Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bakmak sexist midir?


sostizm

Öne çıkan mesajlar

parayi eger ben odemeyeceksem hesabi istemem bile, hatun kisi ister onune gelir o oder. feci eziklik boyle baskasinin kartini gizlice alip odemek falan, insanjn biraz kendisine saygisi olur senin degerin ordaki 3 kurusluk hesap mi. erkegin kezbani da cekilmiyor kadinlarinki gibi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Feamer said:

o değilde ayrı konu açacaktım, konu açmaktan korkar oldum :) buraya yazayım dedim

ekşide şöyle bir alıntıya denk geldim ve genel olarak fikirleri merak ediyorum:

said:
bir kız arkadaşım vardı. onu gerçekten seviyordum ve yavaş yavaş onunla ciddi bir gelecek düşünmeye başlamıştım.

günlerden bir gün bana bir yemek sözü vermişti. hikayenin o kısmı hem uzun hem gereksiz. bana "falan filan olursa sana güzel bir restoranda balık ısmarlicam" demişti. yemek günü geldi. mekana gittik. yemeğimizi yedik. hesap gelmeye yakın, baktım çantasından kredi kartını çıkarıp gizlice bana uzattı. o sıra yüzünde öyle güzel bir gülümseme, gözlerinde öyle sıcak bir bakış vardı ki asla unutamam.

biraz kaba bir tabir olacak ama, mekanda "karı parasıyla rakı-balık yapıyor lavuk" demesinler diye hesabı ben ödüyormuşum gibi yaptık. tabi aramızda öyle bir diyalog geçmedi. o kartı aldığım vakit şaşkınlık ve mutlulukla gözlerim hafif nemlendi. kız arkadaşım bana neden öyle baktığımı sordu. sadece "hiiiçç :)" dedim ama içimden çok uzun cümleler kurdum. evet o karşımdaki kadın gerçekten kaliteli bir kadındı. bunu daha önce zaten defalarca göstermişti. bu sefer de perçinlemiş oldu.

şimdi o kadın beni nişanlım. yakında da karım olacak. seviyorum seni hatun*


buda adamın, tarafına yapılan eleştirilere verdiği edit mesaji, eklemeyecektim ama çeşit olsun dedim

edit: arkadaşlar, öncelikle bu entry' nin bu kadar popüler olacağını hiç tahmin etmezdim. entry' yi yazdığımdan bu yana, mesaj kutuma bir kısmı kadın yazarlardan olmak üzere sayısız mesaj geldi. hemen hemen hepsi mutluluklar dileyen mesajlardı. buradan o arkadaşlara tekrar teşekkürlerimi iletiyorum. sadece bir iki tane olumsuz fikir beyan eden mesaj geldi. onları görene kadar, yazdığım entry' nin ardına ne yazılmış diye bakmamıştım. şimdi biraz göz gezdirdim ve gerçekten çok şaşırdım.

kadın - erkek eşitliği savunuculuğunun ve hatta feministliğin suyunu çıkarmanıza gerek yok arkadaşlar. bakın ondan sonra hayattaki güzel şeyleri göremeyen bireylere dönüşüyorsunuz.

kimisi nişanlım için ezik demiş, kimisi benim kadınları ve tabi nişanlımı mal olarak gördüğümü söylemiş, kimisi nasıl öyle bir çıkarımda bulunduysa artık, hesabı hep benim ödediğimi ve öyle olması gerektiğini düşündüğümü iddia etmiş, kimisi yine hayal dünyasından bir şeyler uydurarak kadının erkekten daha az para kazanması gerektiğini düşündüğümü iddia etmiş, kimisi kalite sözcüğüne, kimisi de karı sözcüğüne takılmış.

birincisi; gerek kişiliğiyle, gerek özgüveniyle, gerekse sosyal yaşamdaki saygınlığıyla, nişanlım için en son kullanılacak sıfat ezikliktir. hele ki bu feminist bozuntularıyla kıyas dahi yapılmaz. asıl ezikler, feministlerin ta kendileridir.

ikincisi; ben değil nişanlıma, hayatımdaki hiçbir insana, hatta hayvana bile mal muamelesi yapmam.

üçüncüsü; nişanlım şimdiye dek sayısız defa hesap ödemiştir. hesabı da çoğunlukla kendi kartıyla öder. eğer biraz daha alaturka bir mekandaysak kendisi kartı bana uzatır, ben de öderim. hikayedeki mekan da aynen böyle bir yerdi ve ilk defa böyle bir olay cereyan etmişti.

dördüncüsü; nişanlım zaten benden daha çok kazanıyor. hem de benden iki kat fazla kazanıyor. ben x kadar maaş alıyorsam, o 2x kadar maaş alıyor ve bu, ne benim ne de onun umurunda.

beşincisi; karı parası yeme tabiri benim değil, mekandaki garsonun aklından geçmesi muhtemel bir sözdür.

altıncısı; karı sözcüğü kesinlikle kötü veya aşağılayıcı bir söz değildir. o benim karım olacak, ben de onun kocası. bu kadar basit.

yedincisi; her şeyin bir kalitesi vardır. kadının, erkeğin, insanın, gömleğin, havanın, suyun..

sekizincisi; hayata böyle dar kalıplar içinden ve önyargı gözlüklerinizle bakmaktan vazgeçin. sevin, sevilin ulan.


twist bekledim seviyordum ama kezban cıktı rıza baba diye
olmadı herifte mahmutmuş
:(
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

misal bir örnek anlatayım, iki ofis arkadaşı iddiaya giriyorlar, bir kadın biri erkek, kaybeden dürüm ısmarlayacak, kadın kaybediyor ve öğlen dürüm yemeye gidiyorlar, eskiden dürüm tırları vardı bilmem hala var mi ve öğle arası diye hatırladığım doğru ise beylikdüzünde ki, fuarın oralar bir, dürümcüye gidiyorlar, işte yiyorlar, içiyorlar hesap ödeme zamanı geliyor, kadın çıkartıyor parayı, dürümcü bakmıyor bile kadına adamın başında bekliyor, adam diyor arkadaş ödeyecek hiç duymuyor bile dürümcü... sonuç olarak adam kazandığı iddianın parasını bile ödemek durumunda kalıyor.

olay sadece "ne düşünürler" de değil. karşılaşmadığınız için normal karşılamıyor olabilirsiniz, zira benimde başıma gelmedi ama böyle bir durumda ne yapacaksın, garsonla falan kavgamı edeceksin?

o aktarılan örnekte kadında ya böyle bir ortamdan yetişmenin getirdiği tecrübe ile yada deneyim ile kendince bir çözüm üretmiş, belki muteber bir çözüm değil ama dediğim gibi basit çözüm bu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Garsonla kavga edecek bir şey yok. Kadının kendi parası, ödemeyi almayacaksa ödeme yapılmayacak demek. Bunu belirttikten sonra istediği kadar gerizekalı yobaz olsun parayı morara morara alacak o noktada. Garson hayvan oğlu diye yanındaki kadına hakaret edilmesine göz yummak nedir yani? Zaten İstanbul'da fatihte kuru fasülyecide olmayan boyutta yobazları nerelerde keşfediyorsunuz hiç anlamadım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Süper gerçekten kelimeler kifayetsiz kalıyor

Duyduk diyoruz yaşanmış vaka var, vay diyor yalancısın

Geçekten ibretlik, değişik bir kafa yapısı veya kedi gibi sanıyorlar bilemiyorum

Kaç sene geçti şu hikayeyi alakasız bir vesile ile duyduğumdan ve kadın kotu kadın muzeyyen kahkahası atı bu arada adam anlatırken, aklımdan bile geçemdi adam yalan söylemiştir diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yalan olduğunu damara basmak için söyledim. böylesine saçma bir hikayeyi (anlatanın gerizekalılığı) gelip burada aktardığın için.

yani çok çok çok saçma olduğu ortada.

peki neden dram yaratıyorum:
eğer hikaye gerçekten doğruysa ise çıkardığın -ya da çıkarılan- sonuç çok saçma.

-dürümcü parayı almadı
-yazık bak adam kendi vermek zorunda kaldı.
=hatalı davranış

hayır arkadaş. sonuç bu değil.
sonuç olarak adamın parası da olmayabilirdi değil mi? o zaman ne olacaktı? arkadaşım alır mısın bayandan şu parayı diye kavga etmeyecekler miydi dürümcüyle?

lütfen git ve bu hikayeyi anlatanları aşağıla bizim için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Feamer said:

misal bir örnek anlatayım, iki ofis arkadaşı iddiaya giriyorlar, bir kadın biri erkek, kaybeden dürüm ısmarlayacak, kadın kaybediyor ve öğlen dürüm yemeye gidiyorlar, eskiden dürüm tırları vardı bilmem hala var mi ve öğle arası diye hatırladığım doğru ise beylikdüzünde ki, fuarın oralar bir, dürümcüye gidiyorlar, işte yiyorlar, içiyorlar hesap ödeme zamanı geliyor, kadın çıkartıyor parayı, dürümcü bakmıyor bile kadına adamın başında bekliyor, adam diyor arkadaş ödeyecek hiç duymuyor bile dürümcü... sonuç olarak adam kazandığı iddianın parasını bile ödemek durumunda kalıyor.

olay sadece "ne düşünürler" de değil. karşılaşmadığınız için normal karşılamıyor olabilirsiniz, zira benimde başıma gelmedi ama böyle bir durumda ne yapacaksın, garsonla falan kavgamı edeceksin?

o aktarılan örnekte kadında ya böyle bir ortamdan yetişmenin getirdiği tecrübe ile yada deneyim ile kendince bir çözüm üretmiş, belki muteber bir çözüm değil ama dediğim gibi basit çözüm bu

dsajkfhuıwsefhasjldfh hikayeye gel
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şimdi efendiler, olaya saçma sapan bir yerden yaklaşıyorsunuz.

ilk olaydaki kadının davranışı çok aşırı ve yersiz bulanlar olduğu için bende bana anlatılan benzer bir olayı anlatım ve böyle şeylerin olabileceğine dair bilgi verdim, ve yorum olarak da eğer kadın bu gibi davranışlar la daha önce karşılaşmış ise onlara istinaden böyle bir davranış içine girmiş olabileceğine değindim.

hal böyle olunca, iki vak'a alıntılamaktan başka bir şey yapmamış olarak, sürdürülecek bir iddiamda olmadığından, her hangi bir iddiayı desteklemek için bir şey uyduracağımı düşünmek gerçekten abes. -ayrıca uyduracak olsam bir şey böyle bir şey niye uydurayım, resmen hakaret...-

diğer taraftan ilk olaydaki kadına -kredi kartını erkek arkadaşına uzatıp, kendi kartı ile ödeme yapmasını sağlamak- "kezban" diyorsunuz da, kayıtlara geçmiş kezban davranış biçimleri ile ne eylem, ne motivasyon olarak benzer bir yanının olduğunu düşünmüyorum.

sinsi manipülatif den, maçoluğu yayma kürsü başkanına kadar bir çok yakıştırma yapılabilirde, "kezban" çok zorlama bir sıfat olur gibime geliyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...