Bone Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Genetikle veya benzeri konularla ilgilenen kişilere sormak istiyorum. Reborn gibi bir olay ne kadar mümkündür? Reborn ile kastettiğim, öldükten sonra bir kişinin klonlanıp, başka bir anne bedeninde yeniden hayata gelmesi. Bu konuda merak ettiğim konular şunlar. - Kendimizi klonladığımızda kendimizden tıpatıp aynen birisi daha olduğu zaman beyin faaliyetleri ne derece bizimkine benziyecektir. - Kendimizi bir bedenden bir başka bedene aktarmamız nasıl mümkün olabilir, ruhumuzu mu aktarıyoruz yoksa beyinin belli bir faaliyetini mi aktarıyoruz. - Üstteki sorunun devamı konusunda, bizi "biz" yapan şey nedir. Yani neden ben bu bedende düşünüyorum da, bir başka bedende değil? Neden sen sensin o da o? Olayın akla yatkın olabilecek bir açıklaması var mıdır? - Öldükten sonra tüm bilgi birikimizi ve kişiliğimizi başka bir bedende canlandırmak nasıl olabilir? Reborn dediğim şey de bu üsttekilerin birleşimi zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Ruh var mı? Ruh nedir? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 klonla yeniden doğan kişi sen olmazsın, senin tek yumurta ikizin olur ancak. bu noktada ruh tartışması, kişiliğimizin gelişiminde çevrenin etkileri filan birsürü sorun var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Olivies Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 sorduğun sorulara net cevap nasıl gelebilir ki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 beyin yapısı çevresel koşullardan etkilenin dinamik bir yapıdır. kısacası zaman içersinde yaşadığın olaylar ve edindiğin tecrübelerle beynini içersindeki nöron ağlarının topolojisi (bağlantısal özellikleri) değişiyor. muhtemelen genetikle belli olan az çok senin belirli özellikler için aralığındır, aynen boyda olduğu gibi. insandan bir hücre edindiğin zaman klonlamanın zor olacağını sanmıyorum, klonlama teknolojisi üzerine baya çalışıldı. sadece optimizasyon için vs uğraşmaları lazım, zira elde edilen tecrübelerin çoğu başka memelilerden. Ama bilindiği üzere embryonik evrenin başlangıcı benzer özelliklere sahip çok hücrelilerde birbirine çok benziyor. son soru için bence beynini alıp olduğu gibi transplant edebilirlerse ki o teknolojinin gelişmesine herhalde daha çook var ozaman olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2009 evet ardeth'in dediği gibi beyin nakli, ya da bir bakıma vücut naklinin yapılabilmesi lazım kişinin sen olarak yaşımını sürdürebilmesi için. klonlanmanın hiçbir anlamı yok. elbette yaşlanma tümden durdurulamazsa organik beyin de bir yerden sonra dayanmayacak. bu noktada da mind uploading teorileri var. wiki'den aratırsan hayli detaylı bilgi bulabilirsin o konuda. benim teknolojiden en çok beklediğim şu iki olayın gerçekleşmesi. teknik olarak ölümsüzlük mümkün oluyor mind uploading'de. tabii insan bilincinin sinir devreleri üzerinde çalışan bir yazılım olduğu teorisi gerçekse. şu ana kadar yapılan araştırmalar hep buna işaret ediyor, zira sinir hücreleri elektronik devrelere bağlanabiliyor ve doğrudan iletişim kurabiliyor, onları çalıştırabiliyor. eğer beyni taklit edebilecek sentetik bir yapı inşa edilebilirse bilinç bunlara kopyalanabilir, hatta yedek alınıp travmatik kaza sonucu ölüm halinde bile yeni bir sen yaşamına devam edebilir. yıllardır en çok ilgimi cezbeden ve kafamı kurcalayan konu bilimle ilgili. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
reyou Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Ardeth said: beyin yapısı çevresel koşullardan etkilenin dinamik bir yapıdır. kısacası zaman içersinde yaşadığın olaylar ve edindiğin tecrübelerle beynini içersindeki nöron ağlarının topolojisi (bağlantısal özellikleri) değişiyor. muhtemelen genetikle belli olan az çok senin belirli özellikler için aralığındır, aynen boyda olduğu gibi. insandan bir hücre edindiğin zaman klonlamanın zor olacağını sanmıyorum, klonlama teknolojisi üzerine baya çalışıldı. sadece optimizasyon için vs uğraşmaları lazım, zira elde edilen tecrübelerin çoğu başka memelilerden. Ama bilindiği üzere embryonik evrenin başlangıcı benzer özelliklere sahip çok hücrelilerde birbirine çok benziyor. son soru için bence beynini alıp olduğu gibi transplant edebilirlerse ki o teknolojinin gelişmesine herhalde daha çook var ozaman olur. aynen budur, onemli olan beynin solmadan, yani olmeden noron yapisinin kopyalanmasi, ii hatirliyorum 2004 yilinda ya bu forumlarda yada level forumlarinda Ataturk u koplayamalayla ilgili bi yazi yazmistim, millet o zamanlar bundan anca film senaryosu olur diye dalga gecmisti. sonucta reflexler harici yani aliskanliklar harici tum depo beyinde bunular birlikte tam olarak kopyalama olmasi icin tum sinir sisteminin kopyalanmasi lazimki insan olunce sanirim direk fisi cekilmis elektrik supurgesi gibi fisssliyo o yuzden sarjda tutmak lazim yani beynin elektrigi akip gidiyo diye dusunuyorum ben. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 http://en.wikipedia.org/wiki/Head_transplant Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mirluin Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Bone said: - Üstteki sorunun devamı konusunda, bizi "biz" yapan şey nedir. Yani neden ben bu bedende düşünüyorum da, bir başka bedende değil? Neden sen sensin o da o? Olayın akla yatkın olabilecek bir açıklaması var mıdır? bunu bende baya merak ediyorum beyinden neyi hangi kısmı alıp başka birine koysan o beyinin hissettiğini hissedicek falan hadi bilgiler falanda başka kısmında kalır belki farkedemez o yüzden ama Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 ghost in the shell evreni gerçek olana kadar beklemedeyiz biz ailecek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Bilginin dijitalleştirilip, yeni beyne aktarılmasının beyin transplantasyonundan daha önce geleceği kanaatindeyim. İkisine de ömrümüz yetmez gerçi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2009 küçükken yaşanıcak 30 saniyelik bi olay bile ikinizin bambaşka biri olmasını sağlayabilir bi anda. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 30, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 30, 2009 Daha uzun cevap vermek isterdim ama kısaca şunu söyliyim: İnsan kopyalama olayında oluşturulan kopya kişinin kendisi olmaz, tek yumurta ikizi olur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Mayıs 30, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 30, 2009 Qui said: Bilginin dijitalleştirilip, yeni beyne aktarılmasının beyin transplantasyonundan daha önce geleceği kanaatindeyim. İkisine de ömrümüz yetmez gerçi. biri ddiğerini mümkün kılıyorki zaten. biyidnen data exportlayıp importıyabiliyorsan, eynımızı clone'lar sonra kendi beynimizden datayı exportlayıp, clone'a importlarız Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-007- Mesaj tarihi: Mayıs 30, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 30, 2009 Transplantasyon apayrı bi olay yalnız, öyle kolay değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Qui Mesaj tarihi: Mayıs 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 31, 2009 Cuce said: biri ddiğerini mümkün kılıyorki zaten. biyidnen data exportlayıp importıyabiliyorsan, eynımızı clone'lar sonra kendi beynimizden datayı exportlayıp, clone'a importlarız Herşeyiyle iki farklı birey yaratıyor bu durum. 1. ne olacak? Etik problem var burada. Beyin ölümü gerçekleşen birinin vücuduna esas oğlanın beynini transplante etmek en etik olanı. Beyin içeriğinin dijitalleştirilmesi konusunu biraz daha düşündümde: Bilgi dijitalleştirilir ama beyni geri yüklenemez çünkü beyinde bilgi striktürel değişiklikler ile saklanıyor, elektrikle değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 31, 2009 Cuce said: biyidnen data exportlayıp importıyabiliyorsan, eynımızı clone'lar sonra kendi beynimizden datayı exportlayıp, clone'a importlarız beynimizi clonelar derken beyni klonlayınca o anki halini birebir yeniden yaratmış olacak mısın? beynin içindeki datayı biyolojik olarak kopyalamak demek muhtemelen birebir yapısal olarak aynı beyni yeniden üretmek demek. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Mayıs 31, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 31, 2009 sanırım kendi yaşam süremizde görebileceğiz bilinci elektronik donanıma birebir kopyalayıp işlevinin sürdürülüp sürdürülemeyeceğini. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SiNKHoLe Mesaj tarihi: Haziran 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2009 Bone said: Bu konuda merak ettiğim konular şunlar. - Kendimizi klonladığımızda kendimizden tıpatıp aynen birisi daha olduğu zaman beyin faaliyetleri ne derece bizimkine benziyecektir. - Kendimizi bir bedenden bir başka bedene aktarmamız nasıl mümkün olabilir, ruhumuzu mu aktarıyoruz yoksa beyinin belli bir faaliyetini mi aktarıyoruz. - Üstteki sorunun devamı konusunda, bizi "biz" yapan şey nedir. Yani neden ben bu bedende düşünüyorum da, bir başka bedende değil? Neden sen sensin o da o? Olayın akla yatkın olabilecek bir açıklaması var mıdır? - Öldükten sonra tüm bilgi birikimizi ve kişiliğimizi başka bir bedende canlandırmak nasıl olabilir? Matrak gecmiyorum ama... Darth Sidious'a hayranlik mi saldin son zamanlarda? Okudugun izledigim kadariyla kendini klonlasan bile bebekliginden itibaren büyütmen gerekicek. Yasadigi olaylar yedikleri ictikleri arkadaslari ayni olmayacagi icin sana benzemeyecek ve apayri iki insan olucaksiniz. Fiziksel benzerlikler %99 uyabilir cünkü beslenmenin büyüme ve gelismedeki rolü büyük. Anilar beyinde protegin baglari ve sinirlerin olusturdugu bi ag sistemi. Ayni harddisk gibi. Suanki teknoloji ile mümkünmüdür bilmiyorum ama tek bir aminoasit tanecigine kadar dogru üretilmeli ki gercek seni klonlayalim. Vücut tamamen bir kontroller. Bisiklet gibi. Beyin nakli gerceklesse geride bos bi beden birakirsin. Ruh denen seye inanmiyorum. Dedigim gibi protegin baglari ve sinir aglari. Bizi biz yapan beynimiz. Aslinda filmlerde ruhun "beyin" seklinde bi isik huzmesi olmasi lazim. Ninja turtles daki o pembe yaratik gibi heh. Öldükten sonra bilgi birikimini baska birine aktarma kismi bana matrix gibi geldi. Olursa eger egitim denen sey 2 cd yüklemeye benzer :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Hergonan Mesaj tarihi: Haziran 7, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2009 eger beynin baglantilarini bi yere kaydederlerse, daha sonra diger insanin beynini bu baglantilara gore "ayarlarlarsa" hafiza nakli mumkun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
veyr10 Mesaj tarihi: Haziran 8, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 8, 2009 bunun crackini nereden bulabilirim? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SiNKHoLe Mesaj tarihi: Haziran 8, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 8, 2009 Elektromagnetik dalgalarla beyin naklinin ne alakasi var? Kalbi duran bi insan ölür, cünkü beyni besleyecek kan damarlarla pompalanamaz. Ama beyni ölen bi insan bitkisel hayatta yasamaya devam eder. Et yigini seklinde. Eger beyni besleyecek yeni bi kaynak bulursak kafatasini yarip onu muhafaza edebilir, baska bi vücuda nakledebiliriz. Olamamabilitesi yok bence. Anilari kopyalama olayi zaten suanda hayal. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Frantic Mesaj tarihi: Haziran 16, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 16, 2009 Hergonan said: eger beynin baglantilarini bi yere kaydederlerse, daha sonra diger insanin beynini bu baglantilara gore "ayarlarlarsa" hafiza nakli mumkun. Kesin olmamakla birlikte bildiğim kadarıyla bu mümkün değil çünkü senin beyninde "ali" bilgisi abc diye kodlanırken bende "xyy"gibi bişeye denk geliyor.Yani aynı bilgi her beyinde farklı şekillerde saklanıyor.Bundan dolayı bendeki "ali" bilgisi sendeki "ali" bilgisiyle uyuşmaz.Bu durumdan ötürü hafıza nakli amacına ulaşamıyor. Birde mesela aynı insanın fiziksel olarak klonuyla ve orjinali arasında bile farklılık yaratabilir bu hafıza aktarımı çünkü klon daha önce bilgi edinme yöntemi ve onu kodlama yöntemi olarak nasıl olacagını tahmin etmek güç gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mardox Mesaj tarihi: Haziran 17, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 17, 2009 bi kere beyin transplantasyonu çok ütopik bir şey, beyine dijital bilgi aktarımı ise qui'nin bahsettiği sebepten mümkün değil. Transplantasyona şu anki teknolojiyle bakıldığında (hatta şu anki teknolojiden bile ileri gidip beyni korusak ve ameliyat esnası ve sonrası sıkıntıların oluşmayacağını düşünsek bile) sinir bağlantılarını dikecek cerrah veya alet yoktur. İkincisi işleyişini tam bilmediğimiz bir organın transplantasyonu ancak ölümle sonuçlanır. Beyinde ne yazık ki bilgi belli yerlerde toplanmıyor. Bütün beyinde toplanan bilgilerin senkronize çalışması akıl ve hafızayı oluşturuyor. Gördüğümüz, duyduğumuz, etkileştiğimiz şeylerin 900'de biri bilinç denilen kortexte tutuluyor. yani farkında olduğumuz bilgiden yaklaşık 900 kat fazla şey biliyoruz. Bu duruma güzel bi örnek de, test sınavında fikrimiz olmayan bi soruyu sallarken bi seçeneğin bize "beni seç beni seç" diye bağırması ve sonra o seçeneğin doğru çıkması :) (ya da malum olması dediğimiz şey) İnsan klonlaması kaçak olarak çalışılıyor dedikoduları da var. Şu an yasaklansa da dünya üzerinde her yer umursamıyor tabii ki her konuda olduğu gibi. Klonlanan insanın akıl gücü aslının aynısı olmayacaktır ama genetik olarak aynı potansiyelde olacaktır.(Tabii aslından alınan doku yaşlı değilse) Klonlanan insanın en büyük sorunu da bizim hücrelerimizde var olan genetik olarak üremenin durması kodu. Laboratuar çalışmalarında, bi yanımız yaralandığında hemen orada beliren, bu yüzden vücudumuzun en çok üreyen hücrelerinden biri olan fibroblastlar bile bütün koşullar sağlandıktan sonra 50. kez üremelerinden sonra üremeyi bıraktıkları görülmüş. Bebekken insan metabolizmasında yapımın yıkımdan kat kat fazla olduğu yaşantımız, yaklaşık 30 yaşında yapım yıkıma eşitlenir. 30'dan sonra artık yıkım hızı yapım hızını geçmektedir. Bu çevresel faktörlerin katkısının bulunduğu ama asıl olarak genetiğin kontrol ettiği bir durumdur. Yani genetik kaynağın sahibi 20-30 yaşında bi birey olursa bu sebeplerden şu an için klonu uzun süre yaşatmak mümkün değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar