Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Etiler'de vahşi cinayet


Nessarien

Öne çıkan mesajlar

AHAHAHAHAH

bu heriflerin evinin övünde bir park gibi bir şey var
bahçeşehir gençliği çok çok takılır oralarda
bundan 1-2 ay önce orda bi duraklayıp birkaç biranın ağırlıgını atıyorduk üstmüzden
camdan cıkıp" burası mezragamı kardesim evimin önüne işiyorsunuz" diye haklı bir çıkış yapmıştı.
böyle bi herif oldugun bilsem bırak işemeyi yolundan geçmezdim vay be.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Bu olayı tamamen unutmuştum,demin katilin adını gördüm sözlükte.Biri şöyle bir şey yazmış: (küfürleri sildim)
sözlükten said:
eğer ki soyadınız garipoğlu olmasa, değil üzerinde kan lekesi bulunan anne babanızı bütün sülalenizi içeri alırlardı, ebelerini de ...... bağıra bağıra yıllardır söylüyorum. hem de adaletin üç sac ayağından birine mensup biri olarak. bu ülkede adalet yok. bu ülkede hukuk yok. bu ülkede bağımsız yargı yok. var diyenin de ta....

normalde en küçük bir yaralamada bile sanık hakkında tutuklama kararı verilebiliyor.-ki başıma geldi. ancak bu psikopatın anne babası, üzerlerinde kan lekesi bulunmasına rağmen, delil karartabilecekleri şüphesi olmasına rağmen, suçu ve suçluyu gizleme ihtimalleri olmasına rağmen anında serbest bırakıldılar. savcının yaptığı itiraz da reddedildi.

Bu durum maalesef medyada bu şekilde yer almıyor.Yok garip aşk hikayesiymiş,bilmemneymiş;utanmadan olayı magazin haberi yapıyorlar.Bir kişi bile sormuyor ki o katilin Allah'ın belası annesi ve babası niye tutuklanmıyor,susuyorlar.O şerefsiz katil de keyif çatıyor muhtemelen yurtdışında.Ne devlet ne başkası hesap sormuyor.Allah hepsinin,özellikle de şerefsizliğiyle ünlü o ailenin belasını versin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
bağıra bağıra yıllardır söylüyorum. hem de adaletin üç sac ayağından birine mensup biri olarak. bu ülkede adalet yok. bu ülkede hukuk yok. bu ülkede bağımsız yargı yok


adalet hariç başka hiçbir yerde 10günlük eğitimle atayacağınız bir adamdan aynı verimi alamazsınız. sistem bi garip işliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

milliyet said:
Münevver Karabulut 7 Mart 1991'de, sevgilisi Cem Garipoğlu ise yedi ay sonra yani 29 Ekim 1991'de doğdu. İkisi de yıllar sonra hem bir aşkın hem de bir katliamın parçası olacaklarından habersizdi.
Münevver kendi halinde, aşçılık yaparak ailesini geçindiren bir babanın, ev hanımı bir annenin kızıydı. Fulya'da kirada oturuyorlardı. Kardeşiyle birlikte hep devlet okullarında eğitim gördü.

ANNE BABADAN AYRI YILLAR

Cem ise TMSF tarafından el konulan Sümerbank'ın eski ortaklarından, Burgaz Rakı'nın şimdiki sahiplerinden Mehmet Nida Gariboğlu ile 38 yaşındaki Makbule Tülay Gariboğlu'nun dört çocuğundan ikincisi.
Hayyam Gariboğlu'nun yeğeni, emekli hâkim Kasım Gariboğlu'nun torunu. Cem'in hayatı, Sümerbank'a TMSF el koyduğu dönemde babasının 18 ay hapis yatmasıyla değişiyor. Mehmet Gariboğlu çevresinin anlatımına göre, oğullarının iyi eğitim almasından ziyade çok fazla dil öğrenmesini istiyor. Bu nedenle hapis yattığı dönemde oğlu Cem'i yurt dışına göndermekte sakınca görmüyor. Cem ilk olarak, 12 yaşında küçücük bir çocukken, Fransa'da bir dil okulunda yatılı olarak yaşamaya başlıyor anne ve babasından uzakta....
12 yaşından 17'sine kadar İspanyolca, İngilizce, Rusça ve Çince öğrenmek için çeşitli ülkelerde adeta göçebe gibi, dil okullarında yatılı yaşıyor. Arada bir ailesini görmek için Türkiye'ye geliyor, ama aslında çocukluktan çıkıp delikanlılığa girdiği yıllarda en yakını yine kendisi oluyor. Son olarak bir yıl Çin'de yaşadıktan sonra 17 yaşında Türkiye'ye dönüyor. Cem'in ağabeyi Levent bu sırada Rusya'da babasına ait fabrikanın başına geçiyor. Cem yalnız geçen onca yıldan sonra Bahçeşehir'de ailesiyle birlikte yaşamaya başlıyor.
Babasının "Okulu bitirmesine gerek yok, hayatı kendi başına tanısın, dil öğrensin yeter," felsefesi aslında işe yarıyor. Cem, Çince'de dahil tam altı dil öğreniyor.
Türkiye'ye döndüğü 2007 yılında annesi Tülay Gariboğlu oğlunu, oturdukları villanın tam karşısındaki Bahçeşehir Yıldızlar Koleji'ne yazdırıyor. Müdür bile Cem'in durumuna şaşırıp annesine soruyor: "Hiç mi vicdanınız sızlamadı, bu çocuğu böyle yalnız bırakırken?" Sık sık babasının seyahatlerine tercüman sıfatıyla eşlik etmeye başlıyor. Bu sürede sık sık okulun rehberlik öğretmeniyle zaman geçiriyor, gitar çalmayı öğreniyor.
2008 Şubat'ında disiplin ağır geliyor, okul değiştiriyor.

YOLLARI STARBUCKS'TA KESİŞTİ

Bebek'teki Yeni Yıldız Lisesi'ne kaydı yapılan Cem, burada kafasına göre hareket etmenin rahatlığını yaşıyor. Aynı günlerde Münevver Karabulut, Beşiktaş Bingül Erdem Lisesi'nde okuyor, Uğur Dershanesi'ne gidiyor. Uluslararası İlişkiler okumak isteyen Münevver son derece sosyal ve sevilen bir insanken, karşısına aylar sonra Cem çıkıyor. Bebek Starbucks'ta kız kıza otururlarken, sohbet konuları yan masada tek başına oturan Cem'in dikkatini çekiyor. Çünkü konu kendi arkadaşlarından biri: "Aaa siz onu tanıyor musunuz," diye başlayan muhabbet bir süre sonra aşka dönüyor.

EN YAKIN ARKADAŞIYLA KARAKOLLUK OLUYOR

Sonrasında Cem ve Münevver'in büyük aşkı başlıyor.
Hayatlarının büyük bölümü Beşiktaş ve Bebek civarında geçiyor. Münevver, Cem'i o kadar seviyor ki ailesiyle tanıştırmakta bir an bile tereddüt etmiyor. Münevver'in doğum günü yaklaştığı sıralarda Cem tatsız bir olay yaşıyor. Bahçeşehir'den bir arkadaşı evinde kaldığı sırada annesine ait ek kartı çalıp sekiz bin lira harcama yapınca, 12 Ocak 2009'da arkadaşı T. ile karakolluk oluyor. Arkadaşının annesi, Cem'in annesine yalvarıyor, "Şikayetçi olmayın, ne olur, siciline işlemesin," diye ama anne Tülay Gariboğlu şikayetini geri almıyor. "İyi evlat yetiştirseydiniz," diyor. Cem ve en yakın arkadaşı karakolluk olup, küsüyorlar.
Bu olaydan bir buçuk ay sonra Cem, Münevver'in doğum günü için Etiler'de bir barda 30 kişilik yer ayırtıyor. Cem ile Münevver bu organizasyonun ardından olay sabahı buluşmak için sözleşiyor. Cem Münevver'i evine götürmek istiyor...

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tahminime göre kız vermedi diye ölmedi. Büyük ihtimal kız hamile kaldı, pislik herifte kızı öldürmeyi kurtuluş olarak gördü. yoksa nasıl bir abazalıktır vermedi diye öldürmek. sapıklar bile tecavüze kalkışıyor, off ya yazamıyorum bile,bu şerefsizlerin topunun dibine kibrit suyu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yannız bu olay sadece manitasını öldüren cocuk hikayesi olamaz

planlanmamış birşey olsa bu kadar kolay ortada kaybolma kaçış falan olmazdı

ailelerden dolayı var bi pislikler.ki kızın ailesini tehdit ediolarmıs davayı bırakın die :)

cocuk hakkaten sağlam yumurtalık sahibiymiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...