Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

yilan seklinde bebek


unac

Öne çıkan mesajlar

Abi bilim her şeyi tabi açıklıcak, yoksa ne anlamı kalır ki dinin. Eğer sen inanıyorsan ve bilimle açıklayamazsınız gibi sözler söyleyerek inandığın Tanrı'yı (ben inanmıyor değilim) "sen her şeyi bilimssel temele dayandırarak yapamazsın, mucizeleri bilimle gerçekleştiremezsin" diyorsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnsan oğlu böyle işte işine gelmeyince belden aşağı vurur .Ailem ayrılmadı ama ; benim kendi sorunlarımı yalnız çözmek zorunda olmam şu an bu topikten de belli olduğu üzere aramızdaki olgunluk ve düşünme farkını ortaya koydu.Queen Allah rızası için yapma daha bir sayfa önce yazdığım şey bu kadar çarpıtılr

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 01:17 tarihinde, Razien tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

benim öyle büyügüm, kralım bi iddam yok ardetle ombak, ki anne-baba sorunlarnın yaratabilecegi sorunların neler oldugunu araştırrısanız benim yaptıgımın kişisel saldırıdan çok nispeten mantıklı bir argüman oldugunu görürsünüz (nispeten diorum çünkü o linki sadece argüman olsun die degil gerçekten bu arkadaş sinirime dokunmayı becerdigi için sonunda yapmadıgımı söylersme yalan olur) neys eben daiblo 2 hamemrdin kasmaya gidiorum sabah konut kitlenmemiş olursa devam ederim.


Olgunluk konusuan gelince olgun oldugum gibi bir iddam yok öte yandan kimin daha mantıklı düşünüp argüman koyabildigi ortada, yok tüm dünyadaki yobazlar hariç herkez salak siz bi akıllyısanız o ayrı.

abuk sabuk yobazlıgına başladıgında lütfen deme hakkını çoktan kaybettin, iki benden düşünce olarka o kadar yüksek kaç yaşımda odlugunu bulmanın pek çok yolunu bulabilirsin ki şimdiden aklıdma ena z 3 tane var, ne akdar temelli davranıp araştırmacı odlugunuda görmüş olruzu bu saydede.


Ve belden vurmakla beraber gerçekleride söylüorum gayette dogru yaıorum çekemiosan mızmızlanmaya devam edebilirsin.

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 01:22 tarihinde, Bleda tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bilmiyorum söylendimi ama bu ve benzeri bir çok genetik hastalığın oluşma olasılığı hep var. Yanlış kodlama gibi düşünün.
Her doğumdan sonra yanlış kodlama riski artıyor diye biliyorum.
Bilmem soruna bir cevap olabildi mi Razien? =) Hani soruyorsun ya bu olayı ne tetikledi, anası babası digerlerinden farklı olmamasına ragmen diyorsun ya...

Yanlıs diyorsun burda, anası babası digerlerinden farklı. Her insan dna'sı birbirine benzer, ama farklıdır her insanınki. Bazılarında uyumluluk ve sorunsuzluk artarken bazılarında uyumsuzluk ve genetik bozukluklar artıyor(bkz. akraba evlilikleri)

Çok doğum yapan bir kadının da genetik bozukluk taşıyan bir bebeyi dünyaya getirme olasılığı artıyor. Bakın doğu illerimizde 40-50 cocuk dogurdum bıdı bıdısı yapan kadınlar vardır, dogurdugu her 10 cocuktan 4ü sorunludur. (abartı oldu biraz, ama anlatabilmisimdir umarım)

Doğaüstü kısmına girersek, merak ediyorsun hani ölecek durumda olan insan mucize oluyor iyileşiyor vs bişeyler diyorsun. Mucize değil onlar. Olması olasılığı hep var, çok düşük bi olasılık olduğu için insanlar mucize gerçekleşti gözüyle bakıyorlar.

Eminim ki buraya kadar anlamışsan eğer bana "peki o olasılığı ne belirliyor? ben onu merak ediyorum, bana onu açıkla" gibi bi soru yönelteceksin ben de sana şunu diyecem

"O olasılığı neyin belirlediğini henüz açıklayacak bir insan bilimi yok, insan algısı algılayabildiği kadarıyla sınırlıdır, neden daha çoğunu algılayamıyoruz gibi bir yakınma, varsa eğer bir yaratan, o yaratana hakarettir, yapma. Eğer yoksa öyle bir yaratan, sadece kendine hakaret etmiş olursun. Bunun nasıl bir hakaret olduğunu anlamadıysan, merak ediyorsan eğer şöyle oluyor, açıklayayım... Elinde olanlarla yetinmeyip, yüzsüzce daha fazlasını istemiş oluyorsun. Mutluluk çok bilgi sahibi olmakla ya da tartışmayı kazanmakla elde edilmiyor, çık gez dolaş. Kokla, hisset, gör.. vs."

Neden bir insan bilimi yok sorusunun da şöyle bir cevabı var: Örnek olarak istatistik veya olasılık hesaplarını veriyorum, hiçbiri kesin doğruyu vermez. Kitle arasında en doğru olanı verir, kesin doğru, gerçek diye bir şey yoktur.
Yani bir zarı atarken ve kaç gelebileceği hesaplanırken zarların yanıp kül olması gibi bi olasılık hesaplanmaz. bilmem anlatabiliyor muyum? Ne din bilimlerinde görürsün bu hesabı, ne de pozitif bilimlerde. Senin yapmaya çalıştığın şey de bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bleda veletin teki ama kafası basar.

Razien sana gelince; yazacağını yaz gerisini boşver gitsin, sayfalarca yazı döşemenin bir anlamı yok. Tamam belki sen haklısın; ama doğruları anlatmak gibi bir misyonum var diyorsan çok hazırlıklı olmak gerekir. Dönüp dolaşıp aynı şeyleri yazmak ömründen götürür.

hadi bakayım, gelin alın cuvalatalarınızı kardeş kardeş oynayın, birbirinizin misketlerini de afırmayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"O olasılığı neyin belirlediğini henüz açıklayacak bir insan bilimi yok, insan algısı algılayabildiği kadarıyla sınırlıdır, neden daha çoğunu algılayamıyoruz gibi bir yakınma, varsa eğer bir yaratan, o yaratana hakarettir, yapma. ''
Burda ikimiz aynı paydadayız ''Bilim gerçekleri fiziksel sonuç-sonuç ve neden - sonuç ilkesine göre açıklarken din ( BUNLARIN HEPSİNİ KABUL ETMEKLE BİRLİKTE ) nede-neden-sonuç ilkesine göre açıklar.'' demiştim yani bilim durumun biyolojik işleyişini açıklar ama en son zincire cevap bulamaz.
''
Doğaüstü kısmına girersek, merak ediyorsun hani ölecek durumda olan insan mucize oluyor iyileşiyor vs bişeyler diyorsun. Mucize değil onlar. Olması olasılığı hep var, çok düşük bi olasılık olduğu için insanlar mucize gerçekleşti gözüyle bakıyorlar.''
Sorun olma olasılığı değil , olduğunda bunu gerçekleştiren duygudan fiziğe geçiş , yani ihtimali %00001 de olsa olduğunda onu tetikleyen ilk halka (Asla biyolojik olmuyor. )
O olasılığı neyin belirlediğini henüz açıklayacak bir insan bilimi yok, insan algısı algılayabildiği kadarıyla sınırlıdır
Burası anlatmak istediğim yer evet bu konularda bilim yetersiz kalıyor (İnsan bilimi yok dedin ya ) ama sebebi bilimimn sadece fiziksel dünyayla kendisini sınırlaması , maddeyi, fiziği duygular ve ruh kontrol eder bununla ilgili sayısız örnek var. Lütfen 12. sayfayı oku.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Razien, yobazın önde gidenisin. Saçma sapan yazılar yazıyorsun, sonra "size kanıtlar sundum, kanıtladım" diyorsun. Cüce ve diğerleride mantıklı şekilde sorular sorunca "ya git senle uğraşılmaz" "lol, eheha" gibi saçma cevaplar veriyorsun.

Zaten yazdığın yazılarda benim bir önceki postumda ki gibi paraglardan öte bişey değil, tamamen mantıksız, tamamen alakasız.

Zaten Psikoloji'ye ruh bilimi diyen birisinden ne kadar mantıklı bir "kanıt" bekleyebilirsin ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Razien, şöyle düşün: (hatta bu kanıtlanmış bir şeydir)
Komada iki insan var. Birinden umut kesilip terk ediliyor, sonuç ölüm.
Birinde ise insanlar ona güveniyor, onunla konuşmaya devam ediyorlar(evet, komadaki insanlar sizin konuştuklarınızı anlayabiliyorlar, hatırlasalar ya da hatırlamasalar da). Sonuç, ölebiliyor da yaşayabiliyor da.
Mucize olarak sayarsan eğer bunu, bu mucize gerçekleşmek için insanların birbirine olan sevgisine, güvenine ihtiyaç duyuyor. Hormon artışıyla şunla bunla açıklamayacam bunu, daha soyut(örnek somut, içeriği soyut) bir şeyle açıklayacam. Düşün ki senin sevdiğin bir bayan var, hiiç açılma fırsatı bulamamışsın, ama bir gün karar veriyorsun açılmaya sonucunun iki şıklı olduğunu bile bile.
A- Bayan seni reddediyor, üzülüyorsun, ama içinde denemiş olmanın verdiği haz bulunuyor. Kendini daha gerçek hissediyorsun. Ben yaptım diyebiliyorsun.
B- B'yi anlatmaya gerek yok, dünyanın en mutlu iinsanı oluyorsun bi anlığına. Daha sonrası insanlara bağlı.
Şimdi sen bunu ister bilimle açıkla, ister dinle açıkla anlayacağını anlıyorsun zaten. Hangisiyle açıkladığının bi önemi yok. Din > Bilim diye bir şey yok yani. Bilim'i yaratan Din değil çünkü. İkisi de insanın zihninden çıkan kavramlar, en olası çözümle din denk değildir bilim dersin. Ha, buraya kadar aynı fikirdeyiz diye düşünüyorum, farklı olan kısmı sen burdan sonra bunu temellendirmeye, neden? neye? niye? nerde? niçin? ama? hede? diye uzatmaya, kendi hayatını bence boş olan bir amaç uğruna harcamaya başlıyorsun ve 80ine geldiğinde elinde yine kendi sorularına yanıt olarak sorduğun diğer sorularla başbaşa kalıyorsun. Bense kaldığım yerden devam ediyorum, mutluyum diyorum ve yoluma devam ediyorum. 80ime geldiğimde mutlu bir insan oluyorum. Insanlarla tartıştığım konuları özenle seçiyorum ki bazı insanlar beni mor renge büründürmeye çalışmasın, dediğimi anlayamayacak insanlar olmasın.

Deyişle sonlandırayım, balık olmayan bir göle olta atıyorsun Razien. istersen devam et, istersen gel beraber başka bir başlığa geçelim, dünyaya dönelim.


Ayrıca, kafanda fiziksel-soyutsal ayrımını yapmana yarayan nöronları fazla zorlama. Bilim sadece fiziksel şeylerle ilgilenmiyor, pozitif bilimin temelinde açıklayamadığı soyut olanı bulma arzusu vardır, o yüzden her kural, kural olmadan önce teorik boyutta tartışılır.
Din bilimlerini(bilim olarak görürsen tabi, bana göre sadece laf salatası, herkes kendi doğrusunu çıkarmaya çalışıyor çünkü) ele alırsan eğer her şeyin teorik boyutta ve sonlandırılmadan kaldığını görürsün, sadece araştırarak da göremezsin bunu. Aktarmaya çalıştığın bilgiler, doğrulanabildiği kadarıyla doğru, bazı insanlarca yanlış ve de son olarak eksik bilgiler. O yüzden elindeki bilgiyi bu şekilde kullanmaktansa hayat felsefeni değiştirmeni tavsiye ediyorum sana. =) İnandığın şeylerin yıkılması zordur.

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:01 tarihinde, Sacros tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Neden ? Nasıl? Niye ? Sorularını sormamın sebebi Duyguların maddeye hükmettiğini ve ruhun varlığını ispatlamak içindi ki sen de aynı şeyi söylemişsin , yani ben cevaplanmayan sorular değil cevapları anlatmaya çalışıyorum ama bu çok derin konudur şurda 20 küsür sayfa boyunca anlatmaya çalıştıklarım sadece ayrı ayrı olgulardan bir özettir. Din bilim konusuna gelince evet Din > Bilim çünkü din bilimi kabul ederken bilimin tıkandığı ve yukarda soru kelimeleriyle nitelendirdiğimiz yerlerde maddeyi duygunun ve ruhuhn hükmettiğini kabul ediyor. , yani bilim sadece fizikken din fizik(bilim)+ ruhsal boyutu kabul eder. . Tabi benim kasteddiğim gerçek din şuan yeryüzünde bütün dinlerin yaşayış olarak çarpıtıldığını düşünüyorum. Dinden kasıtda daha önce bahsettiğim insandaki sıfatların yüce yaratıcının bir yansıması olduğunu kabul etmektir. Onda sonra İslamiyet mi , Musevilik mi , Budistlik mi ? gelir

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:10 tarihinde, Razien tarafından güncellenmiştir ]

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:13 tarihinde, Razien tarafından güncellenmiştir ]

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:13 tarihinde, Razien tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Thief 3 oynadıysanız , Hammerite dinine inananların bir lafı vardır, "If thou hast/hath (tam hatırımda degil eski ingilizce bilgim o kadar ii degildir) thy eyes to see thy glory of thy Builder (ki bizim durumumuz din, Allah vs) but do not, then pluck them out." Razien i nmantıgı bu ne akdar anlatsakta anlamayacak he deyin geçin.


ps: Passenger zarek en azından mantıklı argümanlar, fesefe, bilim ve dinle kendini destekleyebilior haksız oldugundan haksızım, biz haksız oldugunda haksızsınzı diyebiliyordu bu adamda öyle bir incelik yok o yüzden haakret etmeyelim zarek e.

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:14 tarihinde, Bleda tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İşi olmayanlar çıksın lütfen anlamıyorsunuz(kapasite meselesi) belli işte burda 20 küsür sayfa tartışıp anlamayanlar var sizde konuya balıklama dalıp abuk subuk konuşmayın. Bir daha bu forumda hiçbirşey tartışmayacam çoluk çocuğa laf anlatmaya çalışıyorum , ne mesafe var ne saygı

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:15 tarihinde, Razien tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Anlamıyorsunuz diyor ya. Gelde çıldırma.

Ben eskiden bu kadar agresif mesajlar atmazdım, millete laf atmazdım ama artık daha direct'im. Çünkü anladım ki karşıda ki insanlar genelde gerçek doğruyu anlayamayacak seviyedeler.

Razien'de bunlardan biri. Saçma salak laflar edip "anlamıyorsunuz" diyerek kendini elite'miş gibi hissediyor. But you don't know shit maaaan!! derim bende sana.

said:
Anladığım kadarıyla bir başka zarek vakası.

Bende aynısını diyecektim az önce.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Bleda lütfen Samimi söyle kaç yaşındasın?"

Forum ortamında rahatlık olarak nasıl ayzarsam yazarım ki vakti zamanında buradaki Türkçe'ciligide Raistin adlı acc em ile de en çok tartışmış insandan biriyimdir. İkincisi hani ben özentiyim sen o kadar dikkat edip daha nerede cümle içidne büyük harf kullanılır onu bilmiyorsun.

Bir de 15-19 yaş demişsinde asıl bizim 0-6 yaş akıl seviyeleriyle uğraşıoruz diye ahkam kesmemiz gerekiyor az bizden örnek alda olgunlaş.

[ Mesaj 20 Temmuz 2007, Cuma - 02:25 tarihinde, Bleda tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

12. sayfadaki örneklerinden bazıları:

said:
Türkiyede çok kişi İsviçreden gelen bir grubun
şovunu izledi. Uzun bir inşaat demirinin iki ucuna
gırtlaklarını dayandırıyorlar, gırtlaklarının gücüyle
demiri eğiyorlardı. Sonra da ateşlerin üzerinde dans
ediyorlardı. İnanırsanız, yaparsınız; mesajını
veriyorlardı.


Açıklanamayan bir şey değil, teorik olarak düşünürsek ve her maddenin etrafa yaydığı belli bir miktar enerji olduğunu düşünürsek, canlıların(özellikle insanların) da yaydıkları enerjiyi kontrol edebildiğini varsayarsak demirin enerjisinden büyük olan insan enerjisi demiri eğecektir. Ben yapabilir miyim? Hayır, sanmıyorum.

said:
Arkasından Hollandalı Emile Ratelband, verdiği
seminerde, inanmanın etkisini gösterileriyle anlattı.
Ateşin üzerinde yürüyen adam, seminere katılan bazı
kişilerin kırık cam parçaları üzerine atlamalarını
sağladı. Ayaklarının altında ezilen camın ayaklarını
kesmemesi şaşırtıcı geliyordu.


Yukarda yazdığıma denden yapıyorum. "
Ben yapabilir miyim? Evet, yapabilirim.

said:
ATV ana haber bülteninde, Yahudi asıllı İngiliz, Uri
Geller, bir telepati gösterisi yapmıştı. Ali Kırca,
kimseye göstermeden kağıdına bir şekil çizmiş, sonra
da Geller'den, çizdiği şekli, telepatiyle keşfedip
çizmesini istemişti. Canlı yayında Geller'in çizdiği
şeklin ve boyutlarının Kırca'nınkiyle tıpa tıp aynı
olduğunu gördüğünde, Kırca ikna olmanın şaşkınlığını
yaşıyordu.


1- Şov amaçlı yapılan bir gösteri olabilir, önceden anlaşmış olabilirler.
2- Düşünceler, fiziksel hareketler gibidir. Sinir sistemi içinde uyarılara sebep olurlar ve çevreye belli bir elektrik yayarlar. Bunu hissedebilen insanlar telepati ya da telekinesi dediğimiz şeyleri gerçek kılabilirler.


Amacım seni morartmak değil, yanlış bir şekilde anlatıyorsun kendini. İnandığın şeyler "tam" değiller. İyice araştırılmışlar, üstüne düşünülmüşler ama doğruluğundan sen de emin değilsin. Sadece savunuyorsun sana en doğru onlar geldiği için.

Hatta bu üslup kendine dinci bir imaj çizmene sebebiyet veriyor, kendini savunmak için harcayacağın cümlelerin anlaşılırlığını, etkililiğini düşürüyor.

İnsanı anlamayı bu kadar zor kılan şey insanın geçen yüz yıllar boyunca kendi doğasından uzaklaşmış olması. İnsan kendini yeniden tanımlandırmaya, tamamlamaya çalıştığında ise bunun gibi hatalı argümanlara sebep olabiliyor.

Ben bu konulara çok meraklı değilim, çünkü insanların kendilerini yanlış anlayacaklarını, başkalarına da yanlış anlatacaklarını biliyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...