Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Klasik "FRP" tarzını yaşayabileceğimiz bir oyun yok mu


Bone

Öne çıkan mesajlar

Sandbox oyunları gibi başıboş bir oyun verip "özgürlük" istemiyorum.
Daha ziyade D&D oyunlarının hissini alabileceğim bir oyun istiyorum.

Nasıl tarif edebilirim bilemiyorum ama şöyle anlatmaya çalışıyım.

- Oynadığınız her oyun farklı olur. Hep aynı lineer yolu ve senaryoyu takip etmezsiniz.
- Hikaye okurmuş gibi hissedirsiniz. Etrafınızdaki insanlarla konuşur, hikayenin kendinizin etrafında şekillendiğini hissedersiniz.
- Yaptığınız işlerin dünyaya olan sonucunu ve etkilerini hissedersiniz.

Singleplayer adventure oyunu olsun demiyorum ama WoW felan gibi oyunlar ne kadar güzel olsa da, hep hack&slash hep hack&slash bayıyor ya.

Hani oyun teknolojileri gelişti, ama halen masabaşında oturup 100 kişiyle d&d oynarmış gibi hissettirecek oyun bulamadım.
Her yeni karakterle hep aynı questleri yapıyoruz, hep aynı sonuçlara varıyorum. Aylarca level kastıktan sonra oyun CS vari bir hale bürünüyor.

Daha interaktif birşeyler arıyorum.
MUD oyunları bile sanki daha interaktifmiş gibi geliyor bana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aslında bence mmorpg lerin ulaşmak zorunda olduğu kıstaslar bunlar bence.
sonuçta rpg sadece alternatif bir evrende geçen -uzay olsun middle-earth olsun, etc.- oyunlar olmamalı.
combat sistemleri gelişmiş oyunlarda oyuncuya karakterini bir yere kadar farklılaştırma imkanı veriliyor ama bir yere kadar..

burada bence önemli olan oyunların quest sistemleri. artık belirgin questler can sıkıyor.
mesela bir örnek;
quest : osman kılıcımı çaldı. git osmanı kes getir.
bellidir gidip getirirsiniz kılıcı.ödülünüzü xp'nizi alırsınız.
olması gereken şöle olmalıdır:
-osmanla ortak olup size questi veren adamı kesip adamdan kılıcın yanında kullanılabilecek kalkan miğfer falan alabilirsiniz..
-osmanla ortak olup sonra osman'ı arkadan vurup kılıcı ve miğferi de alabilirsiniz.
-bir şans osman size dalabilir.
-osmanı kestikten sonra bi öğrenirsiniz ki osman aranıyormuş götürüp karakoldan ödül alabilirsiniz.
-karakolda sizi severler ve yeni bir görev verebilirler.
ya da..
osmandan kılıcı alıp adama verirsiniz.

sizce hangileri daha güzel?

ama şunun gibi sistemler beni bayıyo açıkçası..
uo'da champion yapmak mesela. durmadan yaratık kesioz.ne boka yaradığı belli deil.
ya da wow'daki raidler. gir kes kes kes.hadi wow'da tam bilmiom ama 1-2 alternatif vardır belki. ama cidden quest konularında çok başarısız bence günümüz büyük mmorpg oyunları.

ben artık açıkçası karakter kasma olayından bıktım.amele amele gidip aynı yaratıkları kesip sonra bir sonraki stage'e geçme olayına çok uyuz oluorum.
quest desen aynı bok, 3-4 quest yap.sonra farklı bi türevinin daha gelişmiş yaratıklarla olanını yap falan. sıkıcı.


ama şöyle bir sıkıntı geliyor. oyunlarda hep pvp olduğu için. her zaman her oyuncuya fırsat eşitliği tanımak zorunda kalıyorlar. yani bir grup mesela bg2'deki -kıçımdan atıyorum tamamen- dev bir hikaye yaşasa ve deli gibi abdik gubbik item'lar toplasa ezer diğerlerini..

gerçi şimdi yazarken geldi aklıma, aynı questi bi sürü insan alabilir ama kırılma noktalarında instance sistemi ile sorun çözülebilir...


çözüm şu: kaliteli quest writer'lar almalı her oyun firması..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bence sacma gidip npcle ugrascak quest yerine
soyle bi gorev olsun
git cengizhani kens lootla itemlerini bana getir bende sana exp verem :)
yani npc le npc arasinda mision gorev olmamali hersey npc playerler(veya player ile player) arasinda olmali
lvl kasma isi gercekten bakik en iyi sistemde eve online de mis gibi skill
pvp cok genis capli yapilirsa toprak savaslari cok onemli olursa ganimet olursa asla bi yere kadar olmaz social da onemli tabi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cengizhan66 said:

git cengizhani kens lootla itemlerini bana getir bende sana exp verem :)

bahsettiğim buydu zaten..böle bayık görevlerden gına geldi artık.benim yazdığım şeyde böle amele bi questten şeyden bile zilyon tane yol çıkıyor.sanırım bone'un da istediği böle şelerdi zaten ki bnm de istediğim bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cengizhan66 said:
bahsetiginin o muydu bende git npc yi player olmiyan birseyi kes getir falan sandim


he sen direk playera göre olsun diorsun quest..ben öle dememiştim haklısın.

ama o biraz adaletsiz olur, random oyuncu atarsa.

ama mesela şöyle şeyler olabilir,
mesela siz bi npc guildine quest yapıyorsunuz.o guildin verdiği görev karşı bir npc guildinin aleyhine oluyor.siz o guildin kara listesine girersiniz o karşı npc guildinden sizi öldürmek için bir quest alabilir başkası..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 hafta sonra ...
Mesela şehrin önemli kişilerini emrim altına alayım. Benim adıma çalışsınlar. Hırsızlık, kapkaç, uyuşturucu vs gibi işleri yöneteyim. Babasının intikamını almak isteyen bir genç çıksın, pazarda rekabetçi bir yöntem uygulasın. Ben de adamlarıma onu yoketme emri vereyim (Godfather tribi).

Ya da ben işinde gücünde efendi bir adam olayım. Ama babamı öldürsünler. Babamın intikamını almak için sağa sola saldırıp esas kişiyi bulmaya çalışayım. Üstüme ordu gibi gelen adamları tek tek çekip haklıyım, onlara tuzaklar kurayım, en sonunda da babamı öldüren adamı bir güzel sorgulayım (GTA tribi).

Oturup çalışayım, doğru düzgün bir adam olayım. Ticaret işine atılayım. Gemilerle ülkeler arası kargolar taşıyayım. Bir gazete açayım, ona elemanlar alayım. Şirketimin binalarının odalarını tasarlıyım, cihazları upgrade edeyim, borsayı takip edeyim (Tycoon tribi).

Bunun gibi Singleplayer'da olan tür hadiseleri benzer bir şekilde MMORPG'de oynayabilmek isterdim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

biraz wall of text yapacam artık :)

biz çok önce (tbc öncesi) wow da yapmaya çalıştık bunu, başka bir topicte kısaca bahsetmiştim. sanırım büyük ölçüde başardık. zar sistemi falan vs. tabiki yoktu. fakat nedir? öncelikle out of character konuşmak kesinlikle yasaktı. özenle yazılan bir campaign vardı (sadece dm biliyordu neler olacağını) ve bu senaryoların akışında ilerlerdik dm olan oyunucunun yönlendirmeleriyle.

ayrıca her karakterin yine özenle hazırladığı kendi hikayesi vardı ve herkes karakterini o doğrultuda oynuyordu. yani ortada yazılan ana campaign, karakterlerin sürekli gelişen kendi hikayeleri ve çok çeşitli guild eventler vardı. bu eventlere yada campaigne katılmak isteyen kişiler forumdan önceden kaydoluyordu (aynı raid e kaydolur gibi) böylece katılan oyunculara göre hikayenin gidişatını düzenleme şansı oluyor, herkese bir rol düşüyordu.

campaign kısmından da ufak bir örnek vermek gerekirse:

campaign in gidişatı içinde, guildin paladinlerinden birinin kardeşi kaçırılıyor. bir takım kanıtlar bizi bu işin arkasında scarlet crusade in olduğu konusunda fikir sahibi yapıyor. sonra heartglen e gidiliyor ordaki dökümanları araştırmak için. aramalar sonucu birşey bulamıyoruz. daha düşük tecrübe sahibi olanlar scarlet monastery de archvisit doan ı sorguya çekmeye gidiyorlar, bu esnada daha tecrübeli olanlar scholomance i ziyaret ediyorlar. elde var sıfır derken, dm diyor ki ""tanariste bulunan korsanlarla gizli bir alışveriş yapıldığını belirten bir kanıt elinize geçiyor".

atlıyoruz tanarise gidiyoruz, bazı korsanları temizliyoruz. gemiye çıkınca gm daha önce geminin üstünde bıraktığı alt karakteri ile login oluyor. korsan kaptanı canlandırıyor bu sefer (savory delight mıdır nedir onu yiyip şekil değiştirmek yerine, kıyafetlerine kadar ayarlamış bir şekilde). onu sorguya çekiyoruz fakat bilgi almayı başaramıyoruz. daha sonra başka bir karakteri ile giriyor gm bu sefer.

bu karakter oldukça karanlık bir tip, bize aradığımız kişinin booty bay de hapis tutulduğunu söylüyor. neden bize yardım ettiğini sorunca daha sonra ben de sizden bir iyilik isteyeceğim diyip ortadan kayboluyor. durum böyle olunca atlıyoruz booty bay e gidiyoruz. oraya varınca şüphe çekmemek için zırhlarımızı çıkarıp yerine normal kıyafetlerimizi giyiyoruz. bu arada gm kayıp kardeş karakteri ile login oluyor.

tam yerini bilmediğimiz için dağılıp aramaya başlıyoruz. onu yaralı ve bitkin bir şekilde buluyoruz. yaralarını tedavi edip, karnını doyuruyoruz. istemeden bir takım karanlık işlere karıştığından falan bahsediyor, sonra olaylar gelişiyor, bizden istenen o iyiliğin ne olduğunu anlıyoruz sonradan. tabi bu anlattığım olaylar esnasında bir sürü dialog dönüyor, hikaye anlatılıyor.

yani sonuçta kabul, dm karşımıza birden bire bir kobold sürüsü çıkaramıyor, yada tutup bizim statlarımıza falan etki edemiyordu ama en azından oyunun bize sunduğu hazır materyali en iyi şekilde kullanıp, rolümüzü en iyi şekilde oynayarak gayet güzel vakit geçirdik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...