Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Avukat patiler.bi bakin. acil


0ne

Öne çıkan mesajlar

Senet altinda yatan borctan bagimsizdir ustadlarin dedigi gibi. Once odemeniz gerekir. Karsi tarafin avukatina, muvekkiline dolandiriciliktan suc duyurusunda bulunacaginizi soyleyerek tehdit yoneltin, ertesi gun gidip suc duyurusunda bulunun. Hatta unsurlari varsa nitelikli dolandiriciliga dahi sokulabilir.

Ustadlara basic bir soru geliyor: Acaba boyle sebepten mucerret bir borcu odedikten sonra sebepsiz zenginlesme davasi acilabilir mi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa said:

said:
afedersin köyde eşşeğe tecavüz edene "e normal durum genç zaten, etmeyen mi var" kararı da çıkar o common sensele,

normal kadına tecavüz edince bile bu karar çıkıyor hukukta.

bilgisayar programı gibi bi adam olduğum için error olan buradaki faildan sonrasını okumadım.


Düzgün işleyen hukukta çıkmaz o karar. Türkiyede normal sistem uygulanamadığı için çıkıyor. Common sense dediğin kavramla işine geldiği gibi her şeyi uyarlayabilirsin ama. Hukuk gibi kesin yazılı kuralları bile dediğin şekilde yontuyor sistemimiz, dediğin gibi common sense olsaydı hele ortada en ufak bi adalet şansı kalmazdı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Turkiye de benim anladigim juri gorevini de hakim oynuyo. Duygusal kararlar veriliyor hep. Yani adam senin suclu olduguna inaniyosa, sokuyo seni iceri, avukatin oj simpson in avukati bile olsa kar etmiyo. adam bildigini okuyor.

ama temyiz mahkemesi oyle degil, temyizde daha duzgun bakiyolar.

Bi de butun hakimleri bilmiyorum ama benim gordugum davalarda, hakimlerde cidden cok dandiklerde var. Hani isini cok kotu yapan muslukcu vardir ya, bilmiyo isini o anlamda, harbiden isini bilmiyor. Yasalari bilmiyor, ozellikle yeni cikan bi yasa varsa kullanmiyolar vs bilmediklerinden. Yani takip etmiyolar sanirim gelismeleri, koltuga oturup bence bu suclu atayim, bence bu sucsuz birakayim olayi var.

Her hakimde yoktur tabii ki, benim gordugum dava sayisi oldukca az genelleme yapmak icin, ama boyleleride var.

Askerlik yapmadim ama yapanlar der ya, abi gidince askerlikten soguyosun. Ben o kadar askeri el ustunde tutardim sogudum resmen vs.

Disardan bakinca da, bizim hukuk sistemimiz kurumlardan en sagliklisi gibi gorunuyor (ki son zamanlardaki politik davalardan bahsetmiyorum), ama isin icine girince orada da yer yer oha bu kadarida olmaz diyecegin kalitesizlik goruyosun ayni sekilde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

Ben birde şeyi merak ediyorum. Hukukla ilili metinler bilerek mi böyle karışık yazılıyor yahu sdf.


Bunun okulunu okumayan anlamasın der gibi, bi kanun okuyosun aboo, 5 kez okuman gerekiyor cümleyi. Kelimeler fln yabancı.


Teknik terimler geçiyorsa kanun metninde, temyiz, merci (icra mahkemesi), mütemmim cüz (bütünleyici parça), replik (cevaba cevap dilekçesi), düplik (cevaba cevaba cevap dilekçesi) veya hüsnüniyet(iyiniyet), vs. evet bu kavramalrı bilmek gerek.

Bazende eski dil ağırlıklı olduğu için eski kanunlarda genelde en basit bir tanım bile höööö diyorsunuz. Dili sade olmalı evet, kanun bu neticede allayıp pullayıp çok ağdalı bir üslup kullanmaya gerek yok. Mesela hüsnüniyet yerine iyiniyet yazın. Tamam hukukçu öğrensin bunu fakültede ama sade vatandaş ne yapsın bu kadar süslü kelimeyi.

Çok basit bir madde

"Müddeabih para ise mahkemenin vazifesini tayinde miktarı esas ittihaz olunur."

Halbuki "Dava konusu para ise görevli mahkemenin tayininde para miktarı esas alınır". Yazmak daha makul ve sade, anlaşılır olur.

@Nedanko

Jüri sistemini ben saçma buluyorum açıkcası, uzun yıllar hakimlik yapmış ve deneyim kazanmış birinin, halkdan seçilen ve salt o dava için karar verecek 8-10 kişiden, daha makul bir karar vereceğini düşünüyorum. Zaten arkasında temyiz sistemi var.

Sorun nitelikli hakim yetiştirebilmekde, bizim ülkede 23 yaşında biri hakim olabiliyor ki bence çok genç bir yaş, mesela aile mahkemelerinde hakim olmak yaşı 30 ve evlilik şartı aranıyordu diye biliyorum.

Hakim seçme kriteri için belli bir sene Avukatlık yapmış ( bir konferansda Bir prof bence avukatlık yapmayan hukuçu bir öğretim görevlisi, öğretim görevlisi olmamalı demişdi) şartı gitirilirse veya ne bileyim başka bir şart çok daha makul olur. Avukat olduğunuzda, bütün mekanizmayı çok rahat gözlemleme şansınız oluyor, çünkü hakimiyle, savcısıyla, icar müdürü ile, müvekkil ile, karşı taraf ile yani herkes ile karşı karşıya kalıyorsunuz, tabi fiilen yapıyorsanız bu işi, işte kalemi, mahkemesi, icrası arkada dönen dolapları. Bunu muhakkak deneyimlemek lazım. Eksikleri, kusurları ancak bütün çıplaklığı ile o şekilde deneyimlersiniz.

Bu süreci yaşamadan Hakim olduğunuz zaman zaten artık bir nevi ağam paşam muamelesi görüyorsunuz, çok steril bir hayatınız oluyor, atandığınız herhangi bir bölgede bölge insanı ile bile belli bir mesaf koymnaız gerekiyor aranıza yarın onun davasıda geleiblir karşınıza çünkü. Bir nevi aristokrat oluyorsunuz, herkesin size bakışı, tavrı değişiyor çünkü.

Artı, hakim sayısı yetersiz, aldıkları ücret yetersiz, ve iş yükü avrupadaki bir hakimin 3 katı. Şartlar buysada, bu şartlara göre adaleti sağlayabiliyor hakimler, kesinlikle çok idealist ve bu işi sevmek gerekiyor hakkıyla hakimlik yapmak için bu ülkede.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Avukatlık aslında katiplik bürokrasisinden çok öte, özellikle bizim gibi adalet mekanizmasının çok laçka olduğu yerlerde. Esas oalrak avukatın çabası adaleti gerçekleştiriyor. Çıkacak çarpık bir yasayı ilk tahlil edip sesini çıkaracak kurumda barodur, uygulamadaki hataları, eksiklikleri de her gün deneyimlediği içinde ilk sesini çıkaracak yine Avukattır. Bu açından aslında Avukatlık olmaz ise olmaz, işin içine girince çok daha iyi anlaşılıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Hakimler pek iyi değil ama. Epey epey büyük bir davada babam sırf hakim okusun diye (başka şehirdeydi dava) Ankara Hukuk'dan bir prof ile çalıştı, adamın adı görünsün diye sadece. Dava kazanıldı (3 yıldır gidiyor) ama şimdi de bir yıl Yargıtay var. Yine erken bitti diye seviniyorlardı.

Hukuk sisteminin en kötü yanı aşırı yük olması sanırım. Yoksa işliyor iyi-kötü.

Ama jüri bildiğim sadece ceza davalarında var, onu da düşünün jüri derken.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:

Avukatlık aslında katiplik bürokrasisinden çok öte, özellikle bizim gibi adalet mekanizmasının çok laçka olduğu yerlerde. Esas oalrak avukatın çabası adaleti gerçekleştiriyor. Çıkacak çarpık bir yasayı ilk tahlil edip sesini çıkaracak kurumda barodur, uygulamadaki hataları, eksiklikleri de her gün deneyimlediği içinde ilk sesini çıkaracak yine Avukattır. Bu açından aslında Avukatlık olmaz ise olmaz, işin içine girince çok daha iyi anlaşılıyor.


Avukatlar olmasın demiyorum. Yorum yeni kanun ve inceleme olayında haklısın. Ama çoğu iş bürokrasi diyorum. En ufak işlem için avukatta hakimde asırlarca uraşıyo.
O yazı buraya bu yazı buraya o yazı şuraya. İşlemler o kadar ağır işliyor ki.

Birde sistem çok berbat. Mesela bi icra işlemi için basvuruyosun. Adama tebligat gidiyor. Adam tebligatı almıyor. Adamın nüfus kaydı yok. Muhtarada veremiyo. Tebligatı almadığı icin icraya gidemiyosun. İcraya gidiyosun devlet resmen sen adamı bul malını bul ben bi yazı yazarım durumuna getiriyo. Gene şu aralar iyi. İcra dairesi gene adamın malını mülkünü göremiyo. Eskiden eşe dosta sorup soruşturup buluyodun adamın evini felan.

En basit davanın 3 sene sürdüğünü sölemiyorum bile. Nasıl bi yük varsa hakimlerde adam en yakın süre 3 ay öteye atıyo. % duruşmada bitcek olay 2 sene sürüyo.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Konu baya degismis. neyse ben son gelismeleri aktarayim. Bugun tanidik iki avukatla gorusuldukten sonra hic bulasmayip kuzu kuzu 560 i odeme karari aldi. o da sanirim takside falan baglanicak. ama cidden adamlar etik dolandiricilik yapti helal olsun.

Arkadasta diyo ucuz etin yahnisi boyle olur diye. ama en cok koyanda 100 lira bi taksit odedigi halde senetten dusulmemis olmasi ve aslinda 660 odeyecek olmasi.

Tesekkurler ileri burokrasi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

spawn77 said:

nüfus kaydı olmayan, evi olmayan adamın nesini icra edeceksin


hayır, asıl soru: nüfus kaydı, evi olmayan adamla nasıl ticaret yapıyorsun, nasıl bir sebepten para kaptırıyorsun?




Borçlar sadece sizin deyiminizle sözleşmeden doğmaz. Haksız fiilden bile borç altına girebilir adam. Sebep çok, ama özellikle kıymetli evrak düzenlerken, borç taahhüdünde bulunurken kişinin çok dikkatli davranması lazım. Bizim ülkede bütün eksikler hukuk sisteminde değil, halkın ''hukuk'' konusunda bilinçsizliği ve güvensizliği büyük etken. Alanım uluslararası hukuk, sanmayın ki yurt dışında da icralar beş dakikada gerçekleşiyor, herkes mutlu mesut.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

spawn77 said:

nüfus kaydı olmayan, evi olmayan adamın nesini icra edeceksin


hayır, asıl soru: nüfus kaydı, evi olmayan adamla nasıl ticaret yapıyorsun, nasıl bir sebepten para kaptırıyorsun?


ticaret öle işlemiyo
müşteri bi sahsa iş yapıyo
mütehait bilmemne
getiriyo evrağı sana veriyo
alıyosun
evrakta kendi saglam musterinin cirosu var ama
musterine haciz goturemiyosun
baslıyosun asıl senedi yazan adamı aranamaya
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

Ben birde şeyi merak ediyorum. Hukukla ilili metinler bilerek mi böyle karışık yazılıyor yahu sdf.


Bunun okulunu okumayan anlamasın der gibi, bi kanun okuyosun aboo, 5 kez okuman gerekiyor cümleyi. Kelimeler fln yabancı.

Hala 2. sayfa thor'un ilk postdayım, anlamaya çalışıyorum. asjdgfj
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BonePART said:

evrakta kendi saglam musterinin cirosu var ama
musterine haciz goturemiyosun
baslıyosun asıl senedi yazan adamı aranamaya


öyle bir şey yok. sen evrağı aldığın adama iade edersin, o da dediğin gibi sağlam bir müşteriyse paranı öder.

mafya mısın abicim sen, milletin alacağını tahsil için uğraşacaksın :P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...