Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

dershane parası ölüme götürdü


Cons

Öne çıkan mesajlar

lise egitiminde sorun yok o kadar derin

sorun tamamen su

bu kadar ogrenciyi kabul edicek universite yok

bir sekilde sayiyi azaltmak gerektiginden OSS var, bilgiyle birikimle hicbir alakasi olmiyan 3 saatte gelecegini tayin etmeye calistigin bir eleme sinavi

dershanelerde birsey ogretilmiyor oyle, test teknigi hep bilgiden cok oss gibi salak bir sinava adapte etmeye kasiyorlar insanlari

bunun ustune akademik tatminsizlik cok, adam mimar olmak istiyor ama puani yetmediginden gidiyor kendi hayalleri ile alakasiz bir bolume girmek zorudna kaliyor, salliyorum kimya kazaniyor ailenin ve cevrenin "kapagi at gerisi kolay" gazi ile isteksiz giriyor, gercekten kimya okumak istiyen bir adam bunun yuzunden baska biryer secmek zorunda kaliyor

bu ogrenci ornegimizden devam edelim hadi

istemedigi bolumde ite kaka okuyor (yurt, tarikat harc sorunlari ve ozel universiteler egirmiyorum bile basit sorunu yazalim) bitiriyor

bakiyor kimya mezunu olarak istekli bolumunu seven adamalrla yarisma gucu yok, ogretmen olsa ogretmen maaslari cok dusuk ozellikle bir erkegin tek bri kurumda ogretmenlik yapip aile gecindirmesi imkansiz, bu kez haydaa bir caba ALES e giriyorda mimarlik ustune yuksek yapiyim diyor ama ya mulakatta kabul gormuyor yada altyapi olmadigindan master sirasinda cuvalliyor

turkiyedeki yuksek lisans programlarinin cogu zaten cok zayif, adam gibi bolumunde uzmanlasip akademik arastirma yapmak istiyen insanlarin cogu turkiyeden kaciyro zaten dusuk maaslar ve kotu calisma kosullari yuzunden, devlette deseniz proflarin cogu ozel universitelerde part time calisip asistana birakiyorlar sinifi filan

bastan asagi kokusmus ve islemeyen bir yuksekogretim sistemi var, boyle olunca universite mezunu issizliginde dunya 2. si oluyoruz

ortaokuldan basliyarak alana yonelme, yetenek tespiti filan gibi hicbirsey yok ozel okullari saymassaniz, einstein kapasitesinde bir cocuk doguda dogsa fiziki yatkinligini kesfetmesini gectim universiteye alakasiz bir bolume girme ihtimali bile cok dusuk

genc nufus diyip duruyoruz

ama genc nufusu degerlendiremiyoruz, potansiyel yetenekler aksak egitim sisteminde harcanip duruyor kendini bir sekil gosterenler ise yurtdisina kaciyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Victor iyi güzel demişsin de herkes hayallerine kavuşacak diye bir şey yok. Dünyada da böyle bu. Her doktor olmak isteyen amerikada almanyada doktor mu oluyo sanıyosun? Ya da her mimar olmak isteyen mimar mı oluyor senin örneğinle gidersek? İstemek yetmiyor işte belli başlı bir zeka, çalışma vsyle kendisini oraya kabul ettirmesi gerekiyor.

Ha, sistem kötü diyorsun hak veriyorum. Hatta lise sisteminin kötü olduğunu da söylüyorum senin aksine. Düz liselerde, ve hatta anadolu liselerinin, kolejlerin çoğunda verilen eğitim acınası düzeyde. ÖSS'yi falan geçtim, bir "lise mezunu"nun elde etmesi gereken vizyon ve birikimi vermekten çok uzaktalar. Öğretmen yok dersler tatil, ders var güvenlik yok, öğrenci arası bıçaklı kız kavgasından tut uyuşturucuya neler var.

Üni sayısı yetersiz sözüne katılmıyorum ben. Ülkede yeterince, hatta fazla fazla üniversite var. Ha, bana sorsan 4-5 tane üniversite sayarım sana, geri kalanının eğitimi de değersizdir gözümde, ama adı üniversite olarak gereğinden fazla bile eğitim kurumu var. Bunların bir kısmı üniversitede barajı geçen adamı kabul ediyor. Yani öyle kontenjan sorunu sadece daha iyi ve bilinen okullarda var. Ama gel gör ki ÖSS'ye girenlerin bayağı önemli bir kısmı barajı bile geçemiyor.

Yapmayın etmeyin, hani iyi puan almak falan başarının yanısıra maddi güç (ek eğitim test taktiği vs), çalışma, konsantrasyon, psikoloji (heyecan vs) ve hatta biraz şans işidir. Ama barajı geçmek normal bir lise eğitimiyle orta zekalı bir öğrenci için çok problem olmasa gerek. (Normal lise eğitiminden kastım düzgün bir ortalama lise eğitimi, ülkemizde maalesef bazı liselerde erişimii mümkün değil.)

Bizde yanlış düşünülen şey şu: Herkes üni mezunu olmalı gibi bir izlenim var. Ha işsizlik olsun, kadro olsun o kadar çok problem var ki üni mezunu olmayanın şansı yok gibi bir şey.

Ama anlamanız gereken şey şu, herkes üni mezunu olacak diye bir şey yok. Üniversite, adı üzerinde yüksek öğretim, haliyle toplumun belli başlı bir kesiminin devam edeceği durum. Ama işsizlik yüzünden ekonomik problemler yüzünden zorunlu hale gelmiş durumda ülkede. Yani sırf CV'ye yazmak için okul bitirme konseptine dönmüş durumdayız bu bahsettiğim kesimler için konuşursak. Ki dediğim gibi 5-6 okul dışında kalan herhangi bir üni mezununun türkiyede üniye girmeden önceki haline göre birikim ve donanım olarak çok da farkı yok aslında. Maksat cv'ye yazmak.

gece gece uykusuz ve yorgun kafayla yazıyorum, biraz dağınık oldu kusra bakmayın ama anlatabildim umarım.

Herkes üniversite bitirmek, süper eğitim alıp hayalindeki mesleği yapmak bu arada da çok para kazanmak ister. Ama istedi diye yapacak diye bir şey yok, o adam o hayalini hakediyor mu (zeka, kişilik, kapasite, çalışma ve konsantrasyon, azim vs vs) onu unutuyorsun işte.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adamin o hayalini universiteye gelmeden engelliyceksin o zaman

turkiyede orta sinif surekli eriyor, gelir ucurumu cok buyuk

herkesin iyi bri yasam surmesi icin muhendis olmasina gerek yok, bir meslek liseninin okulunu okuyup araba tamircisi olup en azindan alt orta gelir gurubuna dahil olabilmesi lazim

bir ogretmenin yeri alt orta gelir gurubu ile dusuk gelir arasinda seyrediyor su anda, ogretmenin orta gelir gurubunda olmasi lazim

orta direk kalmassa, insanlara ya rezil olucaksin ya vezir dersen sonucuda bu olur iste, herkes vezir olmaya calisir

dunyanin her yerinde gecerli bu, kimseye "senin cocugunda okul okumasin, herkes universite okiycak diye bir kural yok" diyemessin

universitede okiyicak kapasite olan adamlari tespit etmenin yollarini bulur alir okutur yetistirirsin, bolumunden memnun olmiyani af ustune af cikartip okulda tutmassin hem o insanin zamanini ve umutlarini hemde gercekten okumak istiyen ama kontenjan bulamayan adamin hakkini yemessin

universiteye giremiyenleri kendi kapasitelerine uygun sekilde yonlendirirsin, mesleki egitim konusunda halki bilgilendirirsin "cocugum marangoz olup asgari ucretle surunucekmi" demek yerine "eli oriya yatkinsa aprasini ordan cikartir, evlenip cocuk sahibi olucak geliri marongozluk yaparak kazanabiliyor sonucta" der

bu yuzden gelri adaleti saglarsin oncelikle, orta direk yaratirsin

tarim reformu yaparsin, tarimla ugrasanlar karin tokluguna degil insan haysiyetine yakisir bir hayat surdurmesi icin gerekli geliri sunarsin

turkiyenin sorunlari bir degilki, hepsi birbirine bagli

kimse elini tasin altina koyup gelecege yatirim yapmiyor, hep ani kurtaran populist politikalar ve cikislar ile mehteran gibi iki ileri bir geri gidiyoruz yillik buyume oranlarimiz gibi

turkiyede bu sorunlari gundeme tasiyan veya bunlari gorebildigini soyliyen bir tek siyasi olusum yok, anca populizm

enerjimizin tamamini incir cekridegini doldurmiyicak konulara harciyoruz 70 yildir, insan kaynagini iyi kullanamiyor ulke

nice potansiyeller, nice gencler heba olup gidiyor su carpik egitim sisteminde
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya 8 sene özel okul 4 sene anadolu lisesi ve özel uni tecrübeme vede hayatımda boyunca rahat 10 okul degiştirme tecrübelerime göre konusayım :)

özel okul eğitimi gayet yeterlidir arkadaş.ögrenmek istiyeni amacı olanı hatta olmayanı bile dolduruolar bilgi ile.imkanları zorluyorlar.kötü hoca heryerde var.anlaşamadınız her hoca kötüdür zaten.iyi geçin.sonuçta o hoca amaca giden yolda araç.bi hocaya karşı büyük bi sebep yoksa ortada akıllı davranıcaksın.

neyse özel okullar gayet yeterli.türkiyedeki özel okulların dünyanın başka yerlerindeki özel okul eğitimlerinden bir farkı oldugunu düşünmüyorum.

uyuşturucu kavga bıçak heryerde var.önce aile eğitimi.böyle tipler heryerde var.engel olamazsın ki.

çok unversite var demişin rew.var ama özel uni çok.barajı geçen giriyor diosunda.o kadar kolay değil o parayı verip girmek ciddi anlamda bi ekonomik rahatlık lazım burslu değilsen.her barajı geçen gremiyor öyle özele falan

liseyi ise devlette okudugumdan ne desem bilemedim.bana tek yararı karı kız,ciddi bi aşk tecrübesi ve kavga etme tecrübesi oldu.

iyi hocalar oluyor ama ergen bi tayfaya hitasp ettiğinden lisede eğitim zor.ben şahsen liseyi zor bitirdim.ve 4 seneyi tek defteri dolduramadan mezun oldum.ne ögrendin dersen ortaokulda ögrentiğimden farkı bişi ögrenmedim

lise universiteye gitmeden once insan olmak bi karakter sahibi olmada yardımcı oluyor ya.başka bi faydası yok.einstein gelse ders anlatsa arkasını donunce kagıt atarız
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bide estelin dediği var işte.gençliğini yaşamayıp baskıdan köpekler gibi calıs calıs hazırlan türü yaşayanlar sınavda titriyorlar.ben şahsen 1 ay makarasına dersaneye gitmeme ve ortasondan beri kitap açmamama ragmen çok güzel puan yaptıydım :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Öyle deme ben Anadolu Lisesi mezunuyum ve hazırlık sınıfında öğrendiğim İngilizce ile Üniversitedeki İngilizce sınıfını okumadan geçtim sınavla ki girenlerin %75'i kalıyor...

Çok güzel hocalarımız vardı o zaman ama bi de 24 saat mi ne İngilizce görüyorduk. Şimdi o nanede kalktı galba Anadolu Liselerinden.

Of lan eski günler şerit gibi geçti. Forrest Gump, Robin Hood, Shawshank Redemption falan seyrederdik İngilizce altyazı ile maksimum. :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben lise hazırlığa gittiğimde ilkokulda ogrendiğim ingilizceyi gördüğümden uyudum butun sene.beden dersi var falan 1 sene yatarım diye hazırlık atlama sınavına girmediydim

hoca beni kaldırıodu ders anlatmaya artık o derece :)

ingilizce renkler hayvanlar sayıları falan anaokulunda ogrenmiştim zaten :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ha ayrıca bizim bölümden 3.91 ile mezun olan arkadaş hiçbir senesinde dersaneye gitmemiş, tamamen devlet kurumlarında okumuş, kendi imkanları ile hazırlanmış bir kişiydi. İmkanları olmamış.

Ama kendisi bayramlarda bile oturup ders çalıştığını, başkasının takılıp hocasına sorduğu yerleri kendisi saatlerce kitaplardan, arkadaşlarından sorarak öğrenmiş. Ya da şanslıysa okuldaki hocasından.

Herkes evladını dersanelere, özel derslere yollamak ister. İyi eğitim alsın, daha eşit şartlarda sınava girsin ister ama iş biraz da öğrenci de bitiyor.

Bugün hala yollarda görüyorum dersaneyi kırıp PS cafeleri mesken tutan çocuklar, sinemaya kaçan tipler, elinde lüks cep telefonları vs. Çocuk biraz bilse ailesinin ne şartlarla onu okuttuğunu. Bizim şirkette çocuğunun eğitim masrafları için mesaiye kalıp didinen işçiler var. O baba çocuğunu görse o vaziyette yıkılır. Ha bunun hakkını veren de var tabi ama azınlık o da malesef.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Estel_Anorien said:

dershaneye gitmeyip öss birincisi olan arkadaşım vardı. şaka diil. nice dershaneler para araba falan teklif ettiler adama. ben dershaneye gitmedim dedi de başka bişey demedi hıyar.

aha link buldum
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=196220



"Üniversitede kitap okumaya, konserlere gitmeye ve spor yapmaya daha çok vaktim kaldı. "

arkadaşı üniversite diye kandırmışlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Viktor said:

lise egitiminde sorun yok o kadar derin

sorun tamamen su

bu kadar ogrenciyi kabul edicek universite yok

bir sekilde sayiyi azaltmak gerektiginden OSS var, bilgiyle birikimle hicbir alakasi olmiyan 3 saatte gelecegini tayin etmeye calistigin bir eleme sinavi

dershanelerde birsey ogretilmiyor oyle, test teknigi hep bilgiden cok oss gibi salak bir sinava adapte etmeye kasiyorlar insanlari

bunun ustune akademik tatminsizlik cok, adam mimar olmak istiyor ama puani yetmediginden gidiyor kendi hayalleri ile alakasiz bir bolume girmek zorudna kaliyor, salliyorum kimya kazaniyor ailenin ve cevrenin "kapagi at gerisi kolay" gazi ile isteksiz giriyor, gercekten kimya okumak istiyen bir adam bunun yuzunden baska biryer secmek zorunda kaliyor

bu ogrenci ornegimizden devam edelim hadi

istemedigi bolumde ite kaka okuyor (yurt, tarikat harc sorunlari ve ozel universiteler egirmiyorum bile basit sorunu yazalim) bitiriyor

bakiyor kimya mezunu olarak istekli bolumunu seven adamalrla yarisma gucu yok, ogretmen olsa ogretmen maaslari cok dusuk ozellikle bir erkegin tek bri kurumda ogretmenlik yapip aile gecindirmesi imkansiz, bu kez haydaa bir caba ALES e giriyorda mimarlik ustune yuksek yapiyim diyor ama ya mulakatta kabul gormuyor yada altyapi olmadigindan master sirasinda cuvalliyor

turkiyedeki yuksek lisans programlarinin cogu zaten cok zayif, adam gibi bolumunde uzmanlasip akademik arastirma yapmak istiyen insanlarin cogu turkiyeden kaciyro zaten dusuk maaslar ve kotu calisma kosullari yuzunden, devlette deseniz proflarin cogu ozel universitelerde part time calisip asistana birakiyorlar sinifi filan

bastan asagi kokusmus ve islemeyen bir yuksekogretim sistemi var, boyle olunca universite mezunu issizliginde dunya 2. si oluyoruz

ortaokuldan basliyarak alana yonelme, yetenek tespiti filan gibi hicbirsey yok ozel okullari saymassaniz, einstein kapasitesinde bir cocuk doguda dogsa fiziki yatkinligini kesfetmesini gectim universiteye alakasiz bir bolume girme ihtimali bile cok dusuk

genc nufus diyip duruyoruz

ama genc nufusu degerlendiremiyoruz, potansiyel yetenekler aksak egitim sisteminde harcanip duruyor kendini bir sekil gosterenler ise yurtdisina kaciyor


viktor epik bir post atmışsın, tebrik edeyim dedim :)

öss sistemi liseyi de felç eden bir sınav. insanlar derslerine çalışacağına öss'ye çalışıyor, özellikle lise 3'te kimse okula gitmezdi.
lise'yi 4 seneye çıkardılar, belki son sene biraz daha fazla şey öğrenirler diye,
ama değiştiğini sanmıyorum.

insanların öss'den kurtulcakları bir sistem koysalar aslında üniversiteye de büyük katkısı olacak.

sayıları tam olarak hatırlamıyorum ama her sene 3 milyon kişi öss sınavına giriyormuş, bunların 1.5 milyonu gelecek sene tekrar girmek durumunda kalıyormuş.

mesela bir de tus'u kazanmış doktorları lise mezunu kişilere yönelik hazırlanan kpss sınavına sokma olayı var. sadece öss aşaması değil, üniversite'den sonra iş bulma aşaması da sakat. viktor'un dedikleri bu açıdan önemli aslında.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

viktor cidden fatality cekmis, bravo, yazmak istedigim ama dile getiremedigim veya soylemeye usendigim herseyi soylemissin.

Nufusumuz cok fazla, ama almanya gibi ulkelerde de fazla bu nufus. Uretmek lazim, bizi yapmak lazim. Hic unutmam yazin bi almanci veledle tanismistim 19 yasinda, bebede cilgin sixpack falan vardi, voleybol oynuyorduk sormustum herife sporcu musun falan diye demirci cikmisti. Hem de cirak.

Herif her gun demir dovuyor, ustasinin yaninda isi kapiyor ve meslek lisesinde okuyormus, maasi da 5k euroymus, tatile de kendisi gelmis zaten falan helal dedim.

Maalesef turkiyede bir uretkenlik sorunu veya baska bir problem var, uni mezunu olmanin bile yetmedigi acaip bi ulkede yasiyoruz. Amerikali arkadaslar da mesela "pff artik mastersiz para kazanmak imkansiz" modundalar, ama bu ayni adamlar yilda 60k dolara da az diyebilen bir kesim, orasi ayri sdfag.


Bilmiyorum, olay ekonomiz duzelsin, dolarin degeri dussunle cozulmez, ciddi anlamda uretmemiz lazim, hic bisi yaptiogimiz yok ama :/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Üniversite mezunu olmak bir başarı değil şu anda ama üniversite mezunu olamayanlar bir baltaya sap olamaz şeklinde bakılıyor. Meslek lisesi mezunu, işinin uzmanı olan bir insan bile olsa adam yerine kesinlikle konulmaz.

İşyerim Almanyadan makina alıyor. Eşşek kadar makinayı (10*10*20) gelip kuran 2 tane 25 yaş altı meslek lisesinden çıkma adam. Biz göğsümüzü geree gere Ay em enciniğır diye söylemeye kasıyoruz.

Şu andaki Askerlik sistemi bile üniversite mezunu olmayanları cezalandırıyor. 15 ay vs 5 ay çok büyük fark.

Nufus çok kontenjan az.

Böyle bir sürü nedeni var işte.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Viktor iyi güzel demişsin, bayağı bir kısmına da katılıyorum. Orta sınıf diye bir şey kalmadı türkiyede o yüzden herkes üni okumaya çalışıyor. Ama dediğim gibi üni fazlasıyla var ülkede şu anda. Bu yığılmayı önlemenin yolu üretimi ve iş olanaklarını arttırarak üni. mezunu olmayan (veya olmaya kalifiye olmayan) insanların da geçimlerini sağlamalarını amaçlamak. Ben de bunu yazmıştım zaten.

Türkiye'de özel üni.lerin 2-3 tanesi (sayısal için konuşursak Bilkent, Sabancı, Koç mesela, elbette sözel vs için 1 ya da 2 okul daha belki yazabiliriz) hariç hiçbirinin iyi eğitim verdiğine inanmıyorum ben. Buralarda okuyan, mezun çok sayıda insan da tanıdım, gerek iş ortamlarında gerek karakter olarak yapılarını gördüm, bir kısmını bu okullara girmeden önce/girdikten sonra diye kıyaslama fırsatım da oldu, ve açıkçası tamamen boş beleşe diploma geliyor parayla. Yahu kutu gibi lise binasının tepesine özel bilmemne üniversitesi diye tabela çakıyorlar üniversite oluyor. Ha, devlet üni.lerinde durum farklı değil elbette. Yine 5-6 üniversite ya var ya yok iyi denebilecek, geri kalanına üni. eğitimi veriyor demek bile büyük yanlış.

Durum böyleyken, daha senin kendi üniversitelerinin içi bomboşken, oraları doldurup (akademik açıdan doldurup) adam edemiyorken tutup yeni üni. kurmak ya da üni sayısı yetmiyor demek hata.

Yapılması gereken şey "üni mezunu olmayan" insanların da hayatlarını sürünmeden kazanabilmelerini sağlamak, onlara da iş imkanı bulmak. Ama iş olanakları o kadar kısıtlı ki, eleme yaparken üni mezunu şartı artık standart oldu. Adam kendisine şoför alırken bile üni mezunu mu diye bakıyor. Yani dediğin gibi her şey birbirine bağlı ancak bu sorun esasında eğitim sorunu değil iş sahası darlığı sorunu.

ÖSS konusuna gelince, evet çok doğru bir sistem değil ama her sene milyonların girdiği bir üniversite yarışını daha efektif bir şekilde elemeniz sonuçlandırmanız mümkün değil. Lisede derslerini öğrenmiyor öğrenciler ÖSS'ye çalışmaktan argümanına da katılmıyorum. En basidinden kendimden örnek vereyim, okuduğum anadolu lisesi MEB müfredatından bile muaf, yabancı bir ülkenin müfredatıyla paralel giden, haliyle ÖSS'yle çok alakası olmayan bir liseydi. Lise'de tabii standart tarih coğrafya vs dışında Orjinal eski almancasıyla Faust, yine eski ingilizceyle MacBeth okuyorduk, matematik, geometri vs konuları ÖSS'nin ötesinde Türev İntegralin dibini vurmuştu (ben ÖSS'ye girerken türev-integral yoktu konular arasında) alakasızdı konseptler yani komple. Bu yüzden dershaneye gitmem gerekti evet ama o dönem aynı zamanda ÖSS'de gayet yüksek bir derece yapıp hedeflediğim yere (ODTÜ makina, hani düşük puanlı da değil pek) girerken aynı zamanda bambaşka konularla Barok edebiyatından Greens Theorem'ine lisede de Abitur denen alman diploması almayı başardım (bu diploma da alman konsolosluğu onaylı falan veriliyor, denetleniyor, almanyadaki alman öğrencilerle eşit olarak aynı sınavlara giriyoruz ÖSS gibi almak için, hani öyle kayırdık geçirdik yapamıyor lise). Hani ben birbiriyle alakasız konuları bir arada götürerek ikisini de başarabiliyorsam birbirine paralel konularla giden lise ve öss'yi herkes bir arada götürebilir, birbirini baltalıyor şikayetleri yersiz kalıyor.

Bu yüzden ÖSS'nin iyi bir sistem olmadığına inansam da kesinlikle "ÖSS yüzünden hayatımız baltalanıyor" ya da "ÖSS Lise derslerini engelliyor" gibi söylemlere katılmıyorum ben.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

universiteler binalari ilemi egitim veriyor?

bak onu yazdim

adam gibi akademisyen yetistiremiyor bu sistem, ozellikle bireylerin istedigi bolumu secememesi ve bunun getirdigi tatminsizlik ile universitelerin yuksek lise gibi olmasini sagliyan YOK baskisi

o yuzden 2-3 okul sayarim diyorsun, iyi egitimciler buralarda konsantre olmus cunki

ama ulkece gelisiceksek daha iyi akademisyen yetismesine izin veren bir sisteme ihtiyac var, daha kalifiye akademisyen daha fazla universite ve daha cok mezun saglarsan genisledicke genisletiyorsun egitimin kalitesini

fazla okul var diye birsey yok, 3 yuvarlak daha az karaladigi icin adam yerine koymadigin okula gidipte ilerde profesor olacak derecede kapasitesi olan cok adam var
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Binalardan örnek vermemin sebebi ülkede üniversite sıfatının ne kadar kolay alındığını göstermekti. Ki eğitimlerini de her koşulda eleştirir tartışırım istersen örneklerle. Sayıları şu anda bile yeterli, fazlasını istiyorsan yapacak çok iş var. Sen önce var olan okullara yeterince akademisyen, eğitmen ve kaynak bul, onların eksiklerini gider, onlara yeterince eğitim ve araştırma görevlisi sağla, sonra açarsın yeni okul yetmezse.

Daha fazla okul olunca daha çok akademisyen yetiştirecez diye bir şey yok, aksine ihtiyaç ve açık artacak sadece. Daha fazla akademisyen yetiştirmenin yolu eğitim sisteminden değil akademisyenliği cazip hale getirmekten geçiyor. Bu da akademisyenlerin maaş, olanak, itibar ve kullanımlarının artmasıyla ancak sağlanır. Bugün Türkiye'de akademisyen diye bir şey yok çünkü. İnsanlar akademisyeni hoca sanıyor, hocalık var. Üni prof.unun yaptığı tek iş ders vermek, bir de şirketlere danışmanlık yapmak. Bu yüzden de kimse yanaşmıyor, hele maaşlar da düşük olunca iyice gözden düşüyor. Yoksa yüksek lisans yapıp iş hayatına girecem diye yurt dışına giden, ve orada gerçek akademisyenliği görüp akademisyenliğe yönelen çok tanıdığım var (hatta kimisi bu forumdan). Çünkü adamlarda akademisyenliğin tek işi ders vermek değil, adamlar araştırıyor, deniyor, teknoloji geliştiriyor, fikirlerini uyguluyor, yayın yapıyor, kısaca gerçek akademisyenlik yapıyor.

Sen Türkiye'yi de öyle yapmak istiyorsan bilime olan ödeneği, araştırmaya, argeye olan desteği arttıracaksın, hocaların maaşını arttıracaksın, işin teorisini yazmış adama hakettiği saygınlığı, parayı ve olanağı vereceksin, o zaman o adam da özel şirkete gitmek yerine oturup istediği gibi akademisyen olacak, böylece biz yandık ama bizden sonraki nesiller düzgün hocalarla çok daha yaygınlaşmış bir eğitim alacaklar. Herkes odtüye boğaziçine girmek için yarışmayacak, şuayip üni.sine giden de üç aşağı beş yukarı benzer eğitim alacağının rahatlığıyla girecek.

Ama dediğim gibi bunun yolu eğitim sisteminden geçmiyor, ödenekten, destekten, maddi yatırımdan geçiyor, eğitim sonradan etkileniyor, sonuç olarak iyileşiyor.

İstediği bölüme girememek hala benim için geçerli bir arguman değil. Çünkü yeterince idealistse o konuda o adam A ünisinin istemediği bölümü yerine 1-2 puan aşağıdaki B üni'sinin istediği bölümüne girer. Yine istediği şeyi okur, o arada eksikleri varsa A üni'sinden, onu da kendi tamamlar. Ha olmadı yine başka bölüme girse bile şu ana kadar 3 üni.nin eğitimiyle çok yakından ilgilenmem gerekti (2si benim için lisans+mastır biri kardeşim dahil en yakın arkadaşlarımın gitmiş olduğu ve sürekli olarak gittiğim ya da takip ettiğim bir okul) ve hepsinde yatay geçişin ne kadar kolay olduğunu gördüm. Çok zor değil 1. sınıf sonunda yatay geçiş yapmak genel olarak. Dediğin kadar idealistse istiyorsa o adam 1. sınıfta (ki genelde dersler ortak sayılır, o yüzden sevmediği bir şey de okumaz pek) ortalama kasar istediği bölüme geçer. Ha, onu yapmıyorsa ya da yapamıyorsa zaten haketmiyor demektir o adam istediği bölümü. E haketmediği bölüm de kimseye istiyo diye okutulmaz, ondan daha çok çalışıp azmedip hakedenin hakkına ayıp.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

her şey üniversite değil. iqsu 50 olan adam bachelors degree yapamamalı bir ülkede. meslek liseleri, yüksekokulları vs. bunun için var (olması lazım aslında). herkes müğendiz olucam faprikatör olucam diye öss kapısı inanılmaz bir rant kapısı oldu çıktı sadece, işin özeti budur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...