100 Dakika -2. katta

[Chemical]

Evet böyle bizim törenlerimiz. 100 Dakika boyunca (2 ders 2 tenefüs) -2. katta kapalı salonda, ilkokul, ortaokul, lise şeklinde bütün okul, havalandırma dandik, tekrar ediyorum -2. katta havalandırma yok ve nemli, sıcak bir ortamda yapıyoruz törenlerimizi.
Törenleri zaten anlamıyorum. Sırf yapmak için yapıyorlar. Kardeşim istemiyorum ben gitmek törene? Zorla mı? Zorla.
Ya sanırım bu yazıyı her tören zamanında yazıyorum ama gene yazıcam. İnsanı ülkeden soğutuyor lan bu törenler. Ya güzel yapsalar, tamam, ben bile giderimdim ama şimdi tören yapsalar en güzelinden, gitmem, çünkü soğuttular.
Tören içeriğini söyliyim
küçük çocuklar
küçük çocuklar şiir okur büyükler sevinir
Ortaokullu "rakçı" tipler kendi kafalarına göre bişi yapar, kimse anlamaz, rakın doğasına vurulur bu, rak rockluktan çıkar.
Liseli kimse yoktur, sunucu dışında. Sunucu liselidir. Sürekli bir şeyler okur elindeki bir kağıttan. Liseli yoktur çünkü liselilerin saniyesi önemlidir, öss denilen şeye çalışıyorlardır. Saniyesi önemlidir, ama bu adamlar bütün gün geziyordur, benden daha çok yayıyordur kafaları da daha rahattır, bunu da dersaneye giderek telafi etmeye çalışırlar.
Törenlerde kesinlikle Atatürk resimleri bulunur googleden alınıp. Tamam Atatürk çok büyük işler yaptı, aslında yaptığı şeyler 2 tören ile anlatılamıyan kadar derin, örnek alınası bir insan. Ama nedense kimse Atatürk'ün kitap okuyup "öğrenme" huyunu örnek almıyor, popular şeylerine kafayı takıyor, Atatürk de içerdi diyor, kendi de içiyor. Yani olayı gene kendi tarafına çekiyor insanlar. Neyse bu ayrı konu.
Bu googleden alınan resimler bir sahneye sığacak kadar büyütülmüş bir bayrak gif ile harmanlanıyor. Powerpointte sunum haline getiriliyor, nemli servis ediliyor.
Ya şimdi madem sunum hazırlıyacaksın, doğru düzgün hazırla, gerçekten ilkokul seviyesinde sunumları görmekten içim baydı, ne sunuma saygım kaldı ne törene. Çünkü tören diyince aklıma power point sunumları ve bayrak.gif geliyor. Tamam hocalar bilgisayar mühendisi değil, o zaman yapmasınlar. Satın alsınlar, piyasada yüzlerce hazır törenlerde kullanımlık malzeme vardır. Tabi yılda bir araba alınacak para verip kapısının kilidi çalışan kafa hizasından yüksek tuvalet kabini bulamıyorum, sunum da bulamam.

Şimdi törenlerin iyice bozulmasını geçtim, beni asıl sıkan bu törenlerin "kesinlikle zorunlu" olması. Yani ya izleyeceksin yada izleyeceksin. Uyuyamazsın, gözünü kapatırsan uyan derler, başka tarafa arkaya baksan, önünü dön derler. Tören değil beyin yıkama mübarek. Zaten sıkıcı bir ortam karanlık havasız nemli gürültülü çocuk dolu ve küçük çocuklar şiir okuyor bağıra bağıra. Bir de bu "zorlama" var. Kapıya dikiyorlar hocayı çıkarken kırk bin bahane uydurman gerekir yoksa çıkarmazlar. Hiç düşünmüyorlar Chemicalin tansiyonu var, sıkılınca 15 oluyor bu tansiyon sonra chemical geçici körlük geçiriyor 10 saat başı ağrıyor.

Neyse bugün ne oldu, baktım tören bayıcak, ilkokullular da geliyor salonun nem oranını %100 yapmak için, önce çantayı zula bir yere attım okulun kaçılacak noktalarına doğru, sonra tören ortamına girdim, iki üç hocaya meraba hocam dedim ki kafa sayımım tam olsun. Sonra kapıdan tekrar geri çıkıp çantayı alıcam adı lazım olmuyan çok sevdiğim (!) bana kurtarma yazılısında (sınıfta sadece ben ve hocam vardı) bir soru vermiyip büyük ihtimalle koca bir yılımı heba eden hocam karşıma çıktı. Hemen paltoyu çıkarıp kolumun altına koyma hareketini yapmaya başladım, "nereye gidiyorsun?" dedi, paltoyu bırakıcam dedim, hızlı adımlarla ortamdan uzaklaştım. Sonra okul bahçesinin arkasına arkadaş top dikti (onunla gidiyoruz) topu almaya gittik biz de sonra topu bahçeye geri attık, en yakın taksiye binip gittik.

Şimdi biliyorum burada vatan haini ila ediceksiniz ama gerçekten törenlerin etkinliğinin olmadığını ve törenin anlamının okullarda bozulduğunu düşünüyorum. Ya tören ya, adını duyunca "aa neler yapıcaklar acaba" diye düşünürdüm eskiden, şimdi gözümün önüne sadece o pixel pixel olmuş bayrak.gif ve şiir okuyan çocuklar geliyor.
Vatan severlik bu törenlere katılıp kafayı yemeden çıkabilmek ise işimiz zor.

Bir de ekliyim, kalabalık yerlerden hoşlanmıyorum, çok rahatsız ediyor, bir de kapalı bir alan ise daha bir rahatsız oluyorum. Sırf bu yüzden kalabalık yerlerden uzak duruyorum. Kalabalığın yaş grubu da önemli tabi, yaşlar küçüldükce benim rahatsız olmam artıyor. Bunun sebebi zamanında çok uğraşılmış, "Ya bırak ne bu ya mancınık yapmış adam mal ya ahahah" laflarını çok duymuş birisi olmam olabilir, genelde bunu yapanlar yaşıtlarım. Yaşıtlarımla anlaşamıyorum, benden büyükler yaptığım şeyi niye yaptığımı anlıyor, yada kendilerinden küçük birisinin bir şey yapıp kendilerinin anlamasına gücenip laf söylemiyor (söyliyen de var, ya bırak yaaa ne bunlar ya diyen hocalarım da var, onlar ayrı frekans) benden küçükler kendilerinden büyük birisinin yaptığı bir şey ile önce dalga geçiyor sonra kendileri yapmak istiyor. Ama yaşıtlarım anlamazsa dalga geçiyor, anlasa da dışlanmamak için dalga geçiyor, anlamak da istemiyor.

Çok kişisel oldu ben okulumu çekiştiricektim halbuki

[ Mesaj 16 March 2007, Friday - 20:43 tarihinde, Chemical tarafından güncellenmiştir ]

[nileppezdel]

bence gayet haklısın vatan hainliği de değil bu

[ShadowFury]

Bizi de sıcak-soğuk-yağmur-çamur farkettirmeksizin dikerlerdi okul bahçesine...Peki ne için?

Yaptıklarının milliyetçilik olduğunu, vatani görev olduğunu filan mı sanıyolar?

Yaptıkları tek şey insanları kendi milli değerlerinden soğutmak. Bir öğrenciyi 11 sene boyunca bu gibi şeylerle gıcık ederseniz, hatta gıcık etmeyi bırakın işgence ederseniz elde ediceğiniz şey, "hay x in taaa... " (x opsiyoneldir, kutlamanın konusunu temsil eder) diyen gençler olur.

Neden? Çünkü o sözde kutlamaların hiçbir etkin yanı yok.Duyguyla filan da alakası yok. Yapılan şeyleri sıralayalım:
1) Okulun edebiyat öğretmeni çıkar, konuşma yapıcak kişileri sayar
(Bu sırada öğrenciler bu kişilere küfürler saydırır kısık sesle veya içlerinden)
2) Okul müdürü çıkar, yarım saatlik bi konuşma yapar
(İç ses: müdüre kafam girsin)
3) Okulun tarih öğretmeni çıkar, 1 saatlik bi konuşma yapar
(İç ses: biri beni öldürsün yaa)
4) 2-3 tane öğrenci sırayla çıkartılır şiirler okutulur(duygu filan yok tabii, çocukcağızlar öyle bi bitse de gitse modundalar ki haber spikeri gibi okuyolar şiirleri)
5)Okul korosu çağırılır, bikaç tane türkü okutulur
(İç ses: ya acaba kafamı hızla yana doğru döndürürsem boynum kırılır mı?)
6) Tekrar şiir okuyan öğrenciler gelirler, bunlar da geçer
(Dış ses: ZzzZzzZzzzZz... Ha?Bitmedi mi hala yaaa)
7) Tekrar müdür gelir, bi yarım saat daha konuşur
(İç ses: ahah bitiyo galiba oley... biticek...bitiyo... son cümle... yaa bit artık yaa.oh be sustu...)

Şimdi bunların(istisnasız her türlü törende böyledir, bir tek tarihler, olayın ismi ve şiirler farklıdır) insanın benliğine olan etkisi nedir?

Hiçbir şey. Çünkü insanlar o günü x olayının kutlanışı, olayda sözü geçen kişiler, olayın kendisi ya da ne biliyim günün anlam ve önemi olarak hatırlamıycak. Hatırlıyacağı şey "i... müdür bizi saatlerce soğukta tutucak yine yaa. yağmur da yağıyo hem... " olucaktır.Peki bu törenler, insanların duygularını köreltmekten, o kadar yüce olayları basite indirgemekten, o günlerin kutsallığını yerin dibine sokmaktan başka ne işe yarar?


Cevap: Tabii ki hiçbir şeye yaramaz, olan saatlerce işgence gören öğrencilere olur.Ha, tabii bi de o kutlanmaya çalışılan milli değerlerin içine edilir, ki o ayrı bi konu

[ Mesaj 16 March 2007, Friday - 21:10 tarihinde, ShadowFury tarafından güncellenmiştir ]

[ Mesaj 16 March 2007, Friday - 21:11 tarihinde, ShadowFury tarafından güncellenmiştir ]

[Chemical]

Bir de milli değerler uygulanarak kutlanır, değerleri uygulamadan kutlayınca komik oluyor.

[PrudenT]

Bizde hiç böyle değil max 30 dk. sürüyor törenler

[Masteis]

tören kadar saçma birşey yok. tören yapcaksanda adam gibi yapacaksın. hep klasik.
Törenin anlam ve amacı için bilmemne 5a sınıfından minik emrah şiir okucak. Yok bilmemne için pompacı erol bi yazı okucakta boşuna okuyor dinleyen yok ki? kastıklarına yazık. Oda değil resmen işkence bide. Oturtmuyorlar bazen böyle amele sıcağının altına dikip 1 saat ayakta bırakıyorlar. Hem sıkılıyorsun hemde bronzlaşıyorsun, çin işkencesinin kombolu versionu.

Ama harbi törenlerde oluyor.
bi ara bi tören yapılmıştı (subaylar falan gelmişti özel bando ekipleri falan).
Adam işte törenin amacını anlamını falan anlatıyor millet sıkılmasın diye arada sırada bando ekibini sokup şov yaptırıyor. Ama harbi adamlar şov yapıyor böyle "Vay beee" diyip kalıveriyorsun da işte böyle hacı okulların düzenlediği törenler adamı çileden çıkartır.

[ Mesaj 16 March 2007, Friday - 21:55 tarihinde, Masteis tarafından güncellenmiştir ]

[Apache]

İstiklal marşında gülen gençlerin törenleri babasızlaştırdığı gerçeği de var.

[Fistan]

mantıklı bir açıklama yazıcam ama roar wuaağr diye bi yerden tutup yine isyana geleceksiniz, zaman gösterir diyorum ne işe yaradığını bu tarz törenlerin.
bb

[Chemical]

törenler hiç bir şey dinlemek istemiyen gençlerin aklına 2 mesaj sokup doğru yöne yöneltmek, yanlış düşüncelerden etkilenmemesini sağlamak için işe yarayabilir ama bu şekilde değil, çocuklara şiir okutmakla değil.

[Absolut]

O törenler olmasa hiçbişeyden haberimiz olmıcak yani kaçınız o törenler dışında herhangi bir yerden o gün hakkında tek satır yazı okudu bugüğne kadar?

[Chemical]

ekşi sözlükte arada okuyorum ben tarihi olayları, törenlerde şiir okuyan çocuklardan çok daha bilgi verdiği kesin en azından:)
Bence törenlerde "nasıl başardık ama vay vay vay, adam neler yaptı ya bakın alkışlayın" şeklindeki yazıların şiirlerin okunmasından çok bu olayları harbiden nasıl yaptığımızı anlatsalar çok daha güzel olucak. Tarihden ders almalıyız, işkence haline getirmemeliyiz.
Mesela tarihdeki en iyi tasarlanmış kılıçlardann birisi olan yatağan hakkında tarih kitaplarımızda kesinlikle hiç bir yazı yok.
Kim yapmış, niye yapılmış, ne işe yaramış, hiç bir bilgi verilmiyor.
Şimdi diyeceksiniz, herkez kılıçları sevmez, tarih öyle olmaz.
Bence tarih böyle olur, tarihde herkezin seviceği bir yan vardır, ben kılıçları, kullanılan silahları ve silahların nasıl yapıldığını, niye yapıldığını incelemeyi seviyorum.
Mesela yatağan kılıcı uzun süre kullanılmış, kendi kültürü oluşmuş. Kavga ayırırken kılıcın sırtını kullanırlarmış kılıç kesme aracından sopaya dönüşürmüş. Mesela ben bu olayı enteresan buldum, bu da tarih.
Hatta okullarda törenleri velilere hava atmak için kullanıyorlar bu aralar, yeni moda, veli kendi çocuğunu sahnede şiir bağırırken görünce sevindirik oluyor.

Törenler okulların pazarlama stratejisi olmamalı, sıkıcı olmamalı, törenleri insanlar izlemek istemeli, zorla izletilmemeli. Törenlerde tarih anlatılmalı ama anlatılar tarih, tarih kitabından alınmış gibi olmamalı, işi bilen çıkıp anlatmalı, tarih anılar halinde anlatıldığınıda güzeldir, tarih kitapları bu anıları "dizinler" bir kitabın sadece dizinini okumak nasıl saçmalık ise tarihin de sadece dizinini okuyup içine girmemek saçmalıktır.

Konuyla alakalı, lise seviyesinde tarihi sadece inkilap tarihi ile bıraksalar ama bu konuları çok daha detaylı, mesela "Şu Çılgın Türkler" romanı gibi olmalı, hatta tarih kitaplarını bırakıp 2-3 tane bilinen ve tarihi çarpıtmayan romanlardan okusak çok daha işimize yarar.

Tarih derslerini seven öğrenci görmedim, tarih demiyorum bakın, tarih dersi diyorum, tarihi ben severim, sevdiğimi 1 yıl önce anladım, o zamana kadar tarihin sadece "Dizin" olduğunu sanıyordum, ama değilmiş.
Benim gibi bir çok öğrenci tarih dersinden nefret ediyorsa tarih derslerine de bakmalı insanlar.

[ Mesaj 17 March 2007, Saturday - 16:26 tarihinde, Chemical tarafından güncellenmiştir ]

[Sensible]

Efendice oturup izler,anlamaya çalışırsanız hoşunuza gider,birşeyler öğrenirsiniz. Ama gözünüz oynaştaysa sıkıcı gelir o törenler size. Ben çok uyuz olurdum törende arkadaşlarıyla konuşmaya çalışanlara,gülenlere

[Horrible]

eskiden bende nefret ederdim bu törenlerden ama sağolsun şimdiki okulum sevdirdi bana. Çünkü törenler yarım saat falan sürüyor bu yüzdende baymıyo insanı. Ve çok ilginç şeyler hazırlıyorlar gerçekten. Mesela öğretmen gününde müdür ve bi kaç öğretmen şarkı söylemişti dumur olmuştuk =)

[-Neiloth-]

Bizim okulda müdür konusurken kimse dinlemez ama istiklal marşını herkes okur.

[nileppezdel]

Kim dinler müdürü ya, bizimki baya gaz bi adam. Hocalar bile arkalarını dönüp kopuyorlar adam konuşurken :)

[Revenge]

Çok kişisel bakmışsın duruma.