elaidi Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 ÖSS’de “açık uçlu” sorular geliyor ÖSYM’nin YÖK’e önerisine göre üniversiteye giriş sınavı 2010 yılından itibaren iki aşamalı hale gelecek. 2011′den itibaren adaylar tüm test alanlarından açık uçlu soruları yazılı cevaplayacak. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen YÖK Genel Kurulu toplantısında önerdiği yeni ÖSS sistemiyle ilgili bilgi verdi. Yarımağan, üniversiteye giriş sınavında 2010 yılından itibaren iki aşamaya geçilmesini öngördüğünü bildirdi. Sınav 4 oturumda yapılacak Temel nitelikteki ilk aşamanın başarılması halinde ikinci aşamaya geçileceğini ve ikinci aşamanın cumartesi-pazar günleri olmak üzere iki haftada toplam dört oturumda tamamlanacağını anlatan Yarımağan, adayların bu oturumlarda Matematik, Edebiyat, Fen ve Sosyal test alanlarından soruları yanıtlayacaklarını ifade etti. Yarımağan, “Bu oturumlarda yapılacak sınavlar, bizim bugün yaptığımız ÖSS’nin ikinci kısmındaki testlerin, örneğin Matematik-2 testinin daha geniş bir biçimi olacak. Yani 30 soru sorduğumuz Matematik-2 testi, bir oturumda yapılacak ve tabii ki hem verilecek süre artacak hem de soru sayısı. Örneğin, 100 veya 120 ya da 150 soru yöneltelim diye düşünüyoruz” dedi. Yazılı cevap dönemi Yarımağan’ın önerisinin YÖK tarafından kabul edilmesi halinde, 2010 yılında başlayacak iki aşamalı yeni sınavda, bir süre sonra adayların “yazılı” cevaplamaları gereken “açık uçlu” sorular da yöneltilmeye başlanacak. Yarımağan, “Daha ileriki aşamada, soruların bir kısmı açık uçlu olacak. Açık uçlu sorular bölümünde, adaylara küçük küçük sorular yöneltiyorsunuz ve aday cevabını yazıyor. Makineyle değil, insan eliyle değerlendiriyorsunuz” diye konuştu. Açık uçlu sorular tüm derslerden gelecek Hangi test alanlarından açık uçlu sorular yöneltileceği sorusuna Yarımağan, “Tüm derslerden olacak. Yani bütün sınav test biçiminde olmayacak, bazı sorular açık uçlu olacak” karşılığını verdi. Yarımağan, şöyle devam etti: “Çünkü, test sınavları eğitimi olumsuz etkiliyor, öğrencilerin belli yetenekleri gelişmiyor. Bütün sınavları test yaparsanız, öğrenci belirli düşünce kalıpları arasında kalıyor, sentez yetenekleri gelişmiyor. Bütün dünya bunu yapıyor. Bizim de yavaş yavaş o yöne gitmemiz lazım. Tabii bu ‘yazılı cevap’ kısmı işin daha sonraki aşaması.” Uzun cevap istenmeyecek Açık uçlu sorulara verilecek yanıtların nasıl değerlendirileceğinin sorulması üzerine Yarımağan, şunları söyledi: “Öyle çok uzun cevap gerektiren sorular sorulmuyor. Küçük küçük sorulardan oluşuyor. Test sorusu gibi fakat altında şıklar yok. Sonucu aday bulacak. Bu durumda öğrencinin kağıdını, adını gizleyerek, bilgisayar ortamına aktarıyorsunuz. Birkaç yüz hocayla da anlaşma yapıyorsunuz. Her adayın sorusunu iki hocaya veriyorsunuz, değerlendirme talimatı doğrultusunda, onlar değerlendiriyorlar.” Yarımağan, iki aşamalı sınav sisteminde, yabancı dil sınavının ayrı bir oturumda yapılacağını açıkladı. 2009′daki değişiklikler ÖSS’de 2009 yılında yapılması düşünülen değişikler arasında ise ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının hesaplanmasında okulun başarısının etkisinin azaltılması, adayların mezun oldukları bölümlerle ilgili ya da ilgili olmayan alanlar arasındaki katsayı farkının daraltılması bulunuyor. Mevcut uygulamada, adayların üniversiteye yerleştirme puanları hesaplanırken, okulun ÖSS’deki başarısı da göz önünde bulunduruluyor ve bu durum ‘ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı’ olarak isimlendiriliyor. Şu andaki sistemde, yerleştirme puanları hesaplanırken okulun başarısı yüzde 21, sınavdaki başarı da yüzde 79 oranında etkili oluyor. YÖK Genel Kurulu, 2009-ÖSS ve daha sonraki yıllarda geçerli olacak modeli 29 Ocak 2009′da yeniden görüşecek. http://www.paucafe.com/wordpress/2010-oss-sistemi-nasil-olacak.html Şöyle bir açıklama okudum. Ama pek bilgilendirici değil. İlla ki 2010'da öss'ye girecek olanlar vardır burda. Konuşulsun da bari bir netliğe kavuşsun. Gerçi şimdilik teklif edildi diyor yazıda ama kabul edilecek gibi duruyo. said: YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) yapmayı düşündükleri değişiklikleri anlattı. Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) da konuyla ilgili çalışmaları olduğunu söyleyen Özcan, MEB ile ortak çalışacak aşamaya henüz gelinmediğini kaydetti. Özcan, “Benim isteğim onlarla bizim ekibin beraber çalışması. Onların hazırlıkları bizimkinden önce başladı sanırım. Onlarınki, öğrencinin her yıl lise 1, 2, 3 ve 4 yıllardaki gösterdiği performansın ortalamasının sene sonundaki bir imtihanla birleştirilmesi ve onun nota dönüştürülmesi şeklinde. Biz de İngilizlerin yaptığı gibi düşünüyoruz” diye konuştu. ÖĞRENCİLERE 12-13 KONUDAN SEÇME ŞANSI İngiltere’deki sistemde adaylara 12-13 konu verildiğini ve adayların bu konulardan istedikleri birkaçını seçerek sınava girdiklerini anlatan Özcan, kendilerinin de bu model üzerinde durduklarını ifade etti. Özcan, şöyle konuştu: “12-13 konuda imtihan verelim öğrencilere, öğrenciler 5’ini seçsin imtihana girsin, hepsinden girmesin. 3’ünden aldığı puanla da üniversitelere müracaat etsin. Üniversiteler de alacakları öğrencileri bölümlere bağlı olarak, 3 konu belirleyerek istesinler. Örneğin, desinler ki ‘makine mühendisliğine genel kabiliyet, matematik ve biyolojiden 80 puanın üzerinde alanları kabul edeceğim, Bu puanı tutturanlar müracaat etsin’. Bunu üniversiteler de yapabilir, ÖSYM’ye de yaptırabiliriz. Aynı eskiden olduğu gibi öğrencinin 3 konuda aldığı puan hangi bölüme tutuyorsa onu otomatik olarak yaptırabiliriz. Yani yerleştirme işini ÖSYM’ye verebiliriz, üniversiteye de yaptırabiliriz. Eskiden, bizim zamanımızda, puan alıyordunuz, üniversiteye müracaat ediyordunuz. Üniversite de durumuna bakarak sıralıyordu. Her üniversitenin kapısında listeler yayınlanırdı, ‘şunlar girmeye hak kazandı’ diye. Ona benzer bir sistem. Her halde ikisini karıştırırız. Henüz net değil. Tek bildiğimiz şey sistemin kesinlikle değişeceği.” NE ALAN VAR, NE KATSAYI “Bu sistemde öğrencinin hangi okuldan mezun olduğunun önemi kalmayacak mı?” sorusuna Özcan, “Ne alan kalacak ne katsayı, hepsi gidiyor. Tamamen başarıya odaklı bir sistem olacak. Çocuğun, 3 dersten veya her neyse lise 1, 2, 3 ve 4’teki başarısına dayanan bir sistem olması lazım” yanıtını verdi. Özcan, üniversitelerdeki her bölüm için adayların hangi derslerden veya konulardan başarılı olması gerektiğini üniversitelere soracaklarını belirterek, “Örneğin, makine mühendisliği bölümlerine soracağız ‘siz hangi 3 tür puanla öğrenci almak istiyorsunuz’ diye. Onlar belirleyecek. Daha sonra bunları ÖSYM’nin kitapçığında yayınlayacağız” dedi. MEB’İN SİSTEMİNE GÜVENMİYORUM MEB’in öngördüğü sistem ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Özcan, şunları kaydetti: “O da iyi bir sistem. Fakat orada ben bir şeye güvenmiyorum: Ortalama ağırlıklı puan konusu. Bu puanın hesaplanması konusunda... Yani biz bunu bırakırsak, bazı hocalar öğrencilerin başarısını gereksiz yere şişirebilirler, çocuğun durumu iyi görünsün diye. Ondan korkuyorum. Öyle olacağına, genel bir imtihan olsun, hiçbir sübjektif tarafı olmayan, öğrenci imtihana girsin, oradaki başarısına göre olsun, bu daha iyi.” TOEFL GİBİ BİR MEKANİZMA OLSUN “Siz, tek sınav mı düşünüyorsunuz?” sorusunu Özcan, şöyle yanıtladı: “Aynı üniversite sınavı gibi tek ama senenin her anında yapılabilir bir sınav düşünüyoruz. Böyle bir defada olmasın, aday onu 3-5 defa alabilsin. Mesela matematikten girdi, diyelim ki 100 üzerinden 25 aldı, bu onu tatmin etmedi. 6 ay sonra bir sınav daha olsun. ÖSYM, bu imtihanları döndürsün istiyoruz. Nasıl işte, TOEFL’da 120 doları veriyorsun, o hafta sonu sana hemen veriyorlar imtihanı. Burada da öyle bir mekanizma olsun. Herkes, yığınlar, gidip bir günde o imtihanı almasın. Mesela, genel yetenek testini gelecek ay alacak, matematik testini 2 ay sonra, coğrafya sınavını ondan bir ay sonra alacak. Ama okul açılmadan yapılacak bu sınavlar, sürelere de riayet edilecek. Diyelim ki kaldınız, bir daha alabileceksiniz. Sonra aldığınız puanlarla üniversitelere başvuracaksınız. Bu sınavları döndürelim istiyorum, bir günde olmasın. Hani diyorlar ya ’190 dakikada insanın hayatı tayin ediliyor’. Çocuk rahat rahat girsin. Hem çocuğun şansı da artar.” Adayın üniversiteye sınavda aldığı en yüksek puanla başvurabileceğini söyleyen Özcan, bu sistemde psikolojik stresinin de az olacağını, adayın kendini iyi hissettiği bir zamanda sınava girmesine olanak sağlanmış olacağını dile getirdi. Böyle bir sistemin teknik olarak uygulanıp uygulanamayacağının sorulması üzerine Özcan, “ÖSYM uygulayabilir” dedi. SINAV ANKARA’DA YAPILSIN Özcan, böyle bir sistemde sınavın Ankara’da yapılmasından yana olduğunu söyledi. “Yapılacaksa Ankara’da olsun bu iş. Herkes Ankara’ya gelsin. Burada, bizim kontrolümüzde olsun” diyen Özcan, daha sonra birkaç ile yaygınlaştırılabileceğini kaydetti. “Bu durum tepki çekmez mi, Ağrı’daki bir aday buraya nasıl gelecek?” sorusuna Özcan, “Eskiden, bizim zamanımızda geliniyordu. Tabii şöyle bir şey de yapabiliriz: Doğudakiler mesela Erzurum’da girebilir. Yani belli yerlerde olsun. Kastettiğim şey kontrollü olsun, kontrol edebileceğimiz iller olsun. Hakkari’deki sınavı ben kontrol edemem. Yeni bir sisteme geçiyoruz, bilinmezi de çok olur. O yüzden hakim olabileceğimiz Doğuda birkaç il, Orta Anadolu’da bir kaç il olabilir” karşılığını verdi. Özcan, yeni sistemin, İngiliz sistemi göz önünde bulundurularak ülke koşullarına uygun bir sistem olmasını düşündüklerini kaydetti. SORULARIN HEPSİ TEST OLMAYACAK İngiliz sisteminde açık uçlu sorular da yöneltildiğinin belirtilmesi üzerine Özcan, “Bazılarında açık uçlu sorular var. Sosyal alanında sorular açık uçlu zaten, test değil. Bizde eskiden uygulanan olgunluk sınavlarının aynısı. Mesela Tarihten ‘şu savaşın etkilerini yazın’ diyor. Hepsi test değil yani” dedi. “Yeni sistemde de öyle mi olacak” sorusuna Özcan, “Tabii. Onu kaldıran konularda hepsi açık uçlu olacak” dedi. 2010’DA GEÇERİZ YÖK Başkanı Özcan, konu olgunlaştıktan sonra üniversitelerle paylaşacaklarını bildirdi. Özcan, düşünülen değişikliğin ne zaman uygulamaya konulacağı konusunda da “Gelecek yıl için olmasa bile, bu sefer alan ve katsayıları kaldırırız. ona bir hazırlık olur. Evet, yetişmeyebilir, olmazsa bir sonraki sene geçeriz” dedi. MESLEK LİSELERİNİN ÖNÜ AÇILIYOR “Alan ve katsayıların kaldırılması halinde adaylar nasıl yerleştirilecek?” sorusu üzerine Özcan, “Aldığın puana göre yerleştirileceksin. Kimse de sana ‘sen bu meslek okulundasın ancak şu meslek yüksek okuluna gidebilirsin’ diye bir şey söylemeyeceksin. Puanın tutuyorsa makine mühendisi ol, sosyolog ol, psikolog ol” diye konuştu. Özcan, birçok ülkenin üniversiteye giriş sistemini incelediklerini belirterek, “Yeni yeni bilgi topluyoruz sistemlerle ilgili. Dünyada nasıl yapılıyor, bizde nasıl yapılıyor? Bizimki türden sınav uygulayan 3 ülke kaldı” dedi. “Düşündüğünüz modeli Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaştınız mı?” sorusuna Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, “Milli Eğitim Bakanı ile özel olarak konuştum. ‘Olgunlaşsın ondan sonra görüşürüz’ diyor, gayet iyi karşılıyor” yanıtını verdi. bir de tabi böyle bir şey var, bu direk adamın ağzından yazılmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 1.6 milyon küsür kişiye açık uçlu soru (tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
