ahmedinejad Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Üç yuva yıkıcı: İçki, kumar ve iç mimar! "nevzat tarhan" said: iç mimari mesleği ile uğraşanlar yanlış anlamasınlar ancak mesleklerinin bazı risklerini onlara anlatmak istiyorum. özellikle iç mimari ve tasarım üretiminde önde olan italya, ispanya’nın süratle krize yönelmesi bazı sosyal hastalıkları bize hatırlattı. bu üç sosyal hastalık aile de ve ülke de ekonominin çöküşünün görünmeyen psikososyal nedenidir. batının “hedonizm, egoizm ve komfortizm” hastalıkları çöküşün işaretleri olarak düşünülmelidir. bu sosyal hastalık belirtileri bizde de çokça rastlanır oldu. zevkçiliği, bencilliği ve kişisel rahatını yücelten bireylerin çoğunlukta olduğu hiçbir aile mutlu olamaz, hiçbir kurum devam edemez ve hiçbir toplum ayakta kalamaz. bu üç hastalığın sonucu… insanların tembelleşmesi, lüks ve eğlencenin yüceltilmesi, görev ve sorumluluk duygusunda azalma olması, israfın, aç gözlülük ve doyumsuzluğun yaygınlaşması, sosyal ilişkilerde saygının ve empatinin değerini yitirmesi, bencilliğin teşvik edilmesi sonucu toplum da bazı değerler geriler. `sevgi, saygı, güven, merhamet ve sorumluluk değerleri zarar görür.` halkın düzene sevgi ve güveninin zayıflaması ile birlikte toplumda adalet ve dürüstlük duygusunun gerilemesi sonucu gelir dağılımının bozulması ortaya çıkar. http://www.haber7.com/prof-dr-nevzat-tarhan/haber/908528-uc-yuva-yikici-icki-kumar-ve-ic-mimar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ahmedinejad Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 devamı daha güzelmiş yazının. said: “X” kuşağı gençlik Yemeyeceksen, harcamayacaksan, neden kazanıyorsun? diyen eşler şirketleri batırmaya devam edecekler. Hatta bir genç çalışanımız iyi maaş aldığı halde işten ayrılmıştı. Kalite standartları gereği neden ayrıldığını öğrenmek istedik ve sorduk aldığımız cevap ağzımızı açık bıraktı. 25 yaşındaki genç “Burda iyi kazanıyorum ama harcamaya zamanım olmuyor neden çalışayım ki?” demişti. Amacı yemek içmek ve eğlenmek olan “X” kuşağı gençlere insani değerleri öğretmek ve yüksek idealler vermekten başka çözüm gözükmüyor. kazandığı parayı harcamayacak da ne yapacak cidden çocuk. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Millet özel sektörün köpeği çünkü. Haftanın 7 günü sabah akşam çalışacaksın yoksa saygısız oluyorsun. Ne güzel kafaymış. O kafadaki şirket batsın zaten bi zahmet. Herkes bi kere dünyaya geliyor. Kompleksli patronun altında hayat mı çürütülür? Bi de saygı öğretmek falan demiş. Geçmiş olsun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mino Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Bunun dengesi sağlandığı anda her şey daha güzel olacak. Özellikle petrol zirvesinden sonra "arsızca büyüme" olayları bitecek. Daha stabil, daha reel gelişmelerle adım adım kalkınma olacak. Bizim neslin fazla çoğalma yanlısı olmaması dünyanın hayrına hatta. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Karea Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 halkın düzene sevgi ve güveninin zayıflaması ile birlikte toplumda adalet ve dürüstlük duygusunun gerilemesi sonucu gelir dağılımının bozulması ortaya çıkar. ulkede super bir gelri dagilimi var da aman bozulmasin demisler herhalde burda degil mi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 hehe bizden önceki kuşaklar köle olduğu için öle. x,y ve z. süperiz ulan y miydik biz 86 lılar? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
imamizer Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 said: “X” kuşağı gençlik Yemeyeceksen, harcamayacaksan, neden kazanıyorsun? diyen eşler şirketleri batırmaya devam edecekler. Hatta bir genç çalışanımız iyi maaş aldığı halde işten ayrılmıştı. Kalite standartları gereği neden ayrıldığını öğrenmek istedik ve sorduk aldığımız cevap ağzımızı açık bıraktı. 25 yaşındaki genç “Burda iyi kazanıyorum ama harcamaya zamanım olmuyor neden çalışayım ki?” demişti. Amacı yemek içmek ve eğlenmek olan “X” kuşağı gençlere insani değerleri öğretmek ve yüksek idealler vermekten başka çözüm gözükmüyor. yalnız ahlak üzerinden emek sömürüsünü savunmak efsaneymiş. haftada 6 gün sabah 8 akşam 8 mesai kitleyip arada da 9 larda çıkartıyorlardır kesin 3-5 bin maaş vererek. ee ben ne ara hayatımı yaşayıp, kazandığım parayı harcayacağım diye sorana cık cık dejenere seni diye ayıplamalar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cambazct Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 her kusu silktiler bi ic mimarlar kaldi zaten anasini satiyim, NE ALAKASI VAR LAN YAPRAK diye bagirasim var bunu yazan adama... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
imamizer Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 abi tekrar tekrar okuyorum kafaları yiicem. ne alaka lan iç mimarlıkla bunun. “hedonizm, egoizm ve komfortizm” diye sıralıyorsun, sosyal hastalık diyorsun. kurduğu tek ilişki krizde olan italya ve orada mimari ve tasarımda gelişmiş olması. e o zaman başlığı tiramisu veya ferrari toplumu sarsıyor diye de atabilirdin ne farkı vardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ahmedinejad Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 işin acı tarafı bu adama akil adam muamalesi yapıyor bazı tipler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Frostbite Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 ne kafalar var ya..şakirt'in içenide çekilmiyor amenike Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mep Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Bunu diyen fetocu psikiyatrist! , cemaatin zengin tayfasının lükse tapması hakkında ne düşünüyor acaba? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ren Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 11, 2013 yorumlarda yine beynim aktı. konforu putlaştıran mı dersin. karısının çirkefliğini boşanma kanununa atan mı dersin.. said: son 6284 sayılı kanun cıktıktan sonra da cok saglam gaza geldi,kafayı iyice sıyırdı..şu an boşanma davası acmıs ortada hic birsey yok iken ve biz bosanacagız.ev kredisi var,diger borclar var.bunların hepsini bana taktı. bi de şimdi 80 bin liralık tazminat davası acmıs.istedigi hayatı yasamak icin.alın size kapitalizm. alın size 6284 sayılı aileyi koruma kanunu.kadına bekcilik yaparak aile korunmaz bunu öğrenemedi büyükler.kur'an ve sünnet gitti, yahudinin oyun kuralları hayatımıza hakim oldu. daha cok satın al daha cok tüket ve mutlu ol kuralını insanlar hayatlaırnın sonuna kadar uygulamaya koydu. hem bu dünyalarını hem ahiretlerini yaktılar,yakacaklar. meali, param için evlenen birini buldum. o kadar darladım ki artık dayanamadı. ancak ben benimle param için yaşamasına göz yummak istiyorum. otursun evde yemek yapıp seks ihtiyacımı karşılasın. sığ evlilik kafası ahaha. önceki yorumda devamı varmış. evde oturduğunu tutturamamışım. said: eşim bana eşyayı sana tercih ederim diye rest cekti. ben istedigi pahalı esyalar yerine daha makul seyler alalım deyince bana "benim eşyaya önem verdigimi biliyorsun. evlenmeseydin o zaman" dedi. her dedigini aldık,her istedigini yaptık, istekleri bitmek bilmedi.sonunda kendisi de itiraf etti hic mutlu olmadıgını.ama almaktan da vazgecmedi. borca girdik, ikimiz de calısmamıza ve iyi maaş almamıza ragmen ay sonunu getiremez olduk. eşim istedigi gibi harcayamaz olunca zaten bozuk olan psikolojisi daha da bozuldu.en ufak seyden kavga cıkarıp alısverise gitmeye basladı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar