sir Mesaj tarihi: Kasım 15, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 15, 2008 nihayet izledim perşembe günü, ve beklediğimden çok daha iyi bir belgeseldi doğrusu. bi kere can dündar'ın bütün görüşlerine katılmasam da, kafadan sallama, belgesiz, araştırmasız bir iş yapacağını hiç zannetmiyorum. bundan önceki belgesellerini bi hatırlayın; demirkırat, 12 eylül, sarı zeybek..hangisinde "bunu sallamış, böyle bişey yok, burda taraflı davranmış" diyebilirsiniz? topiğin tamamını okumadım ama, ilk posttaki yazıyı yazan arkadaş, bu denli Atatürk sevdalısı olmasına rağmen herhalde nutuk'u okumamış. orada kimlerle niye ittifak kurduğunu ve sonradan yollarının neden ayrıldığını Atatürk kendisi anlatıyo. can dündar da ondan farklı bişey anlatmamış, sık sık da nutuktan alıntılarla ilerlemiş zaten. filmde nutuktan, Atatürk'ün özel defterlerinden, yazdığı mektuplardan örnekler verilmiş. ve bence insanlar filme yanlış bakıyo; bu film Atatürk'ün özel hayatı üzerine değil. Yarattığı eserler üzerine bi film de değil. bu film, Atatürk'ün yaptığı şeyleri neden yaptığına dair bir film. gençliğinde ve ilerleyen yaşlarında yaşadıklarının, sonradan yaptıklarına nasıl tesir ettiğini göstermeyi amaçlayan bi film. biraz psikolojik bir okuma sunuyo, o yüzden belli başlı olayları verip, geri kalanından bahsetmiyo. bence en çarpıcı nokta, avrupadayken yazdığı bir nottu. "eğer elime o güç geçerse bu toplum için gereken değişimi bir anda yapıcam" diyordu ve cahillerin seviyesine inmeyeceğini açıklıyordu. yani şu meşhur "travma"nın yaşanması gerektiğini, Atatürk kendisi de söylemiş ve bizzat yaşatmış zaten, o yüzden o argüman o kadar boş değil =) vahdettin konusunda da filmi dikkatli izlediyseniz, sonradan istanbul hükumetinin de, şeyhülislamın da Atatürk'e "ihanet" ettiğini söylüyodu, yani padişahı bi aklama veya iyi gösterme çabası görmedim açıkçası. tabi kemalist arkadaşların hiç hoşuna gitmeyecek bazı yerler mevcuttu, bence esas kavga burdan çıkıyo. bir gazeteciye kürtlere anayasal özerklik verileceğini söylediği sahne bunların başında geliyo sanırım. ve hayatının sonlarına doğru bıkması, yalnızlaşması ve hatta depresyona girmesi de "insan-üstü" Atatürk imajıyla örtüşmüyor pek. bence böyle bi hayat yaşadıktan sonra depresyona girmemesi anormal olurdu. film, Atatürk'ü normalleştiriyor. ve anormal Atatürk'ü benimsemiş olanlar da rahatsız oluyorlar. doğrusu, güzel bağlantılar kurmuş baştan sona. bize okullarda öğretilenden, veya nutuk'ta okuduğumdan çok daha insancıl, çok daha sempatik bir Atatürk izledim belgeselde, ve bir kez daha onun zekasına, azmine, kararlılığına hayran kaldım. can dündar, yeri geldiğinde eleştirisini de yapmış, yeri geldiğinde övgüyü esirgememiş ve bu sayede samimi bi eser oluşturmuş. evet, belki yeni bir bilgi sunmuyo ama kesinlikle önemli bir bakış açısı kazandırıyo bize. geçen akşamki 32. günde de onu söylüyodu can dündar; Atatürk'ün de korkuları, endişeleri, bıkkınlıkları, yalnızlıkları olduğunu gösteriyor, hepimiz gibi. ve dolayısıyla hepimizden bir Atatürk çıkabileceğini de anlatmaya çalışıyo. bu özelliğiyle özellikle çocuklara izletilmesi gereken bi film olmuş bana kalırsa.
-007- Mesaj tarihi: Kasım 15, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 15, 2008 Xenocide said: Atatürk'ün yaptıklarının %99'luk bölümüyle ilgili yapılan tonlarca eser mevcut. peki o %1'i kim anlatacak? niye Atatürk'ü %100 tanımaktan çekiniyoruz -daha doğrusu çekiniyorsunuz- çünkü onu tamamiyle sevmiyorsunuz. kendinize karşı dürüst olun. eğer bu filmi izledikten sonra rahatsız olduysanız gerçek Mustafa Kemal Atatürk sizin kafanızda oluşturduğunuz Atatürk değil. Belgeselde yayınlanan birçok şey, Atatürk'ün bizzat tuttuğu günlükten, arkadaşlarının günlüklerinden alıntıdır. buna rağmen hala "belgelere dayanmadan" diyebilmenize şaşıyorum. bu filmle ilgili can dündar'ın "benim mustafa'm" yorumunda anlatmak istediği şey, film boyunca seslendirdiği metine kendi yorumunu katmasıdır. sen ister o yorumu kaale al ister alma, filmin bütünlüğünü bozmaz. Filmin yobaz, aşırı dinci ve Atatürk karşıtı kesim tarafından çarpıtılacağını beklerken, bizim yalandan Atatürkçü kesimimiz zaten çoktan çarpıtmaya başlamış bile. Aferin size. Neden %1 lik kesimin anlatılmasını sevmiyoruz biliyo musun. Çünkü ülkenin %99'u Atatürk'ün yaptıklarının %99'unu bilmiyor ya da yanlış biliyor. Bu problemin üstüne "doğru da olsa" %1'lik bakış açısını "vurgularsan" yaptığının içeriği yanlış belki demeyiz, ama yaptığın şey yanlış, içeriği değil attığın adım bakış açın yanlış. Ki bu yaptığın şeyi "nasıl" yaptığın konusuna girmiyorum bile. Bu 2. dediğim komple "hatalı". Problem Atatürk'ün %1'liği değil. Problem bunu yapış şekli, niyeti, yeri ve zamanı. Açıkçası filmi izleyince rahatsız oluyorsak da bu Atatürk'le alakalı bir durumu değil tamamen öznel bir film yapmış olan Can Dündar'la alakalı bir problemi gösterir. Tarihi içerik belgeli olsa da yorum öznel, bilimsel ve doğru değil. Filmin içeriğindeki yorum kısmı "yanlış ve kişisel" Bu durum da filmin toplamda yanlış içeriğe sahip olduğunu gösteriyor. Unutulmamalıdır ki Can Dündar'ın kişisel yanlış saptırıcı kötü niyetli yorumu da filmin bütünlüğüne dahildir hatta bütünlüğünde belgeli görsel kısımdan daha büyük bir etkiye sahiptir. Bu sebeple "film yanlış".
aquila Mesaj tarihi: Kasım 15, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 15, 2008 cumhuriyet+kurtulus var yaptiklarini anlatan.
SenariouS Mesaj tarihi: Kasım 16, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 16, 2008 o değile filmin ostsi ne zaman çıkacak ya. gayet sağlamdı.
throne_eins_meister Mesaj tarihi: Kasım 16, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 16, 2008 Bugün öğlen Star TV'deki açık oturumda Hüsamettin Cindoruk vardı, sözde Dersim Katliamı iddiaları, orduyu yıpratma çalışmaları ve şu sıralar Atatürk hakkında yıpratma eylemlerinin neden bu kadar yakın şekilde gündeme geldiğinden dem vurdu ve kimseye çatmadan, bağırmadan, hedef göstermeden anlatarak hiçbir ülkenin kendi kurucusuna bu şekilde yaklaşımlar göstermediğinden, bu tür yıpratma eylemlerinin birilerinin ekmeğine bal sürdüğünden, Atatürk'ü tartışmamız değil sahiplenmemiz gerektiğini nedenleriyle çok güzel anlattı. Tekrarına rastlarsanız mutlaka izleyin.
Scheriff Mesaj tarihi: Kasım 17, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 17, 2008 ilk mesaja itafen.. her mail grubunda her forumda bu yazı var yazı güzel olsa anlarım cımbızla bir şeyler çekip sığ eleştiri yapmaktan başka bi halt yok yazıda elle tutulur cümle sayısı kısıtlı vs zülfü livaneli'nin şu yazısı çok daha güzel bir yorum said: Atatürk konusunda neyi anlatmalı? Gerçeği. Ama Bertrand Russel’ın dediği gibi, yağmurun yağışı da bir gerçektir, masanın dört ayak üstünde durduğu da. Hangi gerçeği anlatacaksınız? Bu bir seçme meselesidir ve ünlü Alman atasözünde söylenildiği gibi, “Seçmek işkencedir!” Atatürk hakkında bir belgesel yapmak gazete hazırlamaya benziyor. Haberlerde neyi büyük, neyi küçük göreceğiniz önemli. Ben şu kadarını söyleyeyim: Atatürk’le ilgili bazı açıklamaları beğenmeyenlerin belgesele karşı çıkma hakları vardır ama Can Dündar’a gösterilen tepkiler çok aşırı. Bugüne kadar bağrına bastıkları Dündar’ı neredeyse vatan hainliğiyle suçlayacaklar. Beğenmeyen beğenmediğini söylesin ama ölçülü olsun. *** Bu belgeselde Atatürk’le ilgili hiçbir bilinmeyen yok. Bazı kişiler belki bunları ilk kez duyuyorlardır ama bu konuda kitap okuyanlar, bütün bu detayları bilir. Kaldı ki Atatürk’ün manevi oğlu gibi konular manşetlerde, gazete sayfalarında çarşaf çarşaf işlenmiştir. Ne Zübeyde Hanım’ın ikinci evliliği sırdır ne de diğer konular. Benim Can’a katılmadığım nokta, devlet kurucu dâhiyi bütün dünya ayakta alkışlamışken ille de kişisel zaaflar konusuna odaklanmaktır. Bunlar teferruattır. Onun bütün hayatını, savaşlarını, dünyanın hayranlığını çeken reformlarını ve büyük kişiliğini kapsamlı olarak anlatırsınız da ayrıntı olarak zaaflarına da eğilirsiniz. Her şey gibi bu da bir ölçü meselesi. Ama şu unutulmasın: Can en iyi Atatürk uzmanlarından birisidir ve onu karalamak gibi bir niyeti asla olamaz. *** Bence bütün bunların sebebi ne biliyor musunuz? Atatürk konusunda hâlâ aşamadığımız komplekslerimiz. Yirmi yıldır kaç kere yazdım bilmiyorum: Türk toplumunun Atatürk’le ilişkisi, baba oğul ilişkisine benzer. Her çocuk önce babasını gözünde büyütür, onun dünyanın en kahraman insanı olduğunu, herkesi dövebileceğini düşünür. Biraz büyüyünce bakar ki babası öyle bir kişi değil bu kez aşırı bir tepkiyle babasını yerin dibine sokar, olmadığı kadar zayıf görür. Ama üçüncü aşamada her şey yerli yerine oturur ve babasını anlar, kavrar, ona saygı duyar. Türkiye şu anda ne yazık ki ikinci aşamayı yaşıyor. Atatürk’e hiç yakışmayan askeri darbelerin resmi Atatürk baskıları sonrasında bu sefer de Atatürk’te kusur aranıp duruluyor. Bu da geçecek ve biz yakında gerçek Atatürk’ü kavrayacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Atatürk’ün büyük devrimciliği bu tartışmaları ezer geçer.
GEd Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 buda zamandan bir yorum , hehe ne desem boş zaman said: 'Mustafa' tartışmalarında kaçan ölçü Ülkemiz uzun zamandır "DEVŞİRMELERİN" işgali altında saldırmadıkları değer kalmadı.Anamın/Bacımın Başörtüsünden niza noktası çıkardıkları gibi her değeri tartışmaya açarak milleti birbirine "ÖTEKİLEŞTİRMEYE" çalışıyorlar.Gazi Mustafa Kemal'in "ÖZEL HAYATI" beni hiç de ilgilendirmiyor.Ateist te olsa,İçse de Kadına da düşkün olsa bana ne faydası ya da zararı var.Halifeler kadar da değil yaptıkları.Beni ilgilediren VATANI KURTARMASI ve de REFORMLARIDIR.Osmanlıyı batıranlar kimlerdi? http://zaman.com.tr/yazar.do?yazino=762101
InneR_ChaoS Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 sizin benim gibi insan Ataturk de cani ne istiyosa yapmis bize ne adamin ozel hayatindan isterse alem yapsin,isterse orgy, adam yillarini savaslarda,devrimler yaparak gecirmis birakin da biraz ozel hayati olsun.uyuz oluyorum yok Ataturk soyle yapmazdi bilmemne diyenlere.lan kankasimiydin nerden biliyosun?
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Bir emri ile tek gecede Conk Bayırında 20.000 insanın ölümünü gören ve birebir orda savaşı yaşamış biri izin verinde geceleri içki içip uyusun.
Afterdeep Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Büyük adam. Her ileri zekalı, "özel beyinler" diye nitelendirilen insanların değişik yönleri vardır tarihte. Napolyon, Hitler, Atatürk vs. bunların hepsi savaş dahisi insanlar mesela. Bakın hepsinde ilginç yönler var. Atatürk'ün emin olunki anlatılanların dışında birçok değişik yönü ve huyu var sağda solda anlatılmayan ve hiçbir zaman duyamayacağınız. Büyük dedem köşkünün baş yaverliğini yapmış yıllarca. Şarapnel Atatürk'ün göğsüne isabet ettiğinde yanındaki birkaç kişiden biriymiş. Çok küçükken birkaç hikayesini dinleme şansım olmuştu.
Jadelith Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Afterdeep said: Napolyon, Hitler, Atatürk vs. bunların hepsi savaş dahisi insanlar mesela. paulus guderian vs in kemikleri sızladı :)
Lopeth Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 hitler savaş dahiside olsaydı boku yerdik dünyacak
Lopeth Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Absolut said: Bir emri ile tek gecede Conk Bayırında 20.000 insanın ölümünü gören ve birebir orda savaşı yaşamış biri izin verinde geceleri içki içip uyusun.
Apis Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Bu film, magazin programından hallice olmuş işte. Görüşüm budur.
Baggio Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Banu Avar'ın söyleşisinde bulundum geçen günlerde, şöyle birşey dedi özetle: "Tolga Örnek, Can Dündar gibi kişiler, önce kendilerini ifade ettiklerini iddia eden bir başarılı çalışmaya imza atıyorlar ki, o kitle bir sonraki yapıtlarını da merakla beklesin ve izlesin. Sonra da tam tersini yapıp aynı kavramları yerin dibine sokuyorlar. Artık bu tarz insanların satılmış olduğuna inanıyorum."
Jadelith Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 eet can dündar geçen sene çıkmıştı satılığa. ben de aldım. yıllık %15 faizle 30 aylık krediyle aldım, battık valla. ama olsun artık can dündarımız var. camekan yaptım orda duruyo. senaryo filan yazıyo, ismet paşayı hüzünlenip ot çekerken, sadomaso porno izlerken göstericekmiş.
kitana Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 yazı çok gereksiz bencede. üniversiteli arkadaşımız filmi yanlış anlamış. Filmin adı Mustafa. Büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk belgeseli değil. Tabiki özel hayatına daha çok değinecek. Filmin ana teması Mustafa Kemal Atatürk'ün özel hayatına dayanıyor.
Baggio Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Jadelith said: eet can dündar geçen sene çıkmıştı satılığa. ben de aldım. yıllık %15 faizle 30 aylık krediyle aldım, battık valla. ama olsun artık can dündarımız var. camekan yaptım orda duruyo. senaryo filan yazıyo, ismet paşayı hüzünlenip ot çekerken, sadomaso porno izlerken göstericekmiş. Evet çok elle tutulur bir cevap atmışsın, yine de diyecek birşey bulamadım. Kafam boş galiba :p
Jadelith Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 benim cevaplarım elle değil yürekle tutulur yürekle....
sir Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 jadelith allah iyiliğini versin ya ahahheuha ben hala filmi izlemeden yorum yapanlara, hatta facebookta onlarca grup kurup "bütün listenizi davet edin, can dündar şöyle-böyleymiş" diyenlere şaşıyorum. mesela abim var benim, filmi izlemediğini biliyorum, ama yine de katılıyo gruba-kahrolsun can dündar falan filan.. yoksa artık şaşmamalı mıyım? hakkaten bu kadar fanatik insanlar yurdumun dört bir yanından fışkırmakta mı? tolga örnek, özden örnek'in oğlu bu arada, trivial bilgi de vereyim.
Absolut Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Sir belki de abin Can Düğndarı sevmediği için katılmıştır yani Mustafa filmi yüzünden değildir. Misal ben nefret ederim Can Dündardan. Mustafa filminden öncede ederdim hala da ediyorum.
sir Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 eheh keşke öyle olsaydı, ama sarı zeybek'in videosu, bi de "neden" adlı kitabı kütüphanesinde duruyo adamın =) yani en son gördüğümde duruyodu şimdi bilemicem fsdfs
Sufi Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 Mesaj tarihi: Kasım 20, 2008 baggio "benim gibi düşünmüyorsa satılmıştır" diyen birine elle tutulur bişey söylemek gerekmiyor zaten. velev ki biz elle tutulur bişey de söylesek o zaten eliyle tutmıycak. herzaman tuttuğu yeriyle tutucak.
Öne çıkan mesajlar