555 Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 öhh.bi mat2den mesela 100-150 soru sormak,yazılı cevap istemek bu sorular değerlendirilirken bir dalgalar dönmeyeceğine inanmak falan cidden çok başarılı fikirler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masquerade Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 said: Makineyle değil, insan eliyle değerlendiriyorsunuz” diye konuştu. aka; Parayı veren düdüğü çalacak! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
yav Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 yok öyle olmaz ucu açık soru falan yok. asparagas onlar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elaidi Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 yök başkanı asparagas mı yayıyor yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arma Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Ölçme Değerlendirmeyi katlederler bunu yaparlarsa. Bir kere en güvenilir olmayan testlerdendir yazılı testlerdir. Neyse şimdi burda bu işin felsefesini yapmayım ama çok yanlış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eralp Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Masquerade said: said: Makineyle değil, insan eliyle değerlendiriyorsunuz” diye konuştu. aka; Parayı veren düdüğü çalacak! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eoteyn Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 bu nedir ya.. ben aynı isimli sınava 6 sene önce girdim, benden sonra kaç kere sistem değişti hala değişiyo.. ben giripte geçtiğim sınav hakkında bu gün hiç bi bilgiye sahip değilim, benden 4-5 yaş büyük olanlarda benim girdiğim sınav hakkında bi bilgileri yok aynı kalan tek şey adı.. bi üni. mezunu bu gün üniversite sınavından anlamıyo böyle bi saçmalık varmı ? bu ne kopuk bi eğitim sistemidir... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 ben ilk 2003 de girdiğimde türev integral sorulmuyodu öss de ve çalışmazdıkda dershanede felanda anlatmazlardı okulda da sadece anlatmak ozrunda oldukları için hocalar anlatırdı üstünde durmazlardı kısaca anlatırlar geçerlerdi ve öss ile ilgili soru çözdürürdü vs. ama şimdi bu sene girdim sınava ı ıh. baya değişmiş. sürekli değişiklik yapıp zorlaştırıyolar halbuki değişiklik yapın türkiyede durum belli kolaylaştırın şu soruları be adamlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 aslında düşündümde güzel olabilir bu sistem 4 aşama diyo 1. aşamayı geçmek zorundasın anladığım kadarı ile ki 1. aşama dedikleri şu anki sistemde 1. bölüm olsa gerek(bayada basit 1. bölüm). sonra diğer aşamaya geçilcek ki oda 2. bölüm gibi bişi şu anki sistemde ama soru sayısı artıyo felan orası korkuttu beni şimdi. ucu açık soru sistemide güzel olur be zor olmıycak ve uzun cevaplar istenmiyecek denmiş. yani bence iyi olur gibi geliyo. bi sürü sistem geldi geçti bunuda denesinler belkide sizin olmaz dediğiniz karşı çıkcağınız şey budur bilemiycem ama güzel olacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ginaly Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 said: 4) Zararlı Cemiyetlere 2 örnek veriniz: ADD, ÇYDD 5) Yararlı Cemiyetlere 2 örnek veriniz: Deniz Feneri, Milli Gençlik Vakfı Yazın arkadaşı Boğaziçi Tıpa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Schwarzkopf Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 şu an fena halde argo konuşasım var zor tutuyorum kendimi! yeni öss sistemiymiş hani nerde ben ortada sistem falan göremiyorum! deneme tahtasıyız resmen! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vivavale Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 ucu acık soru olmamalı,artık bos kağıt da ister bunlar:? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Olivies Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Yazili mi mm Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soulbringer Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Fondan para lazim sistem degismesi dogal.. Birileri yine carki donduruyor ve yine paralari toparliyor haydi bakalim izle o kanali millet birgun belki rtuk kapatirda uyanirsin! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
c_a_p_t_a_i_n Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Milyonlarca kişi.Hadi bi kısmı elendi basamakların birinde.Kalan sayı yine çok.E bu kadar çok kişinin yazılı yanıtını bilgisayara aktarmak?İki hocaya okutmak?Yalan olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
roket adam Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 yazının ortalarına doğru bahsedilen her daldan ayrı ayrı yılın belli zamanlarına sınava girme (toefl) modeli çok mantıklı geldi bana da. ama 5 konu seçin onda uzmanlaşın olayı yalan olur, lisede 5 tane konudan farklılık yaratabilmek zor diye düşünüyorum. herkes hayvan gibi kasar sınır çok üste çekilir gibi geliyor. Schwarzkopf said: şu an fena halde argo konuşasım var zor tutuyorum kendimi! yeni öss sistemiymiş hani nerde ben ortada sistem falan göremiyorum! deneme tahtasıyız resmen! sövme hiç. şu anki sistem en mantıklısı değil bence de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pyro Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 18, 2009 Oo bu belli alan seçme gelirse ben direk bölüm değiştirebilirim. Süper, durum netleşince topice de yazın lütfen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
inprc Mesaj tarihi: Haziran 19, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 19, 2009 bu sistem ve sınav takvimi resmileşmedi yanılmıyorsam fazla takip edemedim ama ösym başkanın açıklamalarını izlemiştim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dragonmax Mesaj tarihi: Haziran 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 22, 2009 öss zaten saçmaydı iyice saçma sapan bişi yapıcaklar. öss gibi önemli ve milyonların girdiği bir sınavda yazılı soru nedemek ya.. kim okicak o soruların cvplarını. hadi ben okuicam, elime oğlumun kağıdı denk geldi.. milyonlar girio bu sınava şimdi ama öyle değilmi.. hadi yine ben okicam ve o gün (bayan olduumu varsay) aybaşım tutmuş, şirretmi şirretim.. beğenmem ki hiçbi cevabı. otur sıfır der gibi otur boğaz içine giremiceksin HAHAHA SÜTÇÜ İMAM HAHAHA tarzı bişi olur. yazık valla çocuklar acıyorum artık size ne diyim.. kaçın kurtulun valla bu ülkeden... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Haziran 22, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 22, 2009 madem çok saçma niye daha saçma olmasın diye kasıyorlar açık uçlu soru ne be ? hasta mısınız Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
NoTwisT Mesaj tarihi: Haziran 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 23, 2009 Saka gibi, inanasim yok. Elle degerlendirme nedir yahu, ileri gidecekelrine geri gidiyorlar. 5 sene sonrada reform diye bilgisayarli sisteme gecerler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
asinanyavuz Mesaj tarihi: Haziran 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 23, 2009 Elle değerlendirme gericilik değil, ileri gitme de optik okuyucuların yaygınlaşması değil. Hepsi birbirine girmesin, elle değerlendirilecek şey var optikle okunacak şey var şimdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
NoTwisT Mesaj tarihi: Haziran 23, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 23, 2009 Su durumda elle degerlendirme geriye gitmek demektir. Olay teknolojinin kullanilmamasi degil. Tikir tikir isleyen sistem varken icin isine insan faktorunu dolayisiyla adam kayirma, hata, ruh halinden dolayi yapilacak haksizlar vsvs.... katarsan bu geriye gitmekten baska birsey degildir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar