Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

akademisyenlerden özgürlük kampanyası


Sufi

Öne çıkan mesajlar

"müslüman" kız, ilkokulda, ortaokulda, lisede türban takmıycak.
üniversiteye gelicek "özgürlük, eşit eğitim" nedeniyle türban takıcak.
devlet kamu hizmetine gelecek gene türban takmıycak.

bu düzene "özgürlük" nedeniyle destekliyen varsa afedersiniz ama ciddi salaktır.

art niyet arıyoruz, evet tabii ki artniyet aranır.
sokakta yoldan geçen sıradan birisinin size "al bu 500 milyon senin" derse bunda da artniyet ararsınız mesela.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir zaten senin fikrini biliyoruz, akp'ci olduğun için destekliyorsun. ona bir lafım yok.
benim lafım, akpci olmayan, atatürkçü ve uğur mumcucu takılan,
ama sonra, ilkokulda, ortaokulda, lisede türban yasağı olmasına rağmen, bu yasakla gelen kızların üniversitede türban takma özgürlüğünü savunan, ancak üniversite bitiminde kamu çalışmasına girince gene türban yasağı altına girecek olmasına rağmen, üniversitedeki yasağın kalkmasını "diğerlerinde kalkmıyacak, biz bunda özgürlüğü savunuyoruz" diyen ve "özgürlükçü, humanist, liberal" takılan "aydın" takımına.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tamam o zaman oturduğumuz yerden konuşarak ve sadece oy vererek ülkeyi değiştirebileceğimize inanan insanların peşinden gidelim o zaman. Nası olsa o bahsettiğiniz liberaller arasından şu ülkeye çağdaş bir şekilde eğitim ve bilim getirmek için saçını başını yolacak kadar ideallerine bağlı insanlardan fazla çıkmayacağı için en iyisi böyle yapmak. Belki biraz daha bilgisayar oynarsak da bu ülke kurtulur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Rising up, back on the street
Did my time, took my chances
Went the distance now I'm back on my feet
Just a man and his will to survive
So many times it happens too fast
You trade your passion for glory
Don't lose your grip on the dreams of the past
You must fight just to keep them alive

It's the eye of the tiger
It's the thrill of the fight
Rising up to the challenge of our rival
And the last known survivor
Stalks his prey in the night
And he's watching us all
With the eye of the tiger

Face to face, out in the heat
Hanging tough, staying hungry
They stack the odds still we take to the street
For the kill, with the skill to survive



said:
I follow the moskva
Down to gorky park
Listening to the wind of change
An august summer night
Soldiers passing by
Listening to the wind of change

The world closing in
Did you ever think
That we could be so close, like brothers
The future's in the air
I can feel it everywhere
Blowing with the wind of change

Take me to the magic of the moment
On a glory night
Where the children of tomorrow dream away
In the wind of change



said:
İşte bir sabah uyandığımda
Çav bella çav bella çav bella çav çav çav
Elleri bağlanmış buldum yurdumun
Her yanı işgal altında

Sen ey partizan beni de götür
Çav bella çav bella çav bella çav çav çav
Beni de götür dağlarınıza
Dayanamam tutsaklığa

Eğer ölürsem ben partizanca
Çav bella çav bella çav bella çav çav çav
Sen gömmelisin ellerinle beni
Ellerinle toprağıma

Güneş dogacak açacak çiçek
Çav bella çav bella çav bella çav çav çav
Gelip geçenler diyecek merhaba
Merhaba ey güzel çiçek
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
Tamam o zaman oturduğumuz yerden konuşarak ve sadece oy vererek ülkeyi değiştirebileceğimize inanan insanların peşinden gidelim o zaman. Nası olsa o bahsettiğiniz liberaller arasından şu ülkeye çağdaş bir şekilde eğitim ve bilim getirmek için saçını başını yolacak kadar ideallerine bağlı insanlardan fazla çıkmayacağı için en iyisi böyle yapmak. Belki biraz daha bilgisayar oynarsak da bu ülke kurtulur.


Ardeth sen şunu okuduğuna emin misin?
Hayır bizi bilgisizlikle, oturduğumuz yerden konuşmakla, bilgisayar oynamakla felan suçluyorsun. Şu adam da mı "senin kadar" olamıyor? Onu da mı bilgisayar oynamakla suçluyacaksın?

Bone said:
Ardeth, tam da konuyla ilgili şöyle bir yazıya rastladım.

Aziz Nesin'in hatalı davrandığını bir tek ben düşünmüyorum yani:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8167643.asp?yazarid=42&gid=61&sz=33902

said:
’NESİN’ soyadının bizim kuşağımızın gönlünde çok ayrı ve saygın bir yeri vardır. Babanızla Akşam (1963) ve Aydınlık (1993) gazetelerinde çalıştım. Özellikle ’Onbinler A.Ş.’ sürecinde ve ’Demokrasi Kurultayı’nın hazırlık çalışmaları sırasında kendisinin çok yakınında bulundum.


Aziz Nesin, Cumhuriyet Devrimi’ne ve onun önderine derin saygısı olan, bağımsızlık ve laiklik savunucusu, yürekli bir aydınımızdı. Bizler, onun yazılarını, kitaplarını okuyarak yetiştik. Dinci gericilerin, babanızın görüşlerini bahane ederek Sivas’ta gerçekleştirdikleri toplu kıyımın 15. yılındayız. Zaman, kimi gerçekleri unutturuyor demek! Benim yayına hazırladığım ’Sivas Kitabı’nı bugünlerde yeniden okumanızı öğütlerim. Şimdi el ele ’Türbana Özgürlük!’ kampanyası yürüttüğünüz İslamcı ve dönek solcu ’akademisyenler’in, Sivas kıyımından sonra neler dediklerini, nasıl bir tutum takındıklarını araştır bakalım! Bu kesimle birlikte ’türban demokratlığı’ yapmak sana yakışıyor mu?

Aziz Nesin’in yaşarken gerçekleştiremediği en büyük düşlerinden biri, Türkiye’de ’Köktendinciliğe Karşı Uluslararası Konferans’ toplamaktı. Sizin de değerli katkılarınızla bu konferans, 20-22 Mart 1997 tarihlerinde Ankara’da yapıldı. Konferansın konuşma metinleri ise yakın günlerde, 68’liler Birliği Vakfı’nca yayımlandı. Bu kitabın da, bellek aşınmalarına karşı bir önlem olarak sürekli el altında bulundurulmasında yarar var.

Nesin Vakfı, babanızın, çağdaş kuşaklar yetiştirmek için varını yoğunu ortaya koyarak yarattığı bir eğitim kurumudur. Aziz Nesin’in yapıtını yaşatmak isteyenlerin, bu kalıta gölge düşürmemeleri gerekir. Tersi bir durum, kuruma maddi-manevi destek verenlerin, konumlarını yeniden gözden geçirmelerine yol açabilir.

Babanızın anısına ve kalıtına duyduğum derin saygı nedeniyle, size kaygılarımı iletmek istedim.

Attila AŞUT-ANKARA


En kanıma dokunan da, Ali Nesin'in "babam da olsa aynı şeyi yapardı" demesi.

Ne güzel, bizi çok kolay bir şekilde bilgisayar oynamakla suçluyorsun,
ama Ali Nesin'in Yale gibi okullarda lüks hayata alıştığını ve ülkenin gerçeklerinden uzak kaldığını gözardı etmektesin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hiç de akpci felan değilim, sanırım o öbür takıma daha çok uyuyorum. hani illa iki takım savunmak zorunda ya türban özgürlüğünü. aslında bu konuda aziz nesin'e katılıyorum ben, bunları geçeyim de şöyle bişey koyayım buraya en iyisi:


Başörtüsünü yasaklamaya çalışmak aptallıktır. Başörtülü kızların okullara alınmamasına karşıyım. Başlarını örtmesinler demek demokrasi veya laiklik demek değildir. Neden? Çünkü, ilkokuldan beri aldığı eğitim sonucu o ister istemez birgün başınıörtecektir. Örtme demek, 'Oranı buranı, aç' demek kadar saçma. Ben başlarını örtmelerinden yanayım. Ama, okullardaki din derslerinin kaldırılması lazım. Veya o dersi gerçekten din dersi yapsınlar.

Mesela başka birşey: İmam-hatip me zunlarının harbokullarına girmesi mevzuu! Ben girmelerinden yanayım. İmam-hatip mezunları eğer istedikleri fakültelere girebiliyorlarsa harbokullarına da girmeli.


Aziz Nesin'le 25.02.1995 tarihinde yapılan bir söyleşi. Tamamını şuradan okuyabilirsiniz:

mantıklı argümanlar için tıklayınız
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:


Ardeth sen şunu okuduğuna emin misin?
Hayır bizi bilgisizlikle, oturduğumuz yerden konuşmakla, bilgisayar oynamakla felan suçluyorsun. Şu adam da mı "senin kadar" olamıyor? Onu da mı bilgisayar oynamakla suçluyacaksın?



Her seferinde aynı şeyi tekrarlamaktan yoruldum gerçekten. Ben adamın fikrinin doğruluğunu ya da yanlışlığını içnide bulunduğumuz durumda tartışmıyorum ne de kimseyi benim kadar olamamakla suçlamıyorum. Ama emin ol şu ülkede insanların fark edilir bir kısmı ali nesin kadar insanları kendi dalında çağdaş bir biçimde eğitmek için uğraşıyor olsa böyle sorunlarla uğraşıyor olamazdık. Sen hala olayı adamın saflığına veriyorsun bu da idealist bir insanın ideallerine nasıl sonuna kadar bağlandığını anlamadığını gösteriyor.

Ali Nesin yale gibi lüks okullarda ne lisans seviyesinde ne lisans üstü seviyelerde yan gelip yatarak, bilgisayar oynarak gelmedi. Hatta fransada en iyi eğitim veren tipten yüksek okullara giremediği için okulu bitirdikten sonra 1 sene tamamen kendi çalışarak onun üstündeki okullara girdi. O adam lisans öncesinden başlamak üzere hayatı boyunca hep çalıştı ve şuanda hayatından feda ederek şu ülke için birşeyler yapmaya çalışıyor siz kalkmışınız ona şuursuz, lüks içinde yaşayan sözde liberal muamelesi yapıyorsunuz. O adam bile (yazıyı koyduğun) muhtemelen bu konularda senden benden daha bilgili olmasına rağmen senin yazdığın yazıdan daha alçak gönüllü ve daha seviyeli yazmış bilmem bu noktada anlatamayı beceremediğim bir şey var mı?

Ben kendimin şu an bu ülkeye sizden daha fazla bir faydası olduğunu da savunmadım bunun diyebilmen için benim "siz ali nesini eleştiremezsiniz ama ben eleştiririm" tarzı bir sözümü görmüş olman gerekiyor herhalde ben öyle bir şey demedim. Siz de eleştirebilirsiniz onu fikirleri bana uygun gelmezse ben de.
Ama kaçıncı kez söylüyorum bunu bilmiyorum bu ülke için bu kadar çalışan bir insanı sırf sizin anlamadığınız bir biçimde özgürlük ideallerine çok bağlı diye kalkıp öyle ukala ve sivri bir dil kullanarak saflık ve şuursuzlukla eleştirince adam olunmuyor malesef. Lütfen bana çıkıp yine pkk'yı destekleyen süper akademisyen örneğini verme.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bunu tekrarlamakta fayda gördüm.

Ardeth said:
Bone said:
ardethçiğim, gelip burda bana ali nesin'i savunuyorsun, "sen onun kadar bu ülkeye hizmet mi ettin de onu eleştirme hakkını elinde görüyorsun" diyorsun.


Şu an yazıyı okuyacak vaktim yok çıkmam lazım ama hala anlamamışın dediğim noktayı. Ali Nesin beğenmediğim birşey söyler ya da yaparsa ben de eleştiririm bunu ama senin yaptığın gibi "oturduğu yerden herşeye burnunun yokan hiç bişey yapmayan liboş" tavrıyla değil, çünkü bunu hak edecek kadar boş bir insan değil kendisi. Medyada görüp eleştirdiğiniz insanları tanıyan birilerinin burda çıkması düşük bir ihtimal ama bazen çıkıyor işte ne yaparsın.



Ayrıca yale örneğini gerilerde tekrar gördüm. Ne kadar komik bir örnek olduğunu söylemek istiyorum. Yale'a sadece parası olan insanları değil, sınavlarda başarılı olup, akademik potansiyele sahip insanları aldıklarını hatırlatırım. Akademik potansiyel'e sahip bir insanın da yale gibi bir üniversiteyi kazandıktan sonra sırf lüks ve rahatlık içinde yaşamamak için allahın dağında alakasız bir üniversiteye gitmesi fikri sana da komik geliyordur umarım. Öyle bir bahsetmişin ki bu olaydan sanki adam burda hortumladığı paralarla amerikaya kaçmış orda lüks, karı kız içersinde hiç çalışmadan yatmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
akpnin türban yasağını kaldırmasını destekliyorum. bu akpci olduğum, akpye oy verdiğim, muhafazakar, dinci vs olduğum anlamına gelmez.

tek bir konuda değil, ama birçok konuda ortak fikrimiz varsa, bu bizi bir tarafta bulundurur.

akpnin her yaptığını destekleyip, onaylayıp, onun tarafında yer alıp, tartışmalarda hep onun peşinde yer almak, üzgünüm ama "akpci" konumda olmana neden oluyor.

chpyi veya başka bir partiyi desteklediğini veya akpyi hiç eleştirdiğini görmedim.

elbette bir insan farklı görüşleri sevebilir.
mesela komünizmin de, kapitalizmin de beğendiğim unsurları var. ama genel olarak bunları desteklemediğimden, komünizmci veya kapitalist sayılmam.
eğer bunlardan birinin her unsurunu beğenseydim, destekleseydim, o zaman olurdu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-ci, -cu ekinin tabiri caizse ...unu çıkarmışsın bone. komünizmci nedir? (:P)

ha bu arada uğur mumcuculuk (!) ne zaman atatürkçülükle denk sayılır oldu? trendleri takip edemez oldum burada cidden. 'aykırı' sayılmamak için girilmesi gereken kalıp iyice daralmaya başlamış..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

En kanıma dokunan da, Ali Nesin'in "babam da olsa aynı şeyi yapardı" demesi.


Buna benzer bir çok dramatik sözü tek tek geri dönüp alıntılamak istemedim ama aşağıdaki vereceğim yazı bunla ilgili. Ben sadece konu ile ilgili bir soruyu koyuyorum ama röportajın geri kalanını da okuyabilirsiniz linkten zira biraz uzunca ve copy paste edince karakter hataları oluyor.

Aziz Nesin'in aksiyon dergisine verdiğin bir söyleşi

http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=21057



said:
Bu ülkenin büyük bir çoğunluğu Müslüman. Ve yine bu kitlenin büyük bir çoğunluğu inançlarına karşı hassas. Dince kutsal addedilen kavramlara karşı hakaret edilmesi, başörtüsüyle alayedilmesi, başörtülü kızların okullara alınmaması mantıklı mı sizce?
.
Başörtüsünü yasaklamaya çalışmak aptallıktır. Başörtülü kızların okullara alınmamasına karşıyım. Başlarını örtmesinler demek demokrasi veya laiklik demek değildir. Neden? Çünkü, ilkokuldan beri aldığı eğitim sonucu o ister istemez birgün başınıörtecektir. Örtme demek, 'Oranı buranı, aç' demek kadar saçma. Ben başlarını örtmelerinden yanayım. Ama, okullardaki din derslerinin kaldırılması lazım. Veya o dersi gerçekten din dersi yapsınlar.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
sizin görüşünüze her katılmayanı aynı tarafa itmenin gereği yok, görüşleri tartışalım insanları değil.


evet bende bu dertten çok muzdaripim.fakat bir insanın bilgi ,birikim konusunda kıtlıgı olunca yapacagı muhabbet kıraathane muhabbetini geçmiyor.ben burda adam gibi tartışan kişilerle fikirleri tartışmak isterdim fakat yaptıkları muhabbet ganyan muhabbetinden öte gitmiyor.

+yukarda ardeth in yazdıgı şey, ,benimde daha once yaptıgım çok alıntı, bu bilgi eksiklikliginin,onuda geçtim bilgi sahibi olmadan araştırmadan ana haberlerden anadan babadan duyma bilgilerle nereye kadar tartışılabilecegini gözler önüne seriyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:
hiç de akpci felan değilim, sanırım o öbür takıma daha çok uyuyorum. hani illa iki takım savunmak zorunda ya türban özgürlüğünü. aslında bu konuda aziz nesin'e katılıyorum ben, bunları geçeyim de şöyle bişey koyayım buraya en iyisi:


Başörtüsünü yasaklamaya çalışmak aptallıktır. Başörtülü kızların okullara alınmamasına karşıyım. Başlarını örtmesinler demek demokrasi veya laiklik demek değildir. Neden? Çünkü, ilkokuldan beri aldığı eğitim sonucu o ister istemez birgün başınıörtecektir. Örtme demek, 'Oranı buranı, aç' demek kadar saçma. Ben başlarını örtmelerinden yanayım. Ama, okullardaki din derslerinin kaldırılması lazım. Veya o dersi gerçekten din dersi yapsınlar.

Mesela başka birşey: İmam-hatip me zunlarının harbokullarına girmesi mevzuu! Ben girmelerinden yanayım. İmam-hatip mezunları eğer istedikleri fakültelere girebiliyorlarsa harbokullarına da girmeli.


Aziz Nesin'le 25.02.1995 tarihinde yapılan bir söyleşi. Tamamını şuradan okuyabilirsiniz:

mantıklı argümanlar için tıklayınız


komiktir. mantıklı kaynak Aksiyon dergisi, dinci gerici bir dergidir, Fetullahçı bir dergidir. "Aziz Nesin orada gericilikle mücadelenin başörtüsüne indirgemesine karşı olduğunu ortaya koyuyor". O dersi gerçekten din dersi yapsınlar derkende sadece islama indirgenmemesi anlaşılmalıdır.
Din normal bir olaydır. Nerede ve nasıl olursa olsun din karşıtlığına değil, gericiliğin(dinci olsun olmasın) örgütlenmesine karşı olmak gerekir. "Mantıklı" yayın ise tam bu örgütlenmenin içinde bir yayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sir'in aynı söyleyişi koyduğunu görmemişim. Fakat ben de o söyleyişi okuduktan sonra önce aksiyon dergisi hakkında araştırma yaptım adamların dinci olduğu ya da söylenenleri çarpıttığı yönünde herhangi birşey bulamadım. Misal adnan hocayı araştırdığın anda yazılarında yaptığı alıntıların çoğu kez çarpıtıldığını örneklerle gösteren bir çok kaynak görebilirsin. Dinciler mi bilmiyorum ama yazıları çarpıttıkları yönünde bir argüman bulamadım varsa kanıdınız koyun.

Onun yanında benim lafım zaten aziz nesinin kemikleri sızlardı diyenlere, ali nesinin de söylediğinin bundan farkı yok aynen kendisi de bu meselenin bir bez parçasına takılıp kalarak çözülemeyeceğini belirtmişti. Bence bu olanlar daha çok insanların gözünün döndüğünün bir göstergesi, sırf ali nesin bunu yaptı diye parasını vakıftan çekenler olmuş. Asıl insanlık dışı olan budur, insanlık ayıbıdır. Kendinize gelin ve artık bu meselelere daha aklı selim ve sakin yaklaşmaya çalışın bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth anlıyorum kitap okumuyorsun, gazete okumuyorsun, TV hiç izlemiyorsun da,

Rica ediyorum en azından yeni çıkan Persepolis filmini izle. İnternetten DVD-Rip'ini ve Türkçe altyazısını bulabilirsin. Türkiye'de DVD'si satılıyor mu bilmiyorum.

Bizim karşı olduğumuz düzeni Persepolis çok güzel anlatıyor.

Türban asla bir özgürlük değildir. Türban asla bir eğitim hakkı değildir. Ayrıca Türban asla bir dini emir de değildir.

Türban ve Karaçarşaf, kadınları baskılamak ve kontrol etmek için kullanılır. Sanki Türban takmıyan kadın, müslüman değilmiş gibi gösterilir. Ancak bu kişilerin anlayışına bakarsak, Havva da müslüman (ya da Allah'a inanan) biri değildi, çünkü o da türban takmıyordu. Sadece mahrem yerlerine Örtü (yaprak) örtmüştü, o mahrem yerlerine de saçının telleri dahil değildi. Madem Allah kadınların başının kapalı olmasını istiyor, o zaman ta Havva'yı da öyle yaratırdı.

Dün akşam TBMM konuşmalarını izledim.
"Minareyi çalan kılıfını hazırlar" diye bir atasözümüz vardır. AKP'lilerin durumu da aynen öyleydi.

Türban için binbeşyüz ayrı koldan taaruza geçtiler. Biri çıktı kadın-erkek eşitliğinden, erkeğin üniversiteye girerken kadının girememesinden bahsetti. Biri çıktı dini inanç özgürlüğünden bahsetti. Biri çıktı kanun önünde herkesin eşit olmasından bahsetti. Biri çıktı AİHM'den ve insan haklarından bahsetti. Biri çıktı Allah inancından bahsetti. Biri çıktı halkın bunu istemesinden bahsetti.

Ne ilginçtir ki, herşeyden bahsettiler ama bunların sadece türban yönüne değindiler.

Kadın-erkek eşitliğinde eksik olan birçok nokta var ama sadece türbanı istiyorlar.
Üniversitede özgürlük konusunda birçok eksik var ama sadece türbanı istiyorlar.
Dini inanç özgürlüğünde birçok eksik var ama sadece türbanı istiyorlar.
Kanun önünde herkes eşit kabul edilir ama üniversitede türbanı istiyorlar.
AİHM ve insan hakları açısından birçok eksik var ama sadece türbanı istiyorlar.
Halk birçok şey istiyor ama sadece türbandan bahsediyorlar.

Buna minareyi çalarken kılıfını hazırlamak denir.

Afedersin ama AKP milletvekillerinin hiç birini dürüst bulmuyorum.

Dürüst değiller, neden?
Aç Persepolis'i izle.
Halkın aslında türbancı bir inanca sahip olmasından dolayı hükümet halkın örtünmesini emretmemiştir. Kendi işlerine geldiği için emritmiştir.
Halk aslında çok bağnaz olduğu için ahlak konusunda katı kurallar getirmemiştir. Bu kurallar ideolojik değil, parasaldır.
Persepolis'i izlersen bunu görürsün.
İran halkı sokakta örtünün arkasında evlerinde normal bir yaşam sürmeye çalışmaktadır.
Dışarda mollalar faşist bir yönetim yaratmıştır.
Kurallar vardır ama rüşvet almak içindir.
Çok müslüman gibi gözükürler ama insanların ölmesine aldırmazlar.

Bunu görememek için arkasında çıkarın olması veya aptal olmak gerekli.


Hala türban olayına özgürlükçü, hümanist gözlüğüyle bakıyorsanız,
AKP'nin yaptığı gibi AKP karşısında yer alan tüm fikirlere faşist damgası vuruyorsanız,
Aynen İran'daki gibi (iddia ettiğinizden ağır) bir faşist yönetimin gelmesi için destekliyorsunuz demektir.

Bakın Persepolis'e.
Atatürk gibi özgürlükçü bir cumhuriyet kurmak isteyen Şah'ı, ingiltere, dincileri bahane edip kandırmıştır.
Şah'tan kurtulmak isteyen halk ise mollaların yönetimi ele geçirmesini farketmeyip ellerinden giden hayatı yakalamaya çalışmıştır.

"Bizde olmaz" deniyor. Hadi çıkın siz de diyin. "Bizde olmaz".
"Bizde olmaz" demek işin kolay kısmı. Esas olay, bizde olmaması için uğraşmakta.

Bakınız Persepolis'e tekrar. Önce iç savaş çıkıyor. Sonra Saddam bundan yararlanıp İran'la savaşıyor.

Bizde de olmaz di mi bu?
Ohooo... "Türkiye'de bir İç Savaş çıksın da yararlanayım" diye hazırda bekleyen o kadar devlet var ki..

Bakınız Persepolis'e tekrar. %99.99 oyla Mollalar başa geçiyor.

Bizde de olmaz di mi bu?
Hukuk devleti olduğumuzu iddia etmemize rağmen, hukuğun kapattığı partinin bir devamı olan bir partiye %50'ye yakın oy verdik.

Bizde türbanla üniversite sorunu yoktur.
Zaten normal zamanda türban takan kızlar, üniversitede kılık kıyafet kuralına uygun olmak için kafasına peruk takıp girmektedir.

Ancak bunu "türbanla üniversiteye girememek, öğrenim hakkının elinden alınması" diye göstermek istemektedirler.

Hayır, madem aynı ideolojideki erkekler kafalarına takke takması gerekirken, üniversitelere "çağdaş" kıyafetlerle girebiliyorsa,
kızlar bunu neden yapmıyor?

Veya kızlara neden bunu yapmaması için gaz veriliyor?
Erkekler de yapmasın?

Olay Persepolis filmindeki gibi "erkekler istediğini yapar ama kadınlar şu doğrultuda hareket etmesi gereklidir" midir?

"Hayır, İran aslında Persepolis filminde gösterildiği gibi değildir" diyen oluyorsa, rica ederim gelsin Kıbrıs'a, burda İranlı insanlarla tanıştırayım sizi.
Daha geçenlerde, bir kız Kıbrıs'ta saçını açtı diye, İran'a döndüğünde idam edildi.
Siz İstanbul'da Saray hayatında keyif çatarken, türbanı "özgürlük" adına desteklerken, İstanbul'dan uzak yerlerde insanlar böyle çile çekiyor, farkında değilsiniz.

İnanmayan varsa bir Persepolis'i izlesin. İzlesin de, İran'ın kısa tarihini öğrensin en azından.

Ali Nesin gibi insanlar da "tarafsız takılcam" diye bu tuzağa düşmektedirler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yemin ederim gözünüz dönmüş daha benim dediklerimi okumudan paragraf paragraf yazı yazıyorsun ama boşuna yazıyorsun. Anlatamıyorum mu ben yazdıklarımı bilmiyorum. Ama söylediğiniz şeylerin saçmalığı ortaya çıktıkça iyice garipleşiyorsunuz.

Ben bu forumda akp'nin samimiyetine inanmadığımı ve adamların genel özgürlük kavramı ile uğraşmadığını sadece kendilerini besleyen tarafta çalıştıklarını düşündüğümü defalarca belirttim sen hala gelmiş burda okuduğun iki gazete ve izlediğin bir kaç filmle öğüt ve ders vermeye kalkıyorsun. Hayır yazdığım şeyleri alıntıla ve ona göre oluştur argümanlarını beni akp'yi destekleyen ve türban meselesinin hümanist bir mesele olduğunu öne süren biri olarak göstermeden önce. Türban meselesi bence kadın erkek eşitsizliğini doruk noktasıdır zaten ben bunu defalarca belirttim.

said:
Hayır bizi bilgisizlikle, oturduğumuz yerden konuşmakla, bilgisayar oynamakla felan suçluyorsun. Şu adam da mı "senin kadar" olamıyor?


İlk önce bana böyle birşey deyip sonra o yazdığın yazıyı yazman ayrıca komik.

Argümanımı basitçe özetliyorum, eğer bu türban olayı için çığıran onca akademisyen bugüne kadar ali nesin kadar çalışmış olsaydı bence bu sorunları aşmış olurduk (aralarında mutlaka çalışanlar vardır, hepsini tanıdığımı idda etmiyorum ama eminim bahsettiğim çabayı büyük bir kısmı gösterse bu çoktan fark edilirdi). Şimdi bana burdan akpyi destkleyen hümanist yaklaşımı nasıl çıkardığını açıklar mısın? Ben sadece insanları oturduğu yerden konuşmakla, çok da fazla bilgileri olmayan konularda ahkam kesmek, ukalalık yapmakla yaptığı ukalalıkların yanlış olduğu ortaya çıkınca iyice azıtmakla (bkz. aziz nesin örneği) vb gibi şeylerle suçluyorum sadece.

Şurda durduğum yerden gerçekten kudurmuş gibi duruyorsunuz gözümde ağzından salyalar saçan insan imajı oluşuyor. Söylediğim ve bahsettiğim konularla alakasız noktalardan bana saldıran tavırlarla cevap vermenizden çıkarıyorum bunu da.

Yazdıklarıma vereceğiniz cevabınız yoksa, yazdıklarımla ilgisiz ve benim düşüncelerimle alakasız noktalardan bana saldırmayı bırakın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth said:
Kendinize gelin ve artık bu meselelere daha aklı selim ve sakin yaklaşmaya çalışın bence.


kurtuluş savaşında da aynen bu düşünceyle mandacılığı destekleyen birçok insan vardı ardeth.
bu fikirle devam etseydik, ülkeliği mandacılık altına soksaydık, sence daha mı iyi olurdu?



... gerçi akp daha beterini yapıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

vay be! bone persepolisi izlemiş ve iran devrimini çözmüş. keşke şah kalsaymış iktidarda, aslında bütün halk onu seviyomuş di mi? ama işte talihsizlik olmuş birdenbire şeriat gelivermiş. biz de dikkat etmezsek böyle hooop birdenbire gelivercek şeriat.

persepolisten yola çıkıp türbanı, akp'yi, bütün meseleyi doğru analiz etmek mümkün değildir. midnight express izleyip türkiyeyi analiz etmekle aynı şey olur bu.

evet irandaki düzeni hiçkimse istemiyo. sokakta öpüşen ve converse giyen türbanlı kız şeriat ister mi sanıyosun?

ha bu arada aksiyon dergisinin ne dergisi olduğu umrumda değil, aziz nesin bunları söylemiş mi söylememiş mi, beni ilgilendiren o. söylediyse bilip bilmeden ali nesin'e laf atanlar utansın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İran rejiminden memnun olmayan milyonlarca İranlı var. Ama Şah'tan nefret edenlerde çok fazlaydı. Sonuçta Şah devrildi. İran rejimininde altı boşalırsa, zemin kaybederse devrilir. Bir ara devrilmese bile reformcuları iktidara getirecek kadar yıpranmıştı rejim. Sonra Amerikan işgali korkusuyla halk yine radikallere sarıldı. İran'daki rejimin tabii ki seçimle gideceğine pek ihtimal vermiyorum ama bir şekilde gidecektir vakti gelince.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...