Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türkiye - Azerbaycan | 11.10.2011 20:00


mokoko

Öne çıkan mesajlar

Rewendor said:

Holy said:

Sabri GG'yi kesti falan denmiş, kafalarını LCD'ye sokanlar var buralarda sadfsdg.

Selçuk İnan'ı da Mehmet Topal kesti hatta. Mehmet Topal.


Evet Sabri Gökhan Gönül'ü kesti. Aynı mevkide oynayan iki oyuncudan yede olan as olana tercih edilip o mevkide ilk tercih olarak sahaya sürülünce önündekini "kesti" deniyor futbolda, LCD kafası bunun neresinde? Selçuk İnan'ı Emre kesti, Mehmet Topal (doğal olarak) Aurelio'yu kesti. Sakatlıktan çıkma, formsuzluk vb bahanesi değil, geri alırsa aldı denir. Kart durumuysa sahada kart görmemesi gereken ceza sınırında 10 tane adam varken Gökhan'ı tek başına sakınmazdı heralde T.D.
Ben de diyorum ki Sabri Gökhan'ı kesecek adam değil. Ortada performans dışında sebepler varken bunu "kesmek" olarak adlandırmak saçma.

Gerçekten hala Sabri > GG diyen varsa da evet LCD dünyasında yaşıyorsunuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sabri'nin Gökhan'ı kestiği bir gerçek. Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Daha yetenekli olması bir ihtimal mesela, burada söz konusu durum o değil, taktiğe daha uygun olabilir, daha formda olabilir (burada geçerli ihtimal o sakatlıktan yeni çıktığı için) vb. Sonuca bakılıyor, sebebe değil. Dünyada önündeki adamı "kesen" herkes ikisinin de en yüksek performansını sergilediği zamana bakılarak kesmiyor, o anki durumlarına bakılarak hangisi fayda getirecekse o tercih ediliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

holy haklı valla :). sağlam ve kart sorunu vs.. olmayan bi gökhanla sabriyi karşılaştırmak, bi ara yapılan arda vs messi gibi bi karşılaştırma resmen. zaten gökhan da öyle formu bi inip bi çıkan bi adam da diil. aynı mevkideki adamları geçtim, türkiye'de bütün futbolcular içinde en iyiye oynayan bi adam.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Arkadaş bizim işimize gelen gelmeyen bişey yok ki, lcd kafasını başlatan da ben değilim.
Sabri GG'yi kesti dedim ne diyeceğini şaşırdı bazı arkadaşlar işte, kabullenemediler yok sarı kart bilmemne vs...
Yere göğe sığdıramadığımız Gökhan Gönül milli olma sayısında yanından geçemiyor itin arkasına soktuğumuz Sabri'nin.
Sahanın en kötüsü Gökhan'dı dediğimde bıdırdayanlar ertesi maç kötü oynayanlar kesildiğinde de gözleri karardı işte basit.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gökhan gönül geç keşfedildi belki milli takımda oynadıkları maç sayılarının bu durumla bir alakası olabilir ?

milli takımda oynamaya sabri 99'da başlamış gökhan 2007'de
hatta fenerbahçe'de bile 6 ay 1 yıl arası yedek oynadı önder turacı sakatlandıktan sonra gösterdi kendini.

gökhanın maç eksiği var denendi belki hiddink beğenmedi belki başka bir sebepten bir maç sabri yerine oynadı.kesildi mi kesilmedi mi bundan sonraki maçlarda görürüz bir maç dinlendirildi diye kesilmiş olmuyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Arkadaşım kazanmak zorunda olduğumuz maç, bu maç için Sabri daha ağır basmış Gökhan Gönül'den futbol olarak, ha yarın Gökhan Gönül tekrar formunun zirvesine çıkar tabiki Sabri o zaman tekrar yedek klübesine döner.
Ama iki oyuncu arasında atla deve bi fark yok, biri biraz formsuz olduğunda diğeri ön plana geçiyor.
Basit bak anlıyabiliceğine eminim.

Ayrıca Sabri'nin A milli takım kariyeri 2006'da başladı öncesinde alt yaş grubu milli takımlarda oynuyordu. Gökhan Gönül'ünse 2007'de yani öyle çok da bi geç keşfedilme durumu yok...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

S-H said:

gökhan gönül geç keşfedildi belki milli takımda oynadıkları maç sayılarının bu durumla bir alakası olabilir ?

milli takımda oynamaya sabri 99'da başlamış gökhan 2007'de
hatta fenerbahçe'de bile 6 ay 1 yıl arası yedek oynadı önder turacı sakatlandıktan sonra gösterdi kendini.

gökhanın maç eksiği var denendi belki hiddink beğenmedi belki başka bir sebepten bir maç sabri yerine oynadı.kesildi mi kesilmedi mi bundan sonraki maçlarda görürüz bir maç dinlendirildi diye kesilmiş olmuyor.


Milli takında oynadıkları maç sayılarının alakası, Gökhan Gönül'ün sürekli sakat olması ve Sabri'nin kafası kopsa bile formayı taşıması olarak özetlenebilir.

Ben önemli bir milli maçta Gökhan Gönül'ün oynadığını hatırlamıyorum pek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

Arkadaşım kazanmak zorunda olduğumuz maç, bu maç için Sabri daha ağır basmış Gökhan Gönül'den futbol olarak, ha yarın Gökhan Gönül tekrar formunun zirvesine çıkar tabiki Sabri o zaman tekrar yedek klübesine döner.
Ama iki oyuncu arasında atla deve bi fark yok, biri biraz formsuz olduğunda diğeri ön plana geçiyor.
Basit bak anlıyabiliceğine eminim.

Ayrıca Sabri'nin A milli takım kariyeri 2006'da başladı öncesinde alt yaş grubu milli takımlarda oynuyordu. Gökhan Gönül'ünse 2007'de yani öyle çok da bi geç keşfedilme durumu yok...


gökhan gönülle sabri arasında gayet bariz fark var kusura bakma gidipte kimseye lcd antu kafası deme bundan sonra.
gökhanın formunun zirvesine çıkmasına gerek yok zaten öyle çok değişken form grafiği yok şu an tek sorun maç eksikliği.

aralarında 16 maç fark varmış işte bi yılda yarısı kadar fark olmuştur diğer maçalrda da dediğiniz gibi sakatlıklardan ötürü yani öyle maç sayılarında dağlar kadar bir fark yok.
adamın sakatlanıyor oluşunun altında da art niyet arıyorsunuz gördüğüm kadarıyla evet doğru antu kafası
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İyi de Sabri bu takımın bankosu olmadı ki hiç, 41 fena rakam değil. Ama 2007'den beri takımın asıl sağ beki olan bir oyuncunun 25 maça çıkması komik açıkçası.

Teknik direktörü eleştirmiyorum, ikisi sağlam olduğunda çoğu zaman GG oynadı, olay Gökhan Gönül'ün milli maçlarda hep sakat olması
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Peki net rakamları yazalım...

Gökhan Gönül 27 maç.
Sabri 47 maç.

Bunlar çağrılma sayıları kaçında sahaya çıkıp top oynadığını da bilemiyorum. Mesela son Almanya maçı iki futbolcuya da sayıldı istatistiksel olarak.

Gökhanın maçlarının 12 tanesi de hazırlık maçı,yani oynadığı resmi milli maç sayısı 15.
Sabri'nin maçlarının 20 tanesi hazırlık maçı,yani oynadığı resmi maç sayısı 27.

Fark düşündüğünden de daha az yani 12 maçmış bak sadece...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Milli maçları lig takımı maçı gibi düşünmeyin, çok daha seyrek oluyor, 100 kez milli olmak efsanevi bir şey, aynı kulüple 100. maça çıkmanınsa bir espirisi yok, 2 sezonda yapıyorsun. Rakamlara baktığımızda neredeyse iki katı kadar oynamış biri diğerinin. Keşke Gökhan bu kadar sakatlanmasa da o daha çok oynasa (tabii ki benim de tercihim Gökhandan yana çok net şekilde) ama işte öyle olmadı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence Alman milli takımı için de efsane. Evet bizden fazla maç oynuyorlar ama o takımda olan rekabetin yarısı bizde yok. Öyle olsaydı bugün Balta'lar, Selçuk Şahin'ler bu takıma adım atamazdı. Almanya dediğiniz takım özellikle son yıllarda alttan çok adam getiriyor, Podolski'nin kulüp takımlarında bu kadar kötü olup milli takımlarda bu kadar coşması bence baya efsanevi bir olay aslında..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

podolski kulüp takımlarında kötü değil aslında,

münih yıllarca iç etti adamı, doldu doldu geldi milli takımda patladı herif, sonra münih'te niye oynamıyor dediler. Oynatmıyorlardı ki ... herif yedeklerden gelip 2-3 atıyordu yine yaranamıyordu.

Hatayı kendi yaptı aslında, münih'ten sonra istediği her kulübe gidebilirdi. gitti yetiştiği takımda kral olmayı seçti. Kral oldu, sıkıldı çünkü amacı olmayan bir takım

şampiyonluk yaşayamaz, avrupaya gidemez vs. vs. adam bir yerden sonra oradan hoşnutsuz kalmaya başladı ki performansını etkiledi. O da her zaman ki gibi kaçış yeri olarak milli takımı belledi.

Podolski, Köln yerine başka bir takıma gitseydi şuan çok daha farklı bir yerde olurdu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sotto said:

Bence Alman milli takımı için de efsane. Evet bizden fazla maç oynuyorlar ama o takımda olan rekabetin yarısı bizde yok. Öyle olsaydı bugün Balta'lar, Selçuk Şahin'ler bu takıma adım atamazdı. Almanya dediğiniz takım özellikle son yıllarda alttan çok adam getiriyor, Podolski'nin kulüp takımlarında bu kadar kötü olup milli takımlarda bu kadar coşması bence baya efsanevi bir olay aslında..


Podolski çok özel bir futbolcu. Almanya aslında Euro 96'dan sonra dibe vurmuştu. Dünya kupasını 90'da kazanan jenerasyon sona ermişti çünkü Wc 98 ve Euro 2000 inanılmaz hüsranlardı, 2002'deki final tamamen güzel bir kura ve Ballack&Kahn'ın eseriydi. Euro 2004'te yine perişan oldular.

Almanya iç dinamiklerinden yıldız çıkarmak konusunda zorlandı. Matthaus, Möller, Klinsman, Sammer 96'dan sonra tükenmişti. O zamanlar Kicker okurken ve Alman futbolunu takip ederken tek umutları Deisler gibiydi. Bizim şu an ki Arda gibi, şişirildi şişirildi sonra söndü gitti. Daha sonra Ballack yaratıldı, Leverkusen'in CL finali yapan kadrosundan adamlarla donatılarak ve Kahn'ın bir turnuvada gösterilebilecek en iyi kaleci performansıyla göz boyayıcı bir 2002 finali oynadılar. Mesela bu bize yeterdi. Ama Almanlara yetmedi, adamlar yine de uğraştı ve devşirmelere yöneldi. Mesut, Khedira, Boateng, Cacau, Kuranyi, Gomez vb. meyveler toplanıyor.

Tekrar Podolski'ye gelirsek, Almanya futbolunun milli branşta tekrar ayağa kalktığı ve kaçırılmaz bir fırsat olan 2006 Almanya WC'da takımın "saf" olmasa da Alman yüzüydü, Lahm ve Schweinsteiger ile beraber.

Şu an Almanya devşirmelere ek olarak Schürle gibi, Götze gibi, Grosskreutz gibi, Reus gibi, Traesch gibi, Müller gibi saymakla bitmez Alman yıldızlara da sahip. Podolski bu konuda Almanya'da bir ilham kaynağıdır 2006'daki gencecik yaşındaki performansı ile. Alman futbolunu az çok takip edenler bilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...