Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Boşananlar kulübü


Aceace

Öne çıkan mesajlar

boşanmışlık geçiren çevremdekilerin dediği ortak bir şey var. kafasına ayrılmayı koyan kadın artık bahane üretmeye başlar. en güzel geçirdiğiniz bile bok gibiydi diyebiliyor. o yüzden dedikleri üzerinden kritik yapmana gerek yok bence. onları demese başka bişey bulacaktı özetle. yüzüne karşı seni artık sevmiyorum veya seni arkadaş olarak seviyorum diyen birisini sen de zamanla unutmaya başlıyorsun. hızlı bir kursu yok malesef bu işin.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim işten bi arkadaşın boşanma hikayesini anlatayım üşenmezsem. ikisi de ilk ilişkisinde, uzun süre takılıp sonra beraber yaşamaya başlayıp 3-4 sene aynı evde işlere gidip gelip baya evli gibi yaşayıp "aileler adını koyun diyor" diyerek evleniyorlar. ne olduysa nikahı koyduktan sonra başlıyor. önce düğünde bi aileler kavga etmiş zaten baya masaları falan devirmişler sdf. (kayseri-izmir çatışması) sonra yeni evlerine çıkıp dünya kadar masraf yapıp döşüyorlar ediyorlar. (arkadaşa ölen babasından miras kalan bir daireyi satıp o parayla sarıyerde bir sitede büyük dubleks alıyorlar)

ne oluyorsa yeni gıcır düzeni kurduktan sonra tükenmişlik başlıyor. en ufak şeylerden tartışmaya uzaklaşmaya başlıyorlar. kız zaten kötü niyetli olmasa da klasik türk kadını, sürekli "dependent". her zaman eteğini arkasından tutan adam istiyor, onun kafasındaki planlar koşulsuz olsun, adam onun prenseslik hayalindeki katalizör olsun. kız tarafında bir sadakatsizlik yok ama tekil bir yaşam kuruluyor. (yeni ev kızın işine 2km erkek köprü geçiyor)

oğlan da boş durmuyor tabi, ondaki tükenmişlik de; hayat boyu kıt kanaat geçinip, iş-güç-birikim-miras sayesinde gelen maddiyat ile ilişkinin 5. evliliğin 2. yılında başgösteriyor. bu tip erkeklerde yaygın görülen "erken evlendim gençliğimi yaşayamadım kanka" durumu başlıyor. eline para geçip biraz daha şık giyinip araba sahibi olup "sürekli başka kadınları etkileyerek ego doldurma" fazına geçmek istiyor. aslında zampara bir tip değil, iş ortamında da öyle davranışları hiç yoktu. ama biraz toplum baskısı (erkek adam sker mekekrekrek) biraz ilişkinin doymuşluğu, biraz da yapabileceklerini, olanaklarının genişlediğini gördükçe sürekli diğer ihtimallere kafa yormaya başlıyor. ve sadakatsizlik buradan kopuyor. gidip kendi adına ikinci bir fesbuk hesabı açıyor ve random kızlara yazmaya başlıyor. nasılsa tutmaz yea diye içindeki bu açlığı herkesten gizli tatmin ediyor. ve bu bir sene falan gidiyor. ta ki kız birgün oğlan yokken bilgisayardan login olmak isteyene kadar. keko hesabı şifreyi kaydetmiş başka bir harfe basınca geliyor saved logins lel.

ondan sonra film kopuyor tabi, sen beni aldattın, kimbilir neler yaptın, kaç kıza yazdın, kaç tanesiyle buluştun, yatak odasındaki leke başkasının kanı mı vs. bir sürü paranoya ve güvensizlik. bundan sonrası sürekli yokuş aşağı. o derece ki arkadaş işten sonra konsol oynamaya geldiğinde bile "eğitim var mesai var" diye yalan söylüyordu.

bir sene daha böyle sürüyor, oluyor olmuyor seviyorum sevemiyorum derken sonunda alışkanlığı kırıp boşanalım diyorlar. mahkemeden gün alıyorlar her şeyde mal paylaşımında anlaşıyorlar (tüm evi komple kıza bırakıyor eleman suçluluk duyduğu için lel KERİZ) ve mahkeme haftası kız "aşkm boşver istersek olur tekrar deneyelim" diye diretiyor. vazgeçip tatile gidiyorlar lelelelel. sonuç: 11 ay sonra tekrar mahkemeye gidip daha nefretli daha hışımlı boşanış. (evin yanına araba da veriyor hehe)

hikaye burada bitmiyor ama. 20'li yaşlarında sürekli kafa ütüleyeceği adam sahibi olan kız (çünkü tipik türk evliliklerinde her koca aynı zamanda kızın meriçidir), birden boşa çıkınca daha sonra ne çabuk unuttun nasıl bu kadar kolay sildin diye triplere girip geceleri aramaya, uzaktan stalklamaya başlıyor. yaklaşık bir sene de böyle gidiyor. hatta şöyle söyleyeyim, kız arabayı vuruyor. arabanın servise götürülüp servisten ikame kiralık aracın kızın kullanımına tahsis edilmesi işine eleman bakıyor boşandıktan bi sene sonra. olay yanımda olmuştu yoksa gelip anlatacak hali yok bu kerizliği. "olm sen zaten hala evlisin o zaman bu kadar gündelik şeylerde errandboyluk yapıyorsan" deyince de utanıyordu tabi. kız sürekli "beni yarıyolda bir başıma bıraktın ühüühü" diye bizim kerizi kafalayıp kullanıyordu hala.

ta ki elemanımız işyerinden başka bir kızla çıkana kadar. o zaman hanımın telefonları direk meşgule atacak kadar rahatlıyor anca. ama o kızın hikayesi evlendiğinden de beter, doğumgünü toplantısında "bana bu hediyeyi mi layık gördün" diye masadan kalkıp gitmesi, "çalışmak yoruyor" diye işten çıkıp elemanın yeni evinde yaşaması ve elemanın parasıyla tek başına tatile gitmesi gibi durumlar var da artık yazmaktan sıkıldım.

moral of the story: don't be a cuck, man the fuck up.

goldbären tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tam türk kadını türk erkeği hikayesi. Al birini vur ötekine. Olan tabii adama olmuş, o ayrı konu.

Ha bu arada türk kadını gibi bir oksimoron yok: en ufak bir şeyde "ben sana muhtaç değilim" beş dakika sonra da "beni asla bırakmayacaksın di mi aşkım?".

Böyle muhtaçlık ya da bırakma etme repliklerini duydum mu topuklarım götüme vura vura kaçıyorum artık.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1 saat önce, goldbären dedi ki:

ama o kızın hikayesi evlendiğinden de beter, doğumgünü toplantısında "bana bu hediyeyi mi layık gördün" diye masadan kalkıp gitmesi, "çalışmak yoruyor" diye işten çıkıp elemanın yeni evinde yaşaması ve elemanın parasıyla tek başına tatile gitmesi gibi durumlar var da artık yazmaktan sıkıldım.
 

bu ne ak asfghj

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

geçmiş olsun. umarım işler yoluna girer yakın zamanda.

anladığım kadarıyla daha boşanma davası açılmamış ve sen ayrılmak istemiyorsun.

çocuk aldırma  olayından sonra 'boşanalım' lafının geldiğini söylemişsin.

sana destek olması amacıyla bildiklerimden bahsetmek isterim.

bir kadın kendisine uzun süreli kaynak sağlayabileceği, gerektiğinde kendisini koruyabilecek ve çocuk yapıp iyi bir baba olacağını düşündüğü bir erkekle evlenmek ister.

yani evlenmek eşittir çocuk. kadın ve erkek için böyle değil mi sence?

30 yaşında bir erkek ve kadını düşünelim.

erkek 24 yaşına göre artık daha tecrübelidir, para-ev-araba-statü vs sahibidir. seçenekleri boldur. daha uzun yıllar üreme yetisine sahiptir.

30 yaşından sonra bir kadın ise biyolojik duvara toslar. artık yumurta rezervleri azalmaya başlamıştır. bundan önce kadının ne dediği artık pek önemli değildir. bir kadın için anne olma yetisini kaybetme düşüncesi korkunçtur.

 

klasik suçlama için kendini düşünüyorsun, bisiklet aldın vs demiş. kadın kendisi ayrılmak istese de suçu erkeğe atar. daha konuşma bile olmadan ev de bakar avukatla da görüşür. maalesef böyle. bunların üzerinde çok durma. eşinin asıl derdini biliyorsun.

sadede gelirsek. eşin çocuk istiyor ve sen de çocuğa artık sıcak baktığını söylemişsin.

bu konuda kendine karşı gerçekten dürüst müsün? gerçekten çocuk istiyor musun? bunun sorumluluklarını göze alıyor musun ? çok önemlisi - eşinle beraber yaşamak seni mutlu ediyor mu?

harbi evet ise bunu eşinle baş başa sakin bir ortamda konuşmalısın. hatta bir aile büyüğünüz varsa psikologdan önce ona danışmanız daha faydalı olabilir.

hayır ise yapacak belli. boşanma bu dünyanın sonu değil. başka kadınlar seni yesin diye karın seni serbest bırakmış olur.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Birde görsen ortada fol yok yumurta yok sadece tepkisini ölçmek icin aldım.bu devamlı bir ileri iki geri yapıp duruyor ama bir yandan da sen sevmiyorsun istemiyorsun sevsen soyle yaparsın yok yüzük bile almadın vs.şak diye çıkarınca da yok kaç lira bu ben pırlantaya değer veririm altına gerek yok (yani diyorki pırlantayı iyi al bana altın istemem evlenitken falan)pintilik yapmışsın yok vs.kendimi vurasım gelmişti neyse konu dağılmasın

Frostbite tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yemin ederim herkes böyle söyluyor kime anlatsam asbsj.

Bazen düşüyorum olum tamam beceremiyoruz bu isleri falan da lan hırsızın hiçmi sucu yok emenike.tamam memleketin ayarı kaçtida abi liselisinden master yapmisina kadar geniş bir skalada sevgili gürühum oldu hepsinin elinde aynı kezbanlık senaryosu

Frostbite tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ee işte sen biraz ekstremine denk gelmişsin. hepsi bu şekilde taktik maktik yok bam bam bam dalacak diye bişey yok dsdsf. tabi bu devirde arkayı kollamakta fayda var ?

sen yine ucuz yırtmışsın, bi arkadaşım bir benzerini nişan - düğün arasında yaşadı, en son hatun düğüne aldığın takıları nişanda takmam diye cıngar çıkarıyordu.

sonuç; gelinlik, takılar dahil hepsi elinde patladı bizim elemanın dsdsf.

-Bonesoul- tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bugün kayinvalide Mersin'e gelecekti. Dün akşam arayıp bahane mahane üretti. Yok bilmem kim evleniyomusta yok bi seyler ile ugrasacakmista.. Hani bahaneyi de oturup yazmamis. Dogaclama yaptigini cok belli etti.

Arayip "annenlere gelmesinler diye haber mi verdin" diye soracaktim. Acmadi telefonu inatla. Vatsaptan "ne soracaksan burdan sor" dedi. Bi de kizlara iyi bakiyomus merak etmeyecekmisim.

Hakkatten tam evdeki krizin ortasinda benim mersinde ne isim var ya... Kayinvalide de gelmiyo..

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...