braid Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 bone, iş dünyasında herşey alınır ve satılır,net. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Bu hükümetin yaptığı iyi bir şey varsa oda marketing, reklam, pazarlama vesaire. Gerisi tın ve boş. RTE strasburga konuşmaya geliyor diye çevrede bulunan bütün alman illerine boy boy türkçe almanca reklam vermişler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Leopar Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 amerikan buyukelcisi "turkiyede basin ozgurlugu geriledi" diyince verilen trajikomik cevabi cok iyi hatirliyoruz "turkiyede basin ozgurlugu amerikadan daha fazla" siz hala sacmalayin yok dis iliskilerimiz hic olmadigi kadar iyi bilmemne diye buyuk abimiz abd bile artik yavas yavas iktidarin fasizminden olusan rahatsizligi resmi agizlardan dillendirmeye basladi dis iliskiler gulluk gulistanmisda, avrupa devletlerine buyuk firca kaymisizda...ulan firca kaydigimiz ulkede bisey olsa bari, cek cumhuriyeti disisleri bakani semih cumhuriyetine ayar vermekten farki yok kusura bakmayin Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 braid said: bu wota başarılı diyen arkadaşlar var. yılmaz özdil'in geçen günkü yazısının hık demiş burnundan düşmüş hali. klasik bir şakirt stayla = ad hominem hadi yılmaz özdil'i sevmezsin. kimin yazı tarzıyla yazarsam yazarım ne bu saldırma çabası yilmaz özdil styla, politikada olan olaylar (mavi marmara,rasmussen) tipi olaylardan dış işleri durumunu "çözmüş!" olmanı bir kenara bırakırsak, politika da hiçbirşeyin senin beklediğin gibi kusursuz olamayacağını biliyor.Politikada hiçbir durum win/win olamaz o zaten ayrı bir mesele. siyaset bilimi okuyorum müsade edin de abi abla evinde siyaset hakkında öğretilenden biraz fazla şey bileyim. ben sadece aklıma ilk etapta gelen dışişleri faillarını burda sıraya dizdim. bir tanesine karşı argüman üretemiyorsunuz onun yerine benim dış işlerini çözmüş olup olmamama takılmış durumdasınız. yine bir ad hominem daha. politikada hiçbirşey benim beklediğim gibi kusursuz olur ya da olmaz. elbette ki abd bile istediği her sonuca ulaşamıyor olabilir dış politikada. ama utanmadan bir de win win olamaz diyorsun ama saydığım şu maddelerde bir tane win bile yok ki hadi ikincisi de benden olsun olmayıversin diyeyim. Bu yüzden sen dış işlerinin başarılı olup olmadığını incelemek istiyorsan we wot yapacaksan, spesifik olaylardan değil genel olarak bakacaksın. Türkiye'nin dış ilişkilerinin başarısız olduğunu iddaa etmek için anca ulusalcı olman lazım. sen de zaten kibar bir ulusalcısın, ne kadar kabul etmesende. spesifik olaylar dediğin 6-7 tane örnek verdim. geriye zaten son 10 sene içinde yapılan olaylardan şimdi düşününce soykırımcı el beşir'in ağa gibi ağırlanması, interpol ile aranan başbakanın arkadaşı iki suçlu'ya (neydi şimdi adamların adları hatırlamıyorum israilli falandı biri galiba) başbakan'ın çıkıp dünya nezdinde ben bu adamlara kefilim hiçbir suçları yoktur deyişi falan geliyor aklıma. ha pozitif şeyler olmadı mı? oldu dediğim gibi islam ülkeleri konferansı falan yapıldı burda. dış işleri nezdinde kabuğumuzdan biraz dışarı çıkabildik falan. Ne olur bana bir de genel olarak bak bari de ben de göreyim GENEL olarak bakınca görülen başarılarımız neymiş. saydığım örneklere antitez üretmeyip hatta örnek bile vermeyip ama GENEL olarak bakalım fena değil ama işte bak ne güzel gidiyo geliyo çocuk yeaaa demek ile pek olmuyo bu işler. Aynı zamanda evet. kibarım. ve ulusalcıyım. türkiye tüketim toplumu olucakmış, thank you mr obvious. türkiye bundan önce üretim toplumuydu, o kadar çok şey üretiyorduk ki enflasyon %100'lerde geziniyordu. ekonomi bilmeden burda cahil cahil konuşmayalım. sanayi üretimi doğru düzgün hiçbir zaman montaj sanayiinden ileri gitmemiş olabilir türkiye'de kabul ederim. ama en azından tarım ve hayvancılık politikaları elle tutulur idi. AB uyum yasalarını tamamen yanlış anlayıp tarım nüfusunu düşürmeye çalışmak namına, tohumlukları kapatıp, amerikadan tek kullanımlık tohum ithalatına başlamasan ne türkiyenin topraklarının alüvyal yapısını berbat etmezdin, ne de tohumda bile abd'ye ve israil'e bağımlı hale gelmezdin (ki siyonist komplo ayağına söylemiyorum dünyanın en büyük GDO'lu tohum üreticileri ABD ve İsraildir. Bu genetiği değiştirilmiş tohumlar normal tohumlara göre daha fazla ürün verir, toprağın alüvyal tabakasını berbat eder ve ertesi sene tohum alamazsınız bu bitkilerden. dolayısıyla gidip abd'den tekrar tohum almak gerekir. öncesinde kendi kendini en azından besleyebilen bir ülkeyken şimdi sıradan tüketim maddelerini buğdayı başağı bile ithal eder hale geldik. hayvancılığın ise ne hallere sokulduğundan, kurbanlık hayvanları, angusları nerelerden aldığımızdan falan bahsetmiyorum bile. enflasyon %100lerde idi bir zamanlar tabii onu da kur politikaları ve üretim-tüketim dengesizliği, liberal politikalara geçişin sancılarıyla açıklamak mümkün. Türkiye sanayiisi ve endüstrisi, olması gerektiği yere gidiyor, bizim bir fordumuz , fiatımız, peugotumuz yok, ve bunun için QQlamak için çok geç kaldın, osmanlı dönemine gitmen gerekir. fordumuz fiatımız peugeot'muz yok diye QQlamak için geç kalmadım bebeyims. devlet sübvansiyonlu politikalar oturtursan, şakirtbaşı erbakanın yaptığı gibi FÖBRÖKA ÖRÖTÖN FÖBRÖKÖLÖR BÖSÖCÖĞÖZ deyip sadece temel dökmek yerine, oturaklı düzgün ve memleketin geneline yayılmış bir sanayi ağı oluşturmak için geç kalınmaz. global ekonomiye malesef sadece tarım mahsulü üreterek, ki onu da yukarıda anlattım, tutunamazsınız. servis sektöründe de hindistan ile tutup yarışacak halimiz yok. Senin gibi düşünen insanların, en büyük sıkıntısı burada zaten, zaten obvious olan şeyleri sanki suç ve ayıpmış gibi gösterip prim yapmak. ama bu sizin sıkıntı sandığınız şeyler , zaten inönü zamanında peydahlanan resmi ideolojinin ve muhafazakar değerlerin bir yansıması sadece. yine bir kişisel ve genelleyici saldırıyla daha karşı karşıyayız. obvious olan şeyler suç ve ayıpsa suç ve ayıptır. ben bundan bir prim yapmıyorum. yanlış gördüğümü söylüyorum ki tartışılsın konuşulsun. resmi ideoloji ve muhafazakar değerler derken de siyasal değer çarpıtmasına girmeyelim lütfen. kemalizm gibi ana değerlerinden biri inkılapçılık olan bir siyasi vizyonun muhafazakarlığından bahsetmek pek mümkün değildir. kemalizmi değil kamilizm'i savunanlara söyleyecek birşeyim pek yok. resmi ideoloji ise zaman zaman faydalıdır yavrukuşum. insanları bir araya bir ülkü peşinde bir bayrak altında toplamak için zaman zaman değil genellikle bütün ülkeler tarafından kullanılırlar. Buna halk arasında "memur zihniyeti" diyoruz. Borç olmayacak, devlet şirket sahibi olacak, o şirket içten içe yiyilcek, hizmet yok,memurların karnı doyacak, şirket zarar edecek, devlet bakacak. Hala bu "devletin şu şeyi özelleştirildi 2 yıllık karına RERÖRO" diyerek gelirsen, kendini 1 adım ilerletemiyceksin. kendine şu soruyu sordun mu ; o kuruma teklif olarak 10 yıllık karı verildi de mi satmadılar? memur zihniyeti diye herhalde abi evlerinde deniyor diye tahmin ediyorum. devletçilik ve özelleştirmeye bakış açısı tamamen başlı başına dev gibi bir konu. devlet şirket sahibi olabilir. sen karşı çıkıyorsun ama akp yönetimi çıkardığı kanunlarla bırak devlet nezdinde, belediye nezdinde bile şirket sahip olmaya izin veren değişiklikler yapıyor. ama ayakta uyuyorsunuz tabi. şu anda beltaş, işpark vs. gibi kuruluşlar belediyenin 2004 değişikliklerinden sonra kurabildiği cici kuruluşlar mesela. yıllardır devletçilik ilkesine karşı üretilen şirket içten içe yiyilecek zarar edecek devlet bakacak falan argümanlarıyla da pek bir yere varamazsın. suratına mey'i, telekom'u, tüpraşı tokat gibi vururlar adamın. sen kendine en basitinden mey için şu soruyu bir sor bakalım. devlet tarafaından 10 küsur fabrika bir yığın bina, 100 milyon dolarlık stok halinde hazır içki vesaire ile birlikte 250 milyon dolara satılan mey, nasıl oluyorda 3 sene sonra 2.5 milyar dolara türkten türke, türkten tekrar ingilize satılabiliyor? demekki 10 mislini veren de çıkıyormuş aynı firmaya değil mi bebişim? ya da milli piyango gibi para basan bir kuruluş devletin sırtında yük olmaktan ziyade liseler yaptırıp, eğitime ve bütçeye dahi katkı sağlayabilir konumdayken, neden özelleştiriliyor? telekom neden 1 senelik karına 49 yıllığına kiralanıyor da ofer'lerin telekoma ait gayrimenkulleri ÇATIR ÇATIR satmasına kimse ağzını açmıyor? 49 yıl sonra bütün gayrimenkulleri satılmış, içi boşaltılmış halde devlete geri iade edilecek bu 1 senelik karına satılan kuruluş. neyse zaten şurda kendini belli ediyorsun; türkiyenin sanayii verilerine bakarsan, eski dönemin kaç katı olduğunu görürsün. sen hala üretim diyeceksin, ben sana üretimin ne kadar arttığını göstericeğim, sonra sen ama o şirketlerin sahibi YABANCI diyeceksin, ben de sana delorean'ı getirip osmanlı dönemine gitmeyi teklif edeceğim. ayrıca üretilen şeyler de var tabi, kendi ürettiğimiz piyade tüfeği, insansız uçan hava aracı, türk tankı,bunlar da hasbel kader türk işte. şurda kendimi belli ediyorum evet. ulusalcı olmamak bu haksızlıkları yanlışlıkları görüp sesini çıkarmamaksa sapına kadar da ulusalcıyım birader. sanayi verilerine bakıyorum eski dönemin kaç katı olduğunu görüyorum. söylediklerinin geri kalan kısmına ise nispeten katılıyorum. delorean'ı getirirsen açıkçası geçmişe gitmese de olur keyifle bineriz. öte yandan bundan 60 sene sonra da senin gibi birileri çıkıp abzürt savunmalar yapmasın diye uğraşıyorum ben DÖLÖRYANI GÖTÖRÖP TÖRKÖYÖ DÖNÖMÖNÖN GÖTMÖYÖ TÖKLÖF ÖDÖCÖĞÖM diye. ehaehu. piyade tüfeği insansız uçan hava aracı (ki tüm prototipler çakılmıştı galiba) türk tankı falan bunlara da saygım sonsuz. öpüldünüz. quote unun içine içine çalıştım kusura bakma. şimdi de derse gidiyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
zeawee Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 bu işlerden pek anlamam, sadece ufaktan takip etmeye çalışırım edebildiğim kadar. braid vs estel hakkında yorumda bulunmak istiyorum, @braid o kadar estelin yazdıklarına bişeyler diyorsun, hem de dedikleri şeyleri çürüterek değil, onu tanımamana rağmen yazdığı bir şeyden direk adamı etiketleyerek, küçümseyici tavrınla.. estel'in yaptığı şey ise sana kişisel olarak bir şey söylemeden yazdıklarını çürütmek. ben yapamazdım biri bana böyle şeyler diyince sakin sakin bunları yazma eylemini. estel. win. (tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 braid'e otomatik kapı çarpmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
braid Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Estel_Anorien said: braid said: bu wota başarılı diyen arkadaşlar var. yılmaz özdil'in geçen günkü yazısının hık demiş burnundan düşmüş hali. klasik bir şakirt stayla = ad hominem hadi yılmaz özdil'i sevmezsin. kimin yazı tarzıyla yazarsam yazarım ne bu saldırma çabası Braid:yazının yilmaz özdille aynı çizgide olduğunu belirtmemle beraber, son zamanların popüler chewbacca defensi " ad hominem" iyimiş, "klasik bir şakirt stayla" ise ad homineme cak oturmuş ki, ulusalcılığın en büyük sancılarından, ben senin ulusalcı oldugunu bilmişim ama sen benim şakirt olmadığımı bilememişsin.yılmaz özdil tarzı yazı yazmak, bir eylemin neden-sonuç ilişkisini gözardı ederek farklı olayları birbirine bağlamak ve bagcıyı dövmektir. yilmaz özdil styla, politikada olan olaylar (mavi marmara,rasmussen) tipi olaylardan dış işleri durumunu "çözmüş!" olmanı bir kenara bırakırsak, politika da hiçbirşeyin senin beklediğin gibi kusursuz olamayacağını biliyor.Politikada hiçbir durum win/win olamaz o zaten ayrı bir mesele. siyaset bilimi okuyorum müsade edin de abi abla evinde siyaset hakkında öğretilenden biraz fazla şey bileyim. ben sadece aklıma ilk etapta gelen dışişleri faillarını burda sıraya dizdim. bir tanesine karşı argüman üretemiyorsunuz onun yerine benim dış işlerini çözmüş olup olmamama takılmış durumdasınız. yine bir ad hominem daha. politikada hiçbirşey benim beklediğim gibi kusursuz olur ya da olmaz. elbette ki abd bile istediği her sonuca ulaşamıyor olabilir dış politikada. ama utanmadan bir de win win olamaz diyorsun ama saydığım şu maddelerde bir tane win bile yok ki hadi ikincisi de benden olsun olmayıversin diyeyim. braid: sen siyaset bölümü okuyorsan, bende tüm seçmelilerimi siyaset biliminden almış bir iktisat mezunuyum. abi abla evi, gene hoş olmuş, senin ulusalcı kafanda yer alan dış işleri failleri, aslında politikanın bir parçası ve fail değil ama gel de anlat. saydıgın maddelerde bir tane win olmaması ayrı bir yozdil örnegi, ben ise diyorumki dış işleri genel olarak win. birde şunu merak ediyorum, karşındakine fetullahçıi cemaatçi, abla abi evi diyorsun da, öyle olmadıgını gördükten sonra nasıl bir utanç duymuyorsun? Bu yüzden sen dış işlerinin başarılı olup olmadığını incelemek istiyorsan we wot yapacaksan, spesifik olaylardan değil genel olarak bakacaksın. Türkiye'nin dış ilişkilerinin başarısız olduğunu iddaa etmek için anca ulusalcı olman lazım. sen de zaten kibar bir ulusalcısın, ne kadar kabul etmesende. spesifik olaylar dediğin 6-7 tane örnek verdim. geriye zaten son 10 sene içinde yapılan olaylardan şimdi düşününce soykırımcı el beşir'in ağa gibi ağırlanması, interpol ile aranan başbakanın arkadaşı iki suçlu'ya (neydi şimdi adamların adları hatırlamıyorum israilli falandı biri galiba) başbakan'ın çıkıp dünya nezdinde ben bu adamlara kefilim hiçbir suçları yoktur deyişi falan geliyor aklıma. ha pozitif şeyler olmadı mı? oldu dediğim gibi islam ülkeleri konferansı falan yapıldı burda. dış işleri nezdinde kabuğumuzdan biraz dışarı çıkabildik falan. Ne olur bana bir de genel olarak bak bari de ben de göreyim GENEL olarak bakınca görülen başarılarımız neymiş. saydığım örneklere antitez üretmeyip hatta örnek bile vermeyip ama GENEL olarak bakalım fena değil ama işte bak ne güzel gidiyo geliyo çocuk yeaaa demek ile pek olmuyo bu işler. Aynı zamanda evet. kibarım. ve ulusalcıyım. türkiye tüketim toplumu olucakmış, thank you mr obvious. türkiye bundan önce üretim toplumuydu, o kadar çok şey üretiyorduk ki enflasyon %100'lerde geziniyordu. ekonomi bilmeden burda cahil cahil konuşmayalım. sanayi üretimi doğru düzgün hiçbir zaman montaj sanayiinden ileri gitmemiş olabilir türkiye'de kabul ederim. ama en azından tarım ve hayvancılık politikaları elle tutulur idi. AB uyum yasalarını tamamen yanlış anlayıp tarım nüfusunu düşürmeye çalışmak namına, tohumlukları kapatıp, amerikadan tek kullanımlık tohum ithalatına başlamasan ne türkiyenin topraklarının alüvyal yapısını berbat etmezdin, ne de tohumda bile abd'ye ve israil'e bağımlı hale gelmezdin (ki siyonist komplo ayağına söylemiyorum dünyanın en büyük GDO'lu tohum üreticileri ABD ve İsraildir. Bu genetiği değiştirilmiş tohumlar normal tohumlara göre daha fazla ürün verir, toprağın alüvyal tabakasını berbat eder ve ertesi sene tohum alamazsınız bu bitkilerden. dolayısıyla gidip abd'den tekrar tohum almak gerekir. öncesinde kendi kendini en azından besleyebilen bir ülkeyken şimdi sıradan tüketim maddelerini buğdayı başağı bile ithal eder hale geldik. hayvancılığın ise ne hallere sokulduğundan, kurbanlık hayvanları, angusları nerelerden aldığımızdan falan bahsetmiyorum bile. enflasyon %100lerde idi bir zamanlar tabii onu da kur politikaları ve üretim-tüketim dengesizliği, liberal politikalara geçişin sancılarıyla açıklamak mümkün. braid :senin için bir utanç kaynağı tekrar, ekonomi mezunu olduğumu söyledim, üstüne de eylül ayında master için ingiltere yolcusuyum, ama senin gibi kibirli ulusalcıların karşındakini hem küçük görme isteği ve varsayımı aslında kendinin baştan başa epic fail olduğunun kanıtı adeta. Türkiyede hayvancılık ve tarım gelişmişmiş?Ondan mı türkiye'de hayvancılıgın ve tarımın gelişmiş olduğu zamanlarda ülke ekonomisi yerlerde? Hayvancılık ve tarımın eskiden daha iyi olduğu ortada mr.obvious, fakat bu senin ülkene kar getiriyor mu? senin tarım yapılabilecek toprağın ne kadar, iklim şartların nedir, markette rekabet olanağın ne kadar, pazar lideriyle hayvancılık ve tarımda rekabet edebiliyor musun? sen paranı diğer alanlardan kazandıktan sonra buğdayi başak gibi ürünleri tabiki ithal edeceksin, vietnam mısın sen, çin misin çocuk işçileri , insanları 3 kuruşa tarlada çalıştırıp büyük hacimden büyük paralar kazanasın? senin 3 karışlık topragına ektiğin ne kadar yeter sana? tarım ve hayvancılığın bundan önceki senelerde ülkene ne kadar katkısı olduğunu aç türkiye ekonomisi kitabını baştan sona oku, başak yetiştir arpa yetiştir, ülkene yetsin, ondan sonra niye sanayii gelişmiyor diye ağla.sene 2011, çıkmış, sen hala tarımdan hayvancılıktan bahsediyorsun.Tarımdan hayvancılıktan bu ülke kalkınacak, gözlerini aç, bu ülkenin iç ticaret, dış ticaret hacmi, gsmh bilimum ekonomik göstergelerine bak, bu ülke zaten kalkındı.. Türkiye sanayiisi ve endüstrisi, olması gerektiği yere gidiyor, bizim bir fordumuz , fiatımız, peugotumuz yok, ve bunun için QQlamak için çok geç kaldın, osmanlı dönemine gitmen gerekir. fordumuz fiatımız peugeot'muz yok diye QQlamak için geç kalmadım bebeyims. devlet sübvansiyonlu politikalar oturtursan, şakirtbaşı erbakanın yaptığı gibi FÖBRÖKA ÖRÖTÖN FÖBRÖKÖLÖR BÖSÖCÖĞÖZ deyip sadece temel dökmek yerine, oturaklı düzgün ve memleketin geneline yayılmış bir sanayi ağı oluşturmak için geç kalınmaz. global ekonomiye malesef sadece tarım mahsulü üreterek, ki onu da yukarıda anlattım, tutunamazsınız. servis sektöründe de hindistan ile tutup yarışacak halimiz yok. braid :geç kalmadın lol, yeni şahinler sürersin piyasaya, çin arabalarıyla rekabet edersin.ayrıca kendin demişsin global ekonomiye sadece tarım mahsulüyle tutanamazsın diye, biz de zaten servis ve üretim sektöründe tutunabileceğimiz kadar tutunuyoruz, sen bekliyorsun ki en birinci olalım. Senin gibi düşünen insanların, en büyük sıkıntısı burada zaten, zaten obvious olan şeyleri sanki suç ve ayıpmış gibi gösterip prim yapmak. ama bu sizin sıkıntı sandığınız şeyler , zaten inönü zamanında peydahlanan resmi ideolojinin ve muhafazakar değerlerin bir yansıması sadece. yine bir kişisel ve genelleyici saldırıyla daha karşı karşıyayız. obvious olan şeyler suç ve ayıpsa suç ve ayıptır. ben bundan bir prim yapmıyorum. yanlış gördüğümü söylüyorum ki tartışılsın konuşulsun. resmi ideoloji ve muhafazakar değerler derken de siyasal değer çarpıtmasına girmeyelim lütfen. kemalizm gibi ana değerlerinden biri inkılapçılık olan bir siyasi vizyonun muhafazakarlığından bahsetmek pek mümkün değildir. kemalizmi değil kamilizm'i savunanlara söyleyecek birşeyim pek yok. resmi ideoloji ise zaman zaman faydalıdır yavrukuşum. insanları bir araya bir ülkü peşinde bir bayrak altında toplamak için zaman zaman değil genellikle bütün ülkeler tarafından kullanılırlar. braid : şakirt,abla abi evleri derken kişisel ve genelleyici saldırı olmuyor ,ama ulusalcı karakteristiğinden bahsedersek oluyor.bu bahsettiğimiz şeyler suç ve ayıp değil, suç ve ayıp olmadığı için iyiye gidiyoruz zaten. resmi ideoloji, yeni ülkeler için faydalıdır ulusalcı kuş, resmi ideolojiden kurtulamayıp hala 1930 larda kalan resmi ideologlara biz dinazor diyoruz, ulusalcı diyoruz.şimdiki konjönktüre uyum sağlayamayıp, gereken çözümlemeleri yapamayınca da böyle oluyor insan, akp neden kazanıyor, çünkü halk cahil, makarna , kömür, bir de din. Buna halk arasında "memur zihniyeti" diyoruz. Borç olmayacak, devlet şirket sahibi olacak, o şirket içten içe yiyilcek, hizmet yok,memurların karnı doyacak, şirket zarar edecek, devlet bakacak. Hala bu "devletin şu şeyi özelleştirildi 2 yıllık karına RERÖRO" diyerek gelirsen, kendini 1 adım ilerletemiyceksin. kendine şu soruyu sordun mu ; o kuruma teklif olarak 10 yıllık karı verildi de mi satmadılar? memur zihniyeti diye herhalde abi evlerinde deniyor diye tahmin ediyorum. devletçilik ve özelleştirmeye bakış açısı tamamen başlı başına dev gibi bir konu. devlet şirket sahibi olabilir. sen karşı çıkıyorsun ama akp yönetimi çıkardığı kanunlarla bırak devlet nezdinde, belediye nezdinde bile şirket sahip olmaya izin veren değişiklikler yapıyor. ama ayakta uyuyorsunuz tabi. şu anda beltaş, işpark vs. gibi kuruluşlar belediyenin 2004 değişikliklerinden sonra kurabildiği cici kuruluşlar mesela. yıllardır devletçilik ilkesine karşı üretilen şirket içten içe yiyilecek zarar edecek devlet bakacak falan argümanlarıyla da pek bir yere varamazsın. suratına mey'i, telekom'u, tüpraşı tokat gibi vururlar adamın. sen kendine en basitinden mey için şu soruyu bir sor bakalım. devlet tarafaından 10 küsur fabrika bir yığın bina, 100 milyon dolarlık stok halinde hazır içki vesaire ile birlikte 250 milyon dolara satılan mey, nasıl oluyorda 3 sene sonra 2.5 milyar dolara türkten türke, türkten tekrar ingilize satılabiliyor? demekki 10 mislini veren de çıkıyormuş aynı firmaya değil mi bebişim? ya da milli piyango gibi para basan bir kuruluş devletin sırtında yük olmaktan ziyade liseler yaptırıp, eğitime ve bütçeye dahi katkı sağlayabilir konumdayken, neden özelleştiriliyor? telekom neden 1 senelik karına 49 yıllığına kiralanıyor da ofer'lerin telekoma ait gayrimenkulleri ÇATIR ÇATIR satmasına kimse ağzını açmıyor? 49 yıl sonra bütün gayrimenkulleri satılmış, içi boşaltılmış halde devlete geri iade edilecek bu 1 senelik karına satılan kuruluş. braid :MEY ve TELEKOM'u tokat gibi vuracakmışsın ha?sen benle dalgamı geçiyorsun, yoksa beni salak mı zannediyorsun? yoksa bu MEY, bu TELEKOM TEKEL şirketler değil de beni mi yiyorsun bebiş? tekel şirketlerden bahsedip, bunun olmayan başarısını tokat gibi vuracakmış. Siyaset bilimi ögrencisi olabilirsin ama, agzından bir laf çıkarken şu sığ düşünmeyi bırak da, biraz daha enine boyuna düşün argümanlarını. 250 milyon dolara satılan mey, 3.5 sene sonra milyar dolara satılır bu kadar basit.3,5 senede bu ülkede neler oldu, bırak bu ülkeyi dünyada 3.5 senede neler oluyor, savaş çıkıyor , kriz çıkıyor, ülkeler yıkılıp ülkeler kuruluyor.3.5 senede milyon insan ölüyor, sen bana 10x lik değerden bahsediyorsun.Mey gibi eski ve büyük bir tekelden bahsediyoruz hemde, hele borsa ve finans marketinde olan inanilmaz şeylerden ve katlardan haberin olsa bayılırsın heralde. neyse zaten şurda kendini belli ediyorsun; türkiyenin sanayii verilerine bakarsan, eski dönemin kaç katı olduğunu görürsün. sen hala üretim diyeceksin, ben sana üretimin ne kadar arttığını göstericeğim, sonra sen ama o şirketlerin sahibi YABANCI diyeceksin, ben de sana delorean'ı getirip osmanlı dönemine gitmeyi teklif edeceğim. ayrıca üretilen şeyler de var tabi, kendi ürettiğimiz piyade tüfeği, insansız uçan hava aracı, türk tankı,bunlar da hasbel kader türk işte. şurda kendimi belli ediyorum evet. ulusalcı olmamak bu haksızlıkları yanlışlıkları görüp sesini çıkarmamaksa sapına kadar da ulusalcıyım birader. sanayi verilerine bakıyorum eski dönemin kaç katı olduğunu görüyorum. söylediklerinin geri kalan kısmına ise nispeten katılıyorum. delorean'ı getirirsen açıkçası geçmişe gitmese de olur keyifle bineriz. öte yandan bundan 60 sene sonra da senin gibi birileri çıkıp abzürt savunmalar yapmasın diye uğraşıyorum ben DÖLÖRYANI GÖTÖRÖP TÖRKÖYÖ DÖNÖMÖNÖN GÖTMÖYÖ TÖKLÖF ÖDÖCÖĞÖM diye. ehaehu. piyade tüfeği insansız uçan hava aracı (ki tüm prototipler çakılmıştı galiba) türk tankı falan bunlara da saygım sonsuz. öpüldünüz. haksızlıklara, yanlışlıklara herkez sesini çıkarmalı, akp şöyle kusursuz böyle kusursuz denemez, ama şuan kusurlarıyla beraber akp 2002 den beri çok iyi bir iş çıkarttı ve bunun sonucunu seçimlerde göreceğiz, ama yapılan bu işlerden yola çıkarılarak ; "AKP vatan hainidir kakadır şeriatçıdır ve ona oy veren herkez aptaldır" a çıkarılacak argümanların karşısında da haksızlıklara ve yanlışlıklara ses çıkarmış oluyoruz. quote unun içine içine çalıştım kusura bakma. şimdi de derse gidiyorum. derslerinde başarılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 braid said: bone, iş dünyasında herşey alınır ve satılır,net. e iş adamı alım satım yapmasın demiyoruz ki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Raze Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 slm yazılanlar çok uzun, okuyan biri söylesin sevabına; braid dış politikada neden genel olarak çok başarılı olduğumuzu açıkladı mı? thx bye Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bengeldim Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 braid duvardan duvara çarpmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bengeldim Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 öbür arkadaşın nickini baştan beri entel anoren diye okuyodum ama değilmiş. gerçi yazıları entel ama... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
braid Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Raze said: slm yazılanlar çok uzun, okuyan biri söylesin sevabına; braid dış politikada neden genel olarak çok başarılı olduğumuzu açıkladı mı? thx bye çok basit, ülkeye yatırım alıyoruz ve dışarıya da yatırım yapıyoruz.bu dediğim şey başarılı politikanın sonucu.yani kanıtı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Ders arasinda baktim braidcigim eve gidince cevap yazacagim ama quote icinde calismayalim artik anasi aglamis forumun ehahuh. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Bu arada yatirim alip yatirim yapmak bana kalirsa global ekonomiye entegrasyonun sonucu basarili dis politikayla alakasi tartisilabilir. Daha ziyade iç stabiliteyle alakali. bu arada is yapabilme kolayligi, yatirim yapilabilme rahatligi, rusvet vermeden is gorebilme kolayligi gibi alanlarda uluslararasi kuruluslarin arastirmalarinda (endeksin adi aklimda degil su an) geriye gittigimizi de unutmamak lazim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mep Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Şu link bi kenarda dursun da tartışmaya başlamadan önce okur belki bazı arkadaşlar Mantık Hataları: Top 10 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
braid Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Estel_Anorien said: Bu arada yatirim alip yatirim yapmak bana kalirsa global ekonomiye entegrasyonun sonucu basarili dis politikayla alakasi tartisilabilir. Daha ziyade iç stabiliteyle alakali. bu arada is yapabilme kolayligi, yatirim yapilabilme rahatligi, rusvet vermeden is gorebilme kolayligi gibi alanlarda uluslararasi kuruluslarin arastirmalarinda (endeksin adi aklimda degil su an) geriye gittigimizi de unutmamak lazim. evet dogru, zaten dış politikayla iç politika içiçedir. bu yüzden alakası hem tartışılır hem tartışılmaz. ayrıca bahsettiğin endexlerde geriye gittiğimiz doğrudur, ama bunun nedeni iş yapabilme kolaylığı: global rekabet zorluğu yatırım yapabilme rahatlığı :market içi rekabet zorluğu rüşvet vermeden iş görebilme : büyüyen ticaret hacminin yanında b.kluğu da getirmesi olarak söyleyebiliriz kısaca. Ki geçenlerde dünyanın en büyük şirketlerinin rüşvet skandalları patlamadı değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Popeye Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 estelcim yargilamissin yine :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sipeyskeyk Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Selam. Cok kisa yazacagim. Yeni dunya duzeninde devletin korumasi ile bir yere gelmek artik yok. Reha hala devlet fabrika acsin istdham yaratsin diyorsun, inanamiyorum yani. Boyle bir ekonomik model yok abi. Hani vardi da, cok oldu yani dunya onu birakali. Siyaset okuyorsun eyvallah cok iyisin cok guzelsin de biz de ekonomi okuduk haci, farkli pencerelerden bakilmasi normal. Sen cok ideolojik bakiyorsun olaya. Ekonomiyi dusunurken bile ideolojik yaklasiyorsun, bu yanlis. Devlet kuculecek abi, ordu da kuculecek mudahale etmeyecek ota boka, rejim bekciligi yapmayacak. Demokrasi olmak istiyorsak bu adimlar atilmak zorunda. Seriat gelecek falan diye korkmaya gerek yok, toplumda oyle bir talep yok. Siz zannediyor musunuz ki parayi bulan anadolu sermayesi seriati destekler, artik bunlari kullanarak demogoji yapmak yemiyor kusura bakmayin. ZENGINLER konusuna gelirsek, bir arkadas NY times daki yaziya bok atmis Husnu Ozyegin'in cok parasi var diye. Bana bir ulke bulun ki, sermaye belli gruplarin elinde olmasin. Rusya mi? Cin mi? Amerika mi? Avrupa mi? Allah askina bir tane ulke soyleyin adam akilli, ben de bu isi birakayim. Sermaye herhalde belli insanlarda olacak, zengin insanlar da olacak. Sen de bilgisayar basinda oturup onlara bok atmayacaksin. Eger zengin degilsen pasa pasa onlar icin calisacaksin, onlar da daha zengin olacak sen de onlar saglamlastikca daha cok para kazanacaksin. Ne istiyorsunuz anlamiyorum ki. Yok ali agaoglu soyle yok koc boyle yok husnu ozyegin in cok parasi var. Utopyaniz SSCB mi nedir anlamiyorum ki. Azicik gozleri acin, bir yurt disina bakin. Isler nasil yuruyor, sistem nasil isliyor. Sonra gelip burada DOVLOTO SOTOYORLOR dersiniz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Marty Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 NY timesdaki yaziya ozyeginin cok parasi var diye bok atmadim. turkiyenin zenginlerinin turkiye cok iyi diye yorum yapmasini, sanki cidden memleket cok iyi durumdaymis da ny times turkiye ne kadar iyi durumda diye haber yapmis gibi ortaya koymana bok attim. haber diye koydugun seyde ozyeginin vs nin turkiye ne guzel yorumu var sirf. benim de o kadar param olsa bana da cennet turkiye, cikar ben de konusurum hersey cogzel taraftar cogzel diye. sermaye belli gruplarin elinde olur ok. devletin yapmasi gereken de sermayenin adil dagilimini saglamak icin biseyler yapmak. bizde tam tersi oluyo. zengin daha da zenginlesiyo, fakir iyice yerin dibine giriyo, sonra noldu? kisi basi gelir cok yukseldi. oldu. sirf konuyu carptiyosun ben decevap yaziyorum keriz gibi.neyse estel de cok guzel yazmis bu arada.+rep Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sipeyskeyk Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Hicbir ulkede sermaye dagilimi esit degildir, olamaz da. Bak, tanidin mi bu abiyi? http://lifeisreallybeautiful.com/wp-content/uploads/2010/08/David-Rockefeller.jpg Alman- Yahudi kokenli bir aile. 1 trilyon dolara yakin servetleri var. Devlet politikalarina yon veriyorlar. Hatta Amerika'yi Murdoch ve Rothschild aileleri ile birlikte yonetiyorlar diyebiliriz. Amerika'yi demeyelim, dunya siyasetini bu aileler yonetiyor amerika ile birlikte. Amerika bu, COK zengin bir kisim insanlarin istidham sagladigi, onlar icin calisanlarin da iyi sartlarda yasadigi bir ulke. Cunku pasta o kadar buyuk ki, zenginler o kadar zengin ki, siradan vatandas yasantisindan memnun olacak duzeyde yaziyor. Cok basit anlaticam, cok ama. Koc daha zengin olursa seni ise alinca sana daha cok para verir. Koc daha da zengin olursa, yonetici ihtiyaci artar, kalifiye eleman ihtiyaci artar. Senin de okumus gencin amerika ya kacmaz gelir koc icin calisir, cunku koc basar parayi calistirir, cunku o derece iyi bir elemana ihtiyaci olur. Bizim ulkemiz zenginlesiyor, evet. Bizim de ortada bir pasta var ve son 10 yildir bu pasta kat ve kat buyuyor. Yukarida anlattiklarimi uyarla simdi ulkemize. Tek farkimiz teknoloji uretemiyor olmamiz, o yonde de calismalar var zaten. Su saatten sonra cok cok zor bence de, denemekten zarar gelmez. bilmem anlatabildim mi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bengeldim Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 anlattın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 sipeys sana almanya ve türevi ülkelerin modellerini incelemeni tavsiye ederim. Dünyada sadece ABD yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Marty Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 kucuk amerika olmaya cok meraklisiniz. konusma ozgurlugu disinda da her yonuyle kotu ornek resmen abd. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 sipeyskeyk said: Yeni dunya duzeninde devletin korumasi ile bir yere gelmek artik yok. Reha hala devlet fabrika acsin istdham yaratsin diyorsun, inanamiyorum yani. Boyle bir ekonomik model yok abi. Devlet kuculecek abi, ordu da kuculecek mudahale etmeyecek ota boka, rejim bekciligi yapmayacak. Demokrasi olmak istiyorsak bu adimlar atilmak zorunda. Sermaye herhalde belli insanlarda olacak, zengin insanlar da olacak. Sen de bilgisayar basinda oturup onlara bok atmayacaksin. Eger zengin degilsen pasa pasa onlar icin calisacaksin, onlar da daha zengin olacak sen de onlar saglamlastikca daha cok para kazanacaksin. kısaca "kapitalizmi savunuyorum" yazsan da yeterdi hani... said: Seriat gelecek falan diye korkmaya gerek yok, toplumda oyle bir talep yok. Siz zannediyor musunuz ki parayi bulan anadolu sermayesi seriati destekler, artik bunlari kullanarak demogoji yapmak yemiyor kusura bakmayin. yahu tamam sipeyskeyk, her topicte çıkıp "şeriat geliyor lolz" diyorsun da, bu kadar da saf olma lütfen. parayı bulan şeriatı desteklemez diyorsun da, zenginlerin hiç biri akp'ye laf söylemeye bile cesaret edemiyor. türk metal sen başındaki mustafa özbek vardı mesela, ne oldu o adama? sonra "yav bırakın bunları, şeriat getirmeye kimsenin cesareti yetmez" diye yazıp duruyorsun. internette sansür var, televizyonda sansür var, herkesin telefonu dinleniyor, islamcıların mahalle baskısı var, hükümeti eleştirenler terörist şüphesi adında hapise atılıyor, fetullahçı örgütlenme ve tarikat örgütlenmeleri içimize kadar işledi, doktorluktan memurluğa kadar her yere imam hatip mezunları yerleştiriliyor, hukuk sistemi belirli kesime göre değişti, sokakta insanlar elele tutuşuyor diye ahlak polisleri tarafından tartaklanıyor. bütün bu olanlardan sonra "şeriat gelmez merak etmeyin". güvence ne peki? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ahmedinejad Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2011 parayı bulan adamlar. günahın tadını bi kere alan kılıcın altına yatar mı allasen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar