dory Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 yetear. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sacros Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 ne güzel dedin öyle, yeter dimi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razien Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Uyku : Uykunun sebebi veya fonksiyonu bilinmemektedir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için, zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlamaktadır. Temple Üniversitesinden Koruyucu ilaç profesörü Dr. Fred Rofers uykunun aktif hayattan tamamıyla uzaklaşmak olmadığını,bilakis yavaşlayan kalp de dahil olmak üzere uzuvlarımızın değişik bir tip yaşayış durumuna girdiğine inanmaktadır. Fakat yine de aklımıza şu sorunun gelmemesi mümkün değil. Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi? Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket,yani ritim hakimdir. Med-Cezir, güneş ve ayın doğup batmaları, mevsimler, dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterirler. Dr. Franz Halberg normal durumda ve 24 saatlik bir periyotta meydana gelen değişmeler için "circation" kelimesini kullanmıştır. Vücut dengesi zamana bağlı ritim değişmeleriyle sağlanır. Organlarımızın ritminin en yetersiz olduğu anlarda uyku bastırır. Gecenin ilk uyku dönemine hızlı olamayan göz hareketi manasına gelen "NREM-non Rapid Eye Movement" denilmektedir. Vücudun dinlendiği en sakin uykudur bu. Nefesimiz düzgün ve sakindir. EEG kayıtları ve beyin faaliyetleri düzgün ve imtiyazlıdır. Horlama da bu uyku döneminde vuku bulur. Hızlı göz hareketi denilen (REM Rapid Eye Movement) faal uyku halidir.Vücut hareketsiz olmakla beraber yüzde ve parmak uçlarında düzensiz hareketler vardır. Horlama kesilir. Nefes düzensiz haldedir. Yani hızlı ve yavaş arasında ritim değişikliği görülür. Bazılarının kanaatlerine göre REM uyku hali değil bir çeşit sara nöbetidir. Gece uykumuzun 1.5 ile 2 saati REM uykusudur. NREM ve Rem dereleri 70 ile 110 dakika arasında değişir. Ortalama 90 dakika olarak kabul edilmektedir. Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme hadisesi ekseriye REM döneminde olmaktadır. Pek çok kişi yatıştırıcı ve uyku verici ilaçları almalarına rağmen REM döneminde faal uyku halinden kurtulamazlar. Halbuki alınan ilaçlarda REM'i tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması aranmaktadır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 razien bu ne konuyla ilgisi ne olayın ne biz de buluruz bunları ve biliyoruz zaten sen bilgili falan mı sanıosun kendini bunları bi siteden gidip c/p yapıp. bsg çay koy artık yeter. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 uykunun ne dolduğu ne işe yaradığı falan hep biliniyoki. ki büyük bi kısmını yazmışsın sende. ama senın takıldığın kısım said: Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme ha... kısmı herhalde. abov cin! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Akıl sağlığı bozuk kişiler rüya görmeyi istemezler, ; çünkü rüyaları da rahatsızdır. Başıma geldiğinden biliyorum - sürekli tekrarlayan kabuslar görür durursun, hep, hep aynı temalar olur. Tanrı ile ilgisi yok bunun. Jung oku biraz da öyle gel. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unac Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 akıl sağlığı bozuk olmak sert bir tabir benim için ama bazı sorunlu zamanlarımda bende uykudan fellek fellek kaçarım... direk rüyalarıma yansır sorunlarım çünkü.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sintisyzer Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 o diilde, kimse bu konunun 500+ msg olucagını tahmin etmezdi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Jadelith Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 biri 100 olucak filan demisti heh Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cthulhu Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 çok kötüymüş be bebek.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LucifeL Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 20, 2007 yanlız topic efsane olmuş area masters topicinden sonra :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar