Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

X'in taraftarıymış gibi X'i eleştirme durumu


Bone

Öne çıkan mesajlar

5 sayfanın tamamını okumadım. Türkiyede değilim herşeyi en ince ayrıntısına kadar yaşamıyorum açıkçası şu aralar..

Ama dün radyoda haberleri dinlerken ( evet radyodan dinliyorum ) Şöyle söylediler.


Türban yasası kabul edilmiş. Türkiyenin hala laik bir devlet
olduğu söyleniyor.


Kısacası bekliyorlar yani ... Artık bir islam ülkesi demeyi bekliyorlar. =/

Ben diyorum tabi , öğretim yerlerine siyaseti dini karıştırmamak gerek.


Edit : Son cümlemin saçma olduğuna karar verdim.

2. Edit : Ve sildim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
halen kadın - erkek eşitliği tartışılıyorsa bu ülkede, halen kadınların kafasına türban takılması gerektiğini düşünüyorsak, hala erkeklerin saçtan tahrik olduğunu düşünüyorsak...


bütün sayfaları okudum, hiç bi sayfada yazan yazılar şunlar kadar endişe verici şeyleri çağrıştırmadı bana. yok türbanmış türban karşıtlığıymış filan yüzeysel şeyler bunlar, bunlar üzerinden ideolojiler çarpıştırılıyor(mecazi anlamda tabiki) ve çarpışcaklar gayet doğal olarak. nietzsche nin apollon-dionysus ikilemesinde bahsettiği gibi tez ve anti-tez den sentez çıkar.(tabiki koşullara bağlı istisnalar çıkabilir, yakın zamanlarda bi belçika örneği var mesela)

ama sorun şu ki bu ikili oynaşmalar ne kadar sağlıklı olarak yapılıyor bunu konuşmak gerekir bence. mahalle baskısı diye bir şey varsa bu sağlıksızlıktan öte gelir. din allah'la kulu arasında diye öğretilmedi mi bizlere, sen(herhangi biri) kim olursun ki allah la kulu arasına girmeye çalışırsın, takar takmaz sana ne.

öte yandan geçen gün öğretim üyelerinin rektörlerin toplantısında bi kadın kameralara şovenistlik yapıyodu; "onlar türbanla girerse bende derse girmem" diye. sen nasıl profesörsün kişisel düşüncelerini profesyonel kariyerine vurgularsın, hele hele eğitim gibi bi konuda. buna karşıysan eğer gidersin başka platformlarda dile getirirsin bunu, birinin eğitim hakkını engellememen gerektiğini öğrenemedin mi hala.

yukardan da çıkarmışsınızdır, biraz da klişe olucak ama, herşeyin başı eğitim diye düşünüyorum, çözümü de eğitim.
mümkün olduğunca genellemelerden ve işaretlemelerden kaçınmaya çalıştım ama bu konuda belirtmem gerek. yukarda bahsedilmiş imam hatiplerden, nur okullarından vs. den ciddi olarak bunlar türbandan vs den daha önemli sorunlar bence. bariz bi şekilde belli bi kesim kendi amaçları doğrultusunda manipüle edilmiş bi gençlik yetiştiriyor, onlara seçme şansı sunulmadan belli bi ideoliji dayatılıyor. işte bu yüzden yukarda bahsettiğim ikilemelerin taraflarından birini diğerinden daha sağlıksız buluyorum.

türban konusunda şahsi düşüncem yasak kaldırılsın yönünde, kaldırılsın ki şu bilmem kaç senelik tartışma bitsin artık diye. yani sonuçta türban takması işini yapmasını engellemez. ama bi yandanda çekincelerim var, türbandan başlayıp devamı gelirse diye. çok enteresan son olarak dolmabahce nin bi odası kullanımına açılmış beyfendinin, kıllandım baya.

edik: öyle rte hakkındaki düşüncelerimden ötürü değil, daha ötesinde bişeye kalkışıcak olurlarsa eğer ülkeyi çıkmaza sokucağından ötürü
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tarih boyu örneklendiği üzere, düşünce ve duyguları rahatlıkla değiştirilebilen bi milletiz. Fakat ilginç olan, gelenek ve göreneklere oldukça sıkı bi biçimde bağlıyız.

hikaye kısmı :P

Örneğin, Asya'dayken krallık benzeri bi rejimle, tanrının devletin başına getirdiği biri ile yönetildik (kağanlık). Dine bağlılık vardı ama din tartışılmazdı. Kağanların sürekli dış etkenlerden etkilenmesi (Çin prensesleri, vs) devletleri yıprattı, taht kavgaları devletleri yıktı.
Sonra Anadolu'ya göç edildi, Osmanlı kuruldu, din odaklı hiyerarşik bi düzen benimsendi. Dine bağlılık devam etti. Fakat bu sefer de Avrupalı kadınlar içgüveysi edilip padişahlara eş edildi. O yetmedi, Arapların, Avrupalıların ne kadar "farklı" özelliği varsa Türk (hatta Osmanlı) kültürünün içine katıldı. Türk geleneklerine bağlı toplum, yeni geleneklere ayak uydururken eski geleneklerini yitirdi. Yeni gelenekler can pahasına savunuldu. Batıdan, güneyden kültür alındı, teknoloji es geçildi. Öyle bi kültür bulamacı oldu ki, öz Türkçe konuşan halk, Arapça-Farsça-Fransızca karışımı acayip bir dille konuşan saraydan ayrıldı. Eski gelenekleri savunan halk, yeni gelenekleri(!) savunan saraydan koptukça, Osmanlı geriledi.
Tam Osmanlı bitmek üzereydi ki; Türk'ü tekrar Türk yapacak, Arap ve Avrupa kökenli, Türklükle alakası olmayan gelenekleri kaldıracak, ama bunları yaparken de geleneklere zarar vermeyecek, mükemmel bi devrim yapıldı. Halka kendi dili olan Türkçe geri verildi, Arap-İslam kültüründen gelen halifelik kalktı, kılık kıyafet serbest kaldı, kadın-erkek eşitlendi. Ama Türk kültürü o kadar Araplaşmıştı ki, bu devrim halka ağır geldi. Eski "saray", halkın arasına karışmak zorunda kaldı. Geleneklerine bağlılar ya, yeniliği kabul etmediler.


Osmanlı yıkılıp da yerine yeni bi Türk devleti kurulacağı sırada, çağdaş dünya, din ile yönetilen bir ülkeyi kabul etmiyodu. Tüm Avrupa'yı bir araya toplayabilecek güçteki Hıristiyanlığın en büyük kozu krallıklar bile birer birer yıkılmıştı. Böyle bi dönemde dini kurallarla yönetilen bi devletin ayakta durması, uluslararası alanda kabul görmesi güçtü. Kurulacak yeni Türk devletinde din, yönetimden elini çekecekti.
Ama Türk halkı yüzyıllardır din ile veya tanrının görevlendirdiği kişilerce yönetilmişti. Dinin yönetim üzerindeki etkisinin azalmasını, dinin gücünü yitirmesi olarak gördü. Halkın bi kısmı laikliğe hazır değildi. Onu dine hakaret, hatta dinsizlik olarak gördü. Yeni, laik Türk devleti Türkiye'ye karşılık; dindar bi karşıt devrim yapmaya çalıştı. Başarılı olamadıkça daha derinlere inmeye, daha kuvvetli bi örgütlenmeye geçmeye başladı. Belirli aralıklarla karşıt devrim tekrarlandı ve fakat hep başarısız oldu.
Fakat Türk hala Türk; hala geleneklerine bağlı. Osmanlı zamanında Türk/Osmanlı kültürüne yedirilmiş Arap kültürü unsurlarını kendi kültürü gibi görmekte. Daha da kötüsü, onun için din çoğu zaman devletin üstünde. Karşıt devrimi yürütenler bunun çok iyi farkında. Hatta onların en büyük kozu bu.
Laiklik ve dinci karşıt devrim. Türkiye'nin kuruluşundan bu yana çıkan tüm din/gelenek odaklı tartışmanın sebebi bu ikisinin bitmek bilmez savaşıdır. Türban tartışmaları bu savaşın pek çok kolundan biridir. Bi tarafta dinci gelenekçi kesim (türbanı kendi geleneği, kendi dini olarak gören karşıt devrimci kesim), öbür tarafta laik kesim (türbanın Türk kültürüyle alakası olmadığını gören ve kesinlikle geleneklere karşıt olmayan kesim).

Kısacası, savunucuları öyle olmadığını iddia etse de, türban hem dini hem de siyasi bi semboldür. Türbanın altında yatan düşünce yapısı, az önce bahsettiğim karşı devrimdir. Laik devletin laik kurumlarındaki türban yasağının kalkması, karşıt devrimin laikliğe ve dolayısı ile devletin rejimine karşı başarı yolunda atacağı bi adım olacaktır. Türbanın neden laikliğe aykırı olduğu ve neden şeriatı çağrıştırdığının cevabı da burada yatar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

devlet türbana karşı baskıyı devam ettirdiği sürece sözünü ettiğin karşı devrimciler güçlenmeye, örgütlenmeye ve yandaş bulmaya devam eder. halkımızda mevcut bir hassasiyet var, üstünü örterek, görmezden gelerek, yasaklayarak bu hassasiyeti dincilerin kontrol etmesine önayak olunuyor. devlet herkesin devleti, türbanlısının da türbansızının da. o yüzden herkese eşit mesafede durmalı ve herkesin haklarını gözetmeli. yoksa devlet düşmanlığı körüklenir, rejim düşmanlığı bir özgürlük savaşı kisvesine rahatlıkla bürünebilir. türbanın devlet eliyle serbest bırakılması bu savaşın durulması ve halkla devlet arasındaki uçurumun bi nebze kapanmasını sağlayabilir. yasağın devamı halinde ise dinciler ve karşıdevrimciler güçlenmeye devam edecektir ve bütün kontrolü elde ettikleri zaman herşey tersine dönebilir ve bunu da devlet kendi eliyle yapmış olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
bi kere de adam gibi argüman bulun, svastika ne ya?

kim giyiyo svastika, ülkede svastika defileleri mi var, mağazası mı var, her nazi 7-24 svastika mı takıyo, nazizm bir inanç mı, svastika bu ülke halkının hangi kesimini temsil ediyo, svastikayla gezip nasyonel sosyalist partiye oy vermeyenler nolcak?

ben demiyorum "türbana izin veririz ama svastikayla girilmez" diye. onlar diyor.
ben de diyorum ki, ortada nazilerle ilgili herhangi bir problem yokken bile, svastika giyen olursa buna bile müsaade etmiyecek insanlar tutup türbanı "gençlere özgürlük" diye gösteriyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

svastika giymek isteyip magdur olan kaç insan var?

svastikanın bir dinimi vardır?
gamalı haç nazilerin has be has simgesidir.
bu yüzden yasaktır.

türban müslümanların has be has simgesi degildir.hristiyan rahibelerde saçını örter.
saçını ortmenin binbir yolu vardır.
şapka takarsın.
başörtüsü takarsın.bandana takarsın.
vs vs.
bunun defileleri bile var.
defilesi olan ve gelişen birşey simge olamaz.
türbanın amacı boynunu ve saçını kapatmaktır.

gamalı haçla girmek isteyen kimsede yoktur universiteye.yahudilere direk hakaret olursun giyersen.özgürlükçülerede.
gamalı haçla üniversiteye girmenin," bütün yahudileri katletmek istiyorum" yazılı bir t-shirtle girmenin arasında fark yoktur.

argümanını dogru yerlerden seç.mayoyla girmek istiyorsan gir.
ayagında sandaletlerde girebilirsin.romalıların kumaşıylada girebilirsin.
istersen barcelona formasıyla gir.
istersen boynunda haç kolyeyle gir.
istersen eşcinsel arkadaşınla el ele tutuşarak da girebilirisn.

daha girme isteklerin varmı?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eşcinsel evliligi kaç ülkede serbest?
onu bunuda bırakalım da,

dogru olan bir x kavramını,
sırf dogru olan y yi yapmıyorlar diye yanlış mı sayıcaz?

X:türban
Y:eşcinsel evliligi

yani bir haklar verilmiycekse toptan mı verilmesin?


kişisel fikrim, eşcinsellik zaten bir bozukluktur,hormonal ve psikolojik,tedaviside vardır ama bir tercih meselesidir,

fakat ielride çocugumun eşcinsel olmasını istemem.
eşcinsellerede karışan yok zaten yaşıyorlar istedigi gibi,
evlenseler ne kazanıcaklar?


mantıklı argümanlar daha eglenceli olur bence, okula uzaylı kıyafetiyle gelmek istiyorum yada dinim geregi eroin içmek istiyorum okulda gibi vs.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fightersfight said:
eşcinsel evliligi kaç ülkede serbest?
onu bunuda bırakalım da,

dogru olan bir x kavramını,
sırf dogru olan y yi yapmıyorlar diye yanlış mı sayıcaz?

X:türban
Y:eşcinsel evliligi

yani bir haklar verilmiycekse toptan mı verilmesin?


kişisel fikrim, eşcinsellik zaten bir bozukluktur,hormonal ve psikolojik,tedaviside vardır ama bir tercih meselesidir,

fakat ielride çocugumun eşcinsel olmasını istemem.
eşcinsellerede karışan yok zaten yaşıyorlar istedigi gibi,
evlenseler ne kazanıcaklar?


mantıklı argümanlar daha eglenceli olur bence, okula uzaylı kıyafetiyle gelmek istiyorum yada dinim geregi eroin içmek istiyorum okulda gibi vs.

türban takanlar da zihinsel bozukluktur. hormonal, psikolojik ve ekonomik. tedavisi de vardır ama bir tercih meselesidir.

türbanı mantıklı buluyorsun, eşçinselliği mantıksız buluyorsun.

sonra "biz sadece türban değil, herkesin özgürlüğünü savunuyoruz" triplerine giriyorsun.

sadece sen değil elbette, birçok köşe yazarı yapıyor bu tripleri.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:
fightersfight said:
eşcinsel evliligi kaç ülkede serbest?
onu bunuda bırakalım da,

dogru olan bir x kavramını,
sırf dogru olan y yi yapmıyorlar diye yanlış mı sayıcaz?

X:türban
Y:eşcinsel evliligi

yani bir haklar verilmiycekse toptan mı verilmesin?


kişisel fikrim, eşcinsellik zaten bir bozukluktur,hormonal ve psikolojik,tedaviside vardır ama bir tercih meselesidir,

fakat ielride çocugumun eşcinsel olmasını istemem.
eşcinsellerede karışan yok zaten yaşıyorlar istedigi gibi,
evlenseler ne kazanıcaklar?


mantıklı argümanlar daha eglenceli olur bence, okula uzaylı kıyafetiyle gelmek istiyorum yada dinim geregi eroin içmek istiyorum okulda gibi vs.

türban takanlar da zihinsel bozukluktur. hormonal, psikolojik ve ekonomik. tedavisi de vardır ama bir tercih meselesidir.

türbanı mantıklı buluyorsun, eşçinselliği mantıksız buluyorsun.

sonra "biz sadece türban değil, herkesin özgürlüğünü savunuyoruz" triplerine giriyorsun.

sadece sen değil elbette, birçok köşe yazarı yapıyor bu tripleri.



türban takanlarda zihinsel bozukluktur demişsin.
saygı duyarım.
Tercih meselesidir. demişssin.
o zaman yasakçılıgı savunmaman demektir bu.o zaman zaten aynı fikirdeyiz.

"biz sadece türban degil herkesin özgürlügünü savunuyoruz" triplerine giriyormuşum.
evet giriyorum sözümünde arkasındayım?
eşcinselligi psikolojik ve hormonal bir bozukluk olarak görebilirim ama tercih meselesi de derim ve yasaklamam.


aslında ben sorununu anlıyorum.
güvensizlik.
bir insan birşey diyorsa onun arkasında bir sürü niyet arıyorsun.
kendine güvenmeyen insan başkasına zaten güvenemez.
Birde onemli olanın niyet degil,aksiyon oldugunu bilmen gerekir.
Bir adam şerefsizde olsa,şeriatçı da olsa,yaptıgı aksiyona bakıcaksın.
yaptıgı aksiyonun hukuka ve demokrasiye aykırı olup olmadıgına bakacaksın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hala bi çok geri kafalı eşcinselliği hakaret gibi görürken serbestlik falan verilemez ülkemizde üstelik bu tiplerden patidede var.bu arada eşcinsel değilim merak ederseniz eğer, sadece birilerinin bu misyonu üstlenmesi gerek yani herkese özgürlük misyonunu; eşcinsellerede..

ha bu arada konuyla biraz alakasız bayada alakalı bi link vereyim bunu vermemin sebebide daha öcne belirttiğim gibi türbancılar eleştirilsin ama uygun bir dille eleştirilsin mesela nasıl mı eleştirilebilirler bkz.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=turbanliya+kapali+mektup
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...