E Mesaj tarihi: Haziran 10, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 10, 2014 /discuss... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
madcow Mesaj tarihi: Haziran 10, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 10, 2014 pad in verdigi korumadan dolayı(psikolojik ve fiziksel) amerikan futbolcularının direk darbede koydugu force un rugbycilerden daha sert oldugunu bi belgeselde gostermislerdi. ama tabi pad sayesinde force dagıldıgı icin bireysel acı azalıyo. eger bu acıdan karsılastırılacaksa cekilen acı acısından rugby daha buyuk ama hit(sadece gorunus degil ayrıca ses falan acısından) amerikan futbolunda daha guzel. rugby ve af arasındaki en buyuk fark oyunun akıcılıgı rugby cok daha akıcı bir oyun af durup durup kalkıyor surekli olarak. akıcılık tabiki guzel olsa da af de her oyunun bir mac olması gibi bir durum var. cunku her top yere kondugunda bambaska taktikler cıkıyor. ben oynarken bizim defansta 3 farklı dizilisimiz her dizilise ait rakibin oyununa/dizilisine bagımlı ve bagımsız 5-6 farklı taktigimiz vardı. hucumda bu daha da genis. o yuzden taktiksel derinlik arıyosan af daha iyi. daha yazarım da ikisinin de guzel yanları var ben kendim af oynadıgım icin af diyorum. daha gecen pazar tafl final macı vardı baya keyifliydi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sabonis Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Televizyonda izlerken play'ler arasında çok zaman geçtiği için amerikan Futbolu sıkabilir ama izlemesi kesinlikle daha zevkli ve muhtemelen 50 kat falan daha taktiksel. Bi kere top ileri atılabiliyor lan, trilyon tane opsiyonu oluyor takımın. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Amerikan futbolu eğer direk ilgilenen bir insan değilseniz özet versiyonları var "play by play" yada "no stop" felan tadında. Bu sayede normalde TV de izlesen 4 saat süren maç (topun canlı olduğu süre 1 saat normalde) 30 dakkada felan izlenebiliyor. Bu arada diz altına yada baldırına kask yemeyen o acıyı bilmez. O bıraktığı köpükler felan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
serjuhan Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Cidden çok keyifli bir spor gibi de ben ölürdüm heralde o darbelerin birçoğunda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Valla ben 5 sene oynadım belde fıtık başlangıçı dışında hiç bi problem yok ki oda bence AF den çok sabah akşam blgisayar karşısında oturmaktan. 60 kiloda oynayan adam var, 160 kiloda. Herkes dengiyle itişip kakışıyo zaten , ölümcül darbe öle çok olmuyor, her maç bi tane ha bazen bi gözün kararıyo ama oda oynun fıtratı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elma Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 ben de 2 yıl sabanci pirates/istanbul cavaliers da oynadım. Yarım dönem de isveçte erasmusken oynamıştım yerel takımla. 100 kilo üstüydüm hep offensive line oynadım. Evet kilona yeteneklerine göre pozisyona geçiyorsun. sağlam depar atıyorsan runner, sumo yeteneklerin varsa kodum mu oturturum diyorsan linemen vs. Rugby bana hep uzak geldi. Korumasız bir de sürekli paslı falan riskli oyun. Ayrıca AF'de her down 4-5 saniye sürer, o 4-5 saniyeye sıkıştırılmış enerji rugby başta olmak üzere hiç bir sporda yok bence =) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 bu varken... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
KenshinHimura Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 türkiye de ikisinden de bi bok olmaz AF milli takımını otobüsle italya ya göndermeye çalıştılar sfdf bu da ragby milli takımının hazin sonu http://habervole.com/ragbide-skandal/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elma Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 11, 2014 KenshinHimura said: türkiye de ikisinden de bi bok olmaz AF milli takımını otobüsle italya ya göndermeye çalıştılar sfdf bu da ragby milli takımının hazin sonu http://habervole.com/ragbide-skandal/ ben sporu bıraktığımda AF milli takımı yılda 2 kere toplanıyodu sdfsdf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Afterdeep Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 Ben 1999-2003 yılları arasında Bilkent Judges'da oynadım. İlk kurulan takımdaydım. 4 sene çok eğlendim, bugün 60 tane kardeşim var o takım sayesinde. İlk zamanlar korumamız olmadığından idmanlarda hırstan 180 derece birbirimize girerdik, çok sakatlıklar yaşadık :) Efsane takımdı, sadece Hacettepe ve Boğaziçi'yi yenemedik, onun da nedeni 35 yaşında 10 yıl önce mezun olmuş bodyguardlık yapan boş beleş adamları oynatıyorlardı, bizim üniversite takımında aktif olarak okuyan öğrenciden başkasının oynaması yasaktı. O dönemde herkesi yendik, ODTÜ ile final maçında da galip gelerek ilk kupayı alan takım olduk. Mezun olduktan sonra Avustralya'da 2 sene yaşadım, o dönemde de rugby oynadım ama Amerikan Futbolu'nun yeri bende hep ayrıdır, korumalar daha fazla delilik yapma imkanı sağlıyor o yüzden ben kesinlikle AF'yi tercih ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jaegerjaquez Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 hayatımda ciddi olarak yapmak isteyip de yapamadığım tek spor amerikan futbolu ya üniversitede gircektim takıma ne güzel 2. öğretim olduğum için antremanlar çakışıyodu derslerle nası üzüldüysem 6 ay idman yapmadım, kilo aldığım bi dönem vardı ya işte 6 ayda 88 den mi ne 120 oldum ilk defa da burda yazıom bunu hatırlayınca hüzünlendim gene :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 amerikan futbolu sayesinde kardeşlik olayı çok doğru futbol yada basketbol gibi kolay bi olay olamdığından takımlaşmak çileler birbirine bağlıyo nsanları biz 5 sene bozyunca dişimizden tırnağımızdan para arttırıp malzeme aldık saha kiraladık felan ama bugun olsa aynı şeyleri yaparım gene Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 12, 2014 bu arada rugbycilerinde staminası yadsınamaz ben bi sezonda admaların bi macta kosutgu kadar kosmuyodum o ayrı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elma Mesaj tarihi: Haziran 13, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 13, 2014 Bone çok doğru noktaya parmak bastın. AF nin doğası gereği herkey birbirinin götünü kollamak zorunda. Özellikle linelara çok iş düşüyor. Bu yüzden diğer sporlardan daha fazla takım oyunu var. Bir nevi asker bölüğü gibi savaşa çıkıyorsunuz her downda ve en zayıf halkanın hatası herkese mal oluyor. Bu sporun bu yönden faydasını İsveç'te erasmusken görmüştüm ben. İsveçliler çok soğuk, hiç arkadaş edinemiyoduk. Ben tek yabancı olarak yerel takıma girdim, sonra bi anda kankalarım doldu cheerleaderlarımızla partilere akar olduk =) Rugbycilerde sağlam kondisyon var AFcilere göre, tavşan gibi koşuyolar. Şimdi düşünüyorum da biz offensive line oynarken tek yaptığımız sumo güreşiymiş sdfsdf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masticore Mesaj tarihi: Haziran 13, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 13, 2014 Bir de avustralya futbolu var anlayana kadar bu ne salak şey demiştim sonra hoşuma gitti :) rugby'den güzel bence http://www.youtube.com/watch?v=OqymJpIhpPY Bir de rugby cok sert . Amerikan hiç izlemedim ama o kadar degildir. Kemik kemiğe degmesi başka Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
deadwoll Mesaj tarihi: Haziran 13, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 13, 2014 2 sene kadar rugby oynadım ben Türk takımlarında. Tam dramdı tüm organizasyonlar, Yunanistan olayını okuyunca normal karşıladım. Zamanında Samsun'a cenaze yakını taşıyan minibüsle gittik, toprak sahayı ıslatıp bataklıkta maç yaptık, sonra hortumla yıkandık. Gerçi pek koymadıydı çünkü 6 ay zımpara halı sahada antreman yapmıştık, alışıktık... Her neyse, amerikan futbolunu çok takip edemedim ama rugby için konuşmak gerekirse; taktik var bayağı, tabii amerikan futbolundaki gibi satranç değil. Genelde doğaçlama gelişiyor scrum ve taç organizasyonları hariç. Bir de işte forvet oyunu, kanat oyunu vs. temel organizasyonlar var. Sertlik konuşmak gerekirse, rugby union (15 kişiyle oynanan) göründüğü kadar sert değil, tackle kuralları çok sıkı ve saha kalabalık olduğundan önden/yandan tackle'larda charge mesafesi kısalıyor. Bir de oyuncular genelde birbirlerine saygılı; gereksiz sertlik peşinde koşan pek yok. Oyuncular kibar. Zaten maç içinde kavga vs. bayağı ağır şekilde cezalandırılıyor. Öte yandan sevens ve özellikle rugby league bayağı sert ve gereksiz bence. Göğüs yukarısına tackle, charge vs. serbest. Topsuz oyuncuya müdahale yanlış hatırlamıyorsam yine bu oyun türlerinde var (karıştırıyor olabilirim). Seyir zevki olarak rugby zaman geçtikçe forvet oyununa kayıyor gibi görünse de (bir kaç senedir çok takip etmiyorum gerçi union'ı) yine de amerikan futboluna tercih ederim. Akıcılığının yanında bence koruma olmaması da avantaj, daha estetik bir oyun izleyebiliyoruz. Sevens bu açıdan biraz daha güzel, bayağı sağlam koşular ve organizasyonlar çıkabiliyor. Kondisyon işi de bayağı acayip. Rugby oynarken okul çıkışı spor salonuna gidip antreman yapıyordum, sonra antremana gidiyordum, haftasonları genelde maçlar oluyordu falan ve ben bu tempoyu bayağı rahat kaldırıyordum. Ki forvet antremanları bayağı bir patlayıcı güç antremanı içeriyor. Eve gittiğiniz zaman bacaklarınızı ve omuzlarını hiç hissetmiyorsunuz. Şununla kapatayım, adam rugby'nin Pele'si: http://www.youtube.com/watch?v=lVRbAhypio0 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar