ahmedinejad Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Bugün başlamış. izmir'de ve sakarya'da eski kamu binalarını yıkmaya başlamışlar. 100 sene sonra falan biter inş. bu arada dinamitle yıkacaklarmış çoğu binayı. vid related. http://www.youtube.com/watch?v=g7z-FQUrfhc Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 anasını avradını bu işin, hatta yedi sülalesini, kentsel dönüşüm ayağına inşaatçıları zengin ediyolar ekonomi yürüsün diye 50 senelik koca iş hanı var adamlar yıkıp havuzlu apartman dikçez size de daire verelim diyolar küfür gibi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Tartışmaya girmicem ama inşaatçılar dediğin Türkiyenin belki de yarısının beslendiği bir işkolu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mino Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Bina dikmenin ötesine geçilemediği için bu ülke bu durumda zaten... 3 katı yık 5 kat yap, 5 katı yık 10 kat yap, 10 katı yık 20 kat yap, sonra böyle oluyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DRaGoN_SLaYeR Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 doğru dürüst bi şekilde yapılırsa bence çok ihtiyacı olan bir şey büyükşehirlerin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Borastus Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 heryer site olsun gene iyi ya aynı blokta yapılmış hepsi farklı görünüşte renkte boyutta apartmanlara bakmaktan gına geldi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 iyi bişi kentsel dönüşüm. evler çok pahalı ama.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Bursadan başlansın eşek damı kadar olmayan yere 500 tl kira veriyorsun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 abi inşaatçılar kazanıyo diye benim cebime bişey girmiyo herkesin tuzu kuru değil Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Kentsel Dönüşüm Tiyatrosu yüzyılın en büyük palavralarından birtanesidir. Kent'in sonradan rağbet görmeye başlayan bölgelerinde yaşamakta olan fakir halkın elinden 3-5 kuruşa zorla evlerini ellerinden alıp, bu kişiler kentin daha dışındaki TOKİ gibi yaşam ghetto'larına zorla yerleştirilir. Sonrasında 5 kuruşa ev alınan yere dikilen yeni bine 500 bin liraya yenizengin davarlara satılır. Olan evi arazisi elinden zorla gasp edilip, şehrin dışına itilerek, yeni borç taksitlerinin altına sokulan garibana olur. Şehirleşme tarihinde, asiller ve zenginler, öncelikle şehrin göbeğinde oturmuş, sanayi devriminin başlamasıyla birlikte zenginler yaşam şartları kötüleşen şehir'den uzaklaşarak havanın suyun daha temiz olduğu şehir dışına taşınmışlardır. Şimdilerde kentsel dönüşüm masalının anlatıldığı yerlere fakir işçi sınıfları, şehirdeki fabrikalara ulaşımlarının kolay olması amacıyla yerleştirilmiştir. Sanayi devriminin sonrasındaki süreçte başlayan yeni şehircilik hareketleriyle fabrikalar vs. şehrin dışına taşınmaya başlanınca Şehrin rant yaratacak iç bölgelerinden fakir halkın tasviye edilerek yerine zenginlerin tekrar yerleşmesini amaç güden bir politikadan başka birşey değildir kentsel dönüşüm. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 biz bunlari bizzat yasiyoruz su an newyorkta. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
imamizer Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 kısaca; "Kentsel dönüşüm, varlıklı sınıfın merkeze dönme isteğidir." David Harvey Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 simdi estel direk bi siyaset bilimciye yakisan sahanelikte anlatmis olayi, ustune yazmama gerek yok ki soylulastirma olarak yapilan proje sayisi dolu ama izmir alsancakta yapilan sey farkli, buyuk ihtimal gazetecilerden filanda duyamazsiniz simdi yazdigimi simdi istanbul dediginzi artik ucu bucagi yok, trakyadan bursaya akdar kesintisiz sehir neredeyse ve artik bu sanayiyi kaldiramiyicak noktaya geldi, gereginden bole 4-5 kat fazla buyudu, dahada buyuycek ve bunu kaldiricak altyapi yok, sehrin yapisi musait degil, havalani yetmiyor, trafikten korkunc verim kaybi var vs vs vs istanbul bu kadar sene ulkeyi tek basina sirtladi ve artik teklemeye basladi, istanbul gibi bi sehir daha lazim bize ankara olmaz liman yok karadeniz yalan akdeniz hem turizm hemde daglik geriye bir ege kaliyor eh hazir bi izmir var zaten egede, sanayinin en rahat konuslanabilicegi bir liman sehri, ulasim desen sorun yok herseydende onemlisi izmirin egitim seviyesi istanbuldan yuksek, asiri kalifiye eleman var, zengin desen var eh bu sehir izmir olucak dogal olarak birde ustune calismayan CEHAPEli bir belediyesi var, kabinenin ciddi anlamda en cok calisan en iyi yetismis bakani binali yildirim tuzuk nedeni ile secilemiyecegi icin izmiri gozune koymus, adayligini koyucak ordan felaket asilicaklar izmire, bundan bi 10 sene sonra izmiri taniyamiycaksiniz, menderesin buyuk imar hariketi oncesinin istanbulu ile simdikinin istanbulunun bi alakasi olmamasi gibi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 karadeniz niye yalan ya, aybediyon. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 cinali yıldırım mı en yetişmiş vay bu ülkenin haline gelenler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bullbird Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 burda lojmanları yıktılar asdfjgdas Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Joker Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Estel_Anorien said: Kentsel Dönüşüm Tiyatrosu yüzyılın en büyük palavralarından birtanesidir. Kent'in sonradan rağbet görmeye başlayan bölgelerinde yaşamakta olan fakir halkın elinden 3-5 kuruşa zorla evlerini ellerinden alıp, bu kişiler kentin daha dışındaki TOKİ gibi yaşam ghetto'larına zorla yerleştirilir. Sonrasında 5 kuruşa ev alınan yere dikilen yeni bine 500 bin liraya yenizengin davarlara satılır. Olan evi arazisi elinden zorla gasp edilip, şehrin dışına itilerek, yeni borç taksitlerinin altına sokulan garibana olur. Şehirleşme tarihinde, asiller ve zenginler, öncelikle şehrin göbeğinde oturmuş, sanayi devriminin başlamasıyla birlikte zenginler yaşam şartları kötüleşen şehir'den uzaklaşarak havanın suyun daha temiz olduğu şehir dışına taşınmışlardır. Şimdilerde kentsel dönüşüm masalının anlatıldığı yerlere fakir işçi sınıfları, şehirdeki fabrikalara ulaşımlarının kolay olması amacıyla yerleştirilmiştir. Sanayi devriminin sonrasındaki süreçte başlayan yeni şehircilik hareketleriyle fabrikalar vs. şehrin dışına taşınmaya başlanınca Şehrin rant yaratacak iç bölgelerinden fakir halkın tasviye edilerek yerine zenginlerin tekrar yerleşmesini amaç güden bir politikadan başka birşey değildir kentsel dönüşüm. iyide ben göztepede oturuyorum, ve fikirtepe'den gelen apaçiler hem huzurumuzu hemde area'nın kalitesini düşürüyor, suç oranını artırıyor. doğrudur ordaki apaçilerin kıçına tekme atıp oraya varlıklı adamları yerleştircekler ama ben bunu olumsuz değil olumlu buluyorum. zira burda problem ve düşük kalitede olanlar onlar problem onlar. problemin en derin kaynağı para = eğitimsizlik = hayat kalitesi olabilir ama bu benim derdim değil. kapitalist dünyada yaşıyoruz eğer kurallarına göre oynayamıyorlarsa yada oynayıp baraşamıyorlarsa natural selection. her oyunun kuralı vardır oyunu beceremeyenler var diye oyunun kuralı değiştirilmez yada nublara bonus verilmez. her oyunda olduğu gibi kazanan kaybedenler olacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Sparkcaster said: cinali yıldırım mı en yetişmiş vay bu ülkenin haline gelenler hemşerin işte Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
imamizer Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Viktor said: simdi estel direk bi siyaset bilimciye yakisan sahanelikte anlatmis olayi, ustune yazmama gerek yok ki soylulastirma olarak yapilan proje sayisi dolu ama izmir alsancakta yapilan sey farkli, buyuk ihtimal gazetecilerden filanda duyamazsiniz simdi yazdigimi simdi istanbul dediginzi artik ucu bucagi yok, trakyadan bursaya akdar kesintisiz sehir neredeyse ve artik bu sanayiyi kaldiramiyicak noktaya geldi, gereginden bole 4-5 kat fazla buyudu, dahada buyuycek ve bunu kaldiricak altyapi yok, sehrin yapisi musait degil, havalani yetmiyor, trafikten korkunc verim kaybi var vs vs vs istanbul bu kadar sene ulkeyi tek basina sirtladi ve artik teklemeye basladi, istanbul gibi bi sehir daha lazim bize ankara olmaz liman yok karadeniz yalan akdeniz hem turizm hemde daglik geriye bir ege kaliyor eh hazir bi izmir var zaten egede, sanayinin en rahat konuslanabilicegi bir liman sehri, ulasim desen sorun yok herseydende onemlisi izmirin egitim seviyesi istanbuldan yuksek, asiri kalifiye eleman var, zengin desen var eh bu sehir izmir olucak dogal olarak birde ustune calismayan CEHAPEli bir belediyesi var, kabinenin ciddi anlamda en cok calisan en iyi yetismis bakani binali yildirim tuzuk nedeni ile secilemiyecegi icin izmiri gozune koymus, adayligini koyucak ordan felaket asilicaklar izmire, bundan bi 10 sene sonra izmiri taniyamiycaksiniz, menderesin buyuk imar hariketi oncesinin istanbulu ile simdikinin istanbulunun bi alakasi olmamasi gibi şimdi bu kentsel dönüşüm uygulamasıyla izmiri yeni bir sanayi odağı haline getirileceği düşünmek biraz safça olur, özellikle de istanbulu geçecek veya ona yakın ölçekte büyük bir sanayi şehrinden bahsediyoruz. bunu yapmak için eski lojmanları yıkmaktan fazlası gerekir. bir ülkede kentlerin gelişimini özellikle sanayi ve ticaret yönünden anlamak istiyorsak o ülkenin izlediği ekonomi politikalarını bilmek gerekir. liberal ekonomiye iyice yöneldiğimiz son dönemde bir yasayla sermayeyi izmire yığmayı beklemek olmaz. sermaye devletin değilse ki bu durumda değil, yasa ile gidip yer seçmez. kaldıki günümüzde sermaye bırak şehri ülke, hatta kıtalar değiştiriyor. üretim büyük oranda uzakdoğuya kayması bunun en güzel örneği. en fazla yapabileceğin altyapı yatırımları, krediler, vergi kolaylıkları ile sermayenin bazı bölgelere odaklanmasını sağlayabilirsin. fakat bu durumda da devletin aynı şekilde yatırımcı gözüyle düşünerek optimum faydayı alacağı şehre/bölgeye yatırım yapması gerekir. bunu yapmak için izmir şövenizmi veya daha duygusal olarak demokraaaasi şehidi adnan menderesin yarım bıraktığı işi devam ettirme veya belediye seçimini kazanma gibi basit hesaplarla yaparsan, uçakların uğramadığı havaalanlarıyla meşhür ülkeme yeni örnekler eklersin. liman yok diye ankarayı silmişsin. liteatürde anadolu kaplanları olarak geçen 80 sonrası muthiş sanayi atılımı yapmış kentler var kayseri, gaziantep, konya gibi. üstelik bu kentler büyük oranda kendi iç dinamikleriyle sanayi atılımlarını yapmışlardır. ayrıca sanayi şehri kurmak için yol, altyapı gibi devletin yapabileceği yatırımlara ek olarak parayla, yasayla var edemeyeceğin şeyler de vardır. mesela kayseri örneği için orada eski nesillerden beri süregelen bilgi aktarımı vardır. atolye üretiminden fabrikalara kadar geçen süreç içerisinde nesillerce üretim yapılmış, tecrübe, deneyim nesile aktarılmıştır. o yüzden bugün kayserili birinin fabrikasıyla, çankırılı birinin fabrikası aynı başarıyı gösteremeyebilir. buna ek olarak yerel pazarda sürekli birbirleriyle rekabet ederek bilenmiş sanayiciler tabiri caizse hardcore işletmeciler haline gelmiştir ve bugün kayserili mobilyacı diğer bölge yatırımcılarını geçip afrikaya bile deli gibi mobilya satabilmektedir. bazı sektörler vardır pazara yakın olmak ister, bazıları vardır hammedeye yakın olmak işine gelir, bazılarında yığılma ekonomileri çok önemlidir toplu halde üretim yapmayı tercih eder, rakibine yakın olmak ister vb. bu durumda izmire çekebileceğin sanayi dalları da doğal olarak kısıtlanır. kentsel dönüşüm daha önceden de bahsedildiği gibi sosyolojik bir projedir, daha çok sonuçtur. zengin ile fakir arasındaki farkın iyice açıldığı son yıllarda ortaya çıkan sınıfsal ayrımın mekansal olarak kendini göstermesidir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 istedigin kadar itiraz et fikir bana ait degil ehuhu, benim tahminimmis gibi cevap vermissin ama is oyle degil su anda korkunc ihaleler donuyor, insaat sektorunde ne kadar godoman varsa hepsi fink atiyor, bu oyle 1 sened eyaptim oldu isi degil once bi asilip hizmet yapicaklar, sonra binali yildirim belediye baskani secilicek, sonra izmirde kazma vurmadik yer birakmiycaklar baya saglam sourceum var, hani pesinden kosturuyoruz az bucuk ordan biliyorum, birinci olmasada ikinci agizdan duydum gecen yapilan bir sohbette, simdi musiad fuarinda olucaz haftaya ordada konusucaz buyuk ihtimal Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
calimero Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Estel_Anorien said: Kentsel Dönüşüm Tiyatrosu yüzyılın en büyük palavralarından birtanesidir. Kent'in sonradan rağbet görmeye başlayan bölgelerinde yaşamakta olan fakir halkın elinden 3-5 kuruşa zorla evlerini ellerinden alıp, bu kişiler kentin daha dışındaki TOKİ gibi yaşam ghetto'larına zorla yerleştirilir. Sonrasında 5 kuruşa ev alınan yere dikilen yeni bine 500 bin liraya yenizengin davarlara satılır. Olan evi arazisi elinden zorla gasp edilip, şehrin dışına itilerek, yeni borç taksitlerinin altına sokulan garibana olur. Şehirleşme tarihinde, asiller ve zenginler, öncelikle şehrin göbeğinde oturmuş, sanayi devriminin başlamasıyla birlikte zenginler yaşam şartları kötüleşen şehir'den uzaklaşarak havanın suyun daha temiz olduğu şehir dışına taşınmışlardır. Şimdilerde kentsel dönüşüm masalının anlatıldığı yerlere fakir işçi sınıfları, şehirdeki fabrikalara ulaşımlarının kolay olması amacıyla yerleştirilmiştir. Sanayi devriminin sonrasındaki süreçte başlayan yeni şehircilik hareketleriyle fabrikalar vs. şehrin dışına taşınmaya başlanınca Şehrin rant yaratacak iç bölgelerinden fakir halkın tasviye edilerek yerine zenginlerin tekrar yerleşmesini amaç güden bir politikadan başka birşey değildir kentsel dönüşüm. birebir bu! yazmak yerine alıntı yaptım sayende. ayrıca bu olayın ekonomik boyutunun yanında toplumsal ve psikolojik yönleri de var ki bunların bu bahsedilen fakirler(işçi sınıfı) üzerindeki etkisi ekonomik etkilerden çok daha büyük. aquila said: biz bunlari bizzat yasiyoruz su an newyorkta. new york'ta anca tur bindiriyosunuzdur aga. 70'lerde new york vs yukarıda tanımlanan süreçleri tamamladı. bizde de istanbul vs.'de tamamlanıyor olsa da, suburbanization bir çok şehirde hala zenginlerin gözdesi. bok var gibi dağ başında yaşıyorlar hala temiz hava, oyun parkları vs saçmalığıyla.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
moonfall Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 bi izmirli olarak söylüyorum, belediyemiz cok güzel kaldırım taşı döşer. son 20 yıldır falan böyle herhalde. bi priştina zamanı atılım olduğunu hatırlıyorum. sanki zaman dondu ondan sonra. acıncak halde koca şehir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 tarlabaşı saydığınız örneğe uyuyor ama şu var, ben şu anda korkudan tarlabaşına giremiorm, hani zenginler falan gelirse girebilirim diyorum :p. Değerli yerler, kullanılsın işte. Bide, hasarı olmayan sağlam binaya kentsel dönüşüm vurabiliyor mu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
calimero Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 ya problem şu ki orada yaşayan insanlar sana göre tehlikeli ya da ne bileyim çoğunluğa göre. orası eğer "suç" yuvasıysa bunu çözmenin yolu oradaki insanları 3-5 kuruşa dehleyip yerine trilyonluk daireleri olan residence'ler dikmek midir? bunun bir de ırkçı boyutu var ki oraya hiç girmeyelim, roman vatandaşların mahalleleri de yine bu "suç" muhabbetiyle iç ediliyor. edit: ha bir de tarlabaşına bu bahsettiğim residence'ler dikildiğinde de sen orada yaşayanlara göre tehlikeli sayılıp sokulmayacaksın, onu dert etme yani ;) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2012 gated communitylerin tipik olayidir o zaten Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar