Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

ölüm, hayat, evlilik vs...


Bone

Öne çıkan mesajlar

kısa tutçam fazla uzatmadan yazmış olayım.

tl;dr.
bazı geceler, yatarken rahatsız ediyor, ölümü düşünüyorum, içime sıkıntı giriyor. yatakta dönüp duruyorum.
biraz da bu olayı engellemek için geceleri iyice uykum gelene kadar bekleyip öyle yatıyorum.

hayatımı boş boş geçiriyormuş gibi geliyor, bu da beni bazen rahatsız ediyor. her ne kadar bol bol kitap, dergi vs okusam da, dışarı çıkıp orası burası gezsem de, sanki bir şeyler eksikmiş gibi hissediyorum. bir parçam kopukmuş gibi.

geçen ay bir dergide kapakta tam da beni ilgilendiren bir konu gördüm ilgimi çekti. ölüm fobisinden bahsediyordu (bkz: eskiden açmış olduğum topic). makale hazırlamışlar, diyordu ki, ölüm korkusuyla yaşayan kişilerde cinsellik arzusu artar, çünkü istem dışı olarak soylarını devam etme gereği duyarlar. vs vs uzun uzun anlatmıştı.

kendime baktım düşündüm. bir süredir evlenme isteğim var. "tam" kişiyi bulduğum zamanda o kişiye koşa koşa evlenme teklifi yapacakmış gibi bir dürtü var. öte yandan kendi hayatımı planlamadım, bir düzene sokamadım, fazla havada bir durumdayın şu an. hele bir de şu sıralar sabit bir hayat kurmayı istemiyorum. amerika-ingiltere-isveç-japonya felan gezmek, denemek istiyorum. böyle bir "göçmen" durumda evlilik dürtüsü de çelişiyor.

çok sevdiğim, sevdiğimi söylemek istediğim kişiler oldu. "tam değil" diyorum kendi kendime ama aslında bir korku da var.
sevdiğimi söylemek istememin nedeni ölüm fobisinden dolayı sanki "yarının çok geç olabilir" diye bir düşünceye giriyorum. şimdi söylemezsem bir daha söyleyemeyebilirim gibi.

öte yandan söylemeye de korkuyorum. beni reddetecek, tersliyecek veya dalga geçecek olabilirliği bir sebebi. boşu boşuna arkadaş kaybetmiş olmak istemiyorum. ama daha da önemli sebebi, kendimi hazır hissetmemem. korkuyorum, çünkü olur da evliliği kabul ederse bir sorumluluk almam gerekecek ve hayatımı bu yönde kurmam gerekecek. ülkeden ülkeye "göçerken" eşini yanında götürmen kolay mı bilmiyorum ama o mesele ayrı.

bir yandan evlenmek istiyorum ama bir yandan da evlenmeye hazır değilim. düşünüyorum, hayatta neden bir şeye hazır olma gereği duyacaksın ki? neden spontane bir şekilde hareket etmiyorsun? bunu soruyorum kendime. yaş ile ilgili bir mevzu mu, öyleyse okulda senin yaşıtından sınıfdaşların evleniyor da sen niye evlenmeyeceksin ki? bilmiyorum, bir karara varamadım.



burda evlenmiş kişiler var. spoiler içinde bahsettiğim kafa karışıklığından dolayı özellikle onlara sormak istedim.
evlenme kararını neden ve nasıl aldınız? bu kararı veya sonuçlarını hayatınıza nasıl yansıttınız? tereddütleriniz oldu mu? bunu nasıl çözdünüz? ayrıca eş (kadın veya erkek) olarak seçtiğiniz kişiyi tercih etme nedeniniz nedir? belli bir dönem boyunca arkadaşlık kurduğunuz için iyi bir evlilik olacağını düşündüğünüz için mi, yoksa sizin "kriterlerinize" göre en uygun kişi o olduğu için mi? nedir?

bu soruyu cevaplayacaklara şimdiden teşekkür ediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

evlilik kendiliğinden olunca güzel ve doğru oluyor boooncum, onu bilir onu söylerim. nerden buraya varıyorum, hikayem nedir dersen, naha şöyle:

tanıştık, aşık olduk, 2-3 ay sonra evlenmeye karar verdik, yıldırım nikahıyla evleniyorduk ki üşendik formaliteden, vazgeçtik, birlikte yaşamaya başladık. 2.5 sene sonra yeniden bi heves ettik evli olalım, aile olalım, düğün dernek edelim diye, 1 ay içinde evlendik. boris vardı o zaman benim, hatırlayan hatırlar, boris'e bindik, 2 şahidimizle düğünün olacağı yere gittik, ertesi sabah yarı sarhoş boris'e bindik, aynı evimize geri döndük, kaldığımız yerden devam ettik, 5 senedir evliyiz, mutluyuz.

kıssadan hisse:
önemli olan "evlenmek" değil, bir başka insanla koca bir hayatı birlikte geçireceğine kafayı yatırmak. ve bunu herhangi biriyle yapmaya değil, o insanla yapacağına yatırmak. buna mukabil, derdin "evlenmek" olmamalı, "bu karıyla/herifle ömür geçer mi acaba?" olmalı. evlilik konusunu içine bir ikinci kişiyi katmadan düşünürsen yanılırsın. ben de hayatım boyunca evlenmeyeceğimden emindim eniştenizle tanışmadan önce mesela. bi güzel yaladım düşündüğümü, çok güzel oldu, pırıl pırıl oldu :)

başka tarafından yaklaşıp tekrar ifade edeyim:
amaç evlenmek olmamalı, önündeki yolu beraber yürüyecek, birlikte 20-30-40-50-60 yıl geçirebileceğin birini bulmak olmalı (ki bu yıllar böyle rakamla yazınca şaka gibi geliyo insana, bunun gerçek anlamını kavramak önemli. bütüüüüün okul hayatını toplasan yarısı etmiyor, öyle bakmak lazım). bu kişiyi bulduktan sonra ister evlenirsin, ister turşusunu kurarsın. gerisi zaten çorap söküğü.

e mi canım?
hadi bakalım..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben bu konuya direk gireyim.

Evlilik denilen olay, birini seviyorsun, o da seni çok seviyor.

Bu. Yani evlilik ilişkiye bir sos katmıyor aslında, o S&M.

Demek istediğim insanlar ne zaman evlilikten korksa veya büyük bir mesele haline getirse bana komik geliyor çünkü aslında içinde bulundugumuz yüzyılda ilişkiyle evlilik arasında hiçbir fark yok. Beraber yaşıyorsunuz, beraber uyuyup beraber uyanıyorsunuz. Hayatı birbiriniz için daha güzel hale getiriyorsunuz, sonra anneniz ve babanız mutlu olsun diye bir de imza atıyorsunuz ve eger dogru insanlaysanız degisen hiçbirşey olmuyor.

Çünkü evlilik denilen şey aslında sadece formal hale getirmek için atılan bir imza, gerekli yada gereksiz birşey değil. Bitirmesi bir ilişkiyi bitirmekten daha zor da değil.

You are now in the 21st century.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
kıssadan hisse:
önemli olan "evlenmek" değil, bir başka insanla koca bir hayatı birlikte geçireceğine kafayı yatırmak. ve bunu herhangi biriyle yapmaya değil, o insanla yapacağına yatırmak. buna mukabil, derdin "evlenmek" olmamalı, "bu karıyla/herifle ömür geçer mi acaba?" olmalı. evlilik konusunu içine bir ikinci kişiyi katmadan düşünürsen yanılırsın. ben de hayatım boyunca evlenmeyeceğimden emindim eniştenizle tanışmadan önce mesela. bi güzel yaladım düşündüğümü, çok güzel oldu, pırıl pırıl oldu :)




+ 123456


bir kadın için hayallerini erteliyor olamazsın, "soyumun devam etmesi" olayına hiç girmiyorum tam komedi. arkadaşlar siz lord musunuz? :S

ilk evlilik ikincinin provasıdır derler hem :P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pickles said:

Valide sultan bana evin araban bir sürüde takın olcak kızıma takmak için diyo. Bende benim annem 40 yıldır kirada oturuyo ne evi ne arabası diyorum


Şimdi kadın hem haklı hem haksız. Haklı çünkü ataerkil bir toplumdayız ve aile geçimi aslında erkeğin üstünde erkeğin eli ekmek tutuyorsa kazancıda iyise mutlu olacakdır bu mutluluğ eşine yansır vs. Ve her anne aslında bunu ister kızının rahat etmesini ister. kAında böyle düşünüyor çünkü böyle görmüş ve seçiminide ona göre yapmış belli ki, yada severek evlenmiş ama tek başına sevginin bir halta yaramadığını görmüş olabilir kendince tabi.

Senin annen acaba gerçekden mutlumu iyi ki bu adamalr evlednim ve bu çocuklara sahibim mi diyor aslında bunu asla bilemessin kendiside bilemez belkide kendindende saklıyordur. Yada çok mutluda olabilir bilemeyiz.

Haksız valide sultan, malum evlilik temelinde sevgi olmalı aslında uyum olmalı akabinde kendiliğinden gelir herşey.

Benim fikrimi sorarsan açıkcası bilmiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

birkaç ek:

1) işin içine aileleri haddinden fazla karıştıran karıdan/kocadan kesinlikle hayır gelmez. hemen topuklayınız. HEMEN!!

2) bütün gün evde oturan kadın da adam da çekilebilir aslında, ama süper kuvvetli karakter olması lazım ki evde oturma halinden kompleks geliştirip geliştirip temas ettiği insana sardırmasın. adamına bağlı yani. hatta rare item denebilir.

3) ardeth haklı. kendi varoluşunu çözememiş insandan eşine de hayır gelmez. varoluş meslekten ibaret değildir tabii ki, haşa, ama günlük yaşantınızın çok büyük yüzdesini işgal ettiğinden oldukça önemli saymak gerekebilir.

4) bu insanla evlenmeli miyim testi (test ettim çalışıyor):
insanınızı karşınıza alıp uzun uzun bakın (aylar bazında uzun). baktıkça sevesiniz, yakınından ayrılmayasınız, saatlerce boş boş konuşasınız, elele gezesiniz, kendisine fiziken dokunasınız, hasta olsa çorba yapasınız, keyifsiz/huysuz/sinirli/çekilmez olduğunda sabırla bekleyesiniz, hata yaptığında elinden tutup öğretesiniz geliyorsa yıldızlar sizinle beraber. evlenin. bunlardan herhangi birine öeh diyorsanız evlenmeyin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:

Pickles said:

Valide sultan bana evin araban bir sürüde takın olcak kızıma takmak için diyo. Bende benim annem 40 yıldır kirada oturuyo ne evi ne arabası diyorum


Şimdi kadın hem haklı hem haksız. Haklı çünkü ataerkil bir toplumdayız ve aile geçimi aslında erkeğin üstünde erkeğin eli ekmek tutuyorsa kazancıda iyise mutlu olacakdır bu mutluluğ eşine yansır vs. Ve her anne aslında bunu ister kızının rahat etmesini ister. kAında böyle düşünüyor çünkü böyle görmüş ve seçiminide ona göre yapmış belli ki, yada severek evlenmiş ama tek başına sevginin bir halta yaramadığını görmüş olabilir kendince tabi.

Senin annen acaba gerçekden mutlumu iyi ki bu adamalr evlednim ve bu çocuklara sahibim mi diyor aslında bunu asla bilemessin kendiside bilemez belkide kendindende saklıyordur. Yada çok mutluda olabilir bilemeyiz.

Haksız valide sultan, malum evlilik temelinde sevgi olmalı aslında uyum olmalı akabinde kendiliğinden gelir herşey.

Benim fikrimi sorarsan açıkcası bilmiyorum.


abi ben haksız demiyorum da üniversiteden yeni mezun olmuş adamın ev araba ve takı çıkarıp koyması ortaya çoook zamanı bulur
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

xunn said:

Ben bu konuya direk gireyim.

Evlilik denilen olay, birini seviyorsun, o da seni çok seviyor.

Bu. Yani evlilik ilişkiye bir sos katmıyor aslında, o S&M.

Demek istediğim insanlar ne zaman evlilikten korksa veya büyük bir mesele haline getirse bana komik geliyor çünkü aslında içinde bulundugumuz yüzyılda ilişkiyle evlilik arasında hiçbir fark yok. Beraber yaşıyorsunuz, beraber uyuyup beraber uyanıyorsunuz. Hayatı birbiriniz için daha güzel hale getiriyorsunuz, sonra anneniz ve babanız mutlu olsun diye bir de imza atıyorsunuz ve eger dogru insanlaysanız degisen hiçbirşey olmuyor.

Çünkü evlilik denilen şey aslında sadece formal hale getirmek için atılan bir imza, gerekli yada gereksiz birşey değil. Bitirmesi bir ilişkiyi bitirmekten daha zor da değil.

You are now in the 21st century.


lol..

ben seni mallarının yarısı kırpılmışkene görürüm.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pickles said:

Law said:

Pickles said:

Valide sultan bana evin araban bir sürüde takın olcak kızıma takmak için diyo. Bende benim annem 40 yıldır kirada oturuyo ne evi ne arabası diyorum


Şimdi kadın hem haklı hem haksız. Haklı çünkü ataerkil bir toplumdayız ve aile geçimi aslında erkeğin üstünde erkeğin eli ekmek tutuyorsa kazancıda iyise mutlu olacakdır bu mutluluğ eşine yansır vs. Ve her anne aslında bunu ister kızının rahat etmesini ister. kAında böyle düşünüyor çünkü böyle görmüş ve seçiminide ona göre yapmış belli ki, yada severek evlenmiş ama tek başına sevginin bir halta yaramadığını görmüş olabilir kendince tabi.

Senin annen acaba gerçekden mutlumu iyi ki bu adamalr evlednim ve bu çocuklara sahibim mi diyor aslında bunu asla bilemessin kendiside bilemez belkide kendindende saklıyordur. Yada çok mutluda olabilir bilemeyiz.

Haksız valide sultan, malum evlilik temelinde sevgi olmalı aslında uyum olmalı akabinde kendiliğinden gelir herşey.

Benim fikrimi sorarsan açıkcası bilmiyorum.


abi ben haksız demiyorum da üniversiteden yeni mezun olmuş adamın ev araba ve takı çıkarıp koyması ortaya çoook zamanı bulur


Demek o zamana kadar sana kız vermeyecekler :P. Hele bir askerliğini yap gel önce.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...