktidar yalakalığı abi yaptıkları.

ha muhalefete muhalefet etmeyi muhalefetlik olarak sayıyorsan o ayrı. çok güzel muhalefet partilerine muhalefetlik yapıyorlar. helal olsun. hehehe.
Mesaj tarihi:
bone'cim, o gazeteleri okumadan eleştirme, ben düzenli olarak okuyorum, özellikle köşeyazarlarını. inanmıyosan koyayım her birinden akp karşıtı yazılar? bu sefer de takiyye yapıyolar falan dersiniz gerçi =)
Mesaj tarihi:
Sabah ta AKP karşıtı yazar mı kaldı allahaşkına?

Engin Ardıç a zaten laf yok.Ne büyük bi .. olduğunu herkes anlıyor yazılarınadn.
Kim muhalif nerde muhalif?

Radikal,zaman,sabah,vakit,yeni şafak farketmiyor artık.

Zaten Radikal de mi Çalık grubuna aitti?

adamlar kanka nereye muhalefet yapıcaklar ?
×
×
  • Yeni Oluştur...