Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

2010 Referandum Sonuçları


Estel_Anorien

Öne çıkan mesajlar

Nefr said:

ben de diyorum ki; baskalarinin ne dedigini baskalarinin agzindan yorumlamaya calisma, kendi fikirlerini yaz


aslında yaptığımız başkalarının dediğini kendimiz nasıl yorumladığımızı yazmak, böylelikle diyen kişiye doğru yorumlayıp yorumlamadığımızı sormak. bunda yanlış olan bir şey göremiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

vidar; senin mesaj araya geldi aslinda. benim postumun muhatabi almis zaten mesaji gordugun gibi.

soylenen birseyi yorumlayip dogru anlasilip anlasilmadigini sormakla, tartistigin kisinin agzina laf yerlestirmek farkli seyler; ozellikle hedefli ve israrli oldugu zaman. sizin iki mesajiniza baktigin zaman farki, ve dolayisiyla benim uyarimin nedenini goreceksin

ustteki 'uyari' kelimesinin altini ciziyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

E tamam da kafanızı kuma gömecekseniz hiç tartışmayalım.

Silah zoruyla mı söylettiler, montaj mı yaptılar ? Adam onu yaptım bunu yaptım, zatne doğrusu da bu, kadrolaşacaksın diyor. Bunu diyen eski adalet bakanı.

Sadullah Ergin aynı şeyi söylese np, söylemesi birşey ifade etmez diyeceksiniz aynı şekilde eminim.


Mighty_THoR said:

Wispy said:

Mighty_THoR said:

Wispy
@Mighty, Mehmet Moğultay'ı arat googleda. Kendi kendini aydınlat.


aydınlanmadım üzgünüm :( yargının kadrolaştığına dair örnek lazım bana.

yoksa bende yazayım yargıya 10 yüz milyon adam aldım diye.

ben bir avukat olarak sana kadrolaşmış adamları gösteririm ama git bir adliyeye beyaz altın takanların hepsi fetocan zira adamların imzası bu kendilerini böyle tanımlıyorlar.Senin örneklerinide heyecanla bekliyorum mehmet moğultay yargıyı nasıl kadrolaştırdı bu kadrolaşan yargı neler yaptı.


Karından sallamıyoruz, yazıldı çizildi bunlar.

http://analiztv.aktifhaber.com/news_detail.php?id=16185

Inb4 komplo


ben söylemedi demiyorum söylemesinin bir önemi yok diyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Oce4n said:

soğuttu bile. baykal daha iyiydi.
ne günlere kaldık...


baykal medya tarafından kötülendi hep, kılıçdaroğlu ise medya tarafından pohpohlandı. nedenini anlamadım.
ama meseleyle ilgili şöyle bir yazı var:

said:
Evet’in milyonlarca tarihi sonucu olacak, yıllarca yazacağız... Ancak tarihe geçen ilk sonucu, kendine hayır’ı olmayan Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Bi anlık gaflet değildir.
Bi buçuk senelik gaflettir.

*

Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, silsile halinde, diğerleri de yanlış gider çünkü.
*

İlk düğme...
Ankara’dan belediye başkan adayı olması bekleniyordu, Melih Gökçek’i kıstırmıştı, ekran düellolarından galip çıkmıştı... O da ne? O güne kadar kendisiyle ilgili satır yazmayan medyacı arkadaşlar, aniden, İstanbul’dan aday olursa patlayacağını, İstanbul’daki anketlerden açık ara Kılıçdaroğlu isminin çıktığını pompalamaya başladılar. Hobaraa, İstanbul adayı oldu.

*

(Kılıçdaroğlu İstanbul’a gelince, Melih Gökçek’e piyango vurmuş gibi oldu, apar topar karşısına çıkarılan Murat Karayalçın’ı daha önce iki defa ayıklamıştı, gene ayıkladı... Böylece, CHP Ankara’yı kazanabilecekken, medya gazına inandı, kaybetti, tarih başka türlü aktı.)
*

İkinci düğme...
Kılıçdaroğlu, İstanbul’dan aday oldu ama, İstanbul’da oturmuyordu, kanuna aykırıydı. Telaşla ikinci düğme iliklendi, Kağıthane Şelale Evleri’nde bi adres gösterildi, orada oturuyor dendi. Yandaş medya susup, seçimden sonra patlatacağına, hayatının kıyağını yaptı, orada oturmadığını, o adreste CHP’li meclis üyesinin oturduğunu belgeledi... 2 milyon 750 bin adet konut bulunan koskoca İstanbul’da ev kalmamış gibi, gidip, çakma adres göstermişlerdi yani.

*

Üçüncü düğme...
Çakma adres ortaya çıkınca, telaşla üçüncü düğme iliklendi, Kağıthane Gürsel Mahallesi’nde ev kiralandı, aha burda oturuyor dendi... Bu sefer de, orada değil, TBMM’nin Beşiktaş’taki misafirhanesinde kaldığı ortaya çıktı iyi mi... Villaları millaları götürenler kabak gibi ortadayken, memleketin en namuslu insanlarından biri, dandik ev yüzünden madara edildi.

*

(Neticede, Ankara’dan aday olmak için ha bire Gökçek’e vururken, kılına bile dokunmadığı Kadir Topbaş sildi süpürdü; Ankara gibi İstanbul da kaybedildi, Kağıthane de.)

*

Dördüncü düğme...
Yerel seçimden sonra Kılıçdaroğlu unutuldu, hakkında tek satır yazılmadı, bi ara Dersim meselesinde CHP’ye geçirince ne kadar şahane geçirdiği yazıldı, sonra gene unutuldu, kaset işi patladı... O da ne? O güne kadar kendisiyle ilgili satır yazmayan medyacı arkadaşlar, aniden, CHP’nin başına geçerse patlayacağını, anketlerden açık ara Kılıçdaroğlu isminin çıktığını, rahat yüzde 50 alır’ı pompalamaya başladılar. Hobaraa, CHP genel başkanı oldu.

*

Beşinci düğme...
Omuzlara alıp Ankara’ya oturttular, otobüse bindirip 70 tane şehir gezdirdiler, artık gerek kalmadığı için İstanbul’daki evin kirasını ödemediler; ev sahibi de başkasına kiraya verdi... E başkasına kiraya verilince, adrese dayalı kayıt yapıldığı için, o evde kim oturuyorsa seçim belgesi de ona gitti. Ayazda kaldı. Yandaş medya, ikinci kıyağını yaptı, taaa bir ay önce oy kullanamayabilir diye haber yaptı; muhtar telefon edip, uyardı. Yok canııım, milletvekilisin sen, istediğin yerde oy kullanırsın dediler, hayırlara vesile olalım derken, rezalete vesile oldular.

*

(Hadisenin ekstra hazin tarafı, Kılıçdaroğlu’nun 4 tane evi var, biri zaten İstanbul İçerenköy’de birader... Saçma sapan atraksiyonlar yapılacağına, ev mev kiralanacağına, İçerenköy’deki kiracısı çıkarılıp boş tutulsa bile, bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.)

*

Ve, altıncı düğme...

*

Yapmayın etmeyin diye yazdığımızda bize küfür edip, şahane oluyor, muhteşem oluyor diye goygoylayan Truva atlarına inananlar... Bu işin Etro giydirmekle olmadığını, gerekirse fanilayla gezen ama işini iyi yapan kadrolarla başarılabileceğini öğrenmiştir umarım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

goldbären said:

sir said:

bu ülkede dikta mevcut zaten. sivil olanı değil ama.


nası bi ilüzyon bu


Çok fazla gerilere gitmeye gerek yok, son 5 senede Türkiye'de 1 e-muhtıra, bir kapatma davası geçmişimiz var.

Onlar dikta sonucu değil, Ülkeyi aşağılık AKP hükümetinden kurtarıp, Cumhuriyetin gerçek sahiplerine iktidarı vermek için yapılmış elzem hareketlerdi, di mi ?

Türkiye demokrasisinde çareler tükenmez, sandıkta deviremezsen başka yollar her zaman bulunur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Wispy said:

goldbären said:

sir said:

bu ülkede dikta mevcut zaten. sivil olanı değil ama.


nası bi ilüzyon bu


Çok fazla gerilere gitmeye gerek yok, son 5 senede Türkiye'de 1 e-muhtıra, bir kapatma davası geçmişimiz var.

Onlar dikta sonucu değil, Ülkeyi aşağılık AKP hükümetinden kurtarıp, Cumhuriyetin gerçek sahiplerine iktidarı vermek için yapılmış elzem hareketlerdi, di mi ?

Türkiye demokrasisinde çareler tükenmez, sandıkta deviremezsen başka yollar her zaman bulunur.


ben de onu anlamıyorum, madem e-muhtıra yasalara aykırı bir olay, dikta vs.
neden yayınlayanlar, altında imzası olanlar yargılanmıyor?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hahah en son yaşar büyükanıtı yargılamaya çalışan savcı noldu arkadaşlar? yani inanılmazsınız gerçekten..

bu ülkede 411 milletvekilinin oyuyla geçen madde nasıl iptal edildi? 367 kararı nasıl alındı? akp'ye açılan kapatma davasının iddianamesi nasıl yazıldı, verilen karar neydi?

bu kadar kendi tarafınıza yontmayın herşeyi, akp ne kadar büyük olsa da, sistemden küçüktür.

hah gelelim en sevdiğim "peşkeş" muhabbetine. sevgili cüce arkadaşım, daha önce de yazdığım gibi özelleştirme siyasi bir tercihtir. siz iktidara gelin herşeyi kamulaştırın, o da sizin tercihiniz olsun. ama özelleştirme yapıcam diyip iktidara gelen adamları özelleştirme yapmakla suçlamayalım yani, saçma.

gelir dağılımı adaletsizliği kapitalizme içseldir, tıpkı kentsel dönüşüm gibi. bunlar yeni başlamış değil, akp iktidardan gidince de bitecek şeyler değil. eğer gerçek rahatsızlığımız buysa yapılacak şey devrimdir.

ama du bi saniye, kapitalizm son noktasına varmadan sosyalizme geçiş mümkün mü? pek değil. o yüzden önce demokrasi, önce sermayenin serbest dolaşımı, önce dünyaya açılma.

önceliklerimizi doğru koyarsak ulaşamayacağımız hedef yok hacılar =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Suark said:

kapatma davası, adı üstünde sivil bir hareket.
e-muthıra diyorsan,

KK'nın da iddia ettiklerini biliyorsun değil mi


Sir'ün kastettiği dikta sadece askeri dikta değil ki. Bunun yargı ve bürokrasi ayağı da var, yanlış anladıysam düzeltsin.

Gitsin yargılasın Büyükanıt'ı, ben tutmuyorum.

O zaman başbakan 28 Şubatı yapan generallerle de önceden anlaştı yönetime müdaha etsinler diye, kasıtlı olarak hapis yattı 2002 seçimlerini 4-5 sene öncesinden planlamıştı mazlum edebiyatı yapıp iktidara gelmek için. O yüzden yargılamıyor zamanın generallerini.

Hmmm
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...