Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Muhteşem Yüzyıl'a Beyinsiz Tepkisi


Natanyal

Öne çıkan mesajlar

Viktor için koyuyorum bunu zaaa

said:
Tepkilerden Çekinen "Muhteşem Yüzyıl" Dizisinin Yapımcıları, Viyana Kuşatmasının Başarısız Olduğunu Halka Alıştıra Alıştıra Söylemeye Çalışacaklar


Show Tv'de yayınlanmaya başlayan "Muhteşem Yüzyıl" isimli dizinin ilk bölümünde Kanuni Sultan Süleyman'ın adeta bir cinsel hayatı varmış gibi gösterilmesi duyarlı vatandaşlarımızın tepkisini çekmeye devam ediyor. Diziyi protesto etmek amacıyla yurdun dört bir yanında düzenlenen gösterilere kayıtsız kalamayan yapımcı şirket, bu sabah düzenlediği basın toplantısıyla senaryoda bazı düzeltmelere gidileceğini açıkladı. Tepkileri dindirmek için, ilerleyen bölümlerde Kanuni'nin şanlı fetihlerini de olanca ihtişamıyla ekrana taşıyacaklarını vurgulayan yapımcılar, Viyana kuşatmasının başarısız olduğunu ise halka alıştıra alıştıra söylemeye çalışacaklar.

İlk bölüm için özür dilendi

Daha ilk bölümüyle halkın, siyasilerin ve medyanın büyük bir kesiminden tepki çeken Muhteşem Yüzyıl'a yönelik protesto gösterileri yapım şirketinin merkez binasının önünde devam ederken, şirket adına açıklama yapan Selahattin Durgel, yaşattıkları bu derin üzüntüyü hafifletmek için ilerleyen bölümlerde ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Türkiye'de tarihi konuları anlatan yapımların henüz çok fazla olmadığını ve bu yüzden bir acemiliktir yaptıklarını itiraf eden Durgel, "Gerçekten çok özür dileriz. Biraz bizim boşluğumuza geldi, biraz da oyuncular rollerine kendilerini fazla mı kaptırdılar nedir böyle bir durum oldu. Koca bir padişahın, bir cihan hükümdarının çeşit çeşit insanla, çok afedersiniz, halvet olması ne demek? Yani tabii kurgu bir yapımda bazı şeyler abartılabilir, belgesel çekmiyoruz neticede ama ipin ucunu da bu kadar kaçırmamamız gerekiyordu. Ancak herkes rahat olsun, ilerleyen bölümlerde bunların hepsini telafi edeceğiz..." diyerek, öfkeli kalabalığı sakinleştirmeye çalıştı.

"Başarısızlık yok, merhamet var"

Ünlü yapımcının birkaç bölüm sonra şanlı Osmanlı ordusunun Viyana kapılarına nasıl dayandığını herkesin göreceğini belirterek devam ettiği konuşması kalabalık tarafından alkışlarla kesilirken, daha sonra kuşatmanın başarısızlıkla sonuçlandığını ima etmesi tekrar gergin dakikaların yaşanmasına neden oldu. Göstericilerden bazılarının "Edep ya hu! Bizans'ın çocuğu! Rum Dölü! Muhteşem Satılmış!" şeklinde tepki göstermesi üzerine yanlış anlaşıldığı söyleyen Durgel, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Arkadaşlar bi saniye dinleyin lütfen, ben öyle bir şey ima etmedim. Zaten bizler de tarih danışmanlarımızla birlikte konuyu çok detaylı bir şekilde inceliyoruz, ortada tabii ki bir başarısızlık yok. Osmanlımız muhteşem, ecdadımız olağanüstü; o noktada biz çok netiz. Ama bazı şeyler de biraz yani nasip meselesi. Ayrıca Hünkarımız çok da hevesli değilmiş zaten anladığımız kadarıyla. Oraya kadar gelmişken bi öyle yoklayayım demiş. Bakmış adamlar zaten perişan halde, biliyorsunuz o dönem Avrupa karanlık içinde, afedersiniz yani tuvaletlerini bile dışarı yapıyorlar. Bunları hep okuyoruz. Bizimkiler de fazla üstlerine gitmemişler. İnsanlık etmişler. Olay da bundan ibaret... Zaten bunların hepsini en güzel şekilde ekranlara taşıyacağız. Yeter ki biraz müsaade edin."

Osmanlı'nın çöktüğünü öğrenen 20 kişi baygınlık geçirdi

Selahattin Durgel'in bu açıklamalarının ardından ortamdaki hava bir nebze yumuşarken, ünlü yapımcı sözlerine protestolara katılan mehteran takımının gösterisi nedeniyle bir süre ara vermek zorunda kaldı. Mehteran takımının gösterisi ile birlikte daha da coşan kalabalığın neşesinden cesaret alan Selahattin Durgel'in yaptığı, "İlahi çocuklar, vallahi korkuttunuz bizi... İyi ki İmparatorluğun çöküş yıllarını falan anlatmıyoruz, yoksa kimbilir niceydi halimiz ehehe" şeklindeki yersiz espri ise ortamda tekrar buz gibi bir havanın esmesine neden oldu.

Başarılı yapımcının yaptığı esprinin ardından kalabalıktan uğultular yükselirken, Osmanlı'nın yıkıldığını orada öğrenen yaklaşık 20 kadar göstericinin yere yığıldığı gözlendi. Selahattin Durgel ve yapım ekibinin emniyet güçleri eşliğinde binadan uzaklaştırılmasının ardından baygınlık geçiren göstericilere ilk müdahaleler sağlık ekiplerince yapıldı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahmet altan baya iyi yazmış
said:
ama muhafazakârlara ne oluyor?

cumhuriyet tarihi boyunca ezilen bu insanlar cumhuriyet’in gerçekleri ortaya çıksın diye çırpınırken neden osmanlı tarihini baştan aşağıya bir yalana çevirmek istiyorlar?

neden bir televizyon dizisinde bile kanuni sultan süleyman’ın hayatı ortaya çıkmasın diye binlerce mektup yazarak bu dizinin yasaklanmasını talep ediyorlar?

neden yalancılıkta kemalistlerle omuz omuza yürüyorlar?

bu sorunun cevabını merak ederken gelen birkaç okur mektubu gözümü açtı doğrusu.

bizim muhafazakârlar, osmanlı sultanlarını gerçekten halife ve dindar sanıyorlar.

sanki kanuni’nin halifeliği hazreti ömer’in halifeliğiyle aynıymış gibi.

osmanlı sultanları, halifeliği “din gücüyle” değil “kılıç gücüyle” kazandılar, yavuz sultan selim mısırlılarla yaptığı savaşı kaybetseydi osmanlı sultanları halife olamayacaktı.

osmanlı sultanlarının büyük bir çoğunluğu, din açısından bakıldığında günahkâr bir hayat sürdüler.

haremleri vardı, zina yaparlardı, içki içerlerdi, sarı selim’le dördüncü murat düpedüz alkolikti, içkiyi ve tütünü yasak eden dördüncü murat çok genç yaşında içkiden ve uyuşturucudan öldü.

“halife-i ruyi zemin hazretlerinin” hüküm sürdüğü “şeriatın başkenti” i̇stanbul’da daima kerhaneler ve meyhaneler bulundu.

i̇lber ortaylı bir kitabında i̇stanbul’a gelen gıda maddelerini sıralarken ne kadar içki geldiğini de anlatır.

bir de muhafazakârlarımızın çok “hassas” olduğu osmanlı’da “eşcinsellik” konusu var tabii.

niye böyle bir konuya akıllarını taktıklarını ve osmanlı’da “eşcinsellik” olmadığını kanıtlamaya çalıştıklarını anlamak çok mümkün değil.

muhafazakârlara göre, “devlet adamı olmaları” için sarayda yetiştirilen “içoğlanlar” neden peçe takarlardı peki, neden şalvarlarının bilek kısımları kopçalı, topukları açıktı?

bence murat bardakçı’nın “osmanlı’da seks” kitabını bir okuyun, hamamlarla ilgili çok geniş bir bölüm vardı yanlış hatırlamıyorsam.

o zamanlar osmanlı’da “eşcinselliğe” bakış, bugünkü muhafazakârların bakışlarından çok farklıydı.

divan edebiyatı’nı bir daha gözden geçirin, ne tür bir aşktan söz ettiklerini anlarsınız.

osmanlı tarihi, çok kanlı, çok vahşi, suikastlarla ve cinayetlerle dolu, cinselliğin her türlüsünün bulunduğu bir tarihtir.

muhafazakârlar, “dindarlık” gayretiyle bu tarihe sahip çıkmaya uğraşıyorlarsa, osmanlı’dan“dindarlık” çıkmaz kolay kolay.

osmanlı’yı dürüst müminlerin yönettiği bir imparatorluk gibi göstermeye çalışmak sonunda yalancılığa ve gerçek düşmanlığına götürür insanı, yasakçı yapar.

bugün de olan bu zaten.

kemalistlerle muhafazakârların tarihin farklı bölümlerini çarpıtmaya çalışmalarının tek bir iyi yanı var, onlar üstünü örtmeye çalıştıkça tarihin üstü açılıyor, insanların merakı artıyor.

onlar sayesinde yakında tarihimizi öğreneceğiz ve gerçekleri kabullenecek bir olgunluğa kavuşacağız.

o güne kadar da bu saçma sapan tartışmaları sürdürüp duracağız.

allah, bu ülkede gerçeği bilene ve söylemek isteyene güç versin, ne diyeyim...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

RTÜK Muhteşem Yüzyıl dizisine uyarı cezası verdi.


Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, özel bir televizyon kanalında yayınlanan "Muhteşem Yüzyıl" adlı diziye, uyarı cezası verdi.

Üst kuruldan yapılan yazılı açıklamaya göre, RTÜK'ün bugünkü haftalık toplantısında, Show TV'de geçtiğimiz hafta yayımlanmaya başlanan ve tepkilere neden olan ''Muhteşem Yüzyıl'' adlı diziyle ilgili hazırlanan uzman raporu da gündeme alınarak değerlendirildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Yapılan değerlendirmeler sonucunda, söz konusu dizi filmde 3984 Sayılı Yasanın 4. Maddesinin 'yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olmaması'na ilişkin (e) bendinin, tarihe mal olmuş bir şahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyet gösterilmemek suretiyle ihlal edilmiş olduğuna ve ilgili yayın kuruluşunun 3984 Sayılı Yasanın 33. Maddesi gereğince uyarılmasına karar verilmiştir.

3984 Sayılı Yasanın 33. Maddesine göre, Üst Kurul, öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmeyen, izin şartlarını ihlal eden, yayın ilkelerine ve bu Kanunda belirtilen diğer esaslara aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarını uyarır veya aynı yayın kuşağında açık şekilde özür dilemesini ister.''

Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı halinde ihlale konu olan programın yayınının, 1- 12 kez arasında durdurulacağı ifade edilen açıklamada, söz konusu programla ilgili olarak RTÜK'e 11 Aralık 2010 tarihinden itibaren pek çok şikayet geldiği bildirildi. Şikayetlerde genel olarak programın yayından kaldırılmasının talep edildiği belirtilen açıklamada, ancak RTÜK'ün programlara yayınlanmadan önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi bulunmadığı vurgulandı.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1077957&title=rtukten-muhtesem-yuzyila-ceza
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Radyo Televizyon Üst Kurulu bugün yaptığı toplantıda tartışmalara neden olan “Muhteşem Yüzyıl” dizisini masaya yatırdı.

RTÜK uzmanları, hazırladıkları raporda dizinin, RTÜK Yasası’nın 4. maddesinin “e” fıkrasında düzenlenen, “Yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmaması” ilkesine ters düştüğünü belirtti.

çok komik ya.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

80bin insan şikayet etti diye yayından kaldırılcakmış he mi?
peki geri kalan 70 milyon insan halinden memnunsa?

said:
adyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, tartışmalara neden olan Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Diziyle ilgili tepkilerin oldukça büyük olduğuna ve dizi yayına girmeden başladığına dikkat çeken RTÜK Başkanı, “Neticede bu bir belgesel değil, dizidir. Bir kurgu söz konusudur. Ancak kurgu bile olsa yayıncıların izleyicinin hassasiyetini gözetmesi gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Davut Dursun, dizinin tanıtım görüntülerinin yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan itibaren kendilerine çağrı merkezinden ya da web sitelerinden izleyici tepkileri geldiğini belirtti. Üst Kurula 2009 ve 2010 yılında gelen toplam seyirci şikâyetlerinin ortalamasının 65-70 bin olduğunu kaydeden Dursun, ''Sadece bu program için gelen ve kısa bir süreyi kapsayan şikâyetler 74 bin. Bir yıl içerisinde yapılmış olan ortalama şikâyeti de aşan bir oranda bu programa yönelik şikâyet var. Bunu önemsemek gerekir bu basit bir şey değildir'' dedi.
Genel olarak şikâyetlere bakıldığında bu tarihten itibaren giderek artan bir tepki yoğunluğu olduğuna değinen Dursun, ''Şimdiye kadar çok az karşılaştığımız bir durum. 6 Ocak akşamına kadar gelen toplam şikâyetin yüzde 93'ü diziyle ilgili. Burada normal tepkinin ötesinde olağanüstü bir tepki var'' diye konuştu.
Tepkiyi, toplumun bu konudaki hassasiyeti bakımından önemsemek, ciddiye almak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Davut Dursun, vatandaşın yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, muhtelif örgütlerin de tepkilerini RTÜK'e ulaştırdığını bildirdi.
Prof. Dr. Davut Dursun, dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayınlandığını ancak şikâyetlerin büyük bir bölümünün henüz program yayınlanmadan, tanıtımların dönmeye başladığı 11 Aralıktan itibaren başladığına dikkati çekerek, ''Yani seyredilmeden, dizi henüz yayımlanmadan önce bir hassasiyet oluşmuştu'' diye konuştu.
Bu dönemde izleyicilerden dizinin durdurulması yönünde talepler geldiğini kaydeden Prof. Dr. Davut Dursun, RTÜK'ün yayımlanmamış bir programla ilgili tasarrufta bulunma ya da yayınlanan bir programı yayından kaldırma yetkisinin bulunmadığını belirtti.
Dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayımlandığını kaydeden Prof. Dr. Davut Dursun, yayımlanan bir programın RTÜK uzmanlarınca, 3984 Sayılı Kanunun 4. maddesindeki yayın ilkelerine uygun olup olmadığı yönünden denetlendiğini hatırlatarak, ''Uzmanlarımız çalışıyorlar. Yayın ihlali olduğu yönünde rapor gelirse, konuyu öncelikli olarak kurul gündemine alırız. Üst Kurul değerlendirir eğer hatalı görürse kendi sistematiği içerisinde müeyyide uygulanır'' şeklinde konuştu.
Türk toplumunun, tarihteki önemli şahsiyetlerin ve ünlü simaların takdimi konusunda hassasiyeti olduğuna işaret eden Prof. Dr. Davut Dursun, ''Osmanlı padişahlarının başarıları ve onları sahiplenmemiz konusunda bir hassasiyetimiz var. Ona uygun düşmediğini var saydığımız herhangi bir şey gördüğümüzde tepki gösteriyoruz. Unutmamak gerekir, neticede bu bir belgesel değil, dizi. Burada bir kurgu söz konusudur'' değerlendirmesinde bulundu.
Dizinin sonunda ''tarihi gerçeklerden hareketle kurgulama yapılmıştır'' şeklinde bir ifadenin yer aldığını hatırlatan Dursun, kurgu bile olsa yayıncıların izleyicinin hassasiyetini gözeterek senaryoyu oluşturmasının önemine değindi.
Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 2010 yılının dokuz aylık döneminde 64 bin 664 vatandaş bildirimi yapılırken, kamuoyunda tepkilere yol açan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisiyle ilgili 11 Aralık-6 Ocak tarihlerinde 74 bin 911 şikâyet geldi. Bütün program türlerinde bu tarihler arasındaki toplam şikâyet sayısı 80 bin 681 oldu. Dizinin fragmanlarının ekranda yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan, 6 Ocak akşamına kadar bütün program türlerinde gelen şikâyetlerin yüzde 93'ü ''Muhteşem Yüzyıl''la ilgili oldu. En çok şikâyet dizi yayımlandıktan sonraki gün yapıldı. 74 bin 911 şikâyetin 38 bin 96'sı 6 Ocakta bildirildi.
Şikâyetlerde göze çarpan bir diğer unsur ise dizinin fragmanları gösterildiği andan itibaren itiraz edilen noktaların, dizi gösterime girmesinden sonra da devam etmesi oldu. Şikâyetlerde, çoğunlukla Osmanlı hanedanının yanlış tanıtıldığı, tarihimize hakaret edildiği konuları üzerinde duruldu.


gerizekalı milletiz, "yöneticiler" böyle olduktan sonra da öyle kalmaya mahkumuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

diziyi izlemedim, kim oynuyor veya yönetmeni kim falan onu dahi bilmiyorum da şu yapılan aptallıktan sonra acıdım resmen heriflere. gerizekalı bi milletimiz var ve baştakiler de malum, dolayısıyla yapacak bişey yok malesef.

ey aklı kıtlar o diziyi yasakladınız iyi güzel de tarih değişti mi siz bunu yapınca
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dizi,dizi olarak kötü olabilirde.böyle dizinin resimlerine yumurta bilmemne atıp sokaklarda pankarttı bilmemneydi dünyanın en malca işleri

diziyi sevmediysen izleme.ztn kötü bir diziyse tutunamaz

tarihin ne kadar dogru anlatıldıgı umrumda değilde dizi çokta güzel bir dizi deil ztn.oyunculuklar kötü.türk yapımının altından kalkamıcagı bir proje.

sansürüydü bilmemnesiydi.aman millet kızmasındı diye senaryo yapıldıgı için diziler tam kıvamında olamıyor

hani çok iyi olabilcek diziler oluyor ama bi yapmacıklık var dizilerde.o bi türlü gitmedi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...