Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bizdende Oruç tutanlara ait bilgiler


Katibim

Öne çıkan mesajlar

Viktor said:

Sunniligin tabiatina aykiri hadis begenmemek veya reddetmek


Ya işte sorun orda başlıyo. Hangilerinin beğenileceği tamamen yoruma kalmış. Daha entresanı hangi hadislerin beğenileceği eski kitaplardaki yorumlara kalmış.
Yane Cübbeli konusurken atıyorum 1200 senesindeki bi admaın doğdudur bunlar dediği 600lü senelerde yaılmışı bi kitaptaki Hz. Muhammedin söylediği ve yağtığı söylenen şeyleri yorumluyor. Inception gibi bisi hadis meselesi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oncekendimi said:

simdi arkadaslar ,selefi ekolunun fikir babasi ibni teymiyye yi hapisde curutenler de tarikat kafasidir .buyuk alim teymiye yi kufurle itham etmistir tarikat kesimi

edit:alpaslan kuytul bir tarikat şeyhi v.s değildir...


kuytul epey bi tarikat seyhi
ismi ole deil
vaiz hoca yada dernek baskanı olabilirde
dernegin sitesinde 10 resimden 9u sensen
bi sakatlık var demek
http://www.furkanvakfi.net/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:

Katibim said:

Aman diyim orucunuzu bilerek bozmayın allaha isyana giriyor ve kefaret gerektirir....


Bilerek bozmak derken? Mesela adam susuzluktan ya da açlıktan bayılacak gibi oldu, orucunu bozunca bilerek mi bozmuş oluyor?



burda kasıt bilerek ve isteyerek yani keyfi bozmaktır... Aman ben oruç tutamıyorum off çok susadım diyip bozmaktan kastediyorumm

Bayılınca veya başka zaruri durumda bozulmasında sakınca yoktur ancak kazayı gerektirir (kefaret değil)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Jaegerjaquez said:

allaha isyan olsun diye tutup tutup bozuyorum :(


Ve bunuda büyük bir işmiş gibi açık açık burda söylüyorsun ? ?

Birazcık inancın olsaydı şu dediğinin ne denli büyük bir günah olduğunu anlardın ama sana laf anlatmak heleki müslümanlığı anlatmak boş bir duvara laf anlatmakla aynı , sana akıl vermek niyetinde değilim yanlış anlama ama sadece bir tavsiyem var en azından inanan insanlara saygı duy ve onların ibadetini ciddiye al ... Gün gelir seni ciddiye alacak bir tek taş bile bulamazsın...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

koyun? bacak?

yanlış anlamayın ama adam evde oruç tutup bozarsa sana saygısızlık etmiş falan olmuyor. Kendisi günaha girmiş oluyor.

otu boku saygısızlığa bağlamayın.

dahası, normal zamanda dışarıda yiyip içene sataşmıyorsanız, şimdi de sataşamazsınız "aaaa su içiyooo" bile diyemezsiniz.

saygı duymak iki taraflı işler çünkü. adam senin ağzına girip, inat olsun diye su içmiyorsa, yemek yemiyorsa, sana saygı duyuyor ancak kendi hayatına normal şekilde devam ediyor demektir. adamın da kararına saygı duyacaksın,rahatsız etmeyeceksin.


yok taş atmalar bilmem ne?
garip kafalar bunlar.
onu yapan hiç tutmasa daha iyi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

genel olarak yazıyorum,

bir hikaye var,

mecnun leylanın aşki ile mecnun mecnun dolaşırken bilmeden namaz kılan birin önünden geçer.

namaz kılan adam sinirlenir, "sen nasıl adamsın be, namaz kılan birinin önünden geçilir mi saygısız" diye azarlar mecnunu

mecnun cevap verir:

"ben ki leylanın aşkı ile kendimi kaybetmiş, nereye gittiğimi, ne yaptığımı bilmiyorum da bey ey adam sen Allah aşkı ile kılman gereken namazda önünden geçenleri nasıl görüyorsun?"



oruçta bunun gibi sonuçta, Allah için tutuğun oruçta millet ne yemiş, ne giymiş, ne yapmış diye dolaşıyorsan veya "saygı" bekliyorsan, bir şeyler yanlış oluyor demektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Katibim said:

Jaegerjaquez said:

allaha isyan olsun diye tutup tutup bozuyorum :(


Ve bunuda büyük bir işmiş gibi açık açık burda söylüyorsun ? ?

Birazcık inancın olsaydı şu dediğinin ne denli büyük bir günah olduğunu anlardın ama sana laf anlatmak heleki müslümanlığı anlatmak boş bir duvara laf anlatmakla aynı , sana akıl vermek niyetinde değilim yanlış anlama ama sadece bir tavsiyem var en azından inanan insanlara saygı duy ve onların ibadetini ciddiye al ... Gün gelir seni ciddiye alacak bir tek taş bile bulamazsın...
ya adamin inancinda oruc bozmak varsa. ramazan ayinda her gun oruc tutup bozmasi gerekiyorsa ? sen niye onu ciddiye almiyorsun..........................?.........
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kefaret orucu 61 gün değilmiş. ben de hiç araştırmamıştım bunu, adam sonuna kadar haklı.


"süleyman ateş" said:

fıkıh kitaplarına göre özürsüz olarak, bile bile başladığı orucu bozmaktan ötürü kaza ve kefaret gerekir. “kefaret ya 2 ay üst üste oruç tutmak, ya bir köle azat etmek, ya da 60 fakiri doyurmaktır (et-tac: 2/77)” şeklinde anlatılır. cezanın, işlenen suça denk olması gereği, kur’ân’ın temel prensiplerindendir. bir günlük oruç bozma suçunun, 61 gün art arda oruç tutma cezasıyla cezalandırılması, kur’ân’ın bu temel prensibine aykırıdır. başlanan bir orucu özürsüz olarak bozmaktan ötürü kefaretin gerektiği sorunu, ebu hüreyre’den rivayet edilen bir habere dayandırılmıştır: “bir adam peygamber’e geldi. “helak oldum ey allah’ın elçisi” dedi.

peygamber: “al bunu sadaka ver”

“seni helak eden nedir?” diye sordu. adam: “ramazan’da karımla yattım.” peygamber: “bir köle azat edecek gücün var mı?” adam: “hayır.” peygamber: “iki ay art arda oruç tutabilir misin?” adam: “hayır.” peygamber: “altmış fakire yemek yedirebilir misin?” adam: “hayır.” bu sırada peygamber’e bir sepet hurma getirildi. peygamber, adama “al bunu sadaka ver” dedi. adam, “bizden daha fakirine mi vereyim? medine’nin iki tepesi arasında bizden daha muhtaç bir ev halkı yoktur” dedi. peygamber kahkahayla güldü: “haydi götür ailene yedir.” (buhari, savm: 30-31, müslim, sıyam: b. 14, h. 81-84). başka rivayette peygamber, “götür, çoluk çocuğunla beraber ye. allah seni affetsin” buyurmuştur (fethul-bari: 4/172).

“allah seni affetsin”

bu öykünün temel ravisi ebu hüreyre’dir. bu rivayete dayanan fıkıhçılar, oruç kefareti hakkında pek çok görüş ayrılığına düşmüşlerdir. kimine göre eğer kasten oruç bozmaktan ötürü kefaret gerekseydi, hadisin kahramanı olan kişiden, yoksulluk dolayısıyla kefaret düşmezdi. kimine göre yoksulluk dolayısıyla kefaretin düşmesi, sadece bu adama özgü bir şeydir. asıl olan kefaretin düşmemesidir. kimine göre bu adama verilmiş olan ruhsat kaldırılmıştır. ama bu görüşü iddia eden, bunu neyin kaldırdığını söylememiştir. darekutni el-ilel de “böylece köle azat etmek ya da 2 ay oruç tutmak ya da altmış fakiri doyurmak sünnet oldu” demiştir (feth: 4/168).

eğer rivayet kesin doğru ise herhalde darekutni’nin görüşü, görüşlerin en isabetlisidir. buna göre oruç kefareti farz değil, sünnettir. peygamber aleyhisselam, oruca karşı bu cinayeti işleyen adama, kur’ân’da hatayla adam öldürene belirlenen cezaya (nisa: 92) kıyasen bir kefaret belirlemiş fakat bunun zorunlu bir hüküm değil, günahın affı için sadaka olduğunu belirtmek üzere “götür, çoluk çocuğunla birlikte ye, allah seni affetsin” demiştir. eğer bu kefaret, zorunlu olsaydı, özel olarak o adama böyle bir ruhsatın verilmesi söz konusu olmazdı. çünkü din hükümleri kişilere göre değişmez. bu adam eli darlığından dolayı köle azat edemiyor, altmış fakiri doyuramıyorsa pekâlâ altmış gün oruç tutabilirdi. peygamber de öyle yapmasını adama emrederdi. ama öyle yapmamış, üstelik adama çoluk çocuğuyla beraber yemesi için bir sepet yahut iki sepet yiyecek vermiştir.

kefaretten söz edilmez

ayrıca kefaretin bir köle azat etme veya bir deve kurban kesme olduğu rivayeti de vardır (fethul-bari: 4/166-172). hz. ayşe’den gelen, aynı konuyla ilgili iki rivayette ise belirli bir kefaretten söz edilmez, sadece bir miktar sadaka vermekten söz edilir ki bu da işlenen bir hata ve kusurun ardından bir miktar sadaka verme geleneğine ve bunu destekleyen kur’ân öğüdüne uygun düşmektedir (mücadele: 12-13, tövbe: 103). hz. ayşe’nin rivayeti şöyledir: bir adam geldi: “ey allah’ın elçisi, yandım (mahvoldum)” dedi. peygamber, “niçin” dedi. adam: “ramazan gününde karımla yattım.” peygamber: “sadaka ver.” adam: “yanımda sadaka verecek bir şeyim yok.” peygamber ona oturmasını emretti. o sırada kendisine gelen iki sepet yiyeceği adama verdi. bunu götürüp sadaka vermesini emretti (müslim, sıyam: 85-87).

kaza etmesi gerekir

kur’ân-ı kerîm’de her ne sebeple olursa olsun, oruç yiyene, namaz kılmayana bir ceza belirlenmemiştir. zaten oruca niyet etmeyerek oruç tutmayan kimseye kefaretin gerekmediğinde oybirliği vardır. kefaretin, başlanan orucu özürsüz olarak bozmaktan ileri geleceği belirtilmektedir. bir namazı özürsüz olarak bozan kimse, nasıl o namazı yeniden kılarsa, orucu özürsüz olarak bozanın da yine onu kaza etmesi gerekir. başladığı bir orucu bozan kimseye kefaret gerekeceği hususu, sadece andığımız vahid (tek kişi) haberine dayanılarak fıkıh hükmü haline getirilmiştir. allah’ın kitabında en ufak bir işaret olmayan şey farz olamaz. eğer orucun zorunlu bir kefareti olsaydı bu, kur’ân’da belirtilirdi. yeminin kefareti açıkça belirtilmişken, neden orucu bozmanın kefaretinden söz edilmemiştir? oruç bozma, yemini bozmaktan daha mı hafiftir ki onun kefaretinden söz edilmemiştir? doğrusu şudur ki saf ibadet konularında yani allah ile kul arasındaki kusurlarda ceza-kefaret yoktur. bu hususlardaki kusurun cezasını allah ahirette verecektir. ama bunlara dünyada bir ceza konmamıştır. fakat hukuki sorunlarda yani toplumu ilgilendiren şeriat konularındaki yasal olmayan işlere ceza konmuştur. bu bakımdan orucun farz (zorunlu) kefareti diye bir şey yoktur.

ceza, suça denk olmalı

ancak tek kişi haberi olduğu için zan ifade eden rivayet doğru ise hz. peygamber, allah’a karşı işlenen bir hata ve günahtan ötürü bir miktar sadaka verilmesini öğütlemiştir ki, bu, hem dini geleneğe uygundur hem de kur’ân’ın öğütüdür.

fakat 60 gün art arda oruç tutmak gibi bir kefaret söz konusu olamaz. çünkü allah, işlenen suça, ondan çok daha ağır bir ceza vermez. nasıl namazını kılmayan veya bozan kişi, aynı namazı kaza ediyorsa, orucunu bozmuş olan da bozduğu günleri kaza eder. ben, oruçta anlatıldığı biçimde 1 gün yerine 61 gün oruç tutmak gibi bir kefaret anlayışını, kur’ân’ın, cezanın işlenen suça denk olacağı prensibine aykırı olduğu gerekçesiyle kabul edemiyorum.


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...