Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türkiye Kyotoyu Imzala


elvyn

Öne çıkan mesajlar

türkiye hala gelişmekte olan bi ülke oldugu için bu protokolü imzalaması bizim yararımıza bir durum değil. Bunun ötesinde türkiyeden önce imzalası gereken amerika çin gibi önemli ülkeler war biz yakın zamanda imzalarsak sadece ayranı yok içmeye vsvs die giden atasözü olucak durum unuttum gerisini kusura bakmayın.
ama amaç güzel protokol güzel yararlı ve ileri görüşlü bişi orası kesin sadece bize göre değil.
10 yıl önce gecekondu mahallesinde zar zor kömür laı onu yakan aileye nie dogalgaz kullanmayıp cevreyi kirletiosn die kızmaktan pek bi farkı yok türkiyey bu konuda suclamanın.

haha düşünsenize avrupa birliği bigün gidip kyotoyu imzalamazsanız almıoruz bile dermiş. ancak öle imzalarız zaten onnar da herseyi yapar :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tamam imzalamayalım biraz para kazanırız 3-5 sene sonra içecek suyumuz yokken parayı bitarafımıza sokarız artık...
gelişmiş olan ülkeler gelişmekte olanların imzalaması taraftarı değil çünkü ellerine ürettikleri ve üretiyo oldukları kirli teknolojileri gelişiyo olan ülkelere satıcaklar

örneğin bi nükleer santrali onlardan alıp kurduktan bikaç sene sonrada hey türkiye kirletme temiz enerjiye geç diye söktürtürler onu adama (nede olsa onlar temiz enerjiye geçmiş olucaklar)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şimdiye kadar imzalamız hataydı zaten,

bu akdar enerji kaynağımız, varken haal termik santral kullanmamız, doğal kaynaklarımızı o zedeleyip taşımızı toprağımızı öldürmemiz boşuna tümüyle.

Şu anda türkiyede o gelişen ülke dediğiniz ülkede, eğer gerceksen gelişmekse derdimiz, uzun vadede daha verimli daha ucuz cok cok cok daha kazanclı, ve ölümcül olmıyan enerji üretme yöntemlerine gidiliyor olurdu.

Ha konusu dunyadan bizene bizim derdimiz kendimizle diye ele alırsak bile durum böle, ülkeler kendilerini kirletme ğahasına gelişmiyor artık, cunki ilerde cok buyuk zararlarının olması bi yana (ileriyi geciyorum 20 senedir cekiyoruz biz bu zararları) hiç bir şekilde verimli değil. kömür gibi bi kaynağı enerji üretmek icin yakmak sacmalık kömürün başka tonlarca daha verimli kullanım alanı varken, ve türkiyenın enerji üretmek icin başka tonla yöntemi varken.

ha bi yandan dünyayı umursuyorsak; türkiyenın gelişen bir ülke olmasının kyoto protokollerine uymasının sonucu olarak yüzde bilmem kac iş hacmi kaybetmeisnin elektrik kesintilerinin hiç bir önemi yok cünki 2 nesil sorna dünya yaşanmaz hale gelicek, yaşıyacak "gelişecek" bir türkiye olmıycak ortada. bu noktada hala nasıl insanlık "uzgunum cok para kaybederiz" diyebilir anlamıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Boş hayaller değil.
Bilim adamları harıl harıl bunun üzerinde çalışıyor. Teşvik için bilmemkaçbinmilyon dolar ödül de konuldu.

Alternatif enerji kaynağı vsler anlamadığımız bisürü hede .


İnsan bıçak kemiğe dayanmadan, zora sıkışmadan çözüm üretmez ya, bu da acı bir örneği gibi geliyor bana.
Fakat umutsuz olmaya gerek yok bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir yere yazdığımı aynen copy pasteliyorum o zaman, hem trende uymuş olurum;

bu arada başlık "küresel ısınmadan dünya yok olmak üzere kimsenin umrunda değil"di, o yüzden ilk paragraf cacık denebilir.

insanların çoğunluğunun bundan bihaber yaşaması açıkçası güzel birşey.

zira afrikadaki emlak fiyatlarının artışı vesaire hoş olmazdı zaten.

fakat yanlış anlaşılan çok büyük bir hadise var, izah etmeye çalışayim;

dünya yok olmayacak, dünya'ya hiç birşey olmayacak.dünya yine bildiğini okumaya devam edecek.yok olacak (eh) nerflenecek olan insanoğlunun çoğunluğudur.

dünya nüfusunun sağlıksız artışı ve patlayışı sonucu isabette olacak birşeydir kanımca, neyse.

şöyle bir örnek vermek isterim,

isa'dan önce 3000 senesinde, mısırlılar keopsu falan yaparken, dünya nüfusunun taş çatlasa 15 milyonu bulacağını düşünüyoruz.
isa'dan önce 500 senesinde ise 100 milyon olan dünya nüfusu.

isa'dan sonra 1500 diyelim, dünya nüfusu 450 milyon çekmektedir, ouu nasıl artmış ne kadar sağlıksız değil mi?
fakat 2000 senesinde öğreniyoruz ki dünya nüfusu 6 milyar olmuştur.

WTF diyenleri görebiliyorum aranızda, ve de haklısınız.

insanların tavşanlardan çok daha beter bir şekilde üremesinin yanında, teknoloji sayesinde doğal seleksiyon denilen şeyinde ekarte edilmesi ile, aslında yaşamaması gereken insanlar, bir şekilde yaşatılıyor.normalde hayata gözünü açtığının 3. günü seni aslan kaplan kaparken, yaşadığının bile farkında olmayan insanlar 40-50 sene yaşayabiliyor.

bunun doğruluğunu/yanlışlığını tartışacak değilim.

ayrıca hatalı olan bir hadise de, küresel ısınmadan gelecek felaketlerdir.hayır küresel ısınma sadece bir önsevişme, bundan önceki 3 buzul çağından önce de küresel ısınma yaşandığını zaten bilimsel bir gerçek.

insanları tüketecek olan buzul çağıdır.ha buzul çağı ne kadar yakın, valla orası meçhul, fakat buzul çağına girilmesini engellememize imkan yok.

insanoğlunun dünyanın bu hareketine karşı ne yazık ki yapabileceği hiç bir şey yok.bundan önceki buzul çağının sebebi mevsimler arasındaki ısı farkının ortalama 4 santrigrat falan oynaması.şu an mevsimler arası kayan ısı dengesini yaşadıklarınızdan tahmin edebilirsiniz herhalde, ayrıca bu konu da yazı falan da araştırabilirsiniz.

şu an yaşanan hadiseler; hayvanların kış uykusunun tamamen bozulmuş olması, kışın ortasında çiçek açmadan meyve veren erik ağaçları falan pek hoş hadiseler değil ne yazık ki.

fakat bilinen bütün bu hadiselerin yanında maya takvimi vesaire gibi hadiseler vardır ki onlara hiç girmiyorum.ama önümüzdeki 10 sene boyunca birşeyler olacağından emin olabiliyoruz.

hani marduk gelmese, buzullar eriyip labrador akıntısını bozacak, kuzey avrupa yaşanmaz hale gelecek, o olmasa time-wave theory proclayacak, dünyanın manyetik alanı kapanacak, hadi oda olmadı depremler başlayacak, deprem olmadı astreoid kuşağından geçeceğiz.

pek hoş senelerde yaşamıyoruz yani.
açıkçası isa'nın gelip deccali yenmesi sonucu da bir kurtuluş görünmüyor, zira sanmıyorum isa dünyanın ekolojik dengesini düzeltebilsin.

durum bu, finalleri biten gençlere tavsiyem hayatın tadını çıkarmaları.

haha.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

zaten dunyanın girmiş olduğu daha doğrusu milyar yıllardır icinde bulunduğu süreci durdurmak en akla zarar şey olur yapılacak.

ama şu varki nasıl bu süreci hızlandırdık ve 15 sene önceki tahminlerin aksine sırada buzul cağı varken küresel ısınmaya sebep olduk aynı şekilde hayatta kalınması mümkün bi küresel ısınma yaşıyabiliriz.

ha yalnzı ekstreme bütün cözümlere karşıyım, yko gökyüznü kapıyalım yok yanardağ patlatalım falan bunları yapmaktansa kavrulmayı tercih ederim.

eidt: ha bence öen kötüsüde bu yine icim karardı uyuyamıycam deliricem yatakta ama muhtemelen hepimiz saalşta kimyasal/biyolojik veya nuklier bi illet altınca acı ceke ceke ölücez buda cok net bi durum.

[ Mesaj 20 February 2007, Tuesday - 01:13 tarihinde, Cuce tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bırakın arkadaşım, kurcalıyorsunuz önce gezegeni, ayarını bozduktan sonra da "Ay aman dünya ısınıyor, sonra soğuyacak ne yapsak ne etsek?!" diye çırpınıyorsunuz.

Ulan şu durumda bile hâlâ "Gelirimiz düşecek" kaygısında ülkeler/insanlar varsa, gebersin topu, olmaz olsun böyle canlı türü.

Evrim işte, evren/doğa deniyor yavaş yavaş şansını, bu seferki de moron çıktı...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kyoto nedir ne değildir bilmeden konuşmayın arkadşalar öncelikle ilk söyleyeceğim bu. co2 NEREDEYSE bütün kimya sanayiindeki sevilmeyne yan çıktılardan biridir, milyonlarca ton çıkar, doğaya verilir. yapılacak birşey yok.

türkiye oran olarak co2'yi en çok salan avrupa ülkesi sanırım. imzalamayan tek avrupa ülkesi olması da gerekiyor. avrupa'da, sanayisi olup da gelişmemiş olan tek ülke hangisi peki ? türkiye.

peki kyoto'yu imzalamak türkiyeye ne getirir ? temiz çevre, temiz doğa. ne götürür ? 20 milyar dolar olarak tahmin edilen bir değer .. neden mi ? çünkü co2 salmamak için alternatif prosesler geliştirilmek zorunda. geliştirilemez türkiyede proses, yurtdışından satın alınır. yani türkiyeye maliyeti 20 milyar dolar olur. türkiyenin toplam dış borcunun yakın zamanda 130 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatırım yükün büyüklüğünü vurgulamak için.

e napalım yani, doğa mı kirlensin ? hayır ! geçici olacak bir çözüm var gayet iyi. her fabrika, co2 salınımını hesaplayacak, bunlar bilirkişilerce doğrulanacak, bu salınımı fotosentezle karşılayacak kadar ağaç doğaya ekilecek, ve ağaç bedelinin belli yüzdesi vergiden düşülecek.

budur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...