Horizon Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Bakın şuradaki yazıyı , içten nükleere karşı olan arkadaşlar okusunlar. Türksam Çernobili dillerinden düşürmeyenlerin , çernobil olayının neden olduğunu biliyorlar mı acaba ? Bilen veya bilmeyene bir açıklama olsun.. çernobil said: RUS TEKNOLOJİSİNİN HER REAKTÖRÜNDE ÇERNOBİL TİPİ VİRAJLAR OLDUĞU İDDİA EDİLEMEZ Şimdi Rus tipi reaktörlerin en önemli problemi, Türkiye açısından da önemi, daha önce kurulmuş olan VVER tipi reaktörlerden 440’lar, bunlar Çernobil tipi reaktörlerdir. Dolayısıyla Çernobil tipi reaktörler yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada bir anarşi yaratmıştır. Çernobil kazası da nükleer teknolojinin en önemli sabıkasıdır. Belki de Çernobil olayı nükleer teknolojinin kırılma noktasıdır. Dolayısıyla Rus teknolojisinin üretmiş olduğu her reaktöründe Çernobil tipi virajlar olduğunu iddia etmek mümkün değildir. O zamanki siyasi konjonktür ve ekonomik konjonktür Ruslara üzerinde zırhı olmayan bir reaktör yapılabileceğini söylemiş, onlar da o gün öyle yapmışlar,VVER 440’lar öyleydi. Ültanır: Tabii daha sonra geliştirilen VVER 1000’lerde reaktör zırhı var. VVER 1200 tipinde çift katmanlı koruma kabı olduğu, dış uçak çarpmalarına ve dışarıdan atılacak bomba gibi patlamalara bile dayanıklı güvenli reaktör olduğu söyleniyor. Zaten IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) standartlarına uygun, Batı’dan lisans almış güvenli reaktörler. VVER 440’larla üçüncü nesil bu reaktörlerin bir ilgisi yok. Çernobil kazasını açar mısınız? ÇERNOBİL KAZASININ NEDENİ İDDİALI BİR DENEYDİR VE KAZADA HATA YÖNETİMDE, TEKNOLOJİDE DEĞİL Yalçın: Çernobil’deki reaktör VVER 440, ama Çernobil kazasının nedeni reaktörün üzerindeki bu zırhın olmayışı da değil. Orada o reaktörü idare eden, yönetiminde bulunan mühendisin çok iddialı bir deney yapma teşebbüsüdür. Uluslararası kurallara göre güç reaktörlerinde deney yapılmaz. Araştırma reaktörleri vardır, oralarda deney yapabilirsiniz. Ama bu iddialı mühendis bir deney yapmış ve deney yapınca da kontrolü kaybetmiştir. Nükleer teknolojinin bu şanssızlığı kanımca o deneyi öngören mühendistedir ve o bu deneyi öngördüğü zaman çevresindekilerin, “Bu olamaz, güç reaktörlerinde deney yapamayız” demeyişlerindedir. Yani o olay Çernobil reaktörü yönetiminin bir hatası, teknolojinin hatası değil. Bu VVER 440’lar olgunlaşmış bir teknoloji, güvenlik açısından içinde zırh olmayışı nedeniyle mesela Électricité de France tarafından kullanılan reaktörler gibi güvenli değillerdir, orası kesin. Rusların şimdi yaptığı reaktörler ise çok makûl teknolojilere sahiplerdir. “Ruslar bu işi beceremez” diye bir şey söylemek asla mümkün değil. Ültanır: VVER 1200’ün Avrupa’da geçerli lisansa sahip olması, Avrupa Birliği ülkesinde kurulacak olması da bunu gösteriyor. Yalçın: Rusların 2005 yılında nükleerden 137 TWh elektrik ürettiklerini biliyorum, elektriğin yüzde 16’sını bu kaynaktan sağlıyorlar. 31 tane çalışan reaktörleri var. Rusların tasarlayıp yaptığı VVER 1160 reaktörleri var, bunlar fevkalâde gelişmiş durumda. Bone'un saçmalayarak laf atacağını tahmin etmiş olduğumdan yazısının tamamına bakmamıştım ki , bonepart farketmiş :). Komedyen adam ya. Sir ve ben nükleer enerji gelsin ülkeyi zehirleyelim diye istiyoruz. Sen de green peace üyesi olduğundan aksini savunuyorsun. Eminim ki etrafında hiç çevreni kirletmiyorsundur. Birden herkes 4-4lük çevreci kesiliyor , keşke günlük yaşamlarında neler yaptıklarını görsek.. Bir de millete bilgi sahibi değillerdir derken biraz kendin araştırsan çok güzel olacak. Benim ilk mesajlarıma bak bakalım , bilgi sahibi olmadan kim mesaj atıyor :). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Norak Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 bizden süper mutant olmaz, anca ghoul belki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 ghoulda candir ya mutantin 2 kati hp ile geliyolar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Adiemus Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 En cevreci enerji kaynagi da nukleerdir. Santralin bacasindan su buhari cikar. Nukleer atiklar ise lokal bir sorun degil, global bir sorundur. Sinir komsularimizin ellerinde nukleer atiklari oldugunu dusunursek bizim olmus, olmamis cok da farketmez. Bir tehlike varsa ortaktir. Cernobil meselesine gelince, butun guvenlik sistemleri iptal edilerek gerceklestirilmis bir deney sozkonusu orada. Aslinda buna suikast demek de yanlis olmaz. Ise de yaramis gozukuyor baksaniza bizim gibi olayin ne oldugunu kavrayamamis ulkelerde hala nukleere karsi arguman olarak kullaniliyor. Bugun ukrayna enerjisinin yarisini hala nukleerden sagliyorken, insanlarin nukleere karsi cernobili gostermesi komik. http://www.world-nuclear.org/info/reactors.html Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemad Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 BonePART said: simdi buraya gelip sacmalicak arkadaslar olucak yok guns enerjisi(stabil degil kurulum pahali cok yer istiyo turkiyede bi kac yer disinda cok efektif deil)ruzgar turbunleri (her ev icin o evin 4 kati buyuklugunde araziye turbin kurmak laizm) hatta tide enerjisi felan onericekler olcak(turkiyede okyanus yok tidelar ole 5 metre farketmiyo). turkiyede belirli bolgeler disinda(bozcaada guney sahilleri afyon) bole ruzgar gunes jeotermal enerji kullanilmasi mumkun degil. yanlış. Türkiye güneş, rüzgar ve HES konusunda çok avantajlı. Güneş enerjisinde de İspanyayla yarışabilir durumda. şimdi burada kasıt evlerin tepesine konulacak panelse evet şu anda efektif değil ama tarlalar açısından hükümetlerin verdikleri destekle (ve türkiyede yakın süre içinde çıkacak yeni düzenlemeyle) makul boyutlara ulaşacak. rüzgar enerjisi ise ayrı bir boyut. GE olsun birçok yerli firma olsun uygun bölgelerin çoğu zaten kapatıldı hükümetten lisans çıkarımını bekliyorlar. said: Tanay Sýdký Uyar, Vice President of the World Wind Energy Association and Associate Professor of Renewable Energy at Marmara University, said that Turkey had a huge potential for renewable electricity from wind, solar and geothermal sources. He estimated that Turkey could install a wind capacity of 100,000 MW of electricity. 100Gw biraz uçmuş tabi pratikte kolay değil onu yapmak (özel sektör karlı olmayan kısımlarını yapmaz çünkü) ama sen rüzgardan 5Gw yapsan bile harika olur http://www.renewableenergyworld.com/rea/news/article/2007/09/turkey-looks-to-exploit-wind-energy-potential-49947 http://www.ge-energy.com/about/press/en/2007_press/070307.htm şu an türkiyedeki toplam kurulu güç 40 Gw iken sırf rüzgar ve güneş enerjilerinden bu rakamın üstüne çıkmak mümkün. Bunlarda da dediğim gibi 100% verimli değiller tabi ki ama yapılacak destekle özel firmalar bunlardan kar edeceği için harıl harıl lisan başvuruları yapılıyor zaten HES konusuna hiç girmeyeceğim zaten çok hızlı bir şekilde devam ediyor lisans başvuruları ve inşaatler bütün bunlar yaşasın yenilenebilir enerji kahrolsun nükleer demek değildir ancak şu an öyle bir durumdayız ki ne bu enerjiler yeterli bizim için, ne de nükleer enerji. hepsini birden yapmamız lazım. Örneğin TEİAŞ'ın 2007 raporundan: said: 2016 yılına kadar yüksek senaryodaki enerji talebinin karşılanabilmesi için 8,835 MW’ı hidrolik, 1,250 MW’ı rüzgar, 4,500 MW nükleer, 5,560 MW’ı linyit ve 9,775 MW’ı doğalgaz kullanan termik santrallerden oluşmak üzere toplam 29,921 MW yeni kapasite ilavesine gerek duyulmaktadır kapasite bazında rüzgar güneş su katıatık termal enerjiler vs tamamını kullanırsak nükleere filan gerek kalmaz ama bu işlem uzun sürer. bize kısa vadede enerji lazım. nükleere hayır fikrini asla desteklemiyorum ama bu işin adam akıllı yapılmayacağından da eminim. kimlere yaranılacak ne yapılacak bilinmez. aynı şekilde türkiyede yenilenebilir enerjiye desteği özel sektör zorla alıyor resmen devleti usandıra usandıra. niye? gaz anlaşmaları uzun yıllar yapıldı çünkü enerji konusu benim sevdiim ve işim gereği yakından takip ettiğim bir konu. konuşmayı da çok severim şu an işlerim olduğu için detaylı kaynak koyamıyorum ama arzu ederseniz daha detaylı kaynaklar vs eklerim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 GÜneş ruzgar vb yakında çıkacak yasa ile ilgili ufak bir detay vereyim. O yerli üreticiyi desteklemek için çıkarılacak bir teşvikti FAKAT zamanında imzalamış olduğumuz gümrük birliği yüzünden yasanın o kısmı kabul edilmedi. Daha doğrusu tasarıdan çıkarıldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemad Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 gümrük birliği mi lobi mi :) HES'leri fazla etkilemiyor ancak üretimi pahalı olan güneş ve rüzgarı etkiler tabi tasarının geri çekilmesi bir şekilde bu tasarının eninde sonunda geçeceğini düşünüyorum ama demek ki babacanın da elini kolunu bağlamış birileri Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Üretimi pahalı olan ruzgar ve günes yanlış. İkiside üretimi beleş :P ilk maliyetleri yüksek projeler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Ayrıca verimlilikleri çok düşük, ÇOK düşük. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mangal Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 tanrı nükleeri korusun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sesu Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Of referans delisi olmuş buralar insanın okuma hevesi kaçıyor cidden. Abi bodom diye patlamıyor demişsiniz de üzerinden kaç sene geçti hala Türkiye'nin bile kuzeydoğusunda otistik çocuklar doğuyor Çernobil olayı yüzünden. Bodom diye patlasın daha iyi bile denilebilir neredeyse. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Nukleer candir abi sacmalamayin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 abi deney diyoruz deney essek kadar herife santral emanet etmis ruslar herif gidip bozmus o muhendisin hayvanligi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemad Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Rewendor said: Ayrıca verimlilikleri çok düşük, ÇOK düşük.git gide gelişecek teknoloji. örneğin konsantre güneş tarlası kurduğunda (PVlerden daha mantıklı günümüz açısından düşünüldüğünde) ortadaki kulede teknolojinin izin verdiğinden çok daha büyük bir güç elde ediyorsun. teknoloji ilerledikçe ise aynaları değiştirmen gerekmeden (periyodik bakımlar hariç) sadece ortadaki kuledeki gerekli işlemleri yaparak verimliliğini arttırıyorsun. sonuç olarak evet üretim/maliyet açısından bakarsan günümüzde pahalı yatırımlar bunlar. zaten bu yüzden devletin teşviki gerekiyor ama her şekilde enerjiye ihtiyacımız var. 3 tane nükleer santral kursan bile yenilenebilir enerjilere sırt çeviremez bu ülke zira yeterli olmaz hayır en basiti yenilenebilir enerjilere ne kadar yatırım yaparsan kyoto protokülünde o kadar avantajlı duruma gelirsin bir de verimlilikten bahsederken sadece elektriği konuşuyoruz. ODTÜ'de bir profesörün bizzat kendine ait patenti var mesela tek bir güneş paneliyle bir evin elektriğini,ısıtmasını ve soğutmasını sağlıyor. bu da verimliliği 3 katına çıkarıyor (yani çatıda 30 panellik yer varsa 90 panellik iş yapıyor). Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sesu Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Penthesilea said: Nukleer candir abi sacmalamayin. Sen Amerikalı'sın sen sus sdfsdf. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 senko said: şimdi nükleer fizik okuyan bi arkadaşımdan bildiğime göre, artık bu işlerin presedürleri fln çok sıkı, öyle gevşek gevşek davranma imkanı pek yok. Zaten nükleer reaktörde bir risk ile karşılaşıldığında ne yapılcağı kesin olarak bellidir. Bürokraside zaman kaybetmez o iş. Ki birininde dediği gibi nükleer santrallerin patlaması fln anca filmlerde olan bişi. Adamlar binbir şeyi düşünüp inşa ediyorlar onları. Binlerce santral arasında bi çernobil patlak vermiş zaten. abicim Türkiye'den bahsediyorum ben. Siz tutup bilmemne ülkelerinden örnek veriyorsunuz. :D O bilmemnereye baktığımızda bir hızlı tren yapılırken "bu işlerin presedürleri fln çok sıkı, bir risk ile karşılaşıldığında ne yapılcağı kesin olarak bellidir, binbir şeyi düşünüp inşa ediyorlar". Ama Türkiye'de böyle değil. Sallapati hazırlanıyor ve hızlı tren kazası olup bir sürü kişi ölüyor. Gene, o bilmemnereye baktığımızda bir bina inşaa edilirken "bu işlerin presedürleri fln çok sıkı, bir risk ile karşılaşıldığında ne yapılcağı kesin olarak bellidir, binbir şeyi düşünüp inşa ediyorlar". Türkiye'de bir deprem ile tuzla buz olan kumdan binalar yüzünden binlerce insan ölüyor. Gene, o bilmemnereye baktığımızda metrobüs gibi bir sistem kurulurken "bu işlerin presedürleri fln çok sıkı, bir risk ile karşılaşıldığında ne yapılcağı kesin olarak bellidir, binbir şeyi düşünüp inşa ediyorlar". Türkiye'de ise "ben yaptım oldu" ile getirilen bir sistem elde patlayıp iptal ediliyor. Buna benzer örnek çok. Buna rağmen Türkiye'nin "diğer" ülkelerdeki gibi über güvenli bir Nükleer santral kurabileceğine nasıl bu kadar emin oluyorsunuz? Ne olur biliyor musun senko? "Allah'ın verdiği canı Allah alır" diyen bir İmam hatip mezunu gider oraya, bir mavi boncuk koyar sonra "ben çalışmasam da olur, nasılsa Allah korur" diyerek yatar orda. İşte benim parmak basmaya çalıştığım hadise bu. Yoksa elbet başka ülkelerde olsa hiç tehlikesi riski şusu busu olmadan tıkır tıkır çalışır o ayrı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Rewendor said: BoneC'in uzun wot'una cevaben, gerçi yine cevabı haketmeyen bir üslupla yazmış "böyle düşünenlerin bol keseden attığına araştırmadığına eminim" diye, komik, hiç bilmeden etmeden abuk subuk bir üslup: Esas araştırma yapmayan sanırım sensin, zira güneş enerjisi ve hidroelektrik gibi çözümlerin son derece yetersiz ve faydasız olduğu konusunda bugün tüm profesörler görüş bildiriyor. Sana istersen profesör ismine kadar sayarım, ama senin kendi sallamalarını aynı şekilde temellendirebileceğini sanmam. Bir tartışmaya girerken karşındaki insanların senden daha bilgili olma olasılıklarını da düşün bi zahmet. Gereksiz ve daha da önemsi temelsiz ukalalıklar yapıyorsun, aynı haltı 2. yapışın (ilki de star trek filmi konusundaydı benim dikkatimi çeken) hoş değil, kaale alıp cevap mı vermeyelim, istediğin bu mudur nedir anlamadım ki? "gerçi yine bla bla" diye konuşmaya başlayan kişiden korkucan arkadaş. o bir kere önyargıyla yaklaşmayı seçip uyuzluk yapmayı tercih eden birisidir. yine de bir cevap olsun sana yazayım. "profosorloron ismini sayayım istersen, onlardan iyi mi bilcen" diyorsun da, az buçuk gazete felan okuyan biri olsan hiç de iddia ettiğin gibi "desteksiz sıkan" bir yazı yazmadığımı bilirdin. Her yerde yazıyor, bilimsel dergilerde, makalelerde açıklanıyor. Güneş Enerji'si 2010'da çok büyük bir öneme sahip olacak ve büyük bir gelişim sarfedecek deniyor. Bunun hakkında araştırmalar mevcut ve hatta güneş enerjisinin verimliliğini ciddi anlamda yükselten projeler de gerçekleştirilmiş durumda. Halen ısrarla "Güneş enerjisinin verimi çok çok çok ÇOK ÇOK ÇOOOK düşük" yazan kişiler var ama, 10 sene öncesinin bilgisi onlar. Az biraz araştırsanız ne projeler var Güneş enerjisi konusunda. Hiç de iddia edildiği gibi düşük verimli şeyler değil bunlar. Ha şu var, eğer kurulacak Nükleer Santral İstanbul'a konulacaksa, Nükleer Santral'e karşı değilim. Gayet güzel olur bence. Evet İstanbul'a kurulsun kurulacaksa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 bone ilk postuna cevaben. türkler kurmayacak nükleer santrali, oraya gelen mühendisi şusu busu rus olur japon olur, bilmiyorum kime kurdurtacağımızı. o yüzden deniz kumuyla bina yapıp, kurşun kalkanından fln çalmazlar :) birde araştırmalar var diyorsun. Bizde duyuyoruz araştırmalar olduğunu, ama adı üstünde araştırma, tam bir biçimde kullanılabilir değil. Efektif değil. Neler yapiyorlar yoksa lablatuvarlarda, adam beyin dalgası ile yönetilen robot yapıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 BonePART said: afedersinizde en buyuk derdiniz nukleer atiklari gomucek yer olsun sen olayı anlamamışın, koyduğumu oku. sorun yer değil, nükleer atıkların gömülme olayını iyi kontrol edil(e)memesi. bu çağda olur mu öyle şey demeyin size tonla örnek koydum avrupa ülkelerinde bile olabiliyor, türkiye'de neden olmasın. açıkçası bir alternatifi olsa gözümü kırpmadan kapatılsın derim nükleer santraller ama bir alternatifi olana kadar kullanmak gerekli olabilir önümüzdeki senelerde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ramocan Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 9, 2009 BonePart kardeşim, Ya konsorsiyum ortağısın ya da gerçekten balatayı sıyırmış bir durumdasın, İsrail de nükleer bomba var, bizde de olsun diyen arkadaşıma buradan selam ediyorum, yurtta sulh cihanda sulh diyen bir Ata'nın oğlu olarak utandım... Ortadoğuda çıkacak herhangi bir savaşta bu santrallerin ilk hedefler olacağını, reaktörde ortaya çıkabilecek herhangi bir dengesizliğin 3 tarafı denizlerle çevrili yurdumu "No man's Land" e çevireceğini unutmayın, "Nükleer enerji sudan ucuz olacak" diyenler de lütfen dinleyiniz: "nükleer tüketim vergisi " diye bir vergi kaleminin reaktörden çok daha hızlı maddeleşeceğine gönülden inanıyorum ve HAYIR diyorum müsadenizle.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 http://www.haberturk.com/gundem/haber/751431-rant-pesindekiler-aramizdan-elendiler RTE said: Akkuyu Nükleer Santrali'nin zemin etüt çalışmaları ve lisanslama başvuru sürecini başlattıklarını belirterek, "Tedbirleri iyi aldığınızda, güvenliği hassasiyetle sağladığınızda nükleer santral tehdit içermiyor. Bir yıl boyunca 24 saat nükleer santralin kapısında otursanız, bir uçak yolculuğunda aldığınız kadar radyasyon almıyorsunuz. Bu bilimsel bir tespit. Türkiye'nin büyümesini, Türkiye'nin gelişmesini, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını istemeyen çevreler, son derece art niyetli şekilde kampanyalar yürütüyor" dedi. http://de.wikipedia.org/wiki/Atomausstieg http://en.wikipedia.org/wiki/Nuclear_power_phase-out Nükleer santrale potansiyel zararlara rağmen karşı değilim ama başbakanın bu bilimsel bir tespit demesi biraz komik ve yargılanmayacaksam cahilce olmuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Fransa Almanya gibi en çok nükleer santral kullanan ve sanayide en gelişmiş ülkeler, bizim nükleere geçmemize en çok karşı duran en çok Greenpeaceçi besleyen ülkeler nedense... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GEd Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 6 agustos 2011 de Almanya 8 nukleer santralini kapattı. 2022 ye kadar da kademeli olarak kalan 6 santralini kapatıyor. Bir yanlışın olabilir bu konuda :) Enerji firmaları hükümeti mahmeye verdi işleri zorlaştığı için bu durumdan dolayı. Ha bugune kadar iyi ekmek ymişler o ayrı. Almanya ağır bir şekilde yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlara yönelmiş durumda şu anda. Vizyon sahibi dinci hükümet bu olsa gerek. CDU sonuçta bir nevi buranın AKP si (sanırım^^) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Almanya son zamanlarda rüzgar enerjisi vs gibi alanlarda gerçekten atılım yapıyor baya. Biz de rus teknolojisi ile nükleer santral dikelim ülkeye :/ Farkında değilseniz ama bu olayın, Türkiye'nin o füzeden bozma ve (çok riskli olarak nitelendirilen) F bilmem kaç uçaklarını en son bırakan ülkelerden olmasının hiç bir farkı yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Deathblade Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 16, 2012 Aynı almanya 2.dünya savaşında yenildikten sonra kaç tane nükleer dikip bu günlere gelmiş, onu da düşünmek lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar