blazkowicz Mesaj tarihi: Nisan 18, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2010 said: 23. Bond filminin yonetmeni aciklandi, Marc Forster'dan koltugu devralan isim Sam Mendes olacak. Satisi gundemde olan MGM'in filmden beklentileri buyuk, cekimlerin haziran gibi baslamasini ve filmin 2011'in basina yetismesini planlanliyorlar. Kadroda yer alacaklari kesinlesen Daniel Craig ve Jesper Christensen'e muhtemelen yine Judi Dench'te eslik edecek. The World Is Not Enough'dan beri yazar koltugunda oturan ikili Neal Purvis ve Robert Wade'e bu sefer 'The Last King of Scotland', 'The Other Boleyn Girl', 'Frost/Nixon' ve 'The Damned United'in senaristi Peter Morgan'da katilacakmis. Ozellikle Kamera arkasindaki kadroya bakinca hersey dort dortluk gorunuyor, en azindan Mendes ve Morgan'in Bond karakterine cok ihtiyaci oldugunu dusundugum derinligi bu sefer kazandirabileceklerini dusunuyorum. Bourne serisinde olan ve Bond'larda klasik birkac hareketi haric hicbir zaman tam olarak goremedigimiz sey biraz da budur zaten. Kac tane filmini izledik adamin ama bana kimdir bu Bond, nasil biridir karakter olarak desen net birsey soyleyemem, yillardir oyle haybeye bakiyoruz ekrana. D. Craig yine Bond oluyor tabiki. villain girl için adı geçen isim;Rachel Weisz (villain) Lady GaGa'nın film theme'ını yapacağı kuvvetli söylentiler arasında. Film büyük ölçüde Versailles'de geçecek. Daha önce kullanılmayan the property of a lady isimli kısa hikayenin filmin konusu olması beklentiler yönünde.. amatör afişler bile geliyor bu yönde. yakında çıkar kokusu, bekleyelim görelim. son olarak, bond kızımız kim olur? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Farinal Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 lady gaga niye yapıyor ya şarkıyı :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vingthor Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 hayatımda 1 kere sinema salonunda uyuya kaldım oda quantum of solace. casino royale ne kadar güzelse qos o kadar kötüydü. bunda kurtarırlar diye umuyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DRaGoN_SLaYeR Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 daniel craig(td) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wispy Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Casino Royale on numara filmdi ama QoS leşti evet. Daniel Craig de gayet iyi bence 2-3 film daha çeksinler plx adam yaşlanmadan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cystein Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 QoS bence de çok leş /summon queenofspades Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gallant Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 slumdog daki hatun oynayacakmış bond kızını. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Aket-Atum Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 hayırlısı bakalım büyük umutlarla beklenen hayalkırıklığı olacak sanırım yine Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 film nekadar kotu olursa olsun produksyon gene on numara olucagı icin her yol eglencelik aksyon filmi olarak kaliteli olur. beklerim heycanla. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Film Versailles'da mı geçiyomuş? Napıyor Bond, piknik mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mokoko Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 DRaGoN_SLaYeR said: daniel craig(td) bu eleman muhtemelen bu gune kadar gelmiş geçmiş en kotu bond olabilir. casino royale'de hiçbişi yapmadı resmen. 2 poker oynadı onuda beceremedi. en son balına aldı eli falan. surekli dayak yedi ztn en sonda da karı kurtardı bunu. diğer filmde de koskoca bond'a gidip mondeo kullandırttılar. cok cok kotuydu 2 filmde resmen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
burtonesk Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 daniel craig de quantum of solace da çok iyi be. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kaede Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 burtonesk said: daniel craig de quantum of solace da çok iyi be. Bu. Genelde Bond filmlerini sıkılarak izliyen ben QoSı tek nefeste bitirdim. Hatta gene genel Bond çizgisinin dışında QoS ayarında bir film olsun gene tek solukta izliyim. Gerçi düşünülen isim Property of a Lady ise biraz zor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 ilk resimdeki kadın sanki rachel değilmiş gibi.bence daha güzel bi kadın bulmalılar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rcknrll Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 DRaGoN_SLaYeR said: daniel craig(tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
blazkowicz Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 craig gayet iyi bir bond. brosnan odunundan sonra 10 numara özellikle. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gallant Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 +1 craig pierce a on basar yahu, kiyas goturmez. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Spidee Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 "Four pillars of the male heterosexual psyche; naked women, stockings, lesbians, Sean Connery best as James Bond." Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 danyal en iyi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 DRaGoN_SLaYeR said: daniel craig(tu) here, i fix this for you Sean Connery iyi falan ama İngiltere'nin en güçlü silahından bahsediyoruz ve kadınları götüren bir karakter. E haliyle testisli bir adam olmalı. Daniel Craig aralarındaki en testisli erkek, hele Pierce Brosnan'dan sonra.. :D Ayrıca bir ağırlığı olmalı koskoca en büyük ajanın. Daniel Craig'le o ağırlık gelmiş. Sean Connery oynadığı filmlerde yeni gadget gördü mü "bu ne? bu ne işie yarıyo? buna basarsam noolur?" gibi 0-7 yaş arası yaramaz çocuk tribine giriyordu. O ne yani. Tamam esprili bir karizmatiklik katacaksınız, hayatı biraz hafife alıyor gibi gözükecek ama abartmamak lazım yani. Az ciddiyet.. Daniel Craig yönetir, iyi ki Bond yaptılar adamı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xaenin Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2010 Abi nasıl thumbs down verirsiniz Daniel Craig'e, adam mükemmel bir Bond lan. Aybediyonuz, beni gaybediyonuz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Spidee Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Daniel Craig muhteşem bir Bond, hatta şu son iki film de muhteşem filmler bence. Ama Sean Connery'nin Bondluğu konusunda atıp tutarsan ağzına Daniel Craig ile vururım nilep. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 proje bilinmeyen bir zamana ertelenmiş asdf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Spidee said: Daniel Craig muhteşem bir Bond, hatta şu son iki film de muhteşem filmler bence. Ama Sean Connery'nin Bondluğu konusunda atıp tutarsan ağzına Daniel Craig ile vururım nilep. Çok iyi Bond'du da ben karakteri hoş bulmadım. Bence Daniel Craig de filmleri de daha güzel yani. Tamam ilk gözağrınız da abi doğruya doğru yaramaz çocuk gibi "bu düğme neye yarar?" falan diyip bilimadamlarını trollüyordu adam. Karizmatikti, seksiydi vs. ama ben daha bi ağırlığı olması gerektiğini düşünüyodum, ki Daniel Craig'de bu var bence. Öyle işte, adama bok atmıyorum ki flmler ve karakterin gelişimi hakkındaki görüşümü belirtiyorum :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Aket-Atum Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 20, 2010 Ya Bondları değerlendirirken hem oynayan adama hem de oynadığı filme bakmak gerekir aslında. Mesela Sean Connery ilk bond olduğu için bu tartışmalara hep 1-0 önde başlar. Ama aslında filmlerine baktığımızda çoğu filmi sıkıcı bile gelebilir. Kendisi dönemin yakışıklılarından olduğu için Bond ile markalaşmıştır, karakter onunla özdeşleşmiştir ama çoğu Bond tartışmasında olduğu gibi insanlar bunu söylerken çoğu eski Bond'u izlemediklerini eklemezler :) Hemen belirteyim Dr. No, Live and Let Die, Never Say Never Again eskiden izleyip pek hatırlayamadığım filmler. The Spy Who Loved Me ve The Moonraker'ı izleme şansım daha olmadı. Şimdi izlediğim filmleri genel hatları ile bir hatırlayalım; From Russia With Love: Türkiye'de geçtiği için bizim için yeri ayrıdır:), Kerim Bey'in karizması ve SPECTREnin varlığını belli etmesi ile çok ilgi çekici bir filmdir. Goldfinger: Çoğu Bond hayranının pek sevdiği, benim ise nedense o kadar beğenemediğim bir Bond filmi. Kötü adam olarak Auric Goldfinger çirkin, obez bir milyoner olarak biraz itici geliyor. QoSta petrole bulanmış olarak yatakta bulunan kız aslında bu filmde Goldfinger'ın altın kaplatarak öldürdüğü kıza bir göndermedir mesela. Ayrıca Pussy Galore isimli bond kızı da isminden dolayı nasıl sansüre takılmamış anlayabilmiş değilim:) Thunderball: SPECTREnin artık baya baya kötülük peşinde olduğunu gösteren bir Bond filmi ,ayrıca Jet Pack sahnesi de baya ünlüdür. You Only Live Twice: Japonyada geçen Bond..döneme göre gayet uçuk sayılabilecek bir konu ile gelse de aklımda bu filmden de komplosu ve volkanın içindeki gizli üs harici pek birşey kalmadığını farkediyorum. On Her Majestys Secret Service: George Lazenby'nin yegane Bond filmi "On Her Majestys Secret Service" çoğu kişinin oynayan Bonddan dolayı es geçtiği bir filmdir. Ama izleseler görecekler ki çekilmiş en iyi Bond filmleri arasındadır. Hem aksiyon hemde duygusallık olarak rakipsiz bile denebilir. Hatta Bond'un yapımcısı Albert Broccoli yanlış hatırlamıyorsam Lazenby'nin role en uygun Bond olduğu söylemişti (1969 senesinde tabi, o zaman için konuşmuş adam:) ) EN başarılı Blofeld de yine bu filmdedir. Diamonds are Forever: Bir önceki Bond filminden sonra gelen "Diamonds are Forever" Sean Connery'e rağmen o kadar sıkıcı ve boştur ki, izlerken uyuyakalabilirsiniz bile. Çok meraklısı değilseniz değmez bence. Kötü adamları da iki tane gay sevgili..garip birşey..sıkıcı bir film baya. The Man With the Golden Gun: Sonradan Octopussy'de başrol sayılabilecek bir rolde olan kadının oldukça başarılı bir Bond kızı rolü yaptığı, belki de Roger Moore'un en iyi Bond filmi. Scaramanga rolü ile Christopher Lee baya başarılı. Hong Kong'daki gizli MI6 üssü de baya hoştur:) For Your Eyes Only: Blofeld'in en sonunda öldüğü , Bond'un da akabinde Yunan adalarında takıldığı bir Bond. Bond kızı bu filmde sırf artislik olsun diye crossbow kullanır, ilginçtir :D Bond'un arabası da yanılmıyorum Lotustu bu filmde. Fena değildir. Octopussy: Katil sirk çalışanları, Hindistan, genç savaşçı kadınlar ile dolu bir ada, palyaço kılığına giren bir Bond...saçma ama izlemesi bir o kadar zevkli bir bond filmdir. Serileri ardarda izlerseniz artık bu filmde Roger Moore'dan illalah etmeye başlarsınız:D Merak etmeyin bir sonraki film son filmi zaten. A View to A Kill: Duran Duran'ın müziğini yaptığı, Christopher Walken'ın aşırı zeki kötü adam Max Zorin'i oynadığı Bond filmi. Roger Moore artık neredeyse 60 yaşında bu filmde oynarken. Max Zorin'in kız arkadaşını görünce neden kötü adam olduğunu anlamak hiç zor değil:D Living Daylights: En sevdiğim Bond , en sevdiğim Bond filmi. Çoğu kişi pek sevmesede Roger Moore'dan sonra Tİmothy Dalton bence gerçeknte çok iyi bir Bond. Ne yazık ki sadece 2 filmde oynamış...keşke daha fazla filmde oynasaydı. Bond filmlerinden ve action filmlerindne hoşlananların kaçırmaması gereken bir film kesinlikle! Licence to Kill: Felix Leiter'in düğün gecesi mahvedilir, Bond da bu işe çok sinirlenir. Üzerinde bir de MI6dan kazık yer. Artık o kendi başına sadece intikam için adam öldürmeye başlar. 007'nin 00ının ne olduğunu öğrendiğimiz, buram buram 80ler kokan bir Bond filmi. Genç bir Benicio Del Toro da var bu filmde. Keşke o 6 senelik ara verilmeseydi, keşke Timothy Dalton bir filmde daha oynasaydı. Goldeneye: Efsane şarkıya sahip Bond filmi. Çoğumuzun sinemada ilk izlediği Bond sanırım. Sovyetler dağıldıktan sonra çekilen ilk Bond ayrıca. Eski MI6 ajanı Alec Trevelyan rolünde Sean Bean, kötü bond kızı Fammke Janssen, yeni bondumuz Pierce Brossnan ve "invincible" Boris :D Sanırım Pierce Brossnan'ın en iyi Bond filmi. Tomorrow Never Dies: Kötü adam rolünde bir medya patronu, uzak doğulu Bond kızı...kötü sayılabilecek bir Bond bence. Bond'un BMW arabası ve gökdelenden atlama sahnesi harici bu filmden de aklıma pek birşey kalmamış. The World is Not Enough: Bir kısmı da olsa sadece, Türkiye'de geçen ikinci Bond filmi. Kızkulesinin altına yanaşan denizaltı detayı ile ister istemez bi git ya dedirten film iki güzel Bond kızı ile biraz işi kurtarıyor. Bence Pierce Brossnan'ın izlemesi en eğlenceli ikinci Bond'u. Die Another Day: Bond esir düşer, işkence görür, ondan şüphe ederler, onu esir eden koreli Kübaya kaçar, Bond'da peşinden gider, arabası takla atar, koltuğu fırlatıp düzeltir, arada bir yerlerde Halle Berry işin içine girer...baya gereksiz bir Bond filmi. Casino Royale: Artık saçmalamaya başlayan Pierce Brossnan'dan sonra ilaç gibi gelen, tek kusuru saırşın olmak olan Daniel Craig'in ilk Bond filmi. Le Chiffre öyle pek ahım şahım bir kötü adam değil, Bond da filmi başı hariç pek aman aman aksiyona girmiyor...Poker sahneleri ile ilgi çeken Vesper Lynd ile akıllarda kalan imaj düzeltme aracı olarak kullanılmış bir film gibi duran bir Bond. Yine de halefi ile kıyaslandığı zaman baya iyi duran bir Bond. Umarım Daniel Craig yeni çekeceği Bond'da QoS'u değil de bu filmi hatırlatır.Hatta 3. edit ile tekrar düşündüm de..ortanın baya üstünde bir film. Bir an Roger Moore geldi aklıma, evet evet iyi bu film. Quantum of Solace: Kılkuyruk bir kötü adam, saçma sapan bir hikaye, bir türlü role yakıştıramadığım bir Bond kızı...keşke olmasaydı dedirten Bond filmindense sıradan bir action filmi gibi duran bir film. Eğer Bond serisi uzarsa, 50 filme falan dayanırsa sanırım Diamonds are Forever ile beraber en kolay unutulacak filmlerden biri bu olacak. Tek umudum film boyunca sinyalleri verilen organizasyonun SPECTRE olması. Bu listeden de anlayabileceğiniz gibi Bond serisinde iddialı filmleri toplasan 22( ya da 23:) ) film arasında 4ü 5i geçmez. Baş karakteri casus olmasına rağmen casus filmi değil action filmidir genelde Bondlar. Güzel yanları da 1960 lardan beri 2şer 3er yıllık aralar ile çekildikleri için ait oldukları yıllara ayna tutarlar :) Bakalım yeni Bond "Propert of a Lady" nasıl olacak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar