Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ulus'ta başlayan Anıttepe'de biten 1 günün hikayesi


KuddusiMavra

Öne çıkan mesajlar

hic kotu birsey yok, usa askerleri bizim sinirimizi korumaya gelmisler zaten. suriyeye de kucuk kucuk demokrasi paketleri yollarlar yavas yavas.

bunlarin haberlerde cikmasina bile gerek yok bence. bunun kararini alan, buna izin veren yoneticilerimiz en dogrusunu bilir yaparlar ne de olsa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Az sayıda amerikan askerinin olması iyi bir şey ki orada. Burada bende varım, türkiye ye saldırmak bana saldırmaktır mesajını vermek için oradalar. Gözdağı. Başka bir şey değil. Az sayıda amerikan birliğinin orada yapabileceği herhangi bir şey de yok zaten.

Amerikanın gizli çıkarları hede hödö!!! diyen komplo teoristleri de olabilir tabii.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İzmirde 200k dan fazla adam yürüdü hiç bir olay çıkmadı. egerki izmirliler ankarada olsa durum cidden kötü hale gelir o barikatla kalmaz halk direk meclise girerdi sanırım. Gerçi valimizde iyi adam sayılır ama polis izmirde 200k lık halka biber gazı sıkacak ! halk polisi denize döker.

bundan 8 sene önce falandı alsancak vapur iskelesinde,çimlerde içiyoruz vs.. 3-5 polis halka açık yerde içilmez vs.. diyerekten gençleri kolundan tutp kaldırıyor! oradan bir amca çıkıyor napıonuz gençlere vs.. derken ortam genişleyip karşıyor. sonuc; 2 polis denize atılıyor. etraf polis minibusu doluyor gençler kaçıyor . kimseyi alamıyorlar içeriye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

200.000 adamdan bahsediyoruz ne tank ı? git bir ukraynadaki devrimi falan izle.halk yürüdümü şaka maka tutulamıyor. sanırım bundan yıllar yıllar evvel romanyada çavuşesku yada olmuş halk gaza gelip gitmiş asmış adamı.

he bizde biraz fazla koyunluk var ama olmaz olmaz deme bir gün tayyibede vurur piyango.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://www.cnnturk.com/2012/turkiye/10/31/abd.askerleri.diyarbakirda.iddiasi/682628.0/index.html

http://www.islamicinvitationturkey.com/2012/10/25/us-commander-we-sent-troops-turkey-for-syria/

http://www.haberturk.com/dunya/haber/788333-turkiyeye-abd-askeri-yolladik

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=74907

http://www.israhaber.com/turkiye-amerikan-askeri-yerlestirmeye-basladi-14854-haberi.html

http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1351241887&year=2012&month=10&day=26

http://www.dha.com.tr/default.asp

http://www.yenimesaj.com.tr/?haber,659206/coniler-turkiye-de-neden-cirit-atiyor

http://www.internetajans.com/haber/bu-durumda-abd-askerleri-kayboldu-haberi-16569h.html

http://www.todayszaman.com/mobile_detailn.action?newsId=296352

http://www.eutimes.net/2012/10/us-deploys-troops-to-turkey-amid-syria-unrest/

http://haber.mynet.com/abd-askerleri-diyarbakirda-659293-guncel/

http://www.velfecr.com/abd-askerleri-turkiyede-nicin-konuslandirildi-7399h-tr.html

http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/coniler-simdi-de-diyarbakirda-h6420.html

http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/16407-abd-askerinin-gelmesi-anayasanin-delinmesidir.html


.
.
.
.
.
.

Amerikan askeri Türkiye'de olsa ne olur diyerek soran 2 grup var.
1. grup öğrenmek için sorduğunu söylüyor.
TBMM'den izin alınmadan Türkiye Cuymhuriyeti topraklarına yabancı asker kabul edilmesi anaysal suçtur, hatırlayan bilir, Kuzay Irak'a ilk etapta 62.000 Amerikan askerinin Türkiye üzerinden gönderilmesi için meşhur 1 Mart Tezkeresi TBMM'de oylandı ve muhalefet + AKP içerisindeki bazı vatansever milletvekilleri HAYIR dediği için Amerikan askerleri Türkiye'ye gelemedi. Dolayısıyla izin almadan meclisten yabancı ülke askerinin Türkiye'ye konuşlandırılması suç.
2.grup ise "ne var yani, olsa ne olur, müttefikimiz değil mi Amerika?"edasında sormuş. Bu soruyu safça buluyorum eğer harbiden art niyet yoksa. Türkiye her zaman askeri gücü ile övünen bir ülke, müttefikimizin askerine ihtiyacımız mı var ki sınırlarımızı korumak için?

Genel cevabım da Anadolu halkı genel olarak yabancı askeri sevmez, bunun genetik-kültürel kodlama olduğunu düşünüyorum, Kurtuluş Savaşı'nda yabancı askerin ne olduğunu en iyi bilen Anadolu insanıdır, bu nedenle bizim topraklarımızda yabancı ülke askeri ve hele hele emperyalist Amerikan askeri canımızı sıkar, üzer bizi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Art niyet yok. Suç olduğunu da bilmiyordum ama bir grup amerikan askerinin gelmesi büyük bir problem değil yine de.
Ülke olarak askeri kuvvetlerimizden övünüyorsak, şöyle yapmalıyız böyle yapmalıyız diye bir şey yok. Devlet veya ülke olarak değil kişisel olarak övünenler olur. Birileri övünüyor diye de yararlı bir olaydan vazgeçilmez. Üstelik ülke olarak zaten sınırlarımızı tek başımıza korumuyoruz, koruyamayız da. Malatya'da füze savunma sistemleri var mesela. Buna rağmen İran bir çok şehrimizi füzeleriyle vurabilir. Sınırını değil şehrini koruyamazsın.

Kendi karakollarını korumakta güçlük çekiyorsun, saldırı olduğunda saatlerce yardım bile gönderemiyorsun bir avuç teröriste karşı.

Üstelik amerikanın oraya asker göndermesi tamamen savaş çıkmasını engellemeye yönelik bir hamle. Neredeyse savaş çıkıyordu zaten havan toplarının sınırlarımıza düşmesinden dolayı. Birkaç kişi daha ölseydi ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Amerikalıların orada olduğu duyurulduktan sonra da sınırlarımıza havan topu düşme olayları kesildi. Gerginlik azaldı.

Sizi bilmem ama, ben savaş çıkmasından yana değilim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ne engellemesi ya? niye engellesin amerika savas cikmasini?amerika degil mi zaten suriyenin kuyruguna basan? turkiye durup dururken mi suriyeyle papaz oldu? biyandan turkiye uzerinden ordaki silahli gruplara silah yollayan amerika degil mi yine?

saf misiniz numara mi yapiyosunuz? yoksa son 1 ayda cok mu tv izlediniz de suriye-turkiye gerginligi diye beyninize islediler, olayin aslini unuttunuz?

yazik ya
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yazık mazık triplerine girmek nedir?

Amerika başkanlık seçimlerinden önce savaş mavaş istemiyor. Sonrasını bilemem, seçime göre değişebilir.

Suriye ye karşı tavırları senelerdir belli zaten. Ama olaya türkiye de karışırsa bölgesel savaş çıkacağı bal gibi ortada. sonra ver elini dünya savaşı. sence bunu mu istiyorlar?

Akp nin tasmasını tutup suriye ye savaş açmasını da engelleyen amerika değil mi ayrıca?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O Gün Ankara’da Olmak...

29 Ekim kutlamaları öncesinde yayımlanan “Cumhuriyet Yasaklanamaz” başlıklı Cumartesi yazımın bitiş cümleleri şöyleydi:

“Korkmayalım!

Yürekli olalım!

Cumhuriyet düşmanlığına boyun eğmeyelim!

Cumhuriyet yasaklanamaz!

Cumhuriyete konulan yasak sıradan bir yasaklama değil; daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok insan olmak için geleceğe yürüyüşümüzde; önümüze konulmuş olan gerici bir barikattır.

Bütün gerici barikatlar gibi, kararlı, onurlu, bilinçli bir yürüyüşün önünde dağılıp parçalanmaya mahkûmdur...”

O gün Ankara’da, Ulus’ta, sonsuzluğa kadar yaşamasını dilediğim ölümsüz anıtın hemen önünde, basına ve konuşmacılara ayrılmış otobüsün içinde konuşma sıramın gelmesini beklerken tanık olduklarım, beklentilerimin ve umutlarımın da ötesindeydi...

Dışarıdaki topluluğun içinde, biber gazı ve basınçlı su saldırısından nasibini fazlasıyla alan eşim, bu saldırılar sonrasında buluşup Mustafa Kemal’e doğru yürüyüşe geçtiğimizde izlenimlerini anlatırken “Polis barikatına doğru yürüyenler arasında çıldırmış gibi gençler vardı...” dedi...

O günden bu güne aklımdan çıkmayan bu “çıldırmış gibi gençler...” sözünün altını çiziyorum...

Çünkü, kendimi de en başta katarak söylüyorum, bugün bu ülkede yaşanmakta olan baskı, yalan, şiddet ve adaletsizlik ortamı, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, namuslu, vicdanlı, kimlikli, özgür ruhlu insanları çıldırma noktasına getirdi...

Eğer gençlik çıldırma noktasına gelmişse, buna neden olanlar korkmalıdır...

Ve zaten korkuyorlar da...

***

O gün Ankara’da baharı aratmayacak pırıl pırıl bir gün yaşanmaktaydı...

Sıhhiye’den Ulus’a zahmetsizce ulaştık.

Herhangi bir polis barikatı, bir engelleme yoktu.

Fakat Ulus’a ulaşıp 1. Büyük Millet Meclisi’ne açılan caddenin panzerlerle kapatılmış olduğunu; giderek artmakta olan kalabalığın sadece Ulus alanına, anıtın çevresine tıkılmak istendiğini gördüğümde, buluşmanın ve kutlamanın pek de kolay geçmeyeceği anlaşılmıştı...

ADD Başkanı Sayın Tansel Çölaşan konuşmasına 12.00’ye doğru başladı.

Bu sırada kalabalığın giderek büyüdüğü ve polis barikatının zorlanmaya başlandığına ilişkin haberler almaya başladık.

Sayın Çölaşan olacakları sezmişçesine, konuşmasını polise yönelik barışçı sözlerle sürdürmekteyken, sanki bu sözlere yanıt verircesine biber gazı ve basınçlı su saldırısı başladı.

Bu saldırının ilk kez bu kadar yakından tanığı ve hedefi oluyordum.

Sözlerimi sakınmadan söyleyeceğim: Sinsice, alçakça, kalleşçe bir saldırıydı bu...

Diyelim ki gitgide büyüyen kalabalık barikatları zorlamaktaydı...

Fakat amaç bu zorlamayı durdurmaya çalışmaktan çok, kalabalığı paramparça etmekti...

Nitekim basınçlı su ve biber gazı dalgaları basın otobüsünün üzerinden de aşarak Kurutuluş Savaşımızın görkemli anıtına kadar ulaşmaktaydı...

Evet, bir görevin yerine getirilmesinden çok, tıpkı bir savaşta karşı tarafı yok etmek için girişilmiş, kalleşçe, sinsizce, düşmanca bir saldırıydı bu...

Fakat dağılıp parçalanan, o büyük insan topluluğu değil polis barikatları oldu ve hep birlikte büyük bir coşkuyla, akarcasına, Mustafa Kemal’e doğru yürüdük...

***

Bu ülkede yaşanmakta olan kötülüklerin baş sorumlusu olan kişi, polisin görevini yapmadığını iddia ediyor.

İstediği, bir ulusal bayramı kutlamak için bir araya gelen, genç, yaşlı, çoluk, çocuk, binlerce, on binlerce, yüz binlerce, tüm ülke ölçüsünde düşünüldüğüne milyonlarca insanın panzerlerin altında ezilmesi, taranması, katledilmesi, yok edilmesi olmalı...

Kin ve nefret söyleminin sahiplerinden başka bir şey zaten beklenemezdi ve beklemek de abes olur...

O gün Ankara’da yapmaya hazırlandığım konuşmaya, 93 yıl önce, İzmir’in 15 Mayıs’ta düşman askerince işgalinin hemen sonrasında 23 Mayıs 1919’da gerçekleşen görkemli Sultanahmet Mitingi’ni anarak başlayacak ve sözlerimi Halide Edip’in o mitingdeki konuşmasından unutulmaz bir cümleyle sürdürecektim: “Vatan behemehal kurtulacaktır...”

Orada yapamadığım konuşmamın son cümlelerini buradan söyleyeyim:

Vatan, bu ülkenin tepesine çöreklenmiş gerici, karanlık, emperyalizm işbirlikçisi güçlerden behemehal, mutlaka, kesinkes kurtulmalıdır ve kurtulacaktır...

Hiçbir barikat, bu öfke, bu inanç, bu bilinç, bu özveri, bu cesaret, bu kararlılık selinin önünde duramaz ve durmaya da yeltenmemelidir...

3 Kasım 2012 - Cumhuriyet
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

teşekkür ederim.
arkadaşlarla 2 sene önceki Bağdat Caddesi'ndeki yürüyüşe katılmıştık ama biz beğenmemiştik çünkü o zaman yürüyen onbinlerce kişinin tek derdi laiklikti ve sloganların 90%'ı "Türkiye laiktir,laik kalacak" tı. Yanlış anlaşılmasın, elbette laiklik benim için de vazgeçilmez bir ilke ama ülkenin bağımsızlığı elden gittikten sonra, 6 okun 5'i budandıktan ya da yok edildikten sonra Türkiye laik kalsa ne olur, kelmasa ne olur? Yani orada yürüyenlerin cumhuriyetin kazanımlarının geri kalanları ile ilgili bir derdi yoktu diye düşünmüştük o zaman. Bu nedenle arkadaşlarla bir daha Bağdat Caddesi'ndeki yürüyüşte yürümeme kararı almıştık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben sizi anlamiyorum gercekten. Hukumete kotu diyorsunuz ama geldiginden beri kendi capinizda hicbirsey yapmamissiniz simdi atese atilmis tenceredeki kurbagalar gibi son cirpinis perdeleri yapiyorsunuz. Ayrica sinira USA geldi diye ortaligi karistiriyorsaniz; Adanada adamlarin base var gidin once orayi bir hesap sorun kucuk kemaller ;)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...