sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 said: Fethullah Gülen İzmir'de! Cumhuriyet ABD’de yaşayan Fethullah Gülen, İzmir’deki bir şirkette redaktör olarak çalışıyor gösterildi Sağlık sorunlarını bahane ederek 1999 yılından bu yana ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in, aynı dönemde İzmir’de, sadece ajanda ve defter üretilen Nil Basım Yayım Dağıtım Matbaacılık Ambalaj Sanayi ve Ticaret AŞ adlı şirkette “redaktör” kadrosuyla çalışıyor gibi gösterildiği ve sigortalandığı ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre Gülen, SSK’den 2101372215 tahsis numarasıyla yaşlılık aylığı alırken, İzmir’in Gaziemir ilçesine bağlı Sarnıç beldesinde bulunan ve ajanda, defter basımıyla uğraşan şirkette 18.10.2002 tarihinden itibaren sigortalı işe başlamış gibi gösterildi. İşe girişi ve sigorta işlemleriyle ilgili yasal prosedürün vekâleti bulunan kardeşi Mesih Gülen üzerinden yürütüldüğü, Gülen’in bu dönemde şirkette “redaktör” olarak görev yapıyormuş gibi gösterildiği anlaşıldı. Gülen’in, bu dönemde faks ve internet yoluyla gönderilen metinleri “redakte” ettikten sonra yeniden İzmir’e gönderdiği ve bunun karşılığı kazandığı ücreti de kardeşi Mesih Gülen’in aldığı ortaya çıktı. Gülen’in sözleşmesinin 01.01.2003 tarihinden itibaren sona erdirildiği anlaşıldı. Daha sonra konuyu inceleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri, gerek Sarnıç, gerekse İstanbul’daki şirket merkezlerinde inceleme yaptılar. Müfettişler Gülen’in işyerinde bulunmadığını tutanaklarına yansıtırken, işyeri yöneticilerinin ve Mesih Gülen’in de ifadelerine başvurdular. Şirket Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Kahveci ifadesinde, Gülen’in ücretinin vekâleti karşılığı Mesih Gülen’e ödendiğini belirtirken, Nil AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Salih Sarıgül de “Gülen’in şirket tarafından basılacak kitap ve dergilerin bir kısmının tahsis işlemlerini yaptığını, iletişimi faks ve internet aracılığıyla sağladıklarını, Gülen’le şirketleri arasında yazılı bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, sözlü anlaşma kapsamında ücretin Mesih Gülen’e ödendiğini” söyledi. Sarıgül ayrıca Gülen’in 1994 yılından bu yana İzmir’deki işyerinde Güvenlik Destek Primi’ne bağlı olarak çalıştığını öne sürerken, merkezin İstanbul’a taşınması nedeniyle İzmir’deki fabrikanın 09.10.2002 tarihinde kapandığını, Gülen’in yeni işe giriş bildirgesinde “yanlışlıkla” tüm sigorta kollarında çalışıyormuş gibi gösterildiğini savundu. Sigortalı olabilmek için işverenle çalışan arasında hizmet sözleşmesi yapılmasının yeterli olmayacağını vurgulayan müfettişler, ayrıca çalışmanın işverene ait bir işyerinde yürütülmesinin de zorunlu olduğunu vurguladı. Gülen’in yaptığı gösterilen redaktörlük işinin, işyerinin niteliğiyle uyumlu olmadığını raporlayan müfettişler, “Fethullah Gülen’in işyerinde fiilen çalışmadığı gibi redaktör olarak çalışmasının da mümkün olamayacağı açıktır. İşverene bağımlı hizmet edimi bulunmadığı ve bu bağlamda hizmet akdi unsurları gerçekleşemeyeceğinden, adı geçen 506 sayılı yasanın 2. maddesi gereği sigortalı olarak kabul edilemeyecektir” görüşünü ortaya koydular. http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=758015&Kategori=turkiye Mehmet Y. Yılmaz said: Hoca Efendi kuş misali! HERKES ABD’de yaşadığını zannediyordu ama meğerse Fethullah Gülen, İzmir’den hiç ayrılmamış! Çünkü SSK kayıtlarından anlaşıldığına göre kendisi İzmir’de ajanda ve defter üreten bir şirkette "redaktör" olarak çalışıyormuş! Her ay sigortası yatırılıyor, maaşı da elden bir yakınına ödeniyormuş. Matbaanın yöneticilerinden biri Fethullah Gülen’in, matbaada basılan dergi gibi yayınların "tashih/düzeltme" işlerini yaparak bu parayı ve sigortasının yatırılmasını hak ettiğini söylüyor. Ancak Fethullah Hoca’yı ABD’ye gidip gören, çok sayıda görgü tanığı da var. Bu durumda Fethullah Gülen’in, aynı anda iki yerde birden bulunabiliyor olması söz konusu ki aradaki mesafe jet uçuşu 11 saatten fazla! Ama "ermiş kişilerin istedikleri anda istedikleri yerde olabileceklerine inanan" bir arkadaşımdan biliyorum, bu mümkün! Zaten bununla ilgili bir atasözümüz bile var: Şeyh uçmaz, müritleri uçurur! Burada müritlerin hem uçurmak hem de şeyhin kolay emekli olup, devletten emekli maaşını almasını sağlamak gibi bir fonksiyonları da ortaya çıkıyor. Burada bir etik tartışması yapmayı da gereksiz görüyorum. Her şeyleri bir takiye perdesinin arkasına saklanmış kişilerin, böyle küçük etik meseleleri kendilerine dert etmeyeceklerini biliyorum çünkü. Biraz gözyaşı, "Hoca Efendi’ye komplo kurmuşlar" konulu Zaman’da ve Sabah’ta yazılacak birkaç tane kompozisyonla bu konu da unutulur, gider. Halkımız unutur ama ilahi arşiv unutmaz tabii. Şu "yetim hakkı yeme" meselesi, o arşivden alınıp, insanların önüne bir gün çıkarılır nasıl olsa! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Burax Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 fetobaba içimizde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 kesin buna da bir bahane bulunur. "vekil ettiği kişi alıyor" felan denilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
malik Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Kesin cumhuriyet diyorsa doğrudur .hatta doğan medya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ascraeus Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 aa üstüne gitmeyin adamın ama kendisi hasta ve yaşlı ve çok düzenbaz duydum ki çok ağlamaktan gözleri muntazaman şişiyormuş, ilaç için bu sigortaya ihtiyacı varmış nahaaahahaha ayrıca kul hakkı yemek gibi büyük günahlara immune kendisi. yiyebilir istediği gibi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 of ağladım.hocamızı redaktör de yapmış elitist faşistler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
toggie Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 nigga fobisi varmış ondan gidememiş amerika'ya Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Mehmet Y. Yılmaz, dün said: Ahlaksızlık bir sistem olunca SEÇİMLERDEN önce af konusunun gündeme gelmesi, bizde artık sıradan bir durum! Rahşan Hanım'ın genel affından sonra, toplumda ortaya çıkan tepki nedeniyle artık bir genel af düşünülmüyor elbette. Ama "oy getireceği" varsayılan bir dizi affın gündeme gelmesi de kaçınılmaz. Bugün Hürriyet'te bununla ilgili ilginç bir haber de okuyacaksınız zaten. Vergi affı, prim affı, sicil affı, kredi kartı borcu affı, çiftçi borçları affı gibi bir dizi önlemin, seçimlerde hükümet partisinin hanesine, fazladan birkaç puan yazacağı varsayılıyor. Aslına bakarsanız, bütün bunlar, toplumumuzun genel bir ahlaksızlık sorunu ile mustarip olduğunu da gösteriyor. Bu aflardan yararlanacak olanların çoğunluğu, başkaları borçlarını öderken, ödememeyi bir finansman modeli olarak seçenler. Hem rakiplerine göre bir avantaj sağlıyorlar, hem de rakipleri daha yüksek banka faizleri ile kendilerini döndürürken, bunlar "nasıl olsa affedilecek" bir borcun altına girmeye çekinmiyorlar. Onların bu ahlaksızlıklarının yarattığı açıkları, bizler vergilerimizle kapatıyoruz. Bu sene sosyal güvenlik kurumlarının açıklarını kapatmak için 30 milyar YTL'nin üzerinde bir para ödeyeceğiz. Bu yenisi ile birlikte AKP iktidarı üçüncü kez prim affı ilan etmiş olacak. 2003 ve 2006 yıllarındaki aflardan 15 milyar YTL üzerinde gelir bekleniyormuş, tahsilat ancak 2 milyar YTL olabilmiş. (Süleyman Yaşar'ın Taraf'taki köşe yazısından aktarıyorum bu rakamları.) Yani hırsız, hırsızlığından vazgeçmemiş, yüzsüzlüğe devam etmiş, şimdi böylece bir affı daha hak etmiş oluyorlar! Ama sıra dar gelirli işçi ve memura gelince kaşlar çatılıp, parmaklar kızgınlıkla sallanıyor! "IMF izin vermiyor, ekonomik istikrar bozuluyor, imkánlarımız bu kadar, cart, curt!" Çünkü biliyorlar ki küçük memurun, gariban işçinin gözünü boyamak için iki dua, bir türban, iki kilo makarna, on kilo kömür yeterli oluyor! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nutella yerim Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 kıhkıhkıh şirindede gorunumunde Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
2pacAmaruShakur Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 hamdolsun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 malik said: Kesin cumhuriyet diyorsa doğrudur .hatta doğan medya. zaman gazetesi mi demesi gerekiyordu :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Cok enteresan, 2 gun once THY`nin icinden Feto`nun turkiyeye geldiginin haberini almistim ama kesin degildi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Brook Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 hadi çökelim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Çokakýllýadam Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Fethullah ne ya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 archhoca Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Afush Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 ahahaha archoca.. koptum.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masakari Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 hadi herseyi anlarımda dunyanın malı mulku var sende be adam gozun hıc mı doymaz kendını ssk lı yaptırırsın bundan cıkan sonuc huzur ssk da Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Spastik_Serce Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 eaugeahua 2. sayfayı okumayacaktım, viktorun mesaj attıgını gordum geri girdim . biliyordum böyle bir resim olacağını. resim süper bu arada :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Masakari said: hadi herseyi anlarımda dunyanın malı mulku var sende be adam gozun hıc mı doymaz kendını ssk lı yaptırırsın bundan cıkan sonuc huzur ssk da insanda bi yerde 2 kuruş görse üstüne atlayacakmış hissi yaratıyor di mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
adamınbiri Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 aa fethullah gülende gavur çıktı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Saeros Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 23, 2008 iki kuruş diye para birimi yok ki ne ayısın sina dünyadan bihabersin cidden ahah allaam ya.......... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 24, 2008 bizim zamanımızda hobitler 1.30du Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar