Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Enginargic tan inciler: ''Satanistlerin kedi kesmesi de Anıtkabir ziyareti de aynı şey"


Laurelin

Öne çıkan mesajlar

Mümkün olduğunca Türkçe kelimeler kullanmaya çalışırım, konuksever varken misafirperver kullanmam mesela. İyiliksever kelimesi dururken hamiyetperver denmesi beni rahatsız eder, ama bunu sadece ve sadece gösteriş yapmaya çalışılması şeklinde yorumlarım, hani araya ingilizce kelime sokan budalalar var ya, onlar gibi.
Eğer kelimenin bir Türkçe karşılığı yoksa (dile iyice yerleşmişse) veya Türkçesi anlamını yeteri kadar karşılamıyorsa o zaman Osmanlıca'dan kelime kullanırım.

Bu adamın kullandığı kelimeyi hayatımda ilk defa duydum. Zorlama bir şekilde yazıya eklemiş ve arkasından da o yaramaz çocukların birşeyi kırıp döktükten sonra büyüklerine bakması gibi "bak böyle yaptım, ne diyecekler acaba" hınzırlığındaki parantez yazılarını yazmış.
Tamamen komik yani.

Allah sözcüğüne hiç girmeyeceğim bile, bu ülkede ateistler bile şaşırınca "Allah Allah" diyor.
Komikliği burada iyice tavan yapmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kaç satanist tanıyor bu arkadaş da, kedi kesmekten felan bahsediyor.

bir de tutup Anıtkabir ziyaretiyle felan kıyaslamış.

Yemin ediyorum adamın aklından zoru var.

buna "kültürlü, çok güzel yazılar yazıyor" felan diyen kişiler ise gidip bir köşede ağlasınlar, bizi rahatsız etmesinler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Viktor said:
Örneğin bir Afrika çocuğu Ankara'nın ayazında zağar gibi titrediğinden Anıtkabir'e kafasında "eşofman başlığıyla" gidince herkes sinir oldu.

Bildiğim kadarıyla bu tür bir "kabir ziyareti" hiçbir ülkenin "resmi protokolunda" yok.

Böyle bir protokol yok, çünkü hiçbir devlet "kendisini bir tek kişinin kurduğunu" iddia etmiyor.


Engin Ardıç sanki çok kültürlü, çok bilgili, çok über, çok kitapkurdu birisiymiş gibi gözüküyor, ama bir halt bildiği yok.

Ya da biliyor da, bunları görmezden gelip pislik atmayı çok seviyor.

İkisinden biri.

Alın mesela yukardaki alıntı.

"Hiç bir devlette tek adam kuralı yok, hiç bir devlette tek adamın kabir ziyareti protokolü yok".
E yok tabii ki, hiç bir ülke bizim şartlarda kurulmadı ki? Gitsin araştırsın bakalım,
Kaç devlet bizim gibi bir önceki devletin artıkları üstüne kuruldu,
kaç devlet bizim gibi yanıbaşı bile işgal altındayken topraklarını geri kazanma mücadelesi verirken kuruldu,
kaç devlet bizim gibi birçok devletin düşmanı konumundayken onlara karşı mücadele verdi,
kaç devlet bizim gibi herşeye sıfırdan başlamakla uğraştı,
kaç devlet kurulurken, bilim, askeri, siyasi ve sosyal konularda tek bir adam tarafından liderlik edildi?

sonra gelsin konuşsun "bak bu ülkede tek adam yok, bu ülkede böyle kabir ziyareti yok" felan desin.


bu tip adamlar bir tuhaf.
gelir bizim 30 ağustos kutlamalarızla dalga geçer,
sonra gider amerika'da 4 temmuz'daki törenleri över.

anıtkabir sadece basit bir mezarlık değildir.
bizim kurtuluş savaşımızın sembolüdür, bizim toprak bütünlüğümüzün simgesidir, bizim devleti kuran adama saygımızdır, her türlü soruna karşı umuttur, kurtuluş mücadelesinde çektiğimiz çileleri hatırlama yeridir, sadece Atatürk değil tüm savaşçılar ve şehitlerin müzesidir.
Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti ve halkı için önemli bir yerdir.
ama herhalde engin ardıç için İstanbul'da Taksim meydanı kadar değeri yok buranın.

Bu yüzdendir Devlet Protokolünde Anıtkabir'in önemi.
Nasıl mevcut Cumhurbaşkanının karşısında böyle kapüşonlu olamassan, laubali davranışlarda bulunamassan, anıtkabir ziyaretinde de aynı ciddiyeti göstermek gerekir.

Ha, tutup da anıtkabire günlük ziyareti, devlet protokolü niteliğindeki törenle eş göstermiş. ayıp etmiş. ne kadar bilgisiz ve ilgisiz bir adam olduğunu göstermiş. elbette anıtkabire günlük ziyarette eşofmanla veya spor kıyafetle gidebilirsin, ama devlet protokolünün bir ciddiyeti vardır.
Yani mesela en basitinden şöyle bir örnek göstereyim. Annen öldü, mezara gömceksiniz. Birçok kişi geliyor, yıkayıp, tabutu toprağa koycaksınız. Bu ilk gömme işinde takım elbiseyle, temiz giysilerle gitmek zorundasın. Sonuçta bir protokol var. Ancak sonraki zamanlarda anneni görmek için gitçeğin zamanlar illa takım elbiseyle gitmen gerekmiyor, daha basit ve sade giysilerle gidebilirsin.
Anıtkabir ziyareti de bunun gibi. Anıtkabir'e günlük ziyaret için giderken smokin kiralayıp gitme zorunluluğun yok. Ama devlet protokolü olarak katıldığın bir törende, oraya yırtık pırtık kıyafetlerle mi gidersin? Yani olur da Engin Ardıç yarın öbür gün cumhurbaşkanı oldu farzedelim. Cumhuriyet Balosu denilen devlet törenine smokin yerine çapulcu kıyafetleriyle mi katılcak?
E aynı şey, devlet protokolü, sadece ilk cumhurbaşkanını temsil etmiyor orda, mevcut devlet'e ve mevcut halk'a da saygıyı temsil ediyor.

Engin Ardıç ya bunu bilmiyor, ya da bilip de görmezden geliyor.
Eğer ilkiyse cahil bir adamın bu kadar ahkam kesmesi çok ayıp, eğer ikincisiyse, sırf ortalığı karıştırmak için bu kadar terbiyesizlik yapmasın.



Hayır şimdi CHP'yi kötülemek ve dalga geçmek için çırpınıp duruyor,
Yarın CHP başa geldiğinde eminim tam ters dönüp CHP'yi yerlere göklere sığdıramaz.
Bu kadar tilki bir adam bu.
Tilkileri hiç sevmem.
Seveni de sevmem.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

solaris777 said:
abi adam çok net antropolojik kavramlar ışığında sosyolojik değerlendirmeler yapmış. üslup tartışılabilir, ama neden kasılıyosunuz onu anlamadım?
hayır bilimi, aydınlığı getirdik gericiliği yokettik tabuları yokettik deyip yeni tabular yaratmış oluyorsunuz, o bakımdan. adamın yazısındaki yaklaşımın hiçbir siyasi görüşle en ufak bir ilgisi yok, dikkatli okursanız.

engin ardıçı savunanlar ya aptal ya da çok cahil. ikisinden biri.

neden kasılıyorsunuz:

- devlet törenlerinin ciddiyetini isteyen kişilerle dalga geçiyor, "hiç bir devlette devlet protokolleri ciddi değildir"e varan laflar sergiliyor
- bizim Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran adama olan sevgimizle dalga geçiyor, bu da Atatürk'le ve Kurtuluş Savaşı'yla dalga geçmekle aynı kapıya çıkıyor, Atatürkçü olan insanları "CHPcilikle" ve "Atatürk'ü din olarak görmekle" suçluyor.
- Vatansever olmayı modası geçmiş, yeterince pazar kapasitesi olmayan birşey olduğunu iddia ediyor.
- Atatürk'e saygı gerekmediğini, sevgi gerekmediğini, bunları sadece CHP'lilerin kendilerini kurtarabilmek için yaptıklarını iddia ediyor.
- Anıtkabir defterine yazılan şeylerin önemsiz olduğunu, saçmasapan olduğunu iddia ediyor.

dikkatli okursan aslında çok yanlış, çok hatalı, kendi tarihiyle, kendi halkıyla dalga geçen bir yazı olduğunu göreceksin.

Sam said:
yazının anafikri bence gayet isabetli ve personality cult olayının bir unsurunu gayet net irdelemiş. atatürk'ün fikirlerinden çok şekilciliğe kıymet veren, en alakasız konularda bile atatürk'ü kendine siper edinen insanların işine gelmiyor tabii bu kültün yıkılması.

Sam senin AKP'li olduğunu biliyorum da, bu kadar salakça birşey yazmanı beklemiyordum.

Hayır madem Anıtkabirde devlet protokolü gibi birşey "kült" diye algılanıyor,
"kült"lerin yıkılması iyi birşey,
o zaman Cumhuriyet Balolarını kaldıralım, Cumhurbaşkanının şık giysiler giymek zorunda olmasını kaldıralım, Hatta Cumhuriyet'i de kaldıralım. Okul ders kitaplarında kurtuluş savaşı'nı anlatmıyalım, Atatürk'ü ders kitaplarından çıkaralım, hem bak İstiklar Marşı da çok kült. Futbol maçlarında, olimpiyatlarda, okullarda felan okunması çok kült.
"Türkiye Cumhuriyeti'ni kendine siper edinen insanların işine gelmiyor tabii bu kültün yıkılması" gibi birşeyi bunlar için de söyleyebiliriz.

Hayır durum bu kadar basit değil. Bu tip şeyler halkın iradesini gösterir, devletin saygınlığını gösterir.
Bu tip şeyleri "kült" veya "yıkılması gerekir" gibi nitelendirirsek, ne kendi devletimize, ne kendi benliğimize, ne de kendi halkımıza ufacık bir saygı, sevgi veya ilgi duymadığımızı gösterir.

Konuşmadan önce azıcık düşünün biraz, içi boş cümleler saçmalamayın.
"Pls".


sg-1 said:
Ne Atatürk düşmanıymışsınız yav! Şimdi de Anıtkabir ziyaretleri dert oldu.
Bayrak her ülkede simgedir, bu bambaşka bir konu.
Ama yer olarak simgeler de vardır. Misal, Amerika'da Amerikan halkının egemenliğinin simgesi Beyaz Saray'dır. Başkan her konuğunu orada ağırlar.
Bu yer Türkiye'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kabridir. Gelen konuklar önce oraya gayet simgesel bir saygı ziyaretinde bulunurlar, Türkiye'ye, egemenliğine ve halkına saygılarını gösterirler.
Ha "Ben Atatürk'ü egemenliğimin simgesi olarak saymıyorum, bu ülke kurulduğu zamandan beri aslında ben boyunduruk altında yaşıyorum" dersen o da beni ilgilendirmez.


olay budur,
saçmalamanın ötesine geçiyor bazı insanlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

Sam senin AKP'li olduğunu biliyorum da, bu kadar salakça birşey yazmanı beklemiyordum.


bone rica ederim, olayı engin ardıç'ın "beğenmiyorsan görüşüne koyayım" noktasına taşımayalım ehe

said:
Hayır madem Anıtkabirde devlet protokolü gibi birşey "kült" diye algılanıyor,
"kült"lerin yıkılması iyi birşey,
o zaman Cumhuriyet Balolarını kaldıralım,


ülkenin kuruluşuyla ilgili özel günler varsa bunlar kutlanabilir, kült ile alakasız.

said:
Cumhurbaşkanının şık giysiler giymek zorunda olmasını kaldıralım,


devlet başkanlarının şık olması bize özgü birşey değil, kült ile alakasız varan iki.

said:
Hatta Cumhuriyet'i de kaldıralım.


lolz wut?

said:
Okul ders kitaplarında kurtuluş savaşı'nı anlatmıyalım,


ülke tarihi anlatılır. ama her yıl aynısı üstüste yıllarca anlatılmasın evet. bkz tc ata. ink. tar.

said:
Atatürk'ü ders kitaplarından çıkaralım,


ülkenin kurucusu, en başarılı devlet adamı ve askeri elbette ki anlatılacak.

said:
hem bak İstiklar Marşı da çok kült. Futbol maçlarında, olimpiyatlarda, okullarda felan okunması çok kült.


okullardan emin değilim ama her yerde standart prosedür öbürleri, ha "türküm, doğruyum, 6 yaşında yemin ettiriliyorum" andı kaldırılsın ama evet.

said:
"Türkiye Cumhuriyeti'ni kendine siper edinen insanların işine gelmiyor tabii bu kültün yıkılması" gibi birşeyi bunlar için de söyleyebiliriz.


hayır, alakasız örnekler olduğu için söyleyemeyiz. başarısız iğneleme örnekleri kitabı çıkacak olursa kullanılabilirler ama. (:P)

said:
Hayır durum bu kadar basit değil. Bu tip şeyler halkın iradesini gösterir, devletin saygınlığını gösterir.
Bu tip şeyleri "kült" veya "yıkılması gerekir" gibi nitelendirirsek, ne kendi devletimize, ne kendi benliğimize, ne de kendi halkımıza ufacık bir saygı, sevgi veya ilgi duymadığımızı gösterir.


araştırma yapmayı seven insan olarak biliyorum ben seni, bir zahmet "personality cult" tabirini net'te bir araştır. bakalım neler bulacaksın.

said:
Konuşmadan önce azıcık düşünün biraz, içi boş cümleler saçmalamayın.
"Pls".


düşünmeden "airplane out of the fart, say hi to that sweetheart" tadında örnekler vermeyelim mesela yukarıdakiler gibi, iyi fikir doğrusu. 8-)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yapmaya said:
Bone said:
fake üyelik açıp bir de zeytinyağı gibi üste mi çıkmaya çalışıyorsun?
şaka gibisin.

çık dışarı biraz dolaş, iyi gelir, belki beynin az da olsa çalışır

fake üye degilim, sende bir üste çıkmaya çalış lütfen konuyla alakalı.


playstation satıyordun nickin de "gijo" , mesaj attım, sonra nedir cevabın diye bir mesaj attın ama farklı bir nickle, "yapmaya" olarak.

kayıtlar özel mesajımda, isteyene reply edebilirim.

-------------

Fake'lik yapsa bir kişi anında biter işi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yine mi şutlandı eheheh=)

*büyü kitabını açar, sayfaları karıştırmaya başlar*

Nerdeydi bu yaa... Alev topu, yok bu değil.*mır mır mır* teleport, ı-ıh bu da değil...
Hah! Burda! Summon Troll Paladin!

*kollarını hafifçe havaya kaldırır, önüne bir parça parıldayan toz serpiştirir, yüksek sesle haykırır*

Türban Türban Türban!


gelir birazdan=)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 hafta sonra ...
sovyetlerin yıkılmasıyla dünya yepyeni bir döneme girdi tek kutuplu tek elden yonetilen bir dünya. neo liberallerin ve postmodern devlet anlayışının her gün nasılda bizi ele gecirişini izleyecegiz. daha ilk aşamaları bunlar. kimse bu bölgede 70 80 milyonluk üniter ulus devlet istemez. devletin kurucu unsurlarıyla olsun etnisitimizle olsun dinimizle olsun herşeyimizle bizi alttan kazıyacaklar. türkiye icinde belki geciş doneminin 12 eylül 1980 den sonra başladıgını düşünebiliriz rahatca. adamlar 50 100 yıl sonrasını hesaplıyorlar biz burda onların istedigi tartışmalara devam ededuralım. zor geliyo hepimize degerlerimizden vazgecmek. degerler eleştirildiginde hepimiz tepki koyuyoruz sinirleniyoruz ama yeni dünya düzeni ne yazıkki degersiz bir dünya istiyor. sanırım büyük bir olay ancak bu düzeni durdurabilir...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sabah gazetesine geçmesine üzüldüm.Akşam bir nebze de olsa tarafsız bakmayı bilen bir gazete.Ardıç yakışıyordu o gazeteye.
Geçme nedeni çok açık,para.Sabah baya para dökmüş duyduğuma göre.Akşam'da kalmasını isterdim,fakat adamı da para kazanmak istediği için suçlamak yersiz olur diye düşünüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